10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 ŞUBAT 2007 PAZAR 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 2007 Memet Fuat Eleştiri Yarışması’nı kazanan Mustafa Öneş edebiyata şiirle başlamıştı SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK 40 yıl arayla iki ödül... EGEMEN BERKÖZ Eşsiz Bir Piyanist İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası 20062007 konserlerini asla unutulmaması gereken görkemli bir dinleti ile müzikseverlerin gönlünde yaşattı... Konserin başkemancısı, uzun yılların asla yıpratamadığı Yusuf G. Aksöz idi... Bu önemli müzik olayının başlıca sanatçıları, Orkestra Şefi Naci Özgüç, klas bir performans gösteren ve konsere solist olarak katılan piyano virtüözü Toros Can, 9 Şubat 2007 saat 19.30’da ve 10 Şubat 2007 saat 11.00’de AKM Büyük Salonu’nda unutulmaz bir konseri gerçekleştirdiler. Bu konserin başarılı geçmesinin ilk nedeni Şef Naci Özgüç’ün tüm yeteneklerini ortaya koyarak piyano ve beste eğilimlerini Ankara Devlet Konservatuvarı’nda olumlu çalışmalarla birlikte geliştirmesi olmuştur. Sonra, orkestra ve opera yöneticiliği konularında eğitimini de ABD Indiana Üniversitesi’nde geliştirmiştir. Aynı üniversitede bir yıl opera rejisinde, iki yıl da Indiana Üniversitesi Oda Operası Müzik Direktörlüğü’nde görev üstlenmiştir... Naci Özgüç ayrıca Avusturya, İtalya, Çekoslovakya ve ABD’de çeşitli kurslara katılmıştır. Ferdinand Leitner, Julio Malaval, Lorin Maazel, Juri Belohlavek, Daniel Lewis, Alexander Machek, Bryan Balkvill gibi ünlü şefler ile çalışmış. Özellikle Gürer Aykal ve Rengim Gökmen ile yoğun çalışmalarda bulunmuştur. Naci Özgüç’ün Rengim Gökmen ve Gürer Aykal ile çalışmaları olumlu sonuçlar vermiştir.. Naci Özgüç halen Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde orkestra şefi olarak görev yapmaktadır. Memet Fuat’ın 1966’da düzenlediği Yeni Dergi Eleştiri Yarışmaları’nın ilkine yine Memet Fuat’ın yüreklendirmesiyle katılıp 1967’nin Mart ayında açıklanan ödülü Mehmet H. Doğan’la paylaşan Mustafa Öneş, tam 40 yıl sonra Memet Fuat adına verilen eleştiri ödülünü kazandı. Bu ödül dolayısıyla söyleşmek için buluştuğumuz Öneş’le ortak geçmişimize bir yolculuk yaptık. Ben biliyorum ama okurlarımız için soruyorum. Edebiyata eleştiriyle mi başlamıştın? MUSTAFA ÖNEŞ Hayır, şiirle başladım. İlk şiirim 1958’de Varlık’ta çıkmıştı. 1959 Varlık Yıllığı’nda da şiirim vardı. Sonraki yıllarda hem Varlık’ta, hem de Yelken, Papirüs, Soyut, Alan 67 gibi dergilerde şiir yayımlamayı, seyrek de olsa, sürdürdüm. Son şiirimse Afşar Timuçin’le Eray Canberk’in Felsefe Dergisi’nde çıktı. Ayrıca, bazı seçkilerde de şiirlerime yer verildi. Memet Fuat destekledi Ama Alan 67 çıktığında sen artık eleştirmendin... ÖNEŞ Size göre öyleydim. “Şiir pastasının başından bir boğaz eksildi” diye sevinmiş olabilirsiniz. Orada iki şiirimle kitaplarıma almadığım bir eleştirim çıktı. Yayımlanan ilk eleştirin miydi? ÖNEŞ Değildi. İlk eleştirimle Yeni Dergi’nin açtığı eleştiri yarışmasına katılmıştım. Peki, bu yarışmaya katılmak nereden aklına gelmişti? ÖNEŞ O yıllarda şiir üzerine çok konuşurdum. Bir gün Y eni Dergi’de yine böyle atıp tutarken Behçet Necatigil içerki odadan dinliyormuş. Kapıyı açıp “Yazsana bunları” dedi. Aylar sonra Memet Fuat eleştiri yarışması düzenleyeceğini söyleyince “Bu yarışmayı kazanan çok önemli bir eleştirmen olur” demiş bulundum. Gerçekten de öyle düşünüyordum. O da “Katılsana” dedi. Bu söz göreve çağrı gibiydi. Tek sorun üzerine yazılacak şairi seçmekti. Memet Fuat Nâzım’ı önerdi. Ben de Nâzım’ın yayımlanmış bütün kitaplarını bu kez incelemeci gözüyle okuyup daktilo başına oturdum ve yazı bitinceye dek, dört gün dört gece, kalkmadan yazdım. Peki, kazanmayı bekliyor muydun? ÖNEŞ Hiç düşünmemiştim. Çünkü yazdıklarımı yansız gözle değerlendirecek deneyimim yoktu. Bir gün Memet Fu ? Memet Fuat’ın 1966’da düzenlediği Yeni Dergi Eleştiri Yarışmaları’nın ilkine yine Memet Fuat’ın yüreklendirmesiyle katılıp 1967’nin mart ayında açıklanan ödülü Mehmet H. Doğan’la paylaşan Mustafa Öneş, tam 40 yıl sonra Memet Fuat adına verilen eleştiri ödülünü kazandı. Oğuz Demiralp, Mustafa Öneş, Lozan Kaynak, Enver Ercan (soldan sağa). Memet Fuat törenle anıldı ZEYNEP ALTAY Toros Can Ülkemizde yetişen sayılı piyano virtüözlerinden biridir. En önemli özelliği piyano virtüözü olarak uluslararası platformda günümüze kadar kazandığı başarıların ülkemize tanıtım sağlayan evrensel nitelikte başarıların ülkemizi de uluslararası kariyer içinde dünyaya tanıtmakta olmasıdır. Örneğin Toros Can’ın şimdiye kadar kazandığı ödüller Toros Can’ı dünyaya tanıtmıştır. Şöyle ki, kazandığı başarıların arasında: “3. Uluslararası Piyano Yarışması” 20. yüzyıl birincisi Toros Can’ın Fransız CD firması “I Emprinte Digitales / Nocturne” tarafından çıkarılan 2000 lige Hindemith 2001, Cnub, 2002 Purcell 2906 ve iki kez Diapazone d’or ve Diapazone Choke ve diğer... Bache’da “Observateur, Piyano le Magazine Coup de Coeur” et Classica 5 ödüllerini kazandılar. Başta Sable Cortot, Theatre du Chatelet, George Enesou vd. Concert Athenacum... İstanbul’da Theatre du Chatelet ve Cide de la Musique ve Türkiye, Fransa, İngiltere, Avusturya, Almanya, Singapur, Romanya, İsviçre, Hollanda ve ABD’de çok sayıda konserler verdi. İstanbul’da “Uluslararası İstanbul Müzik Festivali”ne, “Yapı Kredi Sanat Festivali”ne, “Akbank Kültür Sanat Merkezi 10. Yıl Özel Konserlerine”, “Antalya Piyano Festivali”ne, Almanya’da “Münster Müzik Festivali”ne, Hollanda’da “Holland Music Sessiona”, Fransa’da “Saint Riquier Müzik Festivali”ne ve “La Roque d’Antheren Piyano Festivali”ne ve Eskişehir’de “Uluslararası Eskişehir Festivali’ne” katıldı. Türkiye’nin bütün önemli orkestralarının yanında Orleans Senfoni Orkestrası, Royal College of Music Orkestrası ve Arizona Senfoni Orkestrası’nda solist olarak çaldı. Dış basın Toros Can’ın CD ve konserlerine yönelik çok olumlu eleştirilere yer verdi. Le Figaro dergisi Can için “Kontrollü bir tutku, orantılı bir şiirsellik, hatasız bir ustalık. Ama her şeyden önce bir müzisyen...” şeklinde yorumlara yer verdi. at’a gittiğimde alıştıra alıştıra söyledi. Sonra da benden sürekli yazı bekledi. Öyleyse, Yeni Dergi’de başka eleştirilerin de çıktı... ÖNEŞ Evet. Ece Ayhan, Behçet Necatigil, Edip Cansever, Ahmet Arif, Süreyya Berfe, Ataol Behramoğlu, İsmet Özel ve Nâzım’ın 835 Satır’ı üzerine yazdım. Sonra, Milliyet Sanat, Yansıma, Soyut, Kuram, Broy, Türk Dili, Ludingirra, EdebiyatEleştiri’de de yayımladım. Şiir eleştirisine ağırlık veriyor Ama ilk kitap epey sonra... Niçin bu kadar çok bekledin? ÖNEŞ Yazılarımı toplamadan önce, şiir eleştirisi üzerine kuramsal bir şeyler yazmak istiyordum. Çalışma koşullarımın ağırlığı yüzünden bir türlü gerçekleştiremedim. İlk kitabım 1996’da, o da rastlantı sonucu yayımlandı. Çıktıktan sonra, ertelemenin yanlış olduğunu anladım. İkinci kitap için de on yıl bekledin... ÖNEŞ 1990 95 arasında emekliydim. Kendimi yazıya verebilmiştim. Sonra yeniden çalışmak zorunda kaldım, o yüzden gecikti. İşi ancak iki yıl önce bırakabildim. Umarım, bundan sonraki kitaplarını daha çabuk okuruz... ÖNEŞ Yayımlananlar şiir eleştirilerimin tümü değil. Öykü, roman, vb. üzerine yazılarımı da kitapta toplamayı düşünebilirim; ama, asıl ağırlık vermek istediğim konu şiir eleştirisi. Peki, şiirlerini kitaplaştırmayı düşünmüyor musun? ÖNEŞ 90’ların başlarında Sarmal Yayınları, Işıtan Gündüz çok istedi ama ben “Şiiri bıraktım, ilerde yazmaya başlarsam olur” dedim. Yine şiir yazmayı düşünüyor musun? ÖNEŞ Hep düşünüyorum, arada bir şeyler de karalıyorum ama beğenmiyorum. Sanırım şiir de beni bıraktı. Memet Fuat Yazko’yu yönetirken bana gönderdiği bir mektupta, şiirleri eleştirirken yeniden yazma başarısını gösterdiğimi yazıyordu. Bir şiir eleştirmenine söylenebilecek en güzel sözlerdi bunlar. Sonuç olarak, şiirin kendi gitti özlemi kaldı. Eleştiri yaparken onun bile çok yararını görüyorum. 3. Memet Fuat Eleştiri/İnceleme, Deneme ve Yayıncılık Ödülleri önceki gün doğum günü olan 16 Şubat’ta İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde yapılan törenle sahiplerini buldu. Eleştiri/İnceleme Ödülü “Şiir Kuşatması” adlı kitabı için Mustafa Öneş’e, Deneme Ödülü “Satırlar Arasında Aylaklık” adlı yapıtı için Oğuz Demiralp’e verildi. Yayıncılık Ödülü ise Multilingual (Lozan Kaynak) ve Komşu (Enver Ercan) Yayınevleri arasında paylaşıldı. Törende, oğlu Kenan Bengü, Memet Fuat’ın bilgisayar ortamına aktarımı tamamlanan toplam 15 bin kitap ve süreli yayından oluşan özel kitaplığının içeriğine http://www.memetfuat.com/ adresinde ulaşılabileceğini anımsattı ve kitaplığın İstanbul Bilgi Üniversitesi Santralistanbul projesinde bağımsız bir birim olarak yaklaşık bir yıl içinde okurlara açılacağını duyurdu. Anma töreni, Yusuf Çotuksöken’in yönettiği, Fatma Akerson, Nesrin Kaya, Fundagül Apak ve Önder Yeral’ın katıldığı, “Üniversitelerdeki Türkçe Eğitiminde Deneme ve Eleştiri Türlerinin Ele Alınışı” başlıklı panelle başladı. Konuşmacılar deneme türünün önemi üzerinde durarak, özellikle eğitimcilerin iyi yetişmesi için, okullarda bu türden örnekler okutulmasının, edebi kuramlarla bağ kurabilen yorumlar yapabilme alışkanlığının kazandırılması açısından gerekliliğini vurguladılar. İstanbul Devlet Opera ve Balesi dansçılarının sunduğu bale gösterisiyle süren gece, senaryosunu Handan Durgut’un yazdığı, geçen yıl ilk kez gösterilen Memet Fuat 80 Yaşında filminin izlenmesi ve ödül töreniyle sona erdi. Hevesli ve istikrarlıysanız garanti benden... Westminster Univesity ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Business Administration’da master yapmış, ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, iş İngilizcesi, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık Acıbadem/İstanbul 0536 225 07 80 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yayınladığı günlük sivil toplum gazetesi BİZİM GAZETE tarafsız haberleri, ilginç röportajları, araştırmaları, köşe yazıları ve ülke sorunlarını yansıtan raporlarıyla 10 yıldır okurlarıyla el ele... Tel: 0 212 511 94 94 Abone: 0 212 513 83 00 CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle