23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul 15 Stockholm B B B PB B B A B B 32 33 32 33 37 36 38 37 29 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B Y Y Y PB PB PB Y B 29 29 25 25 33 33 31 25 36 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B PB PB PB PB PB B B Y 35 33 34 36 32 33 28 25 21 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve batısı gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Yağışlar Doğu Karadeniz ile Ordu çevrelerinde etkili olacak. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde biraz azalacak, kuzeybatı kesimlerde değişmeyecek, diğer yerlerde biraz artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B B B B B B B B B 24 18 27 29 27 27 29 30 25 Yağmurlu Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y B Y Y Y Y PB PB 28 23 36 23 25 30 33 33 28 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB PB B PB PB PB Y A A 19 33 27 36 30 29 31 37 36 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada sılıkları gözetilerek başlandı. CHP, yürürlükteki Seçim Yasası’nın partilerin ittifak yapmalarına olanak tanımadığını, ancak partilerin birleşme yoluyla ittifakın gerçekleşebileceğini açıkladı. Rahşan Hanım, CHP’yi ziyaretinden sonra yasa değiştirilmeden ittifakın olamayacağı, ancak bir partinin kendini feshederek diğer bir partiyle birleşebileceği gerçeğini kabul etti. Böylece ittifaktan söz ederken yasalardan habersiz olduğunu da kanıtladı. Girişime önderlik edenlerin (örneğin Demirel’in, Rahşan Hanım’ın) ve onlara destek veren partilerin yasal olarak ittifakın ve birleşmenin yasal olanaksızlığını bilmeleri, varsa başka çıkış yolları aramaları gerekmez miydi? ??? Yasalardan habersiz olanlar havanda su dövdü. Sonunda ittifak girişimi komediye dönüştü. Radikal’in manşetinde belirttiği gibi; ‘‘Rahşan Hanım bir tek partisini (DSP’yi) ikna edebildi. Bahçeli, Ecevit’e randevu bile vermedi. Mumcu ve Ağar ittifak teklifini reddetti. Baykal uygulanabilir bulmadı. Karayalçın, sağda ittifak olmaz, dedi.’’ Birleşme ve ittifak arayışlarıyla muhalefetteki partilerin AKP’yi devirecek güçte olmadığının kanıtlandığını gören AKP; sonuca kıs kıs gülüyor olmalı. AKP, şimdiden propaganda araçlarını harekete geçiriyor. Vaat edip yapamadıklarını yapmış gibi gösteren her olanağı kullanıyor. Sol ne yapacak? Seçim sürecinde birbirini yiyecek. Muhalefetteki sağ ise kendi yollarında yüzde 10 barajını aşarak Meclis kapısını açmaya çalışacak. ??? Medyamız ise RTE Cumhurbaşkanlığı’ndan vazgeçer mi diye bir bekleyiş ve arayış içinde. Uçak söyleşisinde RTE, ‘‘Niye benden başka birisi de olmasın’’ dedi diye yazmışlar da; Başbakanlık Yalanlama Bürosu Başkanı Akif Beki, hemen telefona sarılmış; ‘‘Başbakan ‘Benim dışımda biri niye olmasın’ diyor. Yani ‘dahil’ anlamına gelen ‘de’ ifadesini kullanmadı’’ diye yazılanı, ‘de’li ifadeyi, bu ifade üzerine bina edilen yorumları yalanlıyor. Bizim medya sözcükler üzerine umutlar inşa ederken; İspanyol gazetesi El Pais’in ‘‘Cumhurbaşkanlığı’na aday mısınız’’ sorusunu; RTE, ‘‘Ben siyasi bir kişiliğim ve geçen seçimlerde halktan en fazla oy alan AKP’nin lideriyim’’ diye yanıtlıyor. Bu soruyanıttan bir gazetemiz ‘‘Köşk benim hakkım’’ sonucunu çıkarıyor. RTE, cumhurbaşkanı adayı olarak kendi veya başka birinin adını vermenin Sezer’e saygısızlık olduğunu ve ayrıca, Çankaya seçimine 11 ay varken açıklanacak adayın karalanacağını söylüyor. Bu sav, aday olduğunu bugün açıklasa RTE için geçerli değildir. Zira, RTE’nin dün ve bugün ne olduğu artık hemen herkes tarafından, sadece Türkiye’de değil, dünya devletlerince de bilinmektedir. Bu nedenle RTE, adaylığını bugünden ilan edebilir. Bu açıklamanın sanki yeniden seçilmek istiyormuş gibi Cumhurbaşkanımız Sezer’e saygısızlıkla ne ilgisi olabilir ki?.. İşte böyle duyarlı aşamalardan geçerek gelişiyor RTE’nin Cumhurbaşkanlığı sorunu. RTE medyayla oynuyor. Medya kamuoyuyla. Zincirleme bir oyundur gidiyor. Bu oyunlarla birlikte laik Cumhuriyet de! Stratejik ortaklık arayışı ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY gücüne karşı oluşum meydana getirme çabasında olduğunu gösterdi. İkili ticaret hacminin 25 milyar doları hedeflemesi, Türkiye’nin ekonomik olarak gözünü ağırlıklı olarak kuzeye çevireceği anlamına da geliyor. İki ülke arasındaki ticaret hacminin hızla artması ve özellikle enerji konusundaki işbirliği, Türkiye ile Rusya arasında ‘‘stratejik ortaklık arayışı’’ şeklinde yorumlandı. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, iki ülkenin çok sayıda uluslararası konudaki görüşlerinin örtüştüğünü vurgulayıp ‘‘İki ülke arasındaki ilişkiler son yıllarda yepyeni bir nitelik kazanmakta. İki ülke ilişkilerinin bu istikamette gelişimine verdiğiniz destek için size minnettarlığımızı belirtmek isterim. Ortaya koyduğumuz projeleri hayata geçirmek için elimizden geleni yapacağız’’ yönündeki sözleri ise Türkiye ile Rusya arasındaki stratejik ortaklık arayışlarının gündeme taşınması şeklinde değerlendirildi. Sezer’in konuşmasında, iki ülke arasındaki ticaret hacminin hızla artışı üzerinde durması ise, AB’ye mesaj olarak gösterildi. Türkiye’nin dış ticaretinde büyük yer tutan AB’ye alternatif olarak değerlendirilen Rusya’da, Sezer’in böyle bir nokta üzerinde durması dikkat çekti. Sezer, ‘‘1991 yılında 1.5 milyar dolar civarında olan karşılıklı ticaretimiz 2005 yılında 15 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Bununla yetinmeyip bu miktarı karşılıklı çabalarla 25 milyar dolar seviyesine çıkarabileceğimize inanıyorum. Bunun için de karşılıklı ticaretimizi daha da çeşitlendirip dengeli bir duruma getirilmesini ümit ediyoruz’’ demişti. Türkiye ile Rusya arasındaki enerji işbirliği projeleriyle AB’nin yakından ilgilendiği biliniyor. Türkiye’nin enerji köprüsü işlevi üstlenmesi, özellikle Yunanistan’da rahatsızlık yaratmıştı. S ezer ve Putin, iki ülkenin çok sayıda uluslararası konudaki görüşlerinin ve çıkarlarının örtüştüğünü belirttiler. (Fotoğraf: AP) METAL İŞÇİLERİ FEDERASYONU BAŞKANI ÖZBEK: Ziyaret tarihi bir fırsat ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) iktidarı elinde tutanların yüzünü ve yönünü Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federas ABD ve Avrupa’ya çevirdiğine dikkat çeken yonu Genel Başkanı Mustafa Özbek, Cum Mustafa Özbek, şunları söyledi: hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Rusya ‘‘Oysa Avrasya coğrafyasındaki ülkeziyaretinin, bugüne kadar istenilen düzeye lerin tarihi ve kültürel bağlar da dikkate çıkamayan Avrasya politikaları için bir ‘‘u alındığında yüzünü ve yönünü döndüğü mut işareti’’ olabileceğini belirtti. iki ülke var. Bunlardan biri Türkiye, diÖzbek, yaptığı yazılı açıklamada, hem ğeri ise Rusya Federasyonu’dur. İşte bu Türkiye hem de Rusya Federasyonu’nun gezi ve görüşmeler artık farklı yerlere baAvrasya’da önemli bir kan ve bakmak zosaygınlığa sahip olrunda bırakılan ül? Özbek, küresel güçlerin duklarını vurguladı. kelerin birbirleri ile Avrasya coğrafyasındaki Özbek, ‘‘Bu saygınlıbir araya gelmeleri ğı, coğrafyamızın ve zengin kaynakları ele geçirmek için bir başlangıç halklarının bağımolabilir. Çünkü buiçin stratejiler geliştirdiğine sızlığı ve zenginliği gün Ortadoğu’da dikkat çekerek ziyaretin yönünde kullanmak başlayan endişe veriAvrasya politikaları için bir için SezerPutin göci gelişmeler, Avrasumut olacağını söyledi. rüşmesi önemli bir ya coğrafyasını da fırsattır’’ diye konuşciddi anlamda tehdit tu. Doğu bloğunun yıkılmasıyla birlikte, etmektedir. Çeşitli renklerde yapılan devbaşta Amerika olmak üzere, küresel güçle rimler ve sömürü kültürü bir alarmdır. rin ve gelişmiş ülkelerin, Avrasya coğrafya İnanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanı, sındaki zengin doğalgaz ve petrol kaynak Rusya Devlet Başkanı ile el ele vererek larını ele geçirmek için siyasi ve ekonomik kanayan Avrasya yarasına merhem olastratejiler geliştirdiğine dikkat çeken Öz caktır. Bu ziyaret, sadece Türk ve Rus bek, Türkiye’nin ve Rusya’nın bu anlamda devlet başkanlarının değil,Avrasya ülkeortak bir anlayış ve hareket içinde olmaları lerinin ve haklarının da buluşması ve birgerektiğini ifade etti. Bugüne kadar, siyasi leşmesi niteliğini taşımalıdır.’’ ‘Türklerle etle tırnak gibiyiz’ AB yetkililerinin açıklamalarına karşı Rumlar ‘işleri kendileri karıştırıyor’ diyor OZAN YAYMAN havaalanlarını Kıbrıs Rum yönetimine açmazsa AB ile Türkiye arasında bir tren kazası yaşanabilir.’’ Rehn bu demeci, AB dönem başkanlığını dün Avusturya’dan devralan Finlandiya’nın STT Haber Ajansı’na veriyor. Bir bakıma, yeni dönem başkanına ilk müjdeyi vermiş oluyor: ‘‘Arkadaş, Türkiye’ye karşı elini korkak alıştırma. Ne gerekiyorsa söyle...’’ Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja da Rehn’e selam vermekte gecikmedi: ‘‘Türkiye, yıl sonuna kadar Rum gemilerine limanlarını açmak zorundadır. Türkiye ile müzakerelerde dramatik bir sonuçtan kaçınmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız.’’ AB’den son birkaç gün içinde gelen öteki demeçler de tamamlayıcı nitelik taşıyor. ??? Avrupa’dan gelen bu seslere karşılık, bakalım Başbakan söylemiş ne söylemiş... Erdoğan, İspanyol El Pais gazetesine bir demeç verdi. İspanyol meslektaşımız sordu: ‘‘Olli Rehn, Kıbrıs’ta AB kararlarına uyulmazsa, Türkiye ile müzakerelerin durabileceğini söylüyor, ne diyorsunuz?’’ Başbakan’ın yanıtı aynen şöyle: ‘‘Sayın Rehn bundan emin olsun, istenilenler gerçekleşecektir... Rehn köşeli bir insan değildir, olgundur. Bu değerli dostum bu köşeli ifadelerle müzakere sürecini olumsuz etkileyecek bir tavrın içerisine girmez.’’ Başbakan’ın bu konuda Türk gazetecilere verdiği demeç ise şöyle: ‘‘Kıbrıs’ta biz yapacağımızı yaptık. Daha önce attığımız adımların karşılığını görmedik. KKTC’ye yönelik izolasyonlar kalkmadığı sürece bizden yeni bir girişim beklenmesin...’’ Başbakan Avrupa yayın organlarına her vaadi veriyor, Türkiye’deki yayın organlarına bizim atacak başka adımımız kalmadı demecini... Bu, işin bir yanı... Öteki yanı da Rehn’in köşeleri! Başbakan’a göre Rehn köşeli biri değil... Demeç farkları gösteriyor ki, Rehn’in yanı sıra Başbakan da köşeli değil! ??? AB’nin Türkiye’den isteklerine günlük gelişmelerin karmaşası dışında, tarihsel bir çizgi olarak baktığımızda şu hakkı teslim etmek zorundayız: AB haklı! Neden? Çünkü, gerek Başbakan gerekse AKP’nin ilgili ilgisiz tüm yetkilileri zamanında her türlü sözü verdiler. Şimdi AB, o sözlerin tutulmasını istiyor. 6 Ekim’deki yüzlerce sayfalık ilerleme raporunu birkaç saatte hatmeden Erdoğan, içinde Kıbrıs dayatmalarının da olduğu bu metin için şunu söylemişti: Bize makul geldi! AB bu kısa değerlendirmenin ‘‘makul’’ sözcüğünü hemen aldı, kendine göre yorumladı, ‘‘ma’’sı gitti, ‘‘kul’’u kaldı! Sözün özü şu: AB sürecinde köşeleri döndük... Yuvarlanıp gidiyoruz! ankcum?cumhuriyet.com.tr Meclis’ten jet hızıyla geçti Vali ve kaymakama son dakika zammı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’den vali ve kaymakamlara ‘‘son dakikada zam sürprizi’’ çıktı. Tatil arifesindeki Meclis’te iktidar ve muhalefet, vali, kaymakam ve mülkiye müfettişlerine 300 ile 500 YTL arasında ek zam yapılması konusunda uzlaşmaya vardı. AKP, CHP ve ANAVATAN’ın yanı sıra DYP yöneticileri arasında yürütülen uzun temas trafiğinin ardından kaymakam, vali ve mülkiye müffetişlerine de zam yapılması konusunda ilke anlaşmasına vardı. Bunun üzerine AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, konuyu Başbakan Tayyip Erdoğan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a da iletti. Erdoğan ve Unakıtan’ın onay vermesi üzerine zamla ilgili düzenlemenin şekli konusunda jet hızıyla çalışma başlatılarak hazırlanan düzenleme TBMM’de kabul edildi. İçişleri Müsteşarı’nın maaşının 778 YTL artırılarak 4 bin YTL’ye çıkarılması, vali, kaymakam, mülkiye müfettişleri, İçişleri Bakanlığı daire başkanları, hukuk müşavirleri ve genel müdür ile genel müdür yardımcılarının maaşlarının da 300 ile 500 YTL arasında artması öngörüldü. Nöromüsküler Kongresi ? İstanbul Haber Servisi 11. Uluslararası Nöromüsküler Kongresi, 27 Temmuz tarihlerinde İstanbul’da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek. Kongre’de nöromüsküler hastalıklarda tedavi stratejileri, yöntemleri, son gelişmeler konunun uzmanlarıyla masaya yatırılacak. 5 Temmuz saat 14.00’te Dünya Kas Hastalıkları Dernekleri Birliği toplantısının yapılacağı kongreye, kas hastaları ve aileleri de katılabilecek. Kongrenin son gününde Dünya Nöromüsküler Kongresi Yönetim Kurulu, gazetemiz yazarı Prof. Dr. Coşkun Özdemir’e ‘‘Yaşam Boyu Başarı’’ ödülü verecek. KAŞ Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja’nın, AB’nin Türkiye’den limanlarını Rumlara açması yönünde beklentisi olduğunu söylediği saatlerde Kaş hareketliydi. Günlerden cuma ve Kaş pazarı. Kaş’ın 6 deniz mili ötesindeki Meis Adası’ndan 5 tekne sabahın ilk ışıklarıyla yolcularını aldı. Yirmi dakika sonra tekneler Rum yolcularıyla Kaş’taki balıkçı barınağına yanaştı. Her cuma tekrarlanan sefer dün de yinelendi. Meis’te yaşayan 250 yaşlı Rum, pazar alışverişini Kaş’ta yapıp dört beş saat sonra adalarına döndü. AB Komisyonu genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Kıbrıs yüzünden Türkiye’yle müzakerelerin tümüyle askıya alınabileceğini belirtirken, Finlandiya Dışişleri Bakanı Tuomioja, ‘‘Türkler Rumlara limanlarını açsın’’ derken, dün Meis’ten Kaş’a alışverişe gelen Rumlar ise ‘‘Biz kardeşiz, etle tırnak gibiyiz. Bu işleri karıştıran AB ve ABD’’ diyordu. Meis’ten yol alan tekneler Kaş’a geldiklerinde gün yeni uyanıyordu. Çocuklukları, ilk gençlik yılları Kaş’ın yanı sıra Fethiye, Kayaköy, Demre, Üçağız’da geçen yaşı geçkin Rumlar, haftalık olağan ziyaretlerini gerçekleştiriyordu. Tekneler kıyıya yanaşıp karşılıklı merhabalaşmalar yapıldıktan sonra sohbetler başladı ve ayrılış saatine değin ‘‘sağlık sıhhatler’’ soruldu, ‘‘işler güçler’’ dile getirildi. Meis, 2. Dünya Savaşı öncesi 15 bin nüfusun barındığı bir yerleşim yeriydi. Günümüzde toplam 250 kişi yaşıyor. Küçük adanın yaşam alanlarının yüzü Kaş’a dönük. Postanesi, okulu, karakolu ve bir de bankası var. Tüm kamu binaları bunlarla sınırlı. Hiçbir üretim yok. Yaşayanları, temel ihtiyaçlarının tamamı Saldırı öncesi ‘şeyh’e ziyaret ? Baştarafı 1. Sayfada Meis’ten her cuma Kaş’a gelen Rumlar, temel ihtiyaçlarının tamamını Kaş’tan sağlıyorlar. nı Kaş’tan sağlıyor. Sadece bununla da sınırlı değil. Hastalandıklarında şifa aradıkları yerin adresi de Kaş... Her türlü ihtiyaç cuma gününe sıkıştırılıyor. Haftanın tüm planlamaları buna göre yapılıyor. Cuma günü Kaş’a gidilecek ve eldeki listede olan her bir şey alınacak. Dün de öyle oldu... Tekneden inenlerin bir kısmı mağazaların olduğu çarşıya girerken kimisi halk pazarının yolunu tuttu, kimisi de doktorunun, gözlükçüsünün yanına uğradı. Çaylar, kahveler içildi. ‘‘Akşama da kal rakı içelim’’ denildi, ‘‘Karşıda yemeklik bekliyorlar, sen gel karşıda uzo içelim’’ denildi. bancı bir yer olarak görmediğini söyleyerek ‘‘Biz dosttan öte kardeşiz. Etle tırnak nasıl birbirinden ayrılmaz ise biz de öyleyiz. Dip dibeyiz, yüz yüzeyiz. Halkların hiçbir sorunu olmaz. İki ülke arasındaki ilişkilerin en gergin olduğu günlerde bile en yakın dostumuzun Kaş’taki kardeşlerimiz olduğunu biliriz’’ diyor. Bir de şunu ekliyor: ‘‘Geçenlerde Ege Denizi üzerinde savaş uçakları dalaştı. Bir adam öldü, geride iki çocuk bıraktı. İki ülkede de gözü yaşlı insanlar oldu. Bunda ne Türkiye’nin ne de Yunanistan’ın kabahati var.Tek kusurlu ABD’dir. Meisliler bunun bilincinde.’’ Sabah günün ilk ışığıyla Kaş’a gelen Rumlar bir arada gezerken satın aldıkları ürünleri esnafla birlikte teknelerine taşıyorlar. Bir haftalık erzaklarını karşılayan Meisliler, ellerindeki listeyi kontrol ediyor, eksik bir şey kaldıysa zaten her gün Kaş’tan gelen turist teknelerinin kaptanları getirir, ancak gelmişken ürünleri kendileri seçmek istiyor. Kapılar zaten açık... AB, Türkiye’nin Rumlara limanlarını açmasını öneriyor. Ancak Kaş’taki gelişmelerden habersizler. Sadece Kaş mı kapılarını açan? Dikili ve Ayvalık uzun yıllar önce Midilli halkına kapılarını açtı. Çeşme Sakızlılara, Datça Sisamlılara, Bodrum Koslulara... Adı geçen tüm ada yerleşimleri günlük ihtiyaçlarının çoğunu bu taraftan sağlıyor. Oteller yataklarına varıncaya dek demirbaşlarını Türkiye’den karşılıyor. İki halk da bu durumdan hoşnut. Ancak bir yakınma var, o da Türkiye’ye vizesiz gelen Rumlara karşılık, Türklerden vize isteniyor olması. Mevcut uygulamanın ellerini kollarını bağladığını dile getiren yöre insanı, vizenin ve konut fonunun kalkması halinde Meislilerin alışveriş yapmaya gelip rakı içme teklifleri aldıkları gibi Türlerin de karşıya uzo içmeye gideceklerini ve kültürlerin daha fazla kaynaşacağını vurguluyorlar. Daha sonra Arslan ile uzun süre görüşmediklerini söyleyen Kurter, 15 Mayıs’ta Arslan’ın kendisini ziyaret ettiğini kabul etti. Kurter, ‘‘Aniden Ankara’ya gideceğini söyledi. Bana Ankara’ya niçin gittiğini söylemedi. Bu olayla (Danıştay saldırısı) ilgili gidip gitmediğini bilemem. Bana bir şey söylemedi. Ben de gidersen git dedim’’ açıklamasını yaptı. Kurter, Danıştay saldırıyı gerçekleştirenin Arslan olduğunu basından öğrendiğini anlattı. Kurter, Arslan’ın iki kez kendisine 200 YTL ‘‘bağışta’’ bulunduğunu da söyledi. Kurter, ‘‘Alparslan Arslan’ın bu olayları yapacağını bilseydim ona doğru yolu bulması için telkinde bulunurdum. Ben hiçbir zaman Müslümanların kan dökmesini istemem. Ona bu yönde de telkin ve tavsiyede bulunmadım’’ diye konuştu. Kurter, hiçbir tarikatla bağlantısının olmadığını savunurken ‘‘Ben tarikatları sevmem onlar da beni sevmezler’’ dediği öğrenildi. Pişmanmış... Arslan’ın savcıya ‘‘etkin pişmanlıktan’’ yararlanmak istediğini söylediği belirtildi. Arslan’ın geçen pazartesi Savcı Şemsettin Özcan’a verdiği ek ifadede bu isteğini dile getirdiği ve avukat Süleyman Esen’in örgütün lideri olduğunu açıkladığı iddia edildi. 1 tutuklama daha Önceki gün tutuklanan ‘‘Mardinli Ömer’’ takma adlı Aykut Metin, Danıştay saldırısında kullanılan silahı Arslan’a sağladığını kabul ederken silahları Kenan Özer adlı kişiden aldığını söyledi. Özer de dün tutuklanarak cezaevine konuldu. Böylece soruşturma çerçevesinde tutuklananların sayısı 9’a yükseldi. Özer’in saldırıda kullanılan silahları temin ederek Metin’e verdiği, Metin’in de Alparslan’a sattığı belirtildi. Gazetemize atılan el bombalarını temin ettiği savlanan avukat Esen iddiaları redderken ‘‘ Arslan ile üniversiteden tanışırız. Birlikte sık sık hocaya (Salih Kurter) giderdik.Ancak,Arslan’ın eylemi yapacağını bilmiyordum’’ dediği öğrenildi. Halkların hiçbir sorunu yok... Meislilerin, Kaş halk pazarının rengi olduğu, Kaş’taki hemen herkesin dilinde. Esnaf, karşı komşularının pazarın bereketi olduğunu söylüyor. Halk pazarındaki esnafın neredeyse tümüyle ahbap olduğunu söyleyen 79 yaşındaki Chavan, Kaş’ı ya CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle