19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2006 PERŞEMBE 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr Soluk kesen maçta F .Bahçe’yi uzatmada yenip kupayı müzesine taşıdı Beşiktaş söktü aldı F.Bahçe: 2 Beşiktaş: 3 STAT: Atatürk (İzmir) HAKEMLER: Bülent Demirlek (6), Erhan Sönmez (6), Alper Ulusoy (6) FENERBAHÇE: Volkan (3), Deniz (5), Önder (4), Luciano (4), Ümit Özat (4), Appiah (6), Aurelio (6), Selçuk (3) (dk. 46 Semih 6), Tuncay (2) (dk. 46 Mehmet Yozgatlı 7), Alex (5) (dk. 102 Serkan), Anelka (4) BEŞİKTAŞ: Cordoba (5), İbrahim Toraman (5) (dk. 86 Sergen 6), Koray (7), Gökhan Zan (6), İbrahim Üzülmez (6), Okan (6) (dk. 73 Ali Güneş 5), Kleberson (6), Mehmet Sedef (5) (dk. 80 Ali Tandoğan 5), Tümer (10), Bobo (7), Gökhan Güleç (7) GOLLER: Dk. 34 ve 113 Tümer, dk. 37 Gökhan Güleç, dk. 55 Alex, dk. 79 Mehmet Yozgatlı SARI KARTLAR: Luciano, Serkan (F.Bahçe); Okan, İbrahim Üzülmez, Ali Tandoğan, Tümer, Sergen (Beşiktaş) KIRMIZI KART: Dk. 111 Aurelio (F.Bahçe) ARİF KIZILYALIN İZMİR ‘‘Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? İşin kolayına kaçmadan ama... Gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil ne de ak örtüde elmaların... Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?’’ demiş bundan yıllarca önce vatan şairi Nâzım Hikmet... Evet, ünlü ressam Abidin Dino mutluluğun resmini fırçadan tuale aktarabildi mi bilinmez ama Beşik taş; dün İzmir Atatürk Stadı’nda keyfin, coşkunun, sevincin tablosunu çizdi sevenleri için... Ezeli rakibi Fenerbahçe’yi ‘uzatmada’ deviren Kara Kartal, kupanın kulbuna asıldı Ege semalarında. Sezonun çok hedeflisi Sarı Lacivertlilere ise son 23 yıldır olduğu gibi ‘bir dahaki sezona’ demek kaldı. Kupa finalinin ayrıntılarına gelince; iki perdelik bir oyun vardı sahada... Ama dolu dolu... İlk bölümde alkışlanacak bir Beşiktaş... Mükemmele yakın oynadılar. Rüzgârı da arkalarına alıp Tümer’in orkestra şefliğinde F.Bah çe’nin üzerine cesurca gittiler. Bobo ve Gökhan ileride adeta kâbusu oldular Sarı Lacivertlilerin. Savunmada Koray, orta alanda da Okan ayak uyduruyordu bu ikiliye. Kombinasyonlar, hücum girişimleri derken bu üretkenlik 34. dakikada skora yansıdı. Tümer’in frikiki İzmir’i salladı. F.Bahçe şaşırmış, sahasından çıkamaz hale gelmişti. Özellikle Tuncay’ın kanadı felç olmuştu. Bu bölgede Bobo’yla Tümer bastılar, topu kaptılar. Ara pasa yetişen Gökhan farkı 2’ye çıkardı. Koskoca F.Bahçe’nin ise ilk 45 da kikada sadece Anelka’yla cılız atakları vardı. İlk yarıdaki görüntü buydu. İkinci perdede roller değişti. Tuncay Selçuk’u kenara çekip Mehmet Yozgatlı Semih ikilisini sahaya süren Daum, belki risk alıyordu ama oyunu da rakip alana yığdı. Elbette ki Sarı Lacivertlilerin bu atak görüntüsünde Beşiktaş’ın içeri gömülmesinin de payı vardı. Ve bu panik havası 55. dakikada Alex’in golünü getirdi. Skor 21’e geldikten sonra Siyah Beyazlılar kapalı oyun düzenini sürdürünce 79. dakikada beraberlik golü de gecikmedi. Bu kez Mehmet Yozgatlı ceza alanının dışından müthiş vurmuştu. Cordoba çaresizdi... 22. 90 dakika bittiğinde şampiyon belli olmamıştı. Uzatma bölümlerine geçildi. F.Bahçe daha istekli gibiydi. Yakaladılar, atamadılar. Alex, Semih, Önder derken Aurelio, agresifliğinin bedelini kırmızı kartla ödedi. İşte o anda gecenin tartışmasız yıldızı Tümer sahneye çıktı; Sergen’in çabasıyla önünde bulduğu topu direğe çarptırıp ağlara gönderdiğinde Atatürk Stadı, ‘‘Şampiyon Beşiktaş’’ diye inliyordu. Evet, hak edilmiş bir zafer bu. ‘İnanan çocukların’ zaferi... NOTLAR / V E Y S E L B A L K AYA E L E Ş T İ R İ Kupa coşkusu İZMİR Türkiye Kupası’nı 8 yıl sonra 6. kez müzesine götüren Beşiktaş, İzmir Atatürk Stadı’nı bayram yerine çevirdi. Futbolcular, yöneticiler ve taraftarlar büyük sevinç yaşarken SiyahBeyazlı ekip kasasını da doldurdu. Beşiktaş, toplam 3 milyon 268 bin 750 dolar, Fenerbahçe ise 2 milyon 518 bin dolarlık kazanç elde etti. Beşiktaşlı Gözüyle SERDAR KIZIK İZMİR Okur açısından çerçeveyi başlıkta koymanın yararı var. Böylece kimseyi yanıltmış olmayız, bir... Bir ölçüde diğer takım taraftarlarının hoşgörüsüne sığınırız, iki... Tarafım, Beşiktaşlıyım. Seviyorum bu takımı... Tribünlerde ‘Halkın takımı’ pankartı. ‘Beşiktaşlıyız savaşa karşıyız’ sloganları. 1 Mayıs’larda bir tek siyahbeyaz forma alanlarda. Farka bakar mısınız? Maça gelince; ilk yarıda Fener’e karşı diğer takımların yaptığı hataya düşmedi Beşiktaş. Savunmaya çekilmedi. SarıLacivertlileri kıskaca aldılar. Üstüne gittiler. Fenerli dostlarımız bile telaş içinde ‘Bu mu bizim takımımız’ dedi. Koray oyunun temel taşıydı. Tümer bir klasik... İkinci yarı manzara değişti. Beşiktaş savunmaya çekilince Fener’in golleri geldi. Maçın skoru, sonucu bir yana... İzmirliler gerçekten büyük bir final izledi. Beşiktaş, haklı bir galibiyet elde etti. Sonuç olarak diyebiliriz ki; taraftarlarıyla küreselleşmeye direnen, kafa tutan Beşiktaş’ta kulüp yönetiminin de bu bilinci taşımasını istiyoruz. Çünkü halkın takımı olmak bunu gerektirir. Çünkü armamızdaki AyYıldız tüm yıldızlara bedeldir. Buzlar yine erimedi Bir tarafta Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, diğer tarafta Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım. İki takım başkanının hafta içi birbirleri hakkında yaptıkları açıklamalar son derece kritik kupa derbisi öncesi ortamı iyice germişti. Dün gece oynanan maçta Demirören ve Yıldırım el sıkışmayıp yan yana gelmedi. Maç boyunca da ikilinin arasında Futbol Federasyonu Başkanvekili Affan Keçeci oturdu. İzmir Atatürk Stadı’nın büyük bölümü dolarken seyirciler maç başlamadan önce iki takım başkanları aleyhine küfürlü tezahüratlarda bulundu. F.Bahçe’nin yediği ilk gol öncesi verilen faul kara rı Aziz Yıldırım’ın tepkisini çekti. Karara memnun olmayan Yıldırım, yüksek sesle hakemi eleştirdi. Fenerbahçe tribünleri de ‘‘Ulusoy istifa’’ diye tempo tuttu. Futbol Federasyonu tam kadro karşılaşmada yer alırken başkan Haluk Ulusoy, babası Saffet Ulusoy’un yoğun bakımda olması nedeniyle maça gelemedi. İzmirli futbolseverler Atatürk Stadı’nda oynanan karşılaşmaya büyük ilgi gösterirken fair play etkinlikleri nedeniyle 70 bin karanfil dağıtıldı. Beşiktaş maça ‘uğurlu’ geldiğine inandığı ‘100. yıl forması’yla çıktı. Zorlu karşılaşma öncesi biletli olduğu halde stada alınmayan taraftarlarla emniyet güçleri arasında yaşanan gerginlikte polis cop kullandı. Mubah!.. HAKAN DİRİK İZMİR Amaca giden her yol mübah mıdır?.. Makyavelist düşünce, yanıtta tereddüt etmiyor: ‘Evet’. Kapitalizmin reklamlarına taşıyıp ‘adil oyun’ diye adlandırdığı, eskilerin ‘iyi oynayan kazansın’ basmakalıbıyla dillendirdiği felsefe ise karşı çıkıyor: ‘Futbol bir oyundur, oyun içinde oyun olmaz!’ İlk zihniyete ne dense boş. Zaten, düşme potasındaki takımların, son haftalardaki maçların ‘bir şekilde’ ardı ardına kazandığı karşılaşmalar ‘kralın teorisyeni’nin bile yine yüzünü kızarttıyor. Madem her maç kazanılabiliyor, bu takımlar neden şampiyonluğa oynamıyor?.. İkinci düşünceyi benimseyenlere bugünlerde nedensegülüp geçiliyor. Ama sevindirici olan, kimse onları suçlamaya yeltenemiyor! Bunların dışında, futbolu ‘yaşam biçimi’ olarak görenlerin şiarı var ki, ikisini de nötürleştiriyor: ‘Futbol, bir ölüm kalım meselesi değildir, daha da önemlidir!’ Dün, ‘bankacılık sektörü finansmanında’ üçüncü zihniyetle bir maça çıktı. ‘futbol sektörünün’ iki markası... Büyüklere hasret İzmir’in, kupaya hasret büyüklere ‘final sahipliği’ yaptığı gece, ‘Bu maç uzatmaya gider’ havasında başladı. Madem futbol, ‘ölüm kalım meselesinde önemliydi’, meseleyi uzatmak, başta sponsorlar olmak üzere herkesin işine gelirdi. Baskıya yetişmek zorunda olan bizler hariç, Kordon’da aynı masada kadeh tokuşturan iki takım taraftarlarının da uzatmaların oynanmasına itirazları yok gibiydi. Çünkü maçın adı ‘final’di ve kupaya son yıllarda olmadığı kadar prestij yüklenmişti. Birisinin buna karşı çıkması gerekiyordu. O isyan bayrağını Tümer eline aldı. İlk yarım saatte tarafların uyguladığı ‘deneme yanılma’ yönteminden sıkılan Tümer, kısa sürede yaptığı bir gol bir asistle İzmir Atatürk Stadı’nı İnönü’ye çevirdi. 2. yarının başlarında, hafızalara ‘küçük maçların büyük adamı’ olarak kazınan Alex de Souza, kupanın diğer kulpundan çekiştirdi. Sonra Mehmet Yozgatlı ‘uzaktan’ el attı metal sembole. Normal sürenin sonu ‘herkesin’ istediği gibi bitti. Kırkpınar güreşlerini andıran uzatma dakikalarında, ‘isyankâr’ Tümer son bir ‘el ense’ daha çekti F.Bahçe’ye. ‘Beni Tanrı yargılar’ dövmesiyle er maydanına çıkan Tümer, SarıLacivertlileri ‘tuş’ etti. Ve kupa Kartal’ın kanatlarına yakıştı... F.Bahçe seremonide yok 23 yıldır kupaya hasret olan Fenerbahçe uzatmalarda yediği golle yenilirken kupa törenine katılmadan stattan ayrıldı. Teknik direktör Daum da basın toplantısı yapmadı. İZLENİM/ EMRE DÖKER B E Ş İ K TA Ş B AY R A M I Tüm yurtta SiyahBeyazlı bayram yaşandı. Beşiktaşlı taraftarlar, maç biter bitmez sokaklara çıkarken İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer kent merkezlerine akın ettiler. Havai fişek gösterileriyle kendinden geçen SiyahBeyazlı yandaşlar kupa coşkusunu sabahın ilk saatlerine kadar yaşadılar. h Bir Sezona Bedel akem Bülent Demirlek’in maçı sona erdiren düdüğüyle birlikte Siyah Beyazlı oyuncular saha ortasında sevinç yumağı oluşturdu. Tribünleri tek tek dolaşarak sevinçlerini taraftarlarla paylaşan SiyahBeyazlı oyuncular seremonide Başbakan Yardımcısı ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’den madalyalarını aldılar. SiyahBeyazlı futbolcular kupa seremonisine ‘‘İnandık Çocuklar, Bizler İnandık, Bu kupayı sizin için aldık’’ yazılı formalarla çıktılar. Bakan Şahin, kupayı kaptan Sergen Yalçın’a verirken podyuma çıkan başkan Yıldırım Demirören ve yöneticiler sevince ortak oldular. Seremoni sonrası Beşiktaş yönetimi ve futbolcular ‘‘Bir baba hindi’’ tezahüratını yapıp F .Bahçeli Tuncay’a göndermede bulundular. (Fotoğraf: VEYSEL BALKAYA) İZMİR Biri 24, biri 8 yıldır Türkiye Kupası’nın kulbundan tutup havaya kaldıramamış... Geçmişin getirdiği hasret ve yöneticilerin gündemdeki sert demeçlerinin getirdiği motivasyonla Fenerbahçe ve Beşiktaş, yandaşlarının yarı yarıya doldurduğu İzmir Atatürk Stadı’nda karşı karşıya geldi. Ancak, araya giren yıllar yetmezmiş gibi iki takım da hasrete son vermek için karşılaşmayı uzattıkça uzattı. Öyle bir karşılaşmaydı ki, eşit olarak ikiye bölünen tribünler gibi takımlar da devreleri kendi aralarında paylaşmışlardı sanki. İlk yarı oyunu sürklase eden Siyah Beyazlılar olurken, ikinci yarıda sazı eline alan Sarı Lacivertlilerdi. Son yılların en ilginç ve heyecanlı kupa finallerinden biriydi. İlk yarıda rakibine top göstermeyen Siyah Beyazlılar 2 gol bulmuş, bir o kadar da kaçırmıştı. Ancak, ikinci yarıda önce Alex, ardından Mehmet Yozgatlı’nın golleriyle durumu eşitleyen Sarı Lacivertliler karşılaşmayı da uzatmaya götürmeyi başardı. Uzatmalarda iki takım da gol bulmak için rakip kaleye yüklenirken savunmalarında açıklar da verdi. İlk uzatma devresinde de sonuç değişmedi. İkinci uzatma devresinde Beşiktaşlı yandaşlar karşılaşma yeni başlarcasına destekleriyle takımı ateşlemek istedi. Dakikalar geçtikçe iki takımın da yorgunluğu gözlerden kaçmazken, yorulmayan bir savaşçı sahneye çıkıyor ve son sözü söylüyordu. Tümer atttığı golle 8 yıllık hasrete son verdi. Siyah Beyazlılar için bu yılki tek varlık amacı Türkiye Kupası kaptan İbrahim Üzülmez’in ellerinde kalktığı zaman Siyah Beyazlı renklere gönül vermiş onbinlerce taraftarın sevinci görülmeye değerdi. Büyük olasılıkla Siyah Beyazlıları onurlandıran bir reklam gözümün önüne geldi. Reklamda şöyle diyordu: ‘‘Galatasaray taraftarı: Başarıyı bilir, Fenerbahçe taraftarı: Coşkuyu bilir, Beşiktaş taraftarı: Karşılıksız sevmeyi bilir...’’ 10 yılda 1 lig, 1 de kupa sevinci yaşayan Kara Kartallar için bu söz haksız da sayılmaz. Tigana: Çok terledik OZAN YAYMAN İZMİR Beşiktaş’a geldiği ilk sezon Fortis Türkiye Kupası’nı kaldıran teknik direktör Jean Tigana, bütün oyuncularını tebrik ederek, ‘‘Kupayı almak için çok ilerledik. F.Bahçe gibi kaliteli bir takıma karşı mücadele etmek kolay değil. Ancak, pazar günü oynayacağımız G.Saray maçını da kazanmamız lazım’’ dedi. Sakat olmasına karşın oynayan Tümer’le ilgili olaraksa, ‘‘Kendisini oynatmamıza değdi. Son derece etkili bir performans sergiledi’’ diye konuştu. Taraftarlarından önümüzdeki sezon için tolerans isteyen Tigana, ‘‘Özellikle evimizde yaptığımız karşılaşmalarda daha hoşgörülü olmalılar’’ ifadelerini kullandı. Sakat olmasına karşılık görev alan ve takımının kupayı kazanmasına büyük katkı sağlayan Tümer başkan Demirören’in kendisine özel bir şey isteyeceğini belirterek, ‘‘İlk yarıdan sonra maçı uzatmaya götürmemeliydik. Ancak bunlar futbolun içinde olan şeyler. Mutluyuz’’ diye konuştu. Başkan Demirören ise kupayı hak edenin kazandığını belirterek, ‘‘Hastanede yatan Saffet Ulusoy amcama ‘Kupayı getireceğim’ demiştim. Şimdi ona gideceğim’’ ifadelerini kullandı. CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle