17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2006 PAZAR 6 HABERLER Yılmaz’ın siyasete döneceğini açıklaması, sağda birleşme senaryolarını canlandırdı PAZAR ORHAN BURSALI Siyasette sıcak yaz BCP’nin 2. Olağan Kurultayı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bağımsız Cumhuriyet Partisi’nin (BCP) 2. Olağan Büyük Kurultayı, dün Gençlik Parkı Kemal Sunal Sahnesi’nde gerçekleştirildi. BCP Genel Başkanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, laikliğe yönelik tehdidi anlayabilmek için dış siyasal etkenler, küreselleşmeci sermayenin etkileri, özelleştirme furyasının sosyal sonuçları, işsizlik ve eğitim düzenindeki bozukluğun göz önünde tutulması gerektiğine dikkat çekti. Genel başkanlığa yalnızca Soysal’ın aday olduğu ve yeniden başkanlığa seçildiği kurultayda, parti meclisi ve merkez disiplin kurulu üyelikleri için de seçim yapıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın siyasete döneceğini açıklaması, merkez sağda DYPANAVATAN birleşmesi senaryolarını yeniden canlandırdı. Yılmaz’ın DYPANAVATAN ve DSP’den kopan Hüsamettin Özkan gibi bazı eski siyasetçileri bir araya getirecek bir formül arayışına girmesi bekleniyor. Rahşan Ecevit, ‘‘sağlı sollu ittifak’’ için gelecek hafta temaslara başlayacak. DİSK önderliğindeki 10 Aralık Platformu da ‘‘hareket’’e dönüşerek partileşme arayışlarını hızlandırdı. TBMM tatilinin yaklaşmasına karşın siyaset ‘‘tatile’’ girmiyor. Mesut Yılmaz’ın siyasete döneceğini açıklaması kulisleri hareketlendirirken yaz boyunca bir dizi temas, arayış, toplantı yapılacağının da işaretini verdi. Mesut Yılmaz, ‘‘5 tane yüzde 10’luk değil, 1 tane yüzde 50’lik partiye ihtiyaç olduğunu, bunun için her kesimle görüşeceğini’’ söyledi. Yılmaz’ın başta eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmak üzere ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın da aralarında bulunduğu bir dizi siyasetçiyle görüşmeler yapması bekleniyor. Yılmaz’ın, DYP lideri Ağar’la geçen günlerde bir araya geldiğine dikkat çekildi. Yılmaz’ın ‘‘iyi bir yol arkadaşı’’ olduğunu söylediği Hüsamettin Özkan’la da bağlantısının sürdüğüne dikkat çekildi. Geniş kapsamlı ittifak Yılmaz’ın açıklaması özellikle ANAVATAN içinde yankı buldu. Geçen günlerde ‘‘Partiler kimsenin malı değil, isteyen gelir, ama dönerse de bıraktığını bulamaz’’ benzeri demeçler veren Mumcu’nun tedirgin olduğuna, ancak ANAVATAN içinde Yılmaz’ın ağırlığının da yadsınamayacağına dikkat çekildi. Yılmaz’ın DYPANAVATAN, Hüsamettin Özkan gibi DSP’den kopmuş bazı eski siyasetçilerin de içinde yer alacağı geniş kapsamlı bir ittifak sağlanması için çaba göstereceği kaydedildi. Kulislerde, DYPANAVATAN birleşmesinin ‘‘YılmazÇiller’’ döneminde de denendiği, ancak sonuç alınamadığı vurgulandı. Yılmaz’ın kararı, DYP’de mesafeli karşılandı. Turlar başlıyor Rahşan Ecevit, eşi Bülent Ecevit’in son siyasi girişimini sürdürmek için önümüzdeki hafta temaslarına başlayacak. Süleyman Demirel’den CHP lideri Deniz Baykal’a, MHP lideri Devlet Bahçeli’den SHP lideri Murat Karayalçın’a ve bazı sivil toplum örgütlerine Bekliyorduk! Hoş Geldin! Kaç yıldır yoksun ortalıkta! Seni sadece Yüce Divan’ın karşısında elpençe divan görüyorduk! Bir de, belleğin en diplerine itilmiş, tatil yerlerinde uzun şortlu yazlık kıyafet resminin üzerine belli belirsız gri ışınlar düşüyor.. Berlin’de de bir basın toplantısı yapmamış mıydın! Tabii, ilk başlardaki, medyada şişirilmiş ‘‘Alman üniversitesinde öğretim üyesi’’, borç ödeme haberlerini de unutmamak gerekir.. Şişmanlamışsın! Birkaç beden büyük elbise giymeye başlamışsın. Bol elbisen örtmeye çalışmış, ama kalçaların genişlemiş; gıdığın bel vermiş.. Yan yana durunca, iki kardeş daha çok birbirinize benzer olmuşsunuz! Yüce Divan’da karar için ayağa kalktığında, ellerinin ve parmaklarının büyük bir saygıyla kruvaze ceketinin bir kanadını öbürünün üzerine koyuşu ve sonra müthiş bir yumuşaklıkla düğmeyi ilikleyişi, doğrusu seyretmeye değdi! Ayakta dururken ünlü avukatın, kulağına mutlu mesut bir şeyler mırıldandı.. Aklında bile kalmamıştır! Ama beklenti konusunda güven verici bir durumda bulunduğunuz görülüyordu.. ‘‘İhaleye fesat karıştırma’’ suçunun, ‘‘görevi kötüye kullanma’’ya düştüğünün rahatlığıydı, ikinizde görülen! ??? Gazeteler ve aile, sanki beraat havasını yayıyordu ve ‘‘görevi kötüye kullanma’’nın bir yarıhüküm olduğu, şartlı salıverilmeye sokulduğu ve beş yıl boyunca bir daha bu suçu işlememen gerektiği gözlerden uzak tutuluyordu! Doğrusu, çıkışta seni karşılayan ‘‘bindirilmiş kıtalar’’ da iyiydi! Milyonların yüreği senin için atıyordu, kurtarıcılarını özlemişlerdi. Mizansen tamamdı: Önce bugüne kadar sağdan soldan, geniş bir merkezi cepheden gelen siyaset tekliflerini Yüce Divan süresince reddettiğini, ama şimdi bütün önerileri ele alacağını açıkladın.. Caddeye çıktığında zaten kıtaların seni bekliyordu, bayraklar açılmış ve resmin de havalara kaldırılmıştı; işte ‘‘halk’’ da seni siyasete çağırıyordu! Omuzlarına almalarını da beklerdik! Ama demek ki henüz havalara girememişsin! ??? Türk milleti, yetiştirdiği Büyük Türk Büyükleri’ni unutmaz! Hele, durmadan batırıcı olanlarını! Birilerini yükseltmek için bütünü batırırken, beceriksizliğinden, yükselttiklerinin de çoğunu batırdın! Çil yavrusu gibi dağıldılar; belki de sığındıkları inlerinde kurtarıcı bekliyor.. ANAP’ı her seçimde kademeli büyük düşürüşlerle, nasıl da bitirdin ve yerlerde sürünen bir partiye dönüştürdün! Her ne kadar, üyelerine kâr payı dağıtan ve bu açıdan ülkenin en başarılı siyasi anonim şirketi olan ANAP’ı bitirmen, doğrusu başka çeşit yüzbinleri çok mutlu etti ve başarısızlığını büyük bir heyecanla alkışladıysa da, siyasi tarihe, başarısız bir lider olarak kaydoldun! Türkiye senin döneminde dipleri yokladı durdu.. Her şey batmış olduğunda, ya istifa ettin; ya da senden sonrası tufan oldu, sel götürdü yel aldı.. Sık sık, tsunamilerin üzerinden geçtiği bir ülke manzarası kaldı geride.. Virane, yıkık dökük, bebelerin annelerinin eteklerini çekiştirdiği büyük yoksulluk manzaraları, Uzakdoğu ülkelerinin.. ??? Hoş geldin, büyük ihalelerin siyasetçisi! Türkbank’ta ‘‘görevini kötüye kullanıcı’’! Hoş geldin enerjinin büyük insanı! Mavi Akım’ın Moskova takipçisi.. Nükleer santral rezaletinin iktidarı.. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı seni ve Parti’ni bekliyor! Türkiye Hazinesi’ne ve halkına yeni döşenecek daha onlarca enerji projeleri seni bekliyor! En pahalı ve dolayısıyla en kaymaklı kadayıf yüzergezer enerji santrallarının büyük siyasetçisi! Hoş geldin! En büyük çevre kirleticileri olduğu için bu santrallar çalıştırılmıyor, ama sahiplerini Hazine’den beslemeyi başarıyla sürdürüyoruz! Onları besliyoruz, şüphesiz onların de beslediği ailelerinin varlığını düşünerek! Yaptığın, en dışa bağımlı ve en pahalı enerji santralı anlaşmalarını, en uzun sürelerle ve senden sonraki hükümetlerin bile bozmayı göze alamayacakları nitelikte kotarmayı başaran Türk Büyüğü! Hoş geldin! Bizde siyasetçi ülkeyi batırabilir, ama bir ihalede görevini kötüye kullanamaz.. Birincisi özgürlüktür, ikincisi suç.. Bu sana iyi bir ders olmuştur; artık ihalelere karışmaz, sadece batırma özgürlüğünü daha sınırsız kullanırsın! Hoş geldin! Artık baş sayfalardan eksik olmazsın... Bize AKP yetmiyor, Türkiye seni bekliyor.. ? Yılmaz’ın DYPANAVATAN ve DSP’den kopan Özkan gibi bazı eski siyasetçileri bir araya getirecek bir formül arayışına girmesi bekleniyor. Rahşan Ecevit, ‘sağlı sollu ittifak’ için gelecek hafta temaslara başlayacak. dek uzanan geniş kapsamlı bir randevu planlaması yapılıyor. Rahşan Ecevit, hastanedeki eşini ziyarete gelecek olan eski Başbakan Tansu Çiller’le de görüşecek. Rahşan Ecevit’in ‘‘sağlı sollu ittifak’’ mesajı bazı kesimler tarafından sıcak karşılanmadı. SHP yönetiminden ‘‘sağla ittifaka’’ itirazlar geleceği, ancak bazı milletvekillerinin buna olumlu yaklaşacağı vurgulandı. Geçmişte Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen önderliğinde bütünleşmeye sıcak bakan 10 Aralık Hareketi de ‘‘sağla ittifak’’ mesajlarına tepki gösteriyor. Hareketin başkentteki toplantısında ‘‘Solun alternatifi sağa yanaşmak değildir, solda yürümektir’’ mesajları verilmesi, bu hareketin Rah şan Ecevit’in mesajlarına olumlu yaklaşmadığını ortaya koydu. CHP ise arayışları ‘‘iyi niyetli, ama sonuç vermez’’ buluyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Mesut Yılmaz’ın herhangi bir şansı olmayacağını söyledi. Özyürek, ‘‘Merkez sağda iki parti var, kurultaylarını yapmış, genel başkanlarını seçmiş. Hiç kimse yerini kendiliğinden bir başkasına vermez. Yılmaz’ın iki partiyi birleştirme gibi bir misyonu olamaz. Böyle bilge bir kişi, toparlayıcı lider imajı yoktur’’ görüşünü dile getirdi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ‘Erken seçim yok’ işareti ? ANTALYA (Cumhuriyet) AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), partinin sonbaharda yapılacak büyük kongresinin tarihini 11 Kasım olarak belirledi. AKP, bu kararıyla kasım ayında erken seçim isteyen muhalefete de ‘‘Erken seçim yok, seçim zamanında yapılacak’’ mesajı verdi. Sözleşmeli öğretmene maaş ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı’nda sözleşmeli olarak çalıştırılacak öğretmenlere ek ders ücreti ve öğretim yılına hazırlık ödeneği verilecek. Bakanlar Kurulu’nun konuya ilişkin kararı dün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, sözleşmeli öğretmenlerde 40 saati doldurma şartı aranmayacak. Sözleşme ile çalıştırılacak öğretmenler yaz tatili ile dinlenme tatillerinde izinli sayılacaklar. [email protected] Anıtkabir ziyaretiyle başlayan 9. olağan genel kurulda delegeler bugün sandık başına gidiyor Karekin II tarihi mekânları gezdi ? İstanbul Haber Servisi Ermeni Genel Patriği Karekin II, İstanbul’un tarihi mekânlarını gezdi. Cemaat üyeleriyle birlikte dün Dolmabahçe Sarayı, Ayasofya Müzesi ve Kariye Müzesi’ni ziyaret eden Karekin II’nin ziyareti sırasında basın mensupları tarihi mekânlara alınmadı. ADD yeni başkanını seçiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) 9. Olağan Genel Kurulu başladı. Yeni yönetimin bugün yapılacak seçimlerle belirleneceği genel kurulda 4 aday başkanlık için yarışıyor. ADD 9. Olağan Genel Kurulu, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi (DTCF) Farabi Salonu’nda toplandı. Dernek yönetimi ve delegeler, dün ilk olarak saat 09.00’da Anıtkabir’i ziyaret etti. Farabi Salonu’na, ‘‘Her gün 19 Mayıs, her yer Samsun, herkes Mustafa Kemal’’ yazısı; sahneye ise demokrasi şehitleri Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Necip Hablemitoğlu, Turan Dursun, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ile devrim şehidi Kubilay ve ulu önderin siluetinin yer aldığı dev poster, Türk bayrağı ve Atatürk posteri yan yana asıldı. Açılış konuşmasını yapan ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı, Kemalizmin antiemperyalist ve antikapitalist olduğunu söyledi. ‘‘1937’de anayasamıza giren şekliyle, ulusal programımızın adı altı oktur’’ diyen Kazancı, Kemalistlerin, teokratik rejim heveslilerine, ulusal birliği ayırmaya ve bölmeye yönelik girişimde bulunanlara ‘‘dünyayı dar edeceğini’’ söyledi. Kazancı, ‘‘Bölgesel anlaşmaları, Avrasya seçeneğini öngördük. Haçlı propagandasına, Irak ve Afganistan işgallerine, misyonerlik çalışmalarına tüm gücümüzle karşı durduk. Ulusal eğitim derneklerine yardım ettik, kucakladık. Atatürk’ün Kocatepe’deki resminin çıkarılmasına, yabancı üs ve tesislerine en net tavrı biz koyduk. Üniversitelerle Kocatepe’den Kars’a etkinlikleri içinde biz yer aldık’’ diye konuştu. Genel kurulda, Ertuğrul Kazancı, Emekli Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur, ADD Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Saltık ve ADD Balçova Şube Başkanı Türkan Başyiğit başkanlık için yarışıyor. Eruygur, salona girişinde coşkulu alkışlarla karşılandı. Zorunlu gündem maddeleri ve konuşmalarla tamamlanan ilk günün ardından, delegeler bugün sandık başına gidiyor. obursali?cumhuriyet.com.tr BAŞBAKAN ERDOĞAN Mesut Yılmaz, 12 Eylül sonrası siyasi yaşamımızın önemli figürlerinden birisiydi. 3 Kasım 2002 seçimleri birçok siyasinin Meclis dışında kalmasına neden olduğu gibi bazılarını da Mesut Yılmaz gibi siyasi yaşamın dışına itti. Mesut Yılmaz, yargılandığı davadan ceza almayınca, siyasete dönmeye karar verdiğini açıkladı. Yılmaz’ın dönme kararı kamuoyunda ilgi gördü. Çünkü, uzunca bir süreden beri Türkiye’de bir muhalefet krizi yaşanıyor. CHP solu toparlayamadığı gibi, AKP’ye seçenek oluşturacak bir iktidar adayı haline de gelemedi. Erkan Mumcu liderliğindeki ANAP da toplumda umut yaratmadı. Mehmet Ağar’ın DYP’si de iktidar arayışı için bir adres haline gelemedi. Sonuç olarak şu andaki siyasi aktörler, bir iktidar seçeneği oluşturamıyorlar, toplumda bir umut yaratamıyorlar. Bu açmaz, birçok kesimi arayışa itiyor. Süleyman Demi Mesut Yılmaz’ın Dönüşü... rel’in son günlerde yeniden sahneye çıkma çabası içinde olması da bu çaresizliğin ürünü. ??? Böyle bir ortamda, Mesut Yılmaz, ‘‘ben varım’’ deyince gözler ve kulaklar ona yöneldi. Ne de olsa deneyimli bir siyasetçi ve uzun yıllar ülkeyi yönetmiş bir lider. Ondan bir şeyler beklemek bu ortamda çok doğal. Mesut Yılmaz’ın Sabah gazetesinde dün Sevilay Yükselir’e söylediklerini dikkatle okudum. Bugün kendisiyle Habertürk TV’de Melih Meriç’in Basın Kulubü’nde konuşacağız. O zaman görüşlerini daha ayrıntılı öğrenme fırsatımız olacak. Sevilay Yükselir’in söyleşisinde Mesut Yılmaz’ın vermeye çalıştığı mesajlara dikkat ettim. ‘‘Birleştirmeye geliyorum’’ diyor. Herkesi kucaklayacağını söylüyor. AKP karşıtı olduğunu düşündüğü yüzde 80’lik kitleyi bir arada tutabilecek bir anlayış içinde olduğunu belirtiyor. ??? Tabii ki siyasette ‘‘birleştirme’’ misyonu önemlidir. Mesut Yılmaz da böyle bir misyonu üstlenebileceği imasında bulunuyor. Hakkıdır, deneyecektir. Benim son dönemde dikkatimi çektiği kadarıyla ‘‘birlik’’ çabalarının ana eksenini ‘‘AKP’ye karşı seçenek yaratmak’’ oluşturuyor. Sorun, Türkiye’nin temel meselelerinde yeni şeyler söyleyebilmektir. Laikliğin korunması ve geliştirilmesi önemli bir hedeftir. Ancak, toplumun çok temel sorunları var. Örneğin gelir adaletsizliği, Avrupa Birliği sürecinin tıkanmaya uğraması tehlikesi, Kıbrıs’ta çözüm bekleyen sorunlar, Kürt sorunu, Irak’ın ABD tarafından işgalinin yol açtığı krizler, işsizlik ve partizanlık, Türkiye’nin sivilleşme adımları... Bu konularda açık ve berrak siyasetler geliştirmeden, yalnızca birleşmeye endeksli bir siyaset toplumun ne kadar desteğini kazanabilir? CHP’nin ‘‘kurtarma misyonu’’ ve ‘‘laiklik vurgusu’’ AKP’ye bunca tepkiye rağmen toplumun desteğini kazanamıyor. Erkan Mumcu liderliğindeki ANAP ve Ağar’ın DYP’si de bir seçenek oluşturamıyor. ??? Mesut Yılmaz’a haksızlık etmeyeyim. Tam ne dediğini anlamış değilim. Ancak AKP’ye kızanları bir cephede toplama misyonu, tek başına bir birleşme misyonu olabilir mi? Bu cephenin demokrasi konusunda daha ileri şeyler söylediği iddia edilebilir mi? Temel mesele, Türkiye’yi AB üyeliğine götürecek önderliği hangi si yasetlerin yapacağıdır. Sırf milliyetçi içe kapanma tepkileriyle bir siyaset üretmek halkın nazarında ne kadar ilgi görebilir? AKP’yi siyaset alanında yenebilmenin yolu acaba hangi temel siyasetlerden geçiyor? Örneğin daha milliyetçi bir siyaset Türkiye’yi bu zor durumdan çıkarabilir mi? AB karşıtlığı temelinde bir tepki örgütlemek, başarılı sonuçlar üretilebilir mi? Kürt sorununu bir asayiş sorunu olarak görmenin ötesinde bir siyaset olmadan Türkiye’nin önü açılabilir mi? AKP’nin yıprandığı ve zaman içinde daha da yıpranacağı bir gerçek. Ekonomide yaşananlar, AB ile işlerin zorlaşması belli sinyaller. Türkiye’nin demokrasi ve AB yolunda bir önderliğe ihtiyacı bulunduğu bir gerçek. Bu cephe hedefi bir demokrasi cephesi niteliği taşıyor mu? Milliyetçi içe kapanma söylemiyle bir yere varmak mümkün mü? Bunları daha ayrıntılı şekilde Mesut Yılmaz’a sormak niyetindeyim... ‘Yeni arayışlardan rahatsız değiliz’ EMİNE KAPLAN ANTALYA Tayyip Erdoğan, sağda ve solda gelişen yeni arayışlarla ilgili olarak ‘‘AKP bunlardan rahatsız değildir’’ dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin 7. istişare toplantısının açılışında yaptığı basın toplantısında, tekrar siyasete gireceğini açıklayan eski başbakan Mesut Yılmaz’ı eleştirdi. Erdoğan, ‘‘Dün enkaz devralıp enkaz devredenler, görüyorsunuz yeniden ellerini ovuşturmaya başladı lar. Yeni Türkiye’nin gerçekleri onların bıraktığı noktadan o kadar farklıdır ki, uzaktan mukayese kabul etmez’’ dedi. Milletvekillerinden yeni arayışlara kafa yormamasını isteyen Erdoğan, ‘‘toplumsal merkezin partisinin’’ AKP olduğunu ileri sürdü. Bu ülkede ‘‘çamurun üstüne oturmam diyen siyasetçilerin üstünün başının çamur olduğunu’’ vurgulayan Erdoğan, geçmişte adalet yerine imtiyaz talep edenlerin, şimdi bu imtiyazı bulamadığı için çıldırdığını söyledi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle