19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKİM 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Köksal Toptan, yeni anayasa için geniş katılım istedi, ‘Görevden kaçmam’ dedi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Uzlaşma adresi TBMM’ Yıldırım Aktuna toprağa veriliyor ? İstanbul Haber Servisi Eski bakanlardan Dr. Yıldırım Aktuna bugün İstanbul’da toprağa verilecek. Tedavi gördüğü Alman Hastanesi’nde geçen cumartesi günü yaşamını yitiren Aktuna için ilk tören bugün saat 11.00’de bir dönem başhekimliğini yaptığı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde gerçekleştirilecek. Aktuna için Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda da tören yapılacak. Aktuna’nın cenazesi, Ataköy 5. Kısım Camisi’nde öğle vakti kılınacak namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Köksal Toptan, yeni yasama yılının açılışında yaptığı konuşmada anayasa tartışmalarına dikkat çekerken “Meclis uzlaşma adresi olmalı” mesajı verdi. TBMM Genel Kurulu’nda, 23. dönem ikinci yasama yılının açış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Toptan, sözlerine, Şırnak’ta teröristler tarafından şehit edilen yurttaşlara rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek başladı. “Şimdi önümüzde son günlerin çok tartışılan konularından biri olan yeni bir anayasa yapma hedefi var” diyen Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tartışmaların ülkemizin yeni anayasa konusundaki güçlü isteğinin dinamik Fethullahçı Sermaye... LONDRA Irak’taki ABD askerleri bir yıl sonra Kuzey Irak’a çekilirler mi? Eski ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Richard Holbrooke ve Demokrat Partililer yakın bir gelecekte Kuzey Irak’a çekilmelerinin söz konusu olacağını açıkça söylüyorlar. Bir İngiliz diplomata bu konuyu sordum... Verdiği yanıt ilginçti: “ABD güçlerinin Irak’a girişinde Türkiye izin vermemişti. Türkiye, ABD askerlerinin çıkışında da yardım etmez. Bu nedenle ABD güçleri Kuzey Irak’a yerleşir. Bunun bir başka amacı da şudur: Kuzey Iraklı Kürtleri, Türklerden korumak...” Bu konuya neden girdim? Orgeneral İlker Başbuğ’un Kara Harp Okulu’nda yaptığı konuşma, AB ülkelerinde değişik bir biçimde yorumlandı... Londra’dan bakıldığında şu görüş ağırlık kazanıyor: “Türkiye’de asker siyasetten çekilmeyecek, AKP üzerinde baskısını sürdürecek. Türkiye’deki Kemalist devlet baskısı giderek artıyor. AKP’nin demokrasi ve özgürlükçü girişimleri askerler ve onların sözcüsü CHP desteğiyle engellenmek isteniyor.” Sanırım bu açıklama okurlara hiç de yabancı gelmedi. Türkiye’de İkinci Cumhuriyetçiler aynı yöntemi kullanıyor. Washington, Brüksel ve Londra’da hazırlanan senaryoların çekimi yaşadığımız coğrafyada yapılıyor. Londra’da sık sık şu soruyla karşılaştım: “Türkiye’de asker darbe yapar mı? Türkiye’de başörtüsüne neden izin verilmiyor?” Nedense iki soru geliyor akıllarına yabancıların... Türkiye’deki laik sistemin temeline dinamit konulduğunu, 84 yıllık Cumhuriyetin tarikatlarca kuşatıldığını anlattığınızda donuk donuk bakıyorlar yüzünüze... WashingtonLondra hattında Fethullah Gülen ve müritleri söz sahibi olmuşlar. Toplantılar, konferanslar, seminerler düzenlemeye başlamışlar. ??? Amerikalı, İngiliz, Fransız, Alman, Belçikalı, Hollandalı politikacılar (sağsol) aynı söylemde: “Türkiye’deki Kemalist devlet yapısı yıkılıp yeniden inşa edilmeli...” Türkiye’deki uzantıları olan İkinci Cumhuriyetçi “Soros Çocukları”, dinciler, tarikatçılar ve Kürtçüler de aynı söylemde değiller mi? İngilizler “Ilımlı İslam Modeli”nde İngiliz pasaportu taşıyan Nakşi şeyhi Kuzey Kıbrıslı Nazım Kıbrısi’yi kullanırken ABD Nurcu Fethullah Gülen’le, Nazım Kıbrısi’nin damadı Kabbani’yi elinin altında tutuyor... Aklıma gelmişken bir olayı anlatayım... Hakan Yavuz ABD’de bir üniversitede görev yapıyor. Yavuz, Fethullah Gülen’in önde gelen müritleri arasında. Yavuz, Fethullah Gülen hakkında tez hazırladı. AKP Milletvekili Edibe Sözen’le evlendi, bir süre sonra boşandı. Hakan Yavuz, TelAviv Üniversitesi’nde yine Türkiye’deki tarikatlar, AKP ve Milli Görüş üzerinde çalışma yaptı. Bunları niçin yazıyorum... ABD, İngiltere ve İsrail’in AB ülkeleriyle Türkiye üzerine kurdukları tezgâhı anlatmak için... Eski ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Holbrooke ne diyordu: “AKP İslamcı demokrat partidir. AKP, demokrasi ve özgürlüklerin savunucusudur.” ABD, Fethullah Gülen için neler düşünür: “Fethullah Gülen, İran, Suudi Arabistan rejimlerine karşıdır. ABD’ye, İngiltere’ye, Fransa’ya, İsrail’e çok yakındır.” ??? ABD ve İngiltere Nazım Kıbrısi’yle, Fethullah Gülen ve Kabbani’yi neden koruyup kolluyor? Onları “ılımlı ve çağdaş” gördüğü için... Dolarlar, sterlinler, Avro’lar daha çok Fethullah’ın kasasına akıyor, Fethullahçı sermaye Avrupa’dan Türkiye’yi kuşatıyor. Bazı sözde aydınlar, bilim insanları, İkinci Cumhuriyetçiler “Fethullahçı havuz”dan besleniyor... Laik (!), Müslüman, liberal, Atatürkçü (!) görünen kimi kişilerin “Fethullah Sevgisi” de bu nedenden kaynaklanmıyor mu? ? TBMM Genel Kurulu’nda, 23. dönem ikinci yasama yılının açış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Toptan, yeni bir anayasanın gerekliliğinin büyük bir mutabakatla dile getirildiğini belirtti. Anayasanın temel maddelerinin asla bir tartışma konusu yapılamayacağını vurgulayan Toptan, “Toplumsal sözleşme niteliğindeki böylesine önemli bir belgenin yöntem ve içeriğinin nasıl olacağının kararlaştırılacağı yer TBMM’dir’’ dedi. bir göstergesi olduğunu düşünüyorum. Nitekim henüz anayasanın öngördüğü yeter sayıda imza taşıyan bir teklif, TBMM Başkanlığı’na verilmemişken, sadece anayasanın ismi bile bu konuda katkı sağlayabilecek tüm tarafları harekete geçirmeye yetmiştir. Bu tartışmaları olağan saymak lazım. Ancak yürürlükteki anayasanın 4. maddesi nde açık bir şekilde, anayasanın ilk 3 maddesinin değiştirilemeyeceği ve değiştirilmesinin teklif edilemeyeceği yazılıdır. Hiç kimse kuşku duymasın ki Türkiye Cumhuriyeti onu kuran temel nitelikleriyle sonsuza kadar var olacaktır. “ Toptan, “artık yapıldığı günün şartlarını ve izini taşıyan mevcut anayasanın, çağın ihtiyaçlarına yeterince cevap veremediği”nin altını çizerken şu mesajları verdi: “Kuşkusuz toplumsal sözleşme niteliğindeki böylesine önemli bir belgenin yöntem ve içeriğinin nasıl olacağının kararlaştırılacağı yer TBMM’dir. Anayasa yapımı için de bizden beklenenlerin, bu çerçeve içinde değerlendirileceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Yeter ki samimi ve yapıcı bir anlayış içinde olalım. Yeni anayasayla ilgili söyleyecek sözü olan herkes, görüş ve önerilerini zamanı geldiğinde Meclis’e rahatlıkla ulaştırabilecektir. Geniş katılım ve uyumla hazırlanacak böyle bir anayasa, ülkemizin kalkınmasına, demokrasi ve özgürlüklerimizin güçlenerek kökleşmesine ciddi katkı sağlayacaktır.” Toptan, akşam resepsiyonda Meclis’in anayasa değişikliği sürecine katılmasının nasıl sağlanacağına açıklık getirdi. Toptan, anayasa değişikliğiyle ilgili Odalar Birliği’nin yeni bir çalışma yaptığını, Barolar Birliği, DİSK ve TÜSİAD’ın da çalışmaları olduğunu anımsattı. Toptan, bu süreci bekleyeceklerini ifade etti. Yasa yapım sürecine sivil toplumun katılmasıyla ilgili yaptırdığı çalışmayla ilgili de bilgi veren Toptan, “Kanun tasarısı veya teklifi geldiği zaman sivil inisiyatifin en geniş katkısını almayı sağlayacak bir mekanizma. Dünyadaki uygulamaları da inceleyen bir çalışma yapıyor arkadaşlar” diye konuştu. ESKİ PARTİSİNİ ÖVDÜ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Gül, Roth’u kabul etti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’de bulunan Alman Birlik 90Yeşiller Partisi Eşbaşkanı ve Almanya Federal Meclisi AlmanTürk Parlamenterler Dostluk Grubu Başkan Yardımcısı Claudia Roth, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret etti. Gül ile “çok açık, duygusal, ciddi ve inandırıcı bir görüşme” yaptıklarını söyleyen Roth, Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerinde Cumhurbaşkanı olarak bu kadar açık olmasından dolayı kendisine teşekkür ettiğini bildirdi. Roth, görüşmede, anayasada yapılacak değişiklikler, dış politika ve yönetmen Fatih Akın’ın da gündeme geldiğini söyledi. Gül’e göre hükümet uzlaşmacı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni yasama yılına başlaması nedeniyle yaptığı konuşmada, anayasanın bütün toplum kesimlerinin katkısı alınarak hazırlanması gerektiğini söyledi. TBMM, yeni yasama yılına Gül’ün konuşmasıyla başladı. Gül, her konuşmasında “laiklik, irtica tehdidi, ulus devlet ve ülkenin bağımsızlığı”na vurgu yapan 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den farklı olarak şu görüşleri dile getirdi: Türkiye’nin aktörleri: Türkiye’nin bugünkü konumu, milletimizin on yıllar süren ortak çabasının bir sonucudur. Son dönem Osmanlı aydınları ve devlet adamları, Atatürk ve silah arkadaşları, çok partili dönemimizin siyasetçileri ve düşünürleri bu ortak çabanın geçen yüzyıldaki çeşitli aşamalarının öncüleri ve aktörleri olmuşlardır. Anayasa değişikliği: TBMM’nin başta siyasi partiler olmak üzere toplumun bütün kesimlerinin katkılarından yararlanarak en mükemmel anayasal düzenlemelere ulaşacağına eminim. Esasen, hükümetten sivil topluma kadar herkesin bir konsensüs arayışında olduğunu, hiç kimsenin bir başkasını anayasa tartışmalarından dışlayıcı bir niyet veya tutumunun bulunmadığını memnuniyetle görmekteyim. Daha ileri anayasa: Yeni anayasa tartışmalarının geçmiştekilerden ders ve ilham alınarak yapılması doğaldır. Ancak yeni düzenlemelerin öncekilerden daha ileride olması ve çağımıza uygun bir anlayışla hazırlanması halkımızın beklentisi olacaktır. Travmaların tortusu: Kimi zaman tarihimizde veya yakın geçmişimizde yaşanmış olan çalkantıların ve travmaların tortusu niteliğindeki bazı kaygı ve korkular günümüzde de gündeme gelebilmektedir. Benzer duygular, en ileri toplumlarda dahi görülebilmektedir. Bunların anlaşılabilir tarihi, sosyal ve psikolojik sebepleri olabilir. TSK’ye övgü: Şanlı ordumuz, yurdumuzun savunulması, bölünmez bütünlüğümüz, milli çıkarlarımızın korunması, bölgemizde ve dünyada barışın sürekli kılınması amacıyla üstlendiği görevleri fedakârlıklarla yerine getirmektedir. Egzantrik görüşler: Demokratik ülkelerde kimilerince aşırı, marjinal ve hatta egzantrik sayılan görüşlerin şiddet içermemek şartıyla ifade edilmesi, bunları savunan kişi veya kurumların mevcudiyetine tahammül edilmesi olağandır. Hatta bu demokrasinin gereğidir. Önemli olan sonuçta toplumda sağduyunun egemen olmasıdır. Ilımlıların aşırıları ikna edebilmesi her türlü bağnazlığın marjinalleşmemesinin sağlanması başarılı bir demokrasinin ölçütlerindendir. Arjantin tartışması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Dışişleri Komisyonu’nda Türkiye ile bazı ülkeler arasında imzalanan uluslararası anlaşmaların onaylanmasının uygun bulunduğuna ilişkin 15 yasa tasarısı kabul edildi. “Türkiye ile Arjantin Arasında Bitki Koruma Alanında İşbirliği Anlaşmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı” ise ertelendi. CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, Arjantin’in bir süre önce “1915 olaylarını tanıdığını” anımsatarak “Ermeni soykırımını tanıyan bir ülkeyle hiçbir şey olmamış gibi anlaşma imzalamak doğru olur mu?” diye tepki gösterdi. [email protected] Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek: İsterdik ki o madde olsun ‘Sıcak takip’ itirafı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Irak’la imzalanan terörle mücadele anlaşmasından Kürtlerin baskısı sonucu çıkarılan “sıcak takip” maddesi ile ilgili olarak “İsterdik ki o madde de olsun.. ama o, müzakere konusudur” dedi. Bakanlar Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında dün Başbakanlık Merkez Binası’nda toplandı. Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Çiçek, kurulda genel siyasi konuların yanı sıra Irak’la imzalanan terörle mücadele anlaşması ve son günlerdeki terör eylemlerinin de ele alındığını söyledi. Açıklamalarının ardından soruları yanıtlayan Çiçek, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın anayasa ve terörle ilgili açıklamalarının anımsatılması üzerine, açıklamanın kurul sürerken yapıldığını, bu nedenle bilgisi olmadığını söyledi. Çiçek, bir gazetecinin, Irak’la imzalanan terörle mücadele anlaşmasından “sıcak takip” maddesinin çıkarıldığını anımsatması üzerine, “İsterdik ki o madde de olsun.. ama o, müzakere konusudur” dedi. Çiçek, buna karşın anlaşmayla PKK’nin terör örgütü olduğunun, faaliyetlerinin önlenmesi, parasal kaynaklarının ve legal görünümlü teşkilatlarının kaldırılmasının ve suçluların iadesinin kabul edildiğini anlattı. Anlaşmayla Irak’ın hem Türkiye’ye hem de uluslararası camiaya karşı daha somut ve açık çeşitli taahhütleri kabul ettiğini söyleyen Çiçek, Türkiye’nin gerektiğinde BM kararlarına ve uluslararası sözleşmelere dayanarak hareket edebileceğini söyledi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Milli Güvenlik Akademisi açıldı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Akademisi 63. Dönem açılış töreni Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği’nde yapıldı. Harp Akademileri Komutan Yardımcısı Korgeneral Selahattin Uğurlu, ulusların milli güç unsurlarını bütün halinde değerlendirmesi ve etkin olarak kullanmasının yaşamsal önem kazandığını belirterek “Bu kritik coğrafyada varlığını devam ettirebilmek, akıl ve bilimin rehberliğinden vazgeçmeyen ve ulusal menfaatlerini her türlü siyasi ve ideolojik mülahazaların üzerinde tutan bir insan gücüne sahip olabilmeyi zorunlu kılmaktadır” dedi. TMMM’den Siber terorizmle mücadele çalıştayı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi (TMMM) Komutanlığı’nın “Siber Terorizmle Mücadele” çalıştayı, 45 Ekim tarihleri arasında yapılacak. Merkez Orduevi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilecek faaliyette, tüm dünyada giderek artan bir tehdit olarak algılanan siber terorizmin çeşitleri ve bunlarla mücadeleye yönelik olarak mevcut hukuki durum ile muhtemel mücadele yöntemleri incelenecek. Çalıştayda 9’u yabancı, toplam 12 akademisyen dört oturumda konuşma yapacak. Gül’ün katıldığı TBMM yeni yasama yılının başlangıcına komutanlardan katılım olmadı Askerlerden ikinci protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu, yeni yasama yılının başlaması dolayısıyla TBMM Başkanı Köksal Toptan başkanlığında saat 15.00’te özel gündemle toplandı. İstanbul’da Harp Akademileri Komutanlığı’nın 20072008 Eğitim ve Öğretim Yılı açılış törenine katılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve kuvvet komutanları yeni yasama yılı açılış törenine katılmayarak protestolarını sürdürdü. Askerler, daha önce de Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinden sonraki yemin törenine katılmamışlardı. Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Haşim Kılıç, Danıştay, Sayıştay ve Yargıtay başkanları, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkİş ? CHP’den alkış yok: CHP’liler genel kurulda ayakta karşıladıkları Gül’ü, “oturarak” uğurladı. AKP, MHP ve DTP’liler Gül’ün konuşmasını alkışlayıp ayakta uğurlarken, Baykal başta olmak üzere CHP’lilerin alkışlamaması ve ayağa kalkmaması dikkat çekti. Yüksek yargı başkanlarının hazır olduğu toplantıya, yemin töreninde olduğu gibi askerler yine katılmadı. Başkanı Salih Kılıç da yeni yasama yılının açılışında hazır bulundu. Büyükelçiler ve diğer yabancı misyonun büyük ilgi gösterdiği açılışa, Alman Yeşiller Partisi Milletvekili ve Eşbaşkanı Claudia Roth ile ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson da katıldı. Cumhurbaşkanı olarak ikinci kez Meclis’e gelen Gül’ü, en yaşlı Başkan Vekili olan AKP’li Eyüp Cenap Gülpınar karşıladı. Bütün siyasi partilerin hemen hemen tam kadro hazır bulunduğu açılış toplantısında daha önce Gül’ü protesto eden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve partili milletvekilleri de hazır bulundu. Gül’ü CHP’liler de dahil olmak üzere bütün milletvekilleri ayakta karşıladı. TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın, konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Gül kürsüye geldi. Gül, teamül gereği, konuşması boyunca ayakta yanında durması gereken TBMM Başkan Vekili Gül pınar’ı İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra ayakta bekletmeyerek, oturttu. Cumhurbaşkanı Gül, oldukça sönük olarak nitelendirilen 25 sayfalık konuşmasını 38 dakikada tamamlarken, milletvekillerinin giriş ve çıkış hariç konuşması boyunca alkışlamaması da dikkat çekti. Gül konuşmasını tamamlayıp salondan ayrılışı sırasında AKP, MHP ve DTP milletvekilleri Gül’ü ayakta alkışlayarak uğurlarken CHP’liler bu kez hem alkışlamadı, hem de yerlerinden kalkmadılar. Baykal, kuliste Gül’ün konuşmasını nasıl bulduğunu soran gazetecilere, “Bulamadım’’ yanıtını verdi. Bir gazetecinin, “Bulamadım diyorsunuz ama konuşma metni elinizde’’ demesi üzerine Baykal, “Tekrar bakacağım’’ dedi. Atatürk’e hakaret davası ? İstanbul Haber Servisi Büyükçekmece’nin Mimar Sinan Belde Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik hakkında “anlattığı bir fıkrayla Atatürk’ün hatırasına hakaret ettiği’’ gerekçesiyle açılan davaya, Büyükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. İfadesinde Atatürk’ün Selanik’teki evini ziyarette bulunduklarını belirten Bozgeyik, “Atatürk’ün alçakgönüllülüğünden, halkına olan mütevazılığından bahsettim. Daha sonra iddianameye konu olan fıkrayı anlattım. Hatta Atatürk’ün bile bu fıkra anlatılınca gülümsediğini beyan ettim. Atatürk’ün manevi şahsiyeti üzerinden rant elde etmek istiyorlar, suçsuzum’’ dedi. Mahkeme heyeti konunun bilirkişi tarafından incelenmesi amacıyla davayı erteledi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle