19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2007 SALI 6 YARGITAY BAŞSAVCILIĞI HABERLER Avrupa Konseyi, AİHM’de görev alacak yargıç için önerilen isimleri reddetti SALI ORHAN BURSALI ‘Gülen yapılanması bir örgüttür’ ? Fethullah Gülen hakkındaki dosyanın temyizi için tebliğname düzenleyen Yargıtay Başsavcılığı, Gülen örgütünün nihai amacının “şeriat esaslarına dayalı devlet kurmak” olduğunu vurguladı. İLHAN TAŞCI AKP’nin listesine veto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) yargıç seçimlerini inceleyen alt komisyonu AKP’nin Türkiye’yi temsil için Rıza Türmen’in yerine önerdiği üç kişilik yargıç listesini reddetti. Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) temsil edecek yargıç için AKPM Genel Kurulu’nda yapılması öngörülen seçim ertelendi. Seçimin ertelenmesine gerekçe olarak, AKPM Başkanlık Divanı’nın Türkiye’nin önerdiği üç kişilik listeyi geri göndermesi gösterildi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 22. maddesi gereğince sözleşmeye imza atan 20 ülke, üç kişilik aday listesi sunuyor ve AKPM bu üç adaydan birini seçiyor. Türkiye de Haydi Yavrularım! Şu liberal yazarların desteği olmasa, desteklerini bugün geri çekseler demek ki AKP güümmmleyecek! İlk beş yılda verdikleri destek sayesinde AKP iktidarda tutunabildi! Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde kopardıkları darbe yaygaraları ile de AKP’ye seçimi kazandırdılar! Orduya karşı açtıkları savaş; AKP’den insan haklarına saygılı, AB’yi isteyen, sonuna kadar demokratik bir parti imajı yaratmaları; laikliğe karşı onunla omuz omuza savaşmaları sayesindedir ki, AKP seçimleri açık ara kazandı! Bunları ben değil kendileri yazıyor! Öyle ki, aralarında bir tanesi, fikir desteklerini geri çekseler, AKP’nin içi boş bir çuval gibi ortada kalacağını bile ileri sürdü! Breh breh breh! Türkiye’yi, kamuoyunu ve 40 milyon seçmeni meğer ne ana kuzuları yönlendiriyormuş! Erdoğan ülkeyi kendisi yönetiyor sansın daha! Kendini nirvananın doruklarına tırmandırmanın, kendini seviciliğin dünya siyaset literatürüne girecek yeni bir türüne şahit oluyoruz! Zaten yazılarındaki arsızlık seller gibi akıp taşıyor! Gözümün önünde, anlı şanlı bir Roma savaş arabası; Erdoğan ve ekibi ile türbanlı eşleri bindirilmiş; arabaya kalabalık bir liberal yazar takımı koşulmuş, burunlarından ve ağızlarından dumanlar çıkıyor! Dörtnala bir koşu ki tutabilene aşkolsun! Bir kırbaç sesi yeri göğü inletiyor: Şşşşşşşşrakkkkkk! Takımın arka ayaklar üzerinde kalktığını ve o güne kadar duyulmamış nitelikte ve şiddette kişneme haykırışı ile yeni ve daha oylumlu bir şahlanışın müthiş heyecanlı bir evresini izleme şansını yakalıyor, sayın seyirciler! ??? “Korkmayın!”... Artık sloganları bu! “Türkiye’ye şeriat gelmez!” Sanırım bunları Özkök’e yazıyorlar daha çok!? Diyorlar ki; “1990’larda da Türkiye Cezayir olacak diye kıyameti kopardılar. Fakat darbe oldu ve Türkiye’de şeriat ayaklanması falan olmadı! Türkiye’de şeriatçılar ayaklanmaz”. Yazar olan bir liberal AKP’li de, öykü numarasıyla yazdığı “güncel tarih yorumu”nda, Türkiye’de Hilafet kaldırıldıktan sonra bile hiçbir isyanın olmadığını ileri sürecek kadar bilgi yoksunluğu örneği gösteriyor! 1) Türkiye’ye dinsel bir yönetimin mutlaka ayaklanma ile geleceğini kim söylüyor? Kaldı ki, Erbakan bile İslami iktidarın ya kanlı veya kansız ama mutlaka kurulacağını söylemişti! Yine kaldı ki, 1997’lerde, Hizbullah’ın örgütlenmesi, kanlı cinayetleri Türkiye’nin dört bir yanında ortaya çıkartılmıştı! Tekrar kaldı ki: Hilafet kaldırıldıktan ve Cumhuriyet ilan edildikten sonra, 19241925’lerde özellikle Doğu Anadolu’da onlarca şeriatçı isyan çıktı ve bunlar ancak Ordu tarafından bastırıldı. İstiklal Mahkemeleri çalıştı. Çok sayıda idamlar gerçekleştirildi. 2) Ama, zekâ geriliği pozisyonuna yatmaya gerek yok, herkes biliyor ki, Türkiye’de “kalkışma” ile dinci bir yönetim kurulmaz. En azından, epey daha bir süre değişmesi zor görünen bugünkü koşullarda bu böyle! Dinsel bir yönetime ve topluma dönüşmemiz, siyasi İslamcıların, Fethullahçı ve diğer cemaatlerin “evrimsel stratejisi” ile ilgili. Gerçekleşmekte olan budur!.. Bir adım ileri iki adım geri veya tersi! Sıkıyı, muhalefeti, tepkiyi görünce geri adım.. zamanı geldiğinde ortam ve fırsat yaratarak ileri adım... Strateji ortak: Toplumu kuşatmak.. bu başarıyla yapılıyor. Türlü çeşitli yötemlerle... saymak mı gerekir? Ancak beyni dumura uğramışlar veya gerçekten Fethullahlaşmış ve AKP’leşmişler bunu görmez... Kuşatırken de en liberal kılığa bürünmek: İşte gözleri kamaştıran yoksa bu mu? Bir de bol keseden dağıtılan para kazandıran pozisyonlar mı? ??? Biri diyor ki, inanmış insanları rahatsız etmeyin! İnsanın kocca bir çüşşş diyesi geliyor! Türkiye’de hayat hakları kısıtlanmış dinciler mi, yoksa dinciler dışında kalanlar mı? Ateistler, Aleviler, kadınlar, sürünün dışında kendi başlarına seyredenler mi? Bu ülkede kimin söz hakkı, yasal hakkı, hukuki hakkı, yaşam hakkı sınırlandırılıyor, sesi boğuluyor? Mahalle Baskısı var mı yok mu! Bırakın artık bu zırvalığı! Türkiye’de, sadece Osmanlı’nın mahallesi yok, çok daha geniş anlamda Çevre Baskısı var. Her yerde! Marketlerde, kentlerde, bütün devlet kurumlarında, bütün dinci şirketlerde!.. Ve iktidardan gelen Türkiye çapında bir Ülke Baskısı! Solculuğun zerresi bile kalmamış; etik çürüme, düşünce ahlaksızlığı içine batmış bir aydın sefaleti: Bütün Türkiye’yi ağ gibi kaplamış bir iktidar sultasının daha da ağırlaştırılarak sürmesini savunan bir zevat var karşımızda! Erdoğan’ın kırbacı yeniden atlarının üzerinde büyük s’ler çizerek şaklıyor! Dehhhhhhhh! Haydi yavrularım!!! ? AKP, yeniden aday göstermediği Rıza Türmen’in yerine Türkiye’yi temsil etmesi için Prof. Ruşen Ergeç, Prof. Mustafa Erdoğan ve Prof. Arzu Oğuz’dan oluşan listeyi Avrupa Konseyi’ne sunmuştu. Listenin, önerilen adaylar arasında “çok fazla seviye farkı’’ bulunduğu gerekçesiyle iade edildiği öğrenildi. 3 kişilik listesini 22 Mart’ta Avrupa Konseyi’ne sunmuştu. AKPM Başkanlık Divanı’nın önerilen Türk adaylar arasında “çok fazla seviye farkı’’ bulunduğu gerekçesiyle listeyi iade ettiği öğrenildi. AİHM’de son 9 yıldır Rıza Türmen yargıç olarak Türkiye’yi temsil ediyordu. Türkiye’nin Rıza Türmen’den boşalacak göreve aday gösterdiği Prof. Ruşen Ergeç Brüksel Üniversitesi’nde, Prof. Mustafa Erdoğan Hacettepe Üniversitesi’nde ve Prof. Arzu Oğuz Ankara Üniversitesi’nde görev yapıyor. Adaylar eylül ayında AKPM alt komisyonu tarafından Paris’te düzenlenen kapalı oturumda mülakattan geçmişti. Adaylardan Mustafa Erdoğan, anayasanın başlangıç kısmının metinden çıkarılmasını önermiş, Türkiye’de laikliğin resmi ideolojinin bir parçası olduğunu, bundan dolayı birincil ilke ve dayatmacı olduğunu ileri sürmüştü. Anayasanın Cumhuriyetin niteliklerini vurgulayan 2. maddesinin yeniden formüle edilmesini isteyen Erdoğan, din okullarının serbest bırakılmasını da önermişti. AKP’nin Türmen rahatsızlığı Hükümet Türmen’i yeniden aday göstermemişti. Türmen’in özellikle Türkiye aleyhine açılan davalardaki “tavrının” AKP’de rahatsızlık yarattığı biliniyor. Adaylık süreci başladığında Vakit gazetesinin Türmen’in aday gösterilmemesi için yayınlarıyla iktidarı etkilediği konuşulmuştu. Türmen’in yaş sınırını aşmamasına karşın aday gösterilmemesinde “türban davalarının” etkili olduğu belirtilmişti. Türbanla üniversiteye giremediği için AİHM’ye başvuran Leyla Şahin’in davasına bakan heyette yer alan Türmen, üniversitelerde türban yasağının sürmesi yönünde görüş bildirmişti. ANKARA Yargıtay Başsavcılığı, örgüt olmadığı iddiasını her fırsatta yineleyen cemaatin söylemine karşın Fethullah Gülen’in yapılanmasının “ülke içinde oluşturulup daha sonra ülke dışından organize edilip yönetilen” bir örgüt olduğuna dikkat çekti. Başsavcılık, Gülen örgütünün nihai amacının “şeriat esaslarına dayalı devlet kurmak” olduğunu vurguladı. Gülen hakkında 10 yıla kadar hapis istemiyle açılan ve Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat kararı verdiği dosyanın temyizi için tebliğname düzenleyen Yargıtay Başsavcılığı dikkat çekici değerlendirmeler yaptı. Gülen yapılanmasının, “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” suçunun hazırlık hareketi olarak değerlendirildiği tebliğnamede, “Yasa koyucu hazırlık hareketlerini amaçlanan suçu önlemek için cezalandırmaktadır. Suç işlemek için teşekkülün oluşturulması yeterli olup amaçlanan suç ya da suçların işlenip işlenmemesi önemli değildir. Teşekkülün oluşturulmasıyla suç tamamlanmış olur. Teşekkülde süreklilik ve teFethullah Gülen. şekkülü oluşturanlar arasında planlı ortaklık, iş bölümü ve çoğunda yönetici, lider bulunmaktadır” denildi. Tebliğnamede, Gülen yapılanmasının “örgüt” olduğuna işaret edilerek, “Sanık Fethullah Gülen’in suça konu örgütün kurucusu ve lideri” olduğu belirtildi. Gülen ve oluşturduğu yapının nihai amacının, “...Türkiye Cumhuriyeti anayasasının tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilga ile şeriat esaslarına dayalı bir devlet kurmak” olduğu vurgulandı. Başsavcılığın tebliğnamesinde, Gülen ve yapılanmasının “örgüt” olduğuna ilişkin deliller arasında Gülen’in kitapları, konuşmaları, Emniyet, Genelkurmay ve Jandarma raporları da irdelendi. ‘AKP ANAYASASI’ TARTIŞILDI ‘Çağdaş demokrasiye veda ederiz’ İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, “Anayasa taslağına ifade özgürlüğü açısından baktığımızda 1982 Anayasası’ndan geri kalan maddeleri var’’ dedi. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Süheyl Batum, “Bu anayasa yeni bir dönemin anayasası. Bu anayasa geçerse bildiğimiz çağdaş demokrasiye ‘Allahaısmarladık’ dememiz lazım’’ görüşünü dile getirirken İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, sivil toplum örgütleri, sendikalar ve üniversitelerin birleşerek ortak anayasa metni hazırlanmasını ve bu metnin kamuoyuna açıklanmasını istedi. TGC Genişletilmiş Basın Senatosu, divan seçimi ve anayasa taslağının üyelerin tartışmasına sunulması amacıyla toplandı. TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda yapılan toplantıda konuşan Erinç, anayasanın başta demokrasi olmak üzere birçok bakımdan kendilerini ilgilendirdiğini, gazeteciliğin ancak demokratik bir ortamda yapılabildiğini söyledi. Olaya ifade özgürlüğü açısından yaklaştıklarını vurgulayan Erinç, şunları kaydetti: “Basın Yasası ile Türkiye’de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. maddesi hukuksal olarak bir metne girdi. Hangi hallerde ifade özgürlüğüne sınırlama getirtileceği belirtiliyor. Ancak taslak buna ‘ailenin korunması’ diye bir madde eklemeyi öngörüyor. Oysa Türkiye’de ‘aile’ kavramı oturmuş bir kavram değil. Bu nedenle sınırlama AİHS’ye aykırı görünüyor.’’ Basın Yasası ile soruşturma ve kovuşturma halinde söz konusu eserden, gazete dergi ya da kitabın 3 adedine el konulabilmesi mümkünken, yeni anayasa taslağının “toplatmanın genel hükümlere tabi olduğunu’’ söylediğini belirten Erinç, “Yani gazeteler, dergiler tümü ile toplanabilecek’’ dedi. Erinç, hakaret ve eleştiri arasındaki farklılığın objektif olarak belirlenmesinin de ancak yargı bağımsızlığının korunmasıyla mümkün olabileceğini vurguladı. Bu arada, toptantıda Basın Senatosu Başkanlığı’na Necmi Tanyolaç yeniden seçilirken, başkan yardımcılığına Atilla Özsever, yazmanlıklara Seraceddin Zıddıoğlu ve Süleyman Boyoğlu seçildi. İstanbul Kültür Üniversitesi , düzenlenen törenle yeni akademik yılına başladı. (NİHAN İNAL) Üniversitelerin 20072008 akademik yılı açıldı Laiklik vurgusu Haber Merkezi Üniversitelerin yeni akademik yıl açılış törenlerinde rektörler “laiklik” vurgusu yaptı. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Rektörü Prof. Bektaş Açıkgöz “Ülkemiz şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar ülkesi olmayacaktır” dedi. Akdeniz Üniversitesi’nin yeni eğitim öğretim yılı açılışında konuşan Rektör Prof. Mustafa Akaydın, anayasaların toplumun malı olduğunu, sadece bir siyasi partinin kimliğini taşıyamayacaklarını vurguladı. Akaydın, “Atatürk milliyetçiliği, ideolojisi ve Cumhuriyet devrimlerinden taviz vermeyiz” dedi. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nin akademik yıl töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz, “Ülkemiz şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar ülkesi olmayacaktır” dedi. Törende Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’na fahri doktora unvanı verildi. Giresun Üniversitesi’nin açılış töreninde konuşan Rektör Prof. Osman Metin Öztürk, “Anayasa önerisinin siyasal iktidardan gelmesi ve yasama organındaki partilerin dışarı bırakılması, anayasaların toplumsal uzlaşmanın ürünü olduğu gerçeğiyle bağdaşmamaktadır’’ dedi. “Atatürk’’ konulu açılış dersi veren Tarih Profesörü Andrew Mango ise yeni açılan bir üniversitede ilk dersi vermekten büyük şeref duyduğunu söyledi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin töreninde konuşan Rektör Prof. Tunçalp Özgen, hekim adaylarına, “Köşeyi dönmek düşüncesindeyseniz, vazgeçiniz’’ diye seslendi. İstanbul Kültür Ünivesitesi’nin Ataköy yerleşkesinde düzenlenen törende konuşan rektör Prof. Tamer Koçel, Atatürkçülük çizgisinden ayrılmayacaklarını vurgulayarak, “Üniversitelerimiz, ulusal bütünlüğümüzü Atatürk’ün oturttuğu eksenin dışına sürükleyecek her akıma karşı çıkacaktır” dedi. Kadir Has Üniversitesi’nin yeni akademik yılı açılışı da üniversitenin Cibali Merkez Yerleşkesi’nde yapıldı. ‘Candamarlarında dolaşın’ Bu deliller arasında Gülen’in dikkat çeken konuşmalarından biri şöyle: “Arkadaşlarımızın mevcudiyeti İslami geleceğimiz adına bu işin garantisidir. Bu açıdan adliye, mülkiye veya başka hayati bir müessesede bizim arkadaşlarımızın mevcudiyeti öyle ferdi mevcudiyetler şeklinde ele alınıp öyle değerlendirilmemelidir... Esnek olun, sivrilmeden candamarları içinde dolanın. Türkiye’deki devlet yapısı ölçüsüne göre, bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephemize çekeceğimiz ana kadar her adım erken sayılır” obursali?cumhuriyet.com.tr CHP yönetimi CHP’li muhalifler Baykal’ın karşısına çıkarılacak isim konusunda ‘dayatma’ istemiyor Oyan istifa etti ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) CHP yönetimindeki “çözülme” hızlanırken İzmir Milletvekili Oğuz Oyan parti meclisi (PM) ve merkez yönetim kurulu (MYK) üyelikleri ile genel sekreter yardımcılığı görevlerinden istifa etti. Görüşlerini aktarmak için önümüzdeki günlerde örgüt ziyaretlerine başlayacağını belirten Oyan’ın bu çıkışı, “Genel başkan adaylığı için sahaya iniyor” yorumlarına neden oldu. Oyan yaptığı yazılı açıklamada “1992 yılından bu yana yaşanan 4 genel seçim ve 3 yerel seçimde doğruluğuna inandığımız siyasi hareketi başarıya ulaştırmadığımızı görüyoruz” dedi. CHP MYK’nin bütünüyle yenilenmesi gerektiğini savunan Oyan, “Parti üst yönetiminin 2007 seçim sonuçlarından hiç etkilenmemiş gibi değişmeden durması düşünülemez” diye konuştu. ‘Aday tekeli olmamalı’ Gülsün Bilgehan. İşçilerden TOKİ önünde ‘ateşli’ eylem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TOKİ’nin Sıvas Suşehri’nde yaptıracağı konutların ihalesini kazanan müteahhidin iflas etmesi nedeniyle paralarını alamayan ve günlerdir Toplu Konut İdaresi (TOKİ) önünde bekleyen bir grup işçi, dün idare önünde “ateşle” eylem yaptı. Olayın ardından TOKİ’den yapılan açıklamada, işçilerin kendilerine engel olmaya çalışan güvenlik görevlilerine saldırdıkları ve binayı ateşe vermeye çalıştıkları öne sürüldü. İşçiler ise kendilerini yakmaya kalktıklarını ancak güvenlik görevlilerinin buna engel olduğunu ifade ettiler. İşçilerden Mehmet Vefa Bülbül, Aydın Kal adlı arkadaşlarının ciddi biçimde yandığını belirterek “Eğer güvenlik görevlileri müdahale etmeseydi bu arkadaşımız ölebilirdi. Kendilerine teşekkür ediyorum” dedi. Haluk Koç. ANKARA (Cumhuri ? CHP’li muhalifler arasında kurultayda aday gösterilecek lendiği, nasıl bir parti istenyet Bürosu) CHP Samgenel başkan adayı konusunda görüş ayrılıkları yaşanıyor. diğinin de göstergesi olacaktır. Örgütün karar süsun Milletvekili Haluk PM’deki muhalifler Haluk Koç’un aday olmasını isterken recinde dışlandığı bir anlaKoç, yarın yapılacak parti meclisi (PM) toplantısın bir grup partili de Gülsüm Bilgehan Toker’e çağrı yaptı. 17 yışla varılacak yer, bugünkü yönetim anlayışının yadan sonra adaylığını açıkeski il başkanı tarafından yapılan açıklamada ise aday nıdır. Bu nedenlerle örgülamaya hazırlanırken mubelirleme sürecinde ‘fiili durum yaratılmaması’ istendi. tün ve kamuyonun demokhaliflerden bir grup da ratik bir anlayışla bütün adayları tarGülsün Bilgehan’ın adaylığı için girişim göreve hazır olduğunu” bildirdi. lerde bulunuyor. 17 eski il başkanı taraİl başkanları dün yaptıkları yazılı açık tışabildiği bir sürecin işletilmesi gerekfından dün yapılan açıklamada ise “aday lamada, “CHP’nin artık halkın par tiği inancındayız. Kamuoyunda adı belirleme sürecinde fiili durum yara tisi olmaktan çıktığını, ‘genel başkan geçen tüm aday adaylarının tabanla tarak sorunu çözmeye çalışmak kabul severler kulubü’ haline dönüştüğü” buluştuğu ve kendini ifade ettiği platformlar yaratılmalı ve süreç sonunda edilemez” denildi. vurgulandı. aday teke indirilmelidir. Ancak bu CHP’li muhalifler arasında kurultayda yolla oluşan bir karar herkesin karaaday gösterilecek genel başkan adayı ko ‘Dar kadroculuk terk edilmeli’ Açıklamada, şu görüşlere yer verildi: rı haline dönüşecektir.” nusunda görüş ayrılıkları yaşanıyor. PM’deki muhaliflerden İzzet Çetin ve arkadaş “Kongreler takviminin açıklandığı bu ları eski Grup Başkanvekili Haluk Koç’un günlerde partimizi yeniden ‘sol’, ‘sos Ateş: CHP’de değişim olmalı Bilgehan’ın adaylığına sıcak bakanlaraday olmasını istiyor. Aralarında eski mil yal demokrat’ bir parti haline dönüşletvekilleri Hasan Fehmi Güneş ve Ab türme görevi önümüzde durmaktadır. dan eski Gaziantep Milletvekili Abdülkadülkadir Ateş’in de bulunduğu bazı par Bunu başarmanın temel koşulu mev dir Ateş, “Parti kamuoyunun ve Türtililer ve örgüt temsilcileri ise eski Anka cut siyaset anlayışının mahkum edil kiye kamuoyunun destek vereceği en iyi ra Milletvekili Gülsün Bilgehan’ın genel mesidir. Dar kadrocu, hizipçi anlayı adayın çıkarılması doğru yöntemdir. başkan adayı olmasına daha sıcak bakı şın terk edilmesidir. Aday belirleme sü Tekel olmamalı. Haluk Koç da iyi bir yor. 20 dolayında eski il başkanı da ge recinde bir fiili durum yaratarak so aday olabilir, başkaları da. Buna parçen günlerde Bilgehan’ı ziyaret ederek gö runu çözmeye kalkmak kabul edile ti kamuoyu karar vermeli. Önemli olan reve çağırdı. Bilgehan, “verilecek her mez. Adayın hangi yöntemlerle belir CHP’de bir değişim olmasıdır” dedi. Ölülerin bilgisiyle kredi kartı çıkarttılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bazı bankaların, verdiği kredi kartlarının ölen kişilere ait olduğunu tespit etmesi ve polise başvurması üzerine, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü soruşturma başlattı. Operasyon sonucu internet ortamında elde ettikleri bilgileri kullanarak, ölmüş kişiler adına kredi kartı çıkardıkları ve bu kartlarla alışveriş yaptıkları tespit edilen Aytaç Ö, Ufuk Ö, Ayhan O ve Koray Ç. gözaltına alındı. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle