19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2007 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B B 24 26 25 25 26 30 32 30 22 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B Y Y Y PB PB PB PB B 21 22 22 18 23 24 21 22 30 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB Y Y Y 31 29 24 29 28 25 21 20 17 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve doğu bölgeleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Doğu Anadolu’nun kuzeyi, Doğu Akdeniz, Güneydoğu Anadolu’nun batısı ile Kırıkkale ve Ankara’nın kuzey ve doğu ilçeleri yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB Y PB PB Y Y PB PB PB 12 12 14 18 18 16 18 18 15 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y B PB B Y 16 20 25 16 17 24 24 26 19 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y PB B A PB Y Y Y PB 14 23 16 24 20 18 21 29 28 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada için çaba gösteren bin kişi yok. Olsa olsa ortalıkta kimi siyasal söylemlerle uyarıları zaman zaman ideolojik diye karşılanan bir iki anayasa hukukçusu var. AKP’nin bir yılı aşan zaman içinde Cumhurbaşkanlığı konusunda attığı her adım hukuk açısından sakıncalı. Son olarak siyasal ve hukuksal bunalım, TBMM’nin seçtiği 11. cumhurbaşkanı yerine halkın yeni bir 11. cumhurbaşkanı seçmesine olanak sağlayan AKP damgalı anayasa değişikliği ile yaşanıyor. AKP, dünü bırakıp bir gün sonrasını görebilseydi yeni bir yasa önerisi ile 11’inciyi halkın seçmesine olanak veren maddenin anayasa paketinden çıkarılması eylül ayında sağlanabilirdi. Saplantılardan kurtulamayan kafa; eylül ayında çözüme asla yanaşmadı. Hukuk devleti başbakanı değil de, aşiret reisi imiş gibi anayasa paketinin 11’inciyi ilgilendirmediğini, 12. cumhurbaşkanını halkın seçmesini içerdiğini açıkladı. Gerçek döndü dolaştı RTE’yi çarptı. AKP, TBMM’ye 11. cumhurbaşkanını halkın seçeceğine ilişkin geçici maddenin anayasa değişikliğinden çıkarılmasını öneren bir yasa önerisi hazırladı ve… ??? …Vatan gazetesinin manşetteki haber başlığında saptadığı gibi, 11’inciyi “bir kez daha MHP kurtardı!” AKP’den gece yarısı gelen öneriyi MHP’nin destekleyeceğini sabah Genel Başkanları Devlet Bahçeli açıkladı. 367 yeter sayısına ulaşamadığı için TBMM’de seçilme olasılığı olmayan Gül Abdullah’ın önünü AKP çoğunluğunun 367’yi bulmasını sağlayarak açan MHP; bu kez 11’incinin 7 yıl devletin tepesinde kalmasına hizmet ediyor. 340 milletvekilli bir iktidar… 70 milletvekili ile bu iktidarı destekleyen yarı iktidar görünümü veren bir muhalefet partisi bir araya gelmekte tereddüt etmeyince… CHP’nin referandumu tamamen kaldırarak yeni bir hukuksal açmazdan, skandal bir sonuçtan kurtulmayı içeren çabaları boşlukta kaldı. MHP, bu kez anayasa paketinden “11’inci Cumhurbaşkanı” ifadesini çıkarmak için yine gerekli olan 367 oyu sağlama… AKP’ye rahat bir nefes aldırma… 11’inciyi rahatlatma görevini üstlenmiş oluyor. ??? MHP’nin tutumunu eleştirenler, meğer büyük bir yanılgı içinde imişler. Bu gerçek, MHP’nin Grup Başkanvekili Mehmet Şandır’ın son (Milliyet, 6.10.07) demeciyle ortaya çıktı ve Bay Şandır, MHP’nin uyguladığı siyasetin amacını açıkladı: “…Biz iktidara ve Türkiye’yi yönetmeye talibiz...” dedi ve sözlerinden anlaşıldı ki, izledikleri bu politikalar, AKP’ye destek veren uygulamalarla iktidara ulaşacaklarını sanıyorlar! Seçimlerde Devlet Bahçeli’nin ses tellerini zorlayarak kürsülerden AKP’ye, RTE’ye yüklenen, izlenen politikaları yerden yere vuran… Türkİslam sentezi gibi MHP’ye özgü anlayıştan vazgeçtiklerini duyumsatan söylemleri, nutukları, miting konuşmaları nerelerde şimdi? Anlaşılan şeytan aldı götürdü o söylemleri, satamadan getirdi MHP merkezine bıraktı. ??? Dünkü Milliyet’te geri sayfalarda yarım sütuna sıkıştırılan 21 satırlık kısa bir haber ilginçti ve CHP’nin MHP’ye götürdüğü “muhalefet olarak birlikte hareket ederek referandumun tümden kaldırılmasını sağlamayı” içeren öneriye “sıcak bakmadığını” gösteriyordu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediğine göre, “MHP, AKP’nin 11’inciyi halkın seçmesini öngören maddenin yasadan çıkarılmasına destek vermeyi sürdürecekti”. Devlet Bahçeli, öncelik almak çabasıyla AKP önerisine destek verdiklerini açıklarken.. aynı zamanda AKP referandumdan tümüyle vazgeçerse buna da destek verebileceklerini söylemişti. CHP, herhalde Bahçeli’nin bu sözünün bir değeri olduğuna inanarak bu partiye birlikte hareket etme önerisini götürdü ve kuşkusuz yanıldı. Oysa, yeni bir anayasa yapılıyor. Henüz ortada tasarı bile yok. Cumhurbaşkanlarını 5 yılda bir iki kez halkın seçmesi ve TBMM’nin 4 yılda bir yenilenmesi gibi istekler yeni anayasaya konulabilir. Bu noktada iki muhalefet partisi aynı kanıda birleşir ve AKP’yi aynı yolda hareket etmeye zorlayabilseler.. ne hukuk skandalı ne de ileriye dönük kimi olası sakıncalar söz konusu olabilir. Ama, iktidar olmayı AKP’yi belli başlı önemli sorunlarda desteklemekte bulan MHP ile akılcı ve mantıklı önerilerde işbirliği yapmak olanaksız görünüyor. Zaten, “Biz” diyor Şandır; “iktidar sorumluluğu ile (Kime? herhalde AKP’ye demek istiyor) sahip çıkacağız”. RTE Bahçeli’ye… AKP MHP’ye kutlu olsun! Terör örgütü, Başkale’de piyade bölük komutanlığına roketatarlı saldırı düzenledi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Van’da bir asker şehit VAN (Cumhuriyet) Van’ın Başkale ilçesine bağlı Esenyamaç Köyü Piyade Bölük Komutanlığı’na önceki gece geç saatlerde PKK’liler tarafından roketatarlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 1 asker şehit oldu. İran sınırının sıfır noktasında bulunan Esenyamaç Köyü Piyade Bölük Komutanlığı’na dün saat 04.00 sıralarında bir grup PKK’li roketli saldırı düzenledi. Roketlerden birinin mevziye isabet etmesi sonucu Sıvas doğumlu Jandarma Piyade Onbaşı Ali Şahan şehit olurken 1 asker de yaralandı. Yaralı asker helikopterle Van Askeri Hastanesi’ne kaldırılırken güvenlik güçlerinin roket saldırısına anında karşılık vermesi üzerine teröristler İran topraklarına kaçtı. Başkale ve Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi ile İran sınırı üçgeninde kara ve hava destekli operasyon başlatıldı. ‘Telefonda helallik istedi’ Şahan’ın Kütahya Yunus Emre Mahallesi’nde oturan ailesi ise acı haberle yıkıldı. Anne Fatma Şahan, oğlunun 3 gün önce telefonla kendisini aradığını söyledi. Oğlunun telefonda helallik istediğini belirten an Şehit Ali Şahan. ne Şahan, “Oğlum telefonda durumunun çok iyi olduğunu söyledi. Telefonu kapatmadan önce de ‘Beni merak etmeyin, hakkınızı helal edin’ dedi. Demek ki oğlumun şehit olacağı içine doğmuş. Allah kimselere böyle bir acı yaşatmasın’’ diye konuştu. Şırnak’ın Silopi ilçesi kırsalında arazi tarama faaliyeti yapan güvenlik güçleri ile PKK’liler arasında çatışma çıktı. Çatışmada 3 güvenlik görevlisi yaralandı. Beytüşşebap ilçesi kırsalında da mayın patlaması bir askerin yaralanmasına yol açtı. GÜNEYDOĞU ‘Terör ve Kürtçülük artıyor’ BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA İkinci AKP iktidarını getiren 22 Temmuz seçimleri ve AKP’nin adayı Abdullah Gül’ün Çankaya Köşkü’ne 11. Cumhurbaşkanı olarak çıkmasından sonra Güneydoğu Anadolu’daki terörün yanı sıra siyasi Kürtçülük hareketlerinin de giderek armakta olduğu belirtildi. Ankara’da son dönemde sivil ve askeri yetkililerce yapılan çalışmalar, Irak’taki bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani’nin gizli servisinin Güneydoğu Anadolu’da adeta “cirit attığını” gösterdi. Söz konusu çalışmaların, 24 Ekim’de toplanacak Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) ele alınması bekleniyor. Edinilen bilgilere göre Barzani’ye bağlı birimler gerek ticari ilişkiler, gerek cemaatdini liderler kanaat önderleri bağlamında son dönemde Güneydoğu Anadolu’da yoğun faaliyet içine girdi. Türk Silahlı Kuvvetleri, şehit ve gazi yakınlarına iftar yemeği verdi. (Fotoğraf: AA) ‘Toprağı şehitler vatan yaptı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), şehit ve gazi yakınlarına verdiği iftar yemeğinde konuşan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, şehit ve gazilerin, üzerinde yaşanan toprak parçasını “vatan yaptığını” belirterek “Bu salonda bulunan, bulunmayan herkes, şu anda hizmette olanlara emanet edilmiş kutsal birer varlıktır. Onlar bizim ayrılmaz bir parçamızdır” diye konuştu. 4. Kolordu Komutanlığı’nda düzenlenen yemeğe Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kuvvet komutanları, diğer askeri yetkililer, şehit ve gazi aileleri katıldı. insanları da ulus yapıyorlar’’ diyen Orgeneral Büyükanıt, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerinde yaşadığımız bu kutsal vatan ve büyük ulusumuz, Osmanlı İmparatorluğu’ndan sonra, büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, onların silah arkadaşları ve yüce Türk milletimiz tarafından kurulmuştur. Biz bu toprakta yaşıyoruz. Artık bu toprak, bir toprak olmaktan çıkmış, vatan olmuştur. Peki bu vatanı kimler oluşturmuştur? Tanrı’nın verdiği o büyük varlık, insanların kanlarıyla, canlarıyla oluşturulmuştur. Biz o mübarek insanlara şehit diyoruz. Vücutlarını, uzuvlarını kaybedenlere, bu mücadeleye katılanlara da yine kutsal bir isim veriyoruz, ‘gaziler’ diyoruz.” Barzani’nin faaliyetleri Ankara’deki değerlendirmelerde şu noktalar öne çıktı: Kürt lider Barzani, 22 Temmuz seçimlerinden AKP ve Kürt politikası ekseninde ortaya çıkan sinerjiyi kendi lehine maksimize etmek istiyor. Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP), AKP’nin Kürt sorununa ilişkin yaklaşımından dolayı Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde kurumsal ilişkiler tesis etme çabasında. Bu kurumsal ilişkiler, Barzani’nin bölgede siyasi etkinliğinin daha da artmasına zemin hazırlıyor. Kürt lider, Türkiye’de 2009 yılı Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde etkinlik sağlamaya çalışıyor. Barzani, Kuzey Irak ile Güneydoğu Anadolu arasında toplumsal bağları güçlendirmeye çalışırken, siyasi bağların da kendi etkinliğini arttırması çerçevesinde kurulmasını hedefliyor. DTP’li belediye başkanlarının Irak’ın kuzeyini sıkça ziyaret etmesi ve bu ziyaretlerin resmi bağlamda yapılmasını istiyor. Kürt lider, terör örgütü PKK’yi hem kontrol ediyor hem de Türkiye’deki tabanı konusunda siyasi olarak kullanıyor. Böylece çifte getiri elde etmiş oluyor. ? Baştarafı Arka Sayfada lışında gösterilen “Devrimci Gençlik Köprüsü” adlı filmini izledim. Bizim kuşağın masumiyet günlerini anlatıyordu ve köprü o hasarlı haliyle bu masalın en acılı kişisiydi. Birileri 1999 yılında onu havaya uçurmaya çalışmıştı. Filmin yönetmeni Bahriye bu film için tam üç yıldır çalışıyor, geçit vermeyen Zap Suyu’na kurulan köprünün hikâyesi aracılığıyla bir kuşağın mücadelesini, dünyayı değiştirme isteğini anlatmayı tasarlamıştı, en önemlisi 1968’lerde bu istekler sadece o genç insanların, bir avuç üniversitelinin değil, halkın, geniş yığınların da istekleriydi. O güzel günlerde ellerinde “Bağımsız Türkiye” pankartıyla yürüyen gencecik insanlar, adı Türkiye olan bu ülkede geniş halk yığınlarının temsilcileriydiler. Arkalarında on binler, yüz binler vardı. Aman tanrım kırk yıl içinde nere Başbakan Erdoğan’ın da altını çizdiği bir istem var: “Biz daha özgürlükçü ve demokratik bir anayasa istiyoruz. 1924 Anayasası bu çalışmamıza güzel bir örnek oluşturabilir.” Erdoğan’ın bu söylemlerinin ardından AKP çevreleri 1924’ü daha sık dile getirmeye başladılar. 1924 Anayasası; Cumhuriyetin ilanından hemen sonra oluşturulmuş, henüz devrimlerin tümünün gerçekleştirilmediği bir döneme karşılık geliyor. 1924’ten sonra soyadı devriminden kadınların siyasete katılımına, harf devriminden laikliğe kadar pek çok yenilik yapıldı. İlk bakışta çok doğal, içten, hatta Atatürk’ü dikkate alarak yapılmış gibi görünen bu önerinin altında Mustafa Kemal’i Atatürk’ten koparmak yatıyor. Mustafa Kemal, 21 Haziran 1934’te çıkarılan 2525 sayılı Soyadı Yasası’nın ardından 24 Kasım 1934’te devrimlerin ışığında Atatürk soyadını aldı. ??? Ders kitaplarındaki pek çok “yenilik” hafta başından beri Cumhuriyet’in sayfalarında yer alıyor. Türkçe, Görsel Sanatlar, İnkılap Tarihi, Sosyal Bilgiler kitaplarının içeriğinin özeti şu: Atatürk Devrimleri diye bir süreç yaşanmadı. Atatürk’ten önce başlamış olan kimi çalışmalar, o dönemde bir üst aşamaya geldi. Kurtuluş Savaşı Anadolu’da başarılmış önemli bir savaştı. Atatürk komutanlardan biriydi. Atatürk, tarihte “mesleğinde” başarılı olmuş kişilerden biridir. Cumhuriyet’in aktardığı içerik irdelemeleri, AKP’nin eğitime bakışının göstergesi... Bunlar birinci AKP iktidarı döneminin ürünü olarak kabul edilirse; ikinci dönemde Kurtuluş Savaşı’nın gökten inen bulutlar aracılığıyla yapıldığı “bilgileri” de kitaplara girerse şaşırmamak gerekir. Devrimleri yok saymışlar, ellerinden gelse Kurtuluş Savaşı’nı da öyle yapacaklar ama, erken buluyorlar! ??? Mustafa Kemal’le Atatürk’ün birbirinden ayrılmasının anlamı nedir? Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nın adıdır... Atatürk, kuruluş savaşının, yani devrimlerin adıdır... 1924 sonrasını reddetmenin anlamı budur. Erdoğan, yabancı gazetecilerle görüşmelerinde her konuda derdini çok iyi anlatıyor ama, nedense Atatürk dönemi ve din konularında bir türlü anlaşamıyorlar. Neredeyse her görüşmeden sonra bu konudaki bölümlere “açıklama” gönderiyor. Yabancı gazeteciler Erdoğan’ın ne demek istediğini kavrayıp, özetliyorlar. Ama o özet şu aşamada erken. O nedenle “düzeltme” gönderiyorlar. Mustafa Kemal Atatürk bir bütün olarak çok büyük geldiği için ilk aşamada ikiye bölmeyi yeğliyorlar. Sonra her bölümü tek tek ayrıca yok etmenin daha kolay olacağını düşünüyorlar. Bölparçalayok et! Mustafa Kemal Atatürk Türkiyesi bugün içeriden ve dışarıdan işgal altındadır. Bunun ayırdındakiler iki duyguyu öne çıkarıyor: Kahroluş ve öfke... Yılgınlık ve hüzün... İkisinin de yararı ve gereği yok. 21. yüzyılın gerçekleriyle, Atatürk’ün bu yüzyılı da kucaklayan öngörüleriyle hareket etmek gerekiyor. İlk iş; AKP’nin bu uygulamalarına onlar gibi sabırla ve inatla alışmamak! Alışmamalıyız... Alışmayacağız... Ve Mustafa Kemal Atatürk yeniden kazanacak... Aklın ve bilimin yolundan yürüyenler kaybetmez! ankcum?cumhuriyet.com.tr TOBB BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU Filiz Büyükanıt duygulandı Yemeğe eşi Filiz Büyükanıt ile gelen Orgeneral Büyükanıt, şehit ve gazi yakınlarıyla sohbet etti. Kendisine iletilen talepleri de dinleyen Orgeneral Büyükanıt, talimat vererek bu talepleri not ettirdi. İftar saati beklenirken duygulanan Filiz Büyükanıt’ın gözyaşları içinde yemek salonundan ayrıldığı gözlendi. İftar yemeği öncesinde bir konuşma yapan Orgeneral Büyükanıt, salonda çok anlamlı bir grubun toplandığını söyledi. “Üzerinde yaşadığımız bir toprak parçası ve o toprak parçası üzerinde yaşayan insanlar var. Ama bazı insanlar var ki, o toprak parçasını vatan, üzerinde yaşayan ‘Kutsal bir söz verdiler’ Tüm askerlerin göreve başlarken, ellerini kutsal bayrağın üzerine koyup yemin ettiğini, kutsal bir söz verdiğini belirten Büyükanıt, “İşte bu insanlar, o toprak parçasını vatan, o insan grubunu millet yapmak için, seve seve canını ülkesi için feda etmek için, yemin etmişlerdir, hepimizin ettiği gibi.Ve onlar o mertebeye ulaşmışlardır. Şehit olmuşlardır, gazi olmuşlardır” diye konuştu. Büyükanıt, yemeğin ardından şehit ve gazi çocuklarına okul çantası dağıttı. yor, bir yandan da Zap’ta köprü yapılıyor. Oyunun en sadık seyircileri çocuklar, Zap’ta köprü yapanların da! Yıllar sonra o çocuklar acaba bizleri anımsıyorlar mı? Yoksa unutulup gittik mi? Neyse ki, Bahriye gibi soyadına uygun Kabadayı belgeselciler var. Belleği çok da kuvvetli olmayan bu ülkede en küçük bir belge bile altın kıymetindedir. Teşekkürler. Bir düş ama kurmadan edemedim, düşümde Devrimci Gençlik Köprüsü ve yakın tarihimizi hatırlamak için yapılan pek çok belgesel bir gün ilkokullarda, liselerde gösteriliyor. Ve salonları tıklım tıklım doldurmuş çocuklar “Vay canına benim ülkemde ne güzel şeyler yaşanmış” deme olanağını buluyorlar. Düş ama belki olur. Bir de temenni, o masumiyet günlerimizin köprüsü belki yeniden yapılır. [email protected] ‘İlkelerden ödün yok’ ? Baştarafı 1. Sayfada ‘Eğitim ve polis kuşatma altında’ ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) DSP il örgütünün düzenlediği “Yeni Anayasa Taslağı ve Reform Süreci” konulu konferansta konuşan gazetemiz yazarı Hikmet Çetinkaya, AKP’nin iktidara geliş sürecini anlatarak bugün Türkiye için seçilen modelin de 20 yıl öncesinden hazırlandığını söyledi. AKP’nin yeni anayasa çalışmalarının tartışıldığı konferansta konuşan Hikmet Çetinkaya, Fethullah Gülen’in, 1998’den bu yana ABD’de, 500 liralık emekli maaşıyla, 300 çalışanıyla birlikte yaşadığına dikkat çekti. Çetinkaya, “8 villası var.Türkiye’de 1500 özel okul var. Resmi kayıtlara göre 2 bin 500 dershane var. 2 bini Fethullah Gülen’e ait” dedi. Çetinkaya, eğitim sisteminin de polis örgütünün de kuşatma altına alındığına dikkat çekti. Konferansa katılan Akdeniz Üniversitesi Rektörlük Danışmanı Prof. Çetin Yetkin de anayasa taslağının Meclis’ten geçmesinin, hukuka meydan okuma anlamına geldiğini söyledi. IŞIL ÖZGENTÜRK Masumiyet Günleri... den nereye gelmişiz, şimdi anlıyorum neden o köprüyü bombaladılar, geçmişin güzel, masum günlerini anımsatan hiçbir şeye tahammülleri yok! Bütün başarılı belgeseller gibi Devrimci Gençlik Köprüsü filminin de ana bir cümlesi var: Hatırlamak! Bu ülkede neler oldu? Bugünlere nasıl geldik? Filmi izlerken bir ara gözlerim doldu, ne kadar çok tanıdık insan var. Nasıl da yaşlanmışız, saçlar sakallar ağarmış, yüzlerde kırışıklar ama hep genç anımsanacaklar da var, işte onlar güzelim ölülerimiz... Harun mikrofon elinde tütün işçilerine seslenirken ne kadar da genç! Yönetmen o günlerin Türkiye’sini anlatırken paralel bir kurgu yapmış, Zap Suyu geçit vermezken, kışın doktora yetiştirilmedikleri için kızamıktan bebeler birer birer ölürken İstanbul’da Boğaz Köprüsü’nün yapımına başlanmış. Zap’a köprü kurulsun diye yola çıkanlar, Boğaz Köprüsü’ne karşılar. Çünkü birileri büyük rantlar elde edecek, petrole bağımlılık daha da artacak ve köprü sorunu çözmeyecek, ardından yeni köprülere gerek duyulacak, oysa ülke yararına daha farklı çözümler var! Böyle düşünenler bir de oyun yapmışlar. Adı “Köprü”. Bir yanda Devrim İçin Hareket Tiyatrosu sokaklara çıkmış bu oyunu oynu ortaya çıkan “kamplaşma”dan duydukları rahatsızlığı yineleyen Hisarcıklıoğlu, “Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti” ilkesinden vazgeçilemeyeceğini, bu ülkenin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu ilkelerin dışına kimsenin çıkamayacağını vurguladı.Hisarcıklıoğlu, kur politikasından başta ihracat yapanlar olmak üzere tüm sanayicilerin rahatsız olduğunu belirterek, eski ve yeni Merkez Bankası, Hazine yöneticileri, uzmanlar ve iş dünyası temsilcilerini bir araya getirip bir “beyin fırtınası” yapacaklarını açıkladı. Hisarcıklıoğlu, Merkez Bankası’nın kur ve faiz politikasını da sert bir dille eleştirdi. Dolar kurunun 1.2 YTL’nin altına indiği gelinen aşamada, ihracatçılar başta olmak üzere tüm üyelerinin şikâyetçi ve zor durumda olduğunu belirten Hisarcıkıloğlu, “Kur politikasından bütün Anadolu, özellikle ihracat yapan arkadaşlarımızın rahatsızlığı var. Dövizin geldiği noktadan çok rahatsızız” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, diğer yandan da faizin bu kadar yüksek olmasının bir rahatsızlık kaynağı olduğuna işaret ederek, “Bütün sanayicilerde şikâyet var. Çünkü dövizin geldiği noktada arkadaşlar zor ihracat yapıyor. Faizlerden dolayı içerdeki tüketim de kısılıyor” açıklamasını yaptı. IMF yerine yeni yerel çıpa Hisarcıklıoğlu, IMF ile Mayıs 2008’de bitecek standby sonrasında yeni bir anlaşmayla yola devam edilmeyecekse, bunu ikame edecek yerel bir çıpa olabileceğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, IMF ile ilişkinin borç imkânından çok, “kredibilite” açısından önem taşıdığını ifade etti. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle