19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2006 CUMARTESİ 6 HABERLER Yüzde 26’sı uyuşturucu, yüzde 76’sı sigara kullanıyor. Kitap okumuyorlar, Alemdar’ı örnek alıyorlar Uyuşturulan gençlik EN BÜYÜK KORKU ÖSS Öğrenciler en çok, sevdiğini kaybetmekten ve ÖSS’den korkuyor. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Papa İsa’ya Yakışmıyor... Biraz ansiklopedik bilgiye ne dersiniz: Vatikan bildiğimiz gibi bağımsız bir devlet... Fakat bu devletin 11 Şubat 1929 tarihli Laterano Antlaşması’yla kurulduğunu bilmiyordum. Yönetiminin esaslarını ise 24 Haziran 1969’da Papa VI. Paulus’un hazırlattığı (Vatikan’ın resmi yayın organı Acta Apostalicae Sedis’de yayımlanan) bir yasa oluşturuyor. Bilgilerde yanlışlık varsa, özür dileyerek düzeltmeye hazırım. Asıl söylemek istediğim, Vatikan’ın pek genç bir devlet oluşu. Bizim Cumhuriyetimizden de genç... Buna karşılık (‘‘San Pietro bazilikasının meydanından, tepenin yamaçlarında basamak basamak uzanan bahçeler ve saraydan oluşan’’) bu topu topu 44 hektarlık alan üzerindeki minyatür devleti yöneten kurumun, papalığın tarihi çok eski... Başlangıcını İsa’dan sonraki birkaç yüzyılda, yaklaşık olarak 1500 yıl öncelerde buluyor... Bunun pek çok efsaneye, öyküye, romana konu olan, entrikalarla, işkencelerle, cinayetlerle dolu bir tarih olduğu da bugün kimse için bir sır değil. Andre Gide, ‘‘Vatikan’ın Zindanları’’nda belki de bambaşka bir konuyu işlemekteydi ama, ‘‘Vatikan’’ ve ‘‘zindan’’ sözcükleri yan yana pek de aykırı durmuyor... ??? Papa, ‘‘yürütmenin ve yasamanın tek ve mutlak hâkimi, Roma Piskoposu ve Dünya Kilisesi’nin başı’’ dır. Eski bir deyimle ve sözcüğün tam anlamıyla bir ‘‘kadiri mutlak’’tır... Yanılabileceği, yanlış yapabileceği söz konusu olmadığı için, herhangi bir sorumluluğu da yoktur. Bir başka deyişle de, başka hiçbir devlet başkanının sahip olmadığı ve olamayacağı, ancak diktatörlere özgü, neredeyse tanrısal bir erke sahiptir. Günümüzdeki Papa 16. Benedictus’u (asıl adı ve papalık öncesindeki sanıyla Kardinal Joseph Ratzinger), kardinal olarak söylediği bazı çıkışlarıyla tanımıştık. Anımsadığımca, Müslüman kimliği nedeniyle Türkiye’nin Avrupalı olamayacağına ilişkin sözlerdi bunlar. Sözlerinin yanı sıra, ‘‘sima’’sı, yüzünün anlatımı da dikkatimi çekmişti.. Din adamlığıyla pek bağdaşmayan, sert ve ironik çizgili, fazlaca dünyevi bir yüzdü bu... Açıkçası, bir önceki Papa, son dönemlerin dünya siyasetinde nasıl bir rol oynamış olursa olsun, din adamına daha çok benziyordu. Bu yeni Papa’nın görünümü öyle değil.. Papalık giysilerini çıkarıp normal bir kostüm giydirin, pekâlâ günümüzün bir işadamı görünümüne sahip olabilir. Maksim Gorki’nin, Çehov’a yazdığı mektuplardan birinde, Tolstoy’a ilişkin bir gözlemi vardır. Aşağı yukarı şöyle diyordu: ‘‘Tanrı inancından söz ederken, gözlerinde bu sözlerle bağdaşmayan kurnaz ışıltılar vardı.’’ Bütün Katoliklerden, gerçek inanç sahibi Hıristiyanlardan özür dilerim, fakat bu Papa’nın görünümü bana, Gorki’nin Tolstoy’a ilişkin gözlemini çağrıştırıyor... (Kaldı ki Tolstoy’un inancından kuşku duymak için neden yoktur. Fakat bu başka bir konu.) Son günlerde bu kez Papa olarak söylediği bazı sözleri tartışmalara ve tepkilere yol açan 16. Benedictus’a gelince... Yine birkaç gün önceki bir TV haber programında, ‘‘tahtırevan’’ benzeri süslü bir arabada, tacıyla ve süslü giysileri içinde ekranlara yansıyan görüntüsü, bana yine aynı şeyleri düşündürdü... Bir kalabalığın omuzları üzerinde yükselmekteyken mutlulukla ışıldayan bu kurnaz ve kaygısız yüz, bir büyük dinin en büyük temsilcisine ait olamaz... Hayır, Katoliklerin en büyük ruhani lideri, o dinin çarmıhta can veren peygamberine yakışmıyor... ANKARA (ANKA) Gençler arasında yapılan bir anket, korkularını ortaya çıkardı. Gençler sevdiklerini kaybetmekten ve ÖSS’den korkarken, Allah korkusu altıncı sırada yer aldı. Gençlerin yüzde 65’i hayatında bir kere uyuşturucu kullandığını, yüzde 26’sı uyuşturucu kullanıcısı olduğunu itiraf etti. Gençlerin idolü hâlâ Polat Alemdar olurken en sevdikleri sanatçı Sezen Aksu, ardından da İsmail YK oldu. Ankete katılan gençlerin yüzde 46’sı en son ne zaman kitap okuduğunu hatırlamazken yüzde 33’ü ise uzun zaman önce demekle yetindi. Uluslararası Politik ve Strateji Araştırmalar Merkezi (UPSAM), 17 ilde 1850 lise 1, 2 ve 3. sınıf öğrencilerine ucu açık 38 soru yöneltti. Haziran ayında yüz yüze yapılan ‘‘Gençler Hayatı Nasıl Algılıyor?’’ başlıklı anket sonuçları, UP ? Haziran ayında yüz yüze yapılan ‘‘Gençler Hayatı Nasıl Algılıyor?’’ başlıklı anket sonuçları, Uluslararası Politik ve Strateji Araştırmalar Merkezi (UPSAM) tarafından ‘‘çığlık’’ nitelendirmesiyle açıklandı. SAM tarafından ‘‘çığlık’’ nitelendirmesiyle açıklandı. ‘‘Hayatta en çok korktuğunuz şey’’ sorusuna gençler sırasıyla, ‘‘Sevdiklerimi kaybetmekten, ÖSS’den, yalnızlıktan, açlıktan, hayattan, Allah’tan, yükseklikten, kalabalıktan, karanlıktan, ölmekten, başarısızlıktan, cin ve periden, böcekten, sınıfta kalmaktan...’’ yanıtını verdiler. Bu durum, anketi düzenleyenler tarafından ‘‘Gençlerin hayatta en çok korktukları şey olarak ÖSS’yi ifade etmesi, eğitim kurumunu, gerek öğretmenler gerekse öğrenciler açısından üniversiteye hazırlık kurumu olarak gördüklerini düşündürmektedir’’ diye yorumlandı. Gençlerin yüzde 72’si sigara kullandığını söylerken yüzde 24’ü kendini tiryaki olarak niteledi. Yüzde 22’lik bir kesim ise günde bir paket sigara içtiğini söyledi. ‘‘Hiç alkol kullandınız mı?’’ sorusuna yüzde 66’sı ‘‘evet’’ dedi. Her gün alkol Yüzde 17’lik kesimin her gün alkol aldığını belirtmesi ise dikkat çekti. ‘‘Hiç uyuşturucu kullandınız mı’’ sorusuna gençlerin yüzde 26’sı evet derken, yüzde 65’i ise bir kere denediğini söyledi. ‘‘Kendinize yetişkin olarak kimi örnek alırsınız’’ sorusuna yanıt veren gençler idolleri şöyle sıraladı: ‘‘Polat Alemdar, anne, baba, öğretmen, teyze, dayı, ağabey, Atatürk, Hülya Avşar, Recep Tayyip Erdoğan, ALPpacino, Hz. Muhammed, kuzen, Seray Sever, Aziz Yıldırım...’’ Gençlerin yüzde 74’ü şiddet gördüklerini dile getirirken, şiddeti en çok baba, abi, öğretmen, anne ve arkadaşlarının uyguladığını ifade etti. Yine gençlerin yüzde 46’sı ise kendisine zarar verdiğini söyledi. ‘‘Kendinize nasıl zarar verdiniz?’’ sorusuna ‘‘Psikolojik olarak (yüzde 27), duvara kafamı vurdum ya da yumruğumu vurdum (yüzde 26), jiletle kendime zarar verdim (yüzde 14), intihar ettim (yüzde 11), cevap vermek istemiyor (yüzde 21)’’ karşılığı verildi. ‘‘Okulda herhangi bir çetenin içinde misiniz?’’ sorusuna yüzde 26’lık bir kesim evet derken, yüzde 12’si ise yanıt vermek istemediğini söyledi. DİNSEL İÇERİKLİ Eğitimciler, MEB’in ders kitaplarında yanlış yapma kaygısı taşımadığına dikkat çekti Mayo kitaba giremedi ZEYNEP ŞAHİN ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ücretsiz olarak dağıttığı ders kitapları, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da hatalarla dolu. Vatandaşlık Eğitimi kitabındaki bir okuma parçasında ‘‘...Yaşadığını Allah için yaşar’’ ifadesi yer alıyor. Parçanın yazarı ise İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü mezunu olan ve din hakkında yazılmış birçok kitabı bulunan Vehbi Vakkasoğlu. MEB’in ‘‘ders kitabı hataları’’ndan birkaçı şöyle: ? İlköğretim 8. sınıflarda okutulan Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi kitabının 74. sayfasında ‘‘Mehmetçiğin Yüreği’’ başlıklı bir okuma parçası yer alıyor. İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü mezunu olan ve MEB’den emekliye ayrılan Vehbi Vakkasoğlu’nun ‘‘Bir Destandır Çanakkale’’ adlı kitabından alınan okuma parçası, ‘‘Mehmetçik yüreğini anlatmadı, açıklamadı. O konuşmazdı, laf ebeliğinden anlamazdı; sadece yaşardı. Yaşadığını da Allah için yaşar, dolayısıyla başkalarının bilmesine ihtiyaç duymazdı’’ cümleleriyle başlıyor. ? İlköğretim 4. sınıflarda okutulan Fen ve Teknoloji ders kitabının 166. sayfasında ise ilginç bir resme yer veriliyor. Arkadaki plaj, şemsiye ve havlu görüntüsünün önünde denize giren bir genç kız, mayo ya da bikini gibi deniz kıyafetleriyle değil, elbisesiyle denize girerken gösteriliyor. ? Ortaöğretim 10. sınıf Coğrafya ders kitabının 105. sayfasında sanayi sektörüne ilişkin bilgi verilirken, satır arasında hükümet propagandası yapılıyor. ‘MEB yanlışa devam ediyor’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ders kitaplarının ortaya çıkarılanların dışında birçok yanlışla daha dolu olduğu vurgulandı. Eğitimciler, MEB’in yanlış yapma kaygısı taşımadığına dikkat çekerek ‘‘MEB, ders kitaplarını hazırlatmak için rastgele okullardan öğretmenler görevlendiriyor, bu öğretmenleri emirle yazar ilan ediyor. İnsanlarla adeta dalga geçiliyor’’ dediler. Eğitimci Mehmet Karahan, kitaplarda basit bir gözlemle bile ‘‘saç baş yoldurtan’’ yanlışlar bulunduğunu belirterek 9. sınıf coğrafya kitabından şu örnekleri sıraladı: ? Kitapta çok sayıda bilimsel hata var. Öyle ki seçilen konu başlıkları bile bilimsel hatalar içermektedir. Basınç konusunun başlığı şöyle: ‘Ağır ama hissetmediğimiz yük: Basınç.’ Başlığa göre basıncı hissetmiyoruz. Fakat bu başlığın hemen altındaki sorular şöyle: ‘Yükseklere çıkıldıkça kulaklarımız neden tıkanır? İstanbul’dan Erzurum’a maça giden bir futbol takımının oyuncuları basınç değişiminden nasıl etkilenir?’ (Sayfa 64) Sayın yazarlar, eğer basıncı hissetmiyorsak bu soruların anlamı ve amacı ne? Alçak ve yüksek basınç tanımı da yanlış. Çevresine göre yüksek değerlere sahip olan basınç alanlarına ‘yüksek basınç alanı’, çevresine göre alçak değerlere sahip olan basınç alanlarına ise ‘alçak basınç alanı’ denir. (Sayfa 64) Oysa basınç değerinin 1013 mb’den düşük olduğu yerlere alçak basınç, 1013 mb’den fazla olduğu yerlere yüksek basınç denir. ? Bazı kavramlar yanlış kullanılmış. Örnek: ‘Güneş ışınları bir yere ne kadar dik düşerse’ dik 90 derece demektir. Dikin türleri olmaz. Kitabın birçok yerinde güneş ışınlarının ‘‘düşme açısı’’ yerine ‘‘gelme açısı’’ kavramı kullanılmış. (Sayfa 43, Soru 2, 3, 4; sayfa 40, 63) ? ‘‘Enlemler ve boylamlar arasındaki mesafe’’ (Sayfa 38) Enlem ve boylam ile paralel ve meridyen arasındaki fark karıştırılmış, aynı şeylermiş gibi verilmiş. ? ‘‘Akarsu vadilerinin olduğu yerlerde eş yükselti eğrileri ters ‘V’ şeklini alır.’’ (Sayfa 28) ‘‘Eş yükselti eğrilerinin ‘V’ şeklini aldığı yerler sırt olarak adlandırılır’’ (Sayfa 29) Bu bilgilere göre bir haritada eğrilerin ‘V’ şeklini aldığı yerler, haritaya düz bakarsak sırt, ters taraftan bakarsak vadi mi olacak? Oysa eğrilerin şeklinin yanı sıra yüksekliğinin hangi yöne doğru arttığına bakılır. ‘V’lerin sivri uçları izlendiğinde yükseklik artıyorsa vadi, azalıyorsa sırttır. ? Sayfa 54’teki şekilde yeryüzüne ulaşan enerji güneşten gelen enerjinin yüzde 27’si olarak verilmiştir. Oysa bu değer yüzde 47’dir. Eğer güneşten gelen enerjinin sadece yüzde 27’si yeryüzüne ulaşsaydı, yeryüzündeki sıcaklık yaşamaya yetmezdi. ? Sayfa 76’da yer alan bilgi notu şöyle: ‘‘Yetişkin bir kayın ağacı, terleme yoluyla atmosfere bir günde yarım ton su vermektedir.’’ Bu bilgi değil bence bir buluş! Günde yarım ton su! İşte su sorunun çözümü bu. Yeni müfredata göre ezbere dayalı bir yöntemin uygulanmamasının öngörüldüğünü de anımsatan Karahan, bu anlamda da kitabın yetersiz kaldığı görüşünde. Kitapta, ‘‘Aşağıdaki şehirlerin hangisinde sıcaklık ortalaması daha yüksektir? A) Kâbil B) Ankara C) Viyana D) Sofya E) Kuala Lumpur (Sayfa 90, soru 6)’’ sorusuna yer verildiğini anımsatan Karahan, ‘‘İklim bilgisinden sonra öğrenci dünyadaki bütün şehirlerin iklim özelliklerini ve yerlerini öğrenmiş olmaz; öğrenmesi de olanaksızdır. Buna benzer bir soruyu kitabın yazarları da çözemez. Kaldı ki bu soru tamamen ezbere dayalı bir sorudur’’ dedi. Karahan, kitapta çok sayıda anlatım bozukluğu, yazım yanlışı olduğunu da vurguladı. ÖĞRETİM YILININ BAŞLAMASINA RAĞMEN BİRÇOK OKUL TAMİR İÇİN SIRA BEKLİYOR ‘AKP okulları gözden çıkardı’ CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Yeni eğitim ve öğretim yılı başlamasına rağmen Eskişehir’de 174 ilköğretim ve orta dereceli okuldan 67’sinde onarım devam ediyor. Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı, okullarda onarım çalışmalarının gecikmesini ihale kanununa bağladı. Kentin değişik bölgelerindeki 67 okulun bahçesinde inşaat atıkları bulunuyor. Fatih Anadolu Lisesi’nde çatı aktarım işi devam ederken, Yenikent Mahallesi’ndeki bir yardımsever tarafından yaptırılan ve geçen yıl çöken Kılıçoğlu Anadolu Lisesi Cem Aydoğan Spor Salonu ise kaderine terk edildi. ‘AKP okulları özelleştirmeyi düşünüyor’ Eskişehir Milli Eğitim Müdürü Ertuğrul Dindar, okulların onarımlarının Bayındırlık ve İskân İl Müdürlüğü’nün ihaleleri zamanında yapmaması nedeniyle, yaz tatilinin değerlendirilerek onarımlarının yapılamadığını söyledi. Eskişehir Valisi Kadir Çalışıcı ise, ihalelerin sürelerinin kısa olması nedeniyle, ihalelere müteahhitlerin ilgi göstermediğini belirterek ‘‘İhalelere talep olmayınca, ikinci ihale zorunluluğu ortaya çıktı. Bu durumda da okulların Eskişehir’de 174 ilköğretim ve orta dereceli okuldan 67’sinde onarım devam ediyor. ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Eğitimde kadrolaşma hız kesmedi ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Eğitim Sen’in İzmir’de yaptığı araştırmada, AKP hükümetinin Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki kadrolaşmasına dikkat çekildi. Araştırmada, son dönemde din kültürü ve ahlak bilgisi kökenli öğretmenlerin idareci olma oranının yüzde 27’lere çıktığı vurgulandı. Araştırmaya göre AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana İzmir’de Din Kültür ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin yönetici olma oranı altı kata yakın artış gösterdi. onarımları ders yılının başlamasından sonra da devam etmesine yol açtı. Bu yıl bakım ve onarım çalışmalarında talihsizlik yaşadık. Ancak, en kısa sürede onarımı süren okullarda çalışmalar bitecek’’ dedi. EğitimSen Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, AKP iktidarının eğitimi de özelleştirmeyi düşündüğünü belirterek ‘‘Zaten Milli Eğitim Müdürü bir süre önce, okul müdürlerinden su, elektrik, telefon, doğalgaz gibi giderleri için kendisinden para talep etmemelerini istedi. Bundan sonra parası olan eğitim görecek, tedavi olacak. Eskişehir’de de çeşitli tarikatlara bağlı okulların önü bu tür çalışmalar ile açılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı okulları unutuluyor’’ diye konuştu. İnsanı, ülkeni, güzeli sevdiğin için; Doğrudan, haktan, haklıdan yana başkaldıran bir yüreğe sahip olduğun için; Kokuşmuş düzeni sarsacak bir başkaldırının gençlik içinde filizlenip örgütlenerek ülkeye yayılmasından korktukları için... Sevgili İSTANBUL CUMOK’TAN BAŞSAĞLIĞI Ulusal bağımsızlık, aydınlanma ve emekten yana tutumunu yaşam boyu sürdürmüş, çağdaş Türkiye’nin yarattığı değerli bilim insanı “adam gibi adam” 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI’NDAN BAŞSAĞLIĞI Tam Bağımsızlık, Gerçek Demokrasi ve Sosyalizm’den yana tutumunu yaşamıyla kanıtlamış, Çağdaş Türkiye’nin yarattığı değerli Aydın, Bilim İnsanı, “adam gibi adam” Prof. Dr. TAYLAN ÖZGÜR Bundan tam 37 yıl önce ilk tetiği Beyazıt Meydanı’nda sana çektiler, seni sırtından kurşunladılar. 36 yıl içinde aynı nedenle kaç güzel, kaç yiğit insan daha faili meçhul ya da katili bilinen cinayetlerin kurbanı oldu, tam bilemiyoruz. Ancak haklı ile haksızın, doğru ile yanlışın savaşı hiç bitmeyecek. Haklıların, doğrudan yana savaşan yiğitlerin öldürülmesi, hakkı, doğruyu ortadan kaldırmayacak. Bedeli çok ağır da olsa sonunda hep hak ve doğru, insanlık geçerli olacak. Seni sevgi, özlem ve onurla kucaklıyoruz. ANNEN NECLA ÖZGÜR Prof. Dr. İSMET SUNGURBEY’i sonsuzluğa uğurladık. Yurttaşlarımıza ve ailesine başsağlığı dileriz. Anısı savaşım yolumuzu aydınlatmayı sürdürecektir. 2006/1447 Talimat Bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırma 05.10.2006 Perşembe saat 10.2010.30 arasında TUZLA ALİ İHSAN PAŞA CAD. NO: 52 AKKUM SİTESİ YANI adresinde yapılacak ve o günü kıymetinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 10.10.2006 Salı günü aynı yer ve saatler arasında 2. artırma yapılacağı, şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden alınacak KDV damga resmi ve tellaliyenin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İhaleye katılacaklardan tahmin edilen kıymetin %20’si kadar teminat alınacaktır.) 13.09.2006 lira 40.000.00, Adet 1 Adet, Malın cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri) 34 TZ 7900 PLAKALI 2003 MODEL, AUİDİ A4 19TDİ DİZEL RUHSATI BULUNMAYAN YEŞİL RENKLİ HUSUSİ OTO Basın: 45543 TUZLA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI İSTANBUL 3. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN EK SIRA CETVELİ İLANIDIR Dosya No: 1998/31 MÜFLİS ve KİMLİĞİ: BİRİKİM MENKUL KIYMETLER A.Ş. İFLAS KARARI: İstanbul 9. Asl. Tic. Mah. 1996/1117 Esas sayılı dosyasından 16.12.1998 tarihinden geçerli olmak üzere iflasına karar verilmiştir. EK SIRA CETVELİ ALACAKLILARI KAYIT NO: 1070, 1071, 1072, 1073, 1074 a Müflis masasına geç alacak kayıt talebinde bulunan alacak ve istihkak iddialarının tahkik ve tetkik işlemleri tamamlanarak İİK.nun 236. Md. ve 206, 207, 230, 231, 232 ve 233. maddelerine uygun olarak düzenlenen alacaklılar ek sıra cetveli 234. maddenin öngördüğü şekil şartlarına uygun olarak alacaklılara tebliğe gönderilmiş ve iflas dosyasında incelemeye hazır tutulmuştur. c Alacağın esasına ve miktarına ilişkin itirazların (15) gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesinde dava yoluyla ileri sürülebileceği; yalnız sıraya ilişkin itirazların ise (7) gün içinde şikayet yoluyla icra mahkemesinde dava konusu edilebileceği lüzumu İcra ve İflas Kanununun 232, 234, 235, 236, 309/d ve 273/12. maddeleri gereğince ek sıra cetveli ilan ve tebliğ olunur. 18.09.2006 Basın: 45532 İSMET SUNGURBEY’i sonsuzluğa uğurladık. Cumhuriyet Okurları İstanbul CUMOK CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle