19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MAYIS 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Saldırının kilidini çözecek olan ‘Bomba ve silahlar kimden alındı, parayı kim sağladı’ sorularının yanıtı hâlâ karanlık Soruşturmada çelişkiler yumağı ? Baştarafı 1. Sayfada 17 Mayıs’ta Danıştay 2. Dairesi’ne gerçekleştirilen ve soruşturma sonucunda Cumhuriyet’e yönelik bombalı saldırıların da ‘‘failleri’’ olduğu belirtilen avukat Alparslan Arslan ve arkadaşlarına ilişkin soruşturma, çelişkiler yumağına dönüştü. Danıştay üyelerine yönelik saldırının ardından yurt genelinde tepkiler çığ gibi büyürken Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in, olaydan birkaç saat geçmesine karşın TBMM’de yaptığı ‘‘Bekleyin, çok kısa bir süre içinde bunu kimlerin yaptığı ve arkasında kimlerin olduğu ortaya çıkacaktır. Hatta, birtakım sürprizlere de hazır olun’’ açıklaması dikkat çekti. Henüz saldırının nedeni tahminlerin ötesine geçmemişken Şahin’in bu açıklamayı yapma gereksinimi duymasının nedeni tam olarak çözülemedi. Saldırının baş aktörü Alparslan Arslan’ın, yargıçlara ‘‘türban kararı’’ nedeniyle saldırıyı gerçekleştirdiğini söylemesine karşın TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Başbakan Tayyip Erdoğan, olayın ‘‘türbana bağlanmaması’’ gerekliliğini savunmayı sürdürdüler. Yasa gereği gizli olması gereken, ancak yürütmenin başı olması nedeniyle ana hatlarıyla bilgilendirilmesi uygulamada var olan hükümetin, saldırının ilk dakikalarından itibaren soruş ? Saldırıdan hemen sonra ‘‘dinci’’ olduğu belirtilen Alparslan Arslan’ın ideolojik kimliği değişerek ‘‘ülkücüye’’ dönüştü. Ardından Arslan’ın ‘‘Türkİslam sentezini’’ savunduğu, bir gün sonra ise ‘‘tanıştığı’’ kişiler ile evinde bulunan dergi ve kitaplar ışığında ‘‘ulusalcı’’ olduğu vurgusu öne çıktı. Zanlının ‘‘ulusalcılığında’’ karar kılınması, ‘‘Hedef mi saptırılıyor’’ sorusunu gündeme getirdi. turmanın içinde ‘‘tarafmışçasına’’ yer alması dikkat çekerken, soruşturmada ‘‘hedef saptırılmasına’’ ilişkin bazı kuşkular da gündeme geldi. EDEF Mİ SAPTIRILIYOR?’ ‘H Soruşturmada saatler ve günler geçtikçe Şahin’in ‘‘Sürprizlere hazırlıklı olun” sözünün altında yatan neden de belirmeye başladı. Olaydan hemen sonra ‘‘dinci’’ olduğu belirtilen saldırganın ideolojik kimliği değişerek ‘‘ülkücüye’’ dönüştü. Tartışmalar sürerken Arslan’ın ‘‘Türkİslam sentezini’’ savunduğu, bir gün sonra ise ‘‘tanıştığı’’ kişilerle evinde bulunan dergi ve kitaplar ışığında ‘‘ulusalcı’’ olduğu vurgusu öne çıktı. Zanlının olay anından 3 gün sonrasına kadar kimliğinin değişmesi ve son olarak ‘‘ulusalcılığında’’ karar kılınması, ‘‘Hedef mi saptırılıyor’’ sorusunu gündeme getirdi. 9 Kasım’da Şemdinli’de meydana gelen bombalı saldırının ardından ‘‘Sonuna kadar gidilsin’’ tümcesiyle ‘‘kararlılık’’ ifade etmeye çalışan hükümet yetkililerinin Danıştay saldırısı için kullandıkları ‘‘Bir gün içinde, hatta bir saat içinde bitip açıklanmasını istiyoruz’’ sözlerinin nedeni anlaşılamadı. Arslan, savcılık ve hâkimlik sorgusunda, ‘‘nitelikli silah’’ kategorisinde yer alan ve bir tanesinin değeri 56 bin dolar olan 2 ‘‘Glock’’ ile 14’lü tabancayı, Cumhuriyet’e attıkları el bombalarını ‘‘tanımadığı’’ kişilerden aldığını öne sürdü. Arslan, bu alışverişe aracılık edenleri ise ‘‘söylemek istemediğini’’ aktardı. Oysa soruşturmada düğümü çözebilecek nitelikteki kilit soruların yanıtı bulunamadı. Ev sahibi Resul Doğru, kiracısı Arslan’ın kirayı ödeyemediğini, hatta ‘‘borç taktığını’’ söyledi. Ekonomik durumunun iyi olmadığı anlaşılan Arslan, nasıl olup da 3 silah ve el bombalarını satın alabilmişti. Arslan’ın dediği gibi ‘‘silahlar ve bombalar’’ Anadolu usulü ‘‘bana silah bulmada yardımcı olur musunuz’’ tarzı bir ilişkiyle sağ lanabilir miydi? Silah için bu sorunun yanıtı ‘‘evet’’ olsa bile bombalar için bunu söylemek güç görünüyor. Ayrıca silah ve bombaları aldığı belirtilen ‘‘Mardinli Ö’’’nün kimliği hâlâ gizemini koruyor. Arslan, Cumhuriyet’e bombalı saldırıda yer alan ve tutuklanan Tekin İrşi’yi ‘‘hiç tanımadığını’’ söylerken Osman Yıldırım da yine Cumhuriyet eylemlerinde yer alan İsmail Sağır’ı tanımadığını savunuyor. Birbirlerini tanımadıklarını söyleyen saldırganların nasıl olup da bir araya geldiği ve hangi gücün bu kişileri harekete geçirdiği ise bilinemiyor. UBAYIN ‘İNTİHAR’ GİRİŞİMİ S Danıştay ve Cumhuriyet’e yönelik saldırılarda ‘‘planlayıcı’’ olarak nitelendirilen, TSK’den ihraç edilen eski yüzbaşı Muzaffer Tekin, araması sürerken bir anda Acıbadem Hastanesi’ne bıçakla ‘‘intihara’’ teşebbüs ederek yaralandığı gerekçesiyle ‘‘bırakıldı’’. Tekin’in intihar girişiminden hastaneye bırakılmasına kadar birçok konuda soru işareti bulunuyor. Gerçekten intihar ettiği düşünüldüğünde arkadaşlarının Tekin’i neden hastaneye bırakarak gittikleri; bölgedeki yakın bir hastane yerine neden Acıbadem’in seçildiği ise hâlâ yanıtı aranan sorular arasında yer alıyor. ÜNAL DERNEKLERİNİ SAVUNDU ‘Olaylarla bağlantımız yok’ A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay’a yönelik saldırıların ardından dikkatleri üzerine çeken Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Derneği’nin Genel Başkanı Taner Ünal, düzenlediği basın toplantısında, derneğin yaşananlarla hiçbir bağlantısının olmadığını savundu. Dernek genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Ünal, ‘‘Bu gençliğin yüksek Türk kültürü, yüksek milli ruh, milli heyecan, milli his ve milli şuurla dolu olması gerekir. İşte bu yüksek kültür ve yüce ruh hali Türk milletinin en büyük kuvvetidir. Buna kısaca milli kuvvetler denir’’ dedi. Kendilerinin halkın içindeki yüksek ruhu ve heyecanı temsil ettiğini savunan Ünal, ‘‘Çok temiz amaçlarla oluşturduğumuz adımızın saptırılarak kullanılması, derneğimizin mensuplarını derinden yaralamıştır. Öncelikle bu durumun düzeltilmesini ve bundan sonra böyle anlaşılmasını bekliyoruz’’ dedi. Tutuklanarak cezaevine gönderilen avukat Alparslan Arslan savcılık ve hâkimlikte ‘ilginç’ ifadeler verdi ‘Bombayı Anadolu usulü aldım’ NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek yargıçlara yönelik saldırıyı düzenleyen avukat Alparslan Arslan, saldırıda kullandığı silah ile Cumhuriyet’e attığı bombaları ‘‘Anadolu’’ usulü bulduğunu savundu. Silah ve bombaları almasına aracılık edenleri açıklamak istemediğini söyleyen Arslan, ‘‘Tabiri caizse Anadolu’da ‘Bana silah bulunmasına yardımcı olur musunuz’ talebi gibi denilen şekilde silah ve bomba bulmalarına yardımcı olmalarını istemiştim’’ dedi. ARİKATÜRE KARŞI ‘K REFLEKSTİ’ Önceki gün tutuklanan Arslan, savcılık ve hâkimlikte verdiği ifadesinde, Cumhuriyet’e bomba atma gerekçesini ‘‘Başörtülü domuz şeklinde karikatür çizilmesine karşı bir refleks’’ olarak savunurken ‘‘Bana göre bu, Müslüman Türk milletinin refleksidir. Üçüncüsünde bizzat benim yanımda İsmail Sağır, Erkan Timuroğlu vardı. Bombayı bizzat ben attım. Buradaki amacım kimseyi öldürmek, yaralamak değil, belirttiğim refleks doğrultusunda, yani kutsallara hakarete karşı bir uyarı amacı taşımaktadır’’ dedi. Aracında bulunan ikisi Glock marka 3 tabancayı ‘‘tanımadığı’’ kişilerden aldığını anlatan Arslan, ‘‘İstanbul’da Maltepe’den para karşılığı aldım. Aracıların ismini söylemek istemiyorum. Aracılar, kaldı ki benim bomba ve tabancaları ne maksatla aldığım konusunda bilgi sahibi değildir. Tabiri caizse Anadolu’da ‘Bana silah bulunmasına yardımcı olur musunuz’ talebi gibi denilen şekilde silah ve bomba bulmalarına yardımcı olmalarını istemiştim’’ dedi. OMBAYI BEN ‘B ATTIM’ Danıştay’a yönelik saldırıya kendisinin karar verdiğini savunan Arslan, şunları söyledi: ‘‘Bir başka kişi veya kişilerin etkisi olmamıştır. Türbanla ilgili Danıştay 2. Dairesi’nin kararına kızmıştım. Olaydan 2 gün önce karar verdim. 16 Mayıs’ta tabiri caizse keşif yaptım. Keşiften sonra Ulus’taki otele döndüm... Vakit gazetesi çıktısındaki resimlerden yüzlerini öğrendiğim kadarıyla içeride bulunan 67 kişiyi süzdüm. Önce başkan olduğunu anladığım kişiye, daha sonra kararda imzası olduğunu düşündüğüm iki kişiye ateş ettim. Ben üç el kurşun attığımı düşünüyorum. Sonradan öğrendiğime göre alakasız iki hâkime daha kurşun değ UÇLAMALAR DÜZMECE’ ‘S Kendisine yönelik suç dosyalarının ‘‘düzmece’’ olduğunu ileri süren Ünal, kendisiyle ilgili haberleri yapan gazeteyi de mahkemeye verebileceklerini söyledi. Ünal, şöyle konuştu: ‘‘Vatan için, millet için uğraşıyoruz, bunun dışında hiçbir beklentimiz yok. Ben ayrıca bir fikir adamıyım. Eskiden çok büyük işlerim vardı, el kondu üzerlerine. Sistem bana iş yaptırmıyor. Bundan 10 sene önce kapımın önünde 10 Mercedes vardı, şimdi bir tek dikili ağacım yok. Hangi suçu işlemişiz, bir tek dolandırıcılık suçumu çıkarsınlar ortaya.’’ Kendilerine yönelik haberlerde dernekten atılan Kültür Bakanlığı müfettişi Halit Bozkurt’un etkisi olabileceğini anlatan Ünal, şunları söyledi: ‘‘Bu hadise siyasi istikrara yöneliktir. Aynı zamanda hem iktidarı hem de alternatif hareketleri yıpratarak dış güçlerin, yani ABD’nin, AB’nin, NATO güçlerinin, uluslararası şirketlerin kontrolünde yeni bir siyasi tablo ve kontrollü güçler yaratmak amacını gütmektedir.’’ İTEMİZİ FETHULLAHÇILAR KAPATTI’ ‘S Alparslan Arslan’ın derneğin yayımladığı Türkeli dergisinde bir makalesinin yayımlandığı savlarını kabul etmeyen Ünal, ‘‘İnternet sitemizi kuran şirkete, Danıştay’a saldırının olduğu gün 09.15 sıralarında iki kişi geliyor, kendilerinin Fethullah Hocacı olduğunu söylüyor, Hocaefendi ile ilgili yayını kesmediğimiz takdirde sitemizin göçertileceğini söylüyor ve site göçertiliyor. Biz o günden beri de yayın yapamıyoruz’’ görüşlerini dile getirdi. Ünal, emekli Binbaşı Muzaffer Tekin’i de birkaç kez gördüğünü, ancak iyi tanımadığını savundu. A miş. Bunlara sekerek mi değmiş, yoksa ben olayın heyecanı ile hatırlamıyorum, onlara da kurşun değmiş ki ben onlara kesinlikle hedef alıp eteş etmedim. Hatta bu iki hâkimden, ki bunların türban aleyhindeki kararda imza ve ilgileri yoktur, özür diliyorum. Onların da bana birer tane mermi atma hakları var diye düşünüyorum.’’ Arslan, odaya girişi ile saldırıyı gerçekleştirip çıkmasının 30 saniye kadar sürdüğünü belirterek ‘‘Olaylar yasadışı bir örgüt işi değildir. Ben de bir örgütün kurucusu ya da üyesi değilim. Kesinlikle bu devlet, bu ülke, bu vatan, bu bayrak benim bayrağımdır. Sonsuza kadar da böyle olacaktır’’ dedi. EYVESİNİ ‘M YİYECEKSİNİZ’ Tekin İrşi ifadesinde, Cumhuriyet’e yönelik bombalı saldırıyı kabul ederken Yıldırım’ın bombanın nasıl atılacağını kendisine gösterdiğini ve ‘‘Bunu atınca hem bu dünyada, hem de öbür dünyada meyvesini yiyeceksin’’ dediğini aktardı. Tutuklanan Yıldırım, Arslan’ı avukatı olduğu için tanıdığını, Sağır ve Tekin İrşi’yi ise tanımadığını savundu. Yıldırım, ‘‘kimseye Cumhuriyet gazetesine atılsın diye bomba vermediğini, telkinde bulunmadığını’’ öne sürdü. Yıldırım, saldırıdan bir gün önce, Arslan, Timuroğlu ve Sağır ile Arslan’ın otomobilinde oturduklarını, bu sırada Arslan’ın bir saldırı olacağı yönünde ifadeler kullandığını anlattı. Arslan’ın konuşmalarından Danıştay’a saldırı olabileceğini tahmin ettiğini söyleyen Yıldırım, bunun üzerine araçta bulunan Sağır ve Timuroğlu’na kızarak araçtan inmelerini sağladığını savundu. Yıldırım, ertesi gün sabah kalktığında televizyondan Arslan’ın saldırıyı gerçekleştirdiğini öğrendiğini söyledi. Zanlılardan Sağır ise Yıldırım ve Arslan’ın kendisine hangi yer olduğunu belirtmeksizin, bir yere patlamayan bomba atacaklarını ve karşılığında yüklü bir para kazanacağını söylediklerini anlattı. Teklifi kabul ettiğini dile getiren Sağır, Cumhuriyet’e birinci bombayı İrşi’nin attığını, bombanın patlamaması üzerine bu olaydan bir gün sonra da kendisine bomba atma teklifinde bulunulduğunu söyledi. Sağır’ın teklif üzerine Timuroğlu, Yıldırım ve İrşi ile Cumhuriyet civarına gittiklerini, Yıldırım’ın kendisine bir adet bomba verdiğini, İrşi ile bombayı bahçeye atarak kaçtıklarını anlattı. ‘ İNGİLİZ BASINI AVRUPA ÜLKELERİNE UYARILARDA BULUNDU AB Türkiye’ye yardım etmeli gücü değil, aynı zamanda Türkiye’denı’’ savundu. AB’nin Türkiye’yi kuDış Haberler Servisi İngiliz gazeki siyasi birliğin tutkalı olmalı’’ ifadelübe alarak İslam ile taze bir başlantelerinde Danıştay’a yönelik saldırıysi kullanıldı. Yazıda, ‘‘AB’nin Türkigıç yapabileceğini belirten Bunting, la ilgili yorumlar dün de sürerken çıye’yi jeopolitik karanlıklara itmek ye‘‘AB’nin kimlik sorgulamasıyla uğraşkan makalelerde AB’ye Türkiye ile ilrine kucaklaması gerektiği’’ vurgulandı. mayı bir yana bırakması ve medeniyetgili uyarılarda bulunuldu. Financial The Guardian gazetesi yazarı Maler çatışması slogancılığını gömme şanTimes (FT) gazetesi dünkü başyazısındeleine Bunting makalesinde, Danışsına sarılması gerektiğini’’ kaydetti. da, ‘‘Türkiye’nin doğum sancıları çektay’a yönelik saldırının ‘‘Türkiye’de ‘‘Türkler çok parçalı etnik toplum yatiğini, AB’nin böyle bir dönemde bu üllaiklikle inanç arasındaki hassas denpısı ve dinsel hoşgörü konusundaki dekeye yardım elini uzatması gerektiğini’’ genin bozulmasından endişe eden Avneyimlerini 15 milyon Müslüman bayazdı. ‘‘Danıştay üyesinin öldürülmerupa yanlısı seçkinleri haklı çıkardığırındıran Avrupa’ya taşıyabileceklerini sinin, ülkedeki hükümetle Atatürk’ün söylüyorlardı’’ denilen yazıda şu mirasının bekçisi laik kesim araifadeler yer aldı: ‘‘Türkler aslınsındaki gerginlikleri ortaya çıkardığı’’ belirtilen makalede, ‘‘Bu ayALPARSLAN ARSLAN’A da artık buna sadece başkalarını değil, kendilerini de inandırmaya rılık, AB’nin Türkiye’ye yönelik gönülsüz tavrıyla daha da büyü DİSİPLİN SORUŞTURMASI çalışıyor. Türkiye 20. yüzyılın büyük bölümünü laiklikle siyasi İsyor’’ yorumu yapıldı. ‘‘Bunun tehlam arasındaki hassas dengelerle likeli, zehirli bir bileşim olduğunu’’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu, geçirdi. İki unsurun da küresel yazan gazetenin başyazarı, ‘‘TürDanıştay 2. Dairesi’ne silahlı saldırıda olarak agresifleşmesi, ikisi arasınkiye’de ordu ve Kemalist bürokrabulunan avukat Alparslan Arslan hakkındaki tercihin zorlaşması riskini orsinin İslami partilerin enkazından da ‘‘meslekten men istemiyle re’sen disiptaya çıkarıyor.’’ doğan ve demokratik bir Müslüman lin soruşturması’’ başlattı. İstanbul BaroSaldırının bu tehlikeyi keskinharekete dönüşen AKP’ye ilişkin her su’ndan yapılan yazılı açıklamada, Baro leştirdiği de savunulan yazıda, zaman derin endişeleri olduğunu’’ Yönetim Kurulu’nun 19 Mayıs Cuma ‘‘Türkiye’deki laiklerin AB üyelibelirtti. günü olağanüstü toplantı yaptığı belirtiğini, hassas dengelerin kendi lehMakalede, Türkiye’nin AB üyelerek şöyle denildi: ‘‘Yönetim Kurulu, lerine değişmesi için bir fırsat olaliği konusundaki düş kırıklığının Danıştay 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel rak gördükleri’’ kaydedildi. Mamilliyetçi sağı ve köktendincilerin Özbilgin’in öldürülmesi ve Daire Başkanı ile üyelerinin yaralanması olayında şüpkalede AB sürecinin yavaşlamaelini güçlendirdiği yorumu yapılheli avukat Alparslan Arslan hakkında sının, Türkiye’de İslami akımladı. AB ülkelerinin Türkiye’nin üyemeslekten men istemiyle re’sen disiplin rın yoğunluk kazanması gibi bir liğine karşı daha da katılaştığı öne soruşturması açılmasını kararlaştırdı.’’ sonuç doğurabileceği uyarısında sürülen yazıda, ‘‘Avrupa’nın sadebulunuldu. ce Türkiye’deki reformların itici CUMHURİYET 09 K ‘ Danıştay 2. Daire Başkanı ve üyelerine yönelik silahlı saldırıyı gerçekleştiren Alparslan Arslan ve diğer zanlılar Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Tekin İrşi, çıkarıldıkları Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklanarak cezaevine gönderildi. İstanbul’da gözaltına alınan Mehmet Öztürk, Zekeriya Öztürk ve Nihat C. Ankara’ya getirildi. Sağlık kontrolünden geçirilen zanlıların Terörle Mücadele Şubesi’ndeki sorgusuna başlandı. İntihar girişiminde bulunduğu belirtilen Muzaffer Tekin’in tedavisi ise sürüyor. Kartal’da önceki gece Kartal İlçe Jandarma Komutanlığı’na teslim olan Erhan Timuroğlu da İstanbul’da Terörle Mücadele Şubesi’nde sorgulanıyor. (AA) GÖNENÇ BUGÜN ÇIKIYOR Ayla Gönenç Ahmet Çobanoğlu Çobanoğlu da taburcu oldu A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 2. Dairesi’ne yönelik silahlı saldırıda yaralanan tetkik hâkimi Ahmet Çobanoğlu dün taburcu edildi. 2. Daire Başkanı Mustafa Birden’in tedavisi ise birkaç gün daha sürecek. Danıştay baskınında çenesinden yaralanan tetkik hâkimi Çobanoğlu, tedavi gördüğü Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden dün ailesi ve Danıştay görevlileri tarafından çıkarıldı. Önceki gün yoğun bakım ünitesinden genel cerrahi servisine alınan 2. Daire Başkanı Birden’in tedavisinin ise birkaç gün daha süreceği bildirildi. Birden’in genel sağlık durumunun iyi olduğu, ancak bir süre daha hastanede kontrol altında tutulacağı belirtildi. Saldırıda kolundan yaralanan üye Ayla Gönenç’in durumunun da bugün değerlendirileceği ve muhtemelen taburcu edileceği kaydedildi. Hastanede tedavi gören üyelerden Ayfer Özdemir önceki gün taburcu olmuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle