Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 HAZİRAN 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanlığı için tüm çevreler ‘uzlaşı’ çağrısı yapıyor, AKP lideri ısrar ediyor POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 5 Erdoğan: Biz belirleriz Çörtoğlu’ndan Şahin’e ziyaret ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, dün Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’i ziyaret etti. Çörtoğlu, yarım saat süren görüşmenin ardından Başbakanlık’tan ayrılırken açıklama yapmadı. Edinilen bilgiye göre Çörtoğlu, güvenlik kaygısı nedeniyle Danıştay’ın yeni bir hizmet binası gereksinimini Şahin’e iletti. Danıştay’a düzenlenen silahlı saldırıda 2. Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in yaşamını yitirmesi, diğer üyelerin yaralanmasının ardından Danıştay binasının güvenlik sorunu yeniden gündeme gelmişti. Danıştay üyeleri, kuruma yeni bir bina verilmesi istemlerini dile getirmişlerdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mevcut parlamentonun cumhurbaşkanlığı seçimi için gerekli temsil kabiliyetine sahip olduğunu savundu. Halkın 4’te 1’inin oyuyla Meclis’in 3’te 2’sini elinde tutan partisinin, ‘‘lider özelliklerine sahip’’ bir ismi, cumhurbaşkanlığı için aday göstereceğini söyleyen Erdoğan, diğer partilerle uzlaşmayı ön planda tutmayacaklarının da mesajını verdi. Makedonya dönüşünde uçakta gazetecilerin cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, daha önce cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesine itiraz edenlerin şimdi tersi Tanrı Irak’ta da Yok!.. Bodrum Müzesi’ndeki ‘‘zindan’’ ya da ‘‘işkence evi’’nin duvarındaki ‘‘Tanrı’nın bulunmadığı yer’’ yazısı sahte mi, değil mi? Bakan Atilla Koç, ‘‘sahte’’ diyor ve yazının eski müze müdürü Oğuz Alpözen’in buyruğuyla bir teknikerce yazıldığını öne sürüyor... Sahte olsun ya da olmasın hiç önemli değil!.. Burada önemli olan siyasal iktidarın dini siyasette araç olarak kullanıp kullanmadığı... İran’da çarşaflı kadınlar, çarşaflı kadın polislerce neden dövüldüler? İran’da kadınlar eşitlik istiyorlardı... Kadınerkek eşitliği... İranlı kadınlar, ‘‘şeriat hukukunun’’ kalkmasını, çokeşliliğin yasaklanmasını, boşanma konusunda erkeklerle eşit haklara sahip olunmasını istiyor... İran’da kadınlar boşandıktan sonra çocuklarını göremiyorlar... Üstelik miras hakkında da eşitsizlik söz konusu kadınlar için... Bir boşanma davasında iki kadına karşı bir erkek şahit yeterlidir... İran’da bir kadın kan davası nedeniyle öldürülürse erkeğe ödencenin yarısı verilir ve adına da ‘‘kan parası’’ denilir... İran’da kadınlar bu nedenle yürüyüş yaptılar ve kadın polislerden de bir güzel dayak yediler... İpek Çalışlar’ın ‘‘Latife Hanım’’ını (Doğan Kitap) okuyunca Mustafa Kemal’in Türkiye’de kadınerkek eşitliğine ne denli önem verdiğini bir kez daha anladım. ‘‘Latife Hanım’’ı okuduktan sonra Atatürk’ü neden çok sevdiğimi daha iyi kavradım. Laikliğin değerlerini, ulus bilincinin bir ülkenin çağdaşlaşmasındaki katkısını gördüm. O nedenle ‘‘Latife Hanım’’ kitabından ötürü İpek Çalışlar’ı bir kez daha kutlarım... Yüreğine, kalemine sağlık İpek Çalışlar!.. ??? Bodrum Müzesi’ndeki ‘‘zindan’’da yazılı olan ‘‘Tanrı’nın bulunmadığı yer’’ tabelasının kazınıp kazınmadığı tartışmalarını izlerken avukatyazar arkadaşım Namık Behramoğlu telefonla aradı... Anlattığı ilginçti... Namık Behramoğlu, ‘‘Sansaryan Han’ın en üst katında Birinci Şube vardı 1960’lı yıllarda. Orada bir de işkence odası vardı’’ deyip ekledi: ‘‘Odanın duvarında da ‘Burada Allah yoktur’ yazılıydı...’’ Namık Behramoğlu Hukuk Fakültesi’nde okuduğu yıllar, Sansaryan Han’a çok girip çıkmış, falakaya yatırılmıştı... 12 Mart ve 12 Eylül’ü yaşayanlar bilir... İşkencenin İstanbul’daki karargâhı ise Ziverbey Köşkü değil miydi? Pek çok subay, aydın, yazar orada da ‘‘Allah’ın bulunmadığı yer’’den geçmiş, insan pisliğine bulaştırılmış yataklarda yatmıştı. 12 Eylül’de gözaltındayken arkadaşlarım filistin askısına alındılar... Hücredeydik ve onların çığlıklarını duyardık... Tam bu sırada ‘‘mağara dönemi’’ bir adamın narasını: ‘‘Ulan Allahsızlar, burada Allah yok!..’’ Tanrı’nın olmadığı ‘‘mekânlardan’’ birisi de alanlardı... Televizyonlarda izlemişsinizdir. Ankara’da Abdi İpekçi Parkı’nda iki gündür oturma eylemi yapıyordu Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği üyeleri... TAYAD’lılar TBMM’ye yürümek istedi... Polis coplarını çekti, biber gazını eline aldı... Ortalık savaş alanı gibiydi!.. İnsanlar tekmelenip coplanırken üzerlerine biber gazı sıkılıyordu... Kendi kendime sordum: ‘‘Polis, Beyazıt Camii’nden çıkıp gösteri yapanlara niçin aynı yöntemle davranmıyor?’’ İran’daki kadınların eylemlerine bakın! Kadın polisler acımasızca dövüyor onları... TAYAD’lı üyelere bakın, başkentin göbeğinde dövülüyorlar polis tarafından... ??? Ne İran’da, ne Türkiye’de, ne Sudan’da, ne ABD’de, ne İngiltere’de, işkencenin ve dayağın olduğu yerde ‘‘Tanrı yoktur’’... Tanrı, Irak’ta da yok, Guantanamo Üssü’nde de yok!.. Binlerce masum kadın, erkek, çocuk öldü!.. Tanrı orada olsaydı çocuklar öldürülür müydü? Tanrı orada olsaydı 500 yıl önce Bodrum Kalesi’nde işkenceye göz yumar mıydı? Neyse, Bakan Koç tartışmaya son noktayı koydu: ‘‘Her şeye rağmen yazı orada kalacak!’’ ‘GRUP OLARAK KARAR VERİRİZ’ Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı için uzlaşma formülünü ön planda tutmayacaklarının mesajını, “Vakti geldiğinde AKP grubu olarak bu ismin kim olacağına oturup karar veririz ve Meclis’teki demokratik haklarımızı da en ideal şekilde kullanırız” sözleriyle verdi. ni savunduklarını söyledi. Bunun hedef saptırma çabası olduğunu savunan Erdoğan, isim vermeden dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i hedef aldı. Erdoğan, şunları kaydetti: ‘‘Bu Meclis’in cumhurbaşkanı seçmede temsil kabiliyeti yoktur diyecek kadar, bu parlamentoya saygısızlık edenler var. Bir defa bu parlamentoda grubu olan partilerin toplam oyuna baktığınızda, seçme kabiliyeti vardır. Bu ifadeyi kullananların, cumhurbaşkanı seçildiği zamanki oy oranı, şimdi AKP’yle mukayese edilemeyecek kadar aşağılardaydı.’’ haklarımızı da en ideal şekilde kullanırız’’ dedi. Başbakan Erdoğan, ‘‘Seçimde parlamento içinde uzlaşmayı ne kadar önde tutacaksınız’’ sorusuna ise, şu yanıtı verdi: ‘‘Burada bir seçim söz konusu. Diğer grupların da kendi adayları olabilir. Bizim de kendi adayımız olacaktır. Bugüne kadar bu konuda uzlaşma ne kadar aranıp ne kadar başarılı olduysa, bu dönemde de uzlaşma arayışları olur. Bu arayışta ne kadar başarılı olursak şüphesiz ki neticesi de o kadar başarılı olur. ‘Kendi adayımız olacak’ Cumhurbaşkanı adayının da tarifini yapan Erdoğan, seçilecek kişinin barışa, sevgiye, birliğe, beraberliğe, dostluğa zemin hazırlayacak, bu zemini iyi koordine edecek, lider özellikli bir insan olması gerektiğini söyledi. Erdoğan, ‘‘Bunun gayreti içinde bizler, vakti geldiğinde AKP grubu olarak bu ismin kim olacağına oturup karar veririz ve Meclis’teki demokratik Ama olay tabii ki sadece parlamentoyla bitmiyor. Parlamento içi, parlamento dışı ilişkiler de bu noktada çok önemli.’’ Erdoğan, gazetecilerin kendisinin aday olup olmayacağı yönündeki sorusuna da ‘‘örtülü’’ yanıt verdi. Konuyla ilgili tartışmaların ‘‘Cumhurbaşkanına saygısızlık’’ olacağını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: ‘‘Ben öyle bir mesaj vermedim. Bu vasıflardaki herkes cumhurbaşkanı olabilir. Böyle bir düşünceyi açıklamak için erkendir, yanlıştır, mevcut Cumhurbaşkanımıza yönelik bir saygısızlıktır. Böyle bir ifadeyi kullanıp adım atmak için çok erken. Daha 11 ay var, Türkiye’nin gündemi bu olmamalı.’’ CHP’Lİ KEMAL ANADOL ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Başbakan’ın sözleri talihsizlik ? Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanını AKP grubu belirler” sözlerine tepki gösteren Kemal Anadol, “Cumhurbaşkanı seçimi çocuklarımızın geleceğini ilgilendiriyor. Bu konuda sorumsuz davranışlarda bulunulmasın’’ diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili sözlerini ‘‘talihsizlik’’ olarak değerlendirdi. Anadol, bazı CHP milletvekilleriyle birlikte, Türkiye Çevre Platformu Koordinatörü Taner Sıtkı Uyar ve beraberindeki bölgesel platform başkanlarını kabul etti. Anadol, çevre sorunlarının çözümüyle ilgili konularda parti olarak ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını, sabah da (dün) Çevre Yasası’nın bazı maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını söyledi. CHP’nin, ‘‘çevre sorunlarının partiler üstü, ideolojiler üstü bir konu olduğuna inandığını’’ bildiren Anadol, cumhurbaşkanlığı seçiminin de böyle bir konu olduğunu vurguladı. Konuyla ilgili Erdoğan’ın açıklamalarına değinen Anadol, ‘‘Başbakan’ın, ‘Cumhurbaşkanını AKP grubu belirleyecektir’ sözleri talihsizliktir. Aynı şekilde, ‘Nükleer santral Sinop’ta kurulacaktır’ diyor kimseye danışmadan, halkın görüşlerini almadan... Çevre hakkı, yaşam hakkı gibidir, etle tırnak gibidir’’ diye konuştu. Anadol, bir gazetecinin, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili sorusuna, şu yanıtı verdi: ‘‘Çevre gibi hassas bir konu, korkarım ki cumhurbaşkanlığı tartışmasına dönüşmesin. Bazı konular partiler üstüdür, ideolojiler üstüdür. Cumhurbaşkanı seçimi de çocuklarımızın geleceğini ilgilendiriyor. Bu konuda sorumsuz davranışlarda bulunulmasın. Bu, doğrudan yurttaşların özgürlüğüne tecavüzdür. Çevre hakkı da aynı şekilde. Ben, az önce Sayın Başbakan’ın, ‘Cumhurbaşkanı olacak kişi, AKP içinde belirlenecektir’ şeklindeki ilkel düşüncesini, çevre sorunuyla özdeşleştirdim.’’ Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Nüfus planlaması kavramını rafa kaldırdık” dedi Askeri konvoya bombalı saldırı ? HAKKÂRİ (Cumhuriyet) HakkâriVan karayolundaki Zap3 köprüsünün her iki yakasına önceden PKK’li teröristler tarafından bırakıldığı belirlenen bombalar, dün askeri konvoyun geçişinden hemen sonra patladı. Teröristlerin bombaları uzaktan kumandayla patlattığı sanılırken, olayda ölen ve yaralanan olmadı. Askeri araçlar da hasar görmezken, köprü girişinde ve yolda hasar oluştu. Güvenlik güçleri, önlem için HakkâriVan karayolunu 2.5 saat süreyle trafiğe kapattı. Kendi attığı el bombasıyla öldü ?V AN / MARDİN (AA) Van Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Şubesi ekiplerinin, takibe aldıkları PKK üyesi, Bostaniçi Beldesi Şafak Mahallesi’nde bir eve sığındı. Teslim ol çağrısına el bombası atarak karşılık vermek isteyen terörist, el bombasının duvara çarpıp odanın içine düşerek patlaması sonucu öldü. Mardin’de ise güvenlik güçlerinin operasyonu sırasında, Ömerli ilçesi Sulakdere köyü yakınlarında, arazide çıkan silahlı çatışmada, terör örgütü PKK mensubu bir teröristin ölü olarak, silah ve teçhizatı ile ele geçirildiği bildirildi. musakart@yahoo.com TÜSİAD’dan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili sözlerine yanıt ‘Uzlaşma kültürü artık yerleşmeli’ Ekonomi Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘‘Cumhurbaşkanı adayını AKP olarak belirleyeceğiz’’ sözlerine iş dünyasından yanıt geldi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda, ‘‘Türkiye’de artık uzlaşma kültürünü yerleştirmemiz gerekiyor’’ dedi. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin haziran ayı toplantısına konuk olan Sabancı, ‘‘AB ve ekonomi’’ konusunda yaptığı konuşmanın ardından kendisine cumruz. Bugüne kadar da hurbaşkanlığı seçimi ile cumhurbaşkanlığı mailgili yöneltilen bir sokamı ile ilgili söyledikruyu şöyle yanıtladı: lerimiz ortada, kamu‘‘Bizim söylemek isteoyunun değerlendirmediğimiz şu: Türkiye’de sine bırakıyoruz.’’ artık uzlaşma kültürüSabancı, piyasada yanü yerleştirmemiz geşanan dalgalanmayı rekiyor. Önümüzde yalnızca ekonomik necumhurbaşkanlığı madenlere bağlamanın kamı ile ilgili bir seçim ‘‘yaşanan güçlü kaçışı var, daha sonra genel Ömer Sabancı. açıklamakta yetersiz kaseçimler de var. Biz normal tarihte yapılmasını bekliyoruz. lacağını’’ savunarak Türkiye’nin, Biz orada, uzlaşma kültüründen, kısa vadede siyasi istikrarını ve reTürkiye’nin önemli konuların formlarını sürdürebileceği konudan, yerleşmesinden bahsediyo sunda piyasaların güvenini sarstığı için gelişmelerden bu kadar olumsuz etkilendiğini belirtti. AB’ye tam üyelik hedefinin sonuçlandırılmasında sürdürülebilir büyüme kavramının önemine işaret eden Sabancı, ekonominin geldiği konum itibarıyla sürdürülebilir büyümenin üst noktalara taşınması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin AB’ye uyum süreci içerisinde önemli yapısal reformlara imza attığını hatırlatan Sabancı, ‘‘Uluslararası piyasalarda başlayan dalgalanmaların Türkiye’nin kazanımlarını eritmesine seyirci kalmamız mümkün değil’’ dedi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Kretschmer: İstikrar bozulur İstanbul’da ABD’yi protesto ? İSTANBUL (AA) İHD İstanbul Şubesi üyeleri, terör zanlılarının tutulduğu Guantanamo Üssü’ndeki şartları, ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto etti. İstinye’deki ABD Başkonsolosluğu önünde toplanan İHD üyeleri adına yapılan açıklamada, ABD’nin, güvenlik ve terörle mücadele gibi gerekçelerle insan haklarını ayaklar altına aldığı belirtildi. Açıklamanın ardından grubun, ABD Başkanı’na iletmek istedikleri mektup, görevlilerce kabul edilmedi. Grup mektubu vize giriş bölümünün kapısına sıkıştırdı. AB, erken seçim tartışmasına da karıştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı HansJörg Kretschmer, Türkiye’de erken seçim çağrılarının, AB sürecine zarar verebilecek siyasi istikrarsızlığa neden olabileceğini kaydetti. Kretschmer, Reuters ajansına verdiği demeçte, ‘‘Bu tartışmanın (erken seçim ve cumhurbaşkanlığı) endişe kaynağı olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu, istikrar eksikliğini ya da en azından kurumlara saygı eksikliğini gösteriyor’’ görüşünü savundu. Bunun aynı zamanda AB üyeliği için siyasi kriterlerle bağlantısı olduğunu kaydeden Kretschmer, ‘‘Kriterler sadece demokrasi ve insan hakları konusuyla değil, aynı zamanda istikrarlı kurumlar ve hukukun üstünlüğüyle ilgilidir’’ dedi. CHP lideri Baykal, ATO Başkanı Aygün ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti ‘Seçimden kaçmak mümkün değil’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, erken seçim konusunun her an Türkiye’nin gündemine gelebileceğini belirterek AKP hükümetinin ‘‘sürüklendiği’’ için erken seçime mecbur kalabileceğini söyledi. Baykal, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün ve yönetim kurulu üyelerini, parti genel merkezinde kabul etti. Baykal, bir gazetecinin sorusu üzerine erken seçimin ‘‘hükümetin kontrolü dışında’’ gündeme gelebileceğini bildirdi. Hükümetin artık ülkeyi yönetemez durumda olduğunu, erken seçim kararı alınması durumunda da ‘‘iflasının tescil edileceğini’’ kaydeden Baykal, ‘‘Hükümet önümüzdeki günlerde erken seçimden söz etmeye başlarsa, bu bir şirket yönetiminin konkordato talep etmesi gibi bir anlam taşıyacaktır. Yani hükümet ülkeyi yönetemez hale geldiği için erken seçim yapmak durumunda kalabilecektir. Bu bir ihtimaldir’’ dedi. yapacaktır’’ görüşünü dile getirdi. Bir gazetecinin, ATO Başkanı Sinan Aygün’ün ‘‘seçim sonrasında bir CHPDYPMHP koalisyonu olasılığından söz ettiğini’’ anımsatması üzerine Baykal, seçim sonrasına yönelik formüllerle ilgilenilmesini doğru bulmadığını söyledi. Baykal, Türkiye’nin yaklaşmakta olan yeni dönemi aşabilmesinin, toplumun bütün duyarlı kesimlerinin konunun önemini kavraması, gayret göstermesi ve bir dayanışma içine girmesine bağlı olduğunu vurguladı. Baykal şunları söyledi: ‘‘Bu anlayış doğrultusunda CHP olarak geçmiş çatışmaların, ideolojik kutuplaşmaların aşılması gerektiğini düşünüyoruz. Farklı siyasi konumlarda da olsak Türkiye’nin bütünlüğü ve laik demokratik Cumhuriyet olarak yola devam etmesi gerektiğine inanan herkesin, önümüzdeki güç dönemi, fırtınalı günleri göz önünde bulundurarak bir dayanışma içine girmesi gerektiğine inanıyoruz.’’ ‘Kavgalı siyaset son bulmalı’ CHP lideri Baykal, Türkiye’de sağlam, istikrarlı, kendisiyle barışık yeni siyaset dönemine gereksinim duyulduğunu belirterek ‘‘Kendi kendisiyle, kendi kurumlarıyla kavgalı bir siyasetin ülkeye ne kalkınma, ne barış, ne refah, ne de huzur getirmesi mümkündür” dedi. ‘Yargı hangi ölçüde bağımsız’ Kurumların istikrarına yargının bağımsızlığına saygının dahil olduğunu belirten HansJörg Kretschmer, Şemdinli iddianamesini hazırlayan savcı Ferhat Sarıkaya’nın görevden alınmasını doğru bulmadığını bildirdi. Kretschmer, Şemdinli olayının ardından ‘‘bu ülkede yargının gerçekten hangi ölçüde bağımsız olduğunun’’ merak edildiğini söyledi. ‘Koalisyon formülleri için henüz erken’ Seçimden kaçmanın mümkün olmadığını vurgulayan Baykal, ‘‘Seçimden kaçmak mümkün değildir ya bu yılın sonunda ya da gelecek yılın sonbaharında Türkiye bir seçim CUMHURİYET 05 K