19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B SY SY SY SY B 15 19 15 17 21 21 22 18 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B SY B B SY SY B SY 12 14 12 12 16 16 14 16 21 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B SY B SY SY SY SY SY 26 24 20 25 19 19 16 16 15 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı çok bulutlu, Güney ve İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun güney ve batısı Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun doğusu ile akşam ve gece saatlerinden sonra yağışlı geçecek. Yağışlar sağanak ve gök gürültülü şeklinde olacak. Hava sıcaklığı iç kesimlerde artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB PB PB SY PB 19 10 19 24 24 24 25 22 20 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB SY SY SY PB PB PB PB PB 23 20 23 17 18 17 22 19 25 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB SY SY PB PB SY SY SY PB 20 29 14 29 16 20 4 26 19 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada fına kadar uzanan bir ek paragraf ekliyorlar. Kendinden olan kalabalıklar önünde kendinden geçen RTE; bu ekin, örgütü kuran Öcalan’ın affına neden olacağını yalanlıyor. Yasa metninin altında imzası olan RTE, maddenin gerekçesindeki şu cümleyi okumalı: ‘‘Maddenin son fıkrasında, suç işlemek için örgüt kurma suçuna ilişkin etkin pişmanlık (TCY 221. madde) hükümlerinin terör örgütünün kurucusu, yöneticisi veya üyeleri hakkında da uygulanabileceği kabul edilmiştir.’’ Başbakan kimi aldatıyor? İşte madde, işte gerekçe. RTE’ye inanırsak Öcalan’a af gelmiyor. Ama imzaladığı gerekçeye bakarsak örgütü kuran Öcalan’a, onunla birlikte örgütü yönetenlere ve üyelerine af geliyorrr! Başbakan gırtlağının elverdiği kadar yüksek sesle bağırarak kimi kandırıyor? Herhalde liderlerini dinleyen, alkışlamak için ondan parlak bir cümle bekleyen kuzuların sessizliğindeki AKP grubunu... ??? Terörle Mücadele Yasası’na ‘‘şüphesiz birçok kurumun, birimin katkısı olduğunu’’ söylüyor ve ‘‘Bu’’ diyor: ‘‘TBMM’ye bir hükümet tasarısı olarak gönderilmiştir.’’ Beri tarafta Adalet Bakanı Çiçek’in açıkladığına göre yasa hazırlıklarına 36 kurumun temsilcileri katılmış. Bu anlatımlara göre 6. maddeye Öcalan’a af getireceği öne sürülen eki 36 kurumun arasından biri önermiş, yasaya yazılmasını sağlamış. Bu hesaba göre Başbakan, katılan kurumları koruyacağım derken biri dışında 35 kurumu töhmet altında bırakıyor. Askerlerle Emniyet eki önermediklerini açıkladıklarına göre, geriye 33 kurum kalıyor. Bir başka varsayım, Bakan Çiçek’in bir cümlesinden kaynaklanıyor. Bakan, eki ‘‘Talep edenler belli’’ diyor, çoğul bir ifade. Bu kez kurum sayısı da çoğalıyor. Bakan’a göre gizlilik damgası varmış. Bu kurumları açıklayamıyormuş. Başbakan daha yükseklerde uçuyor: İsmi veya kurumu açıklamak ispiyonculuk! Nasıl bir hükümet bu? Başbakan, yasaya yadsınan eki yapanı açıklamayı adeta devletin kozmik sırları arasına sokuyor. Bakanı ise gizlilikten söz ederek yasayla ilgili sert eleştirilerden sıyrılmak istiyor. ??? Bu arada AB Uyum Komisyonu’nda TMY görüşülürken eleştirileri yanıtlayan Adalet Bakanlığı sözcüsü açıklamalarında; yasa hazırlanırken Avrupa Birliği (tabii Öcalan’la ilgili) metinlerinin dikkate alındığını söylüyor. Bu açıklama, maddeye tartışmalı ekin hangi kurumun isteği veya telkini doğrultusunda gerçekleştirildiği sorusunu ve yanıt olarak 2004 yılından bu yana Avrupa Birliği’nin Öcalan konusundaki resmi açıklamalarını ve de RTE’nin bu açıklamalardaki tutumunu akla getiriyor. Bakalım AB metinleri ne diyor: 6 Ekim 2004. AB İlerleme Raporu, Öcalan’ın yeniden yargılanmasını istiyor. RTE, bu raporu dengeli diye niteliyor, Öcalan’la ilgili ifadeye itiraz etmiyor. Bir ikinci ilerleme raporu aynı görüşü yineliyor. Aralık 2004’te AB zirvesi İlerleme Raporu’nu aynen kabul ediyor. RTE kimi dayatmalara karşı çıkarken Öcalan bölümüne yine itiraz etmiyor. 9 Kasım 2005. AİHM Öcalan adını vererek Öcalan’ın yeniden yargılanması için yasaların değiştirilmesini istiyor. RTE, AİHM’nin türbanla ilgili kararını şiddetle eleştirirken, Öcalan’lı ifadeye karşı çıkmıyor. Komisyonda bakanlık sözcüsü, AB metinlerini dikkate aldıklarını söylüyor. Bu gelişmelerin ışığında hükümet, Baykal’ın çıkışları olmasa Meclis’ten şıpın işi geçireceği yasayı hazırlıyor. Bu adamların boynu AB önünde kıldan ince. Hâlâ Öcalan’a af nereden kaynaklanıyor diye sormanın âlemi var mı? Askeri önlem önerisi! Strateji uzmanı Cardesman, ABD ve İngiltere’nin, Türkiye ya da İran’ın Irak’a müdahalesini engellemek için askeri önlem alması gerektiğini savundu Dış Haberler Servisi ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Center for Strategic and International Studies’te (CSIS) kürsüsü bulunan Antony Cordesman, Financial Times gazetesinde yayımlanan makalesinde, ABD ve İngiltere’nin, Türkiye ya da İran’ın Irak’a müdahale etmemesi için ‘‘diplomatik ve askeri’’ önlemler alması gerektiğini savundu. Irak’ın zaten zor bir durumda olduğu ve ciddi bir mali krizden geçtiği belirtilen yazıda, ABD’nin Irak’ta öncelikle yeni bir hükümetin kurulması çabalarını hızlandırması, ikinci olarak ‘‘etnik ya da dini grupların denetiminde olmayacak şekilde’’ ülkede güvenliği sağlaması ve son olarak da Irak’a karşı yeni bir yardım kampanyası başlatması gerektiği ifade edildi. Irak’ta en kötü senaryonun ise Irak’ın terk edilmesi olacağı belirtilen yazıda, bu durumda köktendinci bir Sünni grubun iktidarı ele geçirmesi halinde Ortadoğu’da İslamcı hareketin güçleneceği uyarısı yapıldı. Yazının sonunda, İngiltere ve ABD’nin Irak’ın istikrarı için, Türkiye’yle İran’ın, Irak’a müdahalesini kısıtlamaya çalışması gerektiği ve bunun için diplomatik ve askeri önlemler alması gerektiği savunuldu. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Washington uyardı ABD Dışişleri Bakanlığı da Türk ordusunun PKK’ye karşı operasyon düzenlemek için tek yanlı bir kararla Kuzey Irak’a girmemesi yönünde Ankara’yı diplomatik sözlerle uyardı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack’a, günlük basın toplantısında, Türk ordusunun Kuzey Irak’a kaçmak isteyen PKK teröristlerini Kuzey Irak’a geçerek izleme hakkının olduğu yönünde gelen açıklamalar konusunda ABD’nin bir yo rumu olup olmadığı soruldu. McCormack, ‘‘Bu,Türk hükümetiyle diyaloğumuzun sürdüğü bir konu. Irak’ın bütün komşularına, Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı göstermeleri, sınırlara ilişkin dile getirmek istedikleri konularda Irak hükümetiyle çalışmaları ve yapılacak her şeyin, şeffaf şekilde ve karşılıklı anlaşma yoluyla yapılması çağrısında bulunuyoruz’’ yanıtını verdi. Bu sözler, Türkiye’nin Bağdat’ın onayı olmadan Kuzey Irak’ta bir operasyon yapmasına Washington’un karşı çıkacağı anlamına geliyor. Üçlü mekanizma işlemeli Köylülere müdahale Diyarbakır’ın Bismil ilçesi Sinan köyü sakinlerinin köylerindeki ağalık sistemini protesto etmek için TBMM’ye yürümelerine polis izin vermedi. Ağanın, topraklarını gasp ettiğini öne süren köylüler, polisin tavrına tepki göstererek oturma eylemi yaptı. ‘‘Biz her şeyimizi kaybettik, çocukların geleceği için geldik’’ diyen köylülerle polis arasında çıkan arbedede bazı köylüler bayıldı. (AA) Sözcü McCormack, ‘‘Biliyorum ki PKK, PKK sığınaklarının peşinden gidilmesi ve PKK’nin faaliyet gösterdiği alan,Türk hükümeti için haklı şekilde çok hassas bir konu. Çünkü PKK terörist bir örgüt ve çok ama çok sayıda masum sivilin ölümünden sorumlu’’ diye konuştu. McCormack, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın son Ankara ziyareti sırasında konunun Türk hükümetiyle görüşüldüğünü belirterek ‘‘Irak’ta yeni hükümetin kurulmasının ardından,TürkAmerikanIrak hükümetleri arasındaki üçlü mekanizmanın yeniden harekete geçirilerek bu terörist unsurların nasıl takip edilebileceği konusunda çalışılacağını umuyoruz’’ dedi. Kuzey Irak’taki Kürt Federe Bölgesi yönetimi, TSK birliklerini izlemeye aldı Peşmerge hareketlendi MEHMET FARAÇ/ MAHMUT ORAL ŞIRNAK/DİYARBAKIR Kuzey Irak’ta Türk askeri varlığı tartışılırken TSK’ye ait zırhlı araçlar görüntülendi. İran’ın, PKK’nin ana kampının bulunduğu Kandil Dağı eteklerini bombalamasının ardından bölgedeki köyler de boşaldı. PKK, Kandil çevresindeki hücrelerini yerleşim birimlerine doğru çekerken örgüt yöneticisi Murat Karayılan Türkiye’yi tehdit etti. Son bir ay içinde TSK’nin başta Irak sınırı olmak üzere İran hattını da kapsayacak şekilde askeri önlemlerini çok yoğunlaştırmasıyla Kuzey Irak’taki Kürt Federe Bölgesi yönetimi peşmerge güçlerini hareketlendirdi. Küçük bir havaalanının bulunduğu Bamerni bölgesiyle Deraluk, Şeladiza, Begova, Kanima si, Amediye mıntıkalarında 1995 yılından bu yana TSK birliklerinin bulunduğu yerler, peşmergeler tarafından yakından izlemeye alındı. Bu bölgelerde TSK’nin 1000 ile 1500 arasında askeri personeliyle 20’den fazla tankının bulunduğu belirtildi. İran’ın 24 Nisan’dan itibaren 3 kez bombaladığı Kandil Dağı’ndaki PKK kampları ile dağın eteklerindeki köylerin de boşaltıldığı bildirildi. Rizge, Meredo, Alireşe, Kalatuka, Kaniya Şilane adındaki köylerde yaşayanların, yeni bir bombardıman korkusuyla Kuzey Irak’ın iç kesimlerindeki Ranya gibi daha büyük yerleşim birimlerine kaçtıkları belirtildi. likle İran’ın Irak sınırındaki Kandil Dağı’na yönelik hava saldırılarının örgüt açısından barınma zorluğuna yol açtığı ve terör hücrelerinin Kandil eteklerindeki yerleşim birimlerinden kaçmaya başladığı saptandı. PKK’nin üst düzey yöneticileri arasında da İran ve TSK birliklerinin saldırılarının, örgütün eylem organizasyonları üzerinde tahribata neden olduğu konusunda tartışmalar yaşandığı öğrenildi. Türkiye’ye tehdit Bu arada örgüt yöneticileri de PKK’nin yayın organları üzerinden operasyonları engellemek için ‘‘Türkiye Cumhuriyeti’nin bizimle görüşmesini beklemiyoruz.Türkiye’deki legal unsurlarımızla da görüşebilirler. Onlar temsilciler konumundadır’’ şeklinde açıklamalar yapmaya başladı. P PKK’de panik İran’ın saldırıları ve TSK’nin sınır boyunda son 10 yılın en kapsamlı harekâtına hazırlanması PKK’de paniğe neden oldu. Özel KK’nin yeni siyasi yapısı Koma Komelen Kurdistan’ın (KKK) 4. kongresinin sonuçlarını duyuran Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan ise Kuzey Irak’ta örgüt kamplarının bulunduğu alanda düzenlediği basın toplantısında, İran’ın saldırılarında 3 PKK’linin öldüğünü açıkladı. Türk ordusunun sınırı geçmediğini belirten Karayılan, ‘‘Türk ordusu sınırları geçerse meşru direnişe geçeceğiz’’ dedi. Karayılan, saldırıların yoğunlaşması halinde metropollerde eylemlerin artacağı tehdidinde bulundu. Türkiye ve İran’ın koordineli saldırılar gerçekleştirdiğini iddia eden Karayılan, ‘‘Biz 2006’yı Başkan Apo’ya sahiplenme yılı olarak ele alıyoruz. Bütün güçlerden Öcalan’ı sahiplenmelerini istiyoruz. Bu bizim birleştirici gücümüz olacaktır’’ diye konuştu. sal reform diye sunmak. 2 Partisine yararlı olmayacak bir yasayı, ‘‘Bu bizim isteğimiz değil, devlet istiyor’’ deyip işin içinden çekilmeye çalışmak. 3 Yapmaya mecbur olduğu bir şeyi, ‘‘Ulusal çıkarlarımız gerektirdiği için bunu yapıyoruz, yoksa iki günde çekiliriz’’ diye anlatmak. Birinci şıkkın somut örneği, Sosyal Güvenlik Yasası... Sosyal güvenlik sisteminin değiştirilmesi için bastıran kurumların başında IMF geliyordu. Öyle ki IMF, ‘‘Yasa çıkmazsa, biz de gelmeyiz’’ diye dayatacak kadar ileri gitti. Temel yasa ilan edildi, sorgulanmadan yasalaştırıldı. ??? İkinci maddeye somut örnek, Terörle Mücadele Yasası (TMY). Bu yasaya, ‘Her şeyle mücadele yasası’ da denebilir. İçinde yok yok. Kahkahalar aynası gibi. Bir madde her şeyi küçültüyor, öteki büyütüyor, beriki genişletiyor... İçinde kimin koyduğu açıklanamayacak maddeler bile var! Kapağına ‘‘Dikkat tehlikeli madde, akılla yaklaşma’’ diye yazmak da uygun düşer! 6. maddenin ne tür sonuçlar doğuracağı tartışılmaya devam ediyor. Başbakan, bu maddeyi kimin koyduğunu ‘‘ispiyonlayamayacağını’’ söylüyor. Bizim bildiğimiz ispiyon, pek iyi şeyler için kullanılmaz! Eğer AKP, terörle mücadele etmenin gerekliliğine inansaydı, o maddeyi kim koydurmuş olursa olsun şunu söylemesi gerekirdi: ‘‘Bu yasa tümüyle bizimdir. Kimi kurumlar bunun gerekli olduğunu söyledi. Biz de ikna olduk ve koyduk. Sonuç olarak sorumluluk bizimdir.’’ AKP bunu yapmak yerine, ‘‘Koyduranı açıklamayız’’, ‘‘Zaten koyanın önemi yok’’, ‘‘Bunu devlet istedi’’ gibi savunmalara girişiyor. AKP bu maddeyi benimsemiyorsa çıkarır, benimsiyorsa sorumluluğunu alır. İkisine de yanaşmıyor... Bir AKP klasiği! ??? Üçüncü şıkkın örneği de IMF... Erdoğan, artık partisinin kongreleri dışında rahat konuşamıyor. Konuşursa ya yanlış yapıyor, ya sinirleniyor ya da protesto ediliyor. Başbakan, partisinin il kongrelerinde IMF olayını şöyle anlatıyor: ‘‘Biz IMF’ye mecbur değiliz. İstesek kalan taksitleri hemen öder çekiliriz... Ama ulusal çıkarlarımız bunu gerektirdiği için IMF’yle birlikte hareket ediyoruz...’’ Her şeyden önce şunun altını çizelim: IMF, bir ülkeye alacaklıların parasını garanti etmek için girer. Tek kaygısı budur. Hiçbir sosyal kaygı gütmez. Türkiye’den istedikleri de bunun somut örneğidir. 2001 yılından beri hep kamu mallarının ve hizmetlerinin satışını önde tutmuştur. Çalışanların yararına yönelik adımlara hep soğuk bakmıştır. IMF’nin bu özelliğini bildikleri için Rusya, Malezya, Arjantin, Brezilya içine düştükleri krizden çıkar çıkmaz IMF ile ilişkilerini kesmişlerdir. Yeryüzünde IMF reçeteleriyle kalkınmış bir ülke yoktur. AKP isteseydi 2005 yılında IMF’ye, ‘‘Arkadaş seninle 3 yıllık anlaşma doldu, burada bitirelim’’ diyebilirdi... Demedi, diyemedi... IMF reçetesiyle ödedikçe borcumuz artıyor... Ne demişler? Kılavuzu IMF olanın burnu borçtan kurtulmaz! ankcum?cumhuriyet.com.tr Fransa’ya misilleme ? Baştarafı 1. Sayfada Yaralanan siviller Devlet Hastanesi’nde, 8 asker ise Asker Hastanesi’nde tedavi altına alındı. (AA) SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNDEN ORTAK AÇIKLAMA ‘TMY’de dengeli olun’ PKK, çocukları hedef aldı ? Baştarafı 1. Sayfada ‘Özgürlükleri kısıtlayan TMY tasarısı geri çekilsin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bir grup sivil toplum örgütü, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı’nın hak ve özgürlükleri sınırlandırdığını belirterek derin kaygı duydukları tasarının geri çekilmesini istedi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği, İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, MazlumDer, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Ankara Serbest Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Odası, Halkevleri Genel Merkezi ve Tuncelililer Derneği’nce ortak bir açıklama yapıldı. Açıklamada, her ne nedenle olursa olsun, insan hak ve özgürlüklerini sınırlayan düzenlemelerin toplumu geriye döndüreceği kaydedilerek Türkiye’nin demokratik adımlar atıldığında ileriye gidebileceğinin altı çizildi. TMY tasarısının son birkaç yılda yapılan düzenlemeleri birçok yönden geri aldığına işaret edildiği açıklamada şunlar kaydedildi: ‘‘Ülkemizin yakın tarihi, sorunlarımızı sadece asayiş önlemleriyle çözmenin mümkün olmadığını göstermiştir. Yeniden aynı günlere dönmek yerine, sorunların demokratik zeminlerde çözümünü sağlamak gerekmektedir. Yapılmaya çalışılan bu düzenlemeyle ülkemiz, 12 Eylül hukukunun cenderesine sokulmuş olacaktır. İnsanlarımızın geleceğine olan güven duygusunu zedeleyen, kaygı uyandıran tasarı, hükümet tarafından geri çekilmeli, yurttaşların daha fazla demokrasi, daha fazla hak talepleri dikkate alınmalıdır.’’ Brüksel’den ilk uyarı geldi ELÇİN POYRAZLAR len ve AB’nin ruhunu oluşturan olay, bu yasa ile tamamen çelişiyor. Fransızlar düşünce özgürlüğü konusunda sürekli bizi eleştirirken, kendilerinin böyle bir yasa çıkarması dürüstlük ile bağdaşmıyor’’ değerlendirmesini yaptı. Tasarının çıkması durumunda Ankara’nın Fransa’ya kısıtlama uygulayacağı diğer bir alanın ise savunma sanayii ihaleleri olduğu belirtiliyor. Bu kapsamda Fransa ‘‘kırmızı liste’’ye alınacak. Türkiye’nin ilk olarak, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın açtığı ve bu yıl içinde tamamlanması beklenen 3 milyar dolarlık Atak helikopter ihalesinden Fransızları çıkarabileceği belirtiliyor. Sinop’a nükleer tesis kurulması için Fransa ile yapılan görüşmeler de dondurulacak. Fransa’da Sosyalist Parti’ye mensup milletvekillerinin imzalayarak parlamentoya sunduğu, sözde Ermeni soykırımını inkâr edenlere para ve hapis cezası verilmesini öngören yasa teklifi, 18 Mayıs’ta Meclis’te görüşülecek. Teklifin kabul edilmesinin büyük olasılık olduğu dile getiriliyor. Rumlara sert tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye, Kıbrıs Rum Kesimi lideri Tasos Papadopulos’un ‘‘KKTC’nin tanınmasının Türkiye’deki Kürtlere örnek olacağını’’ öne sürmesine sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, ‘‘Bu beyanlar, kendisinin gerçeklerden ve çözüm arayışlarından ne kadar kopuk olduğunu göstermektedir. Papadopulos kendisini teşhir etmektedir’’ dedi. Tan, düzenlediği haftalık basın toplantısında, Papadopulos’un sözlerini yorumladı. Geçmişte Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin PKK unsurlarına kucak açtığının herkesin malumu olduğuna işaret eden Tan, ‘‘Terörist başı Öcalan’ın bir Rum pasaportuyla yakalandığını da unutmamak gerekir’’ dedi. Sözde Ermeni soykırımının inkârının suç sayılmasına dair Fransız Parlamentosu’na getirilen yasa teklifini de değerlendiren Tan, ‘‘Bu konuda çifte standardı kabul etmemiz mümkün değildir’’ diye konuştu. Tan, Türkiye ve ABD arasındaki stratejik vizyon belgesinin bir iki hafta içinde sonuçlanmasını beklediklerini ifade etti. Tan, gelecek hafta Türkiye’ye gelecek olan İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Larijani’ye verilecek mesajı, ‘‘Şeffaf olun’’ şeklinde açıkladı. köyü öğrencilerini taşıyan askeri servis aracının geçişi sırasında uzaktan kumandayla patlatıldı. Hasar meydana gelen servis aracında bulunan öğrenciler saldırıyı yara almadan atlatırken servis aracına koruma görevi yapan askeri araçtaki 8 asker ile Gazi Caddesi’nde ikamet eden ve sokakta oynayan 11’i çocuk, 2’si kadın toplam 21 kişi yaralandı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Hakkâri Valiliği, 16 şüphelinin gözaltına alındığını bildirdi. Cumhurbaşkanı Sezer, yaptığı açıklamada çocukları hedef alan saldırıyı lanetledi. Sezer, ‘‘Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğüne yönelik hain eylemlerini sürdüren terör örgütünün bugün çocukları hedef alarak çirkin yüzünü bir kez daha gösterdiğini’’ belirterek ‘‘Bölünmez bütünlüğümüzü koruma konusundaki kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğimizi vurgulamak istiyorum. Türkiye’nin birliğine zarar verebileceği yanılgısına kapılanlar, emellerini hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceklerini, buna güçlerinin asla yetmeyeceğini bilmelidirler’’ dedi. BRÜKSEL AB Komisyonu, Türkiye’ye TMY tasarısına ilişkin ‘‘dengeli’’ olma çağrısında bulundu. AB Komisyonu Genişleme Komiseri Olli Rehn’in sözcüsü Krisztina Nagy, Komisyon’un Türkiye’yi anladığını belirtti, ancak güvenlik unsurları ve temel hak ve özgürlükler konusunda iyi bir dengenin kurulması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Tasarının bazı maddelerinin temel hak ve özgürlükler üzerinde olumsuz etkilerinin olabileceğine dikkat çeken Nagy, yasanın reformların ruhuna uygun olması gerektiğine işaret etti. Nagy, Komisyon’un Türkiye’nin terörle mücadelede temel özgürlükleri de gözetecek önlemleri alacağına inandığını ifade etti. Türkiye’nin K. Irak’ta askeri operasyonlar yapması konusuna değinen Nagy, konunun AB müktesabatında yer almadığını belirterek, operasyonların uluslararası hukuka uygun olması gerektiğini ifade etti. Nagy, Komisyon’un konuya ilişkin görüşünü açıklamaktan kaçındı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle