19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MAYIS 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP Grup Başkanvekili Koç, toplumun AKP’nin maskesini düşürmesi gerektiğini söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Takıyye uzmanları’ Karayalçın Aydın’da ? AYDIN (AA) SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, partisinin 4. kuruluş yıldönümü kutlamaları dolayısıyla Didim ilçesinde yapılacak kurultaya katılmak üzere gittiği Aydın’da partililere seslendi. Karayalçın, konuşmasında Danıştay’a yapılan silahlı saldırının toplumda büyük bir tepki yaratmasının son derece doğal olduğunu ve yurttaşların haklı bir duyarlılık gösterdiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı tartışmalarına da değinen Karayalçın, cumhurbaşkanının halkın gerçek iradesini temsil etmeyen bu Meclis tarafından seçilmesinin yanlış olacağını savunarak ‘‘Cumhurbaşkanı, iki turlu bir seçimle Türk halkı tarafından seçilsin’’ dedi. Sis Perdesi... Halkın laikliği, demokrasiyi sahiplenmesi niçin tedirgin ediyor AKP’yi? Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan üç bombayı önemsemeyen, Danıştay İkinci Dairesi üyelerine yapılan alçakça saldırıyı ‘‘Arkasında başörtüsü aramayın’’ diye değerlendiren bir düşünce, şimdi işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. AKP’li bakanlar durmadan konuşuyor, ‘‘sis perdesi’’ni aralamayı bir kenara iterek... Elbet başta Cemil Çiçek olmak üzere kimi bakanların Kocatepe Camisi’nde Mustafa Yücel Özbilgin’in cenazesinde tartaklanmalarını, yuhalanmalarını doğru bulmuyorum... Ama toplum psikolojisi... Daha önce de Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel buna benzer olaylar yaşamışlardı... AKP’nin böyle bir olaydan yola çıkarak Cumhuriyet Gazetesi’ni dinci ‘‘Vakit’’ gazetesiyle aynı kefeye koyması gerçekten çok düşündürücü... ‘‘Vakit’’ gazetesi, laik demokratik Cumhuriyet’e karşı, Atatürk devrimlerini ‘‘yobazlık’’ diye nitelendiren, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’i sürekli olarak hedef gösteren bir yayın organı... Sık sık belirttiğim gibi Türkiye sisler içinde... Cumhuriyet’in bombalanması ve Danıştay İkinci Dairesi’ne yapılan saldırı, bence tam olarak aydınlanmadı ya da aydınlatılmak istenmedi... Alparslan Arslan ve arkadaşları kim? Hangi ideolojinin tetikçileri? İlk bakışta MilliyetçiMukeddesatçı bir çizgide oldukları anlaşılıyor... ??? İlginçtir, AKP birkaç kendini bilmezin Kocatepe Camisi’ndeki o çirkin tepkisini bahane edip, onbinlerce kişinin laik ve demokratik sistemi yaşatma kararlılığı mesajını görmezden geliyor... Bugün AKP ‘‘Laikliğe sahip çıkıyoruz’’ diyor ama yaptıklarıyla ve konuşmalarıyla toplumun büyük kesimine, anayasal kurumlara güven vermiyorlar... Belediyeler ‘‘kırmızı çizgi’’yle alkollü içki yasaklıyor, laik eğitim kurumlarına mescitler açılıyor, öğretmenler cuma günleri 1314 yaşlarında öğrencileri ‘‘uygulamalı din dersi’’ altında camiye götürüyorlar. İşte bu noktada tepkiler yoğunlaşıyor AKP’ye karşı: ‘‘Yüzde 34.28 oyla Meclis’te yüzde 66 çoğunluk sağlayabilirsiniz, ancak laik demokratik rejimin altını oyamazsınız.’’ AKP toplantılarındaki ‘‘haremselamlık’’, ‘‘sıkmabaş’’, ‘‘Kuran kursları’’, ‘‘imam hatipler’’, ‘‘tarikat şeyhleri’’, ‘‘kamu kurum ve kuruluşlarının kuşatılması’’ din üzerinden yapılan siyaset değil midir? Erdoğan’ın, yaşanan olaylardan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı sorumlu tutmasını da anlamış değilim... Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay İkinci Dairesi’ne yapılan alçakça saldırıdaki ilişkiler zinciri de henüz çözümlenmiş değil... Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin kimdir? Emekli Başçavuş Mahmut Öztürk, Beykoz’daki o tripleks villayı nasıl satın alabilmiştir? Milliyetçimukeddasatçı Alparslan Arslan’la emekli Yüzbaşı Tekin’in ilişkilerini kim ya da kimler kurmuştur? Saldırgan bombaları ve silahları kimden aldığını niçin açıklamadan tutuklanıp cezaevine gönderilmiştir? ??? Radikal Gazetesi’nde Mehmet Ali Kışlalı’nın 19 Mayıs 2006 tarihli yazısı, ilginç olduğu kadar düşündürücü... Kışlalı, Ahmet Taner Kışlalı cinayetinden sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu’yla yaptığı görüşmeyi anlatıp şöyle diyor: ‘‘...Mevcut hava içerisinde Atatürk devrimlerini içlerine sindirememiş çevreler fırsatı yakaladıkları inancıyla yeni hedefler arıyorlar. Ortada her günkü yazılarıyla içyüzlerini açıklayıp okurları uyaran Uğur Mumcu gibi, Ahmet Taner gibi etkili yazarlar bulamayınca basında yeni hedefler arıyorlar. İşte bu tür yazarlara kaynaklık yapan Cumhuriyet’i ortadan kaldırmanın en kestirme yol olacağını düşünüyorlar.’’ Mehmet Ali Kışlalı, Cumhuriyet’in Atatürkçü görüşü savunan bir siyasi mücadele gazetesi olduğunu vurguladıktan sonra şöyle devam ediyor: ‘‘Karşı cephe bu mücadelenin öncülerinin, partizanlarının Cumhuriyet’te yazar olarak buluştuklarını görüyor. Gazete yönetiminin başındakinin etkisinin (İlhan Selçuk’u kastediyor), onu kolayca saf dışı etmenin zorluğunun farkında. Onun için de artık tek tek yazarlarla uğraşma yerine gazetenin tamamını hedef alıyor. Bombalar bunun göstergesi. Gazeteyi yok etmeseler bile, artık onlara meydanın boş olmadığını gösterdiklerini düşünüyor olmalılar. Danıştay’a karşı uygulanan suikast ise Türkiye’yi çok ciddi bir tehlikenin sınırları içine sokmuş bulunuyor. Şimdi laisizm ve demokrasi temeli nasıl savunulup muhafaza edilecek?’’ ??? Cumhuriyet’e atılan üç bomba, Danıştay üyelerine sıkılan kurşun... Bir avukat... Bir emekli yüzbaşı... Bir kumarbaz... Bir ayakçı... Bir inşaat işçisi... Peki bu ‘‘kanlı bilmece’’yi hazırlayan kim ya da kimler? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Danıştay’a yönelik saldırıdan sonra ‘‘laik, demokratik, sosyal hukuk devletine sahip çıktıkları’’ yönünde açıklama yapan başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP yöneticilerini ‘‘takıyye yapmakla’’ suçladı. Koç, ‘‘Bir kez daha Türk toplumunun bu takıyye uzmanlarının maskesini düşürme görevi vardır’’ dedi. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, yaptığı yazılı açıklamada, Danıştay’a yönelik saldırıdan sonra Başbakan ve yakın kadrosunun ‘‘ibret alınacak bir siyasi takıyye içine girdiğini’’ dile getirdi. Koç, Erdoğan ve yardımcılarının laik demokratik sosyal hukuk devletine nasıl sahip çıktıklarını görmek için geçmişteki uygulamalarına bakmak gerektiğini belirterek ‘‘Laikliği sen ve yol arkadaşların işinize göre yorumlayacaksınız ve cumhuriyete sahip çıktığınızı söyleye ? Son dönemde yaşanan olaylarda hükümetin sorumluluğu bulunduğunu belirten Koç, Türkiye’nin temel sorunları konusunda çözümden aciz olan AKP’nin bu nedenle tehlikeli bir gerginliğin tırmandırılmasından siyasi çıkar ve gelecek umduğunu belirtti. ceksiniz... Hadi canım sen de’’ dedi. Son dönemde yaşanan olaylar ve gerginlikte hükümetin sorumluluğu bulunduğunu belirten Koç, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Demokrasi birilerinin dediği gibi amaç mıdır, yoksa kafalarının arkasındaki sisteme ulaşmak için bir araç mıdır? Başbakan muavini Mehmet Ali Şahin’in dediği gibi, Türkiye’nin yönetimlerinde nereye gittiklerini sorgulayan, tepkilerini ortaya koyan insanlar gerçekten sokak şamatacıları mıdır? Milli Eğitim Bakanı’nın ağzından çıkanları kulağı duyuyor mu, görevde olduğu sürece kin ve nefret kusan kim? Bu kadronun toplum nesine inansın, nesine güvensin? TBMM Başkanı’ndan Başbakan ve bakanlarına kadar, yaşadıklarımızda ve bugün gelinen noktada söylediklerini alt alta koyun; yaptıklarının kışkırtı cı değerlendirmelerinin toplumda yarattığı gerginliğin farkındalar mı?’’ AKP iktidarını Türkiye’nin temel sorunları konusunda, çözümden aciz olduğunu belirten Koç, bu nedenle de tehlikeli bir gerginliğin tırmandırılmasından siyasi çıkar ve gelecek umduklarını ifade etti. En büyük riskin AKP’nin bu yapısıyla Türkiye’yi yönetebildiğine inanması olduğunu kaydeden Koç, ‘‘Takıyye üzerinde demokrasi, takıyye üzerinde anayasa, cumhurbaşkanlığı seçimi, takıyye üzerinde Türkiye ve cumhuriyetin değerleri üzerinden politika yürütme, laiklik tartışmaları. ..Bir kez daha Türk toplumunun bu takıyye uzmanlarının maskesini düşürme görevi vardır’’ görüşüne yer verdi. Koç, bu iktidardan kurtuluş içinde çözümün ‘‘sandık’’tan çıkacak CHP iktidarı olduğunu ifade etti. DANIŞTAY SALDIRISI AKP: Olay suni kurgu ? AKP yöneticileri, Danıştay saldırısıyla hükümete kastedildiğini savundular. Saldırılara tepki gösteren yurttaşları hedef alan Orman Bakanı Pepe ise, “Tepki gösteren kafa ile tetik çeken kafa aynı” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, Danıştay saldırısının asıl hedefinin hükümet olduğunu savunarak ‘‘Bu kabil suni kurgularla ülkedeki huzur ve istikrarı bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir’’ dedi. Ergin, gündemlerinde erken seçim olmadığını bildirdi. AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, dün TBMM’de gazetecilerin Danıştay saldırısıyla ilgili sorularını yanıtladı. Ergin, herkesi sağduyu ve sorumlulukla davranmaya çağırdı. Bu Meclis’in ve içinden çıkan hükümetin kimsenin lütfuyla işbaşına gelmediğini, milletin hür iradesiyle işbaşına getirdiğini belirten Ergin, milletin devleti, cumhuriyeti ve Meclis’i koruma gücüne ve iradesine sahip olduğunu söyledi. Ergin, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Bu menfur saldırıyı gerçekleştirenler huzurun, güven ve istikrarın düşmanlarıdır. Bu kabil suni kurgularla artık ülkemizde güven ve istikrarı bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Danıştay’a yapılan son saldırının hedefinde açıkçası hükümetimiz vardır. Resmin parçaları tamamlandıkça bu daha da açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır.’’ CHP lideri Deniz Baykal’ı eleştiren Ergin, sorumluluk makamında olanların terör hareketinin amacına prim vermemesi, sözcükleri seçerek kullanması gerektiğini söyledi. Saldırganın ‘‘Ben Allah’ın askeriyim’’ demediğini savunan Ergin, dedikodularla hareket edilmemesi gerektiğini belirtti. Hükümetin bundan sonraki tavrının ne olacağına ilişkin bir soru üzerine Ergin, milletin kendilerinden beklediği sağduyu ve basiretle hareket edeceklerini söyledi. Ergin, bir soru üzerine, gündemlerinde erken seçim olmadığını, ülkenin de erken seçime ihtiyaç duymadığını belirtti. Avukatlık ücreti sorusu ? ANKARA (AA) DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan, avukatların, CMUK çerçevesinde yaptıkları hizmetten dolayı 2005’ten alacaklarının ne kadar olduğunu ve ne zaman ödeneceğini sordu. Kandoğan, Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, CMUK kapsamında sanık ve mağdur avukatı olarak atanan avukatların, bu hizmetten dolayı 2005’e ait alacaklarını alamadıklarını ve mağdur olduklarını kaydetti. Avukatların bu alacağının ne kadar olduğunu ve ne zaman ödeneceğini öğrenmek isteyen Kandoğan, ‘‘2006 yılında bu çerçevedeki avukatlık hizmetleri için bakanlığınız tarafından ayrılan kaynak miktarı nedir’’ sorularını yöneltti. Bülent Ecevit’in dünkü ziyaretçileri arasında eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de vardı. (AA) Bülent Ecevit için GATA’da umutlu bekleyiş sürüyor Uyku ilaçları kesildi ? Baştarafı 1. Sayfada nin stabil olduğu ve halen anestezi yoğun bakım ünitesinde solunum cihazına bağlı olarak takip edildiği’’ belirtilen açıklamada, ‘‘Uyutulması amacıyla verilen ilaçların etkileri henüz tam olarak ortadan kalkmadığı için tam bir nörolojik değerlendirme yapılamamıştır’’ denildi. GATA önünde öğle saatlerinde gazetecilere Ecevit’in sağlık durumu hakkında bilgi veren DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ameliyatın üzerinden 66 saat geçtiğini anımsatarak bu süreçte Ecevit’in sağlık durumunda herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığını kaydetti. Sezer, umutlarının her geçen gün arttığını belirterek şunları söyledi: ‘‘Kritik 48 saatten sonra 66 saatin de bir olumsuzluk olmadan geçilmiş olması, umudumuzu her geçen saat arttırmamıza neden oluyor. Hep söylediğim bir şeyi tekrarlamak istiyorum; Ecevit inatçıdır, Ecevit lazımdır, oradan sağlıklı bir şekilde çıkacaktır.’’ Bir gazetecinin ilaçların etkisinin ne zaman geçeceğine ilişkin sorusu üzerine Sezer, ‘‘Onu tabii ki bilemiyoruz. Doktorlar, tam bir saat söyleyemiyorlar. Uzunca bir süredir o ilaçları alması nedeniyle bir süre alabilir diye düşünülüyor’’ dedi. Ecevit için açılan defteri imzaladı. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve sendikanın denetim kurulu üyeleri ile Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç ve yönetim kurulu üyeleri de Ecevit’e geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Çelebi, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ecevit’in, emekçi sınıfı açısından çok önemli bir lider olduğunu belirterek Türkiye’de sendikal hak ve özgürlüklerin kazanılması yolunda önemli mücadeleler verdiğini kaydetti. Çelebi, ‘‘Sayın Ecevit, emekçi dostu, önemli bir lider ve devlet adamıdır’’ dedi. Kılıç da ‘‘Ecevit’e vefa borcumuzu ödemek adına buradayız. Sağlığına kavuşmasını diliyoruz’’ diye konuştu. Bu arada, çeşitli illerden gelen partililer de gün boyu hastane önünde içeriden gelecek olumlu haberleri bekledi. ‘Tepki ilkellik’ Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe de cenaze töreninde bakanlara yönelik tepkiyi nasıl karşıladığının sorulması üzerine, ‘‘Cenazede gerek şahsıma, gerek bakan arkadaşlarıma, gerekse hükümete gösterilen tepkileri son derece ilkel buluyorum. Bu kafa ile günahsız insanlara Danıştay’da tetik çeken kafa arasında bir fark yoktur. Türkiye’nin iç barışa ihtiyacı vardır. Bu iç barışı dinamitlemeye çalışan, görüşü, düşüncesi, rengi, dini, mezhebi, imanı ne olursa olsun bu ülkenin düşmanıdır’’ dedi. Alpogan Moskova’da ? MOSKOV A (AA) Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Büyükelçi Yiğit Alpogan, resmi ziyaret için bulunduğu Moskova’da, Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Sekreteri İgor İvanov ile görüştü. İvanov’un davetlisi olarak Moskova’ya ziyarette bulunan Alpogan’ın İvanov ile görüşmesi basına kapalı yapıldı ve yaklaşık 5.5 saat sürdü. Toplantıda iki ülke ilişkilerinin yanı sıra iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konular detaylı şekilde ele alındı. Ziyaretler sürüyor İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, hastaneye gelerek DSP lideri Sezer, DSP Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Vural ve GATA yetkilileri ile görüştü. Ecevit’in durumu hakkında bilgi alarak geçmiş olsun dileklerini ileten Aksu, Polisi şehit eden zanlılar tutuklandı ? İSTANBUL (AA) Gaziosmanpaşa ve Eyüp’te, polisle girdikleri silahlı çatışmada 1 polis memurunu şehit eden, 2 polis memurunu da yaraladıktan sonra yaralı olarak yakalanan Nevzat R. ve Ardaş T., emniyetteki sorgularının ardından Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne sevk edildi. Cumhuriyet Savcısı tarafından sorgulanan zanlılar, daha sonra çıkarıldıkları nöbet mahkemece tutuklandı. Öğretmene Diyanet’ten icazet Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan’ın da imzası bulunan kitapta din dersinin ilkokul birinci sınıftan itibaren okutulması isteniyor ANKARA (ANKA) Prof. Dr. Ziya Selçuk’tan boşalan Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu başkanlığına getirilen Prof. Dr. İrfan Erdoğan’ın adı Diyanet Vakıf Yayınları arasından çıkan ve din dersinin birinci sınıftan itibaren okutulması, din dersi öğretmenlerininse Diyanet’ten icazetname alması gerektiğini savunan ‘‘Türk Eğitim Sistemi: Alternatif Perspektif’’ adlı kitabın yazarları arasında yer alıyor. Erdoğan, kitaba sadece katkı sunduğunu belirterek ‘‘Kitapla bütün olarak herhangi bir ilişkim yok’’ dedi. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı İrfan Erdoğan, 1995 yılında bir arkadaşının eğitime ilişkin hazırlayacakları bir kitap için kendisinden görüş istediğini, bunun üzerine bir çalışma gönderdiğini söyledi. Kitaba katkı olarak gönderdiği çalışmanın 1995 yılında Örsan Öymen adına verilen ödüle de layık görüldüğünü ifade eden İrfan Erdoğan, ‘‘Düşüncelerle de ilişkim yok. Kitaba eğitimin finansı, özel okullar, eğitimin yerelleşmesi, küreselleşme, müze ve eğitim, eğitim pedagojisi konularında katkı sundum’’ diye konuştu. ettiği, 1996 yılında Diyanet Vakıf Yayınları arasından çıkan ‘‘Türk Eğitim Sistemi: Alternatif Perspektif’’ adlı kitapta bütün görüşler aralarında Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen’in de bulunduğu 6 akademisyenin ortak imzasıyla yer alıyor. Din eğitiminin gerekliliğinin vurgulandığı kitapta, laikliğin özellikle eğitim alanındaki uygulaması eleştiriliyor. ‘‘Laiklik ve Din Eğitimi’’ başlığı altında ‘‘Türk, kendi tarihi, geleneği ve toplumsal gerçekleri ile yöneldiği Batı modernliği arasındaki en keskin çelişkilerden birini dini eğitim alanında yaşamaktadır denilirken, laikliğin dini eğitim aleyhine dönüştüğü kaydediliyor’’ ifadeleri yer alıyor. Kitabın çözüm önerilerinin yer aldığı ‘‘Ne Yapmalı’’ bölümünde ise tartışmalı fikirlere yer veriliyor. Kitabın yayımlandığı dönemdeki sıcak tartışmalardan biri olan 8 yıllık eğitimin ‘‘Kesintisiz mi, 5+3 şeklinde mi’’ olması görüşlerinden ‘‘5+3’’e destek veren kitapta, özellikle imam hatiplerin geliştirilmesi savunuluyor. den bazıları şöyle: ‘‘ İlk ve orta dereceli okullarda okutulan din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri, uygulamada içine düştüğü gayri ciddi durumdan kurtarılmalı. Bunun için; a. İlkokul 1, 2. ve 3. sınıflarda da bu ders okutulmalı, b. Ders saatleri arttırılmalı, c. Ehliyetsiz öğretmenlerin vermesini engellemek için bu dersi verecek öğretmenlerin Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan (DİB), icazetname almaları şart koşulmalıdır, d. Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerindeki açığı kapatmak için DİB personelinden istifade edilmelidir.” hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Eşini döven AKP milletvekili Ürün MKYK’den istifa ettirildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), AKP Konya Milletvekili Halil Ürün’ün, eşi Esma Ürün’ü dövmesi ve aldatmasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, Ürün’ün AKP MKYK üyeliğinden istifasını kararlaştırdı. Ürün, bu karara uyarak AKP MKYK üyeliğinden istifa etti.AKP’li Ürün’ün, eşini dövmesi ve aldatması kamuoyunda tepkiyle karşılanırken AKP’li vekiller konuyu ‘‘aile içi mesele’’ olarak tanımlamıştı. Kamuoyunun Ürün’e yönelik eleştirileri üzerine, AKP’li yöneticiler konunun gündemde tutulmamasını istemişlerdi. Halil Ürün’ü şikâyet eden Esma Ürün’ün ise sağ şakağında morarmaçürüme, sağ el kemiğinde de ezilme saptanmıştı. Din eğitimi 1. sınıftan itibaren verilmeli Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan’ın da yazarlarından biri olduğu kitapta yer alan çözüm önerilerin Kitapta ortak imza Erdoğan’ın sadece bir bölümüne katkı sunduğunu ifade CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle