27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2006 PERŞEMBE 4 ALİ SİRMEN HABERLER DÜNYADA BUGÜN Sarıkaya’nın ihracını, ‘Hassas kurumlara dokunmayın, yoksa cezalandırılırsınız’ mesajı olarak gördüklerini söyledi Mustafa Necati’nin Evi Kuru Fasulyeci Oluyor Çok şükür, hurafelerle, fetvalarla, efsanelerle avunan toplum ne uzak ne de yakın tarihimizi biliyor. Bu yüzdendir ki, 1894’te doğup 1929’da 35 yaşında ölen Mustafa Necati’nin adı, çoğunluk için hiçbir şey ifade etmiyor. Ölümünde Mustafa Kemal’in hıçkıra hıçkıra ağladığı yakın silah arkadaşı, 1. Meclis’te Saruhan (Manisa) Milletvekili ve Müdafaai Hukuk Grubu Sekreteri olan Mustafa Necati, Kurtuluş Savaşı’nda silah elde savaşmış, iki kez İstiklal Mahkemesi Başkanlığı yapmış, Mübadele, İmarİskân ve Adliye bakanlıklarında bulunmuştur. İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra, arkadaşı Vasıf Çınar ile birlikte, İzmir Şark Mektebi’nde yöneticiliğe başlamış olan Mustafa Necati’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne vurduğu damga Milli Eğitim alanında olmuştur. 1925 yılında Maarif Vekilliği’ne (Milli Eğitim Bakanlığı) getirilen Mustafa Necati, 3 Mart 1924 günü kabul edilen Tevhidi Tedrisat Kanunu’nun yaşama geçirilmesinde, 1928’deki harf devriminin yapılmasında büyük katkılarda bulunmuştur. ??? Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, hep Muallimler Birliği (Öğretmenler Birliği) başkanlığı da yapmış olan Mustafa Necati’nin yolundan gitmiş olan eğitim neferleridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde eğitim seferberliği vardır. Sanayisi ve burjuvazisi olmayan genç Cumhuriyet, aydınlanmanın ışığıyla yetişmiş, laik, iyi eğitim görmüş gençlere dayandırmak istiyordu cumhuriyet felsefesini. Yaşamının son yılında Millet Mektepleri’ni de açmış olan Mustafa Necati’nin ölümünden sonra da Başbakan İsmet İnönü, Mustafa Necati için, ‘‘İdeali laik eğitimden geçen gençler yetiştirmekti...’’ diyordu. Gerçekten de, Türkiye Cumhuriyeti kısa süre içinde, karma eğitimde okulları arttırmış, buralarda laik eğitim vererek ülkenin bugünlere kadar ayakta durmasını sağlayacak genç kuşaklar yetiştirmişti. Mustafa Necati’nin ölümünden sonra eğitim seferberliği sürmüş, daha sonra Hasan Âli Yücel Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu’nu kurarak, Köy Enstitülerini açarak aydınlanmanın ışığını ta köylere varıncaya kadar bütün topluma yayacak olan hamlelere yenilerini eklemişti. Bütün bu hamleler, 40’lı yılların ikinci yarısında çok partili rejime geçişle birlikte duracak, sonra geri gitmeye başlayacaktı. ??? Mustafa Necati genç yaşında ölmeyip de yaşasaydı ne olurdu bilemem. Ama Tercüme Bürosu’nun, Köy Enstitülerinin, Hasan Âli Yücel’in, İsmail Hakkı Tonguç’un başına gelenlere bakınca doğrusu pek iyimser bir öngörüde bulunmak da elden gelmiyor. 1929’de kaybettiğimiz Mustafa Necati’nin idealinin gerçekleştiğini söyleyecek izan sahibi birini bulmak güçtür günümüzde. Türkiye’de çok partili yaşamın başlamasıyla birlikte, eğitim seferberliği durmuş, DP iktidarı ile birlikte eğitim alanında karşıdevrim egemen olmuştur. Bugünlerde laiklik savunucusu olarak ortaya çıkanlar da, iktidar dönemlerinde sistematik biçimde Tevhidi Tedrisat’ı baltalamışlardır. 2006 Türkiyesi eğitim açısından 1925 Türkiyesi’nden çok daha geride bulunmaktadır. Eğitimimizin evlere şenlik hali, her gün gazetelere yansıyan haberlerden görülebilir. İşte tam böyle bir ortamda, Mustafa Necati Bey’in Ankara’daki evinin bir kuru fasulye şirketine satıldığı haberi yayımlandı, önceki gün Hürriyet gazetesinde. Haberi okuyunca, acı acı gülümsedim ve elimde olmadan şunları söyledim: Mustafa Necati’nin temellerini attığı eğitim sistemi osuruk olup çıkmış, evi kuru fasulyeci olmuş çok mu? ??? DÜZELTME: Okurum Sayın Yaşar Bayaz’dan, şu içerikli bir faks mesajı aldım: Sayın Ali Sirmen, 27.04.2006 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan köşe yazınızda Gaziantep’in Kurtuluş Savaşı sırasında nüfusunun dokuz bin küsur, verilen şehit sayısının da altı bin civarında olduğunu yazıyorsunuz. Doğru olanı 6.317 şehit ve tahmini nüfus ise 24.000 kişidir. Selamlar... Lagendijk’ten ‘savcı’ eleştirisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Şemdinli iddianamesini hazırlayan Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın meslekten ihraç edilmesini ‘‘Hassas kurumlara dokunmayın, yoksa cezalandırılırsınız’’ mesajı olarak gördüklerini söyledi. Ankara’da düzenlenen Avrupa Birliği Türkiye Karma Parlamento Komisyonu’nun 56’ncı toplantısının açılışında konuşan Lagendijk, Kürt sorunu, Şemdinli olayları, ifade özgürlüğü ve Kıbrıs konularında Ankara’ya ağır eleştiriler yöneltti. Şemdinli’nin Türkiye’nin hassas bir noktası haline geldiğini belirten Lagendijk, Van savcısının ihraç edilmesini ‘‘Hassas kurumlara dokunmayın, yoksa cezalandırılırsınız’’ mesajı olarak gördüklerini kaydetti. Lagendijk Gül’e, Şemdinli olaylarını soruşturan savcının görevden alınmasının AB tarafında sanki bir şeylerin üstü kapatılıyormuş ‘Limanları açın’ Ankara’da düzenlenen Avrupa Birliği Türkiye Karma Parlamento Komisyonu’nun toplantısında konuşan Joost Lagendijk, Türk liman ve havaalanlarının Rum gemi ve uçaklarına açılması gerektiğinin altını çizerek ‘‘Türkiye’den beklentimiz bu. İki tarafa da siyasi cesaret gerekli’’ dedi. Lagendijk, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Türkiye’nin Ankara Anlaşması Ek Protokolü’nün tam olarak uygulanmasına yönelik hukuki bir sorumluluğu bulunduğunu vurguladı. gibi algılandığını söyledi. Türkiye’nin bir yıllık gelişimini değerlendiren Lagendijk, Kıbrıs meselesinden ifade özgürlüğüne kadar henüz olumlu bir adım atılmadığını savundu. Liman ve havaalanlarının Rum gemi ve uçaklarına açılması gerektiğinin altını çizen Lagendijk, ‘‘Türkiye’den beklentimiz bu. İki tarafa da siyasi cesaret gerekli’’ dedi. Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Türkiye’nin Ankara Anlaşması Ek Protokolü’nün tam olarak uygulanmasına yönelik hukuki bir sorumluluğu bulunduğuna işaret eden Lagendijk, bu konuda AB’nin de Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonların kaldırılması konusunda verdiği sözlerin bulunduğunu hatırlattı. Sorunun çözümüyle ilgili tarafların harekete geçmediğine işaret eden Lagendijk, ‘‘Sorunun yılın ikinci yarısında bir ‘mini kriz’e dönüşmemesi için siyasi irade ve cesarete ihtiyaç var’’ dedi. Lagendijk, bu konuda siyasi, hukuki ve etik anlamda verilen sözlerin tutulması gerektiğine dikkati çekti. ‘‘Bu konuda da olumlu bir adım göremiyoruz. Türkiye bir yıldır düşünce özgürlüğünden bahsediyor ama ortada bir şey yok’’ diye konuştu. Uzun vadede, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde ekonomik kalkınmanın sağlanması ve kültürel hakların korunması gerektiğine işaret eden Lagendijk, Kürtçe yayınlara verilen sürenin arttırılmasının ya da Meclis’te Kürtlere temsil hakkı verilmesinin olumlu mesajlar olabileceğini belirtti. ‘Rumlar çözümü zorlaştırıyor’ Gül de konuşmasında, AB’nin diğer aday ülkelere uyguladığı muameleyi Türkiye’den esirgemeyeceğine inandığını söyledi. ‘‘Uygulamada bazı eksikliklerimiz olduğunun farkındayız’’ diyen Gül, yeni kural ve düzenlemelerin getirdiği yeniliklere uyum sağlamanın başka ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de zaman alabileceğine işaret etti. Konuşmasında, Kıbrıs sorununa da değinen Gül, ‘‘Kıbrıs sorununun taraflarından birinin AB üyesi olmasının yarattığı dengesizlik, soruna hakkaniyete dayalı bir çözüm bulunması çabalarını güçleştirmektedir’’ dedi. ‘Kürtlere temsil hakkı verilmeli’ Türkiye’de hükümetlerin çözmesi gereken en önemli sorunun Kürt sorunu olduğunu belirten Lagendijk, AP’deki büyük siyasi grupların PKK terörünü kınadığını, bu konudaki eleştirilerin tonunun eskisinden daha sert olduğunu söyledi. Lagendijk, kendisi ve meslektaşlarının, Kürtlere, geçmişten gelen metotları bir kenara bırakmaları çağrısında bulunduklarını kaydetti. 301’inci madde eleştirisi İfade özgürlüğü çerçevesinde 301’inci maddede de hâlâ sıkıntı yaşandığına dikkat çeken Lagendijk, ADIYAMAN İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN ŞİRİN’DEN ‘GERİLLA’ İSTİFASI Erdoğan bu kez ‘türbanı’ duymadı İBRAHİM KÜÇÜK asirmen?cumhuriyet.com.tr HÜ’DE BAYKAL ’A PROTESTO ‘Irak’taki sürece karışmamak doğru’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ABD’nin Irak operasyonu öncesinde 65 bin askerini Güneydoğu’ya yerleştirmek için Türkiye’ye başvurduğunu belirterek ‘‘O süreçte Başbakan ile yaptığım görüşmede, askerin ne kadar süreyle kalmasını amaçladıklarını sordum. ‘Ben de bilmiyorum’ dedi. Bu kabul edilemez bir olaydı’’ dedi. Irak’ın çok tehlikeli bir siyasi bölünmenin eşiğinde olduğunu belirten Baykal, Türkiye’nin olaya karışmamasının çok yerinde olduğunu söyledi. Hacettepe Üniversitesi’nde (HÜ) düzenlenen ‘‘3. Ulusal Ekonomi, Siyaset ve Dış İlişkiler Sempozyumu’’nda konuşan Baykal, konuşmasına devam ederken salon dışında atılan sloganların ardından içeride bulunan bir grup öğrenci protestoya başladı. Öğrenciler Baykal’a, ‘‘Bir saattir konuşuyorsunuz ama hiçbir şey söylemediniz. Kürt sözcüğünü bile ağzınıza almadınız’’ diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine Baykal, ‘‘Anlaşılıyor ki artık konuşmamız sonuçlanmıştır, şov başlıyor’’ diyerek kürsüden ayrıldı. Baykal, gazetecilerin soruları üzerine, sloganları atan öğrencileri işaret ederek ‘‘Geleneksel uygulama, herkes bunu tebessümle karşılıyor’’ dedi. Baykal, ‘‘Konuşmamı yarıda kesmedim. Konuşmam tamamlanmıştı. 2030 kişi dışındaki çoğunluk beni dikkatle dinledi. Sözlerimi bitirdim. Sonra artık şov başlıyor diyerek ayrıldım’’ dedi. ADIYAMAN Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı AKP Adıyaman İl Kongresi’nde stat içinde ve açık tribünlerde kadın ve erkekler yan yanayken kapalı tribünde haremselamlık uygulaması dikkat çekti. Erdoğan’ın konuşması sırasında sık sık ‘‘başörtüsüne özgürlük’’ sloganları atıldı, ancak Başbakan bu konuda herhangi bir açıklama yapmadı. AKP’nin Adıyaman il kongresi dün Adıyaman Stadyumu’nda düzenlendi. Stat içinde ve açık tribünlerde kadın ve erkekler yan yana durdu. Kapalı tribünde haremselamlık uygulaması dikkat çekti. Kongreye katılan Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin, şu anda dünyanın en büyük 17. büyüyen ekonomisi durumunda olduğunu belirtti. Erdoğan, hedeflerinin Türkiye’yi 2012 yılı sonunda ilk 10 arasına sokmak olduğunu söyledi. Ekonomiyle ilgili icraatlarında çay, şeker, yumurta örneği veren Erdoğan, ‘‘Geldiğimizde asgari ücretle 29 kilo çay alınıyordu, şimdi 47 kilo alınıyor. Cebimizdeki paranın alım gücü arttı. O zaman asgari ücretle 126 kilo tozşeker alınıyordu, şimdi 185 kilo alınıyor. 1145 yumurta alınıyordu, şimdi 3 bin 459 yumurta alınıyor’’ dedi. Erdoğan’ın konuşması sırasında sık sık ‘‘Başörtüsüne özgürlük’’ sloganları atıldı, ancak Başbakan bu konuda herhangi bir açıklama yapmadı. Erdoğan daha sonra organize sanayi bölgesinde toplu fabrika açılış törenine katıldı. Anavatan grubu sallanıyor ? Anavatan Partisi Genel Başkanı Mumcu’nun “gerilla” sözüne tepki gösteren Emin Şirin istifa etti. Partiden iki milletvekili daha ayrılırsa grup düşecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun ‘‘Gerilla imhası başarı değildir’’ sözlerine tepki gösteren Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Emin Şirin partisinden istifa etti. Şirin, ‘‘25 senedir kendisine ‘gerilla’ dedirtmeye çalışan terör örgütünü ‘gerilla’ diye vasıflandıran bir partide durmam kâbil değil’’ dedi. Şirin’in istifasıyla Anavatan Partisi’nin sandalye sayısı 21’e düştü. İki istifa daha olursa Anavatan grubu düşecek. Şirin dün yazılı bir açıklama yaparak istifasını duyurdu. Şirin, ‘‘ülkenin bölünmez bütünlüğü konusunda tutarlı bir politika sergilemeyen bir partide siyaset yapmanın anayasa ve demokrasi anlayışına sığmadığını’’ söyledi. Şirin, partide Güneydoğu ile ilgili olarak süren kavram kargaşası nedeniyle 11 Nisan 2006 tarihinde Erkan Mumcu’ya bir mektup yazdığına dikkat çekti. Şirin bu mektupta şu görüşlere yer verdi: ‘‘Tempo dergisinde ‘Türküm ve Türkiyeliyim kavramlarından hangisini tercih edersiniz’ sorusuna verdiğiniz cevabı gördükten sonra ‘Anlaşılan Sevgili Erkan kardeşimle beraber siyaset yapma imkânımız kalmadı galiba’ diye düşündüm. Derken Hürriyet gazetesinde bugün müthiş bir terör ortamında muhtemelen devlet politikası olarak ve MGK desteğiyle Erdal İnönü’nün Kürtçüleri Meclis’e taşımasına sahip çıkmanızı görünce ne diyeceğimi şaşırdım. Türkiye’de Türkiyeli yoktur, Türk vardır. Çeşitli etnik kökenli Türkler vardır. Türkiye adlı vatanda yaşayanlara Türkiyeli değil, Türk denir. ‘Bize Türk denilmesinden gocunulmaması lazım’ cümlesi de, kaderin cilvesine bakın Tayyip Erdoğan’ın ettiği ve tenkit ettiğimiz cümleyle aynı. Şimdi size sorsalar, ‘Hem Türküm, hem Türkiyeliyim diyorsunuz. Sorunun sorulmasını bile vahşet olarak kabul ediyorsunuz. Buna mukabil genel başkan yardımcınız (yani ben) aynı konuda, aynı günlerde bu söylemlerin mevcut anayasaya göre parti kapatma sebebi olduğunu söylüyor. Böyle bir durum nasıl olur’ deseler ne diyeceksiniz. Bana sorsalar, ben ne diyeceğim.’’ Mumcu’nun bazı açıklamalarının partide rahatsızlık yarattığı ve yeni istifalar olabileceği vurgulandı. Mumcu, TMY Tasarısı için ‘‘Bu tasarının ruhu 28 Şubat bildirisiyle benzerlik taşıyor. Yasalaşırsa ikinci 28 Şubat’ın önü açılır’’ derken ‘‘Ne kadar gerillanın imha edilmiş olduğu bir başarı kriteri sayılmaz’’ görüşünü de dile getirdi. Bu sözlerin yanı sıra, Mumcu’nun Başbakan Erdoğan’ın DTP’nin randevu talebini reddetmesiyle ilgili olarak ‘‘hak etmediği bir gücü DTP’ye verdiğine’’ ilişkin değerlendirmeleri de parti içinde tartışma yarattı. [email protected] SHP, ‘Zeytin Ağacı’nı Türkçe’ye çevirdi İstanbul Haber Servisi İtalya’daki sol ittifak ‘‘Zeytin Ağacı’’, programında büyüme, istihdam, güvenlik ve adalet söylemlerini öne çıkararak iktidara gelince, kurulduğu günden bu yana ittifak arayışında olan ve son yerel seçimlerde DEHAP ile ittifak yapan SHP, Zeytin Ağacı’nın programını Türkçeye çevirdi. Türkiye’deki sol parti ve kadrolar, ‘‘insan hakları, özgürlükler, sivil toplum, piyasa ekonomisi’’ söylemlerini öne çıkarırken, İtalya’da Romano Prodi liderliğindeki Zeytin Ağacı’nın program özetinde, eşitlikçi ve kamucu siyasetler öne çıkıyor. Programda, İtalya’nın uluslararası arenada daha başarılı olabilmesi için, Avrupa’nın daha kaynaşmış, daha kararlı ve daha etkili bir güce ulaşması gerektiğine dikkat çekiliyor. Barış, çevre ve kültür politikalarına geniş yer ayrılan programda, ülke yönetiminde ciddiyete vurgu yapılıyor, ‘‘büyüme ve istihdam’’ başlığı altında, çalışanlara daha yüksek ücret, şirketlere de daha az yük sözü veriliyor. Daha çok sabit istihdam, daha büyük, daha güçlü ve daha uluslararası çapta işletmeler, daha fazla araştırma ve yenilik, herkes için daha iyi eğitim ve çağdaş altyapı tesisleri programın öne çıkan diğer bölümleri oldu. İtalya’nın geri kalmış güney bölgesi için de ‘‘yalnızlığa bırakılmadan, kendi kendine kalkınmak’’ politikalarını gündeme getiren Zeytin Ağacı’nın programında, ülkenin turizmde dünya çapında lider olmasına çalışılacağının altı çizildi. ‘‘Aileyi her şeyin merkezi’’ olarak tanımlayan programda öne çıkan noktalar şöyle: ? Çocuklar için daha çok kaynak ayrılacak. ? Devlet, gençlerin eğitimine daha çok birikim aktaracak. ? Daha fazla ev ve daha düşük kira için fon oluşturulacak. ? Kendi başına yaşama yetisi olmayanlara destek verilecek. ? Sağlık için daha çok pay ayrılacak. ? Nikâhsız yaşayan çiftlerin hakları korunacak, tercihlerine saygı duyulacak. ? Tüketicilerin hakları korunacak, fiyatlar sürekli takip edilecek. ? Vatandaşın hizmetinde olan devlet, adalete ve güvenliğe önem verecek. ? Kamu yönetiminde ve hizmetlerinde hak edenin yolu açılacak, kayırmalar bitecek. ? Düzenli bir göçmen akışı sağlanacak. ? Vergi affı çıkmayacak. Daha az vergi kaçağı, daha yasal ve kayıtlı bir ekonomi için çalışılacak. ? Seçim masrafları azaltılacak. Mumcu’dan ‘gerilla’ düzeltmesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, grup toplantısında yaptığı konuşmada Emin Şirin’in istifasıyla ilgili olarak ‘‘hayırlı olsun’’ demekle yetinirken; ‘‘Onların ‘gerilla savaşı’ bizim ‘terör’ dediğimiz şey’’ ifadesiyle tartışma yaratan sözünü düzeltti. Mumcu, ‘‘Benim milli duruşumu, milliyetçiliğimi herkes bilir. Bir şeyleri suiistimal etmeye çalışanları kendi vicdanlarıyla başbaşa bırakıyorum’’ dedi. Mumcu, iktidarın başörtüsü konusunu sömürdüğünü vurgularken, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le yaşanan polemiğe dikkat çekti. Mumcu, ‘‘O zaman getir kızlarını. Her ne kadar Arabistan’da değil ABD’de de olsa getir” dedi. Erdoğan’a ‘Kıvırtma’ dediği için hakkında fezleke hazırlanan Koç’un dosyası tartışma yarattı CHP: Kürsü dokunulmazlığı ihlal ediliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan’a ‘‘kıvırtma’’ dediği için hakkında 1.5 yıla kadar hapis istemiyle dokunulmazlık fezlekesi düzenlenen CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç’un dosyası tartışma yarattı. CHP’li üyeler, ilk kez bir milletvekili hakkında Meclis’te yaptığı konuşma nedeniyle ‘‘ceza davası’’ açıldığını, bunun kürsü dokunulmazlığının ihlali anlamına geldiğini söyledi. TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu, toplam 24 dosyayı karara bağlayarak dönem sonuna erteledi. Dönem sonuna ertelenen dosyalar arasında CHP’li Koç hakkında Başbakan Erdoğan’a ‘‘kıvırtma’’ dediği gerekçesiyle 1.5 yıl hapis istemiyle açılan davayla ilgili fezleke de yer aldı. AKP’liler de destek verdi Komisyonda savunma yapan Koç, anayasa gereğince, milletvekillerinin Meclis’teki söz ve eylemleriyle ilgili ‘‘ceza davası’’ açılamayacağını söyledi. Koç, ‘‘O nedenle benim dosyamı ya savcılığa iade edin ya da dokunulmazlığımı kaldırın’’ dedi. Komisyonda CHP’li üyeler de milletvekilinin TBMM’deki söz ve eylemlerinden dolayı sorumlu tutulamayacağını belirterek ‘‘Bu kürsü dokunulmazlığının sınırlandırılması yolunu açacaktır’’ görüşünü dile getirdiler. AKP’li komis CHP’li Haluk Koç. yon üyeleri de bu görüşe destek verdiler. Komisyon Başkanı Burhan Kuzu da kürsü dokunulmazlığının mutlaka korunması gerektiğini, bu nedenle fezleke düzenlenmesinin yanlış olduğunu söyledi. Kuzu, Meclis içtüzüğünde karma komisyonun ‘‘hazırlık komisyonundan gelen dosyalarla ilgili dokunulmazlığın kaldırılması ya da dönem sonuna ertelenmesi’’ kararlarını vermekle yükümlü olduğunu belirterek, bu nedenle fezlekeyi iade yetkisi bulunmadığını bildirdi. CHP’lilerin itirazlarına rağmen, dosya oylanarak dönem sonuna ertelendi. CHP’li Atilla Kart ise uygulamayı protesto ederek toplantıyı terk etti. CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle