25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 HAZİRAN 2006 CUMA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Ölümünün 100. yılında bütün dünyada anılan Cézanne, bugün modernizmin babası kabul ediliyor YAZI ODASI SELİM İLERİ Destansı bir öncülük... KAYA ÖZSEZGİN ‘‘Bir ırmağın kıyısındayım. Beni ilgilendirebilecek çok şey var burada. Birbirinden farklı bakış açıları içinde yansıyan aynı tema, gene birbirinden farklı etüt konusu olabilecek ölçüde büyük bir ilgi kaynağı oluşturabiliyor benim için. Bu ise bana o kadar değişken bir boyut sunuyor ki, aylarca aynı yerden, kimi zaman sola, kimi zaman da sağa kayarak pek çok resim yapabilirim.’’ Böyle diyordu bir yerde Cézanne. Böylece yaşamı boyunca ısrarla ortak temalara yönelmesinin, örneğin neredeyse tek tutku kaynaklarından biri olan Sainte Victoire Dağı’nı tuvallerine aktarmasının nedenini anlamak kolaylaşır. Üyeleri arasında yer aldığı izlenimci sanat anlayışından, yaşamının sonlarına doğru koparak arkadaşlarının aksine, değişken değil, sabit bir ışığın peşine düşmesi bundandı. Daha ilk gençlik yıllarında yakın dostu Zola ile doğup büyüdüğü Aixen Provence çevresinde gezilere çıkıyor, ikisini de yakından ilgilendiren edebiyat üzerine sohbetler yapıyor, Hugo ve Musset gibi romantik yazarların peşinden gidiyorlardı. Bu dostluk, Zola’nın 1858’de Paris’e gitmesiyle aralanacak, dostunun ısrarlarına dayanama(ayrıntı). adın 1904 K i il v a M rından in yapıtla Cézanne’n Çernişevski Gençliğimin okunmazsa olmaz(!) kitaplarından, eserlerinden biri de, Çernişevski’nin ‘Ne Yapmalı?’sıydı. Eski tüfekler bu romanı göklere çıkarıyorlar, ille salık veriyorlardı... Çernişevski, XIX. yy. büyük Rus romancılığındaki olumsuz kişilerden yakınmıştır: Nereye baksanız, onlarla karşılaşıyorsunuz. Hiç mi insana benzeyen insan kalmadı? Gogol bile yetersizdi. Gogol’ün ünlü ‘‘Palto’’ öyküsündeki durum, o trajik olgu, bilmem kaçıncı dereceden küçük memurun yoksulluklar ve yoksunluklarla dolu yaşamı, tek başına, soyutlanmış biçimde dile getirildiğinde, okura fazladan bir şey anlatmayacaktı. Çarlık düzeninin zulümleri, baskısı, hayatı derin, hatta sığ anlamlarıyla yaşanılmaz hale getirmişti. Bambaşka bir umut gerekliydi. ‘Ne Yapmalı?’ bu koşullar ve duyuşlar altında, etkisinde yazıldı. ??? Çernişevski, Balzac ya da Eugéene Sue anlayışındaki romancılara karşıydı. Gerçekliği sadece saptamakla yetinmek, gerçekliğin göreceliğini, değişkenliğini görememekle eşanlamlıydı. Yüzyılı kasıp kavuran bu tarz romanlardaki entrika çizgisini gülünç, aldatıcı buluyor; okurun boş bir merak ardında sürüklendirilmesini yeriyordu. Rus edebiyatı da böylesi dolambaçlı romanlarla dolup taşmaktaydı... ‘Ne Yapmalı?’, Turgenyev, Tolstoy ve Dostoyevski için önemli bir eleştirel mesele oldu. ‘Ne Yapmalı?’yı olumsuz karşıladılar. Öte yandan Çernişevski de ‘Babalar ve Oğullar’daki Bazarov’a karşı çıkmıştı. Bununla birlikte, ‘Ne Yapmalı?’nın olumlu kişileri, Çernişevski’de bile, belli bir kaygı yaratmış olmalıdır. Herkes daima olumlu, ileri tavırlı olmak durumunda, imkânında mıdır? Ya da salt olumlu yönleriyle gösterdiğimiz kişiler, somut yaşamda da sahiden öyle midirler? ??? Çernişevski kendi kavrayışını, okurun alışkanlıklarını, romanlardan beklentilerini sarsalayarak kanıtlamayı denedi. Bir seçim, bir yeğleyişti onunkisi. Romanında şöyle yanıtlıyordu irdelediği sorunları: ‘‘Eminim, Kirsanov ile Lopuhov okurların çoğuna göre fazlaca göklere çıkarılmış, idealleştirilmiş, belki de gerçek hayatta asla rastlanılmayan, olağanüstü ruh asaleti olan tipler gibi görünmüştür. Hayır, sevgili dostlarım... Ben onları pek de o kadar yükseğe çıkarmış değilim. Belki ‘sizler’ fazla alçak bir seviyede duruyorsunuzdur.’’ (Son cümledeki hakaret, doğrusu, bugün de hoşuma gidiyor...) ??? Herzen’in ‘Kabahat Kimde’siyle başlayan roman kişilerinin yaratılmasındaki anlayış ayrımları, Çernişevski’nin yapıtından sonra daha da belirginleşti. Kimi romancılar, zulüm ve baskıyla mücadele eden kişilerin yalnızca kahraman, yiğit yaradılışlı olduklarına inanıyorlardı. Bu soy kişilerin zaaf gösterebileceklerine inanılmak istenmiyordu. Babalar ve Oğullar’daki Bazarov’un yeniyi ifade ederken, elinde olmaksızın, eskiyle sağlam biçimde ödeşememesi garipseniyor; Turgenyev’in onu adeta intihara sürükleyişi bir tür gericilik kabul ediliyordu. Korkakça, ödlekçe bir intihardan başka neydi Bazarov’un ölüşü ve bu intihar düpedüz bir kaçıştı... ‘Olumlu tip’ tartışması artık sürüp gidecektir. Tolstoy bir denge arar. Dostoyevski, Sodom’la Meryem’in aynı ruh dünyasında var olabileceğini ileri sürer. Çehov, çığır açmış dramlarında, insanın toplumsal kokuşmuşluğa yenik düşebileceği kanısındadır... 1970’lerde işte o günün genç Türk edebiyatı da böylesi sorunlarla haşır neşirdi. Romandan, öyküden ‘sosyal endişe’ silinmemişti. Çernişevski’yi azılı bir kızıl sananların bile yazdıklarında toplumun kederi öne çıkardı. Günümüzde ‘‘Kitabın kaç baskı yaptı’’ sorusu, bütün öteki soruları, sorunları unutturdu. Peki ama, ne yapmalı? Öneriler: Kitap / Postacı, Roger Martin du Gard, Erdoğan Başar’ın çevirisi, Bilgi Yayınevi, 1967. yan Cézanne da soluğu orada alacaktır. Cézanne’ın ilk çizimleri bu yıllara aittir. Akademik anlamda bir sanat eğitimi almamış, bu amaçla yaptığı başvurular hep geri çevrilmişti. Resmin bir meslek değil, olsa olsa bir ‘‘yazgı’’ olduğuna dair sonradan vardığı yargının nede ni, belki de bu düş kırıklığının bir sonucuydu. Aix’e dönerek bir süre içine kapanır, kendi yeteneğiyle çizimler yapar ve ikinci kez geldiği Paris’te Suisse Akademisi’ne girmeyi başarır. Ama eğitimden çok, öğleden sonraları uğramayı ihmal etmediği Louvre’da, başta Rubens olmak üzere ustalardan kopyalar yapar. Daha çok da Delacroix’ya hayrandır. Saygın bir meslek sahibi olmasını isteyen babasını en sonunda inandırır ve kesinlikle ressam olmaya karar verir. Suisse, özel bir akademidir. Ancak Cézanne, yeteneğinden kuşku duymaya başlamıştır. Zola da onu, son derece inatçı, duyarsız ve kapalı bulmaktadır. Aix’e dönerek babasının bankasında çalışır bir süre. Ama banker olmak onun işi değildir. Paris’te Sisley, Manet, Renoir gibi çağdaşı ressamlarla, Pontoise’da ise hayranlıkla bağlanacağı Pissarro’yla tanışması, onu yeniden umutlandıracak, 1860’ların ikinci yarısından sonra, geleneksel konuları son derece özgün çeşitlemeler içinde yansıtan resimleriyle kendi yolunu açmış olacaktır. Ancak salon sergilerine kabul edilmesi gene mümkün değildir. Bir süre, Estaque’da açık havada çalışmalar yapar. 1871’de Paris Komünü yenilgiye uğrayınca yeniden döner Paris’e. Pissarro’nun etkisiyle canlı renklere yönelir. Resimde ne yapmak istediği artık yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştır. Estaque’dan Pissarro’ya yazdığı mektubundaki satırlar, kübizmin ilk işaretlerini verir. Doğa ve nesne görünümlerini, geometrikhacimsel biçimlere dönüştürme önerisini içeren Emile Bernard’a yazdığı mektupta da değinmiş olduğu gibi, doğa gözlemciliği Cézanne için değişmez bir kuraldı. Ama o bu kuralla, 1900’lerin başından itibaren birçok sanat akımının kapısını açacak olan yorumsalcı anlayışa ve modernizme de zemin hazırlamış ve modernizmin babası olarak anılmasının sırlarını da dışarı vurmuş oluyordu. Günümüz sanatını anlamak için Modernizm kavramıyla birlikte anılması artık yerleşik bir kural haline gelen Cézanne adının, güncel oluşumlar kapsamında bugün hangi referanslarla değerlendirilmesi gerekir? Daha doğrusu, görünür gerçekliğin sanatsal planda çarpıtılması sürecini başlatan kült bir isim olarak Cézanne, günümüzdeki gelişmeler kapsamında nasıl bir yere oturmaktadır? Bu sorular her ‘‘usta’’ için geçerli olabilecek yanıtları da bünyesinde taşır doğal olarak; işleyen ve işlevini duyuran bir süreçtir Cézanne da öteki büyük ustalar gibi. Onu anlamadan, günümüz sanatının çizgisini izlemek olası değildir. İ 13. Uluslararası İstanbul Caz Festivali’nin ilk haftası yoğun izlencesiyle dikkat çekiyor stanbul’da caz coşkusu başlıyor ran Amerikalı Grammy ödüllü caz şarkıcısı Steve Tyrell’ı dinleme olanağı da bulacak. Festival, 4 Temmuz Salı günü saat 18.00’de, 15 kişilik İtalyan orkestrası ‘Funk Off’un Taksim Alanı’nda vereceği sokak konseriyle kenti renklendirmeye başlayacak. Funk Off, tüm hafta boyunca İstanbul’un değişik semtlerinde cazseverlerin karşısına çıkacak. Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde 5 Temmuz Çarşamba akşamı caz müziğinin en esin verici piyanistlerinden, 50 yılı aşkın müzik yaşamı olan Ahmad Jamal cazseverlerle buluşacak. 6 Temmuz Perşembe akşamı müzisyenliğinin yanı sıra halen Brezilya Kültür Bakanı olan, Brezilya müziğinin en büyük temsilcilerinden Gilberto Gil sahnede olacak. Frank Tortiller’in yönetimindeki Fransız Ulusal Caz Orkestrası ‘Orchestre National de Jazz’ 7 Temmuz akşamı saat 20.00’de başlayacak konserde Led Zeppelin şarkılarını yorumlayacak. Gecenin açılışını ise iki Fransız konuğuyla ‘Tuna Ötenel Trio’ yapacak. Festival kapsamında ilk hafta Babylon’da ‘Funk Off’ (5 Temmuz), ‘Quartet Muartet’ (6 Temmuz), ‘Trio Exklusiv’ (7 Temmuz); Esma Sultan Yalısı’nda da Sergent Garcia, yedi kişilik topluluğu ‘Los Locos del Barrio’ ile (5 Temmuz) müzikseverlerle buluşacak. Geçen hafta yitirdiğimiz Arif Mardin’in müzik dünyasına sunduğu son sanatçı olan Raul Midon, 7 ve 8 Temmuz’da İstanbul Jazz Center’da olacak. New York’un küçük caz kulüplerinde çalarak müzik yaşamına adım atan 28 yaşındaki piyanist Robert Glasper da 5 ve 6 Temmuz’da İstanbul Jazz Center’da olacak. (0 216 556 98 00) Kültür Servisi İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Garanti Bankası sponsorluğunda düzenlediği ‘13. Uluslararası İstanbul Caz Festivali’, 3 Temmuz gecesi Esma Sultan Yalısı’ndaki açılış töreniyle başlıyor. 516 Temmuz tarihleri arasında yapılacak festival 10 ayrı yerde, 30’un üzerinde topluluk ile 200’ün üzerinde yerli ve yabancı müzisyeni ağırlayacak. Açılış töreninde, iki değerli cazcımıza festivalin ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ verilecek. 1940’larda ve 50’lerde kurduğu topluluklarla Türk cazına öncülük etmiş, radyo programcısı, eleştirmen, müzik yazarı ve değerli piyanistimiz Hüseyin Sermet’in babası Cüneyt Sermet ile caz çalmaya Muvaffak ‘Maffy’ Falay ile başlamış, Dizzy Gillespie, Phil Woods, Joe Gordan, Frank Rehak, Ernie Wilkens ve Quincy Jones gibi ünlülerle birlikte çalmış kontrbas ustası Selçuk Sun’a. Geceye katılanlar, caz listelerinde ilk beşe girmeyi başa 6 Temmuz Perşembe akşamı müzisyenliğinin yanı sıra halen Brezilya Kültür Bakanı olan, Brezilya müziğinin en büyük temsilcilerinden Gilberto Gil sahnede olacak. GENEL KURUL İLANI AĞAÇİŞ Türkiye Ağaç Sanayii İşçileri Sendikası’nın 16. Olağan Genel Kurulu 2821 sayılı yasanın 14. maddesi gereğince 2425 Haziran 2006 tarihlerinde, Şenyuva Mah. Meriç Sokak No:23 BeştepeAnkara adresinde bulunan TESİŞ Sendikası toplantı salonunda yapılan 16. Olağan Genel Kurulu’nda aşağıda belirtilen şahısların karşılarında gösterilen görevlere seçilmiş olduğu söz konusu yasanın 8. ve 9. maddeleri gereğince ilan olunur. Adı Soyadı 1 Mürsel Taşçı 2 Kemal Esin 3 Hasan Doğan 1 Ahmet Yıldırım 2 Metin İnal 3 Cihat Top 1 Hayri Özdemir 2 İsa Ünal 3 Osman Ataş 1 Serdar Kökduman 2 Hasan Gür 3 Ali Yaşar 1 Nihat Oğuztürk 2 Selahattin Özgür 3 Celalettin Ülperen 4 Mehmet Dağ 5 Ömer Tekeoğlu 1 Erdinç Topçu 2 Haydar Er 3 Yılmaz Yıldız 4 Cüneyt Kaptan 5 H. Yaşar Ordu Görevi Genel Başkan Genel Sekreter Genel Mali Sekreter Gen.Mer.Yön.Kur.Yed.Üye Gen.Mer.Yön.Kur.Yed.Üye Gen.Mer.Yön.Kur.Yed.Üye Gen.Mer.Den.Kur.Asil Üye Gen.Mer.Den.Kur.Asil Üye Gen.Mer.Den.Kur.Asil Üye Gen.Mer.Den.Kur.Yed.Üye Gen.Mer.Der.Kur.Yed.Üye Gen.Mer.Der.Kur.Yed.Üye Gen.Mer.Dis.Kur.Asil Üye Gen.Mer.Dis.Kur.Asil Üye Gen.Mer.Dis.Kur.Asil Üye Gen.Mer.Dis.Kur.Asil Üye Gen.Mer.Dis.Kur.Asil Üye Gen.Mer.Dis.Kur.Yed.Üye Gen.Mer.Dis.Kur.Yed.Üye Gen.Mer.Dis.Kur.Yed.Üye Gen.Mer.Dis.Kur.Yed.Üye Gen.Mer.Dis.Kur.Yed.Üye Mesleği İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İkametgâh Adresi Kent Koop. Mah. Ağaçİş Sit. 5/5 BatıkentAnk. Kent Koop. Mah. 7. Cad. Tok 84 Sit. G.9 BatıkentAnk. Serhat Sitesi Yeni Mah. Alanyurt İnegölBursa Gazi Kemal Mah. 121. Cad. No:29 Isparta Barış Yolu Cad. 21. Sok. No:4/20 K.ÖrenAnkara Kadıköy Erenler Mah. No:44 Bekirpaşaİzmit Modern Evler Mh. 311 Sok. No:6 Isparta 13. Bölge 127 Ada FI.1 Daire 1 Düzce Doğu Cad. Keskin Sok. Doğuş Apt. D:8 Kartalİst. Turgut Mah. Kadıbayır No:2 İzmit Batıkent Mah. Cennet Sit. C Blok Kat:4/8 Isparta Yenice Mah. Şehitler Sok. No:30 İnegölBursa Batıkent Mah. Belmaş Evl. 7049 Ada E Blok Isparta Kozluk Mah. İnönü Cad. No:28 Kat:5 d:115 İzmit Yedi Şehitler Mah. 108 Cad. No:155 Isparta Şehit Piyade İsmail Aka Cad. Camii Karş. Denizli Y.Şehir Mah. Eşref Bitlis Paşa Bulvarı Hakİş 2 B. İst. Bağarası Beldesi Eski Foça izmir Esenler Mah. Yayla Sokak No:23/5 Pendikİst. M.C.H. İbnisina Sok. 53 SincanAnkara Hürriyet Mah. Çeşme Cad. Şadırvan Sok. No:5/3 İst. Helvacı Kasabası Aliağaİzmir TÜRKİŞ DELEGELİĞİ 1 Mürsel Taşçı 2 Melih Tiryaki 3 Ahmet Yıldırım 4 Cemil Tınaz CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle