19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2007 SALI 18 SPOR GÖRÜŞ HALİT DERİNGÖR Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi ikinci maçında zorlu CSKA deplasmanına çıkıyor Moskova’ da sıcak gece F.Bahçeli futbolcular, maçın oynanacağı statta dün son çalışmasını yaptı. Futbolda Demokrasi Olamaz Futbolda demokrasi yoktur. Herkes, bildiği gibi hareket eder. Sahada özgürlükleri yoktur. Disiplin ön plandadır. Teknik direktörlerin despot olduklarından yanıp yakınırız. Bu, doğrudur. Ama siz, dünyanın en büyük kulüplerini bir kafaya teslim ediyorsanız, orada demokrasiden söz edemezsiniz. Çünkü kafalarındaki doğruyu en doğru zanneder, başkalarının doğrularını da kabul etmezler. Biz de zaman zaman teknik direktörlük yaptık. Ne yalan söyleyeyim zaman zaman biz de despot olmaktan kendimizi kurtaramadık. Ne var ki kulüplerdeki despotluğu yıkmak, ülkelerdeki despotluğu yıkmak kadar zor değildir. İki yenilgiden sonra ipi çekilir! Bunları neden yazıyorum? Maç öncesi Galatasaray’ın teknik direktörü olan Kalli, derbi maçında takımın kaderini değiştirecek Lincoln ve Hakan Şükür’ü bir kalemde siliverdi. Hem de sudan nedenlerle! Bu olayı kimileri onayladı, kimileri onaylamadı. Bizce, bu hatalı bir tutumdur. Bu disiplin değil; disiplinin suiistimalidir. Kalli, bir Alman. Yaşı da ileri. Kaç baharın çiçeğini koklamış? Sanırım gençliği de Hitler Almanyası’na rastlar. Belki de böyle bir rejimin etkisi altında kalmıştır. Görünümü öyle. Fizik yapısı da sanki despot olmaya elverişli. Sanırım; futboldaki despotizmi kendi ülkesindeki eski despotizmle karıştırıyor. Veya elinde olmayan nedenlerle bu yola başvuruyor. Kendisinin futbol hususundaki kariyerini yakından bilmediğim için bu hususta bir yargıda bulunamam. Oynatılmayan her iki oyuncudan da özür dilemeleri bekleniyor... Onlar da özür dilemek için bir suç işlemedik ki diyorlar. Bence haklılar da… Direnme özgürlükleri de var. Bir de Beşiktaşlı melek yüzlü Ertuğrul ile, ilişkilerinde kadife yumuşaklığında olan Fenerbahçeli Zico’ya bakalım... Bunlara pek despotluk yakışmıyor. İsteseler de olmaları çok zor. Çünkü fizikleri müsait değil. Bugün Avrupa Şampiyonlar Ligi için CSKA ile Fenerbahçe , Moskova’da karşı karşıya. Ne olursa olsun zor bir maç. Fenerbahçe İnter maçı hariç pek de iyi bir top oynamadı. CSKA bu hafta Zenit’e yenilmesine karşın yine de iyi top oynadığı söyleniyor. Bu maça hayati önem veriyorlar. Çok iyi olan Brezilyalı oyuncuları da oynamıyormuş. Yine de umutlu olmak istiyoruz. Umarım Fenerbahçe Rusya’da Fenerbahçe gibi oynar. CSKA’nın iki yan adamının kontrataklarda büyük başarı sağladıkları söyleniyor. İşin ilginç yanı bizim de eksik tarafımız bu. Sol tarafta Roberto Carlos, bu dezavantajı tek başına gidermek istiyor. Ama o da yaşlı, kapasitesi sınırlı. Ankaragücü maçında rakibine fırtına misali çalım attıktan sonra onsekiz çizgisinde yorgunluktan kaleye şut atamadı. Keşke bu atağı golle taçlandırsaydı. Bütün gençlere örnek olacaktı. ZİCO : SEMİH GELSEYDİ YEDEKTİ MOSKOVA (A.A) Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico ve Roberto Carlos maçın oynanacağı Lokomotiv Stadı’nda basın toplantısı düzenlediler. Zico, “Alabileceğimiz en iyi sonucu istiyoruz’’ diye sözlerine başlarken Kezman’a sahip çıktı. Brezilyalı teknik adam, Sırp golcüye zorlu maçta çok güvendiğini belirterek, “Semih sakatlanmasaydı yedek kulübesinde oturacaktı’’ dedi. Fenerbahçe’nin yıldız futbolcusu Roberto Carlos, ise en iyi sonucu alabilmek için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Brezilyalı futbolcu, “Gücümüzü göstermemiz için, Şampiyonlar Ligi’ndeki hedeflerimizde iyiye gidebilmek için buradan alınacak bir galibiyet bizi daha avantajlı duruma getirecek. Bu zor maçtan kendi adımıza en iyi sonucu almak için elimizden geleni yapacağız’’ diye konuştu. Spor Servisi Şampiyonlar Ligi G Grubu’ndaki temsilcimiz Fenerbahçe, ikinci maçında bugün Rusya’da CSKA Moskova’yla karşılaşıyor. Lokomotiv Stadı’nda TSİ 19.30’da başlayacak maçı Alman hakem Knut Kircher yönetecek. Mücadele Star TV’den naklen yayımlanacak. Dün karşılaşmanın oynanacağı statta bir antreman yapan Fenerbahçe, hazırlıklarını tamamlayarak maç saatini beklemeye başladı. SarıLacivertli kafilede Stephen Appiah, Tümer Metin, Can Arat, Serdar Kulbilge, Semih Şentürk, Gürhan Gürsoy yer almadı. Sion maçı öncesi yöneticilerin araya girmesiyle buzlar eridi, Hakan ve Lincoln idmana çıktı G.Saray’da zoraki barış Spor Servisi G.Saray’da Beşiktaş derbisinde kadro dışı kalan Hakan ve Lincoln’le ilgili kriz şimdilik çözüldü. Ancak Feldkamp’ın bu ikilinin Sion karşısında ilk 11’deki yerinin garanti olmadığını vurgulaması yeni bir sorununun kapıyı çalabileceğini gündeme getirdi. Hakan ve Lincoln dün yapılan çalışmaya katılırken Kalli antrenman sonrası önce bu isimleri Sion maçında oynatacağını söyledi, ardından da durumlarının daha belli olmadığını vurgulayarak şaşkınlık yarattı. Feldkamp, iki oyuncunun takıma dönmesiyle güç kazandıklarını belirterek, “Biz bir takımız ve artık bu konuyla ilgili konuşacak bir şey yok. Sion maçında sahada olacakları kesin. Ancak önümüzde daha 3 antrenman var. Ne olacağına bu çalışmalarda karar vereceğim” dedi. Alman teknik adam ayrıca eksik futbolcularına karşın takımın gösterdiği performansa şapka çıkarılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin ise Hakan ve Lincoln’ün Sion karşısında forma giyip giymemesine teknik heyetin karar vereceğini söyledi. Bu arada krizin odak noktasında olan Hakan Şükür’le Adnan Sezgin ve Haldun Üstünel’in bir toplantı yaptığı; yöneticilerin golcü futbolcuya, “Senin kaptan olarak yapman gereken antrenmana çıkmak. Bu olay yaşandı ve kapandı” dediği öğrenildi. ÇİMDEKİ GÖLGELER ERCAN TANER Alman Disipliniyle Yüzleşmek Toni Schumacher ile Münih grubunun başındaki Karl Heinz Rummenigge arasındaki liderlik savaşı, Arjantin maçının 2 saat öncesine taşınıyor. Dünyanın en önemli futbol imparatorluğunun oyuncuları önce küfürleşiyor, sonra birbirleriyle yumruklaşmaya başlıyor. Beckenbauer araya girmek istiyor… Ama boşuna… Takım stada otobüsle gelmek için yola çıktığında yumruklaşma artarak devam ediyor. Düşünün, birazdan Arjantin ile final maçı oynayacaksınız ve otobüste birbirinizi yiyorsunuz. İşte bu şartlar altında çıkılan final maçını Almanya 32 kaybediyor. Peki Alman disiplinine ne olmuştu? Oyuncular neden kadro dışı bırakılmamıştı? Neden genç oyuncularla finale çıkılmamıştı? Almanya’nın başındaki Beckenbauer, 1974 Dünya Kupası finalleri öncesi arkadaşları adına federasyonla prim pazarlığı yapmış ve istedikleri para verilmezse maçlara çıkmayacaklarını açıklamıştı. O yıllarda Alman Futbol Federasyonu para pazarlığı yapan dev kadroyu neden silemedi? Peki Türkiye’de derbi öncesi, Alman disiplini denilen katı prensipleri neden gördük? Büyük maç öncesi takımdaşlık adına yapılan bu operasyon, Bayern Münih’te, Real Madrid’de ya da Liverpool’da yapılabilir miydi? Ya da daha da geliştirelim… Ertuğrul Sağlam, Tello, Serdar Özkan ve İbrahim Toraman’ı kamptan gönderseydi, bunun adına Türk disiplini mi diyecektik? Türkçede çok iyi bilinen bir atasözü vardır… ‘Papaz her zaman pilav yemez…’ Beşiktaş derbiyi müthiş bir skorla kazansa, bugün takımdaşlık felsefesini değil, Alman fiyaskosunu konuşacaktık. Bu konuşmalar Karl Heinz Feldkamp’ın yaşına kadar gidecek ve bütün ihale yaşlı beyaz kurda bırakılacaktı. Bu operasyon bence hasarsız bir deprem meydana getirmiştir… Ama bu depremin artçı mı, yoksa öncü mü olduğunu önümüzdeki aylarda göreceğiz… Hakan: Lincoln takımdan ayrılıyordu Krizde Lincoln’le ortak hareket eden Hakan, Brezilyalının kadro dışı bırakıldığını öğrendiğinde G.Saray’dan ayrılmayı düşündüğünü belirterek, “Lincoln’ün takımı bırakıp gideceği ve benim onu ikna ettiğim doğru. Benim vereceğim ka rara göre yönünü belirleyecekti. O da hayatında ilk kez böyle bir şeyle karşı karşıya kalmış. Çok duygusal bir insan. Ama kendisini sakinleştirdim ve gelip benle beraber maçı izlemesini söyledim, o da ikna oldu” dedi. Lig TV’ye açıklamalar yapan Hakan, Feldkamp’ın verdiği kararda haklı olduğunun da altını çizerek, “Allah’ın sevgili kuluyum ki bunlar başıma geliyor. Feldkamp’la konuştum ve kendisine hak verdim. Ama keşke bunu böyle yapmasaydı diye sitemde bulundum. Çünkü hayatımda ilk kez kadro dışı kaldım” ifadelerini kullandı. YÖNETİMDEN SİON’A BÜYÜK TEPKİ Spor Servisi G.Saray’da, UEFA Kupası’ndaki Sion maçı öncesi İsviçre temsilcisinin başkanı Christian Constantin’in, “G.Saray turu geçmek için her türlü pisliğe başvuracak” şeklindeki açıklamasına büyük tepki geldi. Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin, Sion başkanıyla görüştüğünü belirterek, “Maksadını aşan sözler söyledi. Oradaki maçta havaalanındaki karşılamada ve dönüşümüzde yapılan konukseverlik için kendilerine teşekkür ettik. Biz de aynı hoşgörüyü göstereceğiz. Ama G.Saray seyircisinin ne kadar centilmen olduğunu görünce bu sözlerine çok üzülecek” dedi. Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Kınay ise Constantin’in sözlerine sadece güldüğünü belirterek, “Sanırım G.Saray’ın ne kadar Avrupalı bir kulüp olduğunun farkında değiller. Bu sözler üzerine yorum bile yapmaya gerek yok. Modası geçmiş bazı ayak oyunlarıyla kendilerine avantaj sağlamak istiyorlar. Çok komik açıklamalar. Ancak onların ne dediği önemli değil, G.Saray sahada futboluyla konuşur ve turu geçer” diye konuştu. ASLAN AVRUPA ZİRVESİNDE Turkcell Süper Lig’de 7 maçta 6 galibiyet, 1 beraberlik alarak liderliğini sürdüren G.Saray, birçok Avrupa devini bu alanda geride bıraktı. Sarı Kırmızılılar 19 puanla kendi kulüp tarihinin en iyi sezon başlangıçlarından birine de imza attı. Cim Bom 17 golle Avrupa’nın en formda takımlarından biri oldu. PortoCSKA Moskova Jose Mourinho’lu Porto’nun başarılarını hepimiz biliyoruz… Peki Rabah Madjer’i hatırlıyor muyuz? Yıl 1987…Yer Viyana… Porto, Bayern Münih ile Avrupa Şampiyonluğu maçı oynuyor. Madjer, topuğu ile attığı golle, futbolun baronlarını deviriyor. Bir Cezayirli, Porto’ya, Avrupa Şampiyonluğu’nu getiriyor… Avrupa’nın küçük Brezilyası denir Porto’ya... Beşiktaş dikkat! CSKA, Rusya şampiyonluğunu yeni kaybetti. Manisalı Caner bu takımda forma giyiyor. Kızıl Ordu’nun içinden doğan CSKA, Vallery Gazzayev yönetiminde 2005 yılında UEFA Kupası’nı aldı… Artık Kızıl Ordu yok, ama dev Rus sermayesi var ve Ruslar bu takımı en üst seviyeye taşımak istiyor… Soğuk bir Moskova akşamında, Fenerbahçe puan alırsa, CSKA’yı devre dışı bırakır. Fenerbahçe adına, bir final maçı izleyeceğiz. CANAYDIN UMUT DAĞITTI Hakan ve Lincoln dünkü çalışmaya katıldı. İkilinin birbiriyle fazla konuşmaması dikkat çekti. (Fotoğraf: SAMİ GÜREL) G.Saray Başkanı Özhan Canaydın, Sarı Kırmızılı kulübün aylık yayımlanan resmi dergisindeki yazısında değişen dünya koşullarına ayak uydurarak G.Saray’ın her zaman başarılara koşmaya devam edeceğini vurguladı. PERDE ARKASI TUĞRUL YENİDOĞAN Fransız teknik adam, tazminatı için Beşiktaş Kulübü’nü şikâyet etti Tigana da FIFA’ya başvurdu Tigana Spor Servisi İspanyol Teknik Direktör Del Bosque konusundaki ihmali yüzünden yaklaşık 8 milyon Avro tazminat ödemeye mahkum edilen Beşiktaş, Tigana’ya da yaklaşık 3 milyon Avro tazminat ödeme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Futbol Extra dergisinin ekim sayısında yer alan habere göre Fransız teknik direktörün Kamerun asıllı avukatı Abega Prosper konuyla ilgili çalışmaları sürdürüyor. Büyük sıkıntılar yaşayan ve istifalarla sarsılan Beşiktaş yönetimini şok edecek Tigana olayıyla çıkmaza gireceği iddia ediliyor. Beşiktaş kulübünün, “Tigana’ya karşı fesih sözleşmesindeki tüm taahhütler yerine getirilmiştir” açıklamasının gerçeği yansıtmadığını söyleyen Avukat Prosper, Siyah beyazlıların kısa bir süre içinde FIFA tarafından ağır bir tazminata mahkum edileceğini öne sürdü. Fransız avukat, Beşiktaş yetkililerinin, “Tigana FIFA’ya gitseydi mutlaka bilgimiz olurdu” açıklamasına karşılık, 23 Temmuz’da FIFA’ya başvurduklarını, 13 Temmuz’da da Beşiktaş Noterliğinden Siyah Beyazlı kulübe ihtarname çekildiğini bildirdi. Futbolun İdamına Hayır Cumartesi gecesi futbol tarihimizin ilk seyircisiz derbisini izlemeye gittik. Maç bittiğinde de “Umarım izlediğimiz son seyircisiz derbi olur’’ diye dua ettik. Nasıl tarif edeyim, tuzsuz yemek, rakısız balık, çaysız simit, zeytinyağsız salata, pilavsız kuru fasulye gibi bir şeydi. Düşünsenize, bir derbi maçında 3 gol oluyor, yedek kulübesinde oturanlar, yasağı delip maça girebilmiş birkaç PAF takımı oyuncusu ve protokoldeki birkaç yöneticiden başka ayağa fırlayan, “goool’’ diye bağıran yok. Hakem autu kornere çeviriyor, gol oluyor, penaltı veriyor, o da gol oluyor, ıslıklayan protesto eden yok. Sevinen, üzülen, birbirini kızdıran, coşan, eğlenen yok. Sahada dünyanın en güzel futbolu oynanıyor olsa bile, Mustafa Sandal’ın “araba’’ şarkısında söylediği gibi, maalesef seyircisiz derbinin ruhu yok. Bu seyircisiz uygulamasını icat edenin, okulları kapatarak Milli Eğitimin sorunlarını halletmeyi teklif eden bakandan hiç mi hiç farkı yok. En çok da, maçın bitiminde stadyumdan çıkarken tezahüratlar yaparak Ali Sami Yen’e doğru akan, bir derbi zaferinin coşkusunu doyasıya yaşayamama çaresizliğindeki kalabalıklara rastlayınca üzüldüm. Seyircisiz oynama cezası, futbolun idam cezasıdır. 2000’li yıllarda idam cezası uygulamasını ceza yasamızdan kaldırıyoruz, futbolumuzda ise bol keseden uyguluyoruz. Şu çekişmesiz, şampiyonluk yarışı bilemedin 3 takım arasında yaşanan ligimize heyecan katan, bir sezonda oynanan topu topu 6 adet derbimiz var zaten, onları da seyircisiz oynatmaya alıştırarak futbola ilginin dibe vurmasını hızlandırıyoruz. Yetkiliyetkisiz, ileri gelengeri giden, ilgiliilgisiz, bu futbol denen sihirli oyunu biraz olsun seven herkese sesleniyorum. Ne yapacaksınız yapın, ne karar alacaksınız alın, ancak şu güzel oyunu seyircisiz bırakmayın. Sahaya atlayıp rakip futbolcuya saldıranı, su şişesini fırlatanı, yani bu haltı yiyenleri yakalayıp en ağır şekilde cezalandırın. Kurunun yanında yaşı da yakmayın. Alın, cezaya denk gelen derbi maçını, örneğin futbolun ülkemizde ilk oynandığı şehir olduğu halde şu anda süper ligde temsil edilmeyen İzmir’de oynatın. Veya hassas dengeleri gözeterek zaman zaman kıyak geçtiğiniz Diyarbakır’da oynatın. Tüm kombineleri, satılmış tüm biletleri geçersiz sayın. Protokol tribününe seyredecek ekâbirlere bile bilet alma mecburiyeti koyun. Tribünleri de her iki takım taraftarına yarı yarıya ayırın. Hasılatı da, Mehmetçik Vakfı’na bağışlayın. Olmadı, her karşılaşmada 3 kuruş harcırahla saatlerce ayakta görev yapan emniyet güçlerini onurlandırın. Hasılatı Türk Polisini Güçlendirme Vakfı’na bağışlayın. Ama ne yapacaksınız yapın, bu güzelim oyunu seyircisiz oynatmakta ısrar ederek öksüz bırakmayın. SİNAN ENGİN: HAKEMLER MAFYA! Spor Servisi Beşiktaş Menajeri Sinan Engin, sorunlarının saha içinde olduğunu söyledi. Hakemler hakkında konuşmaları durumunda ceza kuruluna sevk edildiklerini dile getiren Engin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hiçbir hak iddia edemiyoruz. Savcılığa suç duyurusunda bulunamıyoruz. En güçlü hakemler. En güçlü olan merci hakemler, onun için ‘Hakem mafyası’ dedim. Güç mafyaysa, ben de onu diyorum. Korkan hakem olabilir, ama korkmayanlar da bize rastlıyor sürekli. Bizim bu federasyona saygımız ve sevgimiz var, ancak geçen zamanlar için de söyledim.’’ GÜNÜN PROGRAMI FUTBOL (Şampiyonlar Ligi G Grubu Moskova Lokomotiv Stadı/19.30) CSKA MoskovaF.Bahçe. BASKETBOL (Opel Erkekler Türkiye Kupası C Grubu Ordu Vali Kemal Yazıcıoğlu Spor Salonu/16.00) DarüşşafakaTTNet Beykoz, (19.00) Efes PilsenPınar Karşıyaka. (Bayanlar Avrupa Şampiyonası İtalya/17.00)TürkiyeLitvanya TV’DE SPOR Star/19.30 CSKA MoskovaF.Bahçe, (21.45) İnterPSV Eindhoven, Sky Türk/16.00 DarüşşafakaTTNet Beykoz, (19.00) Efes PilsenPınar Karşıyaka, Lig Tv/19.00 Ana Haber, Ntv/23.35 Spor Servisi, Cnn Türk/23.40 Spor Vizyon, Trt 1/00.05 G.SarayBeşiktaş (tekrar), Trt 3/20.30 Dünya Güreş Şampiyonası. PLATİNİ: TFF FUTBOLU YÖNETMELİ Spor Servisi UEFA Başkanı Michel Platini, futbolun bir kâr aracı olmadığını belirtti. Platini, şunları söyledi: “Futbolun ekolleri, büyük takımları, başarılı futbol ülkeleri var. Çok büyük kulüpler, büyük turnuvalarla dolu etrafımız. Ama asıl olarak futbol hala sokakta, plajda, hatta her yerde oynanan bir oyun ve bu oyunu oynamak her zaman zevkli. Milyonlarca kişi lisanslı olarak futbol oynuyor Avrupa’da. Asıl olarak onlara bakmak lazım. İşte futbolun bu yanının gelişmesidir bizim işimiz. 53 ülke federasyonuna asıl bu konuda yardım etmek istiyoruz. Çünkü geri kalan işler daha çok profesyonel işler ve üstelik daha vitrinde kalan, çoğu da problemli işler. KEÇECİ: HERKES İŞİNE BAKSIN Spor Servisi Futbol Federasyonu Başkanvekili Affan Keçeci, son günlerce federasyona yöneltilen eleştirelere yanıt vererek, “Herkes kendi işine baksın” sözleriyle sert çıktı. Keçeci, Trabzonspor Başkanı Sayın Nuri Albayrak’ın düne kadar federasyonu desteklerken, “Federasyon bir an önce istifa etmelidir, seçim kararı almalıdır” demesi üzerine, “Türkiye Futbol Federasyonu çok ciddi bir kurumdur. Bunu herkesin bilmesi gerekir. Bizlerin de sarfedeceğim her kelimeyi çok dikkatle seçmemiz lazım. Herkes gibi, Sayın Albayrak’ın da fikri olacaktır ve beyan edecektir. Saygı duymak gerekir ama düşüncelerine katılmıyoruz. Kendisinin bu düşünceleri tamamen kendisini bağlar.” diye konuştu. Keçeci, federasyon olarak tüm kulüplere eşit mesafede olduklarını dile getirirken, ‘Federasyonun son kalesi düştü’ şeklindeki yorumların ise çok komik olduğunu söyledi. Hatta şöyle söyleyeyim; bence mesela Türkiye Futbol Federasyonu’nun asıl işi Norveç’i yenmek değil, Türkiye’de futbolun gelişimine katkı vermek, futbolu iyi yönetmektir.’’ Michel Platini. CUMHURİYET 18 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle