19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Büyükanıt’ın açıklamaları, TSK’nin yurtdışı görevleriyle ilgili tavrını ortaya koyuyor 5 Askerin kırmızı çizgileri Koçak’tan ihraç kararına dava ? ANKARA (AA) AKP’den ihraç edilen Afyonkarahisar Milletvekili Mahmut Koçak, parti disiplin kurulunun ihraç kararının iptali istemiyle dava açtı. Koçak’ın, Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı davanın dilekçesinde, AKP Müşterek Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın, 29 Haziran 2006 tarihinde aldığı kararla partiden ihraç edildiği hatırlatıldı. Partiden kesin olarak ihracının, hukukun temel ilkelerine, Siyasi Partiler Kanunu’na (SPK) ve parti tüzüğüne aykırı olduğunu savunan Koçak, disiplin kuruluna sevk edilme ve partiden ihraç edilmesine, AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili bazı gazetelerde yer alan beyanlarının neden olduğunu belirtti. Koçak, Erdoğan’ın aynı zamanda kendisinin disiplin kuruluna sevk edilme kararını veren merkez yürütme kurulu (MYK) toplantısına da başkanlık ettiğini hatırlattı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Lübnan’a asker gönderilmesine ilişkin tezkerenin TBMM’de kabul edilmesine karşın Barış Gücü’ne katılacak Türk askerinin sayısı, niteliği ve nerede konuşlanacağına ilişkin belirsizlik sürüyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın, Türk askerinin silahsızlandırma dahil, tezkere dışında hiçbir görevi yapmayacağını, bu konuda Türk askerine emir verilemeyeceğini, Afganistan’a terörle mücadele için tek bir askerin bile gönderilmeyeceğini açıklaması, TSK’nin kırmızı çizgilerini ortaya koyuyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ‘‘Tezkere Meclis’ten çıktıktan sonra askerin niteliği, sayısı ve konuşlanacağı yer ile ilgili olarak Genelkurmay ile bir çalışma yapağız’’ demesine kar ‘Müttefiklerin tavrına’ mesaj Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın Lübnan’da Türk askerine silahsızlandırma görevi verilemeyeceği ve Afganistan’a terörle mücadele için bir tek askerin gönderilmeyeceği yönündeki açıklamalarının, Türkiye’nin yürüttüğü terörle mücadele karşısında ‘‘müttefiklerin tavrına’’ yönelik mesaj içerdiği değerlendiriliyor. şın bu konuda henüz ileri bir adım atılabilmiş değil. Barış Gücü’ne katılacak asker sayısının 1000 dolayında olacağı söylenirken, Türk askerinin ne zaman bölgeye gideceği netleşmedi. Konuyla ilgili ilk geniş kapsamlı toplantı, önceki gün Dışişleri Bakanlığı’nda yapıldı. Toplantıda, kısa süre içinde bir keşif timinin Lübnan’a giderek görevin niteliği ve kapsamı konusunda inceleme yapması kararlaştırıldı. Gönderilecek heyet, Lübnan’da BM komutanlığı ile görüşmeler yaparak Türkiye’nin yerine getirmek istediği görevleri iletilecek. Görevin netleşmesinin ardından karma bir görev kuvveti oluşturulacak. BM Barış Gücü’ne katılacak Türk askerinin görev tanımı ise şöyle: Türkiye, barış gücüne ‘‘Deniz Görev Gücü’’ olarak katılacak ve devriye görevi yapacak. Taleplerin tek tek değerlendirilmesi kaydı ile dost ve müttefik ülkeler için deniz ve hava ulaşım desteği sağlayacak. Türkiye’nin insani yardım faaliyetlerinde güvenliği sağlayacak kuvvet koruma birlikleri gönderilecek. Lübnan Ordusu’na eğitim verecek. Lübnan’a asker gönderilmesiyle ilgili çalışmalar sürerken Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın açıklamaları, TSK’nin kırmızı çizgilerini ortaya koyuyor. Büyükanıt, Lübnan’da görev yapacak Türk askerinin, silahsızlandırma dahil tezkere dışında hiçbir görevi yapmayacağını belirterek ‘‘Tezkeredeki dört konu dışında hiçbir görev yapmayacak Silahlı Kuvvetler. Hiç kimse emir veremez, hiç kimse de yaptıramaz. Verilen yetkinin dışında bir görev istenirse, o görevi, bize görev vermeye çalışan yapar, biz yapmayız’’ dedi. Büyükanıt, NA TO’nun ISAF için ek asker talebiyle ilgili olarak da, ‘‘Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bir tek asker bile terörle mücadele amacıyla Afganistan’a gidemez. Böyle bir şeye gerek yok, asla da söz konusu olamaz’’ açıklamasını yaptı. Büyükanıt’ın bu açıklamasının Türkiye’nin yürütüğü terörle mücadele karşısında ‘‘müttefiklerin tavrına’’ yönelik de mesaj içerdiği değerlendiriliyor. Türkiye, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde bölücü teröre karşı uzun süredir mücadele etmesine karşın Kuzey Irak’taki fiili durum, PKK varlığı konusunda ABD’den beklediği yardımı bulamıyor. Türkiye, aynı desteği NATO kapsamında çeşitli ülkelerde, birlikte yurtdışı görev yaptığı ülkelerden de görememekten yakınıyor. Terminalin açılışını Erdoğan yaptı. (AA) Dalaman’a yeni dış hatlar terminali ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Dalaman Havaalanı Dış Hatlar Terminali ve Göcek Tüneli dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı. Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Bayındırlık Bakanı Faruk Özak’la birlikte dün Dalaman’a geldi. 150 milyon dolara mal olan terminalin açılışında konuşan Erdoğan, ‘‘Biz geldiğimizde turist sayısı 7 milyon civarındaydı. Yüzde 300 artışla bu rakam 21 milyona ulaştı. Bu gelen turistlerin yüzde 70’inin havayolunu kullandığı göz önüne alınırsa dış hatlar terminalinin önemi ortaya çıkıyor’’ dedi. İZMİR’DE AÇILIŞ ŞOVU RTÜK’ÜN CHP’Lİ ÜYELERİ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART TRT için 98 başvuru ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) Genel Müdürlüğü için 98 aday başvuruda bulundu. Adaylar arasında, İstanbul Fatih İlçe Müftülüğü memuru, öğretmen ve serbest noter gibi mesleklere sahip kişilerin yer alması dikkat çekti. Basınyayın kuruluşlarında çalışanlardan gelen adaylık talebi 25’te kalırken ilahiyatçı genel müdür adaylarının sayısı 3 oldu. Adaylık başvurusu dün sona ererken, bundan sonraki süreçte RTÜK üç adayı belirleyerek Bakanlar Kurulu’na sunacak. Burada seçilen aday da Cumhurbaşkanlığı’nın onayına sunularak süreç tamamlanmış olacak. ‘Cumhuriyet ilkelerinden taviz yok’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) CHP’li üyeleri, kurulun siyasi iktidara bağımlı olmadığını, irticai yayınlara karşı ciddi bir şekilde mücadele etmeye çalıştıklarını dile getirdiler. Kurul üyesi Şaban Sevinç, ‘‘Bizler Meclis tarafından bu göreve seçildiğimiz günden beri cumhuriyetin temel ilkelerinden sapmadan hareket etmeye çalışıyoruz’’ dedi. TRT genel müdür adaylarının belirlenmesi ve yasa gereği 3 kişiye indirilmesi sürecinde RTÜK üyelerine yönelik eleştiriler CHP kontenjanından seçilen Mehmet Dadak, Arif Merdol ve Şaban Sevinç’in tepkisine neden oldu. Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren Sevinç, mevcut yönetimin hükümete bağlı çalıştığı, özerkliğini yitirdiği ve liyakat kavramını önemsemediği şeklindeki eleştirilerinin ‘‘en azından bugün için’’ doğru olmadığını söyledi. Sevinç, ‘‘RTÜK, hükümete değil, 3984 sayılı yasanın hükümlerine bağlı olarak çalışıyor. Bu yasa da, üst kurula birinci görev olarak cumhuriyetin temel niteliklerini, Atatürk ilke ve inkılaplarını korumayı veriyor’’ diye konuştu. Daha önceki dönemlerde kurul denetiminden kaçan birçok irticai yayın hakkında yaptırım uyguladıklarını anlatan Sevinç, ‘‘Hatta zaman zaman, TRT yayınlarının Cumhuriyet çizgisinden sapmaması için elimizden geldiğince çaba gösterdik’’ dedi. TRT Genel Müdürlüğü’ne aday olan kişilerle görüşme yapılmasının da kurulun CHP’li üyelerinin önerisi olduğunu belirten Sevinç, şunları söyledi: ‘‘TRT’ye aday olan kişilerle, kurulda yüz yüze görüşme önerisi iktidar kanadından değil, muhalefet kanadından seçilen üyelerin talebiyle gerçekleşmişti. Zaten bir yere bağlı çalışan bir kurulun, adayları tanımaya çalışmasına gerek olmazdı. O bir yerden aldığı talimata göre, seçeceği kişileri önceden bilirdi. Ama biz kurul olarak özellikle başvuran tüm adayları tanıyıp daha iyisini seçebilir miyiz diye bir çaba içine girdik.’’ İki ay önce Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Abdullah Gül’ü “Uluslararası sermaye Türkiye’ye bakışını gözden geçirebilir” diye uyarmış. Erdoğan ödenek vermediği tesisleri açacak ? İzmir İl Genel Meclisi’nin CHP’li üyeleri, Erdoğan’ın kaynak aktarmadığı yatırımların açılışına katılmasına tepki gösterdi. İzmir’in yatırımlardan aldığı payın azlığına dikkat çeken üyeler, Başbakan’ı yurttaş parasıyla şov yapmakla suçladı. EMRE DÖKER Iraklı Bakan Ankara’da ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Resmi ziyaret için Ankara’da bulunan Irak Savunma Bakanı Abdülkadir Muhammed Casim el Ubeydi, Irak’ın kuzeyindeki durumun Türkiye’yi ne kadar rahatsız ettiğini bildiklerini, Irak ordusunun ve koalisyon güçlerinin ileriki zamanda terörün önüne geçeceğine inandığını söyledi. El Ubeydi Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ü ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada, Türkiye’ye geliş amaçlarından birinin de Irak ordusunun personelinin Türkiye’de eğitim görmesi olduğunu bildirdi. [email protected] Babacan’dan ‘301’ mesajı Brüksel’de temaslarda bulunan Başmüzakereci, Genişleme Komiseri Rehn’in TCY uyarısının ardından 301. maddenin yeniden değerlendirilebileceğini söyledi BRÜKSEL (Cumhuriyet) Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesinde değişiklik yapılabileceği yönünde mesaj verdi. Brüksel’de temaslarda bulunan Babacan, ‘‘maddenin kendisinde sorun olduğu tespit edilirse yeniden değerlendirilebileceğini’’ söyledi. Babacan ‘‘Hükümetin bu yönde alınmış bir kararı yok, ancak bu, önümüzdeki dönemde hiçbir şey yapmayacağımız anlamına gelmez’’ dedi. Babacan, ‘‘yeni yasa maddelerinin bir süre uygulanmasının izlenmesi gerektiğini’’ belirtirken ‘‘TC yasalarında değiştirilemeyecek hiçbir madde yok’’ şeklinde konuştu. Hükümetin ifade özgürlüğü konusunda en çok sıkıntı çeken kesimi temsil ettiğini söyleyen Babacan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da siyasi yaşamında, bu konuda kötü deneyimler yaşadığını ileri sürdü. TürkiyeAB arasındaki Kıbrıs anlaşmazlığına değinen Babacan, bu konuda ‘‘sadece Türk tarafının adım atmasının mümkün olmadığını’’ belirtti. Genişleme Komiseri Olli Rehn’in Babacan’a TCY’nin 301. maddesine yönelik uyarılarda bulunduğu öğrenilmişti. İZMİR İzmir’de bugün bir dizi açılışa katılacak olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘‘yurttaş parasıyla şov yapmak’’ istediği belirtildi. İzmir İl Genel Meclisi’nin CHP’li üyeleri, sorumluluk alanlarında olmamasına karşın birçok yatırımı il özel idaresinin gerçekleştirdiğine dikkat çekerek ‘‘Sayın Başbakan bizi, özel idarenin yaptırdığı GüzelbahçeSeferihisar duble yolunun açılışına bile çağırmadı. Hükümetin kaynak ayırmadığı yatırımların açılışını yapıyor’’ dediler. Türkiye’nin birçok iline oranla kamu yatırımlarından yeterince yararlanamayan İzmir’de, Erdoğan’ın ödenek bile göndermediği yerlerin açılışını gerçekleştirmesi tepki çekiyor. DPT verilerine göre kente, 2006 yılında İstanbul’un 5’te 1’i oranında yatırım yapıldı. Geçen yıla göre İstanbul’a verilen ödenek yüzde 27 arttırılırken İzmir’e gelen pay yüzde 7.2 oranında azaldı. İzmir İl Genel Meclisi ise bu duruma karşın kendi alanında olmayan yatırımlara da kaynak ayırarak birçok tesisin tamamlanmasını sağladı. Başbakan Erdoğan ödenek göndermediği birçok tesisin açılışını yapmak için bugün İzmir’de olacak. İzmir İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanvekili Yücel Özen, Erdoğan’ın bu yerleri AKP’ye mal etmesinden rahatsız. Geçen yıl İzmir’e gelen Erdoğan’ın yine özel idare kaynaklarıyla tamamlanan GüzelbahçeSeferihisar duble yolununun açılışını yaptığını, kendilerine haber bile verilmediğini vurgulayan Özen, şu eleştirileri yaptı: ‘‘Başbakan bunu hep yapıyor. İzmir’i hem ödenek göndermeyerek cezalandırıyor, hem de gelip açılışlara katılarak siyaset yapıyor. ‘Cenazeleri bir bir kaldırıyoruz’ diyerek yine İzmirlinin parasıyla yapılan Aliağa Devlet Hastanesi’nin açılışını gerçekleştiren Erdoğan’ı buradan uyarıyoruz. Sayın Başbakan, İzmir İl Özel İdaresi’nin yani İzmirlinin hükümetten destek almadan yaptığı tesisleri AKP hükümetine mal etmeyin.’’ Meclisin encümen üyesi Dilaver Koğ da, yatırımlara kaynağın önemli bölümünün İzmir Özel İdaresi tarafından karşılandığını, bunu bilen Erdoğan’ın da tepkilerden korktuğu için ortak açılışla şov yapacağını söyledi. Yargıtay Başkanı Osman Arslan’ın, laikliğin anayasada açık tanımının yapılmadığını söylemesi ve bu konunun açıklanması gerektiğini konuşmasında vurgulaması, tartışmalara neden oldu. Bu tartışmalar da bir cepheleşme şeklinde ortaya çıktı. Yeni Şafak, Zaman ve Vakit gazeteleri, Yargıtay Başkanı’nın konuşmasını olumlu başlıklarla verirken ‘‘Laiklik yeniden tanımlanmalı’’ sözlerini öne çıkardılar. Karşı görüşteki birçok hukukçu ise anayasada yeteri kadar açıklığın olduğunu belirterek bu tartışmayı anlamsız bulduklarını ifade eden görüşler önü sürdüler. ??? Laikliğin tanımı yapıldı mı, yapılmadı mı tartışması bir hukuki tartışma mıdır, yoksa bir siyasi tartışma mı? Şunu kabul edelim ki, Avrupa’da da laikliğin uygulanma biçimleri ve tanımı farklılıklar gösteriyor. Fransa, sert bir devletçi laikliği benimserken Almanya daha yumuşak bir sekülerliği tercih ediyor. Dinle devlet arasındaki iliş ki, o ül Laikliğin Tanımı Açık mı, Değil mi? kelerin tarihleri, yaşadıkları tecrübeler ve dinin o toplum üzerindeki rolüne göre değişik biçimler alabiliyor. Bizdeki laiklik uygulaması, daha çok Fransız tarzına yakındır. Aslında, işin doğrusu, Türkiye’deki uygulamada da geçmiş deneylerin önemli bir rolü bulunuyor. Osmanlı İmparatorluğu’nda şeyhülislamlık, devlete ve padişaha bağlı bir din kurumuydu. Asıl iktidar yeryüzündeydi ve o da padişahlıktı. Dini kurumlara asıl biçimini padişahın iktidar isteği yön veriyordu. Osmanlı tarihi boyunca açıklanan fetvaların hepsi, padişahın siyasi ve toplumsal eğilimlerini ifade eder. ??? Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanlığı’nın devletle ilişkisi, padişahşeyhülislam ilişkisinden izler taşır. Sonuç olarak dinin nasıl yorumlanacağı, dini uygulamaların nasıl yürütüleceğini belirleyen Diyanet İşleri Başkanlığı, Başbakanlık’a bağlı bir devlet kurumudur. Üstelik bu devlet kurumunun din ve mezhep tercihi de vardır: SünniHanefi. Osmanlı’da da bu tercih esas değil miydi? Alevilik, aradan geçen 80 yıla rağmen hâlâ devlet içinde bir yasal zemin kazanamadı. Örneğin Almanya’da, orası seküler bir devlet olduğu için kolaylıkla Alevilik bir inanç olarak meşruiyet kazandı ve uygulama içindeki yerini almaya başladı. Türkiye’de devletin dinle olan ilişkisi, bir egemenlik ilişkisi biçiminde yürür. Camilerde vaaz veren ve dini yorumlayıp uygulayan 80 bin imam, devlet memuru olarak çalışır. Onların maaşları bizim vergilerimizden kesilen paralarla devlet tarafından ödenir. Halbuki, bu ülkenin sayıları milyonlarla ifade edilen Alevilerinin din görevlisinin maaşlarını Alevi toplumu kendi kesesinden verir. Bu Alevi kitlesi, cami imamlarının ve müezzinlerinin maaşını ödeyen devletten hiçbir dini destek almadığı gibi engellemelerle karşılaşır. Aynı şekilde Müslüman olmayan topluluklar da kendi din görevlilerinin giderlerini kendileri karşılarlar. Böyle olduğu için Türkiye laik bir ülke sayılamaz mı? Sayılabilir. Ancak bu laiklik, SünniHanefi anlayışının gölgesinde kalmış, tartışmalı bir laikliktir. ??? Laiklik, demokratik bir ülkenin olmazsa olmazlarındandır. Laik devlet, yurttaşları arasında din ve inanç farkı gözetemez. Laik devlette din ve mezhep tercihi olamaz, zaten devletin dini olmaz. Bu açılardan bakıldığı zaman Türkiye sorunlu bir laikliğe sahiptir. Devletdin ilişkisi de Türkiye’de tartışılması gereken sorunlar içeriyor. Örneğin SünniHanefi olmayan bir yurttaşın vergisinden imam ve müezzin maaşlarının ödenmesi, yalnızca SünniHanefi inancına bağlı bir ca miler sisteminin meşru görülmesi, laiklikle ne kadar bağdaşabilir? Alevilerin inanç ve ibadet özgürlükleri mutlaka anayasal güvence altına alınmak zorundadır. Bu kadar geniş bir kitlenin hiçbir yasal hakkının bulunmaması, burada bir sorun olduğunu göstermiyor mu? ??? Devletin dinle ilişkisi sorunludur. Bugün devlete egemen olan anlayış, laikliği savunuyor olabilir. Yarın bu durum değişirse ve daha koyu SünniHanefi bir anlayış devletin tümüne egemen olursa, o zaman daha büyük sorunlar ortaya çıkmaz mı? Devletin dinle ilişkisi mutlaka objektif ölçülere bağlanmalı, bütün inançlar ve inançsızlıklar karşısında devletin tarafsız olduğu net ifadelere kavuşturulmalı. 80 bin imamın devlet memuru olarak maaş aldığı başka hangi laik ülke bulunuyor, doğrusu merak ediyorum. Bu ülkede siyasetle dinin bu kadar çok iç içe geçmesinin arkasında böyle bir ilişkinin rolü olmadığı söylenebilir mi? CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle