25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ARALIK 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Genelkurmay Kuzey Irak operasyonlarında 150175 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT 200 terör hedefi vuruldu ZAP’A OPERASYON Olmadı Sayın Başkan.. Diyelim ki, bir anket kurumu YÖK’ün yeni Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan hakkında düzenlediği nabız yoklaması için, size başvurdu ve sordu: Cumhurbaşkanı’nın YÖK’e atadığı yeni Başkan sizce nasıl birisidir? Verilecek 10 yanıttan 9’unda, Başkan’ın görevine başlar başlamaz iktidar partisinin güdümüne girdiğinden söz edilecek, bunun için de Prof. Özcan’ın TBMM Başkanı’na yaptığı tanışma ziyaretinde söyledikleri, kanıt olarak gündeme getirilecektir. O söylenilenleri, tam olarak anımsayamayanlar için tekrar edeyim. Tarih, 14 Aralık 2007. YÖK Başkanı, TBMM Başkanı Köksal Toptan ile baş başa bir tanışma buluşmasını gerçekleştiriyorlar. Olayı ben de Kanal D’nin akşam haberlerinden izliyorum. Milli Eğitim Bakanlığı da yapmış olan Meclis Başkanı, konuğuna “zaman zaman politikasına yönelecek eleştirileri yanıtlamasını” salık veriyor. Özcan: “Aynısını konuştuk bunların. Sayın Cumhurbaşkanım da tavsiye etti. Başbakan ‘Aman hocam’ dedi. ‘Dikkat’ dedi. ‘Bir şey söylersin, ipimizi çekerler’...” Meclis Başkanı’nın makamında sadece Meclis TV kameramanı var. Bu tür ziyaretlerde gelenek olarak yapıldığı gibi Meclis Televizyonu’nun muhabir ve kameramanı, basın dili ile pool, yani havuz denilen yöntemi uyguluyorlar. Alınan görüntüler ve kayıt edilen söyleşiler, bütün öteki haber ajanslarına, televizyon ve gazete kuruluşlarına dağıtılıyor. Öylece, görüşmecilerin çevresinde gazetecilerin birbirinin üstüne basarak kargaşa yaratmaları da önlenmiş oluyor. İyi güzel de ToptanÖzcan görüşmesinde, ses kayıt cihazının kapalı olduğu varsayımı ile bir anayasal kurumun başkanına Başbakan’ın “dikkat” çekmiş olması, onun da saf saf aldığı bu uyarıyı bir amentü gibi devlet protokolünün 2 numaralı adamına iletmesi, elbette hoş olmuyor. TSK dün de kampları vurdu DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) dün Kuzey Irak’taki terör kamplarını yine vurdu. Hava akınının ardından Hakkâri’nin Çukurca ilçesinden de kara birlikleri top atışı yaptı. Şırnak’ın Küpeli Dağı bölgesinde düzenlenen operasyonda ise 5 PKK’li öldürüldü. 16 ve 22 Aralık’ta gerçekleştirilen hava saldırılarının ardından dün sabah saatlerinde terör kamplarının üstünde keşif uçuşları yapıldı. Keşif uçuşu ve istihbarat koordinasyonunun ardından Diyarbakır’dan savaş uçakları havalandı. Kuzey Iraklı Kürt kaynakları, savaş uçaklarının saat 12.00’den itibaren Dohuk’a bağlı Amediye kasabasının kuzeyindeki Türkiye sınırının hemen altında kalan Zap kampının vurulduğunu açıkladılar. Bazı kaynaklar da dört savaş uçağının Hakurk ve Hinere kamplarını bombaladığını belirttiler. Savaş uçaklarının üslerine dönmeleriyle bu kez Çukurca’da sınır kesiminde konuşlu kara topçu birlikleri, uzun menzilli toplarla terör örgütüne ait kampları bombalamayı sürdürdü. Bir peşmerge yetkilisi ise Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada, Amediye’ye bağlı Regan, Şeze ve Samcuhu köylerinin bombalandığını öne sürdü. Reuters’a konuşan Duhok sınır bölge birlikleri komutanı Albay Hüseyin Tamar da hava saldırısında can kaybının olmadığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay, 1622 Aralık tarihlerinde Irak’ın kuzeyindeki PKK hedeflerine yönelik gerçekleştirilen operasyonların sonuçlarını açıkladı. Genelkurmay’ın verdiği bilgilere göre, operasyonda 150175 terörist etkisiz hale getirildi. Operasyon sırasında vurulan hedeflerin tahrip edilmeden önceki ve sonraki ayrıntılı fotoğraf ve görüntüleri de basına dağıtıldı. Genelkurmay Başkanlığı’ndan dün yapılan yazılı açıklamada, 1622 Aralık tarihlerinde yapılan operasyonların hasar ve zaiyat tespitlerinin sürdüğü anımsatıldı. Bölgeye gerçekleştirilen ilk harekât sırasında hedeflerin ayrıntılı analiz sonucunun belirlendiği belirtilen açıklamada şöyle denildi: “16 Aralık 2007 tarihinde icra edilen harekât esnasında, Irak’ın kuzeyinde Metina, Zap, Avaşin ve Hakurk bölgelerinde 22, Kandil Dağı bölgesinde 11 olmak üzere, her bi ? Genelkurmay açıklamasında hava harekâtında en gelişmiş hedef tespit ve atış kontrol sistemlerinin kullanıldığı, ateş altına alınan tüm hedeflerin tam isabetle vurulduğu kaydedildi. rinin içinde pek çok tali hedef bulunan, ayrıntılı bir analiz sonucu tespit edilmiş, defalarca doğrulanmış ve sadece teröristlerin kullandığı tesislerden oluşan toplam 33 adet hedef grubu (200’den fazla münferit hedef), savaş uçaklarımız ve karada konuşlu ateş destek unsurlarımız tarafından ateş altına alınmıştır.” Hava harekâtında en gelişmiş hedef tespit ve atış kontrol sistemlerinin kullanıldığı, ateş altına alınan tüm hedeflerin tam isabetle vurulduğu kaydedilen Genelkurmay açıklamasında, “Bu kapsamda, PKK terör örgütünce kullanılan 3 adet komuta, 2 adet muhabere, 2 adet eğitim ve 9 adet lojistik tesisi ile 182 adet muhtelif sığınak/barınak, 10 adet uçaksavar mevzii (mürettebatı ile birlikte) ve 14 adet silah/mühimmat deposu tahrip edilmiştir. Söz konusu tesislerde bulunan çok miktarda silah, mühimmat ve malzeme tamamen kullanılamaz hale getirilmiştir” denildi. ralarda etkisiz hale getirilen terörist sayısı dahil değildir. Ayrıca çok sayıda yaralı teröristin, Irak’ın kuzeyinde yer alan Erbil, Raniyah, Kaladiza ve Choman’daki hastanelere götürüldüğü tespit edilmiştir” değerlendirmesi yapıldı. İkinci harekât Genelkurmay, Irak’ın kuzeyine 22 Aralık 2007 tarihinde düzenlenen ikinci harekâta ilişkin bilgileri de açıkladı. Bu harekâtta Türk savaş uçakları ile ateş destek unsurlarının Zap bölgesinde bulunan PKK terör örgütüne ait barınaklar ve uçaksavar mevzilerini vurduğu dile getirildi. Harekât sırasında çekilen ve basına dağıtılan filmlerde hedeflerin ne kadar özenle seçilerek ve büyük doğrulukla vurulduğunun açıkça görüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, “Hava fotoğrafları ise hedeflerin vurulmadan önceki ve sonraki durumlarını göstererek hava harekâtının hedefler üzerindeki etkisini analiz etme imkânı sağlamaktadır” bilgisi kaydedildi. Teröristler hastanede Örgütün kayıpları konusundaki çalışmaların sürdüğü, ilk belirlemelere göre açıkta veya korunaksız yapılarda bulunan 150175 teröristin etkisiz hale getirildiği vurgulanan açıklamada, “Bu rakamlara hava harekâtı sonucunda çöken sığınak ve mağa Barzani’ye sert yanıt Açıklamada, Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesud Barzani’nin “Operasyonda sivil yerleşim yerleri de bombalandı. Siviller öldü” açıklamasına da isim kullanılmadan yanıt verildi. Açıklamada şöyle denildi: “Öte yandan 24 Aralık 2007 tarihinde Irak’ın kuzeyi ve merkezi hükümeti temsilen yapılan basın toplantısında, bir yetkilinin ağzından verilen ‘hava harekâtında birçok sivilin hayatını kaybettiği’ şeklindeki beyanat tamamen gerçekdışıdır. İnsanlığın ortak düşmanı terörü cesaretlendirecek bu tür asılsız iddiaların sadece sahiplerine zarar vereceği açıktır. Türk Silahlı Kuvvetleri, kendisine verilen yetki çerçevesinde operasyonlarına kararlılıkla devam edecektir.” Kuzey Irak’taki Dukan kasabasında önceki gün bir araya gelen Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, yardımcısı Tarık Haşimi ile Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesud Barzani ortak basın toplantısı düzenlemişlerdi. Barzani konuşmasında, hava harekâtlarına işaret ederek “Bu konu kabul edilemez. Şiddetle kınıyoruz. Sivil yerleşim yerleri de bombalandı. Çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Saldırıların durdurulması için girişimler sürüyor” demişti. Soruşturma bulutları Atamanın dördüncü gününde, Cumhurbaşkanı’nın sadece Çankaya’yı değil; boşalan her makamı nasıl bir emirkomuta zincirine dönüştürmekte olduğunun bu canlı belgesini oluşturanlar değil, onu sansür etmeden basına dağıtanların başında soruşturma bulutları dolaştırılıyor. Haberini, dünkü Akşam gazetesinde okuyunca, tanıdığımı sandığım Köksal Toptan adına hem şaşırdım hem de tepki göstermek gereğini duydum. 12 Eylül 1980 öncesinde TBMM’ye Zonguldak Adalet Partisi Milletvekili olarak girmiş genç bir avukatı düşledim. Onun, Milli Eğitim Bakanı olarak yaptığı bazı icraatları onaylamamış olsam da, ilerisi için liberal ve uygar bir politikacı umudu verdiğini düşündüm. Nitekim 23. dönem Yasama Meclisi için çok rahat geçen bir oylama ile Başkan seçilen Toptan’ın, “ikili görüşmenin kontrol edilmeden özel kanallara verilmesiyle ilgili” soruşturma açtırmış olmasının tipik bir sansür olduğunu bilememesini kabul edemedim. TBMM Başkanı’nın makam odası tipik bir kamusal alan olduğuna göre, orada “gizli” olmayan her buluşma ya da toplantı, şayet havuz sistemi gereği Meclis TV ya da basın görevlileri tarafından izlenmiş ise, konuşmaların ne kadarının nasıl haber haline getirileceğinin ölçülerini ne Meclis Başkanı, ne de başka makam sahipleri belirleyebilir. Bunun tersine yönelik küçük bir işlem, bundan böyle milli egemenliğin kâbesi sayılan parlamentomuzdan gelecek her haber, Köksal Toptan’ın “görülmüştür” damgalı onayından geçtiği kuşkusunu yarattığı için değerini yitirmiş olur. Ekranlara ya da gazete sayfalarına değil, çöp sepetlerine taşınır. Köksal Toptan’ın da çok iyi bildiği bu gerçeği, yanlışın neresinden dönülürse kârdır düşüncesi ile Sayın TBMM Başkanı’na hatırlatmak istedim. Teröristlerin ayak izleri fotoğraflara yansıdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Terör örgütüne yönelik sınır ötesi harekâtın ardından elde edilen görüntü ve fotoğraflarda, PKK/Kongra Gel terör örgütüne ait bina, sığınak, mağara ve çadırların yok edilişi belgelendi. Genelkurmay Başkanlığı’nın dağıttığı 22 fotoğrafta, Zap bölgesindeki Kani Miran kampındaki 3 binanın, Zap bölgesi barınma alanındaki 2 faal kamp binasının, Zap bölgesi Dihuk güneybatısı barınma alanında kamufle edilmiş 3 barınağın, Zap bölgesi HPG YJA kampındaki 3 binanın, RazhavaZap kampındaki 2 binanın, Zap bölgesi Şivi kampındaki terörist barınakları, mağara ve çadırların, Zap bölgesi Chameju kampındaki 2 binanın, Zap bölgesindeki 3 binanın, Zap bölgesi Bibakir mevki güneydoğusundaki 2 kamp binasının, Zap bölgesi Shaja kuzeyinde teröristlerin barındığı çadır ve mağaranın tahrip edilmesinden önceki ve sonraki durumları yer aldı. Zap bölgesindeki uçaksavar mevzine 22 Aralık Cumartesi günü düzenlenen taarruza ilişkin fotoğrafta, Türk uçaklarının uçaksavarlara kaydettikleri isabetli atışlar görülürken, bir başka fotoğrafta da Hakurk bölgesindeki Malamala kampının tahrip edilişi gözler önüne seriliyor. Hakurk bölgesinde bulunan Resur kampından harekât öncesi alınan görüntülerde, teröristlerin “ayak izleri’’ açıkça görülürken, darbe sonrasına ilişkin fotoğrafta kamp binalarının tamamının kullanılamaz hale geldiği anlaşılıyor. Şırnak’ta 5 terörist öldürüldü Şırnak’ın Küpeli Dağı bölgesinde düzenlenen operasyonda ise 2’si kadın 5 PKK’li öldürüldü. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde konuya ilişkin yer alan bilgi notunda, dün Şırnak’ın Küpeli Dağı bölgesine helikopter destekli bir operasyon yapıldığı belirtilerek, “Sabahın erken saatlerinde teröristlerle ilk temas sağlanmış; çıkan çatışmada ikisi kadın olmak üzere beş terörist etkisiz hale getirilmiştir. Ayrıca, güvenlik güçleri tarafından söz konusu terörist grubun üs bölgesine girilerek barınma yerleri tahrip edilmiş ve teröristlere ait 6 adet Kalaşnikof piyade tüfeği, 3 adet kullanıma hazır patlayıcı düzenek, telsiz, cep telefonu, bol miktarda mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirilmiştir” denildi. Fotoğraflara göre, Kandil bölgesindeki Surade uçaksavar mevzileri, cephanelik ve binalar da Türk savaş pilotları tarafından başarıyla vurularak kullanılamaz hale getirildi. Kandil bölgesindeki Bıyalan kamp bölgesi de harekât sırasında diğer hedefler gibi başarıyla vuruldu. Kandil bölgesindeki Levze ve Bokrıskan kamplarında bulunan terör örgütünün lojistik binaları ile Kanicenge kampındaki komuta binasının imha edilişleri de fotoğraflarda yer aldı. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net SANSASYONEL EYLEM TEHDİDİ Peşmergeyle mesafe ABD Kürt politikasına ‘Türkiye ayarı’ yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD yeni dönemde özellikle Ortadoğu ve Afganistan politikalarında Türkiye’yi öne çıkarma çabası içine girdi. Bu bağlamda, Washington yönetimi Kürt politikasına “Türkiye ayarı” yapma gereksinimi duydu. Kürt liderler Mesud Barzani ve Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Türkiye’nin yaptığı askeri operasyonları değerlendirmek üzere Dukan’da bir araya gelmesinin hemen sonrasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen ABD Başkanı George Bush’un terör örgütünü yeniden “ortak düşman” olarak tanımlaması ve PKK’ye yönelik askeri operasyonlara destek vermesi, Iraklı Kürtlere önemli bir siyasi mesaj oldu. Washington yönetimi, Türkiye’nin PKK’ye yönelik askeri operasyonlarına karşı çıkan Iraklı Kürtlere yönelik tutumunu da böy lece netleştirmiş oldu. Barzani ile ABD arasındaki ilişkiler konusunda daha önce “ABD’nin Ortadoğu’daki yeni müttefiki Kürtler” yorumları da yapılıyordu. Ancak son dönemde Barzani gerek PKK konusunda gerekse Kerkük’teki gelişmeler konusunda ABD yönetiminin belirlediği çerçeve dışında hareket etmeye başlayınca, WashingtonErbil arasında soğuk rüzgârlar esmeye başladı. Güvenlik güçleri alarmda ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) Bölücü terör örgütü PKK’nin şehirlerde sansasyonel eylemlere yöneleceği istihbaratı emniyeti alarma geçirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da görevlerine yeni atanan emniyet müdürlerine “Terörle çok yönlü bir mücadelenin verildiği böyle bir hassas dönemde, şehirlerimizdeki güvenlik duyarlılığı daha yüksek olmalıdır’’ dedi. Emniyet müdürlerini Başbakanlık’ta kabul eden Erdoğan, “Sizler devletin katı, hiddetli ve azametli yüzünü değil, devletin kucaklayıcı, korumacı ve şefkatli yüzünü temsil ediyorsunuz’’ dedi. Türkiye’nin terörle çok yönlü bir mücadelenin verildiği bir dönemden geçtiğini anlatan Erdoğan, bu dönemde kentlerdeki güvenlik duyarlılığının daha yüksek olması gerektiğini söyledi. Mecidiyeköy’de çantasındaki patlayıcı maddeyle eylem hazırlığı içindeki bölücü örgüt üyesi Şahabettin Demir’in emniyetteki sorgusu devam ederken eylemle ilgili 3 kişi daha gözaltına alındı.Polis, Mecidiyeköy metro istasyonunda eylem hazırlığında iken “Mehmet Demirkaya’’ adına düzenlenmiş sahte kimlikle ele geçirdiği “Hayri” kod adlı Şahabettin Demir’in, sırt çantasında bulunan 3.5 kilogram A4 tipi patlayıcı ile Yenibosna’daki bir evde yapılan aramada elde edilen patlayıcıları Kriminal Polis Laboratuvarı’nda incelenmeye aldı. Bölücü terör örgütünün sansasyonel eylemler yapacağı üzerinde duran polis ekipleri güvenlik tedbirlerini de sıkılaştırdı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü başta Atatürk Havalimanı olmak üzere metro istasyonları ve tramvay duraklarıyla kamu kurum ve kuruluşları etrafında resmi ve sivil giyimli güvenlik mensubu sayısını arttırdı. Sınır ötesi operasyonlar, ağır darbe alan PKK’yi yeni bir yol ayrımına mı getirecek yoksa daha mı saldırganlaştıracak? Bombanın derinleştirdiği sorular MEHMET FARAÇ PKK’ye yönelik giderek sıklaşan sınır ötesi harekât, örgütün siyasal hedefleri ve beklentileri üzerinde bir strateji değişikliği yaratabilir mi? Hareket kabiliyetini giderek azaltan müdahaleler sonrasında PKK’nin marjinalleşeceği mi hesaplanıyor? Örgütteki panik Kandil Dağı’nda yeni ve büyük bir çözülmeye yol açar mı? Sınır ötesine düşen her bomba tüm bu sorular üzerindeki gizemi derinleştiriyor. 16 Aralık’ta başlayan sınır ötesi harekât öncesinde PKK kendinden emin, diplomatik destekleriyle siyasallaşma hedefine doğru hızla yol alan bir örgüttü. Tezkerenin Meclis’ten geçmesinin ardından PKK’liler “hava operasyonu olabilir” şeklinde endişelerini dillendirmeye başlamışlardı. Ancak ne Belçika’daki KongraGel yönetimi, ne İmralı’daki Öcalan ve ne de Kandil’i üs tutan örgüt kadrosu, Türkiye’nin art arda darbe vurarak topyekün bir imhaya yönelebileceğini bekliyordu! Örgüt yöneticileri Avrupa’da son 10 yıldır yoğunlaştırdıkları lobi çalışmaları ile CIA ajanlarının Kandil’e kadar ulaştırdığı ABD desteğinin Türkiye’yi engelleyebileceğine inanıyordu. Kuzey Irak’ta devletleşmeye çalışan peşmerge liderlerinin ise etnik kaygıyla kendilerine kalkan olacağını bekliyorlardı. Ancak onlar asıl şaşkınlığı Kandil bombalanırken ABD ve Avrupa’dan neredeyse bir tek aykırı ses çıkmayınca yaşadılar. PKK’yi Kandil’deki karargâhlarla AB ülkelerindeki lobi kulelerinin aynı anda yıkılışıyla başlayan travma sarsıyor! Bilançoya göre PKK’nin hali! Peki bir haftadır süren bombardımanda Kandil’den geriye ne kaldı?.. PKK’liler, “patlamayan bombalardan TNT elde ettiklerini” iddia edebilecek bir pervasızlık sergiliyor! KongraGel’in gençlik örgütü metropolleri eylem alanı ilan etti! Örgütün askeri kanadının başındaki “Dr. Bahoz Erdal” kod adlı Suriyeli Fehman Hüseyin dün örgütün yayın organında, “operasyonların etkisiz kaldığını, sadece 5 militanın öldüğünü, 3’ünün de yaralandığını” tekrarladı. Genelkurmay’ın açıkladığı bilanço detaylandırıldığında ise PKK’nin içinde bulunduğu durumun aşağı yukarı şöyle bir tablo çizmesi gerekiyor: Örgüt komuta denetimini yitirdi. Operasyonların ardından dağılan eylem grupları arasındaki sevk ve idare zinciri koptu. Bu ciddi bir dağınıklık yarattı. Muhabere olanaklarının büyük oranda saf dışı bırakılmasıyla örgütün Kandil çevresindeki 46 yerleşim birimi ile yurt içinde, Hakkâri’den Tunceli’nin Ali Boğazı’na kadar ulaşan eylem bölgesindeki irti bat büyük darbe aldı. Bu durum yeni eylemlerin planlanması ve uygulanmasında PKK’yi çaresiz bıraktı. PKK’nin “Apollon Akademiler Komutanlığı” olarak adlandırdığı eğitim merkezlerinin vurulması, yeni militanların sevkıyatı ve yönlendirilmesinde büyük sıkıntı yarattı. Kandil ve çevresindeki hava savunma sistemlerinin tahrip edilmesiyle örgüt tamamen sığınaklara çekildi. 9 lojistik tesis ile sığınak ve barınak gibi 182 noktanın hedeflenmesi ise PKK’yi kış koşullarında gıda, ilaç ve giyecek gibi yaşam malzemeleri ile mühimmat açısından büyük sıkıntıya soktu! PKK her ne kadar Kandil’i boşalttığını duyursa da militan kaybıyla ilgili rakamlar örgütün büyük bir yıkıma uğradığını gösterdi. Yol ayrımı ve ikilem! Tüm bu gelişmeler ışığında yazının başındaki sorular, PKK’nin bun dan sonrası için giderek daha çok önem kazanıyor. Askeri ve fiziki koşullarda yaratılan tahribat örgütün eylem ve direnç iradesini tamamen çökertebilecek mi? PKK’nin komuta kademesi ne kadar vurulabildi, karar vericiler etkisizleştirilebildi mi? Bir hafta süren operasyonlar PKK’yi askeri açıdan ne kadar geriye götürdü? Örgüt önümüzdeki süreçte bir yol ayrımına gelebilecek mi? Ayakta kalabilen yöneticileri eylem ve siyaset ikilemine sürüklenebildiyse bundan sonra ne olacak? Bu sorulara verilecek yanıtlar, bir örgütün salt 23 yıllık eylem iradesinin içinde bulunduğu koşulları ve geleceğini değil, aynı zamanda siyasallaşma hedeflerinin bundan sonrasına da ışık tutacak! PKK’yi yakından izleyen herkesin bundan sonra ne olacak sorusunu ayrıntılarıyla düşünmesi gerekiyor! Kandil’e düşen her bomba bu soruların gizemini derinleştiriyor! CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle