Katalog

1 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SPOR spor?cumhuriyet.com.tr 17 Beşiktaş’ın yeni file bekçisi, ‘Hırvatistan nüfusu kadar araç var’ dedi Runje İstanbul’a şaşırdı Y abancı olmanız bir şeyi değiştirmiyor. Sonuçta futbolun dili her yerde aynı. Sahada işinize konsantre olursanız, başka bir ülkede oynamanız herhangi bir sorun oluşturmaz. Ayrıca belirtmek gerekir ki burada çok iyi bir ortam var. CİHAN ÖZCAN endimden bahsetmeyi çok fazla sevmem. Bunu doğru da bulmuyorum. Benim bu konuda nesnel bir değerlendirme yapmam sağlıklı olmaz. Ben çıkar sahada oynarım, dışarıdan değerlendirirler. K aha içinde ve saha dışında iki farklı Runje vardır. Yeşil çimlere ayak bastığım an günlük hayattakiyle taban tabana zıt bir Runje ortaya çıkıyor. Sahadayken tamamen oyuna konsantre olurum, gözüm başka şeyi görmez. S RUNJE KİMDİR ÜLKE: Hırvatistan YAŞ: 29 D.TARİHİ: 9 Şubat 1976 BOY: 1.84 cm. KİLO: 85 kg. OYNADIĞI TAKIMLAR: 199698 Hajduk Split 199801 S.Liege 200104 Marsilya 200406 S.Liege. D O P İ N G E Ö D Ü N ? Vedran Runje, Oscar Cordoba’nın ayrılmasının ardından Beşiktaş’ın kalesini emanet alan Hırvat file bekçisi. Bugüne kadar Türkiye’de adı pek duyulmasa da Avrupa’nın yakından tanıdığı bir isim. H.Split, Marsilya, Standart Liege gibi önemli takımların kalesini koruyan deneyimli eldiven, geride kalan sezonda Belçika’nın en iyi kalecisi seçildi. Ani refleksleri ve penaltı atışlarıyla tanınan Runje Siyah Beyazlı takımda da başarıyı yakalayacağından emin... Farklı bir kültür, farklı bir ortam... Yabancı futbolcular için her zaman uyum sorunu söz konusudur. Nasıl değerlendiriyorsunuz? Vedran Runje Yabancı olmanız bir şeyi değiştirmiyor. Sonuçta futbolun dili her yerde aynı. Sahada işinize konsantre olursanız, başka bir ülkede oynamanız herhangi bir sorun oluşturmaz. Ayrıca belirtmek gerekir ki burada çok iyi bir ortam var. Yeni gelenler, eskiler, gençler, deneyimliler kaynaşmış durumdayız. Takım için elimizden geleni yapacağız. Ancak, futbolcular her zaman doğruyu söylemeli. Her zaman başarılı olamazsınız ama elinizden geleni yaparsanız sorun kalmaz. İstanbul’u nasıl buldunuz, alışabildiniz mi? Dünyanın en güzel yerlerinden biri. Yalnız trafik çok ilginç. Çok bunaltıcı olabiliyor. Hırvatistan’daki insan nüfusu kadar araç var. Bir kaleci olarak artılarınız ve eksileriniz nelerdir? Açıkçası kendimden bahsetmeyi çok fazla sevmem. Bunu doğru da bulmuyorum. Benim bu konuda nesnel bir değerlendirme yapmam sağlıklı olmaz. Ben çıkar sahada oynarım, dışarıdan değerlendirirler. Bir anlamda sahada ko nuşmayı tercih ederim. Saha içinde ve dışında nasıl bir Runje vardır? Doğruyu söylemek gerekir ki saha içinde ve saha dışında iki farklı Runje vardır. Yeşil çimlere ayak bastığım an günlük hayattakiyle taban tabana zıt bir Runje ortaya çıkıyor. Sahadayken tamamen oyuna konsantre olurum, gözüm başka hiçbir şeyi görmez. Saha dışında ise son derece şakacı, gülmeyi ve güldürmeyi seven bir insanımdır. Oscar Cordoba gibi başarılı olmuş, taraftarların sevgisini kazanmış bir kalecinin yerine geldiniz. Ne demek istersiniz? Gerçekten de Cordoba büyük bir kaleci. Onun yerine gelmek büyük sorumluluk. Sahada ortaya koyacağım performansla onun yerini doldurmaya çalışacağım. Dışarıdan gelen oyuncular her zaman büyük sevgi kazanırlar. Taraftarların beklentisine cevap verebilmek önemli. Sırası gelmişken, taraftar hakkında ne söylemek istersiniz? Gerek takımın maçlarına kasetlerden bakarken edindiğim izlenim, gerek aldığım bilgiler, gerekse de havaalanına indiğimde yapılan karşılama sayesinde ne tadar ateşli bir taraftar topluluğu olduğunu anladım. Böyle bir taraftar her zaman avantajdır. Onlara arzuladıkları başarıyı getirmek için uğraşacağız. Futbolda en riskli bölgedesiniz... 10 top çıkarırsınız ama yediğiniz 1 golle eleştirilirsiniz... Bunun her zaman farkındayım. Yeni bir şey değil. İşimizin bir parçası. Bir kalecinin bu gibi durumlara alışkın ve hazırlıklı olması lazım. T İ G A N A’ Y I MAHÇUP ETMEM Tüm dünyanın gözü Almanya’daki dünya kupasında. Hırvatistan’ın durumunu ve sizin takımda olmayışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Hırvatistan’dan son dönemlerde iyi kaleciler çıkmasının sırrı nedir sizce? V .R. Bence Hırvatistan gelebileceği en iyi yere geldi. Eldeki mevcut kadroya göre başarılı sayılabilecek bir sonuç. Ulusal takımda olmayışımı bana değil teknik direktöre sormak lazım. Ancak bir yorum yapmak bana yakışmaz. Sonuçta orada oynayanlar da benim arkadaşlarım. İyi bir jenerasyon yakalandı. Böyle özel bir dönem yaşıyoruz. Bence en önemli etken çalışmayı istemek. Teknik direktör Tigana’yla ilgili olarak ne söylemek istersiniz? V .R. Daha önce kendisiyle hiç çalışma şansım olmadı. Beni ısrarla istediğini biliyorum. Onu mahçup etmemeye çalışacağım. Kendi fikirleri var ve bize bunları sahada uygulamak düşüyor. Çalışmayı çok seven ve oyunculara nasıl yaklaşmasını bilen bir teknik adam. Çok büyük saygım var. Runje iddialı konuştu (Fotoğraf: FATİH ERDOĞDU) Y O K Fransa Turu’nda temiz başlangıç Spor Servisi Dünyanın en önde gelen bisiklet yarışlarından Fransa Bisiklet Turu (Tour de France), bugün Strasbourg’da başlıyor. Prologue Strasburg etabıyla dönecek olan pedallar, dün doping skandallarıyla çalkalandı. İddiaların odağındaysa TMobile takımının ünlü bisikletçisi Jan Ulrich bulunuyor. İspanya Bisiklet Turu’nda ortaya çıkan doping, İspanyol El Pais gazetesinin iddiaları çerçevesinde Jan Ulrich’le birlikte CSC’den Ivan Bosso ve Astana Wurth’tan Alexandre Vinokourov’un da hakkında soruşturma açılmıştı. Sporun Tahkim Kurulu, Astana Wurth takımının yarışlara katılmasına izin vermesinin ardından UCI doktorları Alexandre Vinokourov’dan doping testi istedi. Ayrıca Ivan Bosso ve AG2R’den Francisco Mancebo, doping skandalı sonucu yarışlardan men edildi. Böylece ünlü bisikletçiler, daha yarış başlamadan Fransa Bisiklet Turu’na veda etti. Bir diğer İspanyol gazetesi El Mundo, bu bisikletçilerin dışında 33 sporcunun daha doping skandalına karıştığını iddia etti. Skandalların yarattığı şokla başlayacak Fransa Bisiklet Turu , 23 Temmuz’da Antony (Park de Sceaux) Champs Elysees etabıyla son bulacak. Jübilesini yapan ünlü bisikletçi Lance Armstrong yarışlarda ilk kez bu sene yer almayacak. Opel Performance pilotu Berke Bayındır, genç yaşına karşın rakiplerine meydan okuyor Pistte ehliyet yarışmıyor VEYSEL BALKAYA O da ehliyetsiz pilotlar kervanından. Yaşı da çok genç. Berke Bayındır, 16’sında olmasına rağmen kendinden epey tecrübeli kimselerle pistte kapışıyor. Hem de iyi mücadele veriyor. Babasının da motorsporlarından gelmesi ve yetenekleri bir potada eriyince ortaya başarılı pilot çıkıyor. Daha koşacağı çok kilometre olsa da Opel Performance pilotu Berke Bayındır, şimdiden gelecekte iyi bir pilot olacağının teminatını veriyor. Ehliyetsiz pilotluk yapmanız garip karşılanıyor mu? Berke Bayındır: Henüz ehliyetim yok. Şu anda 16 yaşındayım. Tüm dünyada uygulanmaya başlanan 16 yaşından itibaren sürücülerin kapalı pistlerde yarışmasına izin verilmesi kuralından yararlanarak mücadele ediyorum. Bu kural sayesinde pilotlar genç yaşta kendilerini geliştirebiliyorlar. Gelecekleri için çok faydalı. Garip karşılayanlar çok oluyor. Hatta kimileri bu kadar hız yaptığıma inanamıyor. Yarışmaya nasıl başladınız? B.B: Türkiye’de başarılı bir yarışcı olan babam Mahir Bayındır’ın büyük katkısıyla karting yaparak başladım. Onun destekleriyle bugünkü yarış serüvenimi sürdürüyorum. Kariyerinize nasıl yön vermeyi düşünüyorsunuz? B.B: Kariyerime Avrupa’da bir Turing Car Şampiyonası kovalayarak devam etmek istiyorum. BTCC ( British Turing Car Championship), WTCC (World Turing Car Championship) olabilir. Ancak en az birkaç yıl daha Opel ile yarışmayı umuyorum çünkü Türkiye’nin kesinlikle en iyi takımdayım, bunun için kendimi çok şanslı hissediyorum. Onları kaybetmeye hiç niyetim yok. Eğitiminizi bu spor üzerine kurmayı planlıyor musunuz? B.B: Şu an için hayır. Mecburen okulumu ve yarışları bir arada götürmek zorundayım. Türkiye’de pilotlar henüz bu spordan profesyonel anlamda para kazanamıyorlar. İlerleyen dönemlerde bu sporun daha profesyonel bir meslek haline geleceğine inanıyorum. Ben de o zaman eğitimim ile birlikte profesyonel bir şekilde bu sporu götürmenin planlarını yapacağım. Sporu tehlikeli buluyor musunuz? B.B: Bu sporun sokakta yürümekten daha az riskli olduğunu düşünüyorum. Çünkü o arabanın içinde çok güvendesiniz. Kemerlerle bağlısınız kafanızda kask var. Arabanın içinde rollbar denilen çok kuvvetli borular var. Sokakta bir arabanın sizi ezmesi çok daha olası. Tehlikeli değil. B erke Bayındır, 1997 yılında kartingle motorsporları kariyerine başladı. 2000 yılındaki karting şampiyonluğunun ardından 5 yıl spordan uzak kaldı. 2005 yılında Arkas Racing Takımı adına yarıştı ve Grup 1300 şampiyonu oldu. Aynı zamanda Türkiye’nin 15 yaşında şampiyon unvanını kazanan tek otomobil sporcusu olan Bayındır, 2006 sezonu başında da 2005 Pist Markalar Şampiyonu Opel Performance Türkiye takımına geçerek 1600 kategorisinde yarışmaya devam ediyor. BABADAN YA R I Ş Ç I Babanızın motorsporlarını daha önce yapması, fiili görev alması sizi nasıl etkiliyor? B.B: Babamın yarışmış birisi olmasının faydası çok. Onun desteğini ve bilgilerini kurslarla almak imkânsız. Ben bunları kullanabiliyorum ve her an yanımda bana destek oluyor. Bizim için otomobilsporları hayatın bir parçası ve doğuştan aşinayım bu spora. Kimleri örnek alıyorsunuz? B.B: Dünyada bir efsane olmuş Ayrton Senna’yı, Yvan Muller’i örnek alıyorum. Aynı zamanda tabii ki babam önemli bir emsal. Volkan Işık ise bu ülkede en başarılı bulduğum yarışçı. Bu sezonki hedefiniz ne? B.B: Grup 1600’de şampiyonluğu kazanmak. Birinci hedefim bunun dışında da kendimi geliştirebilmek ve kullandığım arabanın performansını da tam olarak kullanabilmek için Grup Maxi yarışan otomobiller arasında kendime iyi bir yer edinmek. Şu ana kadar en heyecan duyduğunuz yarış hangisiydi? B.B: Bu sezon İzmir’de yapılan ilk pist yarışı. Türkiye’de çok fazla görülmemiş bir çekişmeye sahne oldu. Rakibim Celal Kalkavan ile aramda yaşanan mücadeleden çok şey öğrendim ve tecrübe edindim. Berke Bayındır Opel Perfonmance’yle oldukça başarılı yarışlar çıkarıyor. CUMHURİYET 18 K