21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 HAZİRAN 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Kurumlar Vergisi’nin yüzde 20’ye indirilmesiyle ocakmayıs döneminde fazla değil, açık oluştu 13 NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Bütçe fazlası ‘sanal’ çıktı MURAT KIŞLALI Solda Büyük Açılım CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Mustafa Balbay ile yaptığı söyleşide; ‘‘Soldaki tüm partiler kendilerine göre çalışma içindeler... Birlikte yürünecekse, hangi ilkeler etrafında olacak, temel konulara nasıl bakıyoruz, bunları netleştirmemiz gerekiyor... Sol, Türkiye için neyin tehdit olduğunu çok iyi algılamalı ve gereğini yapmalı. Bugün bizim dışımızda temel duyarlılıkları bizim gibi olan kişi ve kurumlar var... Bu duyarlılıkların etrafında bir dayanışma oluşmalı... Daha net açalım; sol partilerle birlikte hareket edildi. Bugün barajı aşması olanaksız partilerden kişileri biz Meclis’e taşıdık. Sonra ne olacak? Herkes yine kendi yerine gidecekse, çözüm mü?.. Ben ilkeli bir beraberliğe evet diyorum. Solu saygınlaştıracak, ortak kaygıları taşıyacak bir birlik olmalı bu... Bu zeytin dalıyla olmaz. Türkiye gerçekleriyle olur. O önerilerin içinde de temiz, inandırıcı insanlar var. Ama önümüzü net görmeliyiz. Önümüzdeki dönem yüzde yarım oyun bile çok önemli olduğunun ayırdındayım. Ama o yüzde yarımı almak için yüzde 20’yi tartışmalı hale getiremem, feda edemem. Bu büyük açılımı öne çıkarmak ve kişisel hırslarımızı törpülemek durumundayız’’ dedi. Bu yaklaşıma katılmamak mümkün değil. Temel konularda uzlaşanlar bir partide birleşmeyi beceremiyorlarsa, seçimler sırasında geçici olarak yamandıkları gövdeye nasıl güç kazandıracaklar? Toplum, yarın kopacağını kesin olarak bildiği dalların gölgesine nasıl güvenecek? Hele zeytin ağacına aşılanacak dallar zeytin dalı değil de başka ağaçların dalıysa, bu garip ağaç nasıl benimsenecek? Ancak bu yaklaşım solun bütünleşebileceği savını olasılık dışı bırakmamaktadır. Nitekim Sayın Baykal da ‘‘büyük açılımı öne çıkarmak ve kişisel hırsları törpülemek’’ten bahsetmektedir. Bu söylemden ne anlaşılmalı? Büyük açılım nasıl gerçekleşecek? ??? Solun açılımıyla neyin amaçlandığını sorgulamadan önce solun bölünmüşlüğünün sonuçlarını yeniden değerlendirmek gerekmektedir. Bugün solun temel sorununun solun bölünmüşlüğü olduğu ileri sürülmekte, sol bölündüğü için iktidar olamıyor denilmektedir. Gerçekten öyle mi, sol bölündüğü için mi iktidar olamamaktadır? Sol partilerin toplam oyları yüzde 40’lar düzeyinde olsa ve ekonomiksosyal çözümleri benzer olan partiler arasında dağılsa, bu savın tutarlılığından bahsedilebilir. Oysa sol partilerin yüzde 20’ler dolayında sürünen toplam oy oranları, sorunun solun bölünmüşlüğü olmadığını ortaya koymaktadır. Bazı sol partilerin yüzde 1’ler dolayında kalan oy oranları, bırakın sol oyları bölmeyi, kendi örgütünün bile oyunu alamadığının göstergesi olmaktadır. Kaldı ki, sorun bölünmüşlükse bu sorunu kronikleştirecek formüllerden nasıl kalıcı çözüm beklenilebilir. Bu nedenle de sol bölündüğü için iktidar olamıyor savıyla arayışlara ve yeni oluşumlara karşı olmak tutarlı görünmemektedir. ??? Sol açısından temel sorun, sol oyların çoğaltılamaması, sol oyların toplam oy oranı içerisindeki payının giderek azalmasıdır. Daha açık anlatımla sorun, sol partilerin taban yaratamaması, tabanlarını genişletememeleridir. Sol partilerin taban yaratamamaları ve büyümemelerinin önemli bir nedeni partiye katılanlarla parti arasında ‘‘aidiyet’’ ilişkisinin kurulamaması, partilerin oligarşik yönetiminin buna olanak tanımamasıdır. Partilere katılanlar partinin karar sürecine katkıda bulunamamakta, kararların alınmasında belirleyici olamamaktadır. Üyelerle parti arasındaki bağ bu nedenle güçlenememekte, katılım sürekli düşmektedir. Katılımın zayıflığından ötürü de geniş halk kitlelerinin talepleri parti programlarına yansımamakta, kitleler sorunlarını çözecek partiyi aramaktan vazgeçmemektedir. Bu nedenle de CHP liderinin öne çıkarmaktan bahsettiği ‘‘büyük açılım’’ın ayrıntıları büyük önem kazanmaktadır. Büyük açılımın arayışları durdurup durdurmayacağını ise tasarım ortaya konurken ‘‘törpülenecek kişisel hırslar’’ yanında, yeni ekonomik ve sosyal çözümlerin içlerinin doldurulması belirleyecek. Bu konuda zamanla yarışıldığı da unutulmamalı. ANKARA Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın önceki gün yaptığı basın toplantısında, ‘‘Bütçe ocakmayıs döneminde, 1984’ten beri açık veriyordu. İlk defa fazlaya geçtik’’ diyerek açıkladığı 300 milyon YTL’lik rakam ‘‘sanal’’ çıktı. Kurumlar vergisinin yüzde 30’dan 20’ye indirilmesi nedeniyle, gerçek bütçe ocakmayıs döneminde 400 milyon YTL açık verdi. Vergi uzmanı Prof. Dr. Şükrü Kızılot ‘‘Bütçe aslında fazla vermedi. Bu tamamen bir göz boyama’’ dedi. Maliye Bakanı Unakıtan’ın önceki gün ‘‘22 yıllık rekor’’ olarak açıkladığı 304 milyon YTL’lik bütçe fazlası ? Maliye Bakanı Unakıtan’ın “22 yıldır fazla vermiyordu” diyerek açıkladığı yaklaşık 300 milyon YTL’lik ocakmayıs bütçe fazlası “sanal” çıktı. ? Kurumlar vergisi yüzde 30’dan 20’ye indirildiği için yaklaşık 700 milyon YTL düşülecek bütçe, ilk 5 ayda 400 milyon YTL açık vermiş oluyor. ? Vergi uzmanı Prof. Şükrü Kızılot, “Bütçe aslında fazla vermedi. Bu tamamen bir göz boyama” dedi. rakamının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Kurumlar vergisinin yüzde 30’dan yüzde 20’ye indirilmesi ile ilgili yasa yeni yürürlüğe girdiği için, ocakmayıs döneminde bütçeye yazılan kurumlar vergisi gelirinin üçte biri, yani 700 milyon YTL bütçeden mahsup edilecek. Böylece 304 milyon YTL ’lik fazla, yaklaşık 400 milyon YTL’lik açığa dönecek. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü öğretim üyesi Prof. Kızılot, ‘‘Bütçe aslında fazla vermedi. Şu anda bütçedeki kurumlar vergisi olarak görülen rakamın üçte ikisi iade edilecek rakam. Maliye Bakanı’nın bu rakamı samimi olarak bütçeden düşmesi gerekiyordu. Ama onu sanki tahsil edilmiş, kazanılmış bir gelir olarak gösterdi’’ diye konuştu. Bütçedeki ‘‘sanal fazla’’ bununla da kalmıyor. Ziraat Bankası’nın 2005 yılı kârından 1 milyar YTL de, Maliye Bakanı Unakıtan’ın ‘‘Fazla verdi’’ dediği bütçeye gelir olarak aktarıldı. Oysa IMF bu rakamı faiz dışı fazlanın hesaplanmasında gelir olarak kabul etmiyor. Dolayısıyla, IMF tanımlı bütçeye göre açık, Unakıtan’ın bütçesinden 1 milyar YTL daha fazla olacak. Prof. Kızılot, bütçe gelirlerine yansıtılmaması gereken bir başka kalemin de, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo nu’nun (TMSF) Telsim satışından Maliye Bakanlığı’na aktardığı 700 milyon YTL olduğunu belirterek ‘‘Uzanlar’ın Telsim’inden tahsil edilen 4.5 milyar dolar var. Bunun 3.8 milyar doları, normal şartlarda TMSF tarafından Hazine’ye aktarılacaktı. Ancak yapılan yasa değişikliğiyle bu Hazine yerine Maliye’ye aktarılıyor. Mayıs ayında buradan 700 milyon YTL ’lik bir ödeme yapıldı’’ dedi. Prof. Kızılot, ‘‘Kurumlar vergisi, Ziraat ve Telsim kalemlerine ilave olarak geciktirilen sağlık kuruluşlarının ödemeleri, ilaç ödemeleri eklendiğinde, bütçede nereden baksanız 4 milyar YTL açık var. Bu yapılanlar tamamen bir göz boyama’’ diye konuştu. Türkiye’nin gündemi ‘tasarım’ Arçelik, patentte şampiyon ? Patent Dünyası dergisinin yaptığı değerlendirmede Arçelik’i, 20 başvuru ile Bosch Ev Aletleri izliyor. Ekonomi Servisi Türkiye’de fikri ve sınai haklar, marka ve patent konularında gelişmeleri yansıtan, Destek Patent sponsorluğunda yayımlanan ‘‘Patent Dünyası’’ dergisi, 2005 yılındaki başvuruları dikkate alarak ‘‘patent şampiyonları’’nı belirledi. Türk Patent Enstitüsü (TPE) verilerine göre yapılan değerlendirmede Arçelik, toplam 136 patent başvurusu ile ‘‘2005 yılının şampiyonu’’ oldu. Arçelik’i 20 başvuru ile Bosch Ev Aletleri, 13 başvuru ile de Ford Otomotiv takip etti. Arçelik’in aynı zamanda son 3 yılda Türkiye’de üretilen patentlerin yüzde 13’ünü ve Türkiye’den yapılan uluslararası patent başvurularının yüzde 45’ini gerçekleştiren şirket olarak da öne çıktığı belirtildi. Uluslararası Patent Birliği (UPB) Konsey Başkanı Kemal Yamankaradeniz de, yazılı açıklamasında, artık dünyaya yenilikbuluş gerçekleştiren, farklı olmayı başarabilen ülkeler ve şirketlerin yön verdiğini vurguladı. ? Kale Grubu’nun sponsorluğunda İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarım Bölümü tarafından düzenlenen 3. Ulusal Tasarım Kongresi, Türkiye’yi imalat ve katma değer açısından tasarımla tanıştırmayı amaçlıyor. Aradan geçen on yıl Ekonomi Servisi İstanbul Teknik Üniversi içinde dünyada ve özeltesi (İTÜ) Endüstri likle Türkiye’de tasarıÜrünleri Tasarım Bölü mın ekonomik, kültürel, mü tarafından düzenle politik ve toplumsal rolü nen ‘‘3. Ulusal Tasarım ve görünürlüğü ile ilgili Kongresi’’ 1922 Hazi gelişmeler, konunun topran tarihleri arasında yekun tartışılması için İTÜ Taşkışla binasında verimli bir zemin oluşyapılıyor. Kale Gru turdu. Bu süreçte tasarıbu’nun sponsorluğunda mın ‘Türkçe’ tartışılabive Çanakkale Sera leceği ulusal nitelikte bir mik/Kalebodur, Roca akademik platformun Kale ve Kalekim’in des mevcut olmayışı ise teğiyle yapılacak olan önemli bir eksiklik olakongre, Türkiye’yi ima rak hissedildi. Bu gereklat ve katma değer açı sinimden yola çıkan İTÜ sından tasarımla tanıştır Endüstri Ürünleri Tasarımayı amaçlıyor. İlki mı Bölümü’nün ‘‘TürkiİTÜ’de 1982’de gerçek ye’de Tasarımı Tartışleştirilen kongrenin ikin mak’’ başlığıyla düzencisi 1996’da Tasarımın lediği 3. Ulusal KongEvrenselleşmesi başlığı re’nin Taşkışla’da geraltında AB ile Gümrük çekleştirilecek 3 günlük Birliği’nin yeni sağlan akademik programı, 22 dığı koşullarda ülke açı Haziran’da Lütfi Kırdar sından tasarımın yerinin Kongre ve Sergi Sarave öneminin irdelenme yı’nda yapılacak tek si amacıyla düzenlen günlük bir ‘‘Sanayi Programı’’ ile bütünlenecek. mişti. Amerikalı seramikçiler üretim tesislerinde Ekonomi Servisi ABD Seramik Kara Distribütörleri Derneği (CTDA) üyeleri, önceki gün Çanakkale’nin Çan ilçesinde bulunan Kale Grubu Şirketleri’ne ait Kaleseramik Fabrikaları’nı ziyaret etti. Söz konusu fabrikalar, tek çatı altında dünyanın en büyük seramik üretim tesisleri olma özelliğini taşıyor. Kale Grubu İcra Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, üretim ve teknoloji konusunda bilgi almak amacıyla seramik sektöründeki büyük kuruluşları ziyaret eden CTDA üyelerine bilgi verdi. İzmir, Bozüyük ve Eskişehir’deki seramik fabrikaları da Amerikalı 70 firmayı temsilen Türkiye’ye gelen 150 işadamının ziyaret programında yer alıyor. Soros’a mahkumiyet kararı çıktı Ekonomi Servisi Fransa Yüksek Mahkemesi, uluslararası borsa yatırımcısı George Soros hakkında, içerden bilgi alarak haksız kazanç sağladığı gerekçesiyle verilen tazminat mahkumiyetini onayladı. Soros’un avukatları karar üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracaklarını duyurdular. Soros, yaklaşık 20 yıldır süren davada Fransız bankası Societe Generale’e baskın düzenleneceğini önceden öğrenerek hisse alım satımı yapmakla suçlanıyor. Ünlü borsa yatırımcısı 50 yıllık kariyerinde ilk kez hakkında kesinleşen bir cezayla karşı karşıya. Soros’un ne kadar tazminat ödeyeceği henüz kesinleşmedi. Ancak Mart 2005’te bir Fransız temyiz mahkemesi 2.8 milyar dolar tazminata hükmetmişti. Soros’un avukatlarından Ron Soffer ise yargılama sürecinin uzunluğunun müvekkilinin adil yargılanmasını engel lediğini belirterek ‘‘Soruşturma 1989’da başladı. Temyiz duruşması 2004’te yapıldı. Görgü tanıklarını nasıl çağırıp da 1988’de ne olduğunu soracaksınız’’ diye konuştu. 1956’da ABD’ye göç eden Macaristan doğumlu Soros, kurduğu Soros Vakfı ve Quantum Fonu’yla milyarlarca dolara hükmediyor. Soros, eski Sovyet cumhuriyetlerinde Batı yanlısı yönetimler kurulması için faaliyet göstermekle de suçlanıyor. temizel?cumhuriyet.com.tr KOZLU TAV YÖNETİMİNDE TAV Havalimanları Holding, yönetim kurulu bünyesine, uluslararası kuruluşlarda önemli görevler üstlenen ve uzun yıllar THY Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürüten Cem Kozlu’yu kattı. Bugüne dek Türkiye’de ve dünyada, çeşitli uluslararası kurumlarda yöneticilik yapan Kozlu, halen CocaCola’da Kuzey Asya, Avrasya, Ortadoğu Grubu’nda danışman olarak yer alıyor, ayrıca Uluslararası Havayolları Eğitim Fonu (IATF), Hürriyet gazetesi ve Evyap Holding’de yönetim kurulu üyesi, Sabancı Üniversitesi’nde mütevelli heyeti üyesi olarak görev yapıyor. ONUR AİR’DEN ANKARA MERKEZLİ EKONOMİK UÇUŞ Onur Air, 14 Haziran’dan itibaren Ankara’dan karşılıklı olarak İzmir, Antalya ve Diyarbakır seferlerine başladı. Ankara çıkış ve varışlı seferlerin bilet ücretleri 78 YTL’den başlıyor. Filosundaki 29 uçağın dokuzunu bu yıl iç hat operasyonuna ayıran Onur Air, kısa süre sonra Ankara’dan Trabzon ve Erzurum seferlerine de başlamayı planlıyor. Onur Air’in Ankara merkezli uçuşlarının saatleri ise şu şekilde belirlendi: AnkaraAntalya: 18.45, AntalyaAnkara: 20.15, AnkaraDiyarbakır: 09.15, DiyarbakırAnkara: 11.30, Ankaraİzmir: 13.45 ve 22.15, İzmirAnkara: 07.00 ve 16.00. Ç E L E B İ ’ Y E M A C A R İ S TA N ’ D A N D AV E T Çelebi Hava Servisi, dünyanın bu sektördeki en büyük 5 firmasıyla birlikte Macaristan’da yapılacak özelleştirme ihalesine davet edildi. Çelebi Hava Servisi, AB süreci kapsamında Budapeşte Havalimanı’nda yer hizmetlerini üreten Budapest Airport Handling Kereskedelmi es Szolgaltato Kft şirketinin yüzde 100 hissesinin satışa çıkarıldığı ihale için yapılan daveti kabul etti. Çelebi’den yapılan açıklamada, ‘‘İhaleye ilişkin prosedürler çerçevesinde devre konu BAGH hisselerinin değeri ile ilgili gerekli inceleme ve değerleme çalışmalarına başlanmasını teminen, Budapeşte’de yapılacak bilgi odası çalışmalarına şirketimiz ilgili yönetici ve personelinin katılmasına karar verildi’’ denildi. pamukm?superonline.com KİRALAR ARTMIŞ MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU 20072009 dönemlerini kapsayacak ekonomide orta vadeli program Resmi Gazete’nin 13.6.2006 tarihli nüshasında yayımlandı. Çarpıcı olan hedefleri size sunmak istiyorum. Bu programın temel amacı: AB yolunda toplumun bütün kesimleri gözetilecek, insanımızın yaşam kalitesi yükseltilecektir. Toplumun refahının artmasına aşağıdaki unsurların katkıda bulunduğu öngörülmüştür. Mevcut siyasi istikrar, gerçekleştirilen reformlar, genç, eğitimli ve girişimci insan gücü, uluslararası rekabete açık sanayisi, işleyen piyasa ekonomisi, doğal ve kültürel değerleri. Büyüme ve istihdam Orta vadede ihracat odaklı büyüme hedeflenmektedir. Özel sektörün katma değer yaratacak hale gelmesi teşvik edilecek. İstihdam üzerinde yüklerin azaltılması önceliğe alınacaktır. Kamu harcama politikası Kamu harcamalarında disiplin, kamu idarelerinde denetim etkinleştirilecek. STANDARD AND POOR’S AB’de enflasyon yıllık yüzde 2.4 BRÜKSEL (AA) AB’de mart ayında yüzde 2.1 ve nisan ayında yüzde 2.3 olan enflasyon oranı, mayıs ayında yüzde 2.4’e çıktı. Artışta, sırasıyla petrol, kira, ulaşım, alkollü içecekler ve sigara fiyatlarındaki artış etkili oldu. Eurostat’ın verilerine göre, mayısta son 12 aylık enflasyon oranının en düşük olduğu ülkeler Polonya (yüzde 1.5), Finlandiya (yüzde 1.7), Hollanda (yüzde 1.8), İsveç (yüzde 1.9), Danimarka ve Almanya (yüzde 2.1’er) oldu. En yüksek rakamlar Letonya (yüzde 7.1), Slovakya (yüzde 4.8), Estonya (yüzde 4.2), İspanya (yüzde 4.1), Litvanya ve Lüksemburg’da (yüzde 3.6’şar) kaydedildi. Ekonomide Orta Vadeli Program Performansa dayalı ücret sistemine geçilecektir. Genel sağlık sigortası sağlıkta dönüşüm programı ile uygulanacaktır. Sosyal harcamaların toplam kamu harcamalarındaki payı arttırılacaktır. Sağlık hizmetlerinin kalitesinden ödün verilmeyecek, ama ilaç ve tedavi harcamalarında vatandaşın haksız işlemlerine tedbir getirilecektir... Kamu yatırım politikası AB yolunda önceliği olan çalışmaların gerektirdiği yatırımlar hızlandırılacaktır. Eğitim, sağlık, teknolojik araştırma, ulaştırma, içme suyu ve eDevlet yatırımlarına öncelik verilecektir. Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve özelleştirme KİT’ler iyileştirilecek, buralara müdahale ve istihdam azaltılacak, zarar edenler tasfiye edilecek, atıl bulunan gayrimenkuller satılacaktır. Demiryolu taşımacılığında özel sektörün katılımı sağlanacak. Özelleştirmeye devam edilecek halka arz yöntemine öncelik verilecektir. Kamu borçlanma politikası Yüksek rezerv tutulacak, kamu finansmanı düşük maliyetle karşılanacaktır. Kamu gelir politikası Vergi politikalarında istikrar sağlanacak. İstisna ve muafiyetler azaltılacak, vergi mevzuatı sadeleştirilecektir. Banka ve sigorta muameleleri vergisinde indirim yapılacaktır. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilecek. İş ve çalışma hayatına ilişkin mevzuat basitleştirilecek, kamu kurumları arasında bilgi akışı etkin biçimde kurulacak. Vergi ve SSK affı ve borçların yapılandırılması gibi kayıt dışılığı özendiren beklentilerin önüne geçilecektir. Ekonomide haksız rekabete yol açan kayıt dışılıkla etkin mücadele sonunda oluşacak kaynaklar, işlem vergileri başta olmak üzere vergi ve sosyal güvenlik prim oranlarının indiriminde kullanılacaktır. Yerel yönetimlerin öz gelirlerinin arttırılması için düzenlemeler hayata geçirilecek. Para politikası Açık enflasyon hedeflemesine devam edilecektir. Mali disipline uygun hareket edilecek. Enflasyon hedeflerinden sapma halleri şeffalığı temin etmek için kamuoyuna duyurulacaktır. Dalgalı döviz kur rejimine devam edilecektir. Kurlarda aşırı oynaklık hallerinde Merkez Bankası piyasaya müdahale edecektir. Piyasada döviz likiditesi arttığında Merkez Bankası alım yapacaktır. Sevgili okuyucular gelecek hafta programı sunmaya devam edeceğiz, ödemeler dengesi, finansal sistem ve hedef göstergeleri sunacağız. Bu program ilgililerce özellikle iş âleminin satır satır okuyup yorumlaması ve işletme stratejilerinin bu programla örtüştürmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü programda birçok ipucu var. Türk bankacılık sistemi dayanıklı Ekonomi Servisi Macaristan’ın kredi notunu A’den BBB+’ya düşüren uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s (S&P), Türk bankacılık sisteminin keskin iniş çıkış ve dalgalanmalara karşı geçmişte olduğundan çok daha dayanıklı olduğunu bildirdi. S&P’nin Kredi Derecelendirme Servisi’nin değerlendirmesinde, Türkiye’nin hâlâ yabancı yatırımcılar için cazip bir pazar olmaya devam ettiği vurgulandı. Bu arada dün İstanbul Borsası, günün tamamında 727.66 puan yükseldi. Hisse senetlerinin günlük ortalama değer kazancı yüzde 2.21 oldu. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle