Katalog

SAYFA 4 DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Paris Bir Şenlikti 21 Haziran Gecesi PARİS Sevgili, İki dünya savaşı arası dönemi, Amerikan ‘‘yitik kuşağı’’nın çoğu yazarı gibi yaşamının bir bölümünü Fransa’da geçirmiş olan Ernest Hemingway, gençlik yıllarını anlattığı kitabına ‘‘Paris Bir Şenliktir’’ adını vermişti. Aradan geçen zaman içinde ‘‘Paris parlaklığını yitirdi mi’’sorusu, pek de haksız olmayarak çok soruldu. Bu ‘‘ece kent’’ (deyim kendisinindir) hakkında enfes bir kitap yazmış olan Enis Batur, Paris’in eski karizmasını bir ölçüde yitirdiği, ama yine büyüleyiciliğini sürdürdüğü kanısında. Yılın en uzun günü olan 21 Haziran akşamı ise Paris gerçek bir şenlikti. Şenliğin temelinde, Andre Malraux ile birlikte ülkenin en parlak iki kültür bakanından biri olan Jack Lang var. François Mitterrand ve Sosyalist Parti’nin uzun bir bekleyişten sonra birlikte iktidar oldukları 1981 baharında Kültür Bakanlığı koltuğuna oturan Jack Lang’ın ilk işlerinden biri de yılın en uzun gününü ‘‘Müzik Bayramı’’ ilan etmek olmuş. Şenlikler, başta Paris olmak üzere ülkenin dört bir yanında 25 yıldır sürüyor. 21 Haziran Çarşamba günü Fransa’nın dört bir yanında tam 20 bin konser verildi. Paris akşamüstünden başlayarak sabahın ilk saatlerine kadar dört bir köşesinden ezgiler fışkıran, sokaklarında gençyaşlı insanların dans ettikleri bir şenlik odağıydı. ??? 21 Haziran gecesi kentin çeşitli mahallelerindeki konserleri izlerken Stravinsky’nin müziği, Maurice Bejar’ın koreografisiyle izlediğim ‘‘bahar ayini’’ni anımsadım. Gerçekten de Paris 21 Haziran akşamı, doğanın kendisine bahşettiği en uzun günü kutlayan insanların pagan ayinine benziyordu. Kentin dört bir yanında meydanlarda, sokak köşelerinde, lokanta teraslarında, kahve önlerinde insanlar enstrümanlarını, notalarını, sehpalarını alıp gelmişler, dinleyicilere müzik yapıyorlardı. Yalnız genç kızlar ve erkekler değil, yaşlılar da zaman zaman ezgiye ayak uydurup dans ediyorlardı. Her tür topluluk, her tür müziği yapıyordu. Montmartre Tepesi’nden aşağı inerken bir restoranın önünde duruyoruz, siyahi patron nefis bir Karayip müziği yaparken bir ara verip kendisini coşkuyla alkışlayan dinleyicilerine doğru sesleniyor: Kusura bakmayın on dakika ara veriyoruz, bizden hizmet bekleyen müşterilerimize de servis yapmak zorundayız. Eğer sıkılmadıysanız, on dakika sonra yine sizinle olacağız. Nerelerde neler yok ki?.. Popüler 19. bölgede Black Unite ragga yapıyor, 7. bölgede askeri okulun önünde askeri bando sving çalıyor, ünlü Notre Dame Kilisesi önünde, Gospel parçalar çalınıyor. Chatlet Tiyatrosu önündeki meydanda profesyoneller Brahms ve Schubert’in müziğini seslendiriyorlar. ??? Olayın en hoş yönü, sanatçıların hepsinin profesyonel olmamaları, enstrümanını kapan, bir köşe başı bulan hünerini sergiliyor. Sevres Sokağı’nda orta yaşa gelmiş bir adam, ailesiyle oluşturduğu kuartetle klasik müziğin popülerleşmiş parçalarını seslendiriyor. 2006 Mozart’ın 250. doğum yıldönümü olduğu için birçok köşeden onun ezgileri yükseliyor. En fazla seslerini duyuranlar, gelişmiş aygıtlarıyla pop müzik yapanlar. Öğrencilerin ve gençlerin çoğunlukta olduğu, 5. ve 6. bölgelerde onlar egemen. Kentin en minik ve sempatik meydanı olan Furstenberg Alanı’nda, Korsika’dan Sibirya’ya kadar çeşitli diyarların dini parçaları çalınıyor. Biraz ötede Saint Sulpice Kilisesi önünde aynı adı taşıyan alanda klasik ve folklorik Macar müziği yapılıyor ve büyük beğeni topluyor. Konser sona eriyor, oradan ayrılıyoruz, kilisenin yan cephesindeki bir kapının kovuğunda almış gitarını eline bir adam, tek başına kendi konserini sunuyor. Dinliyor, alkışlıyoruz, hafifçe selam veriyor ve devam ediyor. Daha ötede, Mouffetard’da dostum Özgür zemin kattaki dairesinin penceresini açarak gitarıyla konser veren yaşlı adamı dinliyordu o sırada. Biraz daha yürüyoruz, amacımız Paris’in en uzun sokağı Vaugirard’a çıkıp Lüksemburg Sarayı ve parkına ulaşmak, Vaugirard’ın Galanciere Sokağı ile köşesini oluşturan binanın cephesine üstünde bir plaket ile yerleştirilmiş metrenin bulunduğu yere gelince, hem devrimcilere hem de bu öyküyü kitabında anlatan Enis Batur’a birer selam sallıyoruz. Gece ilerlerken dostumun penceresinden içeri kentin bütün müziğinin ve gürültüsünün sızdığı Saint Germain Bulvarı’ndaki evine dönüyoruz. İçimi bir sızı kaplıyor; uzun günler bitiyor, gece on ikiden itibaren günler kısalmaya başlıyor bile. Sonra düşünüyorum, acaba Cihangir’de, evimdeki kedim beni özlüyor mu? Kediler kendilerini seven insanları özlerler mi Sevgili?.. asirmen?cumhuriyet.com.tr TUYAB’dan TMY protestosu ? İstanbul Haber Servisi Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Birliği (TUYAB) ‘‘Terörle Mücadele Yasası’’nı (TMY) protesto etmek amacıyla Taksim Galatasaray Postanesi önünde bir basın açıklaması yaptı. ‘‘Ceza İnfaz Kanunu değiştirilsin, disiplin cezaları son bulsun’’ yazılı pankart açan grup adına yapılan basın açıklamasında, TMY ile herkesin terörist ilan edildiği belirtilerek, ‘‘TMY ile devlet halka, konuşma, karşı çıkma, itiraz etme, örgütlü olma demektedir’’ ifadelerine yer verildi. Polis müdahalesine tepki ? İstanbul Haber Servisi Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) üyesi aileler, Ankara’da milletvekilleri ile görüşme taleplerinin yerine getirilmemesini bir basın toplantısı ile protesto ettiler. Elektrik Mühendisleri Odası’nda düzenlenen toplantıda TAYAD adına konuşan Başkan Mehmet Güvel, randevu aldıkları milletvekilleriyle görüştürülmediklerini belirterek, ‘‘Abdi İpekçi Parkı’nda kuşatma altında tutularak polis tarafından fiili saldırılara maruz kaldık’’ dedi. CUMHURİYET 04 CMYK