23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEMMUZ 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER ‘Türkiye’ye yardımcı olmalıyız’ ? Dış Haberler Servisi AB Dönem Başkanı Finlandiya’nın Dışişleri Bakanı Erkki Tuomiojan, Atina’da yayımlanan Elefterotipia gazetesine verdiği demeçte, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda konuşmak için erken olduğunu söyledi. Tuomiojan, ‘‘Müzakereler yeni başladı. Bu, Türkiye’yi AB ile birleştirecek olan uzun bir sürenin sadece başlangıcıdır. Şimdilik Türkiye’nin hazır olup olmadığı konusu bizi meşgul etmemeli. Bunun yerine, reformları gerçekleştirmesinde Türkiye’ye yardımcı olma konusuna odaklanmalıyız. Türkiye, bir Avrupa ülkesidir ve üyelik kriterlerini yerine getirdiğinde bu özelliğiyle memnuniyetle aramıza kabul edilecektir’’ dedi. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Olmert, silahlı kuvvetlere Şalit’in kurtarılması için ‘her şeyi yapmaları’ emri verdi BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI İsrail ordusuna tam yetki ? İsrail savaş uçakları dün Filistin Başbakanı Haniye’nin bürosunu vurdu. Başbakanlık binası yanarken kaçırılan Onbaşı Şalit’in bırakılmasına yönelik çabaları çıkmaza girdi. Dış Haberler Servisi Kaçırılan asker Gilad Şalit’i kurtarmak için geçen salıdan bu yana Gazze’de operasyon yürüten İsrail, dün sabaha karşı Filistin Başbakanı İsmail Haniye’nin bürosuna hava saldırısı düzenledi. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, dün orduya Şalit’i kurtarmak için bütün gücünü kullanması talimatı verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan, bir İsrail askerinin kaçırılması ile başlayan gerginlikle ilgili olarak BM Genel Sekreteri Kofi Annan’la telefon görüşmesi yaptı. İsrail’in gece yarısından sonra Haniye’nin Gazze’deki bürosuna düzenlediği füze saldırısında, bina dışındaki bir kişinin yaralandığı kaydedildi. Görgü tanıkları, binanın alev aldığını söyledi. Haniye, saldırıdan daha sonra gittiği bürosunda, anlamsız olarak nitelediği İsrail saldırısının, Filistin halkının bir simgesini hedef aldığını söyledi. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada da kaçırılan askerin kurtarılmasının sağlanması için gereken her şeyin yapılacağı ifade edildi. Bakan Roni Bar On, Haniye’nin bas’ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyna, geçen hafta kaçırılan İsrailli askerin serbest bırakılmasına yönelik çabaların çıkmaza girmeye yakın olduğunu açıkladı. Rudeyna, BM elçisi Alvaro de Soto ile Gazze’de gazetecilere yaptığı açıklamada, sürmekte olan çabalardan sonuç alınmadığını belirterek ‘‘Çıkmaza yakınız’’ dedi. Abbas ile Mısırlı yetkililer, askeri kaçırdıklarını açıklayan 3 Filistinli grupla İsrail arasında arabuluculuk yapıyor. İslamoFaşist mi İstersiniz, Yoksa KapitoFaşist mi? Amerika, Türkiye politikasında önemli çelişkilerle karşı karşıya bulunuyor. Bunların bazılarını sıralayalım: 1) İslamcı siyasiler 28 Şubat süreci öncesinde Amerikan karşıtı bir çizgideydiler. Necmettin Erbakan (ve Refah) bunun başını çekiyordu. ‘‘Askerle karşı karşıya getirilerek’’ tasfiye ettirildiler ve ‘‘askere karşı işbirliğine hazır’’ İslamcı siyasiler öne çıktı. ‘‘İşbirliği’’ tamamdı. Ancak bunlar İslamcı siyasilerdi. İslamcı siyasetin doğal dokusu ile Batı kapitalizminin emperyalist (ve İslam karşıtı) dokusunu birleştirmek zordur. Bu ancak özel koşullarda olur. S. Arabistan’da olduğu gibi ailevi ve otokratik İslamofaşist rejimlerle işler yürür. Türkiye ‘‘açık ve yarı demokratik’’ bir toplumdur. Bu nedenle ‘‘İslamofaşist yapı ile sermayefaşist yapı kaynaştırılamaz.’’ Eşyanın tabiatına aykırıdır. ‘‘Soros’ların açık toplumu’’ Amerika’nın arzuladığı bu evliliği engelliyor. İslamcı siyasi doku, tabanında ‘‘antikapitalist ve tabii antiHıristiyandır’’. Dinlerarası diyalog masalı da onları uyutmaya yetmez. Karşı taraf ‘‘Müslüman karşıtı’’ ve düşmanı olduğu sürece bu iş yürümez. 2) Tabii ki Amerika’nın öncelikli seçeneği ‘‘sermaye faşist bir rejimle’’ işi yürütmektir. Kendisi ile işbirliği yapan sermaye çevreleri liberal, sağcı, merkezci, sosyal demokrat ‘‘ama Amerikancı’’ siyasi partileri maşa olarak kullansınlar. Türkiye’nin piyasaları, bankaları, borsaları Batı piyasalarının güdümüne sokulsun. Üniversiteleri, liseleri, bütün eğitim sistemi işbirlikçi yerli sermaye ve Batılı şirketler tarafından idare edilsin. Bu tür sermayefaşist Amerikancı yapı, sermaye partilerinde yürümüyor. Sermaye partileri halktan uzaklaşmak zorunda kalıyorlar. Çünkü ‘‘halkçı ve demokratik olamıyorlar’’. Slogan halkçılığı yetmiyor. T. Özal’ın ünlü ANAP’ı iktidardan düştü. Demirel’in görkemli DYP’si Tansu Çiller’le birlikte noktayı koydu. Sermaye partileri dokuları gereği halkçı (ve toplumcu) politikalar yürütemedikleri, işleri Brüksel’le, Washington’la, IMF ile, Batı’nın dev şirketleri ile ‘‘birlikte götürdükleri’’ için kaçınılmaz olarak halktan uzaklaşırlar. ABD (ve Batı), sermayenin güdümündeki partilerin bu zaaflarını, İslamcı siyasilerle karşılamaya çalışır. Kendi denetimleri altında, ellerinin altında bulunan tarikat liderleri kanalı ile ‘‘hak denetim altına alınır’’. Bazen de genel anlamda, İslamcı çevrelerle işbirliği yapılır. Erdoğan’dan Annan’a telefon Erdoğan, ABD Başkanı Bush’la yaptığı görüşmenin ardından dün de BM Genel Sekreteri Annan’la konuştu. Görüşmede, kaygılarını dile getiren Annan, İsrail’in orantısız güç kullanma konusunda Erdoğan’ın duyduğu endişeyi paylaştığını söyledi. Erdoğan ve Annan’ın uluslararası toplumun harekete geçirilmesi ve birlikte hareket etmek için irtibat halinde kalarak çaba gösterilmesi yönünde görüş birliğine vardıkları öğrenildi. Operasyonun başladığı günden bu yana yakıt ve gıda gönderilemeyen Gazze Şeridi’ne yakıt ve yiyecek temini dün yeniden başladı. Gazze Şeridi ile İsrail arasında mal geçişinin sağlandığı tek nokta olan Karni’de 3 saatliğine kargo geçişine izin verileceğini belirten yetkililer, Karni’nin her gün birkaç saatliğine açık tutulacağını da belirttiler. Erdoğan şartını yineledi ? Haber Merkezi Avrupa ülkelerinde yayın yapan haber televizyonu Euronews’a röportaj veren Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Kıbrıs görüşmelerinde üzerine düşeni yaptığını belirterek, ‘‘Şimdi adım atması gereken Rum tarafı ve AB’dir’’ dedi. KKTC, Türkiye, AB ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nin masaya oturabilmesi durumunda, tüm sorunların çözülebileceğini savunan Erdoğan, aksi takdirde Türkiye’nin, bedeli ne olursa olsun, KKTC’nin yanında duracağını ifade etti. İzolasyonların kaldırılmaması halinde Türkiye’nin Ek Protokol’ü ‘‘asla gündeme almayacağını’’ belirten Erdoğan, AB’nin müzakereleri askıya alma uyarısı için, ‘‘Buyursun alsınlar’’ dedi. Başbakan Haniye ile Devlet Başbakanı Abbas, vurulan binayı gezdi. (AFP) bürosuna saldırının anlamının, Hamas hükümetinin yönetme gücüne gölge düşürmek olduğunu söyleyerek ‘‘Hamas’ın kurumlarını vurmaya devam edeceklerini’’ söyledi. İsrail’in Gazze’de düzenlediği ayrı bir hava saldırısında da bir Hamas militanı öldürüldü. İsrail hava saldırılarında bir okul ile Hamas’a ait başka tesisler de vuruldu. Olmert, orduya, 1 hafta önce kaçırılan İsrailli askeri bul ması için ‘‘tam yetkiyle harekete geçme’’ talimatı verdi. Olmert, İsrail kabinesinin toplantısının açılışında, ‘‘Orduya, teröristleri, bunların fikir babalarını ve bunlara koruma sağlayanları izlemek için tam yetkiyle harekete geçme emri verdim. Orduya, Gilad’ı eve getirmek için her şeyi yapmaları talimatı verdim. Her şey derken her şeyi kastediyorum’’ dedi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Ab ÖLDÜRÜLEN MİLİTANIN KARISI KONUŞTU: EL KAİDE LİDERİ USAME BİN LADİN SUÇLADI El Zerkavi ABD’ye satıldı Dış Haberler Servisi Bir operasyonda öldürülen Irak El Kaide örgütünün lideri Ebu Musab el Zerkavi’nin eşi, kocasının, El Kaide içinde çok güçlendiğini, bu yüzden de ‘‘Amerikalılara satıldığını’’ ileri sürdü. Ümmü Muhammed, İtalyan La Repubblica gazetesine, kocasının, direnişçiler, El Kaide liderleri ve ABD gizli servisleri arasındaki anlaşmaya kurban gittiğini belirterek, El Zerkavi’nin ‘‘El Kaide lideri Usame bin Ladin’in izini sürmeye mola verilmesi karşılığında Amerikalılara satıldığını’’ söyledi. Muhammed, ‘‘Kocam güçlenmişti, şüphesiz birini rahatsız ediyordu. Artan gücü, en radikal gruplarla sağladığı uzlaşma hayatına mal oldu’’ dedi. Şiilere misilleme tehdidi Dış Haberler Servisi El Kaide lideri Usame bin Ladin, Irak’ta Şiileri, Sünnileri yok etme kampanyası uygulamakla suçlayıp misilleme tehdidinde bulundu. Bin Ladin, Irak’ta öldürülen Ebu Musab el Zerkavi’nin yerine Ebu Hamza el Muhacir’in getirildiğini bildirdi. Bin Ladin, bir internet sitesinde yayımlanan ses kasedinde El Kaide militanlarını mücadeleye devam etmeye çağırdı. Irak’ta Sünnilere karşı bir ‘‘yok etme kampanyası’’ sürdürüldüğünü ileri süren Usame bin Ladin, ‘‘ABD ve müttefiklerinin yanı sıra Sünni kentlerine saldıran Şiilerin kentlerine karşı misilleme yapılacağını’’ söyledi. İslamcı siyaset alternatif mi? ABD (ve Batı) için, İslamcı siyaset ile işbirliği yapmak ‘‘halkçılığın ve gerçek demokrasinin’’ en önemli alternatifi haline dönüşür. Halkçılık ve toplumculuk yerine tarikatlar ve inançlar üzerine oturtulmuş bir İslamcı siyaset ‘‘ideal İslamo faşist rejimdir.’’ ABD (ve Batı) için sorun İslamofaşist rejim ile sermayefaşist rejimi kaynaştırırken ortaya çıkar. Biri özünde ‘‘Batıcı, kapitalist, işbirlikçi ve Hıristiyancı’’ olmak zorundadır. İslamo faşist rejimlerde ise her zaman S. Arabistan’da olduğu gibi özel koşullar oluşmaz. İran’daki gibi karşı uçtan, şeriatçı ama Amerika ve emperyalizm karşıtı bir rejim çıkar. Veya Türkiye’de olduğu gibi dışa açık ve bağımlı, yarı demokratik yapılar görülüyor. İşte o zaman ABD (ve Batı), bir saatin rakkası gibi sallanan sermayefaşist rejimlerle İslamofaşist rejimler karşısında zikzaklar yapmaya başlar. Halkımızın bugün yüzde 90’ına yakınının Amerika karşıtı bir tutum içinde olduğunu düşündüğümüzde ne sermayefaşist ne de İslamo faşist düzenlemeler Amerika’nın Türkiye’deki imajını düzeltebilir. Esas sorun, ABD’nin kendisindedir. Avrupa’da halkın dörtte üçü Amerika’yı sevmiyor, ona karşı. Oran Türkiye’de, İran’da, Arap ülkelerinde çok daha yüksek. Çin, Rusya, Hindistan ve diğer Asya ülkeleri Amerika’nın küresel emperyalizmine karşı işbirliğini daha da arttırıyorlar. ABD’nin eski arka bahçesi Güney Amerika, ABD’ye karşı oldu; ‘‘Katolikfaşist düzenlemeler ABD’yi kurtaramadı’’. Türkiye’deki ‘‘etkili çevrelerin’’ ABD’nin Türkiye üzerindeki politikalarını bu gelişmelerin ışığında değerlendirmeleri gerekir. Ne İslamofaşist ne de kapitofaşist düzenlemeler uzun dönem ayakta kalabilirler. Sorun, Amerika’nın kendisidir. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Dışişleri Bakanı ile Condoleezza Rice, ortak vizyon belgesini açıklayacak Zebari Ankara’ya geldi ? ANKARA (AA) Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, dün Ankara’ya geldi. Bugün, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile bir araya gelecek olan Zebari, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından da kabul edilecek. Gül ile ortak basın toplantısı düzenleyecek olan Zebari, Ankara’daki temaslarının ardından akşam saatlerinde İstanbul’a geçerek Irak’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nun açılış törenine katılacak. Gül, Washington yolcusu ? Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün yarın başlayacak ziyaretinin gündeminde TürkiyeABD ikili ilişkileri, Irak, Kıbrıs ve İran bulunuyor. BAHADIR SELİM DİLEK Oyunu kullandıktan sonra gazetecilere poz veren solcu Obrador, kampanyasında BBC çalışanlarına gizli takip ? LONDRA (AA) İngiltere’de yayımlanan The Sunday Telegraph gazetesi, BBC’nin binlerce çalışanını iç istihbarat örgütü MI5 aracılığıyla soruşturmaya tabi tuttuğunu öne sürdü. Konuyla ilgili gizli belgelerin muhabirleri tarafından ele geçirildiğini duyuran gazete, BBC yönetiminin isteğiyle kurumun binlerce çalışanı hakkında gizli servis tarafından dosyalar hazırlandığını iddia etti. Bu dosyalarda BBC çalışanlarının bütün geçmişlerinin yanı sıra politik eğilimleri gibi detaylara yer verildiğine dikkat çekilen haberde, soruşturmaya uğrayanlar arasında ünlü spikerlerden muhabirlere ve anons spikerlerine kadar bütün çalışanların bulunduğu belirtildi. İngiliz üssüne saldırı: 2 ölü ? KÂBİL (AA) Afganistan’ın güneyinde 2 İngiliz askerinin, üslerine düzenlenen saldırıda öldüğü bildirildi. İngiltere Savunma Bakanlığı’nın sözcüsü, askerlerin, önceki gün Helmand’a bağlı Sangin yöresinde üslerine küçük silah ve RPG ile düzenlenen saldırıda öldüğünü söyledi. ANKARA Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, geçen hafta yaptığı ve Türkiye’nin, ‘‘Sorunun barışçı yollardan çözülmesini istemeyenlerin elini güçlendirmeyin’’ telkinini de içeren ‘‘özgün mesajını” ilettiği kritik İran ziyaretinin ardından yarın ABD’ye gidiyor. Gül, İran’dan aldığı izlenimlerle oluşturulan mesajı ABD’li muhataplarına iletecek. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre ziyaretin gündeminde Türkiye ABD ikili ilişkileri, Irak ve Kıbrıs’ın yanı sıra İran da bulunuyor. Ziyaret sırasında, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın, Ankara ziyaretinde, hazırlanması yönünde mutabık kalınan stratejik vizyon belgesinin açıklanması bekleniyor. Gül, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephan Hadley ile de bir araya geleceği ziyareti sırasında, kongre çevreleri ile de görüşmelerde bulunacak. Gül’ün ziyaretinin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eylülde BM Genel Kurulu nedeniyle ABD’de yapacağı temaslara hazırlık niteliği taşıdığı da belirtildi. Ziyarette ele alınması beklenen konular şunlar: İran: Gül, İran’dan aldığı izlenimleri, Türkiye’nin görüşleri ve ulusal çıkarları bağlamında oluşturduğu özgün mesajı ile birlikte ABD’li yetkililere aktaracak. Türk heyetinin Tahran ziyareti sırasında ‘‘sorunun barışçı yollardan çözümü’’ konusunda İranlı yetkililerde tespit ettiği ‘‘siyasi irade’’nin varlığının altı çizilecek. Gül, ABD’den diplomatik çabaların devam ettirilmesini isteyecek. Kıbrıs: Görüşmelerde Gül, Kıbrıs konusunda gelinen son noktaya ilişkin olarak, Türkiye’nin eylem planına ve KKTC’ye yönelik izolasyonların kaldırılmasına destek isteyecek. Irak: Kerkük’te patlak verecek çatışmanın Irak’a yayılabileceği uyarısında bulunacak olan Gül, Türkmenlere ilişkin kaygılarını aktaracak. Ortadoğu: Görüşmelerde, İsrailFilistin gerginliğini de gündeme taşıyacak olan Gül, bir askerin kaçırılmasının ardından İsrail’in başlattığı operasyonda ‘‘gereğinden fazla güç’’ kullanıldığı, bunun da sorunu, çözülmesinden çok daha da derinleştireceği uyarısında bulunacak. herkese saygılı olacağını ancak yoksullara öncelik vereceğini söylüyordu. Obrador, ülkenin iç sorunlarına yönelik bir programı öne çıkarttı. (AP) LEFKOŞA’DA RESEPSİYON Talat ve Papadopulos ilk kez buluşuyor Devlet başkanlığı seçimi için halk sandık başına gitti Meksika’da sağla solun yarışı Dış Haberler Servisi Meksikalılar derin sınıfsal ayrımları yansıtan seçim kampanyasının ardından dün sandık başındaydı. Seçimin sonuçları, Meksika’nın, Latin Amerika ülkelerindeki sol iktidarlar cephesine katılıp katılmayacağını belirleyecek. Son kamuoyu anketleri, Devlet Başkanı Vicente Fox’un partisinin muhafazakâr adayı Felipe Calderon ve eski Meksiko Belediye Başkanı solcu aday Andres Manuel Lopez Obrador arasında çetin bir mücadele olacağını gösteriyordu. Seçim kampanyası dönemi, Meksika’da mevcut toplumsal eşitsizliklerin daha da göze çarpar hale geldiği bir süreç oldu. Adaylar propagandalarını zenginler ve yoksulların farklılıkları üzerine kurdular. Calderon, ‘‘özel yatırım ve serbest piyasanın zenginliğe giden yol’’ olduğunu savunurken seçim kampanyasına harcanan paraları eleştiren Obrador, herkese saygılı olacağını ancak yoksullara öncelik vereceğini söylüyordu. Obrador, ülkenin iç sorunlarına yönelik bir programı öne çıkarttı. Calderon ise, Meksika’nın dış ve ticari bağlantılarını geliştirme vaadini vurguladı. Latin Amerika seçimlerinde son dönem revaçta olan bir diğer eleştiri Meksika seçimlerinde de gündeme geldi. Calderon, Obrador’un iktidara gelmesi halinde Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in politikalarını izleyeceğini söyledi. El Baradey’le görüşme Gül, ABD’deki temaslarının ardından 7 Temmuz’da döneceği Türkiye’de Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed el Baradey ile bir araya gelecek. El Baradey ile görüşmesinin ardından ertesi gün de Irak’a komşu ülkeler toplantısı için yeniden Tahran’a gidecek olan Gül, burada yapacağı temaslarda da ABD’deki görüşmelerinde aldığı izlenimlerini İranlı muhataplarına aktaracak. Dış Haberler Servisi KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, Kıbrıs Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi’nin uzun süreden beri boş bulunan 3. üyeliğine BM temsilcisi Christophe Girod’un atanması dolayısıyla bugün düzenlenecek resepsiyonda bir araya geliyor. BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Michael Möller’in Lefkoşa Uluslararası Havaalanı yakınlarındaki konutunda yapılacak toplantıda, ilk kez bir araya gelecek liderlerin baş başa görüşmesi de planlanıyor. Toplantıya, komitedeki Türk üye Gülden Plümer Küçük ve Rum üye Elias Georgiades ile yardımcıları da katılacak. KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, Talat’ın, toplantıya komitenin çalışmalarına genel destek vermek için katılacağını, Rum tarafının ise toplantıya başka fonksiyonlar yüklemeye çalıştığını açıklamıştı. Talat ile Papadopulos’un, 6 Temmuz’da BM Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Gambari’nin Kıbrıs ziyareti sırasında da bir araya gelmesi amaçlanıyor. Annan’ın yardımcısı Ankara’da Öte yandan Gambari dün Ankara’ya geldi. Kıbrıs’ta çözüm için görüşmelerin yeniden başlama şansının olup olmadığını değerlendirmek üzere çıktığı Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs turu çerçevesinde ilk olarak Ankara’yı ziyaret eden Gambari, yarın Dışişleri Bakanı ile bir araya gelecek. CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle