25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr Almanya’da yapılan Dünya Kupası’nda yaşlı kıtanın üstünlüğü sürüyor BALLACK TOTTI HENRY RONALDO Avrupa Şampiyonası gibi FİKRET DOĞAN BERLİN Grup maçlarında Asya, Orta ve Kuzey Amerika takımları patır patır döküldü. İkinci turda son Afrika temsilcisiyle Avustralya valizlerini topladı. Çeyrek finalde de Güney Amerika’nın iki devi turnuvaya elveda deyince Dünya Kupası aniden Avrupa Futbol Şampiyonası’na dönüştü. Artık Avrupalılar kendi aralarında hesaplaşacaklar. 1982’den beri ilk defa ortaya çıkan bir tablo. Fransa maçı sonrasında kendisine bu sorulduğunda Perreira, ‘‘Utanılacak bir durum” dedi. Doğrusu hiç kimse Latin Amerikalıların bu kadar erken havlu atacaklarını tahmin etmiyordu. Arjantin veya Brezilya’dan birinin mutlaka finale çıkması bekleniyordu. Özellikle de Arjantin’e yazık oldu, çünkü o Almanya’ya değil, Riquelme’yi oyundan çıkaran, Messi’yi kulübede unutan kendi hocası Pekerman’a yenik düştü. Yarıfinale kalan dört ülkeden üçünün dünya şampiyonluğu var. İçlerinde kupayı kaldırmamış tek takım Portekiz. Diğerleri geride kapanarak rakibin açık vermesini beklerken Portekiz saldırarak oynayabilen bir takım. Grup maçlarında Portekiz’in hali içler acısıydı, lokum gibi grupta bile doğru düzgün top oynamadılar. Ancak sonrasında Hollanda’yla İngiltere’yi dövüş kavga yenerken güçlü bir görüntü çizdiler. Scolari 2002’de Brezilya’yla kazandığı kupayı 4 yıl sonra şimdi de Portekiz’le kaldırırsa sadece unvanını korumakla kalmayacak ayrıca bir ilki başarmış olacak. Hiç kuşkusuz bu turnuvanın en sürpriz takımı Almanya. Grup maçlarında ve onaltılarda oynadıkları futbolla yedi düvelin beğenisini kazandılar. Çeyrek finalde Arjantin’in karşısına yanlış bir taktikle çıkmamak çok önemliydi, bunu da başardılar. Turnuva öncesinde savunmanın göbeği tehlike sinyalleri veriyordu, şimdi bu sorunu en aza indirgediler. Almanya ev sahibi olmanın verdiği avantajla en çok havaya giren takım. Ancak şampiyonluk yolunda önlerinde büyük bir engel var: İtalya. Şimdiye dek Azurrilere karşı herhangi bir Dünya Kupası’nda hiç dikiş tutturamadılar. Panzerler iki ay önceki hazırlık maçında Gökmavililere 41 kaybetmişti. İtalya’da Juventus, Milan ve Fiorentinalı futbolcuların başı belada. Takımlarının geleceği belirsiz. Ama bu onları olumsuz yönde etkilememişe benziyor, tam tersine tüm dünyaya güçlerini göstererek aklanacaklarına inandıkları için tam konsantre çıkıyorlar maçlara. İtalya ölüm grubundan çıkarak buralara geldi. E Grubu’nda neyin ne olacağı son maçlarda belli oldu. Ondan sonra da sanki bir ödül gibi İtalya hep kolay rakiplerle eşleşti. Şimdi yarı finalde herzaman misketlerini üttükleri Almanlarla oynayacaklar. Fransa grup maçlarında turnuvanın en yavan futbolunu oynayan takımların başında geliyordu. Zidane’ı erken emekli yapmakla meşguldü herkes. Ancak önce İspanya’yı sonra da Brezilya’yı devirmek her babayiğidin harcı değildi. Özellikle savunmada ThuramGallas, orta sahada VieiraMakalele kale gibi duruyorlar. Dünyanın en iyi hücum eden iki takımını poziyon vermeden elediler. Zidane ise eski günlerinin parlaklığını andıran bir performans sergiliyor son maçlarda. K U PA DA N F R A N S I Z Y I L D I Z TA K I M I N I S I R T L I YO R Bırakma Zizou ARİF KIZILYALIN Dünya Kupası, artık, ‘dünyanın’ kupası değil. Almanya topraklarındaki bu dev organizasyonda söz Avrupalıların... Gerçi, herkesin favorisi ‘kibirli’ Brezilya yoluna devam etse de bu gerçek değişmeyecekti, çünkü Sambacılar’ın yedekleri dahil 23 futbolcusundan 22’si, ekmeğini yaşlı kıtada kazanan, kariyerini Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası mücadelelerinde geliştiren isimlerdi. Şimdi mahşerin 4 atlısından biri altın kupayı müzesine taşıyacak. Bu saatten sonra şu favori, bu değil demenin pek de anlamı yok. Ama beğenilmeyen Almanya’nın, seyircisi ve fizik gücü ile buralara gelmesi; Manchester, Juventus, Chelsea, Liverpool, Milan, Barcelona gibi devlerin pek ilgilenmediği Lizbonlu Ricardo’nun sihirli elleri; Cannavaro’nun, ‘‘Bir daha böyle stoper kolay kolay yetişmez’’ dedirten futbolu ve elbette Zizou ile arkadaşlarının onurlu baş kaldırışı asla ve asla unutulmayacak. Evet, kim ne derse desin, bu dünya kupasına damgasını vuran futbolcu Fransa’nın ‘veteran’ kaptanı Zinedine Zidane’dır. Nice’in ara sokaklarına kurduğu taştan kaleler arasında sektirdiği meşin yuvarlak sayesinde futbolla tanışan Cezayir asıllı Fransız, artık Michel Platini’nin ‘‘Monsieur Football’’ apoletini de devralmıştır. Çünkü o, 90’larla 2000’lerin en saygıdeğer futbol emekçisidir. Ve Fransa’ya 1998 Dünya Kupası ile 2000 Avrupa Şampiyonluğu’nu yaşatmıştır. Nice, Bordeux, Juventus derken Real Madrid’e kadar uzanan futbol yaşantısında hep alkışlanan Zizou, 2002 sonrası aldığı milli takıma veda kararından da ‘‘forma ve ülke sevgisi’’ nedeniyle vazgeçecek denli ulusalcı bir insandır. Ne yazıktır ki, geçen mayıs ayında Real Madrid forması ile son lig maçına çıkan Zinedine Zidane, belki 3.’lük 4.’lük, belki de final maçı sonrası futbola veda edip, eşi, çocukları, annesi, babası ve sevdikleriyle Cote D’Azur sahilindeki evine çekileceğe benziyor. Şimdi Fransa başta olmak üzere tüm dünyaya düşen tek görev, Zizou’yu, en azından 1 2 yıl daha futbol onamaya ikna etmektir. Çünkü dünyanın ‘efendisi’ 32 takımın kupada oynadığı maçlar göstermiştir ki, önümüzdeki 10 yıl boyunca ikinci bir Zidane futbol sahnesindeki yerini alamayacaktır. 2006 Zidane: İki maç Spor Servisi Fransa’nın yıldızı Zidane, Brezilya karşısında tam bir orkestra şefiydi... 1998’de Sambacılar karşısındaki performansını aratmadı. Horozları bir kez daha üst tura çıkaran Zidane, galibiyette başrolü oynadı. Fransız oyuncu bu zaferden sonra hedefini belirledi: ‘‘2 maç daha oynayacağım...’’ Fransa’nın 18. Dünya Kupası’ndaki en büyük favori olan Brezilya’yı çeyrek finalde 10 yenerek elemesinde en büyük pay sahibi isimlerden biri olan Zidane, sergilediği performansla hakkındaki eleştirilere en güzel yanıtı sahada verdi. Zizou, 2 maç daha üst düzey performans sergileyebilecek durumda olduğunu hissettiğini belirterek, ‘‘Mükemmel bir maç yaptık. Yarı finale kaldığımız için hepimiz çok mutluyuz. Şimdi de final için aynı performansı göstermeliyiz’’ dedi. Dünya Kupası finallerinin ardından Real Mad L’ E Q U I P E : B Ü Y Ü L E Y İ C İ vrupa basını Fransa’nın yarıfinale yükselişine geniş yer ayırdı. Brezilya’yı çeyrek finalde geçen Fransa Ulusal Takımı, Alman ve Fransız medyasından büyük övgü aldı. L’Equipe: ‘‘Büyüleyici’’, ‘‘Fransa turnuvanın favorisi Brezilya’yı yenerek büyük bir başarıya imza attı’’ Le Journal du Dimanch: ‘‘Başardılar’’, ‘‘Kaptan Zidane muhteşem bir oyun sergiledi’’ Welt am Sonntag: ‘‘10 Thierry Henry, Brezilya’yı şok etti’’ Bild: ‘‘Vive la France Henry, Dünya Şampiyonu’nun sihrini bozdu.’’ rid’e dönmeyeceğini ve profesyonel futbolu bırakacağını çok önce açıklayan 34 yaşındaki Zidane, birçoklarının ‘‘Brezilya son maçı olacak’’ yorumunu Sambacılar karşısındaki müthiş performansıyla kötü bir yorum haline sokmayı başardı. Zidane İspanya maçında Ribery ve Malouda’yı yönlendirirken, sahanın ortasında herkese görev dağıtan bir teknik direktör edasıyla neden bir futbol efsanesi olduğunu da gösterdi. A 2006’da son kez büyük bir organizasyonda yer alan yıldızlar vedaya hazırlanıyor Son kupa, son heyecan Spor Servisi ‘Modern futbol’un farklı ve sıra dışı oyuncularıydı onlar. Futbolsuz dünyada, futbol izlettiren birer ‘yıldız’lardı. Ama 4 yıl sonra ‘arena’da onları izleyemeyeceğiz. 2006 Dünya Kupası yeşil sahaların birçok yıldızın kariyerindeki son büyük ‘organizasyon’ olarak anılacak. Zidane, Figo, Nedved, Cafu ve Roberto Carlos gibi kariyerli yetenekler için bu yıl mutlu sona ulaşmak büyük önem taşıyordu. Özellikle Fransızların yıldız oyuncusu Zidane için farklı bir anlam ifade ediyordu Almanya’daki turnuva. Çünkü, ‘Zizu’ futbol kariyerine nokta koymaya hazırlanıyordu. Hatta, Real Madrid’e veda bile etmişti. 18. Dünya Kupası, dünyanın sayılı yıldızlarının son kez bir ‘Dünya Şampiyonluğu’ görme fırsatıydı aynı zamanda. Ama adını en çok Dünya Kupası karşılaşması oynayan oyuncu olarak futbol tarihine yazdıran Cafu, ne ya TÜRK KAHVESİNDE İ N G İ L İ Z L E R E D AYA K ngilterePortekiz karşılaşmasının oynandığı Gelsenkirchen kentinde, aralarında çok sayıda İngiliz taraftarın bulunduğu 160 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Türk işletmeciye ait kahvede çıkan olyda ise kimliği belirsiz kişiler adı açıklanmayan İngiliz futbolseveri döverek hastanelik etti. Çok sayıda dükkanın camekanları ise kırıldı. Gelsenkirchen polisi, tahmin ettiklerinden çok daha sakin bir gece geçirdiklerini belirterek, büyük bir olayın yaşanmadığını, ancak tüm gün boyunca içki içerek kavga çıkartan 160 kişinin gözaltına alındığını belirtti. İ VIEIRA FIGO PAPA 16. BENEDİKTUS TARAFSIZ KALDI ünya Kupası heyecanı, Papa dahil olmak üzere Vatikan’ın zirvesindeki Katolik din adamlarını da sardı. Roma Katolik Kilisesi’nin yıllardır İtalya’da mukim Alman ruhani lideri Papa 16. Benediktus’un, tarafsızlık adına her iki takımı da destekleyeceği öğrenildi. 16. Benediktus’un Özel Sekreteri Alman Georg Genswei konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ‘‘Papa, hep tarafsızdır. Dolayısıyla kendisinin büyük yüreği hem Almanya hem de İtalya için atacak. Ama, sekreteri olarak ben Almanya’yı destekleyeceğim’’ dedi. D LEHMANN R.CARLOS zık ki bu isteğine kavuşamadı. Bir diğer Sambacı Juninho da ulusal takımı bırakacağını açıkladı. 36 yaşındaki futbolcu, bir sonraki turnuvada büyük bir ihtimalle futbola başka bir şekilde hizmet ediyor olacak. Yaş ortalaması en yüksek takım olarak dikkat çeken Fransa, Brezilya karşısında tecrübesiyle büyük bir iş başardı. Bu takımda Zidane’nın dışında birçok yıldız da son Dünya Kupası heyacanını yaşıyor. 8 yıl önce olduğu gibi yine kupaya uzanmak istiyorlar. Vieira (31), Makalele (33), Wiltord (32), Thuram (32), Barthez (32) son Dünya Kupası’nı yaşayan diğer isimler. Turnuva takımı Almanya kendi evindeki turnuvada genelde genç isimlere yer veriyor. Panzerler’de de Lehmann (37), Kahn (37), Ballack (30), Neuville (33), Frings (30), Schneider’in (33) 2010’da olmaları zor. Belki Ballack ve Frings olacak ama güçleri olursa. Portekiz’de Figo (34) ve Pauleta (33), İtalya’da Del Piero (32), Cannavaro (33), Nesta (30), Totti (30) ve İnzaghi (33), İngiltere’de Neville (31), Beckham (31), Campell (30), Arjantin’de Ayala (33), Sorin (30), Abendenzieri (34), Crespo (31), Çek Cumhuriyeti’nde ise Nedved (32), Pobersky (34) ve Kohler (33) büyük bir ihtimalle bundan sonraki Dünya Kupası’nda oynamayacaklar. KISA...KISA... Almanya Arjantin maçı sonrası çıkan olaylarda FIFA, Arjantinli Maxi Rodridriguez ve Leandro Cufre’ye ceza verebileceklerini açıkladı. Almanya’yla İtalya arasında yapılacak yarı final maçını, Meksikalı hakem Benito Archundia yönetecek. İngiltere’nin çeyrek final maçında penaltılarla Portekiz’e elenmesi sonrası yaprak dökümü başladı. İlk kayıp David Beckham’ın kaptanlığı bırakmasıyla yaşanırken, teknik direktör Sven Goran Eriksson da görevden ayrıldı CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle