19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2007 PAZAR 2 Eylül de gitti gider!.. Yağmur özlemiyle koca bir yaz geçirdik. Daha nice özlemler, hep yarım kaldı. Demokrasi, uygarca bir yaşam, Atatürkçü bir anayasa, hakça bir düzen, eşitliğe, paylaştırıcılığa, aydınlığa açılım... Günden güne daha kötüye gitmesek!.. Bunu bile, bir avuntu saymak... Dünleri aramak zorunda kalmamak... Yarınlardan korkmak. Kadını erkeğiyle bir toplumun ilkellik batağında boğulup boğulmaması arasında gidip gelmek... ??? Birkaç gün yazmadım, üçdört yazı hepsi!.. Eskiden hemen her gün bir yazım çıkardı köşelerde... Haftada beş altı!.. Gide gide üçe indi.. Tam elli yıl!.. Hep aynı şeyleri mi konuştuk diye düşündüğümde önüme gelen hesaplaşma hiç de iç açıcı değil... Biliyorsunuz, eski yazılarımı da ara sıra sizlere sunuyorum. Belki anlayanlar da oldu ama çoğunluk farkında değil... Oysa Mevlana ne demiş; “Her güne yeni şeyler söyleyerek başlamalıyız” mı? Yeni şeyler, yeni düşünler, yeni duyumsamalar, yeni müjdeler, sevinç OLAYLAR VE GÖRÜŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL ler, taptaze umutlar!.. Altmış yıldır, yaz babam yaz, kitaplarda topla, sonra günü gelince aç bak: Kaçı yepyeni kalmış, kaçı silinmiş gitmiş!.. Yazarlık, yenilikleri bulmak arayışıdır. Ama 1938’den bu yana ilerlemek, yenileşmek, çağına, uygarlığa yaklaşmak, onu aşmak bir yana, dünü, dünleri arar duruma düşmüşsek... ??? “Kimsenin gücü yetmez” demiş Orgeneral Yaşar Büyükanıt. “Kimsenin gücü” kimde acaba? Seçimde her iki yurttaştan birinin oyunu alan AKP’de mi? Çankaya ellerinde, Meclis, Başbakanlık ellerinde, her gün yeri değiştirilen, işlerinden uzaklaştırılanların yerini alan AKP takımı yanlarında... Gün geçtikçe devlet organlarını ellerine geçirmekte olan, bu tutumla bir gün Ata Yeni Şeyler Söylemek!.. türk Cumhuriyeti’nin tümüyle tutucu bir İslam devleti biçimine gireceği kuşkusuyla yaşamak!.. ??? Bir de kalkıp “korkmayın” diyorlar?.. “Korkma” demek, gerçekte bizden korkun anlamına gelmiyor mu?.. Korkunun sözü edilince kim korkmaz ki? Demek korkulacak bir durum var ki, işbaşındakiler güven vermek gereğini duyuyorlar. Toplumun düzenini altüst ediyoruz, sizlerin yaşantısını kendi görüşümüze göre değiştiriyoruz ama yine de korkmayın!.. Gerçek yurtsever elbet korkmaz. Kimden korkacak? Bir seçimi kazananlardan mı? Bir seçim nasıl kazanılır, halkı aldatmanın yolu nerdedir, bunu bilip uygulayanlardan mı? ??? “Ülkemizin ve rejimimizin temel direkleri üniter, ulusal ve laik devlet yapımız, bizim var olma nedenimizdir ve olmaya devam edecektir.” (Büyükanıt) Ne mi demişti Başbakan, “Atatürk o dönemin ürünüydü”.. Yani, geçmişe mazi mi? Ya sizler, hangi dönemin ürünüsünüz? Değişen Darbe Nedenleri Ali TURGUT BD bu sefer yanılıyor. Atatürk’ün vefatından beri iktidarlar ne zaman ABD çıkarlarına aykırı tutuma giriştiyse, ya bir darbe oldu ya da hükümetlerin değişmesi krizleri yaşandı. Hepsinin de, ABD tarafından tezgâhlanmış olduğu hakkında birçok belgeler yayımlandı. AKP kendisini destekleyen ABD’ye uyumlu davrandıkça, ABD’nin eliyle eskilerinin benzeri bir darbe şimdilik beklenmez. Diğer bütün darbelerde ve ona yakın sıkıntılarda, Türkiye’nin ne bütünlüğü ne de özgürlüğü söz konusuydu. Sorunlar, karakol ülke Türkiye’nin Batı’nın pazarı olarak kullanılabilmesi ve komşuları ile olan ilişkilerinin ABD çıkarları doğrultusunda kalmasıydı. Sorun iktidar ile ABD arasındaydı. İçinde bulunduğumuz durumda ise sorun açıkça; ulus ile ABD arasındadır, özgürlüğümüz ve bütünlüğümüzdür, milli yapımızın değiştirilmeye başlanılmış olma PENCERE Türklük, Aptallık Demek Değil... Kimi dergi boyu posu, grafiği, içeriği bakımından cuk oturur; “Cumhuriyet Gezi” de bu açıdan talihli ve “Dört Mevsim” yayımlanıyor... Cumhuriyet Gezi’nin son sayısında yazarımız Yusuf Hacısüleyman’ın yazısından bir aktarma: “ (Bizimkiler)... memleketlerine her gelişlerinde Türk sınır kapılarında Alman vatandaşı olarak kayıtlara geçiyorlar, çoğunda Alman pasaportu var. Ülkemize gelen Alman vatandaşı turistlerin sayısı 4 milyon 200 bin kişi. Acaba bunların kaçı gerçek Alman? Hani Bulgaristan’dan da yılda 1.5 milyon Bulgar turist geliyor diyoruz ya, aslında Kapıkule’den giriş yapan Türklere...” ? Dış dünyada yaşayan Türkler (dinciler dışında) akıllı insanlardır... Nerede Türk var?.. Orta Asya Türkleri.. Kafkasya’da yaşayanlar.. Balkanlar’dakiler.. Makedonya.. Yunanistan.. Ve Bulgaristan’dakiler.. Kerkük’tekiler.. Kıbrıs Türkleri.. Say say bitmez.. Dış Türkler halim selim kişilerdir, maraza çıkarmazlar, diklenmezler, başkaldırmazlar, sorunlaşmazlar... ? Ya Anadolu Türkleri?.. Dünyaya, emperyalizme, Batı’ya, Avrupa’ya zamanında çok posta koymuşlardır... Tarihte Osmanlı’dan epey çekmiş olan Avrupa, Türkleri pek sevmez... Batı’da Türklere ilişkin kitaplar dolusu yergi, küfür, aşağılama, kötüleme bulunuyor... Ve Anadolu Türk’ü, bugün de, Batı için ilginç bir sorunsal oluşturuyor... Zavallı Batı!.. Demek ki tarihte ve bugün Türklere karşı bir kompleksi var... ? Biz Türkler ne Yunanistan’da, ne Bulgaristan’da, ne Makedonya’da, ne Irak’ta, ne Kıbrıs’ta, ne başka bir yerde sorunsal oluşturuyoruz.. Türkler her yerde yürürlükteki devletler hukukuna saygılı hareket ediyorlar... Ama, koskoca Amerika’nın Irak’ı işgal ettikten sonra ülkenin kuzeyindeki PKK terör örgütünü düpedüz kolları arasına, başka deyişle ağuşuna alıp himaye etmesine ne dersiniz?.. Anadolu Türkleri bunu da sineye çekip ne diyorlar: “ Stratejik müttefikimiz Amerika...” ? Yoooo... Bu kadarına düpedüz ahmaklık denir.. Geri zekâlılık denir.. Ve müsaadenizle eblehliğin ta kendisi denir.. Eğer Batı karşısında Türklüğün ahmaklık demek olmadığını ispat etmek istiyorsak, adam gibi davranalım... Şu adına ‘dincilik’ denen geri zekâlılık belası, aklımızı başımızdan mı aldı?.. A sıdır. Vaktiyle var olmayan ve ABD tarafından yaratılmış olan yeni paydaların varlığı, darbe kontrolünü ABD’nin elinden çıkarmıştır. ABD’nin, bu değişikliği görmediğini izlerken önemli olan: Darbeden gelecek sıkıntıları, içimizdekilerin doğru değerlendirmemeleri, uyarıları anlamazlıktan gelmeleri ve hatta, umursamadan üstüne gitmekte devam ederek müdahaleye gerek yaratmalarıdır. Aynı anlamda, yurdun ilkelerinin, özgürlüğünün ve bütünlüğünün korunacağı, bağımsızlığını belirlemiş olan TSK tarafından açıkça söylenmektedir. Böyle bir gereksinimde, ekonomi dahil, hiçbir engel tanınmayacağı da ifade edilmektedir. Her ne kadar aksi söylense de, yapan da yaptıran da gerçekleri biliyor. Sonunun nereye gittiği belliyken şimdiden önlem alınmamasının suçlusu, herhalde TSK olmayacak. Yanlışa göz yummak, onu yapmak kadar yanlıştır. CUMHURİYET 02 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle