27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MAYIS 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Konut finansmanı yasa tasarısındaki vergi avantajları kamunun finansman dengesine takıldı 13 İŞÇİNİNEVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Unakıtan, ucuz konuta direniyor ? Kira öder gibi ev sahibi olmayı amaçlayan mortgage sistemine yönelik sektörün ‘olmazsa olmaz’ dediği teşviklere, Maliye’den vize çıkmadı. ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen Konut Finansmanı Yasa Tasarısı’nda bakanlıklar uzlaşamayınca, vergi indirimi ve muafiyet gibi avantajlar da 2008 yılına ertelendi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Konut Finansmanı (tutsatmortgage) tasarısında konut edinmek isteyenlere vergi avantajı getirilmesine ‘‘adaletsizlik yaratır’’ gerekçesiyle karşı çıkarken kirada oturduğu bilinen Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Abdüllatif Şener ise ‘‘Prensip olarak vergi indirimi olmalıdır. Ama bütçe dengelerini gözettik’’ diye konuştu. Unakıtan, tüketicilerin, konut finansmanına ödeyeceği faizlerin vergiden düşülmemesini isterken Şener ise, vergi indirimini savundu. Konut Finansmanı Yasa Tasarısı’nın Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan, vergi indirimine ancak 1 Ocak 2008’den itibaren olanak tanıyacak şekilde geçmesi üzerine Maliye Bakanı Unakıtan, ‘‘Gayrimenkul piyasamız yeteri kadar cazip. Vergi avantajlarını koymakla bazı adaletsizliklere yol açmak söz konusuydu’’ diye konuştu. Unakıtan, yasalaşma sürecinde bu konuda bir değişiklik bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine de ‘‘Şimdi ne ise öyle devam edecek gibi görünüyor bana’’ diyerek, vergi indirim tarihinin öne çekilmeyeceği işaretini verdi. Unakıtan, Şener’i kastederek ‘‘Herhangi bir bakanın gönlündeki başkadır, TBMM’nin iradesi başka olabilir’’ dedi. Şener ise mortgage sisteminde vergi indiriminin, inşaat fiyatlarını ve kamu finansman dengesini olumsuz etkileyebileceği için 2008’e kaldığını bildirdi. Abdüllatif Şener, mortgage sisteminde vergi indiriminden neden vazgeçildiğinin sorulması üzerine, ‘‘Prensip olarak vergi indirimi olmalıdır. Ama bütçe finans dengeleri ve ilk yıllarda uygulamanın sonuçlarının görülmesi için 2008’in başında yürürlüğe girecek’’ dedi. Daldan Dala... Tabii ki daldan dala atlayacak kadar keyifli ya da gündemin hafif kaldığı günler yaşamıyoruz. Daldan dala atlamayı zorunlu kılan, birbirinden önemli, anlamlı gelişmelerin, densizliklerin, saldırganlıkların üst üste gelmesi.. Sonuç olarak yaşamsal önemli konuların üzerinde duramadan, sonuçlarını algılayamadan, bir başka gelişme bir öncekini gündemden düşürüyor.. Yetmezmiş gibi, Başbakan Erdoğan sinir sistemi gerçekten bozulduğu, dengelerini kaybettiği için mi, yoksa bilinçli mi bilinmeztartışma gündemini yaratmada, saldırgan üslubu ile başı çekiyor.. AKP, iktidarları adına hesap verilmesi gereken durumları eleştirenlere her anlamda sınır tanımaz saldırgan üsluplarda yanıt vererek karşı duruşları püskürtmeyi hesaplıyor. Bir başbakan, Atatürk için açılmış anı defterine yazılmış bir yazının sayfasını nasıl olur da yırtabilir? Hangi ölçülerle oradaki görevlilerden AKP aleyhine yazı yazılmamasının denetimini isteyebilir? AKP ve Başbakan Erdoğan’dan demokrasi misyonu bekleyen sermaye örgütlerine, yanar döner aydınlara sorulur. Başbakan Erdoğan bir önceki esip gürlemesinde, son gittiği AKP kongrelerindeki haremselamlık ayrımını, ilköğretim çağındaki çocukların önlükleri ile gösteri yapmalarını eleştirenlere bağırıp çağırmıştı. Sergiledikleri tablonun şeriatçı ayrımcılık, tehdit ile ilişkisini, demokratik hak ve özgürlük gibi pazarlamaya kalkışmıştı.. Yine Başbakan Erdoğan’ın açılışını yaptığı, dünyada demokrasiyi yayma misyonu ile bir araya gelmiş sivil toplum örgütlerinin toplantısında, İslamcı ülkelerin deneyiminden gelmiş kadın liderlerin saptamalarını anımsatmak isterim. İran, Afrika, Ürdün deneyimlerinden geçmiş kadın liderlerin demokrasi, insan haklarından şeriat diktatörlüğüne, radikal İslama kayışa ilişkin uyarılarının altını bir kez daha çizmek gerekiyor. Özgürlükayrımcılık sınırlarını karıştıranlar ola ki ders çıkarabilirler: ...Önce oturma yerlerinde, otobüslerde kadınlarla erkekleri ayırdılar. Farklı olanlara saygıları olduğunu söyleyip inanç adına kadınların örtünmesini istediler. Birlikte çok daha önemli bir yolda, insan hakları, demokrasi üzerine ittifak, savaşım verdiğimize inanarak bu ayrımcılığın oluşturduğu tehdit üzerinde durmadık. Şeriatın en acımasız dayatmaları, kadın üzerindeki baskıları ile yüz yüze kaldığımızda çok geç kalmıştık... Şeriatın ılımlısı, radikali olmaz. Şeriat şeriattır, farklı yorumların, farklı çatışmaların insan hakları, demokrasi, hukuk düzeni ile ilişkisi yoktur. Şeriata dayalı hukuk düzeni olmaz. Gerçek hukuk devleti, düzeni, şeriattan arınmış, laik hukuk düzenidir. Laik hukuk düzeninde hangi dinden olursa olsun şeriatın dedikleri ölçü olamaz, kamu alanına taşınamaz. Şeriata göre yaşam ancak özel yaşam alanı ile sınırlı kaldığında özgürlük ölçütüdür. Kadını şeriata göre örten türban ya da burkanın veya Hıristiyanlığa ait simgelerin, laik hukuk düzeni içinde, kamu alanında yeri yoktur?.. Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçkök’le ilgili son Yargıtay kararı karşısında ne düşüneceğiz? Anayasa ile bağdaşmayan görüşleri Yargıtay kararı ile belgelenmiş oldu. Yargı kararı ile de saptandığı üzere, laiklik yerine İslami bütünleşmeyi savunan, Cumhuriyetin değişmez ilkelerinin kaldırılmasını isteyen, ademi merkezci yönetim arayışlarıyla, rejimle çatışan kimliğiyle yönetimin en sorumlu katında göreve devam edecek mi? Yine en son haberler arasında Anayasa Mahkemesi’nin 15 yeni üniversite ile ilgili iptal kararı var. Mahkeme yeni üniversitelerin rektörlerinin 2 yıllığına, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenecek üçer adaydan seçilmesini üniversite özerkliğine aykırı bulmuş. Bile bile, Cumhurbaşkanı, muhalefet, YÖK uyardığı halde inat ettiler. Sahi bu tabloda gözü kara rejimle, Cumhurbaşkanı, yargı, YÖK, muhalefet kurumları ile çatışan AKP, Erdoğan hükümeti, hâlâ istikrar hükümeti sayılabilir mi?.. soner?cumhuriyet.com.tr Avantajlar 2008’e kaldı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen Konut Finansmanı Kanunu Tasarısı’nda yer alan düzenlemeye göre, konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı fonlarının kazançları, kurumlar ve gelir vergisi stopajından muaf olacak. 1 Ocak 2008’de yürürlüğe girecek olan tasarının gelecek haftalarda Genel Kurul’da ele alınması bekleniyor. Kendisine ait tapuya kayıtlı bir konutu bulunmayan ücretlilerin, konut almaları amacıyla, yapı kullanma izni alınmış konutlar üzerine ipotek tesis edilmek suretiyle kredi kullandırılmasından ve yine bu özellikteki konutların finansal kiralama yoluyla kiralanmasından kaynaklanan borçlarının 100 bin YTL ’ye kadar olan kısmına isabet eden faiz ödemeleri, gelir vergisi matrahından düşülebilecek. Emeklilik sözleşmeleri, hayat sigortaları, sağlık sigortaları ile ihracata ait nakliyat sigortalarında sözleşme ve poliçe üzerinden alınan paralar; ipotek ve konut finansmanı kuruluşlarının, konut finansmanı fonlarının yaptıkları tüm işlemler dolayısıyla lehe alınan paralar da banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf olacak. Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, Temelli’de kurulacak Teknopark arazisinin alınmasına sağladığı destekten ötürü Unakıtan’a teşekkür ederek ‘Araziye karşılık 1 dilim baklava’ diye espri yaptı(AA) Şener, mortgage yasa tasarısının önceki gün yapılan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında da konu ile ilgili şu bilgileri vermişti: ‘‘Düzenlemeyle ücretlilerin aldıkları konut kredilerindeki faizin gelir vergisi matrahından düşmesi öngörülüyor. Yüzde 30’luk üst vergi diliminde olan bir ücretli, yüzde 1 fa iz oranıyla 10 yıl vadeyle 75 bin YTL kredi aldığında ve bu sistemden 200 bin kişinin yararlandığı düşünülürse, devletin vergi kaybı 325 milyon YTL ’ye ulaşıyor. Bu rakam ikinci yıl 650 milyon YTL ’ye ulaşırken 10 yılın sonunda 3.5 milyar YTL ’ye ulaşacak. Bu durumda 200 bin kişi yararlanırsa; devletin vergi kaybı 10 katrilyona çıkacak.’’ HAN YAPI GAYRİMENKUL Japon otomobil üreticisi, Gebze’deki kapasitesini 100 bine çıkarmayı planlıyor ‘Türk Honda, Japon malından kaliteli’ Ekonomi Servisi Japon otomobil üreticisi Honda, Gebze Şekerpınar’daki 30 bin araç kapasiteli fabrikasının kapasitesini 200250 milyon dolarlık ek yatırımla 100 bine çıkarmayı planlıyor. Honda ayrıca, dünyadaki 500 bin araçlık arz kapasitesini karşılamak için yatırım yapılabilecek ülkeler arasında ‘‘Japonya’dan bile kaliteli üretim yapan’’ Türkiye’yi de düşünüyor. Honda Türkiye Genel Müdürü Katsumi Sawai, Honda’nın Türkiye’deki fabrikasında üretilecek yeni Civic Sedan’ın tanıtıldığı toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlarken şunları söyledi: ‘‘Yeni tesisle fabrikanın 30 binlik üretim kapasitesinin 100 bine çıkarılması düşünülüyor. Alan bulmak o kadar kolay değil. Şimdilik Gebze’yi düşünüyoruz. Bu kapasite arttırımı yaklaşık 200250 milyon dolar yatırımla geçekleşebilir. Türkiye’ye yatırım yapmak gerekiyor, ama kesin tarih İsthanbul Evleri’in TİM Başkanı Satıcı tanıttı. Depreme karşı yüzde 100 güvence İstanbul Haber Servisi Han Yapı Gayrimenkul, İstanbul Beylikdüzü’nde ilk projesini başlattı. Türkiye’de ilk kez depreme karşı yüzde 100 güvence veren ‘‘İsthanbul Evleri’’ projesi dün tanıtıldı ve satışa sunuldu. Aralarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı’nın da bulunduğu 17 işadamının ortak girişimi olan İsthanbul Evleri, net 108 dönüm alan üzerinde inşa edilecek. 10 şiddetinde depreme dayanacak şekilde tasarlanan konutların birim fiyatı 1000 YTL ’den başlıyor. Han Yapı Gayrimenkul Yönetim Kurulu Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Türkiye’de bir ilkin gerçekleşeceğini vurgulayarak ‘‘170 dönümün sismik tomografik araştırmasını yaptırdık, deprem riskine karşı güvenliğin sağlanması için çıtayı en üst seviyeye çıkardık, çünkü güvenli zemin yoktur, güvenli bina vardır’’ dedi. ? Honda Türkiye Genel Müdürü Katsumi Sawai, ‘‘Japonya’da yaptığımız testler Türkiye’de üretilen araçların Japonya’da üretilenlerden daha kaliteli olduğunu gösteriyor’’ dedi. söylememiz mümkün değil.’’ Tokyo’daki genel merkezin Türkiye’yi çok övdüğünü ve çok başarılı bulduğunu söyleyen Sawai şöyle devam etti: ‘‘Honda Türkiye’de üretilen araçlar Japonya’da test edilir. Bu testler sonucunda Honda camiasında, ‘Honda Türkiye’nin ürettiği araçlar, Japonya’da üretilen araçlardan kalitelidir’ görüşü yayılıyor. Bu kaliteye sahip Honda Türkiye’yi kullanmamak çok büyük kayıp olur.’’ Honda Türkiye’nin Gebze Şekerpınar’daki fabrikasında üretilecek Yeni Civic Sedan modeli, haziran ayında satışa sunulacak. Cadbury, Kent’in tümünü istiyor Ekonomi Servisi Dünyanın en büyük şekerleme şirketi Cadbury Schweppes’in, Kent Gıda’daki payını yüzde 95’e yükseltmesi ve Kent’in halka açıklık oranının yüzde 1’in altına inmesinin ardından, bu hisselerin şirket tarafından geri alınması konusu değerlendiriliyor. Kent Gıda’nın yaklaşık yüzde 65’ini 2002 yılında satın alan Cadbury’nin, Tahincioğlu Holding’e ait yüzde 34 oranındaki Kent Gıda hisselerinin yüzde 30’unu alarak payını yüzde 95.36’ya yükseltmesiyle Kent Gıda’nın halka açıklık oranı yüzde 0.6 düzeyine geriledi. Trident sakızının lansmanı için dün düzenlenen toplantıda konuşan Cadbury Kent Genel Müdürü Ahjaz Ahmad Han, ‘‘Borsada bu kadar küçük bir halka açıklık oranıyla kalmanın bizim için yararlı olup olmadığını sorguluyoruz, değerlendiriyoruz’’ diye konuştu. TEMİZEL’İN AÇIKLAMASI ‘Dinç Bilgin doğru söylemiyor’ Haber Merkezi Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, Etibank’ın eski sahibi olan ve halen yargılanması devam eden Dinç Bilgin’in, Kanal 7’de yayımlanan ‘‘Sözün Özü’’ programında kendisiyle ilgili söylediklerine ilişkin bir açıklama yaptı. Temizel açıklamasında şöyle dedi: ‘‘Dinç Bilgin, Sabah’ın Ankara bürosu kanalıyla, Güngör Mengi, Tayfun Devecioğlu ve Bilal Çetin’i yemeğe davet ederek Güngör Mengi’ye, ‘Sen kayyum gibi Sabah’ın başında ol, ben de yönetim kurulu başkanı olayım’ diye bir teklif yaptığımı, Güngör Mengi’nin de ‘Bu bir ahlaksız teklif’ diyerek yemeği terk ettiğini iddia etmektedir. Ne böyle bir davet, ne böyle bir yemek ne de böyle bir öneri olmuştur. Mesleki ahlaklarından kuşku duymadığım adı geçen gazetecilerin de gerekli açıklamayı yapacaklarını umuyorum.’’ Temizel açıklamasında daha sonra, ‘‘Kendi suç ve hatalarının bedelini yasaları uygulayanlara ödettirmeye çalışan bu insanlardan, söyledikleri yalanlar ve attıkları iftiralar nedeniyle yargı önünde hesap sorulacağı tabiidir’’ dedi. 45 MİLYON 250 BİN DOLAR Limaş’a en yüksek teklif Batıçim’den Ekonomi Servisi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) satışa çıkardığı Limaş Liman Hizmetleri, 45 milyon 250 bin dolara Batıçim Batı Anadolu Çimento Sanayii’ne ihale edildi. TMSF’nin Esentepe’deki merkezinde yapılan ihalede, Limaş’ın ticari ve iktisadi bütünlüğü 32 milyon dolar muhammen bedelle satışa çıkarıldı. Uzan Grubu’ndan devrolan Limaş’ın ihalesinde Batıçim Batı Anadolu Çimento Sanayii 42 milyon 600 dolar, Eren Holding 42 milyon 500 bin dolar, Cer Çelik Endüstri 25 milyon 600 bin dolar teklif verdi. Batıçim ve Cer Çelik arasında süren açık arttırmada en yüksek teklifi 45 milyon 250 bin dolarla Batıçim Batı Anadolu Çimento Sanayii verdi. Akbank Private’tan yeni fon Ekonomi Servisi Akbank bünyesinde özel bankacılık alanında faaliyet gösteren Akbank Private Banking, ‘‘B Tipi Dengeli Yabancı Menkul Kıymetler Fonu’’ adıyla yeni bir fon çıkardı. Akbank Private Banking’den sorumlu Akbank Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder, yeni fon ile müşterilerine başka ülkelerin yatırım araçlarına yatırım yapma imkânı sunduklarını kaydetti. Başlangıçta 25 milyon YTL büyüklüğünde kurdukları ‘‘B Tipi Dengeli Yabancı Menkul Kıymetler Fonu’’nun portföyünde ABD, Avrupa ve Asya borsalarına kote sermaye piyasası araçlarının yer alacağını kaydeden Önder, fon portföyünün en az yüzde 51’inin gerektiğinde ise tamamının yabancı menkul kıymetlere yatırılabileceğini kaydetti. Önder, yeni çıkardıkları fonun beyannameye tabii olmamasından dolayı Türk vatandaşlarına vergi avantajı sağladığını ifade etti. Ak Portföy Genel Müdürü Cem Yalçınkaya da Türkiye’de yatırım fonlarının büyüklüğünün 23 milyar dolara yükseldiğini, bunun yüzde 70’inin likit fonlardan oluştuğunu ifade etti. Imperial Tobacco: Tekel’i izliyoruz Ekonomi Servisi Imperial Tobacco Türkiye Genel Müdürü Axel Peters, Türkiye’deki şeffaflık ve istikrarın kendilerine güç verdiğini, daha büyük ve ileri adımlar atma yönünde kendilerini heveslendirdiğini söyledi. Davidoff, Davidoff Slims, West, Maxim ve Imperial Classic markalarının üretimini Türkiye’de yapan uluslararası tütün şirketi Imperial Tobacco’nun Türkiye’de birinci yılını doldurması dolayısıyla düzenlenen toplantıda konuşan Peters, 50 milyon dolar başlangıç yatırımlarını 1 yıl içinde 73 milyon dolara ulaştırdıklarını duyurdu. İNCİ AYAKKABI, BEYOĞLU’NDA Ayakkabı sektörünün ünlü markalarından İnci’nin 37. mağazası Beyoğlu’nda Tuluyhan Uğurlu’nun piyano resitali eşliğinde açıldı. Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki mağaza açılışına, İnci Yönetim Kurulu Başkanı Ali Murat Kızılkaş ile davetliler katıldı. Kızıltaş, farklı kültürleri bir araya getiren dil, din ayrımı gözetmeden yıllardır ayakta duran tarihi Beyoğlu’nda mağaza açmaktan gurur duyduğunu söyledi. Açılışın ardından piyanist Tuluyhan Uğurlu İstiklal Caddesi üzerine kurulan sahnede, ‘‘Dünya Başkenti İstanbul’’ eseriyle davetlilere ve caddeden geçenlere müzik ziyafeti yaşattı. (Fotoğraf: SALİM HALİMOĞLU) BOSCH’UN YENİ TESİSİ Bosch Sanayi ve Ticaret AŞ’nin, Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 15.5 milyon Avroluk yeni yatırımı, törenle hizmete açıldı. Bosch Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Karl Nowak, yeni tesisin, araçların hava kirliliğine olan olumsuz etkilerini daha makul seviyelere çeken ‘‘3. nesil common rail enjektör’’ sistemleri üreteceğini bildirdi. Nowak, Bursa’yı bir bölgesel yatırım üssü haline getirdiklerini belirterek ‘‘Bunu markamızın gücüne olduğu kadar, bizimle aynı hedefe koşan Türk insanının gücüne, inancına ve kararlılığına borçluyuz’’ dedi. Genel Müdür Gürcan Karakaş da 2006 yılındaki yatırım hedeflerinin 125 milyon Avro’yu aşacağını bildirdi. BEKTAŞ: TURİZMDE ÜRÜN KİRLİLİĞİ VAR Rusya pazarında önemli bir ağırlığa sahip olan Odeon Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş, turizmde iç pazara da yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi. ‘‘Her şey dahil’’ paketlerin önüne ultra, mega, süper gibi sözcüklerin eklenmesiyle sektörde bir ürün kirliliği yaşandığına da dikkat çeken Bektaş, OTİ grubu olarak hizmet verdikleri Otium Hotel ARt, Otium Zeynep ve Otium Hotel Blue’nun, 2006 sezonunu ‘‘Hizmet farklılığı yaratan marka’’ sloganıyla açtığını belirtti. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle