21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 HAZİRAN 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Kamu çalışanlarının yüzde 98.5’inin aylık maaşı, kabul gören yoksulluk sınırı 1861 YTL ’nin altında 13 NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Memurun hali içler acısı ANKARA (AA) Türkiye’de memurların ezici çoğunluğu yoksullukla savaşıyor. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre, memurların yüzde 98.5’inin aylık maaşı, Türkİş’in yoksulluk sınırı kabul ettiği 1861 YTL ’nin altında. AA muhabiri Türkan Al’ın haberine göre, çalışmaları tamamlanan Maaş Otomasyon Projesi ile Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hariç genel bütçeli kuruluşlarda çalışan 1 milyon 545 bin 597 memur için bir ‘‘Veri Tabanı’’ oluşturuldu. Veri tabanıyla, kâğıt ortamında bordro uygulaması da son buldu. Veri tabanına göre, 1 milyon 545 bin 597 devlet memurunun 1 milyon 351 bin 799’u evli, 193 bin 798’i ise bekâr. 711 bin 45 memurun eşi bir işte çalışmıyor. Yani her 100 memurdan 46’sı tek maaşla evini geçindiriyor. çalışıyor. 1800 YTL ’nin üstünde maaş alan memurların sayısı ise 23 bin 787 olarak belirleniyor. Her 100 memurun 23’ü 5 ile 10 yıl arasında kıdeme sahip bulunuyor. Yüzde 21’inin memuriyette henüz 5 yılını doldurmadığı görülüyor. Memurların sadece yüzde 7’si 25 yılı aşkın süredir devlete hizmet veriyor Siyasal Birliktelik Nasıl Sağlanacak? Hangisi daha tehlikelidir? Halkı umutsuzluğa sürüklemek mi, yoksa halkın umudu ile oynamak mı? Halkın en fazla tepki gösterdiği politikacılar umut ile oynayanlardır. Bir şey yapacakmış gibi tavırlar sergileyerek insanlarda umut uyandırdıktan sonra söylediklerinin tam tersini yapanlardır. Cumhuriyet ilkelerine bağlı kitleler, ülkeyi tehlikeli olarak gördükleri bir gidişten kurtarmak istemekte, umudu da Cumhuriyet ilkelerine bağlı güçlü siyasal oluşumlarda aramaktadır. Halkın bu taleplerine kayıtsız kalınamayacağını bilen deneyimli politikacılar bu yaklaşımları desteklemekte, solda ve sağda birlik adına büyük çaba sarf edilmektedir. Ancak, birlikten yana tavır sergileyenler bu birliğin nasıl gerçekleşeceğini söyleyememektedir. Siyasi birliktelik nasıl gerçekleştirilecektir? ??? Siyasal birliğin nasıl gerçekleşeceğini ortaya koyabilmek için nelerin olamayacağını görmek gerekir. Siyasal birliktelik denince akla seçim ittifakları gelmektedir. Yani partiler bir program etrafında birleşerek ortak liste oluşturacak ve belirlenen bir başbakan adayı ile seçime girilecektir. İtalya’da ‘‘zeytin dalı’’ adıyla yaşama geçirilen bu modelin ülkemizde uygulanma şansı var mıdır? Yürürlükteki Milletvekili Seçimi Yasası’nın 16. maddesi, siyasi partilerin anlaşarak müşterek liste halinde aday göstermelerini yasaklamaktadır. Bu nedenle siyasi partiler kendi adlarını ve tüzelkişiliklerini koruyarak birlikte seçime giremezler. Bu durumda yasaya karşı hileler devreye girmekte ve sorunu aşmak için farklı seçenekler denenmektedir. 1. Birinci seçenekte ittifak yapan partilerin adayları partilerinden ayrılıp belirlenen partinin listesinden aday olmakta, diğer partiler seçime girmemekte, seçimden sonra adaylar kendilerini Meclis’e taşıyan partiden istifa ederek eski partilerine dönmektedir. İttifak arayışında olanların aklındaki çözüm, geçmişte de iki kez denenen bu seçenektir. Bu seçenek, temsil gücünün yanında mali gücü de sınırlı olan ve büyük bir iddiası bulunmayan partiler açısından, etik kaygılar dışında, uygulanabilir durmaktadır. Ancak mali gücü bulunan, özellikle de geçmişte ve halen Hazine yardımı alan partiler açısından bu yöntemin uygulanabilirliği yoktur. Adaylarını başka bir partinin listesinden seçime sokan partinin kaynaklarını seçimler sırasında kullanma olanağı kesinlikle bulunmamaktadır. Bu önemli değildir, böyle bir ittifaka kalkışanlar bu siyasetin finansmanını da sağlayabilirler denilebilir. Bu durumda ise Hazine yardımı almasına karşın seçimlere girmeyen bir partinin durumu ve mali sorumluluğu, siyasi partilere Hazine yardımı ödenmesine ilişkin yasanın amacı nedeniyle, tartışmaya açılabilecektir. 2. İkinci seçenekte ittifak yapan partiler seçim bölgelerini paylaşmaktadırlar. Her parti güçlü olduğu düşünülen seçim bölgelerinde seçime girmekte, o seçim bölgesinde seçime girmeyen ittifak partileri de seçime giren partiyi desteklemektedir. Yerel seçimlerde uygulanma şansı olan bu seçeneğin, milletvekili seçimlerindeki en büyük engeli seçim barajıdır. Sınırlı sayıdaki seçim yöresinde seçime giren partilerin bu yörelerde aldıkları oylarla yüzde 10’luk ülke seçim barajını aşması gerekmektedir ki, bu çok zordur. İttifak partilerinin sayısının ikinin üzerinde olması halinde bu seçenek hayal olmaktan bile çıkmaktadır. 3. Üçüncü seçenekte ise, mali kısıtlamaları aşmak için, ittifak partileri yeni bir partide birleşmektedir. Seçimlerden sonra da eski partilerini yeniden kurmaktadırlar. Ancak birleşmenin siyasi partilerin tüm varlıklarıyla olacağı, seçimlerden sonra tasfiye edilen partinin mal varlıklarının Hazine’ye intikal etmesi gerektiği düşünüldüğünde bu ittifakın gerçekleşme şansının olmayacağı da anlaşılmaktadır. Kaldı ki, yeni kurulan partinin seçimlere katılmanın koşullarını yerine getirmesi gerekecek, örgütlenme ve tabela giderleri bile altına girilemeyecek kadar büyük bir yük oluşturacaktır. ??? AKP iktidarı; ‘‘Şu dağınık muhalefeti bir araya getirerek kendime ciddi bir alternatif oluşturayım’’ diyerek, seçim ve siyasi partiler yasalarını değiştirmez ise, muhalefetin ittifaklarla güç birliği sağlaması çabaları sonuçsuz görünmektedir. Bu ise AKP’ye, kendini iktidardan indirecek, güçlü rakip yaratma görevi yüklemektir. AKP aklını yitirmediğine göre, neyin olmayacağını tartışmak yerine neyin olacağına bakmak gerekmez mi? (Devam edecek) ? Memurların yüzde 98.5’inin aylık maaşı, Türkİş’in yoksulluk sınırı olan 1861 YTL ’nin altında kalıyor. Her 100 memurdan 46’sı tek maaşla evini geçindirmeye çalışıyor. 15 bin 388 devlet memurunun aylık maaşı 611 YTL ’nin altında kalıyor. Bu şekilde memurların yaklaşık yüzde 1’ine, en alt kademeden maaş ödeniyor. 611 ile 750 YTL arasında maaş alanların oranı yüzde 16.71, sayısı da 258 bin 323. Maaşı 751 ile 900 YTL arasında olan, 595 bin 818 memur ise yüzde 38.54’lük bölümü oluşturuyor. Buna göre, devlet memurlarının yüzde 56’sının aylık maaşı, 900 YTL ve bu rakamın altında bulunuyor. Halen 1 milyon 521 bin 810 memur, 1800 YTL ve altında maaşla 3035 yaş grubu ağırlıkta Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü verilerine göre de, her 3 memurdan biri 3035 yaş grubunda, her 4 memurdan biri de eğitimöğretim hizmetleri sınıfında bulunuyor. Silahlı Kuvvetler mensuplarının da dahil edildiği Sandık verilerinde, 3035 yaş grubundaki memur sayısı 757 bin 77, 2429 yaş grubundaki memur sayısı da 684 bin 749 olarak yer aldı. Faiz oranlarını çeyrek puan arttırdı FED’in mesajı dalgalandıracak WASHINGTON (AA) ABD Merkez Bankası (FED), faiz oranlarını çeyrek puan (0.25) arttırarak 5.25 puana yükseltti. Merkez Bankası’nın, faiz oranlarını çeyrek puan arttırarak 5.25’e çıkarmasıyla, faizler son 5 yılın en yüksek seviyesine çıkmış oldu. Faizleri art arda 17. kez yükselten Merkez Bankası, enflasyonla mücadele için oranların daha da yükseltilmesinin gerekebileceğinin işaretini verdi. Uzmanlar, enflasyon baskısının devam etmesi halinde, bankanın 8 Ağustos’taki toplantısında faizleri, 18. kez yükseltebileceğini belirttiler. Uzmanlar, FED’in faizleri yeniden yükseltebileceği mesajı vermesiyle dünya piyasalarındaki dalgalanmaların süreceğini söyledi. FED’in ‘‘faiz artışına devam’’ mesajının Türkiye piyasasında durgunluk işaretleri veren dalgalanmayı yeniden hareketlendireceği yorumları yapıldı. Shell & Turcas Petrol AŞ adlı yeni şirket bünyesindeki tüm akaryakıt istasyonları ve madeni yağ faaliyetleri Shell markasıyla hizmet verecek. Türk Petrol markası ve ünlü şapkalı logosu da kısa süre içinde tarihe karışacak. Shell Türkiye ve Turcas Petrol başka alanlarda faaliyetlerini sürdürecek. George Spanoudis Canan Ediboğlu Erdal Aksoy Shell ve Turcas, akaryakıt dağıtımındaki faaliyetlerini tek çatıda birleştirdi ‘Kur yükselmezse fiyatlar artmaz’ Ekonomi Servisi Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, kur ve faizdeki hareket konusunda, ‘‘Bir defalık ve geçiş dönemine ilişkin bir hareket’’ dedi. Doğuş Grubu şirketlerinden Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret AŞ ve Katalonya Oto Servis ve Ticaret AŞ Societe Generale Corporate&Investment Banking liderliğinde 26 bankanın bulunduğu konsorsiyumdan 3 yıl vadeli 350 milyon Avro tutarında sendikasyon kredisi aldı. Türk Petrol de tarihe karıştı Ekonomi Servisi Akaryakıt dağıtım şirketleri Shell Türkiye ve Turcas Petrol, perakende ve ticari satışlar alanındaki faaliyetlerini birleştirerek ‘‘Shell & Turcas Petrol AŞ’’ adıyla yeni ortak bir girişim şirketi kurdular. 1 Temmuz 2006 itibarıyla faaliyetlerine başlayacak yeni şirket, akaryakıt ve madeni yağlar perakende ve ticari satışlar, pazarlama ve dağıtım alanında faaliyet gösterecek. Shell Türkiye’nin yüzde 70, Turcas Petrol’ün ise yüzde 30 ortaklığı ile kurulan Shell & Turcas bünyesindeki tüm akaryakıt istasyonları Shell markasıyla hizmet verecek. Türk Petrol markası ve ünlü logosu da kısa süre içinde tarihe karışmış olacak. Shell & Turcas Petrol AŞ’nin Yürütme Kurulu Başkanlığı’na Royal Dutch Shell Grubu’nun Avrupa Birleşmeler ve Satın Almalar görevini yürüten George Spanoudis atandı. Shell Türkiye Genel Müdürü Canan Ediboğlu ve Turcas Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Aksoy, mevcut görevlerinin yanı sıra yeni şirketin yönetim kurulunda yer alacak. Ediboğlu, Aksoy ve Spanoudis’in, dün düzenlenen ortak basın toplantısında verdikleri bilgilere göre, kısmi bölünme sonrası Turcas ve Shell’in varlıkları ortadan kalkmadı. Turcas Petrol artık enerji ve doğalgaz işine ağırlık verecek. Yönetim kurulunda 5 kişi Shell’den, 2 kişi Turcas’tan olacak. Yeni şirket 6 milyar dolar ciroyla işe başlayacak ve her yıl açılan 3035 yeni istasyona 3035 milyon dolar yatırım yapan Shell gibi yatırıma devam edecek. Hedefi de 2008 başında sektörde 1 numara olmak. Birleşmeden sonra Türk Petrol markasının tamamen tarihe karıştığı için üzgün olduğunu saklamayan Aksoy, ‘‘Çok sevdiğim bu ismi belki değerlendirme fırsatı bulabiliriz’’ umudunda. Krizde borçlarını 120 milyon dolardan 70 milyon dolara indirmeyi başaran Aksoy, bu borcun stresinden de pazar paylarını esas alarak belirlenen ortaklıktaki payını yüzde 35’ten yüzde 30’a düşürerek bir yılda borcu kapatmış, ‘‘70 milyon cepte kalmış’’. Ortaklıktan aldığı yüzde 30’un da Turcas’ın yüzde 100’ünden çok daha değerli olduğunu düşünüyor. EPDK BAŞKANI GÜNAY: 3 YTL’LİK BENZİNİN 1.8 YTL’Sİ VERGİ Akaryakıta yeni zamlar yolda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Yusuf Günay, dünya piyasalarındaki genel eğilimin devam ettiği müddetçe, bundan hem akaryakıt fiyatlarının, hem de Türkiye’nin yurtdışından aldığı doğalgaz fiyatının olumsuz etkileneceğini belirterek, yeni zamların sinyalini verdi. AA’nın haberine göre akaryakıt fiyatlarına özellikle marttan bu yana yapılan zamlarla benzinin litre fiyatı 3 YTL ’yi aşarken, petrol piyasasının düzenlenmesinden sorumlu EPDK’den, fiyat artışlarının sürebileceği uyarısı geldi. EPDK Başkanı Günay, mevcut koşullarda akaryakıt fiyat artışlarının dünya petrol fiyatlarının varilde 70 dolar seviyelerine çıkması ve özellikle döviz kurundaki artışla ilgili olduğunu söyledi. Gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Günay, ‘‘Bu artış eğiliminin belli bir süre daha devam edeceği görülüyor. Dünya piyasalarındaki bu genel eğilim devam ettiği müddetçe, bundan hem akaryakıt fiyatları hem de ülkemizin yurtdışından aldığı doğalgazın fiyatı olumsuz etkilenecektir’’ dedi. Petrol Piyasası Yasası’na göre ‘‘olağanüstü durumlar’’ hariç, EPDK’ye, fiyatlara müdahale etme yetkisi verildiğini anımsatan Günay, 3 YTL ’lik benzin satış fiyatının 1.8 YTL ’sinin vergi olduğuna dikkat çekti. Günay, akaryakıttan alınan ÖTV’nin bu yılın 5 ayında 7 milyar 766 milyon 716 bin YTL ’ye ulaştığını, böylece geçen yılın aynı dönemine göre 358 milyon 462 bin YTL, yüzde 4.84 oranında bir artış olduğunu belirtti. temizel?cumhuriyet.com.tr ŞEREFLİKOÇHİSAR ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ’NDEN (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Esas No: 2006/90 Davacı Hatice Göksügür tarafından davalı Sabahattin Göksügür aleyhine, mahkememize açılan Nafaka davasının yapılan yargılaması sırasında verilen ara karar uyarınca; Davalı Aksaray ili, Sarıyahşi ilçesi, Yenidoğan mahallesi nüfusuna kayıtlı Fettah ve Nadire oğlu Sarıyahşi 1950 doğumlu davalı Sabahattin Göksügür’ün yaptırılan araştırmalara rağmen bulunamadığı, adresinin meçhul olduğu bildirilmekle, davalının duruşmanın atılı bırakıldığı 27.07.2006 tarihinde saat: 13.55’te mahkememiz salonunda hazır bulunması veya kedisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde yokluğunda karar verileceği, dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (Basın: 31928) BAŞSAĞLIĞI Köy Enstitüsü çıkışlı, Kumru ve Memet Durukan’ın oğulları, 1952 doğumlu, gazetemiz Ayvalık muhabiri ve CUMOK Başkanı, TEMA Vakfı kurucu ve temsilcisi, Turizm Derneği ve Fotoğraf derneklerinin kurucusu, çok sayıda sivil toplum örgütünün gönüllü çalışanı, Ayvalık’ın tüm toplumsal hareketlerinde başı çeken, yurtsever delikanlı, Ayvalık’ın sevilen diş hekimi Sıdkı Çelik Rize, 1952... 2006/193 Esas / 2006/241 Karar Davacı Salih Ayan tarafından mahkememizde açılan isim tashihi davasında, verilen karar uyarınca; Yukarıda esas ve karar numarası yazılı karar ile, Amasya ili, Merkez ilçesi, Meşeliçiftliği köyü, cilt 47, hane 9’da nüfusa kayıtlı Salih ve Şirin’den olma 27.11. 2005 doğumlu (TC. No: 15373461730) Devran İlyas Ayan’ın adının ‘‘Emrah Mahsuni’’ olarak düzeltildiği hususu ilan olunur. 21.06. 2006 (Basın: 32004) ÜMRANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ‘‘Anarşit bir Ururtulu ur musallat ettin boynuma! Truva’da Tahta At güya, içinden uğruyorlar dışarı Çoğaldıkça çoğalan o maraz, o haşarı höcreler Farkındaysalar da kıyımın, tutamıyorlar zaar kendilerini Yazık, benle koyun koyuna onlar da verecek son nefeslerini!.. Gel bakalım diyorum, gidiyoruz senle, namızsız oğul! Oğul verdikçe veren o belâlıları da alayımıza katıp Neş’eye neşideler okuya okuya, iyi sulardan aşağı Gidiyoruz o ölümsüz Allahrahatlıkversinlere doğru... Sizin de içiniz rahat olsun, ey arkada kalanlar Bundan böyle size anakarada ölüm yok!..’’ Can Yücel İlk bildiriye çıkan militanlar gibi ürkektik. Bir de düşlere düşkündük ki, kınanırdık sanki... O zamanlar gözyaşı bile kınanırdı. Utanır, sıkılırdık... ‘‘Hüzün de kınanırdı, yalnızlık da...” Kalbimizin kardeşi Sıdkı’yı, ‘‘Ben, çok acıdır / Biz zaten acıyız’’ diyerek doğanın sonsuzluğuna uğurladık... KÖKSAL DURUKAN önderliğini yaptığı toplumsal çalışmalarını dostlarına emanet ederek aramızdan ayrıldı. Cenazesi 30.06.2006 Cuma günü (bugün) öğle namazından sonra Ayvalık Saatli Camii’nden kaldırılacaktır. Hepimizin başı sağ olsun. Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden aldığım öğrenci kimliğimi yitirdim. Hükümsüzdür. NESRİN YİĞENOĞLU Yoldaşları Adına Şenol Morgül AYVALIK CUMOK ve DOSTLARI CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle