18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 2007 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 10 9 10 11 14 13 14 12 11 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y B PB PB Y Y Y PB Y 14 13 15 14 9 9 8 8 14 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y 16 Y 15 PB 2 PB 11 B 4 B 5 B 3 B 3 S 7 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun iç ve Batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege Akdeniz, İç Anadolu’nun batısı ile Batı Karadeniz yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Trakya ile akşam saatlerinden sonra Marmara’nın güneybatısı, Kuzey Ege’nin iç kesimleri yağmur zamanla kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 0 K 4 K 1 Y 12 Y 9 Y 6 Y 8 Y 8 Y 4 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y 8 B 6 B 13 K 5 K 3 K 2 PB 13 Y 15 K 5 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K 3 B 6 K 2 B 4 B 9 B 1 B 8 B 16 B 13 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Çok bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada kanları ve Meclis başkanları kadın hakkındaki görüşlerini gizlemeye çalışırken aksi düşüncede olduklarını gösteren söz ve hareketlerde bulunuyorlar. AKP’li belediyelerin uygulamalarını görmezlikten gelerek erkekkadın ayrımına adeta göz kırpıyorlar. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Okuducu geçen yıl (2006) iki kitap yayımladı. Birincisinin adı “Cumhuriyeti Kuşatanlar”... Kitap “laik demokratik cumhuriyetimize, ulusal bağımsızlığımıza yönelik eski, yeni tehditleri, sorumluluklarımızı” anımsatıyor. Türk kadınının mücadelesini sürdürmek zorunda olduğunu anımsatan ikinci kitap; “AKP’nin Yüz (100) Karası” adını taşıyor. Kitaplar aydınlatıcı, uyarıcı ve yol gösterici. ??? AKP’nin Yüz (100) Karası kitabında, Meclis Başkanı’ndan Başbakan’a, bakanlara ve bu konuda AKP ideallerine öncülük görevi üstlenen belediyelere kadar AKP’nin her kademesine ait kadına bakışla ilgili şöyle örnekler sıralanıyor: Başbakan’dan “Çağdaş Türk Kadını”na tanımlama: İslam dünyasına “kadın reformu” yapması çağrısında bulunan RTE; İslam Konferansı Örgütü’ne yaptığı teklifte, “Çağdaş Türk Kadını” yerine “Müslüman Türk Kadını” tanımlamasını kullandı. RTE, Berlin’de bir toplantıda “İslam ülkelerinde 4 kadınla evlenilebiliniyor. Bu Kuran’da var mı, mecburi mi” sorusunu bizzat kendisi yanıtlamak istediğini belirterek, “Hayır, bu Kuran’ın emri değil. Ama bazı özel durumlarda 4 kadınla evlenmeye izin var. İznin de şartları var. Erkeğin eşi hastaysa, yaşlıysa ve sakatsa birden fazla kadın alabilir. Tabii diğer eşlerin rızası olması lazım... Herkesin hakkı eşit verilmeli. Bu durumda buna izin var” demiştir. Türkiye Başbakan’ın görüşüyle yönetilmeye kalkışılırsa kadınlara söylenecek tek söz kalıyor: Sakın hasta olmayın, sakın yaşlanmayın, sakın kaza geçirmeyin! Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün katıldığı bir ilçe kongresini izleyen bir işadamı hemen o ilçenin AKP’li yöneticisini arar: “Sayın Gül çok veciz konuştu. Ancak, salondaki haremlik selamlık görüntüsüne ne gerek vardı? Sizin ilçeye hiç yakışmadı.” AKP’li yönetici hemen savunmaya geçer: “Biz aslında erkekleri ön tarafa, hanımları da arka bölüme oturtacaktık. Sayın Gül’e salondaki oturma düzeniyle ilgili bilgi verilmiş. O da itiraz etmiş.” İşadamı bir an Abdullah Gül’ün “Haremlik selamlık oturma düzeni yapmayın” demiş olabileceğini düşünür. Oysa Gül’ün uyarısı hiç de işadamının beklediği türde olmamış: “Kongreye eşimle birlikte geleceğim. Eşimi arka sıralarda oturtmanıza izin veremem. Madem salonu bölüyorsunuz, o zaman dikey bölün!” Meclis Başkanı Arınç ve eşinin katıldığı bir dinlenme tesisinde gerçekleşen düğünde Arınç ve eşi ayrı bölümlerde oturtuldu, tabii Meclis Başkanı’ndan bu düzene itiraz gelmedi. ??? AKP’li belediyelerin kadın erkek ayrımındaki öncü uygulamalarına kitaptan yüzlerce örnek gösterilebilir. Haremlik selamlık uygulaması pek çok belediyede yerleşik uygulama. Ankara’da Altınpark ve Keçiören Spor Kompleksi havuzlarına 7 yaşındaki erkek çocuklar bile alınmıyor. Kimi belediyelerde kadınlara ayrılan parklara erkekler giremiyor. Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Orhan Çeker’in bildirdiğine göre, “Düğünlerde kadın ve erkeğin karışık vaziyette, birbirinin yanında, birbirine yakın olarak oynamaları dinimizde caiz görülmemiştir. Müslümanlık iddiasında bulunan herkesin bundan uzak durması gerekir” ve bu kural, kimi belediyelerde uygulanıyor. CHP Kadın Kolları Başkanlığı’nın yayımladığı iki kitaptaki sayısız örnekler AKP’nin kadına olumsuz bakışını belgelediği gibi... balığın baştan koktuğunu kanıtlıyor. İrtica soruşturması ? Baştarafı 1. Sayfada KAPSAM GENİŞLETİLİYOR ni konferanslar verildiği, öğretim üyelerinin bölümdeki odalarında namaz kılındığı, toplantılara dua ile başlandığı, öğretim üyelerinin dini toplantılara katıldığı ve tebliğler sunduğu” iddialarını araştırmasını istedi. Üniversitelerarası Kurul’un onayıyla “doçent’’ unvanı alan Dr. Alpay Hekimler’in İÜ’deki kendi bölümü için yardımcı doçentliğe jüri onayı alamaması, jürinin Hekimler’in yerine bu kadroya İslami içerikli makaleleriyle dikkat çeken ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projesi’nde “sosyolog’’ olarak görev alan Dr. Özkan Açıkgöz’ü önermesi, gözleri bu bölüme çevirdi. Hekimler’le ilgili süreç 6 ayı bulurken aynı bölümde Hekimler gibi “doçent” olan AKP Çankırı Milletvekili Hikmet Özdemir’in oğlu Süleyman Özdemir’in bir başka anabilim dalındaki yardımcı doçentlik kadrosuna bir aylık gibi bir sürede atanması dikkatleri çekti. Cumhuriyet’in üniversitedeki üst düzey bir yetkiliden edindiği bilgiye göre YÖK, üniversite içerisinde “İslamcı kadrolaşmanın bir sonucu olarak” yorumlanan bu olay kapsamında inceleme başlattı. YÖK’ün inceleme talebi İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından İktisat Fakültesi’ne bildirildi ve İktisat Fakültesi Dekanlığı incelemeyle ilgili olarak bir öğretim üyesi görevlendirdi. Üst düzey yetkili incelemeyle ilgili olarak fakülteden bir öğretim üyesinin görevlendirildiğini doğrulayarak incelemenin sadece atamaları içermediğini, bölümdeki İslamcı kadrolaşma iddialarının da araştırılacağını söyledi. Nüfus sayımında sona doğru ANKARA (AA) “Adrese dayalı’’ yeni sistemle nüfus sayımı sürüyor. Yeni sistemle nüfus sayımı, bu aydan itibaren kapsamı genişleyerek tüm Türkiye çapında sürecek, bunun ardından günlük 800 bin1 milyon kişi arasında sisteme veri girişi olacak. Nüfus sayımı çalışmaları Nevşehir’de sona ererken Sinop, Karabük, Niğde, Çankırı, Kırşehir ve Aksaray’da tamamlanmak üzere. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) alınan bilgiye göre, kasım ayında başlayan çalışmalar kapsamında şu ana kadar 20 bine yakın köyün sayımı tamamlandı. 28 il merkezinde sayım sürerken 776 ilçenin 539’unda da sayım çalışmalarına başlandı. Şu ana kadar 45 ilde elde edilen sayım sonuçları sisteme kaydedilmeye başlandı. Bu aydan itibaren tüm Türkiye çapında sayım başlayacak. Özellikle oy taşıma ve belediyelerin alacakları pay nedeniyle bundan önceki sayımlarda yaşanan nüfus kaymaları konusunda yurttaşları uyaran TÜİK Başkanı Ömer Demir, sayım sırasında, sayım formlarının hanehalkı reisleri tarafından imzalanacağını ve bu adreslerin bundan sonraki tüm resmi işlemlerde kabul görecek adres olduğunu anımsattı. Demir, yalan beyanda bulunanlara 2 bin 367 YTL’ye kadar para cezası verilebileceğini kaydetti. ATAMALAR NE DURUMDA? İktisat Fakültesi Yönetim Kurulu konuyla ilgili haberin gazetemizde 21 Ekim 2006 tarihinde yayımlanmasının ardından yaklaşık 10 gün sonra yaptığı toplantıda (jüri üyeleri ilk raporlarını teslim ettikten yaklaşık 1 ay sonra) jüri üyelerinden, “İstanbul Üniversitesi Akademik Yükseltilme ve Atama Yönergesi’nde belirtilen yardımcı doçentlik kriterlerine göre adayların bilimsel çalışmaları ile ilgili gerekçeli ve ayrıntılı rapor istenmesine” karar verdi. Ancak jüri üyeleri gerek Doç. Dr. Alpay Hekimler gerekse Dr. Nilgün Ongan için yazdıkları raporları değiştirmedi. Konuyla ilgili son kararı İstanbul Üniversitesi Rektörü Mesut Parlak verecek. Eğitim tarikatlara emanet Yapılan incelemeler özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da maddi yetersizlikleri fırsat bilen tarikatcemaat ağının öğretmen ve öğrencileri etkisi altına aldığını ortaya koydu ZEYNEP ŞAHİN BİR HAFTADA 3 TÖREN ANKARA Eğitimİş’in 13 il ve 8 ilçede yaptığı incelemeler, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki okulların birçok yetersizlikle boğuştuğunu, bunu fırsat bilen tarikatların da eğitimin içine sızdığını gösterdi. Hazırlanan rapora göre, öğretmenevi müdürleri dahi “temiz ve bakımlı” olduğu için cemaat yurtlarını öneriyor. Eğitimİş yönetimi, Genel Başkan Yüksel Adıbelli öncülüğünde yurdun çeşitli noktalarına gezileri düzenleyerek inceleme ve değerlendirmelerde bulunuyor. Son birkaç ayda; Kars, Susuz, Çıldır, Ardahan, Artvin, Şavşat, Ardanuç, Meydancık, Hopa, Trabzon, Maçka, Tirebolu, Ordu, Samsun, Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Elazığ, Malatya ve Kahramanmaraş olmak üzere toplam 13 il ve 8 ilçeyi gezen sendika, eğitimin maddi yetersizliklerle boğuştuğunu, bunu fırsat bilen tarikatcemaat ağının da öğretmen ve öğrencileri etkisi altına aldığını ortaya koydu. Eğitimİş’in saptamaları şöyle: ? Eğitim, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, tarikat ve cemaatlere teslim edilmiş durumda. Karşılaştığımız olaylardan sadece biri bile durumu ortaya koymaya yetiyor: Maraş Elbistan Öğretmenevi Müdürü’nün yanında oturuyoruz. Elbistan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Spor Müdürü gelerek “Mersin’den sportif faaliyetlerde bulunmak üzere öğrenciler gelecek. Nerede kalabilir ler” diye sordu. Öğretmenevi Müdürü “Devlet yurtları çok bakımsız ama cemaat yurtları temizdir” tavsiyesinde bulundu. ? AKP iktidarı geldikten sonra atanan yöneticiler, öğretmenevlerinin bakımı anlamında yetersiz. Buralarda çoğunlukla eğitimle alakası olmayan kişiler kalıyor. İhtiyacı olan eğitimciler ise “yer yok” yanıtını alıyor. Sahte evlilik bile yapılıyor ? Vekil ve sözleşmeli öğretmenler, Doğu ve Güneydoğu’da yoğunlaşıyor. Bölgeyi “acemi birliği” olarak tanımlayan yeni atanan öğretmenler, stajyerlik süresi dolar dolmaz başka bir bölgeye tayin olmak için sahte evlilik de dahil olmak üzere çeşitli yollara başvuruyor. ? Kadrolaşmanın boyutu, er kekkadın öğretmen ayrımına kadar gidiyor. Kız meslek liselerinin bile çoğunu erkek öğretmenler yönetiyor. ? Okullarda ihtiyaca yanıt verecek oranda memurhizmetli bulunmadığı için idari işler aksıyor, bakımsız ve kirli okullar sağlık açısından risk oluşturuyor. ? Ziyaret edilen üniversitelerin rektörleri, “AKP iktidarı bizden intikam alıyor, yeterli kadro vermiyor” sıkıntısını dile getiriyor. Bir akademisyenin 5060 saat derse girmek zorunda kaldığını, bilimsel araştırma yapamadığını vurgulayan rektörler, geri ödeme kurumlarından tahsil edemedikleri alacaklar nedeniyle tıp fakültelerinin eğitim ve araştırma hastanelerinin hizmet üretemez duruma geldiğinin altını çiziyor. Ordu’da açılış komedisi ? Baştarafı 1. Sayfada gün sonra Ordu Valisi Dr. Said Vakkas Gözlügöl, beraberinde Karayolları 7. Bölge Müdürü Abdülkadir Uraloğlu ve basın mensuplarıyla birlikte ikinci bir tören yaparak otoyolu tek şerit olarak ulaşıma açtı. Otoyol için üçüncü açılış töreni de cumartesi günü Karayolları 7. Bölge Müdürü Abdülkadir Uraloğlu için yapıldı. Ordu’ya gelen Uraloğlu, beraberinde basın mensupları ile birlikte PerşembeBolaman Otoyolu’nun Ordu girişinde bir tören düzenledi. Yolun diğer şeridini ulaşıma açan Uraloğlu, geçen sürücülere bayram şekeri ikram etti. Ordu Valisi Gözlügöl, otoyolun resmi açılış töreninin ise bu ay sonunda Başbakan Erdoğan’ın katılımı ile yapılacağını açıkladı. Darüşşafaka Cemiyeti’nden alınan arazinin imar planında değişiklik yapılarak değerinin 10 kat arttırıldığı iddia edildi Köy Enstitülü değerli öğretmen ailesinden ‘Belediye Taşyapı’ya rant sağladı’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Taşyapı İnşaat’ın, Kadıköy Koşuyolu’nda Darüşşafaka Cemiyeti’ne ait satın aldığı arazinin nazım planında değişiklik yaparak imar hakkını iki katına çıkardığı ileri sürüldü. Toplu Konut İdaresi’ne (TOKİ) devredilen Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) arazisini alacağı iddiaları ile gündeme gelen Taşyapı’nın, cemiyeti 63 milyon dolar zarara uğratarak büyük bir rant elde ettiği ifade edildi. Darüşşafaka Cemiyeti, hastane yapmak istediği araziyi, İBB ile yaptığı öngörüşme olumsuz geçince 7 milyon dolara Taşyapı’ya sattı. Hastane planına soğuk bakan İBB’nin satış işlemi gerçekleştikten sonra arazinin imar planında değişiklik yaparak kat hakkını iki kat yükselttiği iddia edildi. TMMOB Kadıköy Şubesi’nde yapılan basın toplantısında, arazinin şimdiki değerinin 70 milyon dolara çıktığı belirtildi. Darüşşafakalılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yalçın Gültekin, “Darüşşafaka’nın 63 milyon dolar zararı söz konusudur. Böyle bir rant olayında Darüşşafaka’nın adının geçmesi bizi çok üzdü” diye konuştu. MEHMET İSPEKTER 02.01.2007 Salı günü vefat etmiştir. Tüm sevenlerinin başı sağ olsun. İSPEKTER AİLESİ TMMOB Kadıköy Şubesi’nde yapılan basın toplantısında, arazinin şimdiki değerinin 70 milyon dolara çıktığı belirtildi. (Fotoğraf: SELİN GÖRGÜNER) Satvet Lütfi Tozan tarafından Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlanan arazinin devredilmesini “yasal rant” olarak nitelendiren Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi Anadolu Yakası 1. Bölge Yönetim Kurulu Başkanı Arif Atılgan, “Arazinin el değiştirdikten sonra nazım imar planı değişikliği ile imar hakkı İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından iki kat artırıldı. Mülkün yeni sahibine hem ayrıcalık hem rant sağlandı” dedi. Olayın arkasında bambaşka nedenlerin olduğunu, Haydarpaşa Numune Hastanesi’nin Tuzla’ya taşınmak istendiğini dile getiren Atılgan, “Taşyapı, satın aldığı Darüşşafaka arazisine sağlık oteli yaparken Haydarpaşa Numune Hastanesi’nden boşalan yere de özel bir hastane yapılırsa şaşırmayalım. Mühürdar Sahili’nde aynı inşaat firmasının otel çalışmaları var.Yine Taşyapı firması burayı aldıktan sonra burasının imar hakkı katlandı” diye konuştu. TOKİ’nin Göztepe Merdivenköy’deki SHÇEK arazisine ilişkin “emlak şirketi gibi çalıştığını” belirten Atılgan, arazinin plan tadili ile alışveriş merkezi veya rezidans yapılmasından endişe duyduklarını ifade etti. Bu arazinin yeşil alan olarak değerlendirilmesi için dava açtıklarını kaydeden Atılgan, şöyle devam etti: “Burası 85 dönümlük bir arazi. Daha önce Kadıköy Merkez E5 Otoyolu ara bölgesi nazım planı ile imara açılmış, ticaret ve sanayi alanı olarak planlanmıştı. Maliye Hazinesi tarafından TOKİ’ye devredilen arazinin daha sonra da Ka dıköy’de birçok yeşil alana sahip çıkan, adeta Kadıköy’ü parsel parsel alan büyük bir inşaat şirketine devredileceğini duyduk. Bu firma her nereye el atsa orada imar hakkı katlanıyor. Ayrıca TOKİ emlakçı mı oldu? TOKİ’nin görevi arsa alıp satmak değil, yurttaşlara ucuz konut yapmak. Ancak TOKİ arazileri rantlandırıp satıyor.” Atılgan, şimdi plan tadilatı ile istenen parsele resmen yasal rant kazandırıldığını, imar hakkı yükseltilerek fonksiyonun değiştirildiğini anlattı. İstanbul Tabipler Odası Üyesi ve Haydarpaşa Numune Hastanesi çalışanlarından Doktor Güray Kılıç ise Anadolu Yakası’nın sağlıkta özel sektöre mahkum edileceği konusunda uyarıda bulundu. Kılıç şunları söyledi: “Sağlıkta dönüşüm projesi adı altında kamuya ait hastaneler şehir dışına taşınarak hem yurttaşlar özel sektöre mahkum ediliyor hem de bu hastanelerin çok kıymetli arazileri satılıyor. E5’e ve denize yakınlığından dolayı deprem hastanesine dönüştürülmesi öngörülen Haydarpaşa Numune Hastanesi buradan kaldırılırsa Anadolu Yakası’nda çok ciddi bir hastane açığı oluşacak.” CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle