27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 EYLÜL 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Türkiye’de her yıl ortalama 150 bin kişinin yakalandığı hastalıkta erken teşhis büyük önem taşıyor Kanserde umut veren gelişmeler SİBEL BAHÇETEPE Günümüzde en önemli sorunlardan biri olan kanser, son yıllarda gelişen tıpla birlikte artık korkutucu olmaktan çıkıyor. Vücutta tüm doku ve organlarda ortaya çıkabilen kansere ülkemizde her yıl 150 bin kişinin yakalandığı tahmin ediliyor. Bazen hiçbir belirti vermeden ortaya çıkan kanserde, uzun süren iyileşmeyen yaralar, beklenmedik kanamalar, meme ya da başka organlarda ele gelen şişlikler, benlerde belirgin değişiklik gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Ama bu belirtiler her zaman kanser belirtisi demek değildir. Kanserde erken teşhis önemli olduğu için bu rahatsızlıkları olanların en kısa zamanda hekim kontrolünden geçmesi gerekiyor. Yapılan araştırmalara göre, erken teşhis sonunda erişkin kanserlerinin yüzde 90’ında, çocukluk çağı kanserlerinin ise yüzde 80’inde tam şifa oranı sağlanıyor. Çeşitli nedenleri bulunan kanser hastalığının en önemli nedeninin sigara olduğunu belirten uzmanlar, sağlıklı bir beslenmenin kanser riskini ortadan kaldırdığını söylüyorlar. Sigaranın büyük oranda akciğer, ağız, yutak, soluk borusu, yemek borusu, pankreas, rahim ağzı, böbrek ve idrar torbası kanserlerine yol açtığına dikkat çeken uzmanlar, sigara içmeyerek kanserden korunabileceğini belirtiyorlar. Akciğer kanserinden her 30 saniyede bir insan yaşamını yitiriyor. Sadece sigara içenler değil, pasif içicilerin de risk altında olduğunu ifade eden uzmanlar, alkolden de uzak durulması gerektiğini, bitkisel ürünlerin tüketilmesinin önemli olduğunu ve hareketli bir yaşamın sağlık açısından önemli olduğunu söylüyorlar. En çok rastlanan türler ? Çeşitli nedenleri bulunan kanser hastalığının en önemli nedeninin sigara olduğunu belirten uzmanlar, sağlıklı bir beslenmenin kanser riskini ortadan kaldırdığını söylüyorlar. Sigarının büyük oranda akciğer, ağız, yutak, soluk borusu, yemek borusu, pankreas, rahim ağzı, böbrek ve idrar torbası kanserlerine yol açtığına dikkat çeken uzmanlar, sigara içmeyerek kanserden korunabileceğini belirtiyorlar. erkeklerde ise akciğer, prostat ve kolon kanserleri görülüyor. Kanser tedavisinde son gelişmeler nelerdir? E. Topuz: Kanser tedavisi multidisipliner bir tedavidir. Burada cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, hormonoterapi, immünterapi ve destek tedavileri olarak düşünülebilir. Bunların içinde son gelişmeler kemoterapi sahasında olmuştur. Radyolojik onkolojide ise son zamanlarda 3 boyutlu ışınlamalar devreye girerek, yeni bir tedavi şekliyle hasta K A N S E R T E D AV İ S İ Kansere karşı koruyan bitkiler Brokoli Çörekotu Isırgan Keten tohumu Sarımsak Vitamin C, E, K Zencefil Zerdeçal Soya Arı poleni Devedikeni Hintyağı Kara üzüm Bazı mantarlar Ökseotu Yoğurt (pastörize olmayan yoğurt) Zakkum Elma Soğan Kullanılan ilaçlar Bevasizumab: Bu ilaç monokonoral antikor, yani damar oluşumunu baskılayarak, introtümör basıncını azaltır, kemoterapinin tümör hüçrelerine daha verimli ulaştırılmasını sağlar. Şu an için kolon kanserinde kullanılıyor. Kolon kanseri hastalarında genel sağ kalımı yüzde 30 arttırır. Hastalığın yeniden nüksetmesini (yeniden tümörün aynı yerde tekrarlaması) ise yüzde 70 azaltmaktadır. İlacın aynı zamanda meme ve akciğer kanserinin tedavisinde de önümüzdeki yıllarda kullanılması hedefleniyor. Sorafenib: Bu ilaç ise böbrek tümörlerinin tedavisinde yüzde 40 etkili oluyor. Herseptin: HER2 genin meme kanserinin yüzde 20 ila 30’unda fazla sayıda kopyası bulunuyor. Bu genin olduğu kanser hücreleri hızlı bir büyüme kaydeder. Bulunan bu ilaç ile meme kanseri hastalarında, kanserin başka bölgeye dağılmadığı hastalarda sağ kalımı 8.5 kat arttırdığı görülmüştür. 12 bin erken evre meme kanserinde yapılan araştırma ise hastalığın tekrarlama riskini yüzde 50 azalttığını ortaya çıkarmıştır. Erlotinib: Bu ilaç da akciğer kanserinde epidermal büyüme faktörü olan HER1 inhibitörüdür. Yani spesifik olarak tümör büyüme hücrelerini hedefleyerek tümörü küçültmeyi hedefliyor. İlerlemiş küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinde uzun yaşam süresi sağlanmıştır. Cetasizumab: Kolon kanserlerinde kullanılan bu ilaç hedefe yönelik tedaviyi sağlar. Diğer ilaçlarda olduğu gibi metastaz (kanserin başka bölgeye dağılması) hastalarda da yaşam süresini uzattığı gösterilmiştir. Rituksimab: Bazı grup lenf bezi kanserlerinde hastalardaki nüks (tekrarlama) oranını azaltarak, kemoterapi tedavisi ile kullanıldığı zaman yaşam süresini uzatmıştır. Tedavi amacıyla kullanılan ilk monoklonar antikordur. Halk arasında ‘‘amansız hastalık’’ diye adlandırılan kanserde, son yıllarda önemli gelişmeler kat edildi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erkan Topuz, kanser tedavisiyle ilgili sorularımızı yanıtladı. En çok rastlanan kanser türleri nelerdir? E. Topuz: Kadınlarda meme, kolon, jinekolojik kanserler sık görülürken; lardaki yaşam süresi ve kalitesi arttırılmıştır. Kemoterapideki gelişmeleri geçmişten bugüne değerlendirirsek, 1980’lerin ortalarına kadar sayıları fazla olmayan kanser ilaçları başarı yönünden zayıf ve yan etkileri bakı mından çok iyi değildi. 2. kuşak dediğimiz Taxon ve Platin’in keşfedilmesiyle tedavilerde bu 2. kuşakla büyük çığır açılmış, meme, akciğer, kadınerkek yumurtalık kanserleri ve daha pek çok kanserlerde şifa sansı artmıştır. Destek tedavilerdeki gelişmelerde kemoterapinin meydana getirdiği yan etkiler büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. Kanserde esas gelişmeler 3. kuşak dediğimiz hedefe yönelik akıllı teda vilerdir. Bu tedavi yönteminden biri, yeni damar oluşumunu engelleyen antianjiyogeneziz tedavisi, bir diğeri ise monoklonar antikor tedavisidir. Geliştirilen tedavi yöntemleri ve erken teşhis hastalıkla mücadelede olumlu sonuçlar veriyor ARADAKİ FARK BİLİNMİYOR ‘Destek tedavi alternatif tıp değildir’ Destek tedavi dediğimiz tamamlayıcı tıbbın kanser hastalığına ne gibi faydaları bulunuyor? E. Topuz: Tamamlayıcı tıbbın ne olduğunu ilk olarak doktor çok iyi bilmelidir. Destek tedaviye alternatif tıp denmesine karşıyız. Çünkü bu ispatlanmamıştır. Destekleyici tıptır. Tamamlayıcı tıp bilime destek olan bir tedavi yöntemidir. Bu nasıl olur? E. Topuz: Dünyada da kanser hastalarının yüzde 70’e yakınının başvurduğu bir yöntem olan destekleyici tıpta çok büyük kaynaklar ayrılmıştır. 2002 yılında ABD’de 2530 milyar dolar tamamlayıcı tıpta kullanılmıştır. Bu durum büyük piyasayı cazip hale getirmiştir. Dünyada ve ülkemizde binlerce şarlatan bu pazardan faydalanmaya çalışmaktadır. En büyük tehlike de buradadır. Kurtulabilecek ve tamamen iyi olabilecek hastalar, bu şarlatanlar tarafından kandırılmakta ve hastaların ölümlerine neden olmaktadır. Tamamlayıcı tıp iki grupta incelenir: 1 Ruhsal, beyinsel, bedensel tedavi metotları. 2 Bitki, vitamin, mineraller, metabolik ve klinik tedavi metotları şeklinde ayrım gösterir. Birinci grubun içine akupunktur, aromatedavi, biyoenerji, dinsel tedavi, hipnoz, müzik ve sanat tedavisi, yoga, gülme tedavisi gibi kişiyi ruhen rahatlacak, yaşam kalitesini iyileştirecek metotlardır. İkinci gruptaki tedavi ise hastanın bağışıklık sistemini güçlendiren, kanser tedavisinin yan etkilerini azaltan ve hastaya destek veren bitki grupları girer. Ancak bu bitkilerle beslenerek yapılan diyet, kansere yakalanmadan kullanılırsa kansere yakalanma riskini 20 yaşın altında yüzde 60, 20 yaşın üstünde ise yüzde 20 arttırdığı görülmüştür. İyileşme oranında artış var Kanser tedavisindeki bu ilaçlar kaç yıldır var? E. Topuz: Bu ilaçlar son 5 yıldır kullanılıyor. İlaçlar kemoterapi ile ya da tek başına kullanılır. Yan etkileri eski dönem tedaviye göre çok daha azdır. Kemoterapinin gösterdiği birçok yan etki bunlarda görülmez. Peki kemoterapinin ne gibi yan etkileri var? E. Topuz: Bölünen ve büyüyen hücreleri öldürdüğünden bu özellikleri olan hücrelere de zarar verebilir. Bu tür hücreler kemik iliği, sindirim, üreme ve saç polikürlerinde bulunur. Kemoterapi alan bir hastada bulantı, kusma, saç dökülmesi, yorgunluk, ağız mukozasında yara gibi durumlar ortaya çıkabilir. Yan etkileri azaltmak için ise hasta doktoruyla yakın iletişim kurmalıdır. Hasta hastalığının her aşamasında doktoru ile görüşmelidir. Örneğin bulantıları fazlaysa bunu doktoruyla paylaşırsa bulantı kesici ilaçlar ile bu bastırılabilir. Peki pahalı bir tedavi midir? E. Topuz: Kemoterapiye göre evet daha pahalıdır diyebiliriz. Ancak bu tedaviler çok daha yeni olduğu için zamanla daha da ucuzlayacağını söyleyebiliriz. Umut verici gelişmeler ? Kanser tedavisinde umut verici gelişmelerin yaşandığını anlatan Prof. Dr. Erkan Topuz, “Bu anlattığımız hedefe yönelik tedavinin yanı sıra kanser tedavisinde cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi, hormon tedavisi, ilaç tedavisinin yanında bir de tamamlayıcı tıp adını verdiğimiz tedavi yöntemleri var” dedi. dığı için tedavide başarı oranı yüksektir. Kemoterapi ve radyoterapi nedir? E. Topuz: Kemoterapi sistematik bir tedavidir. Yani vücuda verilen ilaç damarlardan dağılarak tümörü yok etmeye yöneliktir. Radyoterapi ışın tedavisidir. Radyasyonla lokal olarak kanserli olan hücreye ışın verilerek tümörün yok edilmesi hedeflenir. Bir hasta ne kadar kemoterapi alır? E. Topuz: Hastalığın evresine göre kemoterapi alır. Kimi hasta 4 kür alırken, kimi hasta 8 kür alabilir. Ama erken evre kanser hastalarında ortalama 46 kürdür. İmmünoterapide ne gibi bir uygulama var? E. Topuz: Kanser tedavisine başlayan tüm doktorların kullanmak istediği bir yöntemdir. Vücudun kansere karşı bağışıklığını arttırmaya yönelik bir tedavidir. İmmün sistemi güçlendirerek hastalığı yok etmeyi amaçlar. Ancak bazı tip nadir olarak görülen tümörler dışında aşının bugün onkolojik tedavide yeri çok kısıtlıdır. SÜRECEK Bu ilaçlar şu an için Türkiye’deki kanser hastalarında kullanılıyor mu? E. Topuz: İlaçların yüzde 80’e yakını Türkiye’de kullanılıyor. Kanser tedavisinde umut verici gelişmeler yaşanıyor diyebilir miyiz? E. Topuz: Kanser tedavisinde elbette ümit verici gelişmeler var. Bu anlattığımız hedefe yönelik tedavinin yanı sıra kanser tedavisinde cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi, hormon tedavisi, ilaç tedavisinin yanında bir de tamamlayıcı tıp adını verdiğimiz tedavi yöntemleri var. Kanser hastalığında en önemli olan multidisipliner tedavi yöntemidir. Bu tip tedavi merkezleri de Türkiye’de belli yerlerdedir. Önde geleni İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü’dür. Hastalığa bu tür merkezlerde çok yönlü yaklaşıl Tedavide kemoterapi ve radyoterapi en sık kullanılan yöntemler. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle