18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 KASIM 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Girişimcilere bedelsiz arazi, santral söküm işlemleri için Hazine katkısı verilecek 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Nükleere büyük teşvik MURAT KIŞLALI Güneydoğu Notları (2) Ilık bir Harran öğlesi, güneşlerin kırmızıya dönüşmeye yaklaştığı saatlerdir... O saatlerde tarihin, kültürün iç içe olduğu uygarlıklar, insanı bir başka evrene taşır Harran’da... Başımı kaldırıp göğe bakıyorum... İnceden bir yağmur altında tarihe yolculuğa çıkıyoruz dört arkadaş... GAP belgeselinin yönetmeni Kemal Öner, seslendirenler Semih Dindar, Mehmet Faraç ve ben... Kültüre ve tarihe tanıklık ediyoruz... Bir gün öncesinde Harran Üniversitesi’nde “Mezopotamya’nın Büyük Düşü GAP” adlı belgeseli izlemiştik. Belgeselin danışmanı “Suyu Arayan Toprak” kitabının yazarı Mehmet Faraç’tı... Süleyman Demirel’in sözleri, Fikret Otyam’ın anlattıkları mıh gibi çakılmıştı beynime. Belgeselin yapımına TEMA Vakfı, Ali Nihat Gökyiğit Vakfı ve Vehbi Koç Vakfı destek vermiş, Harran ve Boğaziçi üniversiteleri ise bilimsel danışmanlığını yapmıştı. GAP Türkiye’nin en büyük sulama gücüydü... Peki neler oluyordu oralarda? Bir umut olan GAP, siyasetçilerin ilgisizliği, yanlış sulama ve bilinçsizlik, toprağın tuzlanmasına neden olmuştu... Çarpık tarımsal yapılanmanın simgesiydi artık GAP... Toprak elden giderken “Mezopotamya’nın Büyük Düşü GAP” adlı belgeseli hazırlayan Kemal Öner’i toplum olarak ayakta alkışlamamız gerekiyor... Harran’ı gezerken gri bir gökyüzü altındaydım. Yoksulluğun resmini çizen çocuklar peşimizdeydi: “Harçlık parası ağabey!..” ??? Çocukların gözlerinde hüznü gördüm, giysilerinde yoksulluğu... Harran Kültür Evi’nin işletmecisi ve beş kızıyla sohbet ettik... Töre cinayetleri, ağa, şeyh, şıh baskısını konuşurken şu soru geldi aklıma: “Harran’da aşk yaşanır mı?” Güleç yüzlü genç kız yanıt verdi: “Biz aşkımızı yüreğimizde saklarız, açıklarsak öldürülürüz...” O anda gökyüzü sanki alev alev tutuştu... Behçet Aysan’ın “Dağılan Gül” şiiri Kültür Evi’nin bahçesinde yankılandı: “ne söylersen söyle bu aşk ikimizindi / ikimizindi bir zamanlar aynı / gökyüzü / bir samanın tutuşması gibi olan şey / biraz erzurumdu biraz rize biraz mardin / geniş, dingin, sürekli bir yurt gibi ne söylersen söyle rüzgârdır duyan / düşleri çağıran iri siyah gözleriyle / ve yanıbaşımızda mutlu kalan ne var ki / belki bir kuş akşamın ölü ağzındaki / sadece güldür dağılmış ayaklanmaya” Harran bir tarihtir; Harran kültürdür... Toplum olarak ne Mezopotamya kültürü ne de İyonya kültürünü koruduk, sahiplendik... Harran’da çok sayıda bilgin yetişmiştir. Astronomi, matematik bu coğrafyada ivme kazanmıştır... Emevilerin Asya bölümü 750 yılında Harran’da Abbasilere yenilmiştir. Abbasi hükümdarı Harun Reşit’in kurduğu “Harran Üniversitesi” dünyada büyük ün salmıştır. Fatimiler, Zenginler, Eyyübiler ve Selçuklular Harran’da yerleşmiştir. 1260’ta Moğollar işgal etmiş, ardından Harran Camisi’ni, surlarını, kulesini yıkarak kaçmışlardır. Tevrat’ta “Hârân” olarak geçen yerin burası olduğu söylenir. Yahudiler bu nedenle Harran’a çok sık gelirler. Tarihle başınızı ağrıtmak istemiyorum... Şimdi bugüne bakalım... Şanlıurfa’da içkili lokanta yok... 1984 yılında yerel yönetimleri kazanan “Milli Görüş” Şanlıurfa’yı gericiliğin kucağına itip tarikatların odak noktasına dönüştürmüş; valiler, kaymakamlar Şanlıurfa’yı “irticanın merkezi”ne taşımış. ??? Birkaç otel dışında hiçbir lokanta, kafede bira bile satılmıyor, yasak!.. Türkiye’nin nasıl bir dinci kuşatma altında olduğu, Hizbullah’tan Müslüman Kardeşler’e; İslami Hareket’ten El Kaide’ye dek Güneydoğu’da köktendinci örgütlenmenin neden ivme kazandığını “Güneydoğu Notları”nın öteki bölümlerinde anlatacağım... Feridun İmrek Şanlıurfa’da bir işadamı. SHP İl Başkanı aynı zamanda. Beş salonu bulunan Emek Sineması’nı yaptırmış. Peki seyirci? Feridun İmrek diyor ki: “Bazı geceler 23 kişi geliyor. Şanlıurfa’ya sinemayı sevdirmek için çabalıyorum.” Yolumuz uzun, anlatacak çok şey var... Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Mutlu’nun “üniversitenin sorunlarına ilişkin” topluma bir çağrısı var... Salı günü devam edeceğim... Teoman Evren anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Barosu, geçen yıl hayatını kaybeden eski Ankara Barosu ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı avukat Teoman Evren’i düzenlenen programla andı. Ankara Barosu Eğitim Merkezi’ndeki programa Evren’in ailesi ve yakınları ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, eski Türkiye Barolar Birliği Başkanı Atila Sav ve Anadolu Ajansı İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Halis Çalışgan katıldı. ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda hafta içi kabul edilen Nükleer Yasası’na göre, yabancılar da dahil nükleer santral kurmak isteyen tüm girişimcilere devlet eliyle büyük teşvikler verilecek. Nükleer santralın üreteceği elektriği, fiyatına sınır konulmaksızın devlet alacak. Girişimcilere bedelsiz arazi, santral söküm işlemleri için de Hazine ? Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Çakıroğlu, “Çantasını kapan geliyor. Köşe başında santral kuralım diyen var” ifadesiyle hükümeti uyardı. katkısı verilecek. Yasada 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in iade gerekçesi de göz ardı edilerek girişimcilerin kamu ortaklığıyla kuracakları şirketleri satın almalarının yolu açılıyor. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı Ok ÇİZMEDEN YUKARI İstanbul’da F tipi protestosu İstanbul Haber Servisi ? Demokrat Halk Partisi (DHP), Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), Halklar ve Özgürlükler Cephesi (HÖC), ODAK ve Partizan gibi sivil toplum örgütünden yaklaşık 50 kişilik bir grup F tipi cezaevlerini protesto etmek amacıyla dün Galatasaray Lisesi önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. Açıklamada Türkiye’de son günlerde “ırkçışovenist” hava yaratıldığı belirtildi. cağı yönetmelik kapsamında bir ihale yapılacak. İhaleyi, nükleer santrallar konusunda hiçbir yetkinliği bulunmayan Türkiye Elektrik Ticaret ve tay Çakıroğlu’nun, “Çanta Taahhüt Anonim Şirketi (TEsını kapan geliyor. Köşe ba TAŞ) yapacak. şında santral kuralım diyen Şirketlerin üreteceği enervar” ifadesiyle uyarmasına jinin tamamı, TETAŞ tarafınkarşın hükümetin ısrarla ge dan satın alınacak. TETAŞ tirdiği bazı teşvikler şöyle: özel hukuk hükümlerine de Yasanın çıkmasından son tabi olduğu için Danıştay dera nükleer santralların kurul netiminin önü kesilecek. ması için TAEK’in hazırlaya Yasada TETAŞ’ın alım garantisine yönelik olarak hiçbir fiyat sınırı öngörülmüMUSA KART yor. Oysa hükümet, rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını da teşvik etmiş, ancak bunlarda elektriğin kilovat/saati başına 55.5 sent sınırlaması getirmişti. Bakanlar Kurulu’nca yurtiçinde veya yurtdışında santral kurmak üzere özel hukuk hükümlerine tabi şirket kurulmasına karar verilebilecek. Kurulacak şirkette, özel sektör şirketlerinin hisse sahibi olmasına imkân tanınabilecek. Ancak bu ortaklığın hangi mevzuat kapsamında yapılacağı belirsiz. Kamunun kuracağı şirketin faaliyet alanı yurtdışını da kapsayacak. Bu kamu şirketine ortak olacak şirketin hangi koşullara göre seçileceği yasada belirtilmediği için 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in yasayı iade gerekçesi olan anayasaya aykırılık [email protected] vam ediyor. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 En çok şikâyet hapishanelerden ? MERSİN (Cumhuriyet) TBMM İnsan Hakları Komisyon Başkanı ve AKP Milletvekili Zafer Üskül, komisyona en fazla şikâyetin hapishanelerden geldiğini bildirdi. Üskül, Mersin Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyareti sırasında yaptığı konuşmada anayasa taslağı konusunda başlatılan çalışmaların sürdüğünü de belirterek “Biz bir taslak hazırlayacağız. Kamuoyu tartışacak ve bunun sonucunda bir uzlaşılmış anayasa yapacağız’’ dedi. CHP’Lİ BARATALI’DAN YASA ÖNERİSİ ‘Deniz’in idamı’ kaldırılsın AYŞE SAYIN Deniz Gezmiş ANKARA CHP, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hakkındaki idam kararlarının kaldırılmasını istedi. CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, Deniz Gezmiş ve arkadaşları hakkındaki 2 Mayıs 1972 tarihli “ölüm cezası” kararının kaldırılması için TBMM Başkanlığı’na yasa önerisi verdi. Gezmiş ve arkadaşlarının 35 yıl önce idam edildiklerini anımsatan Baratalı, “Gezmiş ve arkadaşlarının, yargılamalarının bağımsız bir mahkeme tarafından yapılmadığı ve sonucun siyasi bir karar olduğu yıllardır ifade ediliyor” dedi. Yasa önerisinin gerekçesinde kimseyi öldürmeyen, kimsenin burnunu bile kanatmayan Gezmiş ve arkadaşlarının idamında etkisi olan dönemin Başbakanı’nın bile yıllar sonra, “Biz bu cezanın infazına oy verdik. O günkü koşullar onu gerektiriyordu” dediğine dikkat çekildi. CUMHURİYET 05 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle