17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB Y PB Y B B B B PB 28 26 30 23 29 31 31 33 24 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB PB PB B B A 25 25 24 25 32 30 32 32 33 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars A A A A A A A B PB 34 30 38 42 37 39 30 27 27 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı çok bulutlu, Trakya ile Çanakkale çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yurdun kuzey ve batı kesimlerinde azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB PB PB PB PB 16 16 17 22 16 18 20 17 18 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB Y B Y Y PB PB PB Y 17 18 32 18 19 20 22 28 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y A Y A PB Y A A A 27 33 24 38 36 27 22 37 41 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu Nereye? ? Baştarafı 1. Sayfada Adalet Alt Komisyonu, temel ceza yasalarına uyum öngören yasada değişiklik yaptı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY yönetiminin, en başta Başbakan olmak üzere, tutum ve davranışları dikkatle incelendiğinde ne görülüyor? Ülkede laik anayasal işbirliği, dayanışma, sükunet, hoşgörü, istikrar arayışı yerine köktenci bir hesaplaşmanın ‘ya herru ya merru’ psikolojisi iktidarı sertleştiriyor. ? AKP bugün Cumhurbaşkanı, yargı, ordu, üniversitelerle anlaşma zemini arayacak yerde köprüleri atmaya yönelmiştir; bu davranışının bir gerekçesi olmalı! TÜSİAD’ın açıklamalarına yansıyan laiklik kaygıları soyut değildir, somut gerekçeler uzun bir süredir bir zincirin halkaları gibi birbirine eklenmektedir. ? Kimi çevreler şu veya bu nedenle askerden darbe beklemekte, hükümet erkânı, Cumhuriyet’e ve Danıştay’a yapılan saldırıları bile iktidara karşı düzenlenen bir komplo’ diye yorumlamakta, ‘‘dezenformasyon’’ mekanizmaları çalıştırılmaktadır. Türkiye, dikkatini bu gibi konularda harcarken dinci bir sivil darbeye doğru mu sürükleniyor? AKP’den ‘eşe dayağa’vize EMİNE KAPLAN YEMEĞİ YAKANA, ÇOK PARA HARCAYANA DAYAK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2003 verilerine göre, kadınların eşleri tarafından fiziksel şiddete maruz kalma nedenleri arasında ‘‘yemeği yakma, parayı gereksiz yere harcama, cinsel ilişkide bulunmayı reddetme’’ gibi gerekçeler sıralanıyor. 1519 yaş grubunda bulunan kadınların yüzde 63’ü, 4549 yaş grubunda bulunanların yüzde 39’u, Batı bölgelerinde yaşayan yi, kadın örgütlerinden gelen yoğun tepkiler üzerine tasarı metninden çıkardı. Ancak söz konusu madde, ‘‘uzlaşma’’ sistemi kapsamına alındı. Buna göre, aile içi şiddet suçlarında, savcı doğrudan soruşturma açıp dava açmak yerine eşleri uzlaştırmaya çalışacak. Tarafların uzlaşma önerisini kabul etmesi durumunda cumhuriyet savcısı, uzlaştırmayı kendisi gerçekleştirebileceği gibi uzlaştırmacı görevlendirebilecek. Uzlaşmanın sağlanması durumunda, eşine şiddet uygulayan kişi hakkında dava açılmayacak. Tasarının yasalaşmakadınların yüzde 32.5’i, Doğuda yaşayanların yüzde 49’u kocasının kendisini dövmesini haklı buluyor. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, CHP milletvekilleri Gökhan Durgun ve Sami Tandoğdu’nun soru önergelerine verdiği yanıtta kadınların maruz kaldığı şiddet olayları hakkında bilgi verdi. 3 bin 366 kadının ırzına geçildi, 1803 kişinin evlenme vaadiyle kızlığı bozuldu, 1371 kadın fuhuşa teşvikten dolayı mağdur oldu. Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2003 verileri, kadına yönelik şiddetin nedenleri konusunda ilginç bir tablo ortaya koyuyor. Buna göre, kadınların, eşleri tarafından fiziksel şiddete maruz kalma nedenleri arasında ‘‘yemeği yakması, kocasına karşılık vermesi, parayı gereksiz yere harcaması, çocukların bakımını ihmal etmesi ve cinsel ilişkide bulunmayı reddetmesi’’ sayılıyor. maya yanaşmayan kadınlar ikinci kez, hatta üçüncü kez şiddete maruz kalacaktır’’ dedi. Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Sarıhan, bu düzenlemeyle şiddetin önlenemeyeceğini, tam tersine şiddetin süreceğini vurguladı. Sarıhan, ‘‘Dayak yiyen kadın, erkek ‘Özür dilerim, bir daha yapmayacağım’ dediği zaman uzlaşmaya yanaşmak zorunda bırakılacaktır. Bu şiddetin devamına olanak sağlar, engellemez’’ dedi. Sarıhan, tasarıda yapılan değişiklikle Ailenin Korunması Yasası’nın da işlevsiz hale getirileceğine dikkat çekti. AÇI C ANKARA Kadın örgütlerinden gelen tepkiler üzerine ‘‘aile içi şiddeti şikâyete bağlı suç haline getirmek’’ten vazgeçen AKP hükümeti, aile içi şiddet suçunu ‘‘uzlaşma’’ sistemi kapsamına alarak söz konusu suçu fiili olarak ‘‘şikâyete bağlı’’ duruma getirdi. Buna göre, eşlerin uzlaşması durumunda eşine dayak atan kişi hakkında dava açılmayacak. Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, ‘‘Düzenleme, aile içi şiddeti önlemez, tam tersine devamını sağlar’’ dedi. Adalet Alt Komisyonu, temel ceza yasalarına uyum öngören ve 170 yasada değişiklik öngören yasa tasarısında bazı değişiklikler yaptı. Tasarının hükümetten gelen biçiminde Türk Ceza Yasası’nın ‘‘aile içi şiddet suçu’’nu da düzenleyen ‘‘kasten yaralama’’ başlıklı 86. maddesinde değişiklik yapılması öngörülmüştü. Kasten yaralama suçunun üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı işlenmesi durumunda 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilmesine ilişkin hüküm şikâyete bağlanıyordu. AKP, gerekçesinde ‘‘Suçun şikâyete bağlı olmaması, bir tokat atılması halinde dahi aile bireylerinin arasındaki ilişkiye hukuk adına müdahil olmayı gerektirmektir’’ görüşünün savunulduğu söz konusu madde 3 bin 366 kadına tecavüz Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı kayıtlarına dayanarak verilen bilgiye göre, 20012004 yılları arasında 16 bin 602 kız kaçırma olayı yaşandı, sı durumunda eşine dayak attığı için hakkında dava açılan ve hakkında dokunulmazlık fezlekesi düzenlenen AKP’li Halil Ürün de uzlaştırma sisteminden yararlanabilecek. Ürün’ün eşi Esma Ürün’ün eşiyle uzlaşması durumunda Ürün hakkında açılan dava ortadan kalkacak. Esma Ürün, şikâyetini de geri almıştı. CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, tasarıda yapılan değişiklikle aile içi şiddet suçunun fiilen şikâyete bağlı hale getirildiğini vurgulayarak ‘‘Bu, kadına daha çok baskı yapılacağı anlamına gelir. Hatta uzlaş MÜMTAZ SOYSAL Kıbrıs Fırsatı AVRUPA BİRLİĞİ’NİN Kıbrıs baskısı sürüyor. Komisyon ve Konsey, her vesileyle ‘‘Limanlarınızı ve hava sahanızı Rum yönetiminin gemileriyle uçaklarına açın’’ çağrısını yinelemekte; üye devletler de, başta o dönemin başkanı olmak üzere, buna katılmakta. Haziran sonu dönem başkanlığını devredecek olan Avusturya aynı çağrıyı yaptı; dönem başkanlığı sırası 2007 başında gelen Almanya’nın Dışişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier ise, daha şimdiden, son Ankara ziyaretinde ayağının tozuyla, ‘‘Yıl sonundan önce Gümrük Birliği Protokolü’nün Meclis’ten geçirileceğini umuyoruz’’ demekten kendini alamadı. Türkiye, bu baskıya karşı yaratıcılıktan yoksun bir bekleyiş içinde; ‘‘Protokol’ün Meclis’ten geçirilip onaylanması ve limanlarla hava sahasının açılması için Kuzey Kıbrıs üzerindeki ambargo kaldırılmalıdır’’la yetiniyor. Ambargoyu sona erdirme vaadinin, Nisan 2004 halkoylaması öncesinde ve sonrasında, Türk tarafının olumlu oyuna bir ‘‘ödül’’ olarak AB tarafından ortaya konduğunu, dolayısıyla bunu dengelemek için herhangi bir ‘‘ödün’’ün gerekmediğini unutarak. Daha da tuhaf olanı, Lefkoşa’daki Talât yönetiminin, sanki hiçbir şey olmamış gibi, hâlâ Annan Planı’nı yeniden masaya getirebilmek uğruna Güney’in yönetimine ve Birleşmiş Milletler’e yalvar yakar olmasıdır. ysa, artık çok şey ayan beyan meydana çıkmıştır. Rumların Cumhurbaşkanı Papadopulos, Plan üzerinde müzakereye oturmak istemediğini açıkça söylediği gibi, vaktiyle yüzde 65 oyla Plan’a karşı çıkmış olan partiler de son parlamento seçimlerinde oylarını daha da arttırdılar. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, ‘‘müzakere zemininin hazır olmadığını’’ söylüyor. Öte yandan, AB’nin Türkiye’ye tam üyelik vaadi vermeden çeşitli nedenlerle ‘‘ucu açık müzakere süreci’’ içinde tutmak istediği ve Ankara Kıbrıs davasını bıraksın bırakmasın, Brüksel’deki tutumun aynı kalacağı belli olmuştur. O halde, Türkiye’nin eski tezinde devam edip adada ortak bir çözüm için çırpınarak ödün üstüne ödün vermesinin ne anlamı kaldı? Soruna kesin nokta koymak için en elverişli konjonktür oluşmuş durumda. nkara şu sıra ‘‘Kıbrıs’ta müzakere süreci bitmiş ve bağımsız iki ayrı devletli bir dönem başlamıştır’’ diyerek ‘‘KKTC’nin de Avrupa devletlerince tanınıp Türkiye’yle birlikte tam üyelik sürecine alınması koşuluyla biz de Güney Kıbrıs’ı şimdiki sınırlarıyla Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanıyor ve limanlarımızla hava sahasını ona açıyoruz’’ dese, böylesine gerçekçi ve barışçı bir açılım karşısında kim ne diyebilir? Şişli Belediyesi’nin düzenlediği ‘‘Doğaya ve Doğadaki Canlılara Saygı Yürüyüşü’’ne katılan yurttaşlar; köpekler, kediler, midilliler eşliğinde yürüdü. Bergamalılar ise Çamköy’de düzenlenen piknikte buluşarak “mücadeleye devam” mesajı verdiler. (Fotoğraflar: AA) Çete, mafya olaylarında hükümetlerin tutumu önemli bir haber konusuydu. Olayları küçümsemeleri, operasyonları ağızlarına yüzlerine bulaştırmaları, soruşturmanın önemli bir aşamasında her şeyin bıçak gibi kesilmesi... AKP döneminde ise tartışma şu boyuta çıktı: Hükümet bu gelişmelerin neresinde? Olayların üzerine gideni mi, olayların hazırlayıcısı mı, yoksa genel organizasyonun bir parçası mı? Çetelerle ilgili her yeni haberin olayları çözmekten çok kafa karıştırmaya yaradığını görüyoruz. AKP’nin karmaşanın ortasında yer alması işi daha da ‘‘çeterefil’’ hale getiriyor. ??? Peşrevi uzun tuttuk; son bir yılın çetelesini özetleyerek aktaralım... Van 100. Yıl Üniversitesi’ni ele geçirmeye çalışanlar Rektör Prof. Yücel Aşkın’ı aşamayınca, çeteyle suçladılar. İddianameye şunu yazdılar: ‘‘Her ne kadar üyeleri ortaya çıkarılamamışsa da bir çete vardır!’’ 100. Yıl Üniversitesi’ndeki Vandalizmi belleklerden silmemek gerekiyor. Orada ısrarla çete aranırken hükümet, ‘‘Kimse karışmasın, yargı işini rahat yapsın’’ demişti! Çok uğraştılar ama, çeteyi bulamadılar! Şemdinli olayı da hâlâ belleklerde. Dönemin Van Savcısı Ferhat Sarıkaya öyle bir iddianame yazdı ki; Kasım 2005’te meydana gelen patlamayı soruştururken 1990’lı yıllarda Diyarbakır’da olanlar, karanlık bir işadamının ağzından iddianameye girdi. Ferhat Sarıkaya, Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun kararıyla meslekten ihraç edildi. Ankara’daki genel kanı Sarıkaya’nın o iddianameyi kendisinin yazmadığı yönünde... Danıştay olayında da daha ilk günden çeteyi ilan ettiler. Ortaya çıkaramayınca da, ‘‘Biz bu işi fikren çözdük ama, hukuken araştırıyoruz’’ diyerek sinmek durumunda kaldılar. Mayıs ayı sonunda Ankara Eryaman’da ortaya çıkarılan çete ise askerle emniyet arasındaki akort bozukluğunun tipik bir yansımasıydı. Önce çetenin, Başbakan’dan Mehmet Ali Erbil’e kadar bir dizi suikast planladığı açıklandı. Sonra bunların tümü yalanlandı. Önce operasyondan Genelkurmay’ın bilgisi olduğu söylendi. Sonra Genelkurmay, olayı gazetelerden öğrendiklerini açıkladı! ??? Yukarıda birbirinden çok farklı gibi görünen olayları alt alta koyduk. Bize göre şöyle bir tablo ortaya çıktı: Çetelerin üzerine gidiyoruz diyenler, çete yöntemleriyle hareket ediyorlar! Bu, hırsızı yakalayıp ondan yöntem öğrenmeye benziyor... Bu, masum bir kişinin üzerine suç atıp benim istediklerimi yapmazsan seni katil ilan ederim demeye benziyor... AKP, AB’yi çok istiyormuş gibi hareket edip, kendi hedeflerinin aracı yapmaya girişti... ABD’nin bölgedeki politikalarına karşıymış gibi davranıp her türlü yardımı yaptı... Yolsuzlukların üzerine gidiyormuş gibi yapıp, kendi dönemine özgü yöntemler geliştirdi... Bütün bu ikiyüzlülükler neyse AKP’nin çetelerin üzerine gidiyorum, demesi de odur! Gelinen noktada başkentte güvenlik kurumlarından siyasete her alanda bir akort bozukluğu var. Bir taraf ‘‘öyle’’ istiyorum diyor, öteki taraftan ‘‘miii’’ sesi geliyor! AKP aldı sazı eline davul gibi vura vura çalıyor... Çal babam çal! ankcum?cumhuriyet.com.tr Çevre için mücadele çağrısı Haber Merkezi Yurdun çeşitli yerlerinde ‘‘Dünya Çevre Günü’’ dolayısıyla düzenlenen etkinliklerde, çevre sorunlarına dikkat çekilirken, daha yaşanabilir bir çevre için mücadele çağrıları yapıldı. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Grup Doğayla Barış ile bakanlık arasında imzalanan ‘‘Geleneksel 1. Caretta Yolu Etkinlikler Zinciri’’ni Divan Oteli’nde düzenlenen toplantıyla başlattı. Etkinlikler kapsamında deniz kaplumbağalarının Türkiye’deki yuvalama kumsalları olan Batı ve Doğu Akdeniz’de 23 noktada konser, sergi ve seminerler düzenlenerek, çevre sorunlarına dikkat çekilecek. Şişli Belediyesi’nin ‘‘Dünya Çevre Günü’’ dolayısıyla düzenlediği ‘‘Doğaya ve Doğadaki Canlılara Saygı Yürüyüşü’’nde Şişli Meydanı’nda toplanan yurttaşlar; köpekler, kediler, midilliler, balıklar ve develer eşliğinde Maçka Demokrasi Parkı’na kadar yürüdü. Yürüyüşe destek veren Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, 5199 sayılı hayvan hakları ile ilgili yasanın uygulanabilmesi için gerekli yönetmeliklerin çıkarılması gerektiğini söyledi. İran’dan ‘olumlu tepki’ beklentisi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) George Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı JD Crouch, bir günlük ziyaret için geldiği Ankara’da, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ali Tuygan ve MGK Genel Sekreteri Yiğit Alpogan ile bir araya geldi. Görüşme sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Crouch, ABD Başkanı George Bush’un geçen hafta çok önemli bir karar alıp bir öneride bulunduğunu hatırlatarak bu açılıma karşı İran’dan ‘‘olumlu reaksiyon’’ beklentisini dile getirdi. JD Crouch, İranlıların, nükleer programlarını durdurmaları halinde, bunun ileriye doğru atılan bir adım olduğunu göreceklerini düşündüğünü söyledi. O ‘Munzur’a dokunmayın’ Munzur Vadisi ve Çevresini Koruma Kurulu da Galatasaray MeydanıTaksim arasında gerçekleştirdiği yürüyüşte, ‘‘Munzur özgürdür özgür akacak’’, ‘‘Her yer Bergama, hepimiz Munzurluyuz’’, ‘‘Küresel şirketler Munzur Vadisi’ne dokunmayın, sabrımızı taşırmayın’’ yazılı pankart ve dövizler taşındı. Yapılan açıklamada, Munzur’un baraj projeleri, siyanürlü altın çıkarma çalışmaları ve orman yangınları nedeni ile tehdit altında olduğunu belirtti. ya Çevre Günü öncesinde Çamköy’de düzenlenen piknikte buluştu. Köyün girişinde ve altın madeninin bulunduğu alanda jandarmanın yoğun güvenlik önlemiyle karşılanan çevreciler, köye üstleri aranarak girdi. Piknikte birer konuşma yapan çevre örgütü temsilcileri, yetkilileri ‘‘hukuksuzluğa dur demeye” çağırdılar ve maden kapanana kadar mücadelelerine devam edeceklerini kaydettiler. Migros’un Türkiye’deki çeşitli şubelerinde çalışan 120 kişi, Koç Holding’in kuruluşunun 80. yıldönümü etkinlikleri kapsamında, Van Gölü’nde temizlik kampanyası başlattı. söyledi. Dünyanın sayılı biyolojik çeşitliliğe sahip ve nesli tükenmeye yüz tutmuş 8 kuşun üreme bölgesi Konya Havzası’nın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olunduğunu kaydeden Eryılmaz, çözüm için vahşi sulamadan vazgeçilerek damla sulama yöntemine geçilmesi gerektiğini vurguladı. Nükleere karşı eylem Dünya Çevre Günü dolayısıyla açıklama yapan Nükleer Karşıtı Platform, Türkiye’nin nükleer satranç tahtasında yaratılan denge oyunlarının parçası haline getirilmek istendiğini kaydetti. Açıklamada, ‘‘Türkiye’de nükleer enerji santralı kurulmasına dönük tüm argümanlar bilim dışı ve gerçekleri yansıtmamaktadır.Türkiye’nin nükleer enerji santrallarına ihtiyacı yok’’ vurgusu yapıldı. Platform nükleer karşıtı eylemlerini, Akkuyu, İğneada ve Sinop’ta devam ettireceğini de bildirdi. Mayına basan çoban yaralandı ? ERZURUM (AA) Kars’ın Digor ilçesinde Yaşar Tören (15) adlı çoban, Unbulak köyü kırsalında hayvan otlattığı sırada mayına bastı. Mayının patlaması sonucu yaralanan Tören, yakınları tarafından Erzurum Aziziye Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tören’in hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Tuz Gölü yüzde 50 küçüldü Doğal Hayatı Korumu Vakfı (WWFTürkiye) Tuz Gölü Proje Sorumlusu Çağrı Deniz Eryılmaz, Tuz Gölü’nün bilinçsiz ve vahşi sulama yöntemleri nedeniyle son 40 yılda yaklaşık yüzde 50 oranında küçüldüğünü Bilişim ansiklopedisi basıldı ? ANKARA (ANKA) Türkiye Bilişim Vakfı’nın ve özellikle yaşamını yitiren Tuncer Üney’in önderliğinde başlayan Türkiye Bilişim Ansiklopedisi’nin basımı tamamlandı. Türkiye’nin seçkin bilim adamları, araştırmacıları ve sektör temsilcilerinin de çalışmalarıyla katkı sağladığı ansiklopedi, bilişimbilgisayar alanında hem teknik hem de sosyal konuları içeriyor. 200 bilişimcinin katkısıyla hazırlanan, Türkçeİngilizce ve İngilizceTürkçe terim karşılıkları verilen ansiklopedide ‘‘Bilişim Bilgisayar Terimleri Dizini’’ de bulunuyor. A Piknikte buluştular Türkiye’de çevre hareketinin simgesi olan Bergamalılar, Dün ‘Türkiye AB heyecanını yitirdi’ Hükümetin reformları yapmadığını ve bu durumun ‘baş ağrıtacağını’ vurgulayan Joost Lagendijk, CHP’nin milliyetçi bir parti olma yolunda ilerlediğini ileri sürdü Dış Haberler Servisi Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye Karma Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecindeki gelişmelerin olumsuz olduğunu söyledi. Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da ‘‘TürkiyeAB İlişkileri’’ konulu panele katılan Lagendijk, Türkiye’nin AB konusunda heyecanını yitirdiğini söyledi, reformların durma düzeyine geldiğini belirtti. Reformların durma noktasına gelmesinin sebebinin yaklaşan seçimler olduğunu ifade eden Lagendijk, Türkiye’de son aylarda yaşanan gelişmelerin kendilerini endişelendirdiğini söyledi. Lagendijk, ‘‘Bir taraftan yargıya yapılan saldırı, diğer taraftan AKP’nin reformları yapmaması,AB üyeliği heyecanının kaybolmasına sebep oldu’’ dedi. Lagendijk, ‘‘Bu olumsuzluklar Türkiye’nin çok başını ağrıtır’’ açıklamasını yaptı. İşçi Partisi’ne katılım ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Aralarında bazı eski milletvekilleri, emekli askerler, akademisyenler, sanatçı, yazar ve muhtarların bulunduğu 253 kişi, İşçi Partisi’ne (İP) katıldı. Katılanlar arasında eski MHP Yozgat Senatörü Servet Bora, eski CHP Yozgat Milletvekili Mevlüt Güngör Erdinç, eski DSP Edirne Milletvekili Ahmet Ertürk, HP ve SHP eski milletvekili Hüseyin Avni Güler, eski Hazine, Banka ve Kambiyo Genel Müdürü Ali Kocatürk, emekli Hava Pilot Korgeneral Yaşar Müjdeci, emekli Tuğgeneral Servet Cömert, Prof. Mehmet Tomak, Prof. Hüseyin Özdağ, Prof. Ferit Hakan Baykal, Prof. Ahmet Çolak, Prof. Mete Göktan, Prof. Erbil Gözükırmızı, Prof. Ümit Akkoyunlu gibi isimler bulunuyor. BEGÜM BOZDAĞ ve SERHAT KOCAEFE evlendi. Bir ömür boyu mutluluklar dileriz. CHP’ye eleştiri Joost Lagendijk, konuşmasında CHP’yi de eleştirdi. CHP’nin milliyetçi bir parti olma yolunda ilerlediğini savunan Lagendijk, Deniz Baykal’ın Türkiye’nin AB üyeliğinde başarılı olamayacağını iddia etti. GONCA KANBER VE AİLESİ CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle