25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2006 PAZARTESİ 10 DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Hava harp akademisinin Bağdat’ta değil, Duhok’ta açılacak olması tartışmaya yol açtı ABD, Kürt pilot yetiştirecek BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA ABD, Irak’ta en yakın müttefiki olan Kürt gruplara sağladığı avantajlara bir yenisini daha ekledi. Irak ordusunda hava kuvvetlerinin olmamasına karşın, ABD’nin Kürt bölgesindeki Duhok’ta hava harp akademisi açmak için girişim başlatması, soru işaretlerini de beraberinde getirdi. ‘‘Baas’ın kökünü kazıma yasası’’na dayanarak, Saddam Hüseyin döneminde görev yapan bütün savaş pilotlarının görevine son verilmesinden sonra, ABD’nin hangi gereksinimi gerekçe gösterip böyle bir adım attığı sorusu yanıt bulmazken, akademinin Bağdat’ta değil de Duhok’ta açılacak olması tartışmalara neden oldu. Okuldan uzman hava ? Hava kuvvetleri bulunmayan Irak’ta, altyapının oluşturulması gerekçesiyle Kürt bölgesine hava harp akademisi kuruluyor. Akademinin Ocak 2007’de faaliyete geçmesi planlanıyor. ABD, Irak’taki egemenliği devretmesine karşın hava sahasını kendi kontrolünde tutuyor. cı personelin ve pilotların mezun olmaya başlamasıyla birlikte, Kürt yönetiminin elinde stratejik değeri çok yüksek bir insan kaynağı da olacak. 1 Ocak 2007 tarihinde faaliyete geçecek olan havacılık okulunda eğitim görerek pilot olacak Kürt gençlerinin, hava kuvvetleri bulunmayan Irak ordusunda bugün için nerede istihdam edilmesinin planlandığı açıklanmadı. Ancak, konuya ilişkin bilgi veren kaynaklar, ABD’nin Kürt pilot yetiştirip geleceğe yatırım yaptığını belirttiler. Bütün öğretim görevlilerinin de ABD’den geleceği akademide okuyacak Kürt gençlerinin hem Irak’ın kuzeyindeki havaalanlarında ‘‘uzman personel’’ olarak çalışacağı hem de Kürt bölgesinin sivil ve askeri pilot gereksinimini karşılayacağı belirtildi. Duhok’ta inceleme yaptılar ABD’nin hem ticari hem de askeri kaygılarla bölgede uzman havacı yetiştirmek için böyle bir adım attığına işaret eden aynı kaynaklar, ‘‘1996 yılından sonra yüzlerce peş merge ve Kürt genci Irak’ın kuzeyinden kaçtı ve ABD’ye götürüldü. Bu kişiler konularına göre uzmanlık eğitimi aldılar. Şimdi yerel Kürt hükümetinin uzmanları olarak çalışıyorlar’’ değerlendirmesini yaptılar. Kürt gruplar, savaşın hemen ardından da peşmerge güçlerine subay ve yönetici yetiştirecek kara harp akademisini hizmete sokmuşlardı. Kürt grupların özel kuvvetlerine ise hem İsrail Gizli Servisi Mossad’ın hem de ABD özel güçlerinin eğitim verdiği biliniyor. ABD Hava Harp Akademisi’nden, Paul Kringer ve James Flebing isimli iki yetkili geçen hafta açılacak akademiye ilişkin Duhok’ta incelemelerde bulunmuş, akademinin Kürtlerin kendilerini savunma gücünü büyük ölçüde arttıracağını açıklamışlardı. anlı cami baskını Irak’ın Basra kentinde Sünnilerin gittiği camiye polis tarafından düzenlenen baskında 12 kişinin öldüğü bildirildi. Basra’daki bir Sünni grup, polisin camide ibadet eden silahsız kişilere ateş açtığını öne sürdü. Polis ise teröristlerin El Arab Camisi’ne sığındığı yönündeki istihbaratın ardından düzenlenen baskında 9 silahlı kişinin öldürüldüğünü, 6’sının yakalandığını kaydetti. Basra’da önceki gün bombalı araçla düzenlenen intihar saldırısında 28 kişi ölmüştü. Başkent Bağdat yakınlarında dün 19 kişi silahlı kişilerce öldürüldü. (Fotoğraf: AP) K A BD’YE YİNE GÖZDAĞI Hamaney petrol kartını çıkardı Dış Haberler Servisi İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD’nin İran’a yönelik ‘‘yanlış bir hareketinin’’ Körfez bölgesinden petrol sevkıyatını tehlikeye atacağını söyledi. Hamaney, Ayetullah Humeyni’nin ölüm yıldönümü nedeniyle devlet televizyonunda yayımlanan konuşmasında, ‘‘Eğer, İran’la ilgili olarak yanlış bir hareket yaparsanız, bölgedeki enerji sevkıyatı kesinlikle ciddi biçimde tehlikeye girer. Bunu anlamalısınız’’ dedi. Hamaney, petrol sevkıyatının nasıl tehlikeye girebileceği konusunda ise bilgi vermedi. ABD ve müttefiklerini uyaran Hamaney, bu ülkelerin Hürmüz Boğazı’ndan yapılan petrol sevkıyatının güvenliğini sağlayamayacağını ifade etti. Tahran’ın nükleer yakıt üretme hakkını bırakmayacağını bir kez daha vurgulayan Hamaney, İran’ın nükleer silah peşinde olduğu iddialarının ise ‘‘büyük bir yalan’’ olduğunu savundu. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya’nın sunacağı öneri paketini değerlendireceklerini söyledi. Ahmedinejad, önceki gün, Humeyni’nin ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, ‘‘Öneri konusunda acele karar vermeyeceğiz’’ dedi. Hazırlanan öneri paketinin AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana tarafından birkaç gün içinde Tahran’a sunulması bekleniyor. Y UNAN UZMANLAR UYARDI: Çözümün adresi Lahey değil... MURAT İLEM ATİNA Yunanistan’nın önde gelen uluslararası hukuk ve uluslararası ilişkiler uzmanları, ülkede hiçbir hükümetin TürkYunan sorunları konusunda Lahey’e gitmemesi gerektiğini düşünüyor. Uzmanlara göre, Yunanistan’ın sadece işine gelen tek bir konuda (kıta sahanlığı) Lahey’e gitmesi mümkün değil. Aksi durumda ise birçok konuda tarihi bedel öder. Pandio Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler, Tarih ve Siyasi Bilimler Fakültesi profesörü Aleksis İraklidis, ‘‘İkili sorunların çözümünde Lahey bir araç olamaz’’ diyor. Ünlü uzmana göre, araç sadece ‘‘diyalog’’ olabilir. İraklidis dört önemli noktaya dikkat çekiyor: Birincisi, Yunanistan sadece işine gelen bir konuda (kıta sahanlığı) Lahey’e gidemez. Kıta sahanlığı için şimdiye kadar uluslararası içtihat temelinde, adalar ve kıta çizgisi aynı ağırlıkla kabul edilmedi. Dolayısıyla Lahey’de, kıta sahanlığının yüzde 2530’u Türkiye’ye verilebilir. Üstelik kıta sahanlığının hangi karasularına göre tespit edileceği konusu belirsiz. İkincisi Yunanistan hava sahası konusunda tamamen haksız durumda. Karasularından 4 mil fazlası olan bir ülke (Yunanistan karasularının 6, hava sahasının on mil olduğunu iddia ediyor) uluslararası hukuk temelinde tama men yanlıştır ve istediğini kesinlikle elde edemez. Üçüncüsü, Ege adalarının askersizleştirilmesi konusunda Atina hukuken yarı yarıya haklı. Dördüncüsü, Türklerin Lahey’den kaçınmaları haksız oldukları ya da ellerinde belge olmadığından değil, Yunanistan’ın uluslararası profilinden kaynaklanıyor. Lahey karpuzu böler Eski Dışişleri Bakanı Petros Molivyatis, görüşlerini ‘‘Lahey politik bir mahkemedir, gidersek karpuzu ikiye bölebilir’’ sözleriyle dile getiriyor. Atina Üniversitesi profesörü ve ELİAMEP (Yunan Avrupa ve Dış Politika Vakfı) Genel Müdürü Theodoros Kulumbis Türkiye ve Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren Kardak ve Kıbrıs’ta S300 füzeleri gibi olayların iki ülkeyi deneyim sahibi yaptığını söylüyor. Kulumbis, sözlerine şöyle devam ediyor: ‘‘İki ülkenin halkı, ekonomik ve sosyal kalkınma yerine silahlı kuvvetlerin masraflarını yüklendiler. Her iki halkın iyiliği için, Ege problemlerinin genel olarak kabul edilir çözümüne ve Kıbrıs’ta sorunların çözümü için artık karar verilmesi zorunludur. Ege ve Kıbrıs’ta açık problemler var olduğu sürece, bölgelerimiz kolay patlayacak bölge sınıfına giriyor ve turizm dahil birçok konudaki yatırımların yapılamaması iki ülkeye de büyük zarar veriyor.’’ CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle