21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Mutasyon Işık İşgüden: “Başbakan yanılıyor; değişmemiş olamaz. Çünkü Hasan Cemal ve Ertuğrul Özkök değişikliği örneklerle kanıtladılar!” MUHTEREM yolcular, kaptanınız konuşuyor; TeHeYe’nin RTE 999 sefer sayılı, Cennet’e giden Hacı Rüknettin uçağına hoş geldiniz; sefalar getirdiniz. Uçağımızla ilgili bazı teknik bilgiler vermek istiyorum. Uçağımızın teknik bakımı TeHeYe’nin teknik servisi kapatılarak yerine kurulan Teknik AŞ tarafından itina ile yapılmıştır. Yeni şirketin nasıl bir bakım yaptığını uçuşumuz sırasında hep birlikte göreceğiz. Teknik AŞ, teknisyen açığını kapatmak için İstanbul dışında uçak hat bakım görevi yapan teknisyenleri İstanbul’da toplamış, ancak öteki havaalanlarında yaratılan teknisyen açığını kapatmak için de buralardaki şoför, operatör, yolcu hizmet memuru, hareket koordinatörü gibi görevlerde çalışan elemanları ikişer saatlik teknik eğitimden geçirme yoluna gitmiştir. Düne kadar Her kente Kâbe maketi kurulacakmış... “Minareler süngü, maketler sunta!” PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Saddam: “ABD beni başa getirecek!” Kan gölüne dönen Irak’ta en ağır ceza da bu olur! Bahçe Kemal Öncü: “AKP’liler ilköğretim öğrencilerine çengel attığına göre; imam hatipler arka bahçeydi, ilköğretimleri ön bahçe yapacaklar!” TeHeYe’de şoförlük yapan kişiler iki saatlik eğitim sonunda yakıt alma, ground line kontrolleri, head set, motor çalıştırma gibi teknik kontrolleri ve işlemleri Allah’ın izniyle başarıyla yapacaktır. Muhterem yolcularımız; yine düne kadar TeHeYe, yedek parçalarını kendi bünyesindeki teknik birim kanalıyla ve kurumsal kredisini kullanarak satın alırken şimdi yedek parçaları Teknik AŞ almaktadır. Daha doğrusu almaya çalışmaktadır çünkü TeHeYe’ye uçak satan Airbus, Boeing gibi şirketler Teknik AŞ’yi tanımamaktadır. Bu bakımdan önümüzdeki günlerde ortaya çıkabilecek yedek parça sorunu, eski şoför yeni teknisyen arkadaşlarımızın oto sanayi sitelerinden bulacakları çıkma parçalarla TeHeYe mutlaka halledilecektir. Muhterem yolcularımız; uçağımızda dört adet acil çıkış kapısı bulunmaktadır. Sol ön kapıda gördüğünüz gri tulumlu arkadaş teknisyendir. Hostes açığımız bulunduğu için uçak içindeki güvenlik hizmetleri teknisyen tarafından verilmektedir; bu bakımdan teknisyeni çay veya kahve isteyerek meşgul etmeyiniz. Hostesi de fazla meşgul etmeyiniz çünkü işe yeni başlamış ve hayatında ilk kez bugün uçağa binmiştir. Muhterem yolcularımız; kaptanınız olarak bendeniz bugün 59. yaş günümü kutlamaktayım. Partiden bir arkadaşımız sayesinde kaptan pilot olma yaşı 59’a çıkarıldığı için ben de bugün hostes Mualla Türbanüstüperuk’la birlikte ilk uçuşumu yapıyorum. Muhterem yolcularımız, şimdi hep birlikte: Eş he dü en la i la he il lal lah ve eş he dü en... Yeni Rakı’nın Ardından Son zamanlarda hiçbir yazım, geçen pazar günkü ‘‘Elveda Yeni Rakı’’ kadar yoğun ve olumlu okur tepkisiyle karşılaşmamıştı. İkisi dışında çok sayıda okurum, gönderdikleri iletiler ve ettikleri telefonlarda kendilerinin de Tekel’in içki üretiminin Teksaslılara satışıyla birlikte Yeni Rakı, Kulüp Rakısı, Altınbaş ve Tekirdağ Rakısı’nı bıraktıklarını, yerli üreticiler tarafından üretilen rakılara geçtiklerini belirtiyorlardı. Onlar da benim gibi ‘‘bizim’’ olanın ‘‘bizden’’ alınmasını içlerine sindirememişlerdi. Bu ‘‘rakı meselesi’’ çok mu önemliydi? Evet, çünkü damak alıştığından kolay vazgeçemezdi. Hele vazgeçilen, çoğu damak sahibinin bir akşamdan öbürüne beklediği tat olunca... Fakat özelleştirme furyası ‘‘Vur enayinin ensesine, kap elindekini’’ düzeyinde işleyen bir yağmaya dönüşünce insanlar lezzetten de, tattan da, damak zevkinden de kolayca vazgeçebiliyorlardı. Dolayısıyla verilen önemli bir mesajdı. Olumsuz tepki gösteren okurlarımdan Dr. Ayhan C., bunca önemli sorun dururken bu konuyla ilgilenmememi eleştirmiş. Sayın Mehmet K. ise ‘‘Elveda Yeni Rakı’’nın okuduğu en kötü yazım olduğunu ve ‘‘kendim ve ailem için yazdıklarımı yakışıksız’’ bulduğunu vurguladıktan sonra ‘‘Gündelik yaşamınızda hiç mi Amerikan malı kullanmıyorsunuz/tüketmiyorsunuz? Bunca yıl Almanya’da yaşamış biri olarak hiç mi yabancı malı (içkisi, sigarası, otomobili vb vb) tüketmediniz/kullanmadınız? Amerikalıların eline geçen tek ürün Yeni Rakı mı? Ne oldu da aniden Yeni Rakı Amerikalıların eline geçti diye tüketmekten vazgeçiyorsunuz? Tükettiğiniz şarapların hepsi yerli malı mı’’ diye soruyor. ??? Değerli okurumun sorularında büyük haklılık payı var. Sorduğu soruların biri dışında tümüne ‘‘evet’’ diye yanıt vermek durumundayım. Dışarıda tuttuğum sorusu ise şu: ‘‘Ne oldu da aniden Yeni Rakı Amerikalıların eline geçti diye tüketmekten vazgeçiyorsunuz?’’ Yanıtlayayım. Daha önceki yazılarımdan birinde de vurgulamıştım; kimi ürünler/markalar ulusal/simgesel nitelik taşırlar. Örneğin, Yunanların Metaxa Brandy’si, Fransızların Pernod ya da Ricard gibi içkileri. Bunların mutlaka gıda alanından da olmaları gerekmiyor. Sözgelimi, özelleştirmeciliğiyle tanınan eski Federal Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder’in Alman Mannesmann boru fabrikasının İngilizlere satılmasını önlemek için ne değin çaba gösterdiği belleklerdedir. Özelleştirmeler, küreselleşen dünya kapitalizminin bir dayatması, emperyalizmin çağcıl bir uygulaması. Buna karşı direnmek günümüz koşullarında doğal ki kolay değil. Fakat yazımda söz konusu ettiğim, ülkemizle özdeşleşmiş bir ürün, her şeyden önce simgesel bir değer taşıyan bir marka. Bunların da ötesinde ‘‘bizim’’ olan her şeyin ‘‘bizden’’ alınmasına karşı ‘‘bize’’ istencimizi sınama olanağını veren bir ‘‘şey’’. Burada, yanıtlanması gereken bir dizi soru çıkıyor ortaya. Emperyalizme karşı toplumsal direniş hangi zeminde somutluk kazanacak? Toplumun bireyleri bu bilince sahip olmadıkları sürece direnişin toplumsallığından söz edilebilir mi? Yoksa ‘‘emperyalizm’’ denince yalnızca tanklı toplu işgaller mi geliyor usumuza. Bankalarımızın yüzde 47’si bugün yabancıların denetiminde. Ağır sanayimizden turizm sektörüne, enerji üretiminden gıda sektörüne kadar Türkiye’nin önde gelen kuruluşları yabancılara satılıyor. Kılımız kıpırdamıyor. Emperyalizme teslimiyetin ‘‘tescili’’ için bu ülkede daha başka nelerin elden çıkması gerekiyor? Dedim ya, ben, bir simge olarak değerlendirdiğim Yeni Rakı’nın Teksaslılaştırılmasını önemsiyorum; kimi dostlarımca yadırganan bu önemseme, Yunanların ‘‘baklava’’yı kendi özgün ürünleri olarak tescil ettirdikleri bilinince daha da anlam kazanıyor. Böyle giderse, korkarım Ali Muhittin Hacı Bekir’in akide şekeri de, lokumu da, tahin helvası da çıkıp gidecek elimizden. Biz ise hâlâ ‘‘Emperyalizm acaba ne zaman gelecek’’ diye soracağız birbirimize. (eposta: dkavukcuoglu?superonline.com) Ya ğ m u r E k i m SESSİZ SEDASIZ (!) Bursa’daki Rotary ve fotomontaj BURSA’DA Atatürk Evi’nin bulunduğu yola AKP’li Osmangazi Belediyesi tarafından Atatürk’ün tek başına dua ederken fotoğrafının asıldığını yazmıştık. AKP’lilerden özür dileriz; Bursa Tophane Rotary Kulübü Başkanı Mustafa Işıksoy, ‘‘Fotoğrafı biz astık’’ diye açıklama gönderdi. Söz konusu fotoğraf Atatürk Fotoğrafları Daimi Açık Hava Sergisi’nin parçalarından biriymiş. Bütün fotoğrafları İzmir’de bir şirketten satın almışlar; bu şirket Türkiye’nin her yerine satış yapıyormuş. Türkiye’de din ticareti kadar Yüksek Yerilim Hattı erdincutku?yahoo.com Şeri Enver Tuna: “Şeriatın kestiği parmak acımaz derler, peki şeriatçının yaptığı yolsuzluk acıtır mı?” Reklam Hamza Saykan; “Mesut Yılmaz, siyasete dönüyor; konuşma aralarına reklam alma devri başlıyor demektir.” ‘‘Atatürk ticareti’’ yapmak da serbest olduğuna göre kimseyi eleştirecek halimiz yok. Ancak, Atatürk’ün tüm ilke ve hedeflerini sonsuza kadar savunma ve yaşatma heyecanı‘‘ duyduklarını belirten Rotaricilere şunu hatırlatmak isteriz: Size fotomontajla elde edilen “sahte fotoğraf” satılmış olmalı. Çünkü Atatürk’ün tek başına dua ederken çektirdiği bir fotoğrafı yoktur. Büyük olasılıkla Meclis’in açılışındaki toplu dua fotoğrafını montaj yapıp size satmışlar. Ne diyelim; satan razı alan razı olduktan sonra hayrını görün. Hayali ihracat yerini “hayal ihracatı”na bırakınca kalkınırız abiler! ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak?yahoo.com.tr Midyat’tan İstanbul’a uygarlık dersi ‘‘İstanbul’daki tarihi mekânları çocuklara tanıtan Büyükşehir Belediyesi kitabında Ayasofya yok...’’ (Sabah 21 Haziran 2006) Haberi okuduğumuzda, Midyat Belediyesi’nin çocuklar için ‘‘Bölgemizi Tanıyalım’’ adıyla yayımladığı ‘‘boyama kitabı’’ da postadan yeni gelmişti. Önce bu sevimli kitabı inceledik. Midyat’ın, adeta ‘‘alaşım’’laşan kültürel çeşitliliğine ait ‘‘Abdurrahman Efendi Camisi’’nden, ‘‘Mor Gabriel Manastırı’’na; konuk evi yapılan tarihi ‘‘Midyat Evi’’nden, ‘‘Anıtlı Meryem Ana Kilisesi’’ne kadar, hemen tüm tarihsel mekânlar sayfaları süslemiş.. Bütün bu değişik inançlara ait ‘‘Midyat yapıtları’’nın siyahbeyaz ve renklendirilmiş çizimleri için Belediye Başkanı Şehmus Nasıroğlu diyor ki: ‘‘Çocuklarımız, siyahbeyaz sayfaları renklilere bakarak boyadıkça, tarihlerini ve kültürlerini de sanatsal bir çaba içinde öğrenmiş oluyorlar. Geçmişten geleceğe taşınan tüm kültürel farklılıkları Midyat’ın ve kendilerinin ortak kimlik değerleri olarak tanımış oluyorlar.’’ üzere, Osmanlı anıtsal mimarisine her açıdan ‘‘esin kaynağı’’ olmuş; hatta yine Sinan da dahil kuşaktan kuşağa Osmanlı mimarlarının maharetli çabalarıyla sürekli sağlamlaştırılarak, onca depremlere rağmen bugünlere kadar gelmiş bir ‘‘insanlık mirası’’nı, İstanbul’un tarihsel mekânlarıyla ilgili bir çocuk yayınında ‘‘ikinci kitaba’’ bıraksanız bile, onun ‘‘evrensel önceliği’’ni kim yok edebilir ki? Zaten, bu garip açıklamanın ‘‘içtensiz’’liğini, Başbakanlık Danışmanı Ahmet Tezcan’ın sözleri de kanıtlıyor. Tarihsel mekânlara ait ‘‘masal’’ları kaleme alan Tezcan, örneğin ‘‘Boğaz köprüleri’’nin bile bulunduğu ‘‘sipariş’’ listesi içinde, ‘‘Ayasofya Müzesi için kendisinden bir metin istenmediği’’ni itiraf ediyor... (Cumhuriyet 21 Haziran 2006) ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci?mynet.com Minare, çan ve tavus kuşu Şimdi yeniden dönelim Midyat’a ve Midyat’ın çocuk kitabına... Tarihçiyazar Necdet Sakaoğlu, Midyat’ın, bugün Mardin’in ilçesi olsa bile, milattan önceki çağlardan beri ‘‘Turabdin’’ olarak adlandırılan bölgenin ‘‘merkez’’i olduğunu söylüyor... ‘‘Farklı inançların ortak kenti’’ olma kimliğini o denli benimsemiş ki, belediyeyle birlikte diğer yerel kurumlarca da kullanılan ‘‘logo’’sunda bile Müslümanları simgeleyen ‘‘minare’’ ve Hıristiyanları simgeleyen ‘‘çan kulesi’’ ile birlikte, ‘‘Melek Tavus’’a inandıkları için ‘‘Yezidi’’leri tanımlayan ‘‘tavus kuşu’’ da var... Belediye Başkanı Şehmus Nasıroğlu, bu ‘‘tarihsel hemşerilik’’ sürecinin kentine kazanımlarına şunu da ekliyor: ‘‘Midyat’ta ilkokul mezunu olmayanlar, hatta çocuklar arasında bile 4 dil konuşanlar var. Türkçe, Süryanice, Arapça ve Kürtçe...’’ İşte böylesi bir kentin ‘‘değeri’’ni çok iyi bilen yerel yönetim de çocukların aynı zenginlikle olgunlaşmalarını ve bundan ‘‘gurur’’ duyarak yetişmelerini hedefleyerek, tarihlerini birlikte yaşayan ve yaratan ‘‘Midyatlılar’’ın sadece demokratik değil, aynı zamanda ‘‘uygar temsilcisi’’ olma örneğini de sergiliyor... Ne diyelim?.. ‘‘Darısı’’ İstanbul’un başına... ekinci?cumhuriyet.com.tr HARBİ SEMİH POROY BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN Danışmanın ‘gaf’ları Midyat işte böylesi bir ‘‘çağdaş insanlık örneği’’yle çocuklara kimlik dersi verirken 3 imparatorluğa başkentlik yapmış, Türkiye’nin bilim ve kültür merkezi saydığımız ve Doğu ile Batı uygarlıklarının tarih boyunca buluşmasını simgeleyen, koskoca İstanbul’un Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanı, ‘‘Ayasofya’sız kitap’’ları için Sabah muhabiri Necla Görgeç’e bakın ne diyor: ‘‘Biz Ayasofya’ya karşı değiliz. 23 eserin yer aldığı ikinci projemizde Ayasofya da var.’’ Danışmanın ‘‘özrü kabahatinden büyük’’ değil mi? ‘‘Biz’’ dediği kimlerse, Ayasofya tüm tarihsel görkemi ve dünya mimarlık tarihinde köşe taşı olmuş mükemmelliğiyle; 553 yıl önce Fatih İstanbul’u aldığında bile 900 yaşındaydı. Neredeyse 1500 yıldır İstanbul’un tarihsel merkezinde ‘‘evrensel anıt’’ kimliğiyle dururken, ‘‘siz’’ karşı bile olsanız ne yazar? Dahası, 55.6 metre yüksekliğinde ve 31.36 metre çapındaki, döneminin ‘‘mucizevi’’ kubbesiyle, başta dünya mimarımız Koca Sinan’ın eserleri olmak OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc?yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Haziran www.mumtazarikan.com 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Amasya kentinin ku 1 zeyinde, Pon 2 tus krallarının 3 kaya mezarlarıyla ünlü dağ. 4 2/ Soyundan 5 gelinen kim 6 se... Çingene. 7 3/ Küba kökenli bir dans 8 ve müzik... 9 Büyük erkek 1 2 3 4 5 6 7 8 9 kardeş. 4/ ‘‘Gönlüme 1 Z İ B Z İ B İ O teselli kendimde bul2 A A Y S U P A P dum/ ile teskin et3 P O T A R E Z E tim özümü (Âşık R Veysel). 5/ Bireyler 4 O N U R L U K A C A R A arasında ortak simge 5 T O R A S ler sistemiyle gerçek 6 E S O B İ F E R A Y İ Y leştirilen anlam ve 7 bilgi alışverişi. 6/ Ma 8 T E K D E N Y O tem... Maydanozgil 9 A R O M A Ç A N lerden, özel bir kokusu olan otsu bitki. 7/ Hayvanlara vurulan damga... ‘‘ yanımda yârem var/Sol yana dönder beni’’ (Türkü)... Kenar süsü. 8/ Eskrimde kullanılan üç silahtan biri... Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri. 9/ İtici neden, güdü... Teklif. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Antakya kenti yakınında, şelaleriyle ünlü mesire. 2/ İskambilde koz... Tanrı bağışlamasından yoksunluk. 3/ Ünlü bir Mısır firavunu... Çemberin çevresinin çapına oranını gösteren sayı. 4/ Kurşun boruların ağzını açmakta kullanılan ucu sivri takoz... Tavlada ‘‘üç’’ sayısı. 5/ Kaliteli bir kahve cinsi. 6/ Japon lirik dramı... Kabuğundan siyah boya yapılan yabanıl bir ağaç. 7/ Beyaz mermerde bulunan sert kısım... Adın durum eklerinden biri. 8/ Şöhret... Afrika’da bir ülke. 9/ Edirne’nin bir ilçesi... Bir takvim türü. CUMHURİYET 17 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle