23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKİM 2007 SALI ???? CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul 19 Stockholm PB PB PB PB B B B B PB 26 28 27 27 29 30 32 32 23 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB PB PB PB B 24 24 23 23 28 29 28 25 29 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B PB 35 33 30 32 27 29 22 22 21 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik beklenmiyor. Rüzgâr genellikle kuzey ve kuzeydoğu, zaman zaman güney ve doğu bölgelerimizde güney ve güneybatıdan hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB Y PB B B B PB PB PB 9 12 10 16 16 15 17 16 14 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB PB PB PB Y PB Y PB 13 19 25 16 18 20 23 26 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A PB A B Y PB B B 9 22 14 26 23 19 26 30 33 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada RTE açıkladı: “…Türkiye bundan böyle referandum kültürüne alışmalıdır. Öyle konular gündeme gelecek ki, bu konuları sahibine götüreceğiz. Sahibi millettir, Türkiye’nin buna alışması lazım…” (6.10.07) 21 Temmuz seçimleri amaçlarına varmakta anahtar rolü oynadı. Eski Meclis başkanları, din konusunda fanatik görüşleri olan Bülent Arınç, Çankaya’da nihayet“dindar bir cumhurbaşkanı göreceklerini” söyledi. Bu tanımlama halk üzerinde önemli bir etki yaptı. Muhalefetin cumhurbaşkanı seçimlerinde AKP uygulamalarının ne denli yanlış olduğunu kanıtlamasına, tek dereceli cumhurbaşkanı seçimine onay vermemesine karşın; AKP, bu gerçeği halka “cumhurbaşkanı seçmeni istemiyorlar”a çevirerek yansıttı. Böylece muhalefetin (tabii AKP’li) halkın dindar bir cumhurbaşkanı seçmesini engellediğini seçim propagandasına malzeme yaptı. Laik Cumhuriyetin savunucusu CHP, seçim sürecinde RTE’nin halkın (dindar) bir cumhurbaşkanı seçmesine engel oldular propagandasına karşı çıkamadı. Meydanı boş bulan RTE, bir aylık propaganda sürecinin on beşyirmi gününü bu konuya ayırdı. RTE muhalefetin halkın cumhurbaşkanı seçmesini engellediğini konuşmalarında ana tema olarak işlerken; diğer yandan örgüt ve dinci bir devlet ateşi ile yanan Fethullahçılar, tarikatlar, cemaatler el altından köylüden kentliye Müslüman topluma dindar bir cumhurbaşkanı olayını işlediler. AKP; bir yandan yaşam koşullarında yoksulluk çeken hemen her kesime olağanüstü para yağdırdı, öte yandan sana cumhurbaşkanı seçtirmiyorlar sloganını açıktan kullandı. El altından dindar cumhurbaşkanı sloganını kullanarak yüzde 47’ye ulaştı. Cumhurbaşkanlarını halkın seçmesini öngören anayasa değişikliğini referanduma götürürken, kimi sorunları “halka giderek” yadsınmayacak biçimde çözmenin tek geçerli yol olduğunu gördü. ??? RTE kimi konuları yaşama geçirebilmek için referandumu kullanmaya hazırlanıyor. Referandum yolunda kimi konulara artık karşı çıkma olanağı bulunamayacağını hesaplıyor ve bu nedenle: İlk işareti verdi: “Bu ülkede öyle konular gündeme gelecek ki, artık bu konuları sahibine (referandum yoluyla) halka götüreceğiz” dedi. RTE iktidarının ilk aşamada 1982 Anayasası’ndaki devleti tarif eden ilk dört maddeyi değiştirmek gibi bir derdi yok! RTE, referandumu örneğin başörtüsü altında türbanı, din konusunda katı bulduğu yasaları, hukuksal yoldan çetin savaşımlar gerektiren, çoğu kez olumlu sonuç alamadığı konuları referanduma götürerek gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Kamuoyu anayasanın değiştirilemez temel maddelerini tartışırken demokratik bir yöntem gerekçesi altında silah gibi kullanmayı amaçladığı referandumu RTE iktidarının yeni anayasaya yerleştirmek için sürdürdüğü çabaları görmüyor. İçişleri Bakanı Beşir Atalay Kayseri’de konuşurken; “Toplum iradesinin ülke yönetiminde daha etkili hale gelmesini istiyoruz. Yeni anayasa taslağında bu konuda çalışmalar yapılıyor. Daha fazla referandum yapılmasının yolu açılacak” dedi. RTE iktidarı kararlı. Halkın dinsel kimi kuralları içeren yasalara karşı çıkmayacağını hesap ederek referandumlar yoluyla daha fazla İslamı yerleştirmek istiyor. Adnan Menderes Demokrat Parti Meclis Grubu’na, “Hilafeti bile getirebilirsiniz” demişti. RTE ise… daha geniş açıdan bakıyor. Amaçlarını halka onaylatma yöntemini seçiyor. Günün birinde anayasaya “Türk Devleti’nin dini İslamdır” ifadesini koymaya girişebilir mi? Şimdilik olanaksız ama… Parlamentoda anayasayı bu yolda değiştirecek sayıyı bulduğu zaman 340 milletvekiliyle, Çankaya’da 11’inciyle ve sonra… Müslüman “halka giderek” neden özlediği sonuca varmasın? Olmaz olmaz demeyelim… Olur olur! Ankara’ya örtülü tehdit ABD Büyükelçisi Wilson, Ermeni iddialarıyla ilgili tasarının geçmesi durumunda Türkiye’nin, göstereceği tepkide ‘adımlarını iyi hesaplaması’ gerektiğini söyledi ANKARA (ANKA) ABD Büyükelçisi Ross Wilson, sözde Ermeni soykırımı tasarısının Kongre’den geçmesi halinde bile durumun değişmeyeceğini belirterek Türkiye’nin atacağı adımları iyi hesaplaması gerektiğini vurguladı. Wilson, CNN Türk ile yaptığı söyleşide ABD’nin Türk askerlerine yönelik son saldırıyı kınadığını belirterek “Çok kötü bir trajedi. Kınıyoruz. PKK ve diğer terör örgütlerine karşı daha etkili adım atmak lazım” diye konuştu. Buna karşın Bush yönetiminin Türkiye’nin olası bir sınır ötesi operasyonuna ilişkin olumsuz tutumunu değiştirmediğini ortaya koyan Wilson, Türkiye, ABD ve Irak arasındaki işbirliğinin sürdüğünü söyledi. ABD Büyükelçisi, yarın Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde görüşülecek olan sözde “Ermeni soykırımı” tasarısına ilişkin bir soru üzerine Bush yönetiminin bu tasarıya GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY GÖNÜL: ABD İLE İLİŞKİLER KRİZE GİRER ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ABD Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nde ele alınması beklenen ve sözde Ermeni soykırımı savlarını destekleyen tasarı hakkında ABD Savunma Bakanı Robert Gates’e mektup gönderdi. Gönül, mektubunda, TürkAmerikan ilişkilerini krize sokacak bu gelişmenin mutlak suretle önüne geçilmesi gerekliliğini vurgulayarak ABD ile Türkiye’nin dostluk ve işbirliği çerçevesinde yürütülen ilişkilerinin, tasarının kabul edilmesi halinde istenmeyen bir ipotek altında kalmasının kaçınılmaz olacağını belirtti. Gönül, böyle bir gelişme sonucunda Türk kamuoyunun bu konuda göstereceği tepkinin tetikleyeceği dinamiklerin denetim altında tutulmasının güç olacağını ve tasarının kabulünün halkların çıkarlarına hizmet etmeyeceğini bildirdi. mak üzere ülkeler, ulusal çıkarı düşünmeli, halkın çıkarını düşünmeli, çünkü ABD’de olduğu gibi hükümetler bazen halk için popüler olmayan şeyler yapabiliyor” diye konuştu. Wilson, diğer bir soru üzerine “Ilımlı İslam terimi hoşuma gitmiyor” ifadesini kullandı ve “Türkiye demokratik, laik bir model” dedi. Vecdi Gönül. karşı çıktığını, 2007 yılının başından beri ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını söyledi. Bu konuda bir tahminde bulunmak istemediğini ifade eden Wilson, buna karşın ABD’nin politikasının değişmeyeceğini, iki ülkenin birlikte çalışmayı sürdüreceğini vurguladı. Tasarının geçmesi halinde Türkiye’nin uygulayabileceği yaptırımlar konusunda da bir tahminde bulunmak istemediğini söyleyen Wilson, buna karşın Türkiye üzerinden Irak halkı ve ABD kuvvetleri için lojistik destek sağlanmasının “son derece önemli” olduğunu vurguladı. Kongre’nin tasarıyı benimsemesi halinde Türk halkından gelecek baskılara Türk hükümetinin karşı koymada zorlanacağına dikkat çekilmesi üzerine Wilson, “ABD dahil ol Denktaş ekmeğini kendi yapıyor LEYLA TAVŞANOĞLU GİRNE/ LEFKOŞA KKTC’nin ilk Cumhurbaşkanı bugünlerde yeni bir uğraşta. Evde kendi ekmeğini kendisi yapıyor. Nasıl mı? Girne’nin batısında Yılan Adası’nda Rauf Denktaş’ın konutundayım. Akdeniz yemek odasının ayakları altında... Sofrada Denktaş Bey’in eşi Aydın Hanım’ın pişirdiği kuru fasulye, pilav bir de yoğurtlu mısır çorbası ve salata var. Denktaş Bey, biraz ilerideki ekmek sepetine uzanıyor. Sonra bana dönüyor. “Bak, bu ekmekleri kendim pişirdim. Sen de ye!” Anlamadım? Denktaş Bey bütün becerilerine bir de ekmek pişirmeyi mi ekledi? Anlatıyor: “117 kiloydum. Şimdi 103 kiloya düştüm. Ama sıkı perhizdeyim. Onun için de kepekli ekmek yemem gerekiyor. Çarşı fırınından aldığım kepekli ekmekleri sevmiyorum. Şimdi eve ekmek makinesi aldım. Her gün ekmeğimi taze taze kendim pişiriyorum.” Denktaş Bey’in ikinci uğraşı da Boncuk 2, yani çok sevgili ? Kıbrıslılar referandumda evet oyu verdikleri için memnundular. Bu kez duyguların ciddi biçimde değiştiği anlaşılıyor: “O oyu neden verdik ki? Rumlar belki değişmişlerdir diyorduk. Ama değişecekleri yok. Hem neden çözüm istesinler ki? Nasılsa onlar AB’ye üye, biz değiliz.” köpeği Boncuk’un sokak köpekleri tarafından öldürülmesi üzerine torunlarının hediyesi olan Amerikan kokeri. Ama siz bakmayın Denktaş Bey’in bu yeni ilgi alanlarına. Sanmayın ki evinde artık sakin, sessiz bir yaşam sürüyor. Arada bir evet. Ama hâlâ etkin, hâlâ konferanslara, televizyon programlarına katılıyor, yazılar yazıyor. KKTC’nin siyasi arenasında ağabeylik rolünü çok iyi oynuyor. sinde ve CTP’nin bayağı önemli bir seçim başarısı kazandığı dönemde etkin olan “Yes be annem” takımının sesi soluğu kesilmiş gibi. Geçenlerde bir kamuoyu araştırma şirketi bir araştırma yapıyor. Sonuç ağırlıklı olarak KKTC halkının en güvendiği kurumun TSK olduğunu ortaya koyuyor. Anlaşılan o ki Rum tarafında Annan Planı’na çıkan hayır oyu ve iktidardaki CTP’nin DP’yle koalisyonu bozduktan sonra AKP tarafından kurdurulduğu söylentileri ayyuka çıkan ÖRP hareketiyle bir koalisyona gitmesi bura halkının çok ciddi tepkilerini çekmiş. Bir de ÖRP hakkındaki yolsuzluk iddiaları buna tuz biber ekmiş. İş bununla bitmiyor. CTP’nin aradan üç yıla yakın zaman geçmesine rağmen bu konuda bir ilerleme sağlayamaması. Burada tanıdığım taksi şoförleri ve esnafla konuşuyorum. Çoğunluğu referandumlarda Annan Planı’na evet oyu verdiklerini, göğüslerini gere gere anlatıyorlardı. Bu kezse duyguların ciddi biçimde değiştiği anlaşılıyor: “O oyu neden verdik ki? Rumun kaçak güreştiğini bile bile bunu yaptık. Belki değişmişlerdir diyorduk. Ama değişmedikleri ortada. Bundan sonra da değişecekleri yok. Hem neden birleşme, çözüm istesinler ki? Nasılsa onlar AB’ye üye, biz değiliz.” Rumların ilgisi Rumların kuzeye olan ilgisi de kumarhaneler dışında pek kalmamış. Akşamüzerine doğru Girne ve Lefkoşa’da Rum plakalı araç sayısında bir hayli artış dikkatleri çekiyor. Rum yönetimiyse buna karşı cin fikir bir önlem düşünmüş. Şimdi Limasol’da güneyin tek ve ilk kumarhanesinin açılmasının hazırlıkları yapılıyormuş. AB’nin bu kadar zaman geçmesine karşın KKTC üzerindeki izolasyonları kaldırmaması da çok ciddi tepkiler çekiyor. maralı sorun oldu. 1999’da örgütün başı Öcalan’ın yakalanması ve Türkiye’ye getirilmesiyle birlikte “sinik” bir dönem başladı. Terör, büyük ölçüde ikincil duruma düştü. 3 Kasım 2002’de iktidara gelen AKP, terörün sıfırlandığı bir ortamda işe başladı. O günlerde AKP hükümetinin sorumlularına sık sık şu anımsatmalar yapılmıştı: Türkiye, teröristle mücadelesinde başarılı oldu. Bu, terörün tümüyle bitirildiği anlamına gelmez. Bölgede hızla normalleşme adımları atılmalı, terörün yeniden yeşermeyeceği bir ortam yaratılmalı. AKP ne yazık ki bu ve benzeri uyarıların hiçbirini ciddiye almadı. ??? 90’lı yıllarda olduğu gibi bugün de ana sorumluluk hükümettedir. Hükümet, bu konudaki eleştirilere kızmak yerine yararlanmaya çalışmalı. Gazetecilerin, toplumun hükümetten umudunu yitirmesi, her şey bir yana AKP için çok kötüdür! Hükümetin geçen yıllardaki hatalarını bir kenara koyalım; salt, son 1 ay içindeki olaylara bakışı bile ciddi bir zaaf içinde olduğunu gösteriyor. Örneğin, önceki hafta yine Şırnak’ta meydana gelen ve 11 yurttaşımızın ölümüne neden terör olayı sonrasında AKP’nin bakışı şu oldu: “Bu eylem terör örgütünün son çırpınışlarıdır!” Çırpınışı gördük! 90’lı yıllarda da böyle bakılıyordu. Mevsim değişikliklerinde de şu demeçler veriliyordu: “Bu kış PKK bitecek...” “Baharda örgütün beli kırılacak.” Bu anımsatmaların nedeni, umudumuz az da olsa, hükümetin ders alması... AKP’nin yayın organlarının Şırnak’ta yurttaş katliamını bile, “Örgüt tabanını AKP’ye kaptırdığı için bu eylemi yaptı” manşeti attığını anımsatıp şunu vurgulayalım: AKP, parti çıkarlarını Türkiye çıkarlarının önünde tutuyor! AKP’ye çağrımız şu: Terörle mücadeleye referandum kadar önem verin! ??? Fatura elbette sadece AKP’ye kesilemez. AKP’den de önce temel sorun; Irak’ı işgal eden ABD’nin bölgeye bakışı. Terör örgütünün 198499 dönemindeki en etkili yılları, 1991’de 36. paralelin Saddam’a yasak bölge ilan edilmesinin sonrasına karşılık geliyor. Bunu kim istemişti? ABD... O dönem Irak’ın kuzeyi kimin kontrolündeydi? İncirlik’te konuşlu Çekiç Güç’ün... Bu güç kimlerden oluşuyordu? ABD ve İngiltere... Terör örgütünün 20002007 döneminde yükselişe geçişi ne zamana rastlıyor? ABD’nin Irak’ı işgalinin hemen sonrasına... Örgüt tüm lojistik desteğini nereden alıyor? ABD kontrolündeki Kuzey Irak’tan... Terör örgütünün deyim yerindeyse azması ne zamana karşılık geliyor? ABD’nin Irak’ın üçe bölünmesine yeşil ışık yakmasının ardından... Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un yeri geldikçe ABD’nin tutumuna dikkat çekmesinin altında bize göre yukarıdaki soruyanıt silsilesi yatıyor... Yazının bütününden tamamen bağımsız bir soru daha: AKP’nin en büyük destekçisi kim? ABD! ankcum?cumhuriyet.com.tr IŞIL ÖZGENTÜRK Halk tepkili Bu kez KKTC’ye geldiğimde ortamı çok değişik buluyorum. Annan Planı referandumu önce Bebeğim sağ olsun Annem sağ olsun ? Baştarafı Arka Sayfada Tek yapılması gereken, anne adayının gebelik öncesinde ve gebelik süresince çevredeki en yakın sağlık ocağı, AÇSAP merkezi veya Aile Sağlığı Merkezi’ne gitmesi, düzenli olarak kontrollerini yaptırması. Doğumun, bir hastane veya sağlık personeli gözetiminde yapılması ve doğum sonrası ilk kontrollerin de tamamlaması. Tüm bu kontrollerin ücretsiz olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim çünkü araştırmalar Türk halkının düzenli sağlık kontrolü yaptırmasının önündeki en önemli engelin, ekonomik nedenler olduğunu söylüyor. Anne adaylarını, yakınlarını ve başta da söylediğim gibi hepimizi bilgilendirmeyi ve bilinçlendirmeyi hedefleyen kampanyanın bir gezici aracı, 31 Ekim tarihine kadar Türkiye’de anne ve bebek ölümlerinin yüksek olduğu 15 ilin mahallelerinde sesli duyurular yapacak. İstanbul’dan uğurlanan “Bebeğim Sağ Olsun” aracı, yazımı hazırladığım tarihe kadar İzmir, Ankara, Kayseri’den geçti. Bundan sonra Mersin, bayramda Şanlıurfa, bayramdan sonra Diyarbakır, Batman, Siirt, Van, Ağrı, Kars, Artvin, Erzurum, Muş’a gidecek. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda ise Elazığ’dan sonra İstanbul’a geri dönecek. Geçeceği kentlerle birlikte Türkiye karayollarının neredeyse yüzde 30’unu kat etmiş olacak. Kampanyanın bir de televizyon filmi var. Belki “konuşan cenin” dikkatinizi çoktan çekmiştir, peki ne diyor? “Size ciddi bir şey söyleyeceğim. Bazen bebekler ölüyor. Bazen anneleri ölüyor. Bu çok kötü bir şey. Ne olur hamileyken kontrole gidin. Bir de.. bir de doğumdan sonra sağlık ocağı, aile sağlığı merkezleri veya ana çocuk sağlığı merkezine gidin.Para da istemiyorlar,ücretsiz” diyor.. Anne, “Bebeğim sağ olsun” diyor; bebek de “Annem sağ olsun” diyor… Bize de katılmak ve bilgiyi paylaşmak düşüyor. Sağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürü Dr. Rifat Köse, tüm anne adaylarına yürekten bir çağrı yaptı espriyle harmanlı “Gelin daaaa” dedi. Katılıyorum ve ben de aynı çağrıyı tekrarlıyorum, “Gidin daaaa” diyorum. İhmalden dökülen gözyaşının tadı daha acıdır, çünkü içinde pişmanlık vardır. Bilen bilmeyene söylesin, canlar bizim canımız, canlarımız sağ olsun. Ben şimdi bir hafta izin yapıyorum, biraz uzağa gidiyorum. Hint Okyanusu’na… Dönüşte görüşmek üzere... Fransa saldırıları kınadı ? PARİS (AA) Fransa, Şırnak ve Diyarbakır’da 15 askerin şehit edildiği terör örgütü PKK’nin saldırılarını kınadı. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Fransa Dışişleri Bakanı’nın geçen hafta Ankara’ya yaptığı ziyarette Türk muhataplarının söylediği gibi Fransa, Avrupa’nın terör örgütü listesinde yer alan PKK ile etkin bir biçimde mücadele ediyor” denildi. TARSUS 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI ‘Atatürk’ün yolundan sapmayız’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Köksal Toptan, Marmara Grubu Vakfı Başkanı Akkan Suver ve beraberindeki heyeti kabulünde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini belirterek “Terör Türkiye’yi hedefinden saptırmak için içimizi kanatan, bizi çok yaralayan acımasız yüzünü her fırsatta gösteriyor” dedi. TSK’nin dünyanın sayılı ordularından biri olduğunu kaydeden Toptan, boyutu ne olursa olsun terörün Türkiye’yi Aziz Atatürk’ün çizdiği yoldan saptıramayacağını dile getirdi. 1. KOŞU: F: Cassato (3), P: Ca I Touch (5), PP: Black Eagle (4), S: Glorina (8). 2. KOŞU: F: Kyabaş Fırtınası (2), P: Madagascar (4), PP: Uğurlu Kız (11), S: Omerta (9). 3. KOŞU: F: Sevdakar , P: Mansure (4), PP: Cihaner (3), S: Mirşanhan (1). 4. KOŞU: F: Tantra (6), P: Last Shot (8), PP: Amandra (7), S: Highland (9). 5. KOŞU: F: Sultanbey (11), P: Algök (7), PP: Hürbey (5), S: Çamlı Tepe (6). 6. KOŞU: F: CiALTILI GANYAN tadel (2), P: Mediterranean (1), PP: Coşkun Prenses (6), 5 6 11 2 1 4 S: Cankan (3). 7. KOŞU: F: 4 8 7 11 11 Airways (1), P: Şaziyem (11), PP: Farell (6), S: Miss 3 7 6 1 İda (9). 8. KOŞU: F: Mirkan 3 (4), P: Kareas (11), PP: Uz 1 9 lucakızı (1), S: Dilbahar (3). 7 16 Dosya No: 2007/385 Talimat Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAPU KAYDI: MersinTarsus 1.Bölge Tapu Sicil MüdürlüğüSarıibrahimli Köyünde kain ve tapunun 1153 parsel sırasında kayıtlı 3.132,00 m2 miktarlı binalı tarla ve arsa vasfındaki TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ: Satışa konu 1153 parsel sayılı taşınmaz tapuda tarla ve arsa olarak kayıtlıdır. Taşınmaz üzerinde ekili bitki örtüsü olarak 10 yaşlarında 17 adet kayısı ağacı, 25 adet portakal ağacı, 1 adet zeytin ağacı, 1 adet elma ağacı bulunmaktadır. Taşınmaz TarsusMersin karayolu kenarında anayol cepheli, arka bahçesinde Devlet Demiryolu vardır. Sarıibrahimli beldesi sınırları içinde olup onanlı imar yapılanda depo amaçlı işyeri yapmaya uygundur. Elektrik mevcuttur. O.B.S. ve Cam Sanayi, Çimsa fabrikasına yakındır. Taşınmazın yol durumu, emlak alım satım rayiçleri göz önünde alınarak yapılan hesaplama sonucu m2 birim fiyatı 25,00 YTL etmektedir. TAŞINMAZIN DEĞERİ (Arazi değeri 3.132,00 x 25,00 YTL= 78.300,00 YTL) + (zirai muhtesat değeri 3.295,00 YTL) ki, neticede 81.595,00 YTL MUHAMMEN BEDEL ÜZERİNDEN SATIŞA ÇIKARILACAKTIR. Satış şartları: 1 Satış 03/12/2007 Pazartesi günü saat 15.0015.10 saatleri arasında Tarsus Belediyesi Mezat Salonunda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 13.12.2007 Perşembe günü aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklarının toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışı iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, iş bu taşınmazın açık arttırma ilanı ilgililere tebliğe verilmiş olup, tebliğ edilemeyen ilgililere gazete ile yayımı tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ yerine kaim olacağı başkaca, bilgi almak isteyenlerin 2007/385 Talimat sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 02.10.2007 (İİKm.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 53189 Yeni kuşak tarihini bilmiyor Ama bir mesele var ki bu nasıl aşılacak? İşte, o belirsiz. Deyin ki okul kitaplarındaki tarihi gerçeklerde yapılan oynamalar, deyin ki anne babaların, belki de öğretmenlerin ilgisizliği yüzünden KKTC’de yeni kuşak Kıbrıslı Türk, Kıbrıs sorununun tarihi gerçeklerinden habersiz. Pek çok genç, sorunun 1974 askeri harekâtıyla başladığını sanıyor. Kıbrıslı Türk’ün efsane cemaat lideri Dr. Fazıl Küçük’ün adını bu gençler arasında hemen hemen hiçbiri bilmiyor. Pek azı onu, “Çok iyi bir doktordu. Hastalarına bedava bakardı” diye tanıyor. Ama 1963 Noel olaylarını, 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin nasıl kurulduğunu, Rumların ENOSİS planlarını, İngiliz sömürge yönetimini hatırlayan ve bilen hiç yok. Türkiye’de ve burada insanlar iyice bellek kaybına mı uğradı ne? CUMHURİYET 19 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle