24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mumcu hem cumhurbaşkanı oylamasına katılacakları mesajını verdi hem de eleştirdi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Erdoğan hak etmiyor’ Baykal: Cevabım bayramdan sonra ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kurban Bayramı nedeniyle Bilkent’teki TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkez Başkanlığı’nda, iç güvenlik harekâtında yaralanarak engelli duruma düşen ve rehabilitasyon hizmeti alan gazileri ziyaret etti. Daha sonra soruları yanıtlayan Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kadrolaşmanın kaşarlısını CHP yaptı” açıklamasının anımsatılması üzerine, “Başbakan’a yönelik cevap bekleyişini bayramdan sonra karşılayacağım. Gereken cevabı o zaman vereceğim. Merak etmeyin” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, Cumhurbaşkanlığı’na aday olması durumunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermeyeceğini belirterek “Ama bu ‘aday olamazsın’ demek değildir” diye konuştu. ANAVATAN lideri Mumcu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partisinin “kilit konuma” gelmesi durumunda, bunu “Türkiye’nin hayrına olacak şekilde” değerlendireceklerini kaydetti. Öncelikle partileri cumhurbaşkanını halkın seçeceği bir anayasa değişikliğine zorlayıcı yönde çaba sarf edeceklerini belirten Mumcu, “Millet kimi seçerse başımızın tacıdır” dedi. Türkiye’nin cumhurbaşkanının “sivil, halkın değerlerine saygılı ve devlet ol Yoksulluğun Başkenti... Otuz yıl önce bu kadar yoksul muydu Güneydoğu? Bu kadar çaresiz miydi Diyarbakır’da, Batman’da, Mardin’de, Şanlıurfa’da, Bitlis’te, Hakkâri’de insanlar? Elbet yoksulluk vardı!.. Ağa, şeyh, şıh baskısı, feodal düzen, işsizlik, “töre” diye adlandırılan aşiret yaşamı... Bunlar da vardı!.. Terör yoktu o yıllar!.. Devletin yardım eli “tütüncülük” adı altında yaygındı bölgede... 1974 sonrası Tekel “Tütün İşletmeleri”ni çoğalttı, pek çok yerde işsizler iş buldu.. Batman bir başka güzeldi; Sason da, İdil de, Bingöl, Hakkâri ve Bitlis de... Türkiye İstatistik Kurumu’nun hazırladığı bir rapor var elimde... Diyarbakır’da göçle oluşan Gürdoğan ve Fatihpaşa mahallelerinde ev ev yapılan araştırmada yürekler acısı bir sonuç çıkıyor... İki mahallede yaşayanlar hem işsiz hem de yoksul... Doğru dürüst gelirleri yok!.. 200 YTL’nin altında ücretle yaşayan ailelerin oranı yüzde 43. Asgari ücret sınırına yakın ücretle çalışanların oranı ise yüzde 57... Türkiye son 30 yılda nasıl böyle bir noktaya geldi? 1980’li yıllarda uluslararası alanda yaygınlaşmaya başlayan neoliberal politikalar doğrultusunda Türkiye’de de uygulamaya konulan dışa açık büyüme modeli neden oldu... Önce ucuz emek, ardından sendikasızlaştırma... Eğitim ve sağlık alanında temel kamusal hizmetin piyasaya bırakılması... Toplumdaki fırsat eşitsizliğinin derinleşmesi... Böyle olunca yoksulluk gelecek kuşaklara aktarıldı... ??? Gelelim gelir dağılımı verilerine... “Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre ülkenin en fakir yüzde 5’lik kesiminde yer alan 877 bin hane ayda 190 YTL ile geçiniyor. En az gelir kazanan yüzde 5’lik kesimde 3 milyon 366 bin kişi bulunuyor. En az gelire sahip ikinci ve üçüncü kesimin aylık gelirleri 341 YTL ve 433 YTL. Türkiye’deki hanelerin yüzde 20’si 2005 yıl sonu itibarıyla 543 YTL olan açlık sınırının altında yaşıyor. Öte yandan, sadece en üstteki yüzde 20’lik dilimde yer alanlar Türkİş tarafından hesaplanan 1650 YTL olan yoksulluk sınırının üzerinde yaşıyor. En çok gelir elde eden tepedeki yüzde 20’lik kesimin toplamdan aldığı pay, en alttakilerin 7.3 katı.” Rapor devam ediyor: “2004 yılıyla yapılan karşılaştırmaya göre ise en üstteki yüzde 20’lik kesimin ülkedeki toplam gelirden aldığı pay yüzde 46.2’den yüzde 44.4’e gerilerken en alttaki yüzde 5’lik kesimin payı yalnızca 0.1 puan artarak yüzde 6.1’e yükseldi. Ortadaki yüzde 60’lık kesimin toplamdan aldığı pay 1.7 puan artarak yüzde 49.5’e yükseldi. İktisadi faaliyetlere göre yapılan sınıflamada tarımda çalışanlar en az gelir kazanan kesim olarak göze çarpıyor. Ülkede 6 bin 264 YTL olan ortalama yıllık gelire karşılık tarım, avcılık, ormancılık, balıkçılık kesiminde yıllık gelir 2 bin 467 YTL. Mali aracı kuruluş faaliyetlerinde çalışanların yıllık ortalama geliri 16 bin 35 YTL. İkinci en yüksek kazanan kesim ise 12 bin 819 YTL gelirle elektrikgazsu sektöründe çalışanlar. En çok kazandıran diğer iktisadi faaliyetler arasında gayrimenkul kiralama, kamu yönetimi, savunma ve sağlık işleri yer aldı.” Durum gördüğünüz gibi!.. Fazla yorum yapmaya da gerek kalmıyor!.. ??? Yoksulluk, işsizlik ve çaresizlik... Umutların giderek yok olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz... Mardin’den Şanlıurfa’ya gidiyorum düşlerimde... Bir şiir okuyorum kendi kendime, Ercüment Uçarı’nın yazdığı: “Ben gözlerini severim ceylanların/Eski zamanlarda gül bahçelerinde/Bir orman aydınlığını getirir meyvaların/Aşkın eğilmiş mor ağzından.” ? Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kilit parti konumuna gelen ANAVATAN’ın Genel Başkanı Mumcu, “Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na adaylığa hakkı yoktur” demenin millete de Erdoğan’a da haksızlık olacağını ileri sürdü. Partisinin seçimde oy kullanacağını söyleyerek, AKP’yi 367 oy zorunluluğu sorunundan kurtaracakları mesajını veren Mumcu, “Bence Erdoğan Cumhurbaşkanlığı’nı hak etmiyor” dedi. manın ilkelerine duyarlı biri olması” gerektiğine işaret eden Mumcu, partisinin bunlara bakarak, bu nitelikleri gözeterek oy vereceğini kaydetti. “Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na adaylığa hakkı yoktur” demenin millete de Erdoğan’a da haksızlık olacağını ifade eden Mumcu, şu görüşleri dile getirdi: “Cumhurbaşkanlığı’nı hak ediyor mu sorusuna, oy verecek herkes kendi vicdanında cevap verecek. Bence Erdoğan Cumhurbaşkanlığı’nı hak etmiyor. Ben Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı için oyumu vermem, ama bu, ‘aday olamazsın’ anlamına gelmemelidir. Unutulmasın ki AKP’yi mağduriyet ve yasaklar inşa etti. Yeni bir mağduriyet ve yasak ihya eder. Benim gördüğüm kadarıyla Baykal, Erdoğan’a izlediği politikayla Cumhurbaşkanlığı’ndan başka bir seçenek bırakmıyor. Ben kendisinin bunu göremeyecek bir siyasetçi olduğunu düşünmüyorum. Bence Baykal da Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını istiyor. ‘Aday olamazsın’ demek, adaylıktan başka seçenek bırakmamaktır. Sağduyulu bir çözümü araştırmak yerine, gerilimden medet uman bir siyaset izlenmektedir.” Türkiye’nin gerçek gündeminin ne Cumhurbaşkanlığı seçimi ne de kılık kıyafet olduğunu kaydeden Mumcu, “Gerçeği gizlemek üzere ortalığa sis bombası atıyorlar. Türkiye’nin temel problemi yoksulluktur, açlıktır” dedi. Ekonomik programlarının bütün parametrelerinin ulusal bir ekonomik program kurmaya dönük olacağını belirten Mumcu, Türkiye’nin IMF ile ilişkilerinin, Fransa, İngiltere, ABD, Almanya gibi ülkelerle IMF ile kurdukları ilişkiler gibi olacağını kaydetti. “IMF’den kesinlikle borç almayacağız. IMF’nin bizden tek kuruş alacağı kalmayacak” diyen Mumcu, bunun bugün de mümkün olduğunu söyledi. İktidarlarında üniversiteye girişin sınavsız olacağını belirten Mumcu, “Buna popülist söylem diyenin aklı hiçbir şeye basmaz. Dolayısıyla bunu söyleyenleri hiç kale almıyorum” dedi. Türkiye’nin üniversite derdinin bir karaborsa düzeni yarattığını anlatan Mumcu, “YÖK’ün karaborsacı bir kurum olduğunu, dershanelerin de tezgâh altından ürün satmaya çalışan kurumlar gibi olduğunu” söyledi. ZEKİ SEZER’DEN ERDOĞAN’A ÇİZMEDEN YUKARI Bayramda kesilen kurbanlar İstanbul Boğazı’nı kan gölüne çevirdi. MUSA KART DYP’li Kuşoğlu: Erkekse olsun ? ANKARA (ANKA) DYP Ankara İl Başkanı Bülent Kuşoğlu, Akay Caddesi’nde bulunan il binasında partililerle bayramlaşırken yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarına değindi. Kuşoğlu, “Yolsuzluklar, hükümetin ekonomideki başarısızlıkları, dış politikadaki başarısızlıkları unutuluyor, sadece cumhurbaşkanı olsun mu, olmasın mı? Olabiliyorsa olsun, erkekse olsun bakalım, olabiliyor mu? Öyle kolay mı” dedi. ‘Başbakanlık koltuğunu hazmedemedi’ ? Erdoğan’ın bayramda bile gerilim yaratmaktan uzak duramadığını belirten DSP lideri Zeki Sezer, “Kendisini İstanbul imamı sayan birinin Cumhurbaşkanlığı adaylığı düşünülemez” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün yaptığı açıklamaları eleştirerek, “Kendisini ‘İstanbul imamı’ sayan ve bu konumdan kurtulamayan birinin Cumhurbaşkanlığı herhalde düşünülemez” dedi. Sezer, yaptığı yazılı açıklamada, Erdoğan’ın, önceki gün partisinin bayramlaşma töreninde “Cumhurbaşkanı’na, Danıştay’a, 57. hükümete ve muhalefete haksız eleştirilerde bulunduğunu” vurguladı. “Bayramın ve yeni yılın anlamı ve manevi iklimiyle bağdaşmamasına rağmen, Erdoğan yine gerilim yaratmaktan uzak duramadı” diyen Sezer, Başbakan’ın çareyi önceki hükümeti kötülemekte aradığını söyledi. Sezer, şu görüşleri dile getirdi: “Kadrolaşma konusunda bir türlü doymak bilmeyen Başbakan, bir kez daha ortaya koydu ki, yapmak istediği sadece kadrolaşmak değil; bu yolla laik, demokratik Cumhuriyetle bağdaşmayan farklı bir sistemi oluşturmaktır. Öte yandan, yaklaşık 4 yıldan bu yana Başbakanlık koltuğunu işgal eden Erdoğan, hâlâ İstanbul Belediye Başkanı gibi davranıyor ve konuşuyor. Kendisini ‘İstanbul imamı’ sayan ve bu konumdan kurtulamayan birinin Cumhurbaşkanlığı herhalde düşünülemez. Başbakanlık koltuğunu hazmedemeyen, ülkeyi gerginliklere sürüklemekten, kavgacılıktan uzak duramayan, devletin temel ilkeleriyle ve kurumlarıyla uyuşmazlığını açıkça itiraf eden Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması, sağduyu sahibi hiç kimse tarafından kabul edilebilir bir durum olmasa gerektir.” MHP’li ilçe başkanına gözaltı ? İstanbul Haber Servisi MHP Beyoğlu İlçe Başkanı Osman Gür, ruhsatsız silah taşıdığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, İstiklal Caddesi’nde yürüyen Gür’ü, asayiş uygulaması yapan polisler, ruhsatsız silah taşıdığı gerekçesiyle gözaltına aldı. Osman Gür savcılıktaki sorgusunun ardından serbest bırakıldı. musakart@yahoo.com F tipi için yeni yıl kartı ? ANKARA (AA) “Tecride Karşı Ankara İnisiyatif Grubu” Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık ve bazı bakanlıklara, taleplerinin yer aldığı yeni yıl kartı gönderdiler. Mithatpaşa Postanesi’ne gelen gruptakiler, F tipi cezaevlerindeki bazı mahkumlara, üzerinde “Tecridin ve insanın insana, toprağa ve rüzgâra hasret kalmadığı yeni bir yıl dileklerimizle...” yazılı; Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, TBMM Başkanlığı, bazı bakanlıklar, medya kuruluşları ile bazı sivil toplum örgütlerine de taleplerini dile getiren yeni yıl kartı gönderdiler. Başbakan, kriz yaşanan ülkede ‘sürece katkı sağlamak’ amacıyla görüşmeler yapacak hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Lübnan’a günübirlik ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, günübirlik bir ziyaret için bugün Lübnan’da olacak. Erdoğan ziyareti çerçevesinde, Lübnan Cumhurbaşkanı Emil Lahoud, Başbakan Fuad Sinyora, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Lübnan için Gelecek Hareketi lideri Saad Hariri ile görüşecek. Erdoğan’ın yapacağı görüşmelerde, Türkiye ile Lübnan arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra Lübnan’da yaşanan son siyasi gelişemeler de masaya yatırılacak. Ziyarette, BM UNIFIL’e ve ülkenin yeniden imarı çalışmalarına Türkiye’nin katkıları üzerinde durulması ve Lübnan’daki son hükümet krizinin aşılması yolundaki çabalara sağlanabilecek katkıların ele alınması öngörülüyor. Hizbullah’ın hükümet içindeki bakanlarını çekmesinin ardından baş gösteren siyasi kriz hâlâ devam ediyor. Ancak bu konuda Türkiye’nin nasıl bir katkı sağlamak isteyebileceği kafalarda soru işareti yarattı. Başbakan Erdoğan görüşmelerinin ardından UNIFIL kapsamında Lübnan’da görev yapan Türk İstihkâm Birliği’ni de ziyaret edecek. ‘AKP’NİN GÖZÜNÜ HIRS BÜRÜMÜŞ’ Türker’den ‘rejim’ uyarısı Haber Merkezi DSP Genel Başkan Yardımcısı Masum Türker, “Ne Başbakan Tayyip Erdoğan ne de AKP’nin tek başına göstereceği aday cumhurbaşkanı olmamalı” dedi. Masum Türker, dün gazetemizin İstanbul Şişli’deki merkez binasını ziyaret ederek Cumhuriyet çalışanlarının yeni yılını ve bayramını kutladı. Cumhurbaşkanlığı tartışmalarıyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Türker, “AKP bugüne kadar uyguladığı politikalarla ulusal çıkarları ikinci plana attı. Reflekslerini ABD ya da AB’nin belli başlı liderlerine göre belirleyen bir politika izlemektedir. Nitekim böylesi bir uygulamayı Kıbrıs’ta limanlarla ilgili önerilerde görmekteyiz. AKP hükümeti bu konuda kendi cumhurbaşkanına, politika belirlenmesinde görüşüne başvurulması gereken dinamiklere danışmadan ortaya görüş koyarken, böylesi bir tutumunu öncelikle İngiltere Başbakanı’na bildirmiştir. Bu yalnız bir örnektir” dedi. “Kaldı ki AKP’nin birçok kadrolaşmaya yönelik ataması Cumhurbaşkanlığı tarafından engellenmiştir” diye konuşan Türker, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kendi yandaşları bir cumhurbaşkanı ile Türkiye’de rejimi sarsacak, sosyal yapıyı değiştirecek ve üzülerek söylemeliyim ki yolsuzluğu özendirecek bir rejim değişikliğine bile götürebilecek kadar gözlerini hırs bürümüştür. Bu nedenle ne Tayyip Erdoğan ne AKP’nin tek başına göstereceği bir aday bu ülkenin cumhurbaşkanı olmamalıdır.” Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde dağınık bir görüntü sergileyen partilerin istemleri belli değil Muhalefetin kafası karışık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Muhalefet partileri, erken seçim, sinei millet ve Cumhurbaşkanlığı seçimi konularında parçalı bir görüntü çiziyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi, sinei millet, erken seçim ve Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun anayasa yorumuyla ilgili olarak muhalefet partileri farklı düşünüyor. DYP, ANAVATAN ve MHP, erken seçime gidilmesini istiyor. Ancak AKP’nin Meclis çoğunluğu erken seçim kararı alınmasını olanaksız ha Uçağa asılsız bomba ihbarı ? İSTANBUL (AA) Onur Air’in İstanbulGaziantep seferini yapmak üzere kalkışa hazırlanan MD83 tipi yolcu uçağına asılsız bomba ihbarı yapıldı. Polis ihbarı yapan kişinin, uçağı kaçıran bir asker olduğunu tespit etti. Hasan G. adlı asker gözaltına alınarak askeri yetkililere teslim edildi. ? DYP ve ANAVATAN, erken seçim istemekle birlikte sinei millete sıcak bakmıyor. CHP, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na adaylığı durumunda oylamalara katılmayacağını açıklarken; DYP ve ANAVATAN net bir tavır sergilemiyor. le getiriyor. Hükümeti erken seçime zorlamak için gündeme getirilen sinei millet önerisiyle ilgili olarak da ANAVATAN ve DYP herhangi bir kararlılık göstermiyor. Sinei millet önerisi ANAVATAN ve DYP’nin tavrı nedeniyle yaşama geçirilemiyor. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, “Türkiye’de seçimi isteyecek onlarca sebep varken ekonomi, tarım, esnaf, KOBİ, dış politika, AB, Güneydoğu. Bunların hiçbirini istemeyenler, şimdi cumhurbaşkanı meselesi için seçim isteyerek kendilerini milletin siyaset ekseninin dışına taşıyorlar. Yanlış olan budur. Bu mesele bizim sayısal varlığımız açısından bir şey ifade etmiyor. Bu, ana muhalet partisinin meselesidir” diyerek topu CHP’ye atıyor. ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu ise, sinei millet önerisini, “Yanıltıcı ve aldatıcı” bulduğunu belirterek “Millet Meclis’ten çare beklerken Meclis’in topu millete atması çare olmaz. Doğrusu cumhurbaşkanını halka seçtirmek” diyerek farklı bir politika izliyor. Son olarak parlamento dışında bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kanadoğlu’nun görüşünü eleştirdi. Bahçeli, erken seçim kararı alınması gerektiğini söylerken AKP çoğunluğu karşısında bu kararın nasıl alınabileceğine açıklık getirmedi. CHP, Başbakan Erdoğan’ın aday olması durumunda Cumhurbaşkanlığı seçimi oylamalarına katılmayacağını açıkladı. Ancak DYP ve ANAVATAN henüz bu konuda tavrını net olarak ortaya koymadı. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle