19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKİM 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ‘Kadınlar kısıtlanıyor’ ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB), anayasa taslağındaki ifadelerle “kadının kısıtlandığını” ve “üniversitelerde türbana serbestlik kazandırıldığı”nı vurgulayarak TBMM Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı’na kadın erkek eşitliğine ilişkin anayasada açık ifadelere yer verilmesi çağrısında bulundu. İKBB’den yapılan açıklamada, bu taslak ile Cumhuriyet kazanımlarının ortadan kaldırılmak istendiği vurgulandı. 7 Orman vasfını yitirmiş arazilerin satılmasına yönelik teknik çalışmalar yeniden başlatıldı DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Hükümet 2B’de ısrarlı ANKARA (AA) Çeşitli hükümetlerin programında yer alan, ancak Cumhurbaşkanı vetosu ve Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararlarıyla bir türlü uygulamaya konulamayan “orman vasfını yitirmiş” arazilerin (2B’ler) satışı, tekrar gündeme geliyor. Çevre ve Orman Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı, 2B’lerin satılmasına yönelik teknik çalışmaları yeniden başlattı. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün de yer aldığı bu çalışmalar kapsamında, Çevre ve Orman Bakanlığı’nda bir de toplantı yapıldı. Toplantıda, 2B olarak belirlenmiş alanların tescilinin bir an önce tamamlanması, anayasa ya da yasada yapılacak düzenlemelere paralel olarak da hak sahipliklerinin verilmesi için gerekli çalışmaların tamamlanması kararı alındı. Çalışmalar kapsamında hazırlanan raporda, ilk uygulamanın başladığı 1974 yılından 2006 sonuna kadar bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş alanlardan 473 bin 419 hektarın, 2B uygulamasıyla orman rejimi dışına çıkarıldığı da bildirildi. Toplam 2B arazilerinin yüzde 4.7’sini oluşturan yerleşim yerlerinin 6 bin 624 hektarı üzerinde ilçe, 8 bin 514 hektarı üzerinde belde, 7 bin 35 hektarı üzerinde de köyler yer alıyor. Böylece 2B’lerin yüzde 1.5’lik bölümünü köyler, yüzde 1.8’lik bölümünü beldeler, yüzde 1.4’lük bölümünü de ilçeler oluşturuyor. Hem de Nasıl Bir Tiyatro Oyunu? ABD’nin “PKK ile Mücadele Özel Temsilcisi” emekli General Ralston, görevinden istifa etmiş. Emekli generalin “Bu iş yürümüyor” diye Dışişleri Bakanlığı’na verdiği istifa dilekçesinin henüz yürürlüğe konulmadığı da aynı haberin devamında yer alıyor. İstifanın yürürlüğe konulmayışının nedeni de, yine ve güvenilir bir Amerikan kaynağına göre “bu tiyatro oyununun sürdürülmek istemesi”nden doğuyormuş! Türkiye’de çok kişi, stratejik müttefikimizin hem metnini yazdığı, hem de sahneye koyduğu bu oyunun farkındadır. Dün Harp Akademileri’nin yeni eğitim ve öğretim yılına başlaması nedeni ile düzenlenen törende konuşan Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın da yinelediği gibi “Türkiye, bu mücadelede yalnız bırakılmış, verilen sözler yerine getirilmemiştir.” Bu nedenle de, yine Genelkurmay Başkanı’nın dünkü açış konuşmasında kim bilir kaçıncı kez tekrarladığı gibi, söz yerine eylem isteyen taraf olan Türkiye’ye geçen hafta hem de toprakları işgal edilmiş, ülkesi üç parçaya bölünmeye hazırlanan Irak gibi bir devletin gönderdiği İçişleri Bakanı Cevad Bolani bile o tiyatro oyunu için yeni eklemeler yapmaktan geri durmamıştır. PKK’yi bir terör örgütü olarak “sözde” kabul etmiş görünen Irak Hükümeti, sorun bu terör örgütünün çetelerinin topraklarımıza girip, örneğin Şırnak’ta köylerine içme suyu getirmek amacı ile imece çalışması yapan silahsız 11 yurttaşımızı tarayarak şehit ettikten sonra ellerini kollarını sallayarak Kuzey Irak’a kaçmaları karşısında, kendilerini izleyen güvenlik güçlerine, “Siz ancak iki ülke arasındaki sınıra kadar gelebilirsiniz. Ondan öteye bizim de kâğıt üzerinde terörist dediğimiz PKK’lilerin arkasından bakmakla yetineceksiniz” türünden bir mesaj verebilmiş, anlaşmanın can damarı olan 4. madde adeta yok sayılmıştır. Türkiye için, işin acı ve yüz kızartıcı yönleri birden de çoktur. Adana’da namus cinayeti ? ADANA (Cumhuriyet) AdanaMersin karayolunda akaryakıt istasyonunda işçi olarak çalışan Kenan G. (41), başka bir akaryakıt istasyonunda yemekhanede çalışan eşi Funda G’nin (36) işyerine gitti. İki yıldır ayrı yaşadığı eşinin “boşanacağım” demesi üzerine, eline geçirdiği iki bıçağı, yere yatırdığı kadının vücuduna rastgele saplayarak öldüren Kenan G. çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. En fazla 2B arazisi Antalya’da Rapora göre ülkede 2B sorunu, en fazla Antalya’da yaşanıyor. Bu ilde orman vasfını kaybetmiş araziler 45 bin 548 hektarlık bir alana yayılıyor. Antalya’yı 39 bin 287 hektarla Mersin, 34 bin 887 hektar ile de Balıkesir izliyor. Ankara’daki 2B arazi miktarı 31 bin 706 hektarı, Adapazarı’nda da 29 bin 643 hektarı buluyor. 2B’ler İstanbul’da 18 bin 233 hektar, İzmir’de ise 14 bin 772 hektarlık bir alanı kaplıyor. Orman özelliğini yitirmiş arazilerin 22 bin 233 hektarlık bölümü üzerinde yerleşim yerleri bulunuyor. Bunların arasında İstanbul’daki bazı ilçeler de yer alıyor. Prof. Dr. Berktay, kadınların kazanılmış hakları konusunda uyanık olması gerektiğini söyledi 18 milyon ton tasarruf yapıldı ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Tema Vakfı’nın Haziran’da başlattıkları “Suyunu Boşa Harcama” kampanyasının ilk 3 ayında İstanbul’da toplam 18 milyon ton su tasarrufuna ulaşıldı. Elmalı Barajı’nda dün düzenlenen basın toplantısında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, “Rakamlar bizi sevindirse de tehlike geçmiş sayılmaz. Tasarruf yetersiz.” dedi. ‘Direnirsek Malezya olmayız’ HİLAL KÖSE Miş’lerle avutulan iktidar Söylediğim gibi, güvenlik güçleri, ülke topraklarına giren katil çetelerini o anda sağ ya da ölü yakalayabilirse ne âlâ. Yakalayamaz da elinden sınıra kaçırırsa, durumu bağlı olduğu üst makama bildirmek, o makamın da bu bilgileri Ankara’ya ileterek Dışişleri Bakanlığı kanalı ile çetelerin barındırıldığı Irak otoritelerinden, onların teslimini istemeleri beklenecekmiş. Bunun için de, iki taraf arasında iki ayda bir bir araya gelecek bir eşgüdüm oluşumu kurulacakmış. O komite, Irak’ta özgürce dolaşan terörist önderlerinin yakalanarak ya orada yargılanmaları ya da Türkiye’ye teslim edilmeleri konusunda tarafları bilgilendirecekmiş! Öylece geçen hafta içerisinde Ankara’da AKP iktidarı, hem “sınırları dışından saldırıya uğrayan ülkelerin kendilerini savunma amacıyla her türlü önlemi alabileceklerini” belirten BM Şartı’nın 51. maddesinden kendi rızası ile vazgeçmiş; hem de bu yaşamsal karar değişikliği yerine Türkiye ile Irak arasında oluşturulacak bir anlaşmanın da daha başında, kadük hale getirilmesine razı olmuştur. Bu razı oluşun, Irak Heyeti tarafından son derecede usta bir diplomasi ile, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a adeta sindirildiğinin canlı belgeleri de televizyonlar tarafından bütün dünyaya yayılırken; hem terör örgütüne hem de onun içerde ve dışarıdaki koruyucularına büyük moral dopingleri sağlanmıştır. Öyle bir 4. maddeli anlaşmayı merkezi hükümetin temsilcileri kabul etmiş olsa bile, Irak’taki Kürtlerin niçin yok sayacağının örneklerini de, Irak Dışişleri Bakanı Zebari’den başlayarak Talabani ve Barzani’nin sözcüleri tek tek saymıştır. Mesela Zebari bu konudaki görüşlerini açıklamadan ya önce, ya da sonra Türk Dışişleri Bakanı Babacan ile BM çatısı altında ikili görüşme yapmış, Babacan’dan da, o tarihlerde ABD’de bulunan Erdoğan’dan da, bu konuda tek tümcelik bir yorum, ya da karşıt görüş duyulmamıştır. Bu nedenledir ki, Rulston’un istifa dilekçesini yorumlayan yetkili ABD’li kaynağın söylediği o “tiyatro oyunu” sürdürülüyor. Hem de hemen her gün verdiğimiz yeni şehitlerin bayrağımıza sarılmış tabutlarının oluşturduğu dekorlarla. Gazeteler, Sıcak Takip konusunda AKP iktidarının Irak önerilerine baş eğmesini, ABD baskısına bağlayan yorumlara yer veriyorlar. Bu görüşler karşısında hükümet anlaşılmaz bir şekilde susmayı yeğliyor. Devletin bağımsızlığı ve bütünlüğü üstüne daha bir ay önce ant içmiş olan Cumhurbaşkanı da, dün yeni Yasama Yılı’nın açılışı nedeni ile yaptığı konuşmasında, bu anlaşılmaz suskunluğa yer vermeyi yeğledi. Terör konusunda, özellikle dış dünyanın izlediği strateji karşısında ağzını bile açmadı.TBMM’nin dikkatini çekme gereğini nedense duymadı. Oysa, üslendikleri topraklardan sınırlarımızın içine giren ve cinayetlerini işledikten sonra terör yuvalarına dönenlerin üstüne tıpkı 1974’te bizim Kıbrıs’ta yaptığımız, yine tıpkı İsrail’in zaman zaman komşularına uyguladığı ve İran’ın yine PEJAK çetelerinin arkasından Irak topraklarına girip çıkmakta sakınca görmediği gibi önleyici önlemler uygulanmasının TBMM’den beklendiğinin söylenmesinin tam zamanı değil miydi? Dink ve Okey için komisyon ? ANKARA TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nda, gazeteci Hrant Dink cinayeti ve Nijeryalı Festus Okey’in İstanbul’da gözaltındayken karakolda ölümünü incelemek üzere alt komisyon kurulmasına karar verildi. AKP Mersin Milletvekili Zafer Üskül başkanlığında yapılan toplantıda, komisyonun görev alanına giren olaylara acilen müdahale edilmesini sağlamak amacıyla Başkanlık Divanı’na yetki verildi. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fatmagül Berktay, Türkiye’yi Ortadoğu ülkelerinden ayıran önemli bir bilinç birikimi olduğunu, Malezya ile karşılaştırılamayacağını ifade ediyor. Kadınların korunmaya muhtaç olmadığını, demokratik bir ülkenin sorumlu ve özgür bireyleri olmak istediklerini belirterek kadınların kazanılmış haklarını kaybetmeme konusunda uyanık olmaları gerektiğini vurguluyor. Prof. Berktay, yeni bir anayasa hazırlama sürecinde toplumun çeşitli örgütlü kesimlerinin tartışmaya katılması gerektiğine dikkat çekerek “Bu aynı zamanda Türkiye’deki siyasal kültürün değiştirilmesi yolunda atılacak bir adımdır. Bir anayasanın ‘sivil’ olması aslında tam da bu demek” diyor. “Liberal ve demokratik bir anayasa” yaptıklarını düşünenlerin, kadının erkekle eşit olduğunu söyleyen maddeyi atlamış olmalarının kabul edilemez olduğunun altını çizen Berktay, kadını korunmaya muhtaç hale getiren taslağa karşı her kesimden kadınların bir araya gelerek ortak, ciddi tavır almaları gerektiğini ifade ediyor. Berktay, taslakta “anne ve babanın kendi inançlarına uygun eğitim verme hakkı”ndan söz edil ? Türkiye’nin Malezya ile karşılaştırılamayacağını söyleyen Prof. Dr. Fatmagül Berktay, “Biri 1950’lerde bağımsızlığını kazanmış bir ülke, birisi hiçbir zaman sömürgeleşmemiş bir ülke. Türkiye’yi en fazla Mısır’la karşılaştırabilirsiniz ama oradan bile çok daha farklı ve ilerideyiz. Türkiye’nin demokrasi güçleri, bilinçli, gerçekten demokratik bir mücadele yürütürlerse Türkiye Malezya olmaz” dedi. diğini, bu ifadenin de çocukları kendi mülkü, malı gibi görme anlayışını yansıttığını dile getiriyor. ratik olacaksa laik bir ülke olmak zorundadır. Bunun tartışması bile olamaz. Başta kadınlar olmak üzere Türkiye’nin demokrasi güçleri, bilinçli, başkalarını dışlamayan, gerçekten demokratik bir mücadele yürütürlerse Türkiye Malezya olmaz.” UMHURİYET REFORMLARI C TESADÜF DEĞİL Türkiye’de modernleşmenin tepeden Mustafa Kemal, başta Kemalistler, bu konuda hakikaten en ileri giden erkekler oldular. Türkiye’nin Batı’nın bir parçası olma iradesi ve kadınlarla ittifakın sonucu bu haklar gündeme geldi. ‘Kadınlar mücadele etmediler, oldukları yerde durdular’ deniyor. Bu doğru değil ama tutun ki doğru... İşte hodri meydan. Bize ‘verilmiş’ olan hakları kendimizin kılmak, gerçekten artık temellendirmek, içimize sindirebilmek için çok önemli fırsat. Şimdi bunu yapalım.” ÜRBAN ERKEĞİN KADIN ‘T ÜZERİNDEKİ SİMGESİ’ Türbanın dini simge olmasının yanı ‘T Türkiye toplumunun bir sınavdan geçÜRKİYE MALEZYA İLE KARŞILAŞTIRILAMAZ’ tiğini anlatan Berktay, 150 yıllık bir demokrasi tecrübesi, kadın hakları mücadelesi ve 84 yıllık Cumhuriyeti düşünerek, gidişata olumlu baktığını söylüyor. Tüm bunların Türkiye’yle karşılaştırılacak başka toplumlarda görülmediğini ifade eden Berktay, şöyle devam ediyor: “Malezya ile Türkiye karşılaştırılabilir değil. Biri 1950’lerde bağımsızlığını kazanmış bir ülke, birisi hiçbir zaman sömürgeleşmemiş bir ülke. Türkiye bir İslam ülkesi değil, laikseküler bir ülkedir. Bunu kabul etmek lazım. Buradan bir kutuplaşma yaratmak yanlış ve tuzak. Bir ülke demok inme olduğuna ilişkin yorumlara katılmadığını belirten Berktay, düşüncelerini söyle sıralıyor: “Herkes biraz, ‘Türkiye’de laikliğin ve kadın haklarının çok fazla temeli yok’ gibi görmek istiyor. Biraz tarihi araştırıp, farklı bir gözle bakıldığında oldukça güçlü bir kadın hareketinin, hak ve özgürlük mücadelesinin varlığını görüyoruz. 1923’ten sonraki Cumhuriyet reformlarının tesadüf olmadığını görüyoruz. sıra artık insanların seçim haklarını da ilgilendiren bir konu haline geldiğini anlatan Berktay, “Çok daha militan, radikal İslamcı erkekler diplomalarını alırken, belki de hocaları dinleyerek etkilenip değişebilecek olan kadınlar dışarda kalıyor. Türbanı özgürleştirmek için anayasa düzenlemesi yapmak çok yanlış. Ne o ne de dini eğitim verme hakkının anayasada yeri yok. Türban ataerkilliğin, erkek egemenliğinin kadın üzerindeki simgesi. Burada rahatsızlık duyacak kimselerin mücadele etmeleri gerekir. Destekleyen erkekler de varsa ne güzel. Esas olarak bizlerin sorunu” dedi. KAVRAM EĞİTİM KURUMLARI YÖNETİM KURULU BAŞKANI DURMUŞ Sigara içmek suç oldu Ağar Ankara Adliyesi’nde ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 22 Temmuz seçimlerinde baraj altında kalan Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, Ankara Adalet Sarayı’nda Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Bekir Selçuk ile görüştü. DP Genel Başkanı Ağar, Başsavcı Vekili Selçuk ile yaklaşık 1 saat süren görüşmesinin ardından adliyeden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. ‘Mesleki eğitim ihtiyaç’ okurken birçok anlaşmaİstanbul Haber Servisi Kavram Eğitim Kurumları ‘OKUL BİTMEDEN İŞYERLERİ HAZIR OLACAK’ lı kurumlarla çözüm ortaklarımızla çalışma imYönetim Kurulu Başkanı Ek kontenjanla bu yıl ilk defa öğrenci ala kânı bulacaklar” dedi. Bahattin Durmuş, Türkicaklarını dile getiren Kavram Eğitim Kurumye’de klasik eğitime ağırlık ları Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Durverildiğini, mesleki eğitiESLEKİ EĞİTİM muş “Bu yılki kontenjanımız 1700 öğrenci. min ise 3’te 1 oranında yaÖNEMSENMELİ’ Şişli ve Gaziosmanpaşa’da açtığımız yerleşkepıldığını vurgulayarak, ülDurmuş, Türkiye’de klalerde öğrenciler, aralarında Dış Ticaret, Bor sik eğitime ağırlık verildikemizde mesleki eğitime saFinans, Avrupa Birliği, Bilgisayar ğini, mesleki eğitimin ise çok ciddi derecede ihtiyaç olTeknolojileri ve Programlama, Ulus 3’te 1 oranında yapıldığını duğunu söyledi. lararası Lojistik, İşletme, Halkla İlişBu yıl ek kontenjanla ön vurguladı. Gelişmiş ülkekiler ve Reklamcılık bölümlerinin lisans programlarına ilk delerde mesleki eğitimin klade bulunduğu 12 programı tercih sik eğitime oranının 3’te 2 fa öğrenci alacak olan İsedebilecek” ifadesini kullandı. Dur olduğunu işaret eden Durtanbul Kavram Meslek Yükmuş, “Öğrencilerimiz mezun ol muş, sözlerini şöyle sürdürsek Okulu, Kavram Eğitim duğunda işleri hazır olmalı. Bi dü: “Mesleki eğitime daKurumları’nın bir devamı ze gelen çocukların çoğu orta ha çok önem vermeliyiz. olarak geçen günlerde açılhalli ailelerin çocukları oldu Öğrencilerimizle konuşudı. Durmuş, Türkiye’de mesğu için okulun ücretleri de yoruz. Mesleki eğitimi küleki eğitime çok ciddi derebuna göre ayarlandı. Ço çümsememelerini, asıl cede ihtiyaç olduğuna dikcuklarımız daha okulu bi önemli olanın hem teorik kat çekerek “İyi yetişmiş, tirmeden işlerinin olması hem pratik bilgileri birleşmesleki bilgi ve becerilersağlanacak. ” dedi. le donanmış, dil bilen, tektirerek uygulamanın olnolojiyi kullanabilen ve iş duğunu anlatıyoruz. ‘Okuyaşamına hazır gençler yetiştireceğiz” neyim kazandıracağını belirterek bu lu bitireyim, yüksek koltuğum olacak’ okulun devamının bir üniversite ile de hayalinden çok öğrenciye, ‘Ben uydedi. İstanbul Kavram Meslek Yüksek vam edeceğini ifade etti. gulamalı bir eğitimin içinde yetişeceDurmuş, Türkiye’nin mesleki eğiti ğim, işin cephesinde olacağım, gerekOkulu’nun, Kavram Eğitim Vakfı’nca açıldığını belirten Bahattin Durmuş, me çok ciddi derecede ihtiyacı olduğu tiğinde yapacağım işin tozunu yutacavakfın, kuruluş amacının Türkiye’de nu vurgulayarak “İyi yetişmiş, mesle ğım, çamuruyla hamuruyla yoğrulacaki kaliteli ve eğitimli insan sayısını ar ki bilgi ve becerilerle donanmış, hem ğım ve yeni şeyler üreteceğim’ dedirtırmak olduğunu söyledi. Açtıkları ders bir yabancı dil bilen, hem de tekno teceğiz. Bu okulun öğrencisi hemen hane, akademi ve kariyer merkezleri ile lojiyi iyi kullanabilen ve iş becerisi köşeyi dönmeyi değil, uzun soluklu 34 yıldır çalıştıklarını belirten Durmuş, olan, iş yaşamına hazır öğrenciler yatırım yapmayı, uzun soluklu işleyüksekokulun kendilerine ciddi bir de yetiştireceğiz. Çocuklarımız bizde re girmeyi öğrenecek.” Gençlere oruç dayağı İstanbul Haber Servisi İstanbul’un Kâğıthane semtinde, 22 yaşındaki Güney Minik ile yeğeni 17 yaşındaki Coşkun Minik, ramazan ayında sigara içtikleri gerekçesiyle dövülerek hastanelik edildi. Oruç tutmayan Coşkun Minik, Kâğıthane’deki bir internet kafe önünde sigara içerek Güney Minik’le sohbet etmeye başladı. İddiaya göre bu sırada yanlarına gelen 56 kişi, ramazan ayında sigara içilmeyeceğini söyledi. Gruptakilerin kendilerine saldırdıklarını belirten Coşkun Minik, “Daha sonra kendimi kaybettim, beni hastaneye götürmüşler’’ dedi. Sağ gözüne darbe alan Güney Minik, kaldırıldığı Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki tedavisinin ardından gözü sargılanarak evine gönderildi. Güney Minik’in annesi Remziye Minik, “Biz Atatürk’ün çocuklarıyız. Burası İran değil ki oğluma böyle yapıyorlar. İsteyen oruç tutar isteyen tutmaz’’ diye konuştu. Öte yandan, İstanbul’un birçok bölgesinde lokantaların iftar saatine dek kapalı olduğuna yönelik yazı ve afişler dikkat çekiyor. THY apronunda sakallı, cüppeli ve kara çarşaflı kişilerin namaz kılması, Almanya’dan Türkiye’ye seyahat eden bazı yolcuların uçakta namaz kılmak için uçağın yönünü kıbleye çevirtmek istemeleri ise AKP iktidarıyla yükselişe geçen dinci baskının yeni boyutlarını ortaya koyuyor. ‘M Risk mi, değil mi? Genelkurmay Başkanı, gevşek bir konfederatif yapıya giden Irak’ın kuzeyinde önünde sonunda kurulacak bağımsız devletin Türkiye için 1. derecede risk olacağını, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tedirgin eden öğeler arasında saydı dün Harp Akademileri’nin yeni ders yılını açarken yaptığı konuşmada. Ondan birkaç saat sonra TBMM kürsüsünde konuşan Cumhurbaşkanı’nın böyle bir endişenin sahibi olmamasının nedeni neydi? Anlayamadım. 1 kişiye 150 bin YTL ? ANKARA (AA) On Numara oyununda kazanan numaralar, “8, 9, 10, 14, 15, 17, 19, 20, 24, 25, 26, 27, 39, 42, 47, 50, 53, 60, 68, 71, 74 ve 76” olarak belirlenirken, 10 bilen 1 kişi 150 bin 951 YTL kazandı. Çekilişte, 9 bilenler 1623 YTL, 8 bilenler 71 YTL, 7 bilenler 9 YTL, 6 bilenler 1.7 YTL, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler ise 1.4 YTL ikramiye kazandı. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ELELE VAKFI “Gazilerimiz için ne yapsak azdır” Vakıfbank Ankara Merkez Ş. 205 0000 YTL Tel: 0312 431 99 36 www.elele.org.tr CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle