27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C adına İLHAN SELÇUK ? Baştarafı 1. Sayfada İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdari ve Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 3.29 Güneş: 5.30 Öğle: 13.16 İkindi: 17.13 Akşam: 20.49 Yatsı: 22.38 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 4 TEMMUZ 2006 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK nık olduk. Dışişleri Bakanı Gül, uyguladığı bu yönteme RTE’ye çimdik atarak uyarmayı da ekleyecek mi acaba? Çimdik atmak daha pratik bir yöntem. Çimdikle bedenin hemen her yerinden uyarı görevi yapılabilir. Bizimki de düpedüz ukalalık. Gül, bir devlet adamı. RTE’yi hangi biçimde, ayağıyla mı, eliyle mi, çimdikle mi uyaracağını bilmez mi? Gül, halkımıza, kamuoyumuza ABD’ye kafa tutan bir iktidar izlenimi vererek en başta ABD’nin dümen suyunda gidiyor. Yok ayağına basma Başbakan’ın, elinle uyarma, çimdik at daha yararlı olur diye marifetli Dışişleri Bakanımıza; örneğin ABD Dışişleri Bakanı Bayan Rice’a el yazısıyla gönderdiği bir mektupla Washington kapılarını açan dünyaca ünlü bir Dışişleri Bakanı’na akıl vermeye kalkıyoruz! Olacak şey mi? ??? Şimdi çoğu kimse; RTE, cumhurbaşkanı seçtirirse kendini, başbakan kim olur diye sorup soruşturuyor. Genelde durumu gözden geçirenlerin mantığı Gül’ü başbakanlığa uygun görüyor. Mayıs 2007’ye 11 ay var. Cilveli siyasette bir haftanın önemli. Yarın ne olacağını kestirmenin olanaksızlığına inananlar arasında, bakarsınız kaptan köşkü boşalan AKP’de ikinci suvariye (Gül’e) karşı bayrak açılır. Tayfalar arasında ikilikler, üçe bölünmeler peyda olur diyenlere de rastlanıyor. Başbakanını eliyle ayağıyla uyaran, bu uyarılara olumlu yanıt veren iki kişinin sergilediği bu müthiş uyumu bozmaya kim cesaret edebilir? Bülent Arınç mı? Hadi canım sen de! Sergilediği amaca bakılırsa Çankaya’nın peşinde. Cumhurbaşkanlığı’na aday mısınız diye soranlara, ‘‘Bu soruyu bana nisan ayında sorun’’ dediğine göre... Etrafı nisana kadar dikkatle kolaçan edecek ve RTE’nin söz konusu değil ama vazgeçer gibi olduğunu veya RTE’nin AKP grubundaki seçmelerde başka adaylar çıkmasına izin verdiğini görünce... Ben de varım, diyecek! Ne yapsın yolları taşlı başbakanlığı. Ağaçlar, çiçekler içinde Ankara’ya tepeden bakan Çankaya varken. Yanında türbanlı hanımcığı... Laik rejimi daha fazla kendine nasıl benzeteceğine ilişkin planlar, programlar... Çankaya’da hayat, oh ne rahat! ??? Demokratik rejimi ulanlı, yavulu, al ananı git gibi sözcüklerle zenginleştiren RTE’ye, yadsımak istemeyeceği bir başka sıfatı Deniz Baykal armağan etti: ‘‘Siyasi cambaz.’’ Neden? RTE seçilme yaşının 25’e indirilmesine yönelik açıklamasını TBMM tatile girmeden bir gün önce yapıyor. Pratikte değeri yok. Önerinin 25 yaşı 2B’nin üzerine örtmek için birlikte getirildiğini ve ancak bu siyasal cambazlığın gerçekleşemediğini söylüyor. Bunlar, bu gibi cambazlıklar unutulur gider. Şu olmuş da bu olmuş da... Bunlar fasa fiso. Zira RTE’nin belleği başka türlü çalışıyor. Geçen haftalara kadar eskiye mazi, pişmişe kuzu diyordu. Demokrasiyi tramvaya benzetmekten tutun da, amaca varmak için demokrasiyi araç olarak kullanmaya kadar yaşadığı cumhuriyete ters düşen her türlü irdelemelerde bulunuyordu. Değiştim, diyordu. Laik cumhuriyetin savunuculuğuna soyundu ve sonra birden ‘‘Hayır değişmedim, eskiden neysem oyum. Milli Görüş’le büyüdüm, hâlâ öyleyim’’ dedi. Bu temel gerçek ortada iken Baykal çıkmış meydana; hazine toprağını talan edecek 2B’yi geçirmek için Meclis’ten 25 yaşı kamuflaj olarak kullandığını söylüyor. İki cambaz bir ipte oynamasına oynar ama, bizde böyle oynar!.. Muhabirimize tehdit TİVMAŞ’ın AOÇ arazisine kurduğu ‘çadır mescitle’ilgili haber şirket yetkililerini telaşlandırdı. Şirketin Genel Koordinatörü Binay, muhabirimize hakaret yağdırdı FIRAT KOZOK GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ANKARA Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi üzerindeki TİVMAŞ’ın bölgedeki caminin 200 metre yakınındaki tesis otoparkına kurduğu ‘‘çadır mescit’’le ilgili haberimiz üzerine şirket yöneticileri tehditler ve hakaretler yağdırdı. Cumhuriyet’in sorusuna TİVMAŞ Genel Koordinatörü Hüseyin Binay, ‘‘Ben TİGEM’in kralıyım, gel de boyunun ölçüsünü alayım’’ karşılığını verdi. Haber üzerine gazetemizi arayan Binay ve şirket yöneticileri, önce çadır mescitte çocukların emzirildiğini ve bezlerinin değiştirildiğini savundular. Yöneticiler, ‘‘Çocukların bezleri mescitte mi değiştiriliyor? Neden ayrı bir yer yapılmıyor’’ sorusu üzerine de argo ifadelerle gazetemize saldırdı. Kendisini ‘‘TİGEM’in kralı’’ olarak tanıtan şirketin genel koordinatörü Hüseyin Binay, ‘‘Siz Hıristiyansınız,Yahudisiniz’’ derken mağazaya günde 5 bin kişinin geldiğini o nedenle de böyle bir mescit açtıklarını söyledi. Söylediklerinin kaydedilmesi üzerine, ‘‘Siz bu kasetleri yarın televizyon larda da yayınlarsınız’’ diyen Binay, tehditlerini, ‘‘Gel buraya da boyunun ölçüsünü alayım senin. Sizin gibi hıyarlar yüzünden bu memleket bu hale geliyor’’ dedi. ‘İmar planı yapılmalı’ Çadır mescit, sivil toplum örgütleri tarafından da tepkiyle karşılandı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Nimet Özgönül, ‘‘Bugün çadır olarak gelen şey, iki gün sonra başka bir yapı olarak da gelir’’ derken AOÇ Girişimi Sözcüsü, Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Başkanı Savaş Zafer Şahin, çadır mescitin yapıldığı bölgede her yıl ‘‘pıtrak gibi’’ binalar ortaya çıktığını söyledi. Şahin, ‘‘Bizim görüşümüz öncelikle koruma amaçlı imar planının yapılıp bu çalışmaların daha sonra yapılması. Yoksa, bugün çadır mescit yapılır, yarın da ‘kalıcı bina değil’ gerekçesiyle yeni binalar yapılır’’ dedi. AOÇ arazisinin, kent içinde kalan, insanların ulaşabileceği bir yeşil alan olduğuna dikkat çeken Şahin, ‘‘İleride buranın daha kontrolsüz kullanımı için bu yasayla bir kapı açılmış oldu’’ diye konuştu. TARİŞ’e altın madalya ? Baştarafı 1. Sayfada Belçika Monde Selection Uluslararası Kalite Seçme Enstitüsü, TARİŞ zeytinyağlarından Erkence naturel sızma zeytinyağını ‘‘A Grand Gold Medal’’, İlkel ve Kidonia naturel sızma zeytinyağlarını da ‘‘Gold Medal Ödülü’’ne değer buldu. ABD’nin Los Angeles kentindeki County Fair Association yarışmasında Kidonia marka Doğal Sarımsak Aromalı zeytinyağı gümüş, yine Kidonia marka doğal biberiye ve turunç aromalı zeytinyağları da bronz madalya kazandı. Devlet Bakanı Tüzmen de TARİŞ’in ürettiği ve uluslararası yarışmalarda ödül alan zeytinyağları ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Tüzmen, yaptığı konuşmada, geçen yıl 2004 yılına göre ihracatın yüzde 16 artarken, tarım ürünleri ihracatının yüzde 24 arttığını ve 7.8 milyar dolara ulaştığını kaydetti. Tarım ürünleri ihracatındaki artışın bu yıl da sürdüğünü belirten Tüzmen, ‘‘2006 yılı tarım ürünleri ihracatının yüzde 13 oranında artarak 3.9 milyar dolara ulaştığını’’ söyledi ve zeytinyağı ihracatının da 2005’te 305 milyon dolar olarak gerçekleştiğini anımsattı. İhracatçıların önünü açmak için gayret sarfettiklerini kaydeden Tüzmen, ‘‘2005’ten itibaren küçük ambalajlarda, nihai tüketiciye hitap eden katma değeri yüksek Türk markalı zeytin ve zeytinyağına mümkün olan en yüksek miktarda ihracat iadesinin sağlanmaya başlandığını’’ söyledi. Bakan Tüzmen, ‘‘Markalaşma, organik ve sözleşmeli tarım gibi iyi tarım uygulamaları, uluslararası standartlara uygun ve katma değeri yüksek olan ürünlerin üretimine önem vererek gerek tarım sektörü ihracatını arttıracak, gerekse AB üyelik sürecinde tarım sektörünün en az sancılı bir şekilde yeniden yapılandırılmasını sağlayacaklarını da’’ kaydetti. ‘40 bin ABD’linin evinde’ TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birlikleri Başkanı Cahit Çetin de hedeflerinin kaliteli olan ürünlerini, Türkiye’nin imajını da katarak tanıtma yanında, önümüzdeki 34 yıl içinde bütün ürünleri ambalajlı ihraç etmeyi hedeflediklerini bildirdi. Bugün 40 bin ABD’linin evinde TARİŞ zeytinyağı bulunduğunu anlatan Çetin, Türkiye’de ise kişi başına 1 kilogram zeytinyağı tüketildiğini, bu rakamın İspanya’da 16 kilogram, İtalya’da 1118 kilogram, Yunanistan’da ise 2021kilogram olduğunu belirtti. burada kalıyoruz... Diyelim ki, şarap sektöründen biriyle konuşuyorsunuz; arkadaş, hükümetin ideolojik vergilerini de maliyete katınca, pek çok üreticinin kayıt dışına yöneldiğini söylüyor... Verdiği rakama inanmak güç! Kayıt dışılık doğal olarak kaçakçılığı da sektör haline getirdi. Bir ülkede akaryakıtın yüzde 70’i vergi olursa, tabii ki bunu ödemeden piyasaya sürüp, vurgun vurmak isteyen çıkacaktır. Kayıt dışılık artık günlük yaşamımıza da girdi... Çocuklar kayıt dışına çıkmaya başladı! Sosyal Hezimetler ve Çocuk Esirgene Kurumu’nun ‘‘kayıp çocuklarla’’ ilgili rakamlarına başlangıçta inanmakta zorlandık ama, gerçeğin çok daha acı olduğu anlaşılıyor. ??? Anadolu Ajansı’nın Diyarbakır kaynaklı ‘‘Kahraman baba’’ haberi, kayıt dışı çocukların ve kapkaç sektörünün hangi düzeye ulaştığını çok iyi gösteriyordu. 6 çocuklu bir baba, 14 yaşındaki oğlunun birden kaybolması üzerine, iz sürüyor. Çocuğunun kapkaç çetesinin eline düştüğünü saptıyor. Her yolu deniyor ve aylar sonra çocuğunu ‘‘çalıştıran’’ kapkaç çetesine ulaşıyor. Çok verimli olmalı ki, çetenin CEO’su çocuğu babasına vermek istemiyor. Pazarlık yapıyor: Çocuk 20 gün sizde kalsın, 20 gün bende! Baba pazarlığı kabul etmiyor. Bereket çetenin CEO’su Lahey Adalet Divanı’na gitmeyi düşünmedi. Belki de oradan, ‘‘Çocuk en verimli neredeyse orada kalmalı’’ kararı çıkardı! Sonuçta baba, çocuğunu kaçıranların elinden çocuğunu kaçırıyor. Çete kararlı, bu kez babayı tehdit ediyor. Baba çareyi evini terk etmekte buluyor! Böyle bir senaryo yazılsa, ‘‘Senarist biraz abartmış’’ deriz. Ama tümüyle gerçek... ??? Son ceza yasasına göre 14 yaşın altındaki çocuklar ceza kapsamı dışında. Bu yüzden kapkaççılar için en iyi suç aleti 14 yaşından gün almamış çocuklar. Diyarbakırlı baba, işini gücünü bırakmış, inat etmiş, evladını bulmuş. Güvenlik birimlerinin kayıtlarına göre, çocuğuna ulaşamayan binlerce aile var. Daha acısı, kimi aileler çocuklarını bilerek, isteyerek kapkaç sektörüne veriyorlar. İyi bir kapkaççı çocuğun ailesine ayda 300 YTL ‘‘kira bedeli’’ ödeniyor! İstanbul için yapılan bir araştırmaya göre, suç işleyen çocukların içinde İstanbul nüfusuna kayıtlı olmayanların oranı yüzde 78! Rakam, bir başka gerçeği, göç sorununu ortaya koyuyor... Bu çocuklar 14 yaşına kadar her türlü suçu işleyebileceğini ve hiç ceza almayacağını bilerek sokağa çıkıyor. Peki ya 14 yaşından sonra? Ağaç yaşken eğilir sözünden hareket edersek, ceza kapsamı içine girinceye dek her türlü yasadışı işin içinde yer almış bir çocuk, 14 yaşından sonra da elbette bu yaşa dek öğrendiğini uygulayacak! Büyüyünce ne olacaksın sorusuna, ‘‘Hırsız olacağım’’ yanıtını veren çocukların olduğunu duyuyoruz! Çocukları kayıt dışına itilmiş bir ülkenin geleceğiyle ilgili ‘‘kayıtlı’’ bir şey söyleyebilir misiniz? ankcum?cumhuriyet.com.tr Bakan Tüzmen, 2006 yılı tarım ihracatının yüzde 13 oranında artarak 3.9 milyar dolara ulaştığını açıkladı. Köklü değişiklik önerisi lirlenmesi de ÜAK’nin görev alanında aranmayabilir ve bu konudaki karar da Teziç, ‘‘Hazırladığımız bir yasa olmalı. Üniversite, fakülte ve bölüm üniversiteye bırakılabilir. Fakülte kurulu ve fakülte yönetim taslağı değil.Amacımız yükseköğre açmada YÖK’ün kararlarına yön veretimle ilgili düşünce zemininin oluş cek akademik ölçütlerin geliştirilmesi kurulunda öğrencilerin anlamlı bir ölması. Ancak gelecekte bir yasal dü de ÜAK’nin görevleri arasında sayıl çüde katılımı önem taşır. YÖK Genel Kurul toplantısına öğzenleme yapılacaksa bu zeminden malıdır. Belirtilen görevlerin gerçekhareket edilmesini kolaylaştıran bir leştirilmesi için ÜAK’ye yeterli kadro renci temsilcisi katılması yarar sağlar. Dekan atamasında YÖK’ün devreözelliği var’’ dedi. Rapora kırmızı çiz ve bütçenin verilmesinin gereği açıktır. den çıkması uygun olur. Dekanların gögiler koymadıklarını, her şeyin tartışı ‘Rektörler 5 yıl görev yapmalı’ rev süresi 3’er yıllık iki dönemle sınırlabileceğini ifade eden Teziç, ‘‘Anaya Üniversite yönetim kurulu dekan lanabilir. Dekan yardımcılarının sayısı sal değil yasal değişikliklerin neler olabileceğini tartışmaya açtık’’ dedi. lardan oluşurken senato, fakültelerden fakülte organlarına bırakılabilir. Meslek yüksekokullarının toplumTeziç, ‘‘ÖSS’nin kalkmasını gerçek seçilecek temsilcilerden oluşmalıdır. Rektörün görev süresinin 5 yıla çı da, öğrenciler ve öğretim elemanları leştirecek bir gücü Türkiarasındaki saygınlığı arttırıye’de göremiyorum. Ortalarak iddialı hale getirilmeli; öğretime başlarken de sıbu kurumlardaki öğrenciler navlar oluyor. Neden bu sıve öğretim üyelerinin motinavlar üzerinde hiç tartışılvasyonu yükseltilmeli. mıyor? Yalnız üniversite gi Yükseköğretim Akaderiş sınavları ya da üniversimik Değerlendirme ve Kalitelerde giyinme biçimi gibi te Geliştirme Komisyonu konularla uğraşırsak, yal(YÖDEK) bütçe ve kadro ile nız bunlara odaklanırsak, desteklenerek sorumlu tüzel beklediğimiz evrensel bokişiliğe kavuşturulmalı. yuttaki gelişmelerde Türkiye’nin sorunlarını çözmek‘Aflar kaldırılsın’ te aciz kalırız’’ dedi. Öğrenci ve sicil aflarının, Türkiye’nin Yükseköğreakademik yaşama kabul editim Stratejisi taslağında yer lemez bir siyasal müdahale alan değişiklik önerilerinden olduğu dikkate alınarak günbazıları şöyle: dem dışı tutulmalı. YÖK’ün bugünkü yetkiCumhurbaşkanı Sezer’le görüşen YÖK Başkanı Te Doktora öğrencilerinin lerinin bazılarının Üniversiziç ve rektörler, ‘‘Türkiye’nin Yükseköğretim Strayaşamlarını sürdürebilecekteler Arası Kurul’a, bazılarıtejisi Raporu’’nun taslağını sundu. (Fotoğraf: AA) leri geliri sağlamakta karşının da doğrudan üniversitelelaştığı zorluklar, araştırma re devredilmesi gerekir. Denetleme işlevinin esas olarak YÖK’ün karılarak tek dönemle sınırlanması ya görevlisi sayılarına getirilen kısıtlamararlı görülmektedir. Rektör belirlenme lar kaldırılarak ve ücretlerde gerekli iyiyetki alanında olması uygundur. YÖK Genel Kurulu’nun bugün ol sinde özellikle büyük üniversitelerde leştirmeler yapılarak doktora bursları duğu gibi 21 üyeden oluşması, ancak tek dereceli seçimin yararları tartışma koyarak aşılmalı. ÖSS’ye alternatif olarak önerilen 11 üyenin ÜAK, 5 üyenin Bakanlar Ku ya açıktır. Rektörlerin görev süresi içinsisteme geçiş sürecinde ortaöğretimi de saydamlık ve hesap verebilirlik ilkerulu, 5 üyenin de Cumhurbaşkanı taraleri öncelikle gözetilmelidir. Bunun bitirme sınavı yapılmalı. Özel yetenek fından belirlenmesi düşünülebilir. sözde kalan bir ilke olmaması için ge hariç merkezi olarak yapılacak iki sınav ‘ÖSYM, YÖK’e bağlansın’ rekli kurumsal mekanizmalarla dona bulunmalı ve üniversitede yerleşilecek ÖSYM’nin tekrar YÖK bünyesine tılması gerekir. Rektörlüğe yalnızca il programlar dört gruba ayrılmalı. Önealınması isabetli olur. gili üniversiteden değil, tüm Türkiye rilen sınavlar: Ders Düzeyi Seçme Sı ÜAK birçok ülkede olduğu gibi üniversitelerinden aday olunabilmesi navı (DDSS), Temel Düzey Seçme Sınavı (TDSS), Özel Yetenek Seçme SıRektörler Komitesi’ne dönüşebilir ve özendirilmeli ve desteklenmelidir. yalnızca rektörlerden oluşabilir. Bir üniversitede kaç rektör yardım navı (ÖYSS). Yerleşilecek programlar: ÜAK’nin tam zamanlı görev yapan bir cısının görev yapacağı sorusu üniver Sınavsız yerleşilen programlar, TDSS yürütme kuruluna sahip olması yarar sitelere bırakılmalıdır. Ayrıca belirli ko ile yerleşilen programlar, DDSS ile yersağlayacaktır. Akademik yükseltmele nularda görev yapacak rektör yardım leşilen programlar ve özel yetenek gerin ve atamaların asgari koşullarının be cılarında akademisyen olma koşulu rektiren programlar. ? Baştarafı 1. Sayfada / IŞIL ÖZGENTÜRK Çocuktan al haberi ? Baştarafı Arka Sayfada denizi bile görmeyenler var. Bu nedenle seçimimiz kentin daha yoksul ve uzak semtlerindeki okullar oldu. Ne yaptığımızı sorarsanız: 1) Haftanın bir günü (Konak Bld. perşembe, Bşbld. salı) ilgili okullara gidip ertesi gün yapacağımız müze gezileri ile ilgili görsel sunum yapıyoruz. Bu sunum sırasında çocukların soru sormalarına, bilgi almalarına, kendi fikirlerini söylemelerine özel bir önem gösteriliyor. Sunum sonrası öğrencilerle birlikte gizemli sandığımızı açıyoruz. Bu sandıkta müzelerde görecekleri objelerin taklitleri var. Her çocuk kendi için bir obje seçiyor, müze gezisi sonrası seçtiği obje çocuğa armağan ediliyor. 2) Haftanın ikinci günü ise (Konak Bld. cuma, Bşbld. çarşamba) çocuklar okuldan alınıp ilgili müzelere götürülüyor. Çocuklar bir gün önceden CD sunumunu dikkatle dinlediklerinden gidilen yerlerde onların soru sormalarını, yanıtlar vermelerini sağlamaya çalışıyoruz. Kısaca interaktif bir ortamda eğitim veriliyor. 3) Çocukların müze gezisi sırasında edindikleri bilgileri arkadaşlarına aktarmalarını özellikle istiyoruz. Öte yandan öğrenci ailesiyle birlikte aynı yerleri dolaştığında, aile fertlerine müze nedir, nasıl gezilir, vitrinler, panolar ne anlama geliyor anlatabilmektedir . Programımıza dahil olan müzeler şunlardır: Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (İzmir tarihi, ticareti, yangın ve itfaiye) Tarih ve Sanat Müzesi (seramik eserler, taş eserler, kıymetli eserler) Agora (İzmir merkezde bulunan tek ören yeri) Atatürk Müzesi İzmir dışına da gezilere başladık: Yukarıda sözünü ettiğimiz İzmir içi müze gezileri programımız kesintisiz devam ederken bu yıl ilk kez Konak Belediyesi ile 10 otobüs 10 rehber şeklinde Çanakkale’ye gittik. Önümüzdeki 200607 eğitim öğretim yılında Efes, Bergama gibi ören yerlerini de programımıza dahil edeceğiz. Elbette öncelikle sınıflarında sunum olayını gerçekleştirerek. Sadece ilköğretim öğrencileri değil: Bugüne dek sadece ilköğretim 5. sınıf öğrencilerine bu hizmeti verirken önümüzdeki yıl Büyükşehir Belediyesi’nin talebi ile lise öğrencilerine de böyle bir hizmet vermeye hazırlanıyoruz. Öğretmenlerimizi unutmuş değiliz: Haftada 2 okula sunum ve gezi yaptırıldığı düşünülürse bunun yeterli olmadığı açıktır. Öğrencilerini ören yerlerine ve müzelere götüren öğretmenlerin de hazırlıklı olmaları gerektiğini düşündüğümüzden bu yıl mart ayı içersinde Konak Belediyesi’yle birlikte 3 hafta üst üste yaklaşık 90 öğretmene de ne yaptığımız, neleri gezdiğimiz, onların neler yapmaları gerektiği konusunda bir tanıtım programı yaptık. Bunun bu yıl da devam edeceğini umuyoruz. Ayrıca bunların geri dönüşümünü de almaya çalışıyoruz: Öğrencilere dağıttığımız bir gezi öncesi formumuz var. Bu çocukları ve beklentilerini tanımak amacıyla, gezi sonrası formu ise geziden neler edindikleriyle ilgili. Ayrıca gezip görmüş oldukları yerlerin ya da birlikte geçirdiğimiz iki günle ilgili şiir, kompozisyon, resim, karikatür hazırlamalarını istiyoruz, aynı sizin ‘‘az masraflı kille gördükleri heykelleri bu kez de onlar yapabilirler’’ deyişinizi sanki duymuş gibi bizler de bir başka şekliyle bunları yaptırmaya çalışıyoruz. Sevgili okurlar, uçanın kaçanın birbirine karıştığı bugünlerde beni sevindiren tek proje bu. Az da olsa bir adım, öyle yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları artık devletten umudu kesmiş gibi, ‘‘Kendi çocuklarımıza kendimiz sahip çıkalım’’ diyorlar. Ne kurtarsak o kazanılmış bir yaşamdır. Not: Konuya ilgi duyanlar Bora Aydemir’i arayabilirler. Email:Borabora@mail.koc.net Tel: 0232 425 20 83 GSM: 0533 324 43 60 Şehit polis için cenaze töreni ? DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesinde teröristlerce bırakılan bombanın imhası sırasında meydana gelen patlamada şehit olan polis memuru Kuddusi Demli için, cenaze töreni düzenlendi. Törende konuşan Diyarbakır Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya, terör örgütlerini bir kez daha lanetlediğini söyledi. Törene şehit polisin ailesi, Diyarbakır Valisi Efkan Ala, 7. Kolordu Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Serdar Pekçağlayan ve yurttaşlar katıldı. 1. KOŞU: F: Şahvar (7), P: Beymiyaman (2), PP: Çerkes Mithat (3), S: Fersal (4). 2. KOŞU: F: İbişhan (7), P: Beyaz Pınar (8), PP: Reishan (4), S: Özenbaş (3). 3. KOŞU: F: Bankeroğlu (1), P: Saygıdeğer (10), PP: Ekinoks Natalma (3), S: Vulcan (8). 4. KOŞU: F: Teeth To Teeth (2), P: Ateşağa (1), PP: Yatko (3), S: Keremkoç (6). 5. KOŞU: F: Servan (5), P: Oksar (2), PP: tunakan (6), S: Sunaç (15). 6. KOŞU: F: Moskado (8), P: Dixie Land (10), PP: Laline (5), S: Argent (9). 7. KOŞU: F: zühre ALTILI GANYAN Sultan (2), P: Selen Sultan (1), PP: Baba 25 8 2 1 2 2 10 1 7 17 Ali (3), S: Gold MasPiece (5). 6 5 9 15 ter 8. KOŞU: F: Alakurt 9 5 7 (1), P: Birhankızı (7), 6 8 13 PP: Çelik Hatun (8), 1/2 5/4 S: Leventhn (5). 11/12 9. KOŞU: F: Kanturalı (1), P: Hürkız 7’Lİ PLASE (17), PP: Şekerbey 1 2 5 8 2 1 2 (15), S:Tunçtay (7). İkilisi: 1. Ko10 2 10 7 17 Günün şu: 3/4. 3 5 9 15 Çifte Bahis: 1. Çifte: 13 3/4. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle