24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ARALIK 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP, 275 üst kurul uzmanını pasifize ederek kendi yandaşlarına yer açma planı yapıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA RTÜK’te tasfiye başlıyor Kemal Anadol’dan logo sorusu ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP Grup Başkenvekili ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde Yeni Asır gazetesinin logosundan Atatürk görüntüsünün 2 sayıda kaldırılması ve daha sonra tepkiler üzerine yeniden yerleştirilmesinin gerekçesini sordu. Anadol, “Bu talep siyasi iktidardan mı yoksa ihaleyi kazanan Çalık Grubu’ndan mı gelmiştir? Bu işlemin ihalenin tamamlanmasından hemen önce TMSF’ye yaptırılması, ileride Çalık Grubu’na yönelecek eleştirileri engellemeye mi yöneliktir? Sorumluluğu olan TMSF yetkilileri hakkında ne gibi işlemler yapılması düşünülmektedir” diye sordu. SHP’ye Devrimci Soluk... Sesler yavaş yavaş yükselmeye başlıyor... Gerçek sosyalistler, demokratlar, devrimciler, Kemalistler birlikte hareket edebilecekler mi! Zihni Çetiner, 68 kuşağının önemli adlarından biridir. Eski 21 Mayısçı olan Çetiner, şimdilerde SHP İzmir Karşıyaka İlçe Başkanı... Zihni Çetiner’e “Neden SHP?” diye sordum. Çetiner, “Mayısa kadar Karşıkaya ilçe başkanıyım” deyip ekledi: “Ben 68 yaşındayım ve hep siyasetin içinde yaşadım. Gençlik yıllarım siyasetle geçti. Şimdi ise SHP’deyim... Siyaset toprak, yani vatanla yapılır. Mustafa Kemal, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da yanında bulunan Nuri Conker’e ‘Hektor’un intikamını aldım’ diyerek Anadolu’nun geçmiş tarihine ve kültürüne, haklarına sahip çıktığını açıkça belirtmişti...” Zihni Çetiner’le sohbet ederken sordum: “Dünden bugüne sence neler değişti?” Çetiner: “Cumhuriyet’in kazanımları yavaş yavaş yok edildi. Aşil’in topuğu olan İslam dini kullanılıp ülkeyi karanlığa götürecek düşünce iktidar yapıldı... Çünkü ABD emperyalizminin BOP’una Türkiye de dahildir. Sözde ulusalcı, sözde milliyetçi kesimler (sivilasker) Atatürk’ü putlaştırıp, Kemalist devrimlerin altını oymuşlardır. 12 Mart ve 12 Eylül faşizmi Atatürkçülük adına yapılmıştır.” ??? İl Başkanı Dr. Beyzade Özkahraman’ın katkı sağladığı SHP Kâğıthane örgütünün görkemli toplantısına Eşber Yağmurdereli’den Sarp Kuray’a dek pek çok kişi katılmış... Haberim yoktu, izleyemedim... Olup bitenleri Zihni Çetiner anlattı, sonuç bildirisini verdi... Bilindiği gibi son SHP Küçük Kurultayı’nda Murat Karayalçın Türkiye’nin devrimcilerini, sosyalistlerini SHP çatısı altında toplanmaya çağırmıştı... İşte sonuç bildirisi olarak yayımlanan “Halkımıza Açık Mektup” başlıklı açıklamadan bazı bölümler... 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya çıkışı ile kozasından çıkan ancak 1947’deki TürkAmerikan anlaşmaları ve ardından , NATO, IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü ve askeri müdahaleler sarmalının kuşatmasıyla kesintiye uğrayan Anadolu modernizasyonu, 1960 27 Mayıs’ının kazanımlarının ürünü olan 1968 gençlik hareketleriyle tekrar rayına oturtulmaya çalışılmışsa da bu tarihi şans, sırasıyla 12 Mart ve 12 Eylül operasyonları sonucunda zorbalıkla ezilmiştir. Bugün Türkiye solu yeni ve güçlü bir çıkış yapacaksa, ki bunun bütün objektif koşulları mevcuttur, bunun yolu; 1919,1968 ve 1978 hareketlerinin emek ekseninde yeniden güncellenmesinden ve rotasını dünya solunun ve emek hareketinin enternasyonal dayanışmasına çevirmesinden geçecektir. Bu aşamada, Türkiye solunun iki önemli bileşeninin, yani Türkiye sosyal demokrasisinin ve Türkiye sosyalistdevrimci hareketinin karşılıklı ilişkilerinin tanımlanması önem kazanmaktadır. Sosyalist blokun dağılışını kimi sosyal demokrat çevreler, aceleci bir tavırla kendi tezlerinin doğruluğunun kanıtı ve dolayısıyla sosyal demokratik bir yeni çağın başlangıcı olarak tanımlamışlarsa da, olayların gelişimi, sosyal demokrat siyaset ile sosyalist siyasetin diyalektik bir bütünlük arz ettiğini ve aslında gelişimlerini birbirlerinin varlığına ve karşılıklı mücadelelerine borçlu olduklarını göstermişlerdir. Tıpkı Güney Amerika solunun yüzden fazla sosyalist, sosyal demokrat parti, örgüt, sendika ve gruplarının başardığı gibi ortak tarihi değerlerimiz etrafında bütünleşerek, Türkiye halkına umut ve heyecan aşılayacak bir çıkış yakalamamızın bütün objektif koşulları fazlasıyla mevcuttur. Bizler beraberliğin sübjektif koşullarından olan örgütlenme ihtiyacına, her türlü hesaptan uzak, tam bir samimiyet içerisinde katkı sunmaktan mutlu olacağız. ??? Bildirinin tümünü yayımlamak olanaksız... Bazı bölümler aktardım... Giriş bölümü daha açık. Onu da koyup yazımı noktalayayım: “Ülkemiz ve bölgemiz, emperyalizm ve yerli ortakları tarafından ekonomik, politik, sosyal, coğrafik ve kültürel olarak işgal edilmek ve yüzde yüz teslim alınmak tehlikesiyle karşı karşıya. Bu emperyalist işgalin ilk hedefi öncelikle insan kolektif aksiyonunu yok etmek, direniş güçlerini dağıtmak, en ufak bir umudu ve kardeşliği ortadan kaldırmaktır. Ülkeler ve halklar sadece parçalanmıyor, parçalananlar arasında kin ve nefret duyguları pompalanıyor, şovenizm kışkırtılıyor. Örneğin yüzyıllara dayanan bir birliktelikle Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda aynı amaç ile savaşmış TürkKürt kardeşliği yok edilmek isteniyor. Genel olarak tüm halkımızın, özel olarak Kürt halkımızın ve ülkemizin içine düşürüldüğü bu sorunun çözümü; laik demokratik cumhuriyet temelinde, gönüllü birliktelik esasına dayalı özgür ve demokratik bir barış ortamının tesisi için ezber bozucu çözüm yollarının tartışılabilmesinden, 1919’ları güncelleyebilecek programların uygulanabilmesinden geçmektedir.” ? AKP tarafından hazırlanan yasa taslağında RTÜK üst kurul uzmanlarının görev unvanları kaldırılacak. Bu kapsama giren 270 personel, “gereksinim duyulan işlerde” görevlendirilebilecek, yerlerine yeni isimler gelecek. Böylece, AKP’li üyelerin çoğunlukta olduğu RTÜK’te yeni bir dönem başlayacak. FIRAT KOZOK Erdoğan’a şikâyet ettiler ? SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun Çarşamba Belediyesi’nde iş akitleri feshedilen 126 işçi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a mektup yazarak AKP’li Belediye Başkanı Hüseyin Dündar’ı şikâyet ettiler. İşçiler, Belediyeİş Sendikası Samsun Şube Başkanı Mustafa Çift ve Başkan Yardımcısı İlyas Yiğit aracılığıyla yazdıkları mektupta, Dündar’ın iddia ettiği gibi ekonomik gerekçelerle değil, Belediyeİş Sendikası’na üye oldukları için işten atıldıklarını belirttiler. ANKARA RTÜK tarafından hazırlanan Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Yasa Tasarısı Taslağı, kurulda yıllardır görev yapan ve sayıları 275’i bulan üst kurul uzmanlarını da tasfiye ediyor. Taslak, çoğunluğunu AKP tarafından seçilen üyelerin oluşturduğu kurulun göreve gelmesinin ardından işe alınan uzman ve uzman yardımcılarını ön plana çıkartırken, üst kurul uzmanlığı unvanını kaldırıyor. Taslak yasalaşırsa bu kapsama giren üst kurul uzmanları, kendilerine uygun bir kadro bulununcaya kadar “gereksinim duyulan kadrolara” atanacak. Böylece, AKP zihniyetiyle ters düşen personel yıldırılacak. Üye yapısı bakımından AKP’nin egemenliği altında yer alan RTÜK tarafından hazırlanan son yasa taslağı, kurulun yapısını baştan sona değiştirecek düzenlemeler içeriyor. Taslağın üst kurulun teşkilatı ve personeline ilişkin bölümleri, önümüzdeki dönemde kurulda “personel kıyımı yaşanacağının” mesajlarını veriyor. Cumhuriyet’in ele geçirdiği taslağın geçici 6. maddesine göre, söz konusu yasanın yürürlüğe girmesinden önce üst kurula yarışma ve yeterlik sınavıyla alınmış olan uzman yardımcıları, radyo ve televizyon uzman yardımcısı olarak; bunlardan yeterlik sınavını geçerek uzman unvanını kazanmış olanlar da “radyo ve televizyon uzmanı” olarak atanacak. Yasa yürürlüğe girdiği tarihte üst kurulda görev yapan personelden uzman olanlar ve geldikleri kurumlarda mesleğe özel yarışma sınavıyla alınmış ve yeterlik sınavıyla başarılı görülerek uzman, müfettiş ve benzeri unvanlarda görev yapmış olanlar da radyo ve televizyon uzmanlığına atanacak. Bu kapsama girenlerin dışında kalan uzmanlar aynı kadro unvanı ile görevlerine devam edecek ancak bu kadrolara boşalmalarından sonra atama yapılmayacak ve kendiliğinden iptal edilmiş sayılacak. Bakanlar Kurulu, Başbakan Erdoğan başkanlığında toplandı. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin toplantı için Başbakanlık Merkez Binası’na geldi. Toplantının ardından Cemil Çiçek açıklamalarda bulundu. (AA) Çiçek, operasyondan rahatsız olan Barzani’ye tepki gösterdi ‘PKK’den rahatsız olsunlar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Siviller zarar görüyor, operasyonlar dursun’’ diyen Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin Başkanı Mesud Barzani’ye tepki gösteren Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, “Şikâyet edenlerden bizim de talebimiz şu ki bunları orada barındırmasınlar” dedi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Çiçek, hükümetin terörün bitirilmesine yönelik planlarıyla ilgili soru üzerine, bazı ifadelerin yanlış kullanılmasından yakındı. Mevzuatta halen pişmanlık yasası, itirafçı gibi kavramların bulunmadığını anlatan Çiçek, çalışmaları Türkiye’nin gereksinimlerini karşılamak için yaptıklarını anlattı. Çiçek, “Bu düzenlemeleri adeta terör zoruyla yapılır hale getiriyorsanız, neredeyse insanların bu terör örgütüne teşekkür edesi geliyor, ‘İyi ki siz varsınız, yoksa bu haklar ve özgürlükler tanınmayacaktı’ diye” dedi. Çiçek, sınır ötesi operasyonlarla ilgili olarak da “Temenni ederiz ki buna ihtiyaç kalmaz, ama o bela orada durduğu sürece, Türkiye rahatsız olduğu sürece, ihtiyaç duyulduğunda bu operasyonlar sürecektir” diye konuştu. ‘Gerekli işlerde’ görevlendirme Taslakta kurulda yıllardır görev yapan üst kurul uzmanlarının tasfiyesine ilişkin bir hüküm de yer alıyor. Buna göre, görev unvanları değişenler ya da kaldırılanlar 1 yıl içinde üst kurulda durumlarına uygun kadrolara atanacak. Ancak bu personel, atama işlemi yapılıncaya kadar “gereksinim duyulan işlerde” görevlendirilecek. Özellikle radyo ve televizyonların yayınlarını izleyerek rapor tutan üst kurul uzmanlarının değişmesiyle birlikte, AKP egemenliğindeki kurulda yeni bir dönem başlayacak. ‘Beni hedef haline getirmeyin’ Çiçek, Kürt yönetiminin operasyonlardan rahatsız olduğu yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine “Türkiye’nin operasyonundan rahatsız olanların evvela PKK’nin varlığından rahatsız olmaları gerekir” dedi. Ankara’da geçen hafta yapılan hücre evi baskınında yaka lananların, kendisine yönelik suikast hazırlığı içerisinde olduğuna ilişkin anımsatma üzerine sinirlenen Çiçek şöyle devam etti: “Siz bu türlü şeyleri gündeme getirerek beni terör örgütünün hedefi haline getiriyor musunuz, getirmiyor musunuz? Bu basın özgürlüğü müdür? Özgürlükler hiçbir zaman sorumsuzluk değildir. Bütün sevenlerimi, eşimi dostumu hedef haline getirmenin bir anlamı var mıdır?” hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Yağmurdereli’ye CHP’den tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li Osman Yağmurdereli’nin Sabah gazetesine verdiği röportajda, “Yeni evleniyorum, 25 yaşındayım, kız da 20 yaşında. Karımın türbanlı olmasını tercih ederdim. Bugünkü eşimin 50 yaşında kapanmasını kastetmiyorum. Yeni evlendiğimizde, saçının telini yalnız benim göreceğim bir eşim olsun isterdim” sözlerine, CHP’liler tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, bu sözleri “Kamuoyuna sevimli bir sanatçı mesajı veriyordu. Siyasete girdikten sonra koyu bir AKP’linin bile rahatlıkla söyleyemediği cümleleri kullanması doğru değil” diye eleştirdi. CHP’li Gaye Erbatur, Yağmurdereli’nin sözlerinin “kadını birey olarak değil, sadece bir cinsel obje olarak gören anlayışı” yansıttığını vurguladı. Erbatur, “Bu anlayış adeta bekâret kontrolü gibi bir anlayışı çağrıştırıyor. Bir milletvekilinin böyle konuşması kadına yönelik şiddettir” diye konuştu. CHP’li Canan Arıtman da, “Sapkın düşünceler bunlar. Kadını insan olarak göremiyorlar” dedi. CUMHURİYET 05 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle