Katalog

SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2007 SALI 6 HABERLER SALI ORHAN BURSALI ‘Savaş Durumu!’ Ahmet SARIOĞLU Bayram GÜZEL Fetullah SELÇUK Emrah ERYILMAZ Kasım AKSOY Mehmet COŞKUN Mehmet UYAR Mehmet YILDIRIM Çok değer verdiğim mimar tasarımcı, sanatçı bir dostumla önceki gece sohbet ediyoruz. Kendisi, güncel politikayla uğraşmaz, kendi sanatsal yaratıcılığı, üniversitedeki dersi ve öğrencileri ile piyasaya yönelik tasarım işleri üzerine yoğunlaşırdı. Gazetesine şöyle bir göz atar, TV haberleriyle gündemi izler, genel gidişat hakkında bilgi sahip olur ve işine bakardı. İktidara o gelmiş, iktidardan bu gitmiş, pek umurunda olmazdı. Ama şüphesiz sağlam bir demokrattır! Sohbetin, tartışmanın ortasında birden dedi ki: “Savaş Durumu” var ülkede! Hayretle yüzüne baktım! Yaşadığımız gündemin, olayların adını, aslında bu kadar keskin bir teşhisle koymak herkesin harcı değildir! Bir sanatçının, ışığı çoğumuzdan önce sezdiği bir anı yaşadığımı duyumsadım! Mustafa Kemal Paşa ne demişti? Işık önce sanatçının alnında doğar! Dostum, özellikle seçimlerden ve yeni anayasa karalamasının gündeme gelmesinden sonra, güncel politikayı izlemeye başladı. Diyor ki, “Tarihi bir dönemeçteyiz, taslak kabul edilir ve onaylanırsa, yaşam bir başka Türkiye’de sürmeye başlayacak.” Bu durumdan zerre kadar hoşnut değil. Hoşnutsuzluğunun nedenlerinden biri de, AKP’nin ülkeyi bu noktaya getirmesi ile kendisi gibi işini yapan insanları işinden, yaratıcılığından alıkoyması... “Enerjimin bir kısmını alıp götürdü..” diyor. Daha on binlerce insanın enerjisinin önemli bir kısmını güncel politika içinde harcamaya başladığını düşünürsek, müthiş bir yaratıcıişzaman kaybı ortaya çıkıyor! AKP’nin ülkeyi cepheleştirmesinin sonucu! ??? Zaten gündemdeki fotoğrafa bakarsanız, sessiz ve derin bir “savaş durumu” yaşadığımızı görmemek mümkün değil. Olayların döndüğü eksen, ülkenin nasıl bir toplum biçiminde, siyasal rejimde yaşayacağıdır... Gerçekten gelecekte daha demokratik, laik sosyal bir rejimde mi... Yoksa, *dinci olmayanların kamusal alandan giderek tamamen dışlandığı; *devletin bütün kurum ve kuruluşlarını, giderek ekonomi birimlerini ve ekonomik hayatı dinci kadroların yönettiği; *eğitim ve sosyaltoplumsal hayatın giderek daha çok dinci baskı altına sokulduğu; *düşüncelerin oluşumunda ve biçimlenmesinde daha çok dinci eksenin egemen konuma geldiği... *ılımlı veya sert bir İslami ülkede mi yaşayacağımızı tartışıyoruz. ??? “Türkiye şeriat ülkesi olmaz” diyen zevat, bütün herkesi salak yerine koyuyor! Türkiye İran, Malezya vb. şüphesiz ki olmaz! Ama kendine göre, dinci düşüncenin egemenliğinin son derece arttırdığı bir ülkeye dönüşebilir! Bunun önünde ne engel var? Türkiye Anayasası’nda “şeriat devletidir” mi yazacak? Anayasada “laik demokratik sosyal bir hukuk devleti” yazılı olarak kalabilir! Kalacaktır da! Ama, anayasada bu sözün olması; yukarıda sıraladığımız maddelerdeki durumun gerçekleşmesine engel mi? Hayır değil, bin kere değil, zaten bunları yaşıyoruz, şu dinci evrimsel gelişme içinde, yeni anayasa karalamasının kabulü ile daha fazla yaşayacağız! Şimdi söyleyin: Doğru mu yanlış mı? Siz böyle bir toplumsal rejimde yaşamak mı istiyorsunuz? Yoksa, buna karşı mısınız? ??? Ülkemizde sessiz ve derin bir Savaş Durumu egemen. Önce bunun bilincinde olalım. Savaşın iktidar cephesinde: “Bireysel hak ve özgürlükler” yaftası altında, bugün AKP iktidarı ve savaş arabasının önüne koştuğu liberal yazarilimciler bulunuyor. Bir Fethullahçı dinci kuşatma desteği ile bütün iktidar olanaklarını kullanıyorlar. Bu cephenin arkasında ayrıca ABD var, AB ülkelerinin de şimdilik önemli bir desteği var. Bunlar, bütün güçleriyle, gerçekten demokratik laik, kalkınmış, başı dik, ayakları üzerinde duran ve dünya ile ilişkisini bu temelde sürdürmek isteyen bir Türkiye yanlılarını, bütün geçmişleriyle ve gelecekleriyle ezmek, yok etmek istiyorlar... Dünün bütün kazanımlarının kötü, yanlış ve sahte olduğuna milleti inandırmaya çalışıyorlar. Halk dalkavukluğunun, doğrudan halkoyunun en iyi demokrasi, en iyi rejim biçimi; yerel (İslami) kültürün demokrasinin asıl rengi olduğuna ve iktidar olmasının da çok doğal ve normal olduğuna inandırmaya çalışıyorlar... Alçakça, haince ve bilinçli olarak... Düşünce namusuna, bilimin bulgularına ve sonuçlarına, demokrasinin temel ruhuna ihanet ederek... Ve Türkiye’nin dışarıdaki büyük oyuncuların maşası olmasına büyük hizmetler vererek ve onlara boyun eğmesi gerektiğine vaaz eder... Bir siyasal Savaş Durumu, şimdilik sessiz ve derin sürüyor ülkede. Bir sanatçımız, yaşadığımız günlerin adını koydu... Size de duyuruyorum! Murat UÇAR Seyfi ALTUNTAŞ Sıddık KÜÇÜKGÖZ Şükrü KARATAŞ Turgay SALGAR Tahsin YILDIRIM Caner ÖRENGÜL Şırnak’ta önceki gece düzenlenen saldırıda şehit düşen 13 asker ile dün mayına basarak şehit olan 2 asker dün göz yaşları arasında memleketlerine uğurlandı. Son 24 saatte şehit düşen 15 asker için düzenlenen törenlerde yurttaşlar teröre lanet yağdırdı Türkiye şehitlere ağlıyor Yurt Haberleri Servisi Şırnak’ta düzenlenen saldırıda 13 askerin şehit olmasının ardından dün de Şırnak ve Diyarbakır’da iki asker mayın kurbanı oldu. Şehit askerler, düzenlenen törenlerin ardından memleketlerine gönderildi. Büyük acı yaşayan şehit yakınları ve yurttaşlar cenaze törenlerinde terörü lanetledi. Diyarbakır’ın Lice ilçesinin kuzeyindeki dağlık kesimde operasyonlarını sürdüren güvenlik güçlerinin geçişi sırasında teröristlerce yola önceden döşenen mayın patladı. Patlamada Afyonkarahisar nüfusuna kayıtlı jandarma er Caner Örengül olay yerinde şehit oldu, 3 asker de yaralandı. Şırnak’ta Namaz Dağı kırsalındaki operasyonlarda mayın patlaması sonucu Kars doğumlu Piyade Uzman Çavuş Tahsin Yıldırım şehit oldu. Şırnak’ta Küpeli Dağı’nda PKK’li teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit düşen 13 asker için dün 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’nda tören düzenlendi. Memleketlerine gönderilen askerlerden 5’i dün toprağa verilirken 8’inin de bugün son yolculuklarına uğurlanacağı bildirildi. Şehit astsubay Ahmet Sarıoğlu’nun cenazesi, düzenlenen törenin ardından Şehir Mezarlığı’nda toprağa verildi. Tek oğlunu yitiren baba Mehmet Arif Sarıoğlu, oğlunu en son 1 ay önce kızının düğününde gördüğünü söyledi. Kürtçe ağıt yakıldı Van’ın Başkale ilçesinde PKK’lilerin saldırısı sonucu şehit olan onbaşı Ali Şahan’ın cenazesi dün memleketi Kütahya’da toprağa verildi. (solda) Art arda gelen şehit haberleri Türkiye’yi yasa boğdu. Törenlerde şehit yakınları göz yaşı dökerken acılı annelerin feryatları yürekleri dağladı. (Fotoğraflar: AA) diye konuştu. Tahsin Yıldırım’ın amcasının oğlu Tuncay Yıldırım’ın da 1987 yılında şehit olduğu öğrenildi. Bir aylık evliydi Şehit Fetullah Selçuk için Diyarbakır’ın Sati köyünde tören düzenlendi. Törende şehidin yakınları Kürtçe ağıt yaktı. Cenaze törenine katılan yurttaşlar PKK aleyhine sloganlar attılar. Şehit er Şükrü Karataş’ın cenazesi Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Tosunlu köyünde toprağa verildi. Cenazede Kürtçe ağıtlar yakılırken annesi Rasime Karataş’ı bir yıl önce kaybeden şehidin üzerinde “vasiyet” yazan fotoğrafı yürekleri dağladı. Kars’ta iki şehit Şehit Turgay Salgar’ın cenazesi Kars’ın Cumhuriyet köyünde toprağa verildi. Terhisine 5 ay kaldığı öğrenilen şehit erin yakınları sinir krizi geçirdi. Anne Güler Salgar, “Beni oğlumun yanına götürün. İçime taş düştü, taş, taş” ağıtları yaktı. Kars’ta Salgar’ın acısı yaşanırken ikinci şehidin haberi geldi. Diyarbakır’da şehit olan Tahsin Yıldırım’ın ailesi de oğullarının ölümüyle yıkıldı. Anne Kaytan Yıldırım’a sağlık ekipleri müdahale etti. Baba Namaz Yıldırım, oğluyla ölmeden bir gün önce konuştuğunu belirterek “Barzani’nin hakkından gelinmediği sürece bir şey düzelmez’’ Şehit Murat Uçar’ın cenazesi Konya’nın Kulu ilçesinde toprağa verildi. Törende yurttaşlar terör örgütü aleyhine sloganlar attı. Sinir krizi geçiren anne Atiye Uçar ile şehidin eşi Ayşe Uçar’ı, yakınları güçlükle sakinleştirdi. Baba Mehmet Uçar ise daha 1 ay önce oğlunun düğününü yaptığını belirterek “Şimdi son düğününü yapıyorum. 2 oğlum daha var, onları da feda ederim. Yeter ki şehitlerimizin kanı yerde kalmasın” dedi. Uçar’ın dayısının oğlunun 1993 yılında Şırnak’ta şehit olduğu bildirildi. Bir evde iki cenaze ederek “Şimdi bize kim bakacak” diye gözyaşı döktü. Askerliğinin bitmesine 23 gün kala şehit olan Yıldırım’ın Denizli’de bir konfeksiyon firmasında çalışarak ailesini geçindirdiği öğrenildi. Babaannesi Emine Yıldırım’ın da Yıldırım şehit olmadan 6 saat önce yaşamını yitirdiği belirtildi. Hamallık yapıyordu ve 1.5 yaşında Zeliha adlı 2 çocuğu bulunduğu ve 4 gün önce annesini arayarak “Son görevime gidiyorum. Bir daha göreve gitmeyeceğim” dediği öğrenildi. Aksoy’un tezkeresine 20 gün kaldığını belirtildi. ‘Kuzumu getir Şırnak dağları’ yapsınlar. Bizim çocuklarımıza yazık’’ diye konuştu. Şehit yakınlarından biri de “Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, Kuzey Irak’a girilmesi gerektiğini açıkça ifade etti, ama Başbakan onay vermedi. Olan bizim çocuklarımıza oluyor. Askerler kırılıyor, hükümet izliyor’’ dedi. Televizyondan öğrendi Şehit er Mehmet Coşkun’un Gaziantep Göllüce Mahallesi’nde oturan annesi Gazal Coşkun fenalık geçirdi. Amca Bekir Coşkun, “Babası 7 yıl önce akciğer rahatsızlığından öldü. Annesi, çocuklarını ücret karşılığında fıstık kırarak, yokluk yaşayarak yetiştirdi’’ diye isyan etti. Mehmet Coşkun’un Gaziantep Hali’nde hamallık yaparak ailesinin geçimini sağlamaya çalıştığı öğrenildi. Son göreviydi Şehit Bayram Güzel’in Denizli Kurtluca köyündeki evi, yasa boğuldu. Yakınları tarafından güçlükle sakinleştirilen Şehit annesi Ayşe Güzel ise ağıtlar yaktı. Terör örgütüne lanet okuyan acılı anne, “Benim kuzumu getir Şırnak dağları’’ diyerek gözyaşı döktü. Güzel’in askere gitmeden önce, köyün 20 yıl önce verdiği ilk şehit olan Hasan Savaş’ın akrabası Fatma Savaş ile sözlendiği öğrenildi. Hükümete tepki yağdı Konyalı bir diğer şehit Mehmet Yıldırım’ın Kadınhanı ilçesine bağlı Örnek köyünde oturan annesi de isyan etti. Anne Elife Yıldırım, oğluyla ancak 2 ayda bir telefonda görüştüğünü belirterek “Bize şehit olacağını, katıldığı operasyonlardan bir gün cenazesinin çıkacağını söylüyordu’’ dedi. Baba Ali Yıldırım ise sakat olduğu için kendisine oğlunun baktığını ifade Şehit Mehmet Uyar’ın Şanlıurfa’nın Eyyubiye Mahallesi 3021. sokakta oturan babası Mustafa Uyar, oğluyla bir hafta önce telefonda görüştüğünü belirterek “Teröristleri Allah’a havale ediyorum. Allah onlardan hakkımızı alsın’’ dedi. Şanlıurfalı diğer şehit Kasım Aksoy’un 2.5 yaşında Güneş Şehit Emrah Eryılmaz’ın Niğde’nin merkeze bağlı Kiledere beldesindeki evine hüzün çöktü. Oğlunun terhisine 28 gün kaldığını anlatan anne Ayşegül Eryılmaz, “Cumartesi günü konuştum. Bayrama bekleme dedi” diye konuştu. Şehidin yakınları ise hükümete tepki göstererek “Hükümeti yöneteceklerse yönetsinler, yoksa, askere mi verecekler ne yapacaklarsa Şehit Sıddık Küçükgöz’ün Çorum’un Uğurludağ ilçesine bağlı Aşılıarmut köyünde oturan babası Hamit Küçükgöz oğlunun öldüğü haberini televizyondan öğrendiğini söyledi. Terhisine 20 gün kalan Küçükgöz’ün askerden dönünce nişanlanacağı öğrenildi. Şehit Seyfi Altuntaş’ın cenazesi de uçakla Samsun’a getirildi. Asker Hastanesi morguna kaldırılan cenaze, bugün düzenlenecek törenle Ayvacık ilçesinde toprağa verilecek. Şırnak’ta mayına basarak şehit düşen Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa ilçesine bağlı Ayvalı köyünde yaşayan Caner Örengül’ün ailesi yasa boğuldu. Oğluyla önceki gün telefonla görüştüğünü belirten baba Resul Örengül, “Kurban Bayramı’nda izne geleceğini söyledi. Kendinden önce acı haberi geldi.Vatan sağ olsun” dedi. obursali?cumhuriyet.com.tr MUKADDES AKGÜRGEN MUKA’YA MEKTUP Sen hiç yalnız kalmadın ki ömrün boyunca, Ne mutlu günler yaşamıştık doyasıya, Ama şimdi sensiz kaldık ortalıkta Gerilerde kalmak da çok zor geliyor insana... SEVENLERİN BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 5098 sicil sayısında kayıtlı A VUKA T BAŞSAĞLIĞI Üniversitemiz ElektrikElektronik Fakültesi Öğretim Elemanı Ortadoğu’dan liderler geliyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, “Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Türkiye’yi ziyaretine ilişkin bir soru üzerine açıklama yapılmasının gerekli görüldüğü’’ bildirildi. Açıklamada, “Önümüzdeki haftalarda Ortadoğu ülkelerinden (Suriye, İsrail, Filistin, Ürdün ve Lübnan) ülkemize bir dizi en üst düzey ziyaret yapılması öngörülmektedir. Bu ziyaretler, Ortadoğu ülkeleri liderlerinin Sayın Cumhurbaşkanımızı bizzat kutlamalarına ve Ortadoğu Barış Süreci ile ilgili istişarelerde bulunmalarına fırsat verecektir’’ denildi. MEHMET BEDRETTİN AYRANCIOĞLU 07.10.2007 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 08.10.2007 günü kaldırılan meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI Uzman OSMAN ERENAY’ı İTÜ REKTÖRLÜĞÜ 5 Ekim 2007 Cuma günü kaybetmiş bulunuyoruz. Cenazesi 8 Ekim 2007 Pazartasi günü Teşvikiye Camii’nde kılınan öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedilmiştir. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve İTÜ camiasına başsağlığı dileriz. ESAS NO: 2001/899 KARAR NO: 2007/204 Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Av. CANAN KURT tarafından, davalılar İbrahim Namık Akın, mirasçıları SERKAN AKIN, NAZMİ AKIN, EYÜP AKIN aleyhlerine açılan, RÜCÜEN TAZMİNAT davasının sonunda, açılan davanın REDDİNE karar verilmiş, ancak davacı vekili AV. CANAN KURT tarafından,”Davalı İbrahim Namık Akın, askerlik görevini ifa ederken ÖMER ARSLAN’IN ölümüne sebeb olmuş ve Van İdare Mahkemesince, hüküm altına alınan tazminat miktarının idarece ölenin mirasçılarına ödenmiş olması nedeniyle, bu tazminatın sorumlusu olan davalı İbrahim Namık Akın’ın cezai ehliyetinin bulunmamasının, hukuki sorumluluğu ortadan kaldırmayacağından” bahisle, mahkeme kararını temyiz etmiş olduğundan, tüm aramalara rağmen bulunamayan davalı EYÜP AKIN’A HMUK.’nun 377. maddesi gereğince temyiz dilekçesi yerine kaim olmak üzere İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. (Basın: 52663) ESKİŞEHİR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Fahri Korutürk anılacak ? İstanbul Haber Servisi 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, ölümünün 20. yılında düzenlenecek törenle anılacak. Tören, Moda’daki büstü önünde yarın saat 13.00’te gerçekleştirilecek. 12 Ekim 1987’de yaşamını yitiren Korutürk’ün anma töreni, bu yıl Şeker Bayramı’na rastladığı için 2 gün önce yapılacak. CUMHURİYET 06 K