Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL 2006 CUMA 6 HABERLER Barış Günü’nün ilan edilişinden 22 yıl sonra hâlâ savaşlarda binlerce kişi ölüyor veya sakat kalıyor BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Dünya barışa aç İstanbul Haber Servisi ‘‘Başka bir dünya mümkün...’’ Savaşların ve silahların olmadığı, çocukların ölmediği bir dünya. Barış istemini dile getirenlerin yargılanmadığı, 1 Eylül’ün gerçekten ‘‘Barış’’ın olduğu ortamlarda ‘‘kutlanabildiği’’ bir dünya... Almanya’nın Polonya’ya saldırması ile 2. Dünya Savaşı’nın başladığı 1 Eylül 1939, insanlık üzerinde bir daha böyle bir tahribatın yaşanmaması için, 50 yıl sonra, Birleşmiş Milletler tarafından ‘‘Dünya Barış Günü’’ ilan edildi. 1945 yılında sona eren savaşta yaklaşık 52 milyon insan ölmüştü. Bugün ise Ortadoğu başta olmak üzere, dünyanın dört bir yanında savaşlar ve bireysel silahlar yüzünden her gün yüzlerce insan yaşamını yitiriyor. Barış Günü’nün ilan edilişinden 22 yıl sonra bugün de dünyanın birçok yerindeki savaşlarda binlerce kişi yaşamını kaybediyor, sakat kalıyor. Dünyada barış için harcanan her 1 dolara karşılık silahlanmaya 2 bin dolar harcanıyor. Silahlanma için harcanan her on doların 4’ü ise ABD’ye gidiyor. Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerin hepsi bütçelerinin önemli bir kısmını silahlanmaya ayırırken bu ülkelere en çok silahı da ABD satıyor. Türkiye tezkere gölgesinde Türkiye ise ‘‘1 Eylül Dünya Barış Günü’’ne, Lübnan’a savaşma ihtimaline karşın asker gönderme kararı, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun (MKEK) taksitle silah satışı tartışmaları arasında giriyor. Barış istemiyle mücadele veren çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü, sendikalar ve aydınlar, Türkiye’nin Lübnan’a asker göndermesine karşı çıkarken, nükleer ve bireysel silahlanmanın önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar. ‘Savaşa ortak olmayan hükümet istiyoruz’ TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Lübnan’a asker gönderilmesini ‘‘Siyasal iktidarın ülkeyi sürükleyeceği bir bataklık’’ şeklinde değerlendirerek, bütün dünyada ekilen nefret tohumlarına, halklar arasında yaratılan düşmanlığa karşı barış istediklerini ifade etti. Soğancı, ‘‘Biz, yayılmacı ve teslimiyetçi bir dış politika izlemeyen, savaşa, işgale ve talana ortak olmayan Bir Başarının Ödülü Geçen haftaki yazımızda, Prag’da, Uluslararası Astronomi Birliği’nin toplantısından bahsediyor; gündemini haber veriyorduk. Güneş sisteminde, yıllardır, ezbere bir çırpıda saydığımız dokuz gezegene üç yenisinin eklenmesi öneriliyordu. Sonuç heyecanla bekleniyordu. Yazımız gazetede dizilip basıma geçildiğinde, akşam haberlerinde televizyonlar, 2500 astronomun tartışarak, kimi zaman ellerini kaldırıp oylayarakkararını yayımlıyordu: Seres, Şaron ile Ksena’nın gezegen niteliği kabul edilmiyordu. Bir sürpriz de vardı: 1930’da keşfedilen ve o tarihten beri de gezegen dediğimiz Plüton’un bu sıfatı da reddediliyordu. Astronomlar, kararların gerekçesi olarak, gezegenler üstüne yeni bir tanımlamaya gitmiş; saptanan ölçütlere girmeyenler, ‘‘cüce gezegen’’ oluyordu. Astronomlara göre ‘‘cüce gezegen’’i ‘‘gezegen’’den ayıran bir ölçüt de, ‘‘yörüngesi diğer gök cisimlerinden arınmamış’’ olmaktı. Nitekim, Plüton’un yörüngesi, Neptün’le belirgin biçimde kesişiyordu. Böylece, Plüton gezegen değildi artık. Güneş sistemindeki gezegenlerin sayısı 8’e düştü ve şöyle sıralanıyor: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranus ve Neptün. Bilimin hükmü bu! Ama kapitalizm fırsatı kaçırır mı? Gazetelerin yazdığına göre Plüton’un gezegen statüsünden çıkarılması üzerine, Amerikalı bir girişimci, ‘‘Gezegenimi geri isterim’’ kampanyası başlatmış; bu açıkgözün teki, Janis Robinson, üzerinde ‘‘Plüton hâlâ bir gezegen’’ yazan tişörtlerini internette 25 dolara satmaya başlamış. Araya giren başkaları da varmış... Dalga, gecikmeyip yurdumuza da ulaşır! Güzel de olur; bakarsınız, astronomi konuları merakına bir fiske de o vurur ülkemizde... ? Batı’da astronomi biliminin fetihlerini yeniden hatırlatmanın anlamı yok: 16. ve 17. yüzyıllardan başlayarak, Güneş sistemi tanınır ve yasaları saptanır. 19. yüzyıldan başlayarak, gözler uzaya çevrilir. Şimdi vardığımız nokta, bir devrimdir: Gitgide genişleyen Evren’in sırlarını keşfediyoruz. ‘‘Nereden geliyor nereye gidiyoruz’’ sorusuna yanıt vermek için hazırlanıyoruz. Bilim ve teknolojinin bir parçası olarak astronominin yaptıkları dev boyutlardadır. Batı’da astronomi amatörlüğü de pek yaygındır. Ona uygun yetkin bir teknoloji de geliştirilmiştir. Ülkemizde, astronomide bilginlerimiz onur vericidir. Ama astronomi amatörlüğünün yaygınlığı konusunda pek bilgim yoktur. O da gelişecektir... Astronomi, daha da genel olarak bilim ve teknoloji konularını okur çevrelere götürmede, gazetemizin oynadığı rol büyüktür: Okurlarına her hafta verdiği Bilim ve Teknoloji ek dergisi, onlara yeni bir dünya açıyor. Yayının başındaki Orhan Bursalı ve arkadaşlarının yaptıkları, her övgünün üstündedir. Başarının örneği de ortadadır ve birkaç hafta önce kutladık: 20 yıllık emek ve 1000 sayı! Bu başarının arkasında, kuşkusuz, Cumhuriyet Devrimi’nin inancı ve aşkı yatıyor ve bütün bunlar da iç içe. Geleceğe yönelik olarak söyleyeceğimiz şu: Nice 20 yıllara ve nice binlerce sayıya! ? Muzaffer Buyrukçu’nun ölümünü duyduğumda derinden üzüldüm. Yaşamın çetinliklerinde yetişti, gerçekçi oldu, yazdı. Okurları içindeydim ve severek okumuştum. Ama böyle bir yazara insanların ihmalkârlığı için ne demeli? Yazılanlara bakıp utandım, utandık. Hepimiz topluca sorumluyuz. Af dileyerek, anısı önünde derin saygılarla eğiliyorum. Nur içinde yatsın!.. ? 2. Dünya Savaşı’nın başladığı tarih olan 1 Eylül, 50 yıl sonra ‘Dünya Barış Günü’ ilan edildi. 1945 yılında sona eren savaşta yaklaşık 52 milyon insan ölmüştü. Barış Günü’nün ilan edilişinden 22 yıl sonra bugün ise dünya hâlâ silahlar ve savaşlarla viraneye çevriliyor. Türkiye ise ‘1 Eylül Dünya Barış Günü’ne, Lübnan’a savaşma ihtimaline karşın asker gönderme kararı, MKEK’nin taksitle silah satışı tartışmaları arasında giriyor. bir hükümet istiyoruz’’ dedi. Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Kurucusu Prof. Dr. Necla Arat da kadınların hep barıştan yana tavır sergilediklerini dile getirerek, ‘‘Savaş önce kadınları ve çocukları vuruyor. Kadınlar siyasete katıldıklarında, karar alma mekanizmalarında bulunduklarında barışçıl bir dünya düzeni kurulabilecek. Çünkü savaşı erkekler çıkarıyor’’ dedi. Lübnan’a asker gönderilmesine karşı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arat, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Bu savaş ‘terorizmle mücadelede ortak çalışma’ gibi gösteriliyor. Oysa ki Türkiye zaten yeterince iç terör sorunuyla ilgileniyor. Çocuklarımızı ölmeye gönderemeyiz. Bu sefer de yine oğullarını, eşlerini gönderen kadınların acıları olacak. Umarım TBMM akıllıca hareket eder.’’ Barış Derneği Genel Sekreteri Os man Kavala ise 2006 yılının ‘‘Saldırganlığın kontrolden çıktığı, Ortadoğu’nun yoksul halklarına bombalar yağdırıldığı, Lübnanlı bebeklerin öldürüldüğü bir yıl olduğuna’’ işaret etti. AKP hükümeti tarafından alınan Lübnan’a asker gönderilmesi kararına ilişkin Kavala, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘AKP, yalnızca ABD, AB ve İsrail’in değil, Türkiyeli zenginlerin, sermayedarların da maşasıdır. AKP Lübnan’a asker göndermeye o kadar hevesliyse savaşa kendileri gitsin, kendi çocuklarını göndersinler.’’ Ergun Elgin yönetiminde gerçekleştirilen panelde CHP’li Anadol, Lübnan’a asker gönderilmesinin 5 Eylül’de TBMM’de görüşüleceğini, bunun 1 Mart tezkeresinin bir başka şekli olduğunu söyledi. Gazetemiz yazarı Ali Sirmen de, barış düşüncesinin insanlar tarafından geç öğrenildiğini ancak benimsendiğini belirtti. Aydınlar ve sanatçılar, Türk askerinin barış adı altında bataklığa sürüklenmek istendiğini vurguladı Türkiye’ de Lübnan sancısı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Aralarında 12 Eylül döneminin Barış Derneği sanıklarının da bulunduğu aydınlar ve sanatçılar, Türk askerlerinin ‘‘barış’’ adı altında içinden çıkılmaz bir bataklığa sürüklenmek istendiğini vurguladı. Gazetemiz yazarı Ali Sirmen, CHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Gençay Saylan, Ergun Elgin ve Öner Yağcı, dün İzmir Sanat’ta düzenlenen panelde bir araya geldi. Etkinlik öncesinde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, barış sözcüğünün günümüzde büyük bir anlam taşıdığını belirterek ‘‘Irak’ta, Lübnan’da, Ortadoğu’da ve ülkemizde barışa en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanları yaşıyoruz’’ dedi. Ergun Elgin yönetiminde gerçekleştirilen panelde CHP İzmir Milletvekili Anadol, Lübnan’a asker gönderilmesinin 5 Eylül’de TBMM’de görüşüleceğini, bunun 1 Mart tezkeresinin bir başka şekli olduğunu söyledi. Emperyalizmin bekçisi... Gazetemiz yazarı Ali Sirmen de, barış düşüncesinin insanlar tarafından geç öğrenildiğini ancak benimsendiğini belirterek bugünkü savaşların ‘‘barış’’ adı altında yürütüldüğüne dikkat çekti. Gençay Saylan, Amerika’daki neoconların, İsrail’deki sağ iktidarların ve Hizbullah ile Hamas gibi örgütlerin varlıklarını sürdürebilmeleri için birbirlerine muhtaç olduğunu, bunlara dikkatli bakıldıktan sonra barıştan söz edilebileceğini vurgularken, Yağcı da, Türk askerlerinin emperyalizmin bekçisi olarak kullanılmak istendiğini belirtti. ETKİNLİKLERDE SAVAŞSIZ BİR DÜNYA İSTEĞİ Savaşa karşı seslerini yükseltecekler İSTANBUL/İZMİR (Cumhuriyet) 1 Eylül Dünya Barış Günü, Türkiye’nin Lübnan’a asker göndermesi tartışmaları gölgesinde kutlanacak. Gün kapsamında etkinlik gerçekleştirecek siyasi parti, sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri, sendikalar, meslek odaları ve yurttaşlar ‘‘savaşsız bir dünya’’ mesajı ile ‘‘Lübnan’a asker gönderme’’ çağrısı yapacaklarler. İSTANBUL: Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Yönetim Kurulu, ‘‘İnsanları tabutlarda görmek istemiyoruz. Asker gönderme’’ konulu kampanya kapsamında, bugün 11.30’da OLEYİS Marmara Bölge Şube Müdürlüğü’nde bir araya gelecek. Yönetici ve üyeler buradan yürüyüşle 12.00’de Taksim Gezi Parkı’na gelecek. Gezi Parkı’nda DİSK Genel Sekreteri Musa Çam Dünya Barış Günü ile ilgili kitlesel bir basın açıklaması yapacak. Barış için mum yakacaklar Küresel BAK üyeleri de bugün 19.00’da Galatasaray Meydanı’nda toplanarak ‘‘Lübnan’a asker göndermeyelim’’ sloganıyla barış için meydanı mumlarla aydınlatacak. CHP Büyükçekmece İlçe Başkanı Dr. Ali Şeker de 18.00’de, Nâzım Hikmet heykelinin açılışını gerçekleştirecek. DİSK’in 2 Eylül’den itibaren de asker gönderme kararı karşıtı, kampanyası afişleri, bildiri ve dövizleri Türkiye genelinde dağıtılacak. TBMM’de görüşmelerin yapılacağı 5 Eylül günü 12.00’de işyerlerinde kitlesel toplantılarla bildiri okuyacak, Meclis’te yapılacak görüşmeler sırasında kitlesel bir karşı duruş örgütleyecek. Hacı Bektaşı Veli Kültür ve Tanıtma Derneği de yarın panel düzenleyecek. Gazetemiz yazarı Şükran Soner, yazar Halil Nebiler, Faik Bulut ve İhsan Çaralan’ın konuşmacı olarak katılacağı panele çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcisi katılacak. Bağcılar Cemevi’nde düzenlenecek olan panel saat 18.30’da başlayacak. İZMİR: Çiğli Belediyesi’nce düzenlenen ‘‘2. Zafer ve Barış Festivali’’nin bugünkü programı 09.00’da gerçekleştirilecek ‘‘barış koşusuyla’’ başlayacak. Film gösterimlerinin ardından 14.30’da Kilim Türkü Kafe’de Nevzat Çelik ve Ahmet Telli’nin şiir dinletisi yapılacak. 16.00’da yine aynı yerde CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’un yöneteceği, Rutkay Aziz ve Eşber Yağmurdereli’nin konuşmacı olarak katılacağı ‘‘Dünyada Savaş ve Barış Rüzgârları’’ konulu panel düzenlenecek. 18.00’de de Çiğli Belediyesi’nde gösterilecek ‘‘Sürü’’ adlı film ve Melike Demirağ söyleşisi yer alacak. 20.00’de Festival Alanı’nda, Ekrem Mestanlı, Grup Mecaz, Duman, Mustafa Özaslan ve Sabahat Akkiraz konseri yapılacak. Küresel BAK, savaş ve işgallere karşı 20.00’de İzmir Fuarı Lozan Kapısı’nda protesto gösterisi ile kentin 5 bölgesinde imza kampanyası başlatacak. Datça ve Simmy belediyelerince her yıl gerçekleştirilen ‘‘Barış ve Dostluk Yüzüşü’’ saat 07.00’de eş zamanlı olarak Datça ve Simmy iskelelerinden başlayacak. Didim’de festival Didim Belediyesi’nce düzenlenen ‘‘11. Barış Festivali’’ kapsamında Belediye Kültür Salonu’nda 15.00’te ‘‘Ortadoğu Trajedisi’’ sunumu, 15.30’da CHP’li Berhan Şimşek ve Suavi’nin katılacağı ‘‘Savaş ve Sanat’’ söyleşisi, 19.00’da Altınkum İskelesi’nden teknelerle barış gezisi yapılacak. 20.00’de Vakıflar önünde yazarımız Ataol Behramoğlu, Prof. Türkel Minibaş ve Erdoğan Aydın kitaplarını imzalayacaklar. Altınkum Plajı’nda 21.00’de ‘‘Kehanetler Ülkesi Didyma’’ gösterisi, 22.00’de Suavi konseri sunulacak. Eğitimiş Adana Şube Başkanı İrfan Irmak basın açıklamasında ABD’nin tavrını kınadı. Yer tartışmaları Diyarbakır’da mitinge yasak Ortadoğu’da barış çağrısı Haber Merkezi ‘‘1 Eylül Dünya Barış Günü’’ nedeniyle mesaj yayımlayan siyasi parti, demokratik kitle ve sivil toplum örgütleri ile meslek odaları temsilcileri ‘‘Ortadoğu’da barış’’ çağrısı yaptı. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın: İşgallerin, katliamların ve adaletsizliklerin olmadığı bir dünyayı istemek ve bunun için çaba harcamak en temel görevimiz olmalıdır. ADD Genel Merkez Denetleme Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Seten: Yanı başımızdaki coğrafyanın emperyalist güç odaklarının çıkarları için katliamlarla sarsıldığı bir ortamda barışa katkı sunmak en büyük sorumluluğumuz. ABD’yi lanetliyoruz Eğitimİş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli: Dünyanın değişik coğrafi bölgelerinde farklı çıkarlar ve isimler altında insanlık suçu işlemeyi sürdüren, barış ve demokrasi getireceğim vaadiyle her yeri savaş alanına çeviren ABD’yi ve işbirlikçilerini şiddetle kınıyoruz. ÇYDD Antakya Şube Başkanı Nabi İnal: ABD’nin öncülüğündeki emperyalist güçler başta Türkiye’nin de bulunduğu coğrafya olmak üzere üzere ekonomik ve stratejik menfaatlarının bulunduğu her bölgeyi kan ve barut kokularına boğmakta, bunları yaparken de, bölgeye demokrasi ve insan hakları getirecekleri iddiasını öne sürmekteler. Ancak, bölgeye adımlarını attıkları andan itibaren demokrasinin D’si bile hatırlanmamaktadır.. Savaş çevremizde dolaşıyor ADD Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir: 1 Eylül; dünyayı egemenlikleri altına almak, ulus devletleri boğarak, kan üzerine imparatorluk kurmak isteyen emperyalistler ve işbirlikçilerine karşı durulmadan kutlanamaz. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Burçak Karaman Uysal: Savaşlar bir insanlık ayıbı. İsrail’in Lübnan’a saldırısı Doğu Akdeniz’in şimdiye kadar gördüğü en büyük çevre felaketine neden oldu. Türkiye Sakatlar Derneği: Savaşın acılarını unutanlar için barış artık çok fazla bir anlam taşımayabilir. Bizim gibi savaşın çevresinde dolaştığı ülkeler için ise anlamı büyüktür. EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel: ABD, İngiltere ve bu güçlerin Ortadoğu’daki uzantısı İsrail bugün Ortadoğu’yu kanayan bir yara haline getirdi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’da 3 Eylül’de gerçekleştirilmek istenen Demokrasi ve Barış Mitingi yer tartışmaları nedeniyle iptal edildi. Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır İl Örgütü ile sivil toplum örgütlerinin 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri kapsamında 3 Eylül günü İstasyon Meydanı’nda düzenlemek istediği ‘‘Barış ve Demokrasi Mitingi’’ yer tartışmalarına takıldı. Organizasyon komitesinin İstasyon Meydanı’nın tahsis edilmesi talebi, valilik tarafından reddedilerek, 10 kilometre uzaktaki fuar alanında mitinge izin verileceği belirtildi. Bu durum tertip komitesinin tepkisini çekince, mitingin iptal edildiği açıklandı. Konuyla ilgili olarak İHD Diyarbakır Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyen Tertip Komitesi Başkanı Ayşe Kaya, valiliğin açık öğretim sınavlarını gerekçe göstererek, şölenin İstasyon Meydanı’nda yapılmasına izin vermediğini söyledi. Kendilerinin ise şöleni, sınavların bitiş saatinden sonra, akşamüstü saat 16:00’da başlatmayı planladıklarını anlatan Kaya ‘‘Biz İstasyon Meydanı’nın kabul edilmemesine karşı alternatif olarak Kayapınar’daki Ava Meydanı’nı önerdik. Ancak valilik ısrarla sınavı gerekçe göstererek, bize tek adres olarak Fuar Alanı’nı gösterdi. Biz tüm hazırlıklarımızı İstasyon Meydanı’na göre yapmıştık. Bu nedenle şöleni iptal ediyoruz’’ dedi. Şölene alternatif olarak düzenleyecekleri bir etkinlik olmadığını belirten Kaya ‘‘Biz sivil toplum örgütleri olarak barış ve demokrasi için bir ses olmak istedik. Ancak valilik izin vermedi. Biz Tertip Komitesi olarak programımızı iptal ediyoruz. Artık herkes barış için üzerine düşen görevi yapmalı’’ diye konuştu. CUMHURİYET 06 K