23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 EKİM 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Her gün onlarca türbanlı kadının girip çıktığı, dini eğitim verilen ve ibadet yapılan yer için mahalle sakinleri ‘Kurtarın bizi’ dedi Kız yurdunda zikir sesleri GÜRSU KUNT ANTALYA Antalya’nın Şirinyalı Mahallesi’ndeki Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Özel Valide Sultan Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’na her gün dışarıdan onlarca türbanlı, pardösülü kadın geliyor. İçeride Kuran okunuyor, dini eğitim veriliyor. Kız çocuklarının sıralar yerine yerde oturduğu öğrenilirken mahalle sakinleri binadan zikir sesleri geldiğini söylüyor. Türkiye’nin en modern kentlerinden biri olarak kabul edilen Antalya’nın, hemen her mahallesinden dini örgütlerin sesleri yükseliyor. Tarikatlar, özellikle eğitim üzerinde etkili oluyor. Bunlardan biri de Şirinyalı Mahallesi Sinanoğlu Caddesi’nde hizmet veren, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Özel Valide Sultan Kız Öğrenci Yurdu. Yurdun Süleymancıların denetiminde olduğu belirtiliyor. Yönetmeliklere göre, öğrenciler dışında yabancıların girmesine izin verilmeyen yurda her gün onlarca türbanlı kadın girip çıkıyor, içeride dini eğitimler veriliyor, ibadet ediliyor. Kadınların kimi kendi kullandığı lüks otomobilleriyle yurda gidip gelirken kimileri de toplu olarak mini büslerle getirilip götürülüyor. Lise öğrencilerinin kaldığı 400 kişi kapasiteli yurtta Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre 156 kişi barınıyor. Geniş bir alana kurulu olan ve oldukça bakımlı olduğu gözlemlenen yurtta sıralar bulunmuyor, kız öğrenciler yerde oturuyor. Bir öğrenci kaydı için telefonla görüştüğümüz yurt yetkilileri ise öğrenci yurdunun Şirinyalı Kurs ve Okulları Yaşatma Derneği tarafından kurulduğunu, muhafazakâr öğrenciler için ideal olduğunu anlatıyorlar. Mahalle sakinleri bakanlığa bağlı bir yurttan zikir sesleri duymaktan olduk ça rahatsız olduklarını söylüyorlar. Adres sormak için danıştığımız iki kadının, Cumhuriyet gazetesi muhabiri olduğumuzu öğrendiklerinde boynumuza sarılıp “Biz bunlardan kurtulmak istiyoruz. Kurtarın bizi” demesi de oldukça düşündürücü bir durum yaratıyor. Etiler Mahallesi’nde erkek çocukların bile okula gönderilmediğini, evde özel öğretmenlerden dini eğitim aldıkları bakanlığa bağlı yurtta da Yurtlar Yönetmeliği olmasına karşın, türbanlı kadınların ellerini kollarını sallayarak girip çıkmalarını yurttaşlar gibi sendikalar da tepkiyle karşılıyor. Eğitimİş Antalya Şube Başkanı İbra him Daş, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte türbanın meşrulaştırılmaya çalışıldığını ifade ediyor. Daş, yurdun da bakanlığa bağlı resmi bir kurum olduğunu belirterek “Bakanlığın yönetmeliği var. Kıyafetle ilgili belirledikleri var. Oraya öyle girip çıkamazlar. Öğrencileri dini amaçlı örgütleme amacındalar. AKP’nin Milli Eğitim Bakanı niye bu yurtları denetlemiyor” dedi. EğitimSen Antalya Şube Başkanı Kadir Zeybek yurtların amaçları dışında kullanılmaya başlandığına dikkat çekti. Zeybek, “Biz bu gidişattan çok ciddi kaygılar duyu yoruz. Öğrenci olmadığı belli olan kadınlar, yurda türbanlarıyla girip çıkıyor. İçeride nasıl bir dini eğitim veriyorlar, ne söylüyorlar bilmiyoruz” dedi. Zeybek, dini eğitimin anaokullarında bile yürütüldüğünü söyledi. CHP İl Başkanı Ömer Melli Türkiye’de eğitimin de kılık kıyafetin de giderek dinselleştiğini vurgulayarak şöyle devam ediyor: “Yurtlar öğrencilerin barınması için kullanılan yerlerdir. Ama söz konusu yurdu, öğrenci olmayan insanların tamamen dini eğitimi amacıyla kullandıklarını görüyoruz. MEB de buna izin veriyor. Bütün bu olaylar ülkemizin nereye gittiğinin göstergesidir.” ‘Eğitimi dinselleştirmenin yeni adımı’ OKS’nin yerine getirilen SBS’de öğrenciler din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden de soru yanıtlamak zorunda ler” derslerinden soruANKARA (Cumhurilara yanıt veren öğrenyet Bürosu) Milli Eğitim ciler, 2008’de yapılacak Bakanlığı (MEB), “sessiz SBS’de bunlara ek olarak sedasız” yaptığı yönetme“İngilizce ve din kültülik değişikliği ile liselere girü”nden de sınanacak. riş ölçütü arasına “din bilHangi sınıfta kaçar din gisine sahip olmayı” da ekkültürü ve ahlak bilgisi ledi. Bakanlığın, OrtaöğreTBMM Milli Eğitim Komisyonu’nun dersi sorusu yöneltilecetim Kurumları Öğrenci SeçCHP’li üyelerinden Yalova Milletme Sınavı’nı (OKS) kaldıvekili Muharrem İnce, “Yapılan iş ği ise henüz bilinmiyor. rarak yerine getirdiği Sevison derece yanlış. Bakan hep tri Bakanlık, SBS’deki soruye Belirleme Sınavı’nda bünlere oynamakla, kendi tabanı ların şeklini, sayısını ve (SBS) din kültürü dersinnı memnun etmekle meşgul” de derslere göre dağılımıden de soru soracak olmadi. Eğitimin, geride kalan 5 yıllık nı, yönetmelik doğrultuAKP iktidarı döneminde dinselleş sunda çıkaracağı yönersı tepki çekti. TBMM Miltiğini, laik içerikten uzaklaştığını ge ile belirleyecek. li Eğitim Komisyonu üyevurgulayan İnce, yapılan bu düzenSBS’ye ilişkin değerlerinden CHP’li Muharlemenin de bu yönde atılan yeni bir lendirmelerinde, OKS’ye rem İnce, “eğitimi dinseladım olduğunun altını çizdi. İnce, ek olarak İngilizce soruleştirmek için yeni bir MHP’yi de eleştirerek “MHP’nin adım daha atıldığını, Bade gözü aydın” dedi. TBMM Milli su da sorulacağını açıkkan Hüseyin Çelik’in, taEğitim Komisyonu üyesi CHP İstan layan Milli Eğitim Babanını memnun etmek isbul Milletvekili Necla Arat da din kanı Hüseyin Çelik, din tediğini” vurgularken kültürü dersinin SBS’de sorulmak bir kültürü dersinin sorular CHP’li Necla Arat, yana, seçmeli hale getirilmesi için arasında yer bulacağına çalışılması gerektiğini söyledi. ise hiç değinmedi. Dü“SBS’de sorulmak bir yazenlemenin, din kültürü na, din kültürü dersinin zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiği dersinin zorunlu olmaktan çıkarılarak seçmeni” söyledi. Şimdiye kadar OKS’de “Türk li hale getirilmesi tartışmalarının sürdüğü bir çe, matematik, fen bilgisi ve sosyal bilgi dönemde yapılması da ayrıca dikkat çekti. Fotoğraf: ŞULE KÖKTÜRK TÜRKÇE DERS KİTAPLARI Atatürk yok, peri ve sihir var ZEYNEP ŞAHİN ÇELİK TRİBÜNLERE OYNUYOR İstanbul Türban eylemine tepki ÖzgürDer’in üniversitelerde ve kamu kurumlarında türbanın serbest bırakılması istemiyle yaptığı eylem, laiklik ve Atatürk karşıtı gösteriye dönüştü. Gruptakiler arasında, yaşları oldukça küçük başörtülü çocuklarını eylem için kullananlar da vardı. Saraçhane Parkı’nda toplanan gruba yurttaşlar tepki gösterdi. Başörtülü bir kadın “Atatürk’ün sayesinde biz bu ülkede yaşıyoruz” sözleriyle tepkisini ifade etti. Gazetecilere tepkisini anlatmak isteyen bir yurttaş gruptakiler tarafından susturulmaya çalışıldı. Gerilimin artması üzerine polis, gazetecilerle konuşmak isteyen yurttaşı uzaklaştırdı. Antalya İnanç Özgürlüğü Platformu üyesi 50 kişilik bir grup ise dün Antalya Kışlahan Otel önünde toplandı. Aralarında 612 yaşlarında türbanlı çocukların da bulunduğu gruptakilerin haremselamlık durması dikkat çekti. Küçük kızların ellerinde “Yasakçılar yenilecek”, “Yasak sürüyor uyuyor musun”, “Başörtüm onurumdur”, “Örtünme inancına, kimliğine sahip çık” yazılı pankartlar taşıması tepki çekti. Antalya MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ Şırnak’taki kanlı baskını yerinde inceleyen TBMM ve CHP heyetlerinin kafası karıştı ANKARA Türkçe ders kitapları, ilköğretim öğrencilerine Türkçeyi öğretmekten uzak. Ders kitaplarının anlatım bozukluklarıyla, yazım yanlışlarıyla dolu olmasının yanı sıra öğrencilere okuma parçaları ya da şiirlerle “sihir, büyü, peri” gibi gerçekdışı unsurlar aşılanıyor. Mustafa Kemal Atatürk, devrimler, Cumhuriyet gibi konularsa, kitaplarda “yok denecek kadar az” yer bulabiliyor. Okula yeni başlayan bir öğrenci, tüm eğitimöğretim yılı boyunca Türkçe dersinde Atatürk’ün adını sadece 2 kez duyuyor. İlköğretim 1’den 5’e kadarki Türkçe kitapları, öğrencilere anadillerini doğru öğretemiyor. “Eğitimİş Türkçe Kitapları İnceleme Komisyonu”nun hazırladığı, Eğitimİş Adana İl Başkanı İrfan Irmak imzalı rapor, 1, 2, 3, 4 ve 5. sınıf Türkçe kitaplarının içeriğine ilişkin şu bilgileri verdi: Birçok metinde çocuklar peri, sihir, büyü gibi gerçekdışı unsurlara yönlendiriliyor. Türkçe sözcüklerin kullanımına dikkat edilmiyor. Pek çok konunun gereğinden uzun metinlerle anlatılmaya çalışılmasının aksine, Atatürk’ün yaşamöyküsü, kişilik özellikleri çok özensiz tümcelerle gelişigüzel şekilde anlatılıyor. Türkçe 1. sınıf ders kitabında, sadece “Keloğlan ve Çocuk Bayramı” adlı metinde ulusal egemenlik kavramına kısaca değiniliyor, Atatürk’ün adı bir kez bu metinde ve 52. sayfada yer alan bir soruda geçiyor. Bunların dışında Atatürk, Cumhuriyet, vatan, millet konularını işleyen tek bir metin ya da şiir yok. Atatürk ve Türkçe ezan sözcükleri salonu terk ettirdi BURSA (Cumhuriyet) Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran’ın 85. Yılında Mudanya Mütarekesi Sempozyumu’nda Atatürk ilke ve devrimlerininin tek yol gösterici olduğunu savunduğu ve ezanın Türkçe okunmasını istediği konuşmasının salonda alkışlanması Mudanya İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Resul Yeşilyurt’u çileden çıkardı. Yeşilyurt, “Allah kahretsin! Bir de bunu alkışlıyorlar” diye bağırarak salonu terk etti. Mudanya Kaymakamlığı, Uludağ Üniversitesi ve Mudanya Belediyesi tarafından ortaklaşa düzenlenen sempozyumun açış konuşmasını yapan Rektör Yurtkuran, Türkiye’nin içinde bulunduğu koşuldan örnekler verdikten sonra Uludağ Üniversitesi’nin Atatürk ilke ve devrimlerini tek yol gösterici olarak gördüğünü söyledi. Yurtkuran, “Sokaktaki tabelaları anlamak mümkün değil. Vazgeçtik yabancı tabelalardan bizi namaza bile yabancı bir dilde çağırmaya devam ediyorlar. Namaza bile Arapça çağırıyorlar. Türk Cumhuriyeti olmasaydı bugün İslam dünyasının ne halde olacağını herkes bir defa düşünsün. Eğer insanın ibadete kendi dilinde çağrılması haksa, bunu da en çok hak eden Türk milletidir” dedi. Prof. Dr. Yurtkuran’ın bu konuşması dinleyiciler tarafından coşkuyla alkışlanırken Resul Yeşilyurt “Allah kahretsin! Bir de bunu alkışlıyorlar” diye bağırarak salonu terk etti. Kaymakam Ali Çınar, Yeşilyurt’un eylemiyle ilgili kendisinden yazılı bilgi istendiğini açıkladı. Yeşilyurt ise, “Misafirlerim vardı. Bir okul sorununu çözmek için makamıma geçmem gerekiyordu” diyerek kendini savundu. İç hesaplaşma kuşkusu AYŞE SAYIN YİMPAŞ SKANDALI ANKARA Şırnak’ta, 12 kişinin yaşamını yitirdiği katliamla ilgili yerinde inceleme yapan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri, olayın failiyle ilgili kesin bir “kanaate” ulaşamazken, köylülerin çelişkili ve “baskı altında” ifade verdiği kuşkusunu dile getirdiler. CHP’li Komisyon Üyesi Malik Ecder Özdemir, olayın arkasında “derin devlet” olacağına kesinlikle ihtimal vermediğini belirtirken, “Köylüler PKK diyor, ama çelişkili ifadeler var, bu da kişisel hesaplaşma kuşkusu doğuruyor” dedi. DTP’li Komisyon Üyesi Akın Birdal da, köylülerin aşiret reisi Tahir Adıyaman’ın adamlarının yanında ra ? TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun Beytüşşebap’ta 12 kişinin yaşamını yitirdiği katliamla ilgili yaptıkları incelemelerde köylülerin yaptıkları açıklamalar tatmin edici bulunmadı. Komisyon üyeleri, olay yerine gittiklerinde, katledilenlerin kanlı çamaşırları ve eşyaları ile boş kovanlarla karşılaşınca şaşkına döndüler. hat ifade veremediğini savunarak, “Ancak AKP’li oldukları için öldürüldükleri iddiası kesinlikle doğru değil, tam tersi, oradan AKP’ye 3 oy çıktığı söyleniyor” açıklamasını yaptı. Beşkonak köyünde 12 köylünün yaşamını yitirdiği baskınla ilgili CHP ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri yaptıkları incelemeleri tamamladılar. Zafer Üskül başkanlığındaki TBMM komisyonu üyeleri katliam yerinde yaptıkları incelemeler sırasında karşılaştıkları manzarayla şaşkına döndüler. Yaşamını yitirenlerin kanlı çamaşırları ve eşyaları ile karşılaşan komisyon üyeleri, olay yerinde 34 adet boş kovan buldu. Bölgede yaptıkları incelemelerle ilgili izlenimlerini Cumhuriyet’e anlatan komisyon üyesi CHP’li Malik Ecder Özdemir, olayla ilgili çok sayıda soru işareti bulunduğunu söyledi. Olaydan “sağ” kurtulan aracın şoförü Memduh Acer ve köylülerle konuştukları nı belirten Özdemir, olay yerinde boş kovanlar bulduklarını ve bunun son derece ilginç olduğunu anlattı. Özdemir, “Bize güvenlik görevlileri bunun Kalaşnikof silahından çıkmış kovan olabileceğini söylediler. Olay yerinde bu kadar delille karşılaştığımıza göre detaylı bir soruşturma ve inceleme yapılsa failler bulunabilir” dedi. Köylülerin olayın faili olarak PKK’yi gösterdiğini, hemen hepsinin kurgulanmış izlenimi veren ifadeler verdiğini kaydeden Özdemir, korucubaşı Tahir Adıyaman’ı kastederek, “Bu korucubaşı ısrarla, kiminle konuştuysak, sürekli yanımızdaydı” dedi. DTP’li komisyon üyesi Akın Birdal da köylülerin sürekli çelişkili, birbirini yalanlayan ifade verdiğini kaydetti. Sevgiliye otomobil AYKUT KÜÇÜKKAYA İstanbul’un işgalden kurtuluşu kutlandı İstanbul Haber Servisi İstanbul’un emperyalist işgalden kurtuluşunun 84. yıldönümü kutlandı. Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda düzenlenen törenle başlayan etkinlikler Vatan Caddesi’nde devam etti. Kutlama mesajlarının okunmasının ardından Yeditepe Lisesi öğrencisi Tolga Bütap, “Canım İstanbul” şiirini okudu. Türk ordusunun İstanbul’a girmeden önce son konakladığı yer olan Anibal Tepesi’nden getirilen toprak ve Türk bayrağı, çeşitli yarışmalarda dereceye giren 25 genç sporcu tarafından 1. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Koçman’a sunuldu. Çeşitli okullar tarafından hazırlanan halkoyunları gösterilerinin ardından tören resmi geçit ile sona erdi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Cumhuriyet ‘6. Filo’yu unutma’ Okurları (CUMOK), 68’liler Birliği Vakfı, Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği ve Türkiye Gençlik Birliği’nin de aralarında bulunduğu çeşitli sivil toplum kuruluşları, Dolmabahçe Rıhtımı’nda İstanbul’un kurtuluşunu kutlarken bugün de ulusal değerlere sahip çıkılması gerektiği vurgusunu yaptı. “Emperyalistler, işbirlikçiler, 6. Filo’yu unutmayın”, “Ne ABD, ne AB, tam bağımsız Türkiye”, “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi” sloganları atan topluluk “10. Yıl Marşı” ve türküler eşliğinde Dolmabahçe Rıhtımı’nda bir araya geldi. (Fotoğraf: EZGİ HIDIROĞLU) İsviçre Federal Savcılığı’nın “kara para aklama” suçlamasıyla yürüttüğü soruşturma dosyasına yansıyan yazışmalara göre Yimpaş Group AG’nin Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar’ın, hakkında iki yıl önce dava açtığı; bir yıl önce de görevden aldığı şirketin İsviçreli yönetim kurulu üyesi Dieter Kraus’un, sevgilisine aldığı 130 bin İsviçre Frangı değerindeki Jaguar marka otomobilin taksitlerini Yimpaş’a ödettirdiği belirlendi. Yimpaş mağdurlarının avukatı Acun Papakçı, “Savcılığa yansıyan yazışmalara göre Dursun Uyar’ın bu konuda 2002’de uyarıldığı anlaşılıyor. Ancak Dursun Uyar, Kraus’u 2006’da görevinden alıyor. Bu durum Yimpaş’ın patronunun Kraus’a 4 yıl boyunca göz yumduğunu ortaya çıkarıyor” dedi. Dursun Uyar’ın bacanağı, İslami holdingin Almanya’daki en önemli ismi Faik Gürler’in kendisine 67 bin Alman Markı değerinde bir Mercedes araba aldığı Almanya’daki soruşturma dosyasında yazılırken; mağdurların parasıyla araba alındığına ilişkin bir yazı da İsviçre’de federal savcılığın dosyasına girdi. Savcılık dosyasında yer alan bilgilere göre Yimpaş’ın patronu Uyar, şirket avukatları tarafından 2002 yılında yazılan bir mektupla uyarılmış. Mektupta Uyar’a, “Kraus, sevgilisine 130 bin İsviçre Frangı değerindeki Jaguar marka araba alarak taksitlerini Yimpaş Group AG’ye ödetiyor” bilgisi verilmiş. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle