11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 AĞUSTOS 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Vanessa Redgrave’in kitabı bize muhalif duruşun ne anlama geldiğini anlatıyor 15 ÖLÜMÜNÜN 91. YILDÖNÜMÜNDE Yaşama tutunma cesareti Gidip kendimi bıraktığım, bir süreliğine kentten, kentin karmaşasından, teknolojinin tüketen baskısından, gündelik yaşamın akışına sıkıştırdığımız vandallıklardan uzaklaştırdığım adada, dünyanın başka bir yüzüne bakmaya çalıştım. İngiliz sinema/tiyatro oyuncusu Vanessa Redgrave’in Bir Yaşamöyküsü belleğimi yokladı sık sık. Geçmişteki geleceğe açtığı kapıdan girerek dünya haline, hayatımızın tufanlarına baktım. Onun hayatına izdüşüren satırlarına döndükçe, savaşın acımasız yüzünü düşündüm. Muhalif duruşun ne anlama gelebileceğini anlattı bana Redgrave. Astrofizikçi Hubert Reeves, Boşluk/Bakışımın Biçimini Alıyor’daki metinleriyle gözünü ayırmadı benden. Yazmaya koyulduğum ‘Deneme Mektupları’na elverdi. Zamana/evrene/doğaya bakma biçimlerinin yordamını gösteren Reeves sarmalayıcıydı benim için. Varoluşumuzun kaygısına götüren pusarık yolu aydınlatan bir bakışla yüzleşmenin zenginliğini yaşadım onunla. Yaşama sevinci denen şeyle yaşama cesaretini yüzleştirdim. Okuduklarımdan devşirdiklerimle yaşadıklarımdan çıkarsadıklarımın birbiriyle buluşma yolculuğuna çıktım bir süre adada. Furug, kalbime iz düşürdü dizeleriyle: ‘‘Bir taş gibi dinliyorsun sesimi / Duymayan bir taş gibi, unutuyorsun.’’ Bir yaşamın, yaşanan bir ömrün ne anlama gelebileceğini sorguladım. ??? Göçe, mübadele öykülerine, sürgünlüğe, sığınış ve kaçışa, özlem ve ayrılığa döndüm yüzümü. Rea Stathopulu, sarsalayıcı romanı Pedal Çeviren Kadınlar ile yaralayıcı bir bellek yolculuğuna çıkardı beni. Kendini ‘yaşam eskisi’ gören bir tiyatro sanatçısının hayatından izler getiren ‘Dönemeçte’ öykümün şu ilk satırları, burada soluksuzca yazmanın ne anlama geldiğinin rengini sunmuştu bana: ‘‘Başkalarının hayatına baktın hep. Soldur OKUMA ÖNERİLERİ * Hubert Reeves: Boşluk Bakışımın Biçimini Alıyor, Çev.: Kurtuluş Dinçer, 2001, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, 70 s. *Vanessa Redgrave: Bir Yaşamöyküsü, Çev.: Püren Özgören, 1994, İletişim Yay., 395 s. * Anne Michaels: Bölük Pörçük Yaşamlar, Çev.: Kemal Atakay, 1998, Adam Yay., 224 s. * Rea Stathopulu: Pedal Çeviren Kadınlar, Çev.: Müfide Pekin, 2006, Metis Yay., 282 s. * Esmahan Aykol: Savrulanlar, 2006, Merkez Kitaplar, 255 s. * Yorgos Yoannu: Yegâne Miras, Çev.: Müfide Pekin, 2000, İletişim Yay., 149 s. * Semaİskender Azatoğlu: Kazdağı/İda Doğa ve Kültür Gezi Rehberi, 2004, İdaköy Çiftlik Evi Yay., 222 s. Tevfik Fikret Aşiyan’daki müzesinde anıldı Kültür Servisi Yazar, düşünür Tevfik Fikret’in 91. ölüm yıldönümü olan 19 Ağustos günü, Aşiyan’da ‘Tevfik Fikret Müzesi’nde onu anmak isteyenler bir araya geldi. O gün için özel bir tören düzenlenmemiş ve bir duyuru yapılmamış olmasına rağmen daha bir gün öncesi, cuma günü Orhan Karaveli imzalı, Tevfik Fikret üzerine yazının yayımlanmasıyla, büyük yazar, öncü aydınlanmacı Fikret’i anmak isteğiyle müzeye gelenlerin olduğu belirtildi. 19 Ağustos günü sabah saatlerinde Galatasaray Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı Reha Bilge ve beraberindekiler, saygı duruşu ve çelenk bırakmalarının ardından, Tevfik Fikret’in yaşamı ve gerçekleştirdikleri üzerine konuşma yaptılar. Tevfik Fikret’in ölüm yıldönümünde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de müzeye bir çelenk gönderdi. Orhan Karaveli, ‘‘Ölümünden 91 yıl sonra aydınlanmanın büyük şairi ve Mustafa Kemal’in esin kaynağı Tevfik Fikret’i coşkuyla anıyoruz. Geçen zaman içinde Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tehlikeli durum daha iyi anlaşıldıkça Tevfik Fikret’in bir aydınlanma savaşçısı BELLEK KUTUSU dun gözlerini. Sahne ışıkları değil, insan yüzleri yormuştu seni. Yitirdin kavuşma çağlarını. Ötelediklerin gelip seni bulunca da, kapadın kapılarını. Seçip geldiğin bu ada yalnızlık barınağı da olamadı sana. ‘Yeniden başlamak için bir neden yaratmalıyım kendime’ diyerek yol almaya kararlıydın oysa. Ötede kalmıştı her şey...’’ ‘Zamanın Sarkacı’ adını verdiğim denemeler dizisinin ilki ‘Bakış İzi’ şöyle başlıyordu: ‘‘İnsana dönük bütün bakışlarımız. İçimizdeki boşluğun rengini dönüştüren, biçimleyen de o. Olmayınca ötekinin sesi soluğu, viranız! Ama çoğunlukla habersiz yaşarız bundan. Göremeyiz içimizdeki o yıkıntıyı. Zamana dönmek gerek... yani ellerimizdeki ana, biçimlediğimiz güne...’’ ??? Adaya arınmaya gittim aslında. Kendimi görmeye, içime bakmaya, duygularımı sınamaya, düşlerimi ayarlamaya. Aldanışlara sitem etmeye gittim adaya, bu çağda insanın ancak insanın kurdu olabileceğini anlamaya gittim adaya. Oturdum bir çağ masalını, ‘Ferhad ile Şirin’i yeniden yazmaya verdim kendimi. Nizami 13. yüzyılda kendi acısını, Nâzım Hikmet 20. yüzyılda tutkulu sevdasını yansıtmışlardı yazdıkları bu masala. Bizim yüzyılımızda yazılan bir sevda masalının, yaşama tutunma cesaretini de içermesi gerektiğini düşünmüştüm nedense. Anne Michaels’in Bölük Pörçük Yaşamlar’ına dönerek bu kısa, ama duyguda/düşüncede uzun yolculuğumun seyrini başka bir yöne çevirdim... ‘‘Sanattaki bütün gelişmenin kaynağı doğadadır ve sanat bunu tıpkı bir ayna gibi yansıtır, eleştirir. Aeschylus’un, mezar taşına yalnızca Marathon Savaşı’nda dövüştüğünün yazılmasında ısrar etmesinin nedeni de buydu. Bense çevreme bir duvar örüyor, kendimi gelişmemin kaynağına karşı kapatıyordum. Ne yaptığımı o sıralar anlayamamıştım, ama kendimi daha güçlü hissetmemi sağlayacak bir şey olduğunu da sezinliyordum. ‘Varlığının ötesinde bir doğa bulunmayan kişi, ’ diyordu Karl Marx, ‘doğal biri değildir. ’ Tıpkı benim yaptığım gibi, kendini gerçeklikten korumak için mesleğini bir kalkan gibi kullanan bir oyuncu, yaptığı şeyin tam anlamıyla gerçekdışı olduğuyla er geç yüzleşmek zorunda kalır.’’ Vanessa Redgrave Büyük yazarın 50. ölüm yıldönümü nedeniyle Berliner Ensemble’de düzenlenen Brecht Şenliği sürüyor Küreselleşen dünyaya karşın önde gelen oyunları sahneleniyor; özel gecelerde oyunlarınBERLİN Ünlü Alman oyun dan seçme şarkılar seslendiriliyazarı ve şair Bertolt Brecht, yor. ölümünün 50. yıldönümü nedeYazarın gerek sınıf tavrı, geniyle, 1949’da eşi Helene Werekse kadınlara yaklaşımı açıigel ile birlikte kurduğu Berlisından oldukça tartışmalı olan ner Ensemble tiyatrosunda üç yaşamının ve oyunlarının irdehafta sürecek etkinliklerle anılendiği açıkoturumlar yapılıyor. lıyor. ‘Brecht Fest’ (Brecht Şenliği) Diyalektik düşünce yöntemiadıyla düzenlenen etkinliklere ni oyunlarında uygulayan ilk Japonya, Macaristan, İspanya, yazar olan ve böylece epik tiİtalya, Fransa gibi ülkelerden tiyatronun doğmasına yatrolar da sahneleyol açan Brecht, 14 Brecht oyun? Claus Peymann yönetimindeki Berliner dikleri Ağustos 1956’da, 58 larıyla katılıyorlar. Ensemble’de Brecht’in ilk epik oyunu yaşındayken, Doğu Her gün kapalı gişe Berlin’de kalp kri ‘Cesaret Ana ve Çocukları’, ‘Arturo Ui’nin oynanan oyunlara ve zinden yaşama veda tiyatronun önündeki Önlenebilir Yükselişi’, ‘Ana’, ‘Küçük etmiş, geriye 48 Burjuva Düğünü’, ‘Sofokles’in Antigone’si’, Brecht Parkı’nda düoyun ve 2.000’den zenlenen etkinliklere ‘Mezbahaların Aziz Johannası’, ‘Adam fazla şiir bırakmıştı. gösterilen olağanüstü Adamdır’ ve ‘Galilei’nin Yaşamı’ Ömrünün 15 yılını yoğun ilgi, AlmanHitler faşizminden gibi önde gelen oyunları sahneleniyor. ya’da 1953, 1956 ve kaçarak sürgünde 1961 yıllarında üç geçiren Brecht, sagösterilen olağanüstü ilgi de kez boykot edilen, uzun yıllar vaştan sonra ancak yeni kurulan bunu gösteriyor. okul kitaplarına alınmayan, diDemokratik Almanya CumhuClaus Peymann yönetimin daktik olmakla suçlanan, ‘moriyeti’ne, Doğu Berlin’e yerle deki Berliner Ensemble’de dası geçti’ denen yazarın moşebilmiş, yaşamını burada ta Brecht’in ilk epik oyunu ‘Cesa dasının hiç de geçmediğini; akmamlamıştı. Kapitalist Batı Al ret Ana ve Çocukları’, faşiz sine özellikle tiyatro oyunlarımanya Brecht’i uzun yıllar ta me karşı bir Hitler taşlaması nın bugün hâlâ güncelliğini konımak istememiş, oyunlarına olan ‘Arturo Ui’nin Önlene ruduğunu, hatta savaşa ve kapisansür getirmeye çalışmıştı. bilir Yükselişi’, Gorki’nin ro talizme karşı tavrıyla, küreselKomünist Blok ise elinden gel manından sahneye uyarladığı leşen dünyada bugün öneminin diği kadar Brecht’i dizginleme ‘Ana’ ile ‘Küçük Burjuva Dü dünden daha da fazla olduğunu ye çalışmış, örneğin kendisine ğünü’, ‘Sofokles’in Antigo gösteriyor. O nedenle bugün Stalin Ödülü verilmesine kar ne’si’, ‘Mezbahaların Aziz Brecht’e ‘‘Küreselleşen dünBrecht ile müzisyen Paus Dessau, ‘Cesaret Ana ile Çocukları’ oyunu şın Sovyetler Birliği’nde Johannası’, ‘Adam Adamdır’ yanın tiyatro yazarı’’ denmeBrecht’in sadece bir tek oyunu, ve ‘Galilei’nin Yaşamı’ gibi si boşuna değil. nun müziklerini hazırlarken. GÜNER YÜREKLİK olarak kişiliğini de daha iyi algılayabiliyoruz. Aydınlanmacı, hümanist ve yurtsever bir şair olarak Türkiye’nin geleceği için kendini adeta harcamış ve kalemini silah gibi kullanarak Atatürk’e ışık tutmuştu’’ diyen Karaveli, bugün Fikret’in anlaşılmasının daha da anlamlı olduğunu söylüyor. Tevfik Fikret Müzesi Müdürü Ata Yersu, 1945’te açılışı yapılan Türkiye’nin bu ilk edebiyat müzesinde, Tanzimat Dönemi’nden Edebiyatı Cedide’ye çok önemli isimleri daha iyi tanımanın mümkün olduğunu, son birkaç yıldır da müzeye daha çok ziyaretçinin geldiğini söyledi. Yersu, Türkiye için çok önemli kişilerin ve Tevfik Fikret’in öneminin son yıllarda daha da iyi anlaşılmaya başlandığını belirtti. (0 212 263 69 86) Elgar’ın eserleri BBC Proms’da ? Kültür Servisi Ünlü besteci Sir Edward Elgar’ın yarım kalmış eserlerinin son bölümleri tamamlandı ve dünyanın önemli klasik müzik festivallerinden olan BBC Proms’da ilk defa dinleyicilerin beğenisine sunuldu. Worcestershire’lı bestecinin ‘Pomp ana Circumstence Marches’ adlı eserinin altıncı bölümü Elgar üzerine uzmanlaşmış Anthony Payne tarafından bitirildi. Seçkide yer alan Elgar çalışmalarının çoğu Royal School of Church Music kütüphanesinde 9 yıl önce bulunmuştu. Besteci Anthony Payne, ‘6. Marş’ı Elgar’ın tamamlanmamış taslaklarından yola çıkarak çalınacak duruma getirdi. BBC’nin düzenlediği konser, Elgar’ın ölümünden 72 sene sonra gerçekleştirilmiş oldu. ‘Üç Kuruşluk Opera’sı sahnelenmişti. Yine de oyunları Shakespeare’den sonra en çok sahnelenen yazarlar arasında yer alan Brecht, savaş sonrasında sermaye dünyasının sürdürdüğü bütün karalama, dışlama, yok etme çabalarına karşın, kapitalizme, sömürüye ve savaşa karşı tavrıyla bugün de güncelliğini bütün tazeliğiyle koruyor. Nitekim Brecht etkinliklerine Side Kültür ve Sanat Festivali ? MANAVGAT (AA) Side Belediyesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla 115 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek 6. Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali, Side Antik Tiyatrosu’nda Antalya Devlet Opera ve Balesi’nin sahneleyeceği Carmina Burana ile başlayacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdür Yardımcısı Numan Pekdemir, düzenlediği basın toplantısında, festivalin Side’ye ayrı bir renk katacağını, doğal güzelliklerinin yanı sıra gerçekleştirilen tarih, kültür ve sanat etkinlikleriyle de turizmin tanıtımına büyük bir katkı sağlanacağını belirtti. Basın toplantısının ardından Side Yaylı Çalgılar Beşlisi, Apollon Tapınağı’nda küçük bir konser verdi. VEFAT Sanatçının cenazesi yarın saat 11.00’de Taksim Sahnesi’nde yapılacak törenin ardından defnedilecek Tuncer Necmioğlu’nu kaybettik TUNCER NECMİOĞLU Ustayı kaybettik. Toprağı ışıklı olsun. Cenazesi 22 Ağustos 2006 Salı günü (bugün) saat 11.00’de İstanbul Devlet Tiyatrosu Taksim Sahnesi’ndeki törenin ardından Teşvikiye Camii’ndeki öğlen namazından sonra Hasdal Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Kültür Servisi Tiyatro ve sinema oyuncusu Tuncer Necmioğlu, tedavi gördüğü hastanede dün sabaha karşı yaşamını yitirdi. Sanatçının cenazesi, yarın saat 11.00’de Devlet Tiyatrosu Taksim Sahnesi’nde düzenlenecek tören sonrasında Teşvikiye Camii’nde kılınacak namazın ardından Hasdal Kabristanı’na defnedilecek. 1936 yılında doğan Necmioğlu, tıp fakültesi ve İTÜ Makine Bölümü’nde öğrenim gördü. Öğrenim yıllarında tiyatro çalışmalarına başlayan Necmioğlu, Arena, Ankara Sanat, Küçük Sahne gibi topluluklarda profesyonel olarak çalıştı. Necmioğlu, aralarında ‘Hudutların Kanunu’, ‘Kızılırmak Karakoyun’, ‘Pir Sultan Abdal’ ve ‘Kuma’nın da bulunduğu çok sayıda sinema filmi ve dizi filmde rol aldı. Ayrıca 1972 yılında ‘Zulüm’ adlı filmin müziklerini hazırlayan Necmioğlu ertesi yıl ‘Başlık Parası’ adlı filmin senaryosunu yazmıştı. Necmioğlu, 1990 yılında 27. Antalya Film Şenliği’nde ‘Karılar Koğuşu’ adlı filmdeki, 1992 yılında 29. Antalya Film Şenliği’nde de ‘Yağmur Beklerken’ filmindeki rolleriyle ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ödüllerine değer görüldü. Necmioğlu, 42. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde de ‘Yıldırım Önal Anı Ödülü’ aldı. Ödülünü alırken 8 yıldır hazırladığı bir senaryo çalışmasının olduğunu ve 2010 yılından önce ‘Boynu Bükükler’ adıyla film olarak hayata geçirileceğini söyleyen Tuncer Necmioğlu, bunun Yılmaz Güney’e verilmiş bir söz olduğunu da ekledi. Tuncer Necmioğlu’nun 50. sanat yılı, yaklaşık 2 ay önce Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da katıldığı; Reis Çelik tarafından hazırlanan, Necmioğlu’nu tanıtan kısa bir belgeselin gösterildiği; sanatçılar Yavuz Bingöl, Zara, Suavi, Mazlum Çimen ve Ahmet Telli’nin şarkı ve şiirlerini sanatçı için söylediği bir törenle kutlanmıştı. Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (AICT) Türkiye Merkezi (TEB) yayımladığı bildiride üzüntüsünü dile getirdi ve geçen ayda yitirilen tiyatro sanatçılarımız gibi Necmioğlu’nun da yasını tutacaklarını belirtti. ORHAN AYDIN METİN COŞKUN CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle