18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM 2007 PERŞEMBE 6 HABERLER Erdoğan ve Bush’un bir saate yakın görüşmesi soru işaretlerini beraberinde getirdi PERŞEMBE ORHAN BURSALI Baş başa ne konuştular? CHP’den Şahin sorusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergede, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, 8 askerin Türkiye’ye getirilmesiyle ilgili sözlerine katılıp katılmadığını sordu. Şahin’in, “Bir Türk askerinin birkaç çapulcuyla birlikte gitmiş olmasını içime sindiremiyorum.’’ sözlerini anımsatan Çöllü, Erdoğan’a “Sayın Şahin’in görüşlerini paylaşmıyorsanız kendisini uyaracak mısınız’’ sorusuna da yanıt istedi. ABD, PKK ve Rol Başbakan, Patron’un yanından eli boş döndü: Uluslararası gözlemciler bilir ki, Beyaz Saray’dan bir şey alınamaz! Nedeni: ABD, belirlenmiş ve uygulanmakta olan politikalarını, ayağa gitmelerle değiştirmez! Patron’u ziyaret öncesi durum neydiyse şimdi de odur. Türkiye zaten nokta operasyonları yapabilirdi, şimdi de yapabilir! Daha önce 23 ay sonra ilettikleri ileri sürülen ve arşivlerde yer almaktan başka bir işlevi olmayan sözüm ona “istihbarat” bilgilerini şimdi ise “daha erken” vereceklermiş! Yüzde 99’unun yine bir işe yarayacağına inanan var mı? ABD sıkışmış durumda. Bu nedenle Türkiye’yi idare edecek, sırtını sıvazlayacak, belki olayın özünü değiştirmeyecek birkaç gönül alıcı yardımda bulunacak.. çünkü Türkiye ile köprüleri tam atmak işine gelmez. Ama Kuzey Irak ve PKK’ye karşı ana politikasını değiştirmeyecektir! Nedenine gelince: PKK, ABD’nin, a) hem Kürdistan oluşturma politikası için, b) hem de İran’a karşı politikası için vurucu güçtür. ABD’nin bölgede Kürdistan oluşturma politikası esastır! Büyük Kürdistan haritalarının ABD’nin önemli askeri dergilerinde yayımlanmasını rastlantı veya düşünce egzersizi sananların zekâlarından ve düşünme yetilerinden şüphe etmek gerekir! ABD için Kürtler yeni evlatlarıdır! Türk evlatları ise şimdilik kına yakabilir ve ağlamayabilir! ??? Patron, PKK’yi “vurucu tim” olarak kullanıyor. PKK resmi bir örgüt, ABD’nin işini kolaylaştırıyor. PKK olmasaydı, ABD, bölgede kendi “PKK”sini oluştururdu! Artık yeşil bereli Amerikalı mı, Amerikan şirketlerinin kayıtlı katilleri mi, yoksa Peşmerge kılığında mı olurdu, bilemeyiz! PKK’nin Türkiye’ye karşı saldırılarının tek bir ana stratejik amacı var: Ülkemizde Kürt ve Türk ayrılığını körüklemek! İki halkın yan yana ve birlikte yaşamasının mümkün olamayacağını göstermek! Ayrılık için gerekli koşulları yaratmak! Bunu ancak Türk ordusuna saldırarak, asker öldürerek.. suikastlar yaparak.. kentlerde büyük ölümlerle sonuçlanacak sabotajlarla... Aynı zamanda Türkiye’ye ekonomik kayıplar verdirerek yapabilir... Bu bakımdan kimse düş görmesin: Ülke, devlet, ordu, polis, MİT, millet... PKK’nin bu stratejik eylemlerine sürekli hazırlıklı olmak ve gerekli önlemleri almak zorunda. Ülke, belki de daha büyük şiddetle yaşamaya doğru gidiyor! Sınır saldırılarından daha önemlidir bu! PKK’nin bu planı görülmez ve evimizdeki, sokağımızdaki, mahallemizdeki, köyümüz ve kentimizdeki Kürtlere karşı “istemiyoruz” psikolojisine ve eylemlerine kapılırsa ülke, PKK amacına ulaşır. Uzun vadede ayrılma, bölünme, parçalanma gündeme gelir! Bu nedenle, ülkemizdeki ırkçımilliyetçi ve sol görünüşlü faşistlerin, Kürtlere karşı kışkırtmaları, PKK’nin amaçlarına, yaptığı katliamlarından belki de bin katı daha çok hizmet edecek, bölünmeyi ve ayrılığı körükleyecektir! PKK’nin eylemlerinin ülkemizde yarattığı zemin de, Amerikan askeri dergilerinde yayımlanan Büyük Kürdistan haritasına uygundur, PKK’nin eylemleri, ABD ile Kürtler ve PKK arasındaki stratejik işbirliğine yaramaktadır! ??? Fakat PKK, ABD’nin sonuna kadar arkasında duracağı bir örgüt de değildir. Türkiye bastırdıkça, ABD PKK’yi parça parça feda edebilir! Türkiye daha fazla bastırırsa, hatta Kuzey Irak’tan bile çıkartabilir! ABD için önemli olan, Kuzey Irak’ta Kürt devleti varlığının giderek resmiyet kazanmasıdır. Bu durumda PKK’nin eylemlerinin tamamen Türkiye topraklarına havale edilmesi, ABD’nin işine bile gelir! Bu nedenle, Türkiye, ilk aşama olarak, isterse bastırır, nokta operasyonları ve ABD’ye diplomatik, siyasal ve Türkiye’deki varlığına karşı baskılarla, PKK’nin Irak’taki varlığını bitirebilir! Bölgesel ve uluslararası konjonktür buna tamamen uygundur! Bunun için ama, stratejik ve taktik kararlı bir plan ve irade gerekir... Erdoğan’da bu yok! Erdoğan Patron’u kızdırırsa, altından kayacak koltuğu düşünüyor! Bizim Irak’la sorunumuz, öncelikle sınır güvenliğidir. Türkiye ile Irak arasında, orada hangi iktidar veya yönetim olursa olsun, “sınır dostluğu” sağlanmadığı sürece ve Irak topraklarının Türkiye’ye karşı bir düşmanlık ve alçaklık yataklığı niteliği sürdükçe, Türkiye’nin düşmanlık üslerine karşı kendini savunma hakkı vardır... Irak’taki Kürtler ve ABD, kararlı ve iradeli bir Türkiye görürse işimiz kolaylaşır, görmezlerse ülkemizin işi çok zor! AKP orada sanal hükümet olarak bile kalamaz! ? Beyaz Saray’daki 1.5 saatlik randevunun bir saat gibi ağırlıklı bölümünün baş başa gerçekleşmesi, Başbakan Erdoğan ve ABD Başkanı Bush’un PKK ile İran konularında siyasi pazarlık yaptığı yorumlarını beraberinde getirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı George W. Bush’un Beyaz Saray’daki randevusunda bir saate yakın baş başa görüşmesi soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Türkiye’ye terörle mücadele konusunda verilmesi öngörülen “gerçek zamanlı istihbarat desteği” konusunun ekim ayı başından bu yana gündemde olmasına karşın Beyaz Saray’daki görüşme sonrasında yeni bir unsur gibi açıklanması, görüşmenin içeriğine ilişkin ayrıntıların kamuoyundan saklandığı kuşkusunun ortaya çıkmasına neden oldu. Genel diplomatik yaklaşımlar bağlamında resmi ziyaretlerde temasların “baş başa görüşme” ve “heyetler arası” olarak iki bölüme ayrılmasına karşın Beyaz Saray’daki randevunun, Türkiye açısından sadece “PKK ile mücadele” konusuna bağlandığı için, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun’un da katılacağı heyet Erdoğan ile Bush Beyaz Saray’da bir saat baş başa görüştü. (Fotoğraf: AP) ler arası görüşme çerçevesinde gerçekleştirilmesi bekleniyordu. Ancak, Bush ve Erdoğan heyetlerden ayrı olarak baş başa görüşmeyi de tercih etti. Baş başa görüşmede ise Erdoğan’a, Dışişleri Bakanı Ali Babacan tercümanlık yaptı. Böylece, Türkiye’nin resmi tercümanının bulunmadığı görüşmede konuşulanlar siyasi açıdan Bush, Erdoğan ve Babacan arasında kalmış oldu. PAZARLIĞI MI? İRAN Beyaz Saray’daki 1.5 saatlik randevunun bir saat gibi ağırlıklı bölümünün baş başa gerçekleşmesi, Erdoğan ve Bush’un PKK ile İran konularında siyasi pazarlık yaptığı yorumlarını da beraberinde getirdi. Çünkü, gerek Türkiye’ye sağlanacak gerçek zamanlı istihbarat desteğinin daha önce açıklanmış olması gerekse de ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice’ın Ankara temasları sırasında verdiği mesajlar, Washington yönetiminin bu konuya ilişkin diplomatik pozisyonunu zaten ortaya koymuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matt Bryza da 5 Kasım görüşmesinden önce Rice’ın Ankara’da yapacağı temaslara ilişkin olarak PKK konusunda Türkiye ile bilgi ve istihbarat paylaşıldığını, ancak bunun “actionable intelligence” (eyleme geçirilebilir istihbarat: alıcı taraf derhal harekete geçip eylem yaparak sonuca ula ‘AB ayrımcılık yapıyor’ ? ANKARA (ANKA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Avrupa Komisyonu’nca yayımlanan ‘İlerleme Raporu’nu değerlendirdi. AB’nin Türkiye’ye karşı ayrımcılık yaptığını ileri süren Öymen, Avrupa Birliği İlerleme Raporu’nda Türkiye’ye yönelik haksız eleştiriler olduğunu söyledi. Öymen, “Bunlardan bir tanesi askerlerin siyasetteki rolüdür. Bu geçen yıla nazaran daha da ağırlaştırılmış şekilde kaleme alınmış. Öyle bir izlenim yaratıyor ki sanki Türkiye’de siyaseti askerler yönlendiriyor” dedi. şabiliyor) şeklinde tanımlanan türden istihbarat olup olmadığına giremeyeceğini söylemişti. Bütün bu açıklamalar göz önüne alındığında Bush ile Erdoğan’ın ayrıca bir araya gelerek aynı konular üzerinde mutabakata varmalarına gerek yoktu. Ancak, gerek Bush gerekse Erdoğan bu görüşmenin yapılması konusunda ısrarcı olunca, “İran konusunda siyasi pazarlık mı yapılacak? Bush, PKK ile mücadeleye karşılık İran konusunda destek mi isteyecek” sorusu gündeme geldi. Bunların yanı sıra Bush’un yaptığı açıklamalar da olası bir siyasi pazarlık konusunda yeni soru işaretleri ortaya çıkardı. “PKK, ABD’nin terör örgütleri listesinde yer alıyorsa, neden Bush, Erdoğan ile görüşmesinin hemen öncesinde ‘ortak düşman’ söylemini benimsedi. Uygulamanın zayıf olmasına karşın böylesine güçlü bir yaklaşımın belirlenmesinin arkasında, Türk kamuoyunun İran’a karşı ikna edilmesi mi var” yönünde sorular ortaya atıldı. Bir başka önemli soru da “Türkiye ile ABD stratejik ortak olarak tanımlanıyordu. Madem iki ülke stratejik ortaktı, neden ABD bugüne kadar PKK terörüne karşı Türkiye’ye ‘actionable intelligence’ (eyleme geçirilebilir istihbarat) vermedi. Şimdi böyle bir açılım yapmasının karşılığında Türkiye’den hangi siyasi desteği talep etti?” oldu. Dış basında, Erdoğan’ın ABD’de yaptığı görüşmenin yankıları sürüyor Bush taahhütte bulunmadı Dış Haberler Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı George Bush ile Beyaz Saray’da yaptığı görüşmenin ardından ABD basınında Türkiye’nin olası sınır ötesi operasyonuna ilişkin yorumlar çıkmaya devam ediyor. New York Times gazetesi, dışarından bakıldığında Kuzey Irak’ın savaşın eşiğinde gibi göründüğünü, sınırda on binlerce Türk askerinin yığıldığını, binlerce peşmergenin de karşı saldırı için mevzilendiğini yazdı. Buna karşın K. Irak’taki yabancı yatırımların yüzde 80’inin Türkiye’den geldiği belirtilen haberde, Dohuk’ta en büyük yedi altyapı projesinin Türk şirketlerince üstlenildiği kaydedildi. OĞUN YATIRIMLAR YAPILDI’ ‘Y Dohuk mahreçli haberde, Türk yatırımcılarının bölgede 1800 dairenin yanı sıra bir sağlık kliniği, okul, alışveriş merkezi ve benzin istasyonunun da yer alacağı 400 milyon dolarlık 3 büyük konut projesini üstlendikleri de ifade edildi. “Türkiye, geleneksel olarak Kürtlerden tedirgin olmakla birlikte bu bölgede yoğun yatırımlar yaptı” yorumunu yapan gazete bölgedeki bir süpermarkette ürünlerin yüzde 60’ının Türkiye’den geldiğine vurgu yaptı. PERASYON BEKLENMİYOR’ ‘O Gazetenin peşmergelerin Türk sınırında, Fransa’nın Birinci Dünya Savaşı’nın ardından tekrar işgalini önlemek üzere kurduğu, ancak başarılı olamadığı “Majino Hattı”na (Ligne Maginot) benzer bir savunma hattı oluşturduklarını öne sürmesi dikkat çekti. Türkiye’den büyük çapta bir operasyonun pek beklenmediği belirtilen haberde “Ancak büyük bir saldırı olacaksa, Türk askerleri, Metina Dağları boyunca Türk sınırı paralelinde bir çeşit gevşek Majino hattı oluşturmuş olan binlerce peşmerge ile karşı karşıya gelir” denildi. Bamarni’de peşmergelerin Türkiye’ye ait bir hava üssünün yakınında bulunduğu, üste konuşlanan 400’e yakın Türk askerinin de zaman zaman bölgede bulunan marketlerden gereksinimlerini karşıladıkları öne sürüldü. ÖRÜŞ AYRILIKLARI’ ‘G Los Angeles Times gazetesi ise Washington’ın Erdoğan’a “Kuzey Irak’taki Kürt militanlara karşı kesin adımlar atacağı taahhüdünde bulunduğuna ilişkin bir işaret olmadığını” yazdı. Görüşmede ABD Başkanı Bush ve Başbakan Erdoğan’ın PKK’ye karşı mücadele konusunda var olan “ciddi görüş ayrılıklarını çözmeye çalıştıkları” kaydedildi. Haberde “Amerika’nın bölgedeki istikrarın parçası olan Kürtleri kızdırmak istemediği” de belirtildi. (Fotoğraf: AA) DTP’liler ‘Kürtçe eğitim’ istedi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın 2008 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi. Komisyonun DTP’li üyesi Gültan Kışanak’ın, Güneydoğu’da çiftçilere tarım ve hayvancılıkla ilgili eğitimin “Kürtçe” verilmesini istemesi tartışmaya neden oldu. Kışanak, bölgedeki çiftçilerin Türkçeyi iyi anlamadıkları için eğitimin de başarılı olmadığını savunarak “Kenan Evren bile, Kürtçeyi yasaklamakla yanlış yaptık, diyor” görüşünü savundu. Kışanak’ın sözlerine AKP ve CHP’li milletvekilleri tepki gösterirken bazı AKP’liler, “Mesele Kürtçe mi?” diye laf attı. CHP’li üye Gürol Ergin, Kışanak’a, “Evren neyi doğru yaptı ki? Demokrasiyi yasakladı...” diye karşılık verdi. Öcalan’ın avukatlarına linç girişimi BURSA (Cumhuriyet) Abdullah Öcalan’ın avukatları, İmralı’ya geçişleri sırasında bir grup aşırı milliyetçi tarafından linç edilmek istendi. Yumruk ve taşlı saldırılar nedeniyle avukatları taşıyan minibüsün camları kırıldı. Sabah saatlerinde bir araya gelen avukatlar Hatice Korkut, Asya Ülker, Muharrem Şahin ve Mehmet Bayraktar araçlarını Gemlik İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı’nın önüne park ettiler. Komutanlığın karşısında toplanan bir grup ise Öcalan ve PKK aleyhine slogan atarken avukatlar yarım saat boyunca araçlarının içinde beklediler. Grup tepkilerini sürdürürken aralarından çıkan bir kadına araç içindeki avukatlara saldırmak istedi. Avukatların yanına gitmek isteyen gruptakiler, güvenlik ekipleri tarafından güçlükle engellendi. Gemlik İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı’na alınan avukatlar, işlemlerin ardından bir minibüsle Gemport Limanı’na götürülmek istendi. Ancak burada da bir grup, aracın önünü kesti. Göstericiler aracı taşladılar. Minibüsün camları kırılırken BursaGemlik karayolu trafiğe kapandı. Jandarma robokop ekipleri, avukatları Gemport Limanı’na ulaştırarak Tuzla gemisiyle İmralı’ya geçmelerini sağladılar. obursali?cumhuriyet.com.tr ASKERİ YARGIÇ KAYACAN Kurtulan’ın eşi listede ? Yurt Haberleri Servisi PKK’nin kaçırdığı 8 askeri, Abdullah Öcalan’ın afişinin bulunduğu masada teröristlerle tutanak imzalayıp teslim alan heyette yer alan DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın eşi Salman Kurtulan’ın, terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle, güvenlik güçleri tarafından bastırılan “afişlerle” arandığı bildirildi. Kurtulan’ın 9 yıldır örgütün dağ kadrosunda bulunduğu ve üç askerin şehit edilmesi, bir kişinin öldürülmesi olaylarına adı karıştığı için ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle gıyabında yargılandığı belirtildi. Kuzey Irak sınırında askeri hareketlilik devam ediyor ‘Sekiz asker vatana ihanetle suçlanamaz’ ANKARA (ANKA) Askeri Yargıtay Onursal Üyesi Ali Fahir Kayacan, rehin alınan ve 14 gün sonra serbest bırakılan askerlerin, PKK’li teröristlerle tokalaşmalarının etik olmadığını belirterek “PKK’lilerle tokalaştıkları için vatana ihanet suçunu işlemiş olmazlar” dedi. Sıkıyönetim mahkemelerinde de hâkimlik yapan Kayacan, Türk Ceza Yasası’nda ‘vatana ihanet’ şeklinde bir suçun düzenlenmediğine dikkat çekerek “Düşmana bilgi verip vermedikleri, köstebeklik yapıp yapmadıklarına dair bir bilgi olmaksızın askerleri suçlamak ve ‘vatan haini’ ilan etmek doğru bir tavır değil” diye konuştu. Askerlerin, dönüş sırasında PKK’li teröristlerle tokalaşmasını da değerlendiren Kayacan, askerlerin özgür iradeleriyle tokalaşıp tokalaşmadıklarının belli olmadığını söyledi. Terör örgütü mensuplarıyla tokalaşmanın suç olmadığını belirten Kayacan şöyle devam etti: “Askerlerin teslim olmaması gerektiği şeklinde bir askeri eğitim de verilmez. Komutan, birliğinin daha fazla zaiyata uğramaması için teslim de olabilir. Askerler, tokalaştılar diye vatan hainliğiyle suçlanamaz. Askerlerin o anki psikolojik durumu da yapılacak inceleme ve soruşturmalarda değerlendirilir” Tunceli’de 3 terörist öldürüldü DİYARBAKIR / KIRŞEHİR (Cumhuriyet) Tunceli’de önceki gün bir uzman çavuşun şehit olduğu çatışmada 3 PKK’li öldürüldü. Böylelikle son bir hafta içinde öldürülen PKK’lilerin sayısı 6’ya yükselirken toplam 8 terörist de yakalandı. Siirt’te askeri bir aracın devrilmesi sonucu 1 asker şehit oldu, 5 asker ile 3 sivil yaralandı. Operasyonlar ara vermeden devam ederken sınır kesiminde de askeri hareketlilik yoğunlaştı. Tunceli’nin Yukarıçanakçı bölgesinde önceki gün başlatılan operasyonda saat 17.00 sıralarında bir grup PKK’liyle sıcak temas sağlandı. Çıkan çatışmada Uzman Çavuş Bahtiyar Şimşek şehit oldu. Şehit Şimşek’in cenazesinin bugün Kırşehir’in Kaman ilçesinde düzenlenecek törenle toprağa verileceği belirtildi. Şimşek’in babası Süleyman Şimşek, oğlunun 4 ay önce geçici görevle Tunceli’ye gittiğini anlattı. Birkaç gün önce oğluyla telefonda görüştüğünü belirten baba Şimşek, “Bir oğlum var, vatan için gerekirse o da şehit olsun. Vatan sağ olsun’’ dedi. Şimşek’in, ayrıca en yakın arkadaşı Tuncay Dündar’a cep telefonundan “Biz vatan için dağlarda savaşıyoruz. Siz de boş durmayın. Bayrağınızı alıp sokaklarda tepkinizi gösterin’’ şeklinde mesaj gönderdiği öğrenildi. Şehidin eşi Selda Şimşek ise biri 4, diğeri 2.5 yaşında olan oğulları İlker ve Alper’e sarılarak “Yiğidim, beni ve oğullarını bırakıp nereye gidiyorsun’’ diye gözyaşı döktü. Şimşek’in şehit olduğu bölgede operasyonlar aralıksız devam ederken çatışmada biri kadın 3 PKK’linin öldürüldüğü belirtildi. Böylelikle 30 Ekim6 Kasım tarihleri arasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde öldürülen PKK’lilerin sayısı 6’ya yükseldi. Kuzey Irak sınırındaki Şırnak’ın Cizre ilçesinde ise tankların hareketlendiği gözlendi. Cizre’deki tank taburuna bağlı araçlar Cudi Dağı eteklerinde gerçek mermilerle, önceden konulan hedeflere nişan aldı. Askeri araç devrildi Şirvan ilçesi Samanköprü Karakolu’nda görevli askerleri taşıyan araç, havanın yağışlı olması nedeniyle kontrolden çıkarak şarampole yuvarlandı. Kazada 1 er şehit oldu, 5’i asker 8 kişi yaralandı. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle