19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MAYIS 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kapkaççılara halı sahada operasyon ? Haber Merkezi Beyoğlu Dolapdere’de bulunan bir halı sahaya dün akşam polis ekipleri tarafından baskın düzenlendi. Özel harekât timlerinin de destek verdiği operasyonda, sahada maç yapanlar ve seyirciler yerlere yatırılarak tek tek arandı. Operasyonda halı sahadaki 200 kişi gözaltına alınırken çok sayıda silahla delici ve kesici alet ele geçirildi. Gözaltına alınan kişilerin büyük bir kapkaç çetesinin üyeleri ve Beyoğlu, Beşiktaş ve Şişli bölgesinde yaklaşık 200 kapkaç olayının faili oldukları öne sürüldü. 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN AYDINLANMA EMRE KONGAR Siyasette Ne Var Ne Yok: 5 T.V. 4 T.Y. Da Vinci’nin Şifresi adlı kitabın çalıntı olmadığı hakkında karar veren İngiliz yargıç, karar metninin içine, oyun olsun diye bir şifre gizlemiş. Ben de başlığa bir şifre koydum. ??? Türkiye’de siyaset, Cumhurbaşkanı’nın irtica tehdidine dikkat çekmesiyle yeni bir döneme girdi. Bu konuşmaya karşılık Başbakan Tayyip Erdoğan, önce, halkı ‘‘dindarlardindar olmayanlar (yani herhalde dinsizler demek istiyor ama diyemiyor)’’ diye bölen konuşmasını yaptı. Ardından Bülent Arınç , inançların kamu alanına sokulmasını savundu. Derken Tayyip Erdoğan yeniden bir konuşma ile Cumhuriyet’in temel ilkelerini belirleyen Anayasa maddelerinin (tabii bu arada laikliğin de) değişmezliğine karşı çıktı. Halk ‘‘Yahu hani AKP, ‘dincilikten vazgeçtik muhafazakâr demokrat olduk’ diyordu’’ diye rejime dönük bu açık saldırılara şaşarken, Amerika’dan Fethullah Gülen de bunlara katıldı ve irtica tehdidinden söz etmenin dine karşı tavır almak olduğunu söyledi. ??? Geçen hafta Cumhuriyet’te konuyu üç gün üst üste irdeleyen İlhan Selçuk , bu yeni siyaset döneminin nasıl bir rejim düşmanlığını vurguladığını açıkça ortaya koydu. ??? Şimdi gelelim başlıktaki şifrenin açılımına. Siyasette ne var ne yok sorusunun yanıtıdır başlıktaki rakam ve harfler: Siyasette 5 T var: Takıyye. Türban. Tesettür. Tarikat. Tayyip. Siyasette 4 T yok: Terbiye. Tevazu. Tekamül. Terakki. ??? Türkiye’deki politikacılar geçmişten hiç ders almıyor. Hiç tekamül etmiyorlar, yani gelişmiyorlar. Tabii bu durumda da Türkiye’de demokrasi hiç terakki etmiyor yani ilerlemiyor; tam tersine 1950’lere geri döndük. ??? İçine girdiğimiz, daha doğrusu AKP iktidarı tarafından ite kaka zorla sokulduğumuz dönem, bir ‘‘rejim bunalımı’’ dönemidir. AKP iktidarı, gerek Çankaya seçimi, gerekse genel seçim hesaplarıyla, Fethullah Gülen cemaatiyle ittifak halinde bir ‘‘bunalım stratejisini’’ gündeme almış görünüyor. Seçmenlerin sadece dörtte birinin, oy kullananların da yalnız üçte birinin, yani azınlığın desteğini alarak hükümeti kurmuş olan AKP iktidarı, Türkiye’nin yazgısını değiştirmek amacıyla, sahip olmadığı bir gücü devreye sokmak istediği için, ‘‘rejim bunalımı stratejisini’’ benimsemiş gibi. Böylece ‘‘din üzerinden’’ yaptığı politikayı keskinleştirerek, dini açıkça kullanarak sahip olduğu gücü dev aynasında göstermek istiyor izlenimi veriyor. Eh, eğitim elinde, ekonomiye hâkim, laik sermayeyi geriletip kendisine bağımlı bir dinci sermaye yaratıyor, adalete sızdı; ‘‘Bir daha bu oyu da, bu gücü de elde edemem, artık rejimi değiştirme projesini denemenin zamanı geldi’’ diye düşünmüş olabilir. Böyle bir hesap yapmışsa bu hesabın ne kadar doğru olduğunu zamanla göreceğiz. ekongar?cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org ‘Baybaşin’in işkence hücresi bulundu’ ? LONDRA (AA) İngiltere’de yayımlanan Independent on Sunday gazetesi, uyuşturucu kaçakçılığı ve haraç gibi iddialarla yargılandığı davada suçlu bulunan ve hakkındaki kararın 15 Mayıs’ta açıklanmasını bekleyen Abdullah Baybaşin ve ailesine ait evde işkence hücresi bulunduğunu yazdı. Baybaşin ailesinin, Green Lanes’teki evine polisin ancak duvarda delik açarak girebildiğini öne süren gazete, evde ağır metal kapılar ve üç kat camla izolasyonu yapılan pencereler bulunduğunu kaydetti. Polis, üst kattaki ‘işkence hücresi’ diye adlandırdığı odanın tavanında iki büyük metal çengelin asılı olduğunu ve bu çengellerin elektriğe bağlı olduğunu belirtti. Ülkenin ilk demiryolu alanı olduğu için ‘tarihsel sit alanı’ sayılacak Haydarpaşa’yı ‘kurtarma’ kararı OKTAY EKİNCİ Hükümetin özelleştirme programında ‘‘7 gökdelenli rant alanı’’ olarak pazarlanması gündeme gelen Haydarpaşa alanı ‘‘kentsel ve tarihi sit’’ olarak koruma altına alınıyor. Bölgeye bakan İstanbul 5 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, zaten tescilli eski eser olan Haydarpaşa gar binasıyla birlikte tüm çevresinin de Türkiye’deki ilk büyük demiryolu tesisleri alanı olduğu için ‘‘tarihi sit’’ alanı olmasını uygun gördü. Haydarpaşa alanındaki bu yeni tanımlamayla, geçen yıl projeleri ortaya çıkarılan gökdelenli ticaret, turizm ve rant tesisleri artık gerçekleşemeyecek. Bunun yerine, bölgenin ‘‘kentsel ve tarihi sit alanı’’ karakterini gözetecek ve yaşatacak projelerle birlikte Koruma Kurulu’ndan izin alınarak uygulama yapılabilecek. İstanbul’un Anadolu yakasındaki Marmara Denizi’ne bakan ilçelerinden sorumlu 5 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, geçen yıl yürürlüğe giren kurallara göre Mimarlar Odası temsilcilerinin de gözlemci olarak hazır bulundukları toplantısında, gar alanını tüm çevresiyle ve demiryolu bağlantılı liman bölgesiyle değerlendirmeye aldı. Bu alanın, sıradan bir istasyon bölgesi olmadığını; ‘‘Anadolu’yu ilk geçen ve Avrupa’yı Asya’ya ilk kez sağlayan Bağdat demiryolunun bu bölgede başlatıldığını; aynı alanın Türkiye’deki demiryolu uygarlığında da ilk büyük tesisle İki ailenin kavgası kanlı bitti: 3 ölü ? DENİZLİ (AA) Denizli’nin Akköy ilçesine bağlı Kavakbaşı köyünde yaşayan Ali A. ile amcasının oğlu Hasan A. arasında, tartışma çıktı. Hasan A, Akköy’de bulunan oğlu Musa A’yı köye çağırdı. Musa A, tabancayla Ali A. ile eşi Ayşe (51) ve kızı Eşe A’yı (20) öldürdü, oğlu Serkan, Serdar ve Serdar A’nın eşi Hatice A’yı da yaraladı. UYGARLIĞIMIZIN BAŞLANGICI ri barındırdığını; ayrıca deniz taşımacılığı ile demiryolu taşımacılığı ilişkisinin de geçmiş anılarına sahip olduğunu’’ saptayan Koruma Kurulu, bölgede yapılabilecek tüm uygulamaların bu özellikleri gözeterek planlanabilmesini sağlamak üzere ‘‘tarihi ve kentsel sit’’ statüsünün gerektiğini benimsedi. Çalışmalarını Prof. Dr. Cengiz Eruzun başkanlığında sürdüren kurulun bu yeni değerlendirmesiyle, geçen yıl ortaya çıkan ve HaydarpaşaHarem bölgesinde 7 adet gökdeleni de içerecek şekilde yoğun bir rant yapılaşmasını öngören ‘‘özelleştirme projeleri’’nin gerçekleşmesi yasal olarak artık mümkün değil... Çünkü sit alanlarındaki uygulamaların ‘‘sit gerekçesine uygun’’ ve bölgedeki ‘‘tarihsel kimliğin sürdürülmesi’’ne yönelik olması gerekiyor... CUMHURİYET 03 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle