18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ARALIK 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baykal, kökü kuruyana kadar terörle mücadelenin sürmesi gerektiğini söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Af için çok erken’ Fatma Girik’e Almanya’dan teklif ? ADANA (AA) Almanya’da gelecek yıl 27 Ocak’ta yapılacak eyalet seçimleri öncesi, Hessen eyaletinin sosyal demokrat kadın başbakan adayından ünlü sanatçı Fatma Girik’e kampanyasına katılma daveti geldiği öğrenildi. SPD Hessen başbakan adayı Andrea Ypsilanti, Girik’e Türklerin gösterdiği büyük ilgiden etkilenerek sanatçıya, seçim öncesi kampanyasına destek vermesini teklif etti. Girik, “Kadın adayın özgeçmişine bakarak değerlendirmede bulunacağım” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “terörün kökü kurutuluncaya kadar harekâtın devam etmesi gerektiğini” vurgularken, af tartışmalarıyla ilgili olarak “Af, sınır ötesi askeri harekâtın bedeli değildir. 221. maddeyi esneteceğiz, ne demek? Esnetmekle affa dönüştürmek mümkündür” dedi. Baykal, grup toplantısında yaptığı konuşmada terör konusunda yeni bir aşamaya gelindiğini vurguladı. Bu noktaya gelinmesi için verilen mücadelede asıl güçlüğün “iktidarı ikna etmek” olduğunu kayde Sosyal Devlet mi Tarikat Devleti mi? Gericiliğin ivme kazandığı Türkiye’de içi boşaltılan bankalar, hayali ihracat dönemi çoktan unutuldu; yoksulluğun kol gezdiği varoşlar, Kuran kursları, tarikat şeyhleri toplumun önemli bir parçasını oluşturdu... Yıllardır hep aynı soruyu sordum, bıkmadan usanmadan: “Tarikat şeyhlerine, şıhlarına teslim edilmiş bir Türkiye, laik demokratik rejimi nasıl koruyacak?” ABD emperyalizmi Türkiye’de AKP’yi iktidara getirdi. Neden? Dinci ve etnik yapıyı harekete geçirip, laik demokratik Cumhuriyeti ortadan kaldırmak için!.. Güneydoğu’da feodal yapının, tarikat ve dinci sermayeyle iç içe girmesi, AKP’nin bölgedeki ağırlığını geliştirmesi için Kurban Bayramı’nda Fethullahçıları kullanması çok ilginç bir gelişmedir. Güneydoğu’da binlerce kurban kesilmiş... Manisa’dan, Aydın’dan Türkiye’nin batısından, Almanya, Fransa, Belçika’dan bazı işadamları Güneydoğu’da kapı kapı dolaşıp kurban eti dağıtıyor. Merak ettim Güneydoğu bölgesine giden işadamlarını... Bunların hepsi Fethullahçı... Buyruk, ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’den geliyor!.. Onlar zaten Fethullah Gülen’in müritleri!.. ABD, Türkiye’ye şunu mu önerdi: “PKK’yi yok etmek için Güneydoğu’da Nakşileri ve Fethullahçıları kullanın, Kürtİslam Sentezi’nden yararlanın...” Fethullahçıların kurduğu bir dernek değil mi bu işi düzenleyen? Derneğin adı şu: “Kimse Yokmu?” ??? “Kimse Yokmu”, “Cansuyu”, “Deniz Feneri” ve “İnsani Yardım Vakfı” adlı tarikatçı dört dernek... NakşiFethullahçı işbirliği... Bazılarının arkasında Samanyolu TV (Kimse Yokmu), bazılarında Kanal 7 (Deniz Feneri) bulunuyor... Deniz Feneri’nin Almanya’daki üç yöneticisi Frankfurt Cezaevi’nde aylardır tutuklu... Suçları milyonlarca Avro’yu toplamak ve para aklamak... İşin içinde dolandırıcılık da var!.. Atatürk’ün Türkiye’sinde dolandırıcılar, para aklayıcılar cirit atıyor... Bunlar sözde Müslüman!.. “Kimse Yokmu Derneği” 50 ülkede kurban kesiyor, giysi dağıtıyor. “Deniz Feneri” de, öteki dernekler de Fethullahçılardan geri kalmıyor. Fethullahçılar (Kimse Yokmu Derneği) Doğu ve Güneydoğu’da 60 bin kurban kesip dağıtırken, bu sayı Kara Afrika ve Orta Asya Cumhuriyetleri’nde 15 bine ulaşıyor... Bakın Zaman gazetesi bu olayı nasıl duyuruyor: “Hayırseverlerin yardımlarını ulaştırarak kimsesizlerin kimsesi olan ‘Kimse Yokmu Derneği’ 5 kıtada 50 ülkeye kurban eti dağıttı. 15 bine yakın yurtdışında olmak üzere 75 binden fazla kurban kesildi. Deniz Feneri ve Cansuyu Yardımlaşma Derneği 100 bin hisse kurbanın etlerini Türkiye’nin yanı sıra onlarca ülkeye ulaştırdı.” ??? Fethullahçıların arkasında ABD var, işadamları var, hastaneler, okullar var!.. Asya Bank var!.. On binlerce mürit var!.. Fethullahçılar, medyasıyla, bankasıyla, parasıyla Koç, Eczacıbaşı, Sabancı Holding’den daha varsıllar... Şu “Deniz Feneri Derneği”nin arkasında kim var? Frankfurt Savcılığı, üç yöneticisini dolandırıcılıktan tutuklamış... Peki Türkiye’deki laik demokratik Cumhuriyet’in savcıları “Deniz Feneri Derneği” için niçin soruşturma açmazlar!.. “Deniz Feneri”yle “Cansuyu” adlı iki dernek, 100 bin hisseli koyun kesip dağıtmış!.. Hisseli kurban koyun!.. Ne kadar para toplamış, kimler bağış yapmış, bağış tutarı ne kadar bilen var mı? “İHH İnsani Yardım Vakfı” ise 50 bin kurban kesimi gerçekleştirmiş!.. Derneklerden ve vakıflardan hesap soran yok!.. Paraların tümü kurbanlara mı gitti, gizli kasalara mı girdi kimse bilmiyor!.. Bilmek istemiyor!.. Bu konuda Meclis’teki muhalefet bile susuyor!.. Sosyal devletin yerini “tarikat devleti” mi alıyor? B AHÇELİ ÇİZMEDEN YUKARI Erdoğan, Putin’le görüştü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesi yaptı. Erdoğan, Putin’i arayarak, eşinin ve Rus halkının yeni yılını kutladı. İki liderin görüşmesinde ağırlıklı olarak iki ülke ilişkileri ele alındı. Görüşmede Erdoğan ayrıca, 2 Aralık’ta yapılan Duma seçimlerindeki başarısından dolayı Putin’i kutlarken, Mart 2008’de yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinin Rusya Federasyonu’na hayırlı olmasını diledi. ‘Niyetleri teröriste af yolunu açmak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “terörle mücadele ile terörle müzakere” arasında gidip gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın teröristleri dağdan indirme planının bir “siyasi af projesi” olduğunu söyledi. Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada AKP hükümetinin terörle mücadele politikasını eleştirirken ABD’nin tutum değişikliğine de dikkat çekti. Bahçeli, bu ülkenin sorunun çözümü için atılacak siyasi adımlarla ilgili Türkiye’yi yönlendirme çabası içine girdiğini söyledi. Türkiye’nin karşısına çıkarılan bu siyasi projenin çok iyi anlaşılması gerektiğini kaydeden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu proje, ABD ve AB’nin desteğiyle Barzani’nin katılımıyla yürütülecek bir AKP projesidir. Terörle mücadele ile terörle müzakere arasında gidip gelen ve konumunu belirlemeye çalışan AKP, bugün bu projeyi hayata geçirmek için gerekli şartları hazırlama çabası içine girmiştir. Başbakan’ın teröristleri dağdan indirme planı, bir siyasi af projesidir.” Başbakan’ın teröristlerin dağdan indirilip siyaset yolunun açılmasının ancak afla olacağını bildiğini, o nedenle bocalayıp çelişkili açıklamalar yaptığını dile getiren Bahçeli, bu çerçevede önce yeni bir yasadan söz eden Başbakan’ın, daha sonra Türk Ceza Yasası’nın 221. maddesine “sığındığını” ifade etti. Gül, ABD’ye gidiyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD Başkanı George W. Bush’un davetlisi olarak 69 Ocak 2008 tarihleri arasında ABD’ye resmi ziyarette bulunacak. Edinilen bilgiye göre Gül, ABD Başkanı George W. Bush’un davetlisi olarak 6 Ocak’ta ABD’ye gidecek. Gül ile Bush, 8 Ocak 2008 tarihinde Beyaz Saray’da bir araya gelecek. lemeden af çıkarma çabası var. Hepsi yanlıştır. İstanbul’da birkaç günde 42 araç yakıldı. Ateş harlı, devam ediyor. Çılgınca eylem yapma mecburiyeti içine girmişler var. Bu ortamda hiç akla gelememesi gereken bir konuden Baykal, “Türkiye keşke dürmek zorundayız” dedi. ğildir. Terörle mücadelenin dur af. 221. maddeyi esnetbu noktaya Dağlıca baskını Baykal, TSK’yi de üstün başa siyasi yönü üzerinde yeterin mekten söz ediyorlar, ne dece düşünmüş değiliz. Bu nok mek esnetmek, her ceza madna maruz kalmadan gelseydi. rılarından ötürü kutladı. Af tartışmalarına dikkat çe tada biraz iyi niyetli ve saf desini esnettiğin zaman onu İktidarın, dünyanın bu noktaya gelmesi için Dağlıca bas ken Baykal, şu görüşleri dile görünüyoruz. Hadi açılım ya affa dönüştürmek mümkünkını mı gerekiyordu? Türki getirdi: “Af, terörle mücade palım, af çıkaralım, yaklaşı dür.” Baykal, yeni anayasa hazırye, Irak’a müdahale hakkını le siyasetinin bir yöntemi de mı ortaya konuyor. Af, sınır kullanmaktadır. Amacımız ğildir. Af, terörle mücadele ötesi harekâtın bir bedeli de lıklarıyla ilgili olarak da bazı gelip geçici rahatlamalar de nin kesinlikle sona erdiği or ğildir. Harekâtın sonucu af uyarılarda bulundu. Baykal, ğil, terörün kökünün kurutul tamda gündeme gelebilir. Af çıkarmak, terörle mücadele “Anayasa taslağında etnisite masına kadar mücadeleyi sür bir sonuçtur, bir yöntem de mantığı değildir. Adını söy kavramı bir anayasa hukuku, kamu hukuku kavramı haline dönüştürülecek olursa, bu TürkiMUSA KART ye’nin ulusal bütünlüğünün parçalanması İstanbul Şehir Tiyatroları’nın sanatçı almak için ihale açması şaşkınlık yarattı. doğrultusunda anayasadan yeşil ışık yakma anlamına gelir” dedi. Baykal, Güneydoğu Anadolu’daki 9 ilden Gaziantep hariç 8’inin 40 yıldır teşvik kapsamında olduğunun altını çizerken bundan bir sonuç alınamadığını kaydetti. Baykal, “Türkiye’yi bölerek değil, aynı gelişmişlik düzeyine ulaştırma yolunu bularak bir yere varılabilir. Bölgede topyekun kalkınma seferberliğine girilmelidir” dedi. Baykal, Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınması isteklerine tepki gösterirken “Bunun arkasında Ankara kompleksi yatıyor, Ankara kompleksinin arkasında cumhuriyet kompleksi, cumhuriyet kompeksinin arkasında da Atatürk kompleksi yatıyor” görüşünü dile getirdi. Sosyal güvenlik tasarını eleştiren Baykal, basın mensuplarının yıpranma hakkının kaldırılmak istendiğine dikkat çekti ve basın sıralarına dönerek “CHP kaymak tabakası için çalışıyormuş, basın emekçileriyle dayanışma içine giriyoruz, siz kaymak tabaka mısınız” [email protected] diye sordu. ? Terörle mücadelede bu noktaya gelinmesi için iktidarı ikna etmekte büyük güçlük yaşandığını belirten Baykal, “İktidarın, dünyanın bu noktaya gelmesi için Dağlıca baskını mı gerekiyordu” dedi. Askeri harekâtın terörün kökü kazınana kadar sürmesi gerektiğini belirten Baykal, af tartışmalarına ilişkin olarak da “Af, terörle mücadele siyasetinin bir yöntemi değildir. Af, terörle mücadelenin kesinlikle sona erdiği ortamda gündeme gelebilir” diye konuştu. Alınak BM’ye şikâyet etti Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ı suçlayan DTP’li Alınak, Kürtlere soykırım uygulandığını ileri sürdü KARS (Cumhuriyet) DTP Kars İl Başkanı Mahmut Alınak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği’ne şikâyet etti. Dilekçesinde Kürtlere soykırım uygulandığını iddia eden Alınak, “Dünya barışından başka hiçbir isteği olmayan bu halk, en ufak bir hak ileri sürdüğünde soykırım uygulanarak yok edilmektedir. Asimilasyon tüm acımasızlığıyla sürüyor” dedi. Alınak, “Kars Halk Meclisi Sözcüsü” sıfatıyla BM’ye gönderdiği dilekçede, “Kürtlerin binlerce yıllık tarihlerinde sürekli zulme uğradığını, bugün de Türkiye’de dil ve etnik kimliklerinin yok sayıldığını” ileri sürerek BM ve uygar olduğunu olduklarını söyleyen devletlerin bu duruma seyirci kaldıklarını savundu. Alınak mektubunda, şu görüşlere yer verdi: “Kürt trajedisi dünyada eşine hiç rastlanmayan bir esarettir. Bu çağda Kürtlerin dilleri ve etnik kimlikleri yok sayılmaktadır. Dünya barışından başka hiçbir isteği olmayan bu halk en ufak bir hak ileri sürdüğünde soykırım uygulanarak yok edilmektedir. Asimilasyon tüm acımasızlığıyla sürüyor. Bu soykırım ve asimilasyon suçunu ise şimdi iktidarda olan Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Büyükanıt birlikte işlemektedirler. BM’nin bu trajediye müdahale etmesi için acaba bir iç savaşın çıkması mı gerekiyor? Kürt halkının Türk halkı ile hiçbir sorunu yoktur. Kürtlere bu acıyı yaşatanlar devlet yönetimini elde tutan güçlerdir.” Alınak, dilekçesini cezaya çarptırılacağını göze alarak gönderdiğini belirterek, BM’den “Erdoğan ve Büyükanıt’ın uluslararası bir mahkemede yargılanıp cezalandırılmalarını ve Kürtlerin gasp edilen ulusal ve insani haklarının iade edilmesi için aracılık etmesi” çağrısında bulundu. Meclis’te ‘takeoff’ tartışması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, Türkçedeki bozulma ve yabancılaşmanın araştırılarak, Türk dilinin korunması ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması Komisyonu kurulması kararlaştırılırken “takeoff ” tartışması yaşandı. CHP Milletvekili Nur Serter, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ekonomimiz ‘takeoff’a geçti” sözünü eleştirerek “Bu Türkçeye yapılmış bir hakarettir” dedi. AKP milletvekilleri Serter’e tepki gösterirken Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik söz alarak ‘’Takeoff kelimesi ekonomide litaretüre geçmiştir. ” dedi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Parti meclisinde Demirtaş’ın tutuklanması ve Kuzey Irak’a yapılan operasyon değerlendirildi Yargıdan Bismil kararı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İşçi Partisi (İP) Genel Sekreteri Nusret Senem, İP Genel Merkezi’nde dün düzenlediği basın toplantısında, “Bismil köylüleri adına açtığımız davada, tamamı Hazine’ye ait bulunan tarım arazilerinin topraksız köylüler yerine toprak ağalarına kiralanmasına ilişkin işlemin iptaline karar verildi” dedi. DTP: Dağa çıkış artar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DTP Parti Meclisi (PM) dün toplanarak, Genel Başkan Nurettin Demirtaş’ın tutuklanmasının ardından izlenecek strateji ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi operasyonuna yönelik tavır belirlemeye çalıştı. DTP, PM dün Genel Başkan Nurettin Demirtaş’ın tutuklanması nedeniyle eşbaşkan ve Mardin Milletvekili Emine Ayna’nın başkanlığında toplandı. Sabah 11.00’de başlayan toplantı, gece geç saatlere kadar sürerken, partili ? Toplantıda Genel Başkan Nurettin Demirtaş’ın tutuklanmasının ardından izlenecek strateji belirlenmeye çalışıldı. Demirtaş hakkındaki yargı kararının kesinleşmesinden sonra harekete geçilmesi benimsendi. milletvekilleri de Meclis Genel Kurulu çalışmaları öncesinde ve sonrasında toplantıya katıldı. Genel Başkan Demirtaş’ın tutuklanma sürecinin de ele alındığı toplantıda, tüberküloz geçirdiğinin tarafsız bir hekim heyeti tarafından saptanması durumunda sadece “evrakta sahtecilikle” suçlanabileceği, bunun da para cezasına çevrilebileceği değerlendirmesi yapıldı. Demirtaş’la ilgili yargı kararı kesinleşene kadar da partinin yönetiminde herhangi bir değişiklik yapılmaması benimsendi. DTP yönetimi sınır ötesi operasyona karşı partinin tavrının sürdürülmesi ve her zeminde bunun dile getirilmesi görüşü dile getirildi. DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, operasyonun çözüm olmadığının görüldüğünü belirterek, “Dağı taşı bombalamanın anlamı yok. Şiddet bu şekilde tırmandırılırsa, daha çıkacak insan sayısında artış olur. Operasyonlar bu nedenle caydırıcı olmaktan öte teşvik edici olur. Sorun Kandil’de değil, Ankara’da Edirne’de, Diyarbakır’da, yani Türkiye’de. O nedenle çözüm için demokratik yöntemler esas alınma lı” dedi. Ülke kaynaklarının askeri operasyonlarla heba edilmemesi gerektiğini savunan Özçelik, bu kaynaklarla fakir insanlara yardım edilmesi durumunda “bomba yağdırmaktan daha etkili olacağını” ileri sürdü. Özçelik, AKP hükümetinin dağdan indirme planının net olmadığını, o nedenle şu aşamada değerlendirme yapmanın da zor olduğunu ifade etti. Batman Milletvekili Bengi Yıldız da sınır ötesi operasyonları çözüm getirici ve insani bulmadıklarını söyledi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle