Katalog

29 NİSAN 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sınırdaki operasyonlar, örgütün lojistik desteğini kesmeyi ve sızmaları önlemeyi amaçlıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA TSK, PKK’nin planlarını vuruyor MEHMET FARAÇ Tabip Odaları... İstanbul Tabip Odası seçimleri yarın yapılıyor. AKP , seçimleri kazanmak için her yolu deniyor. Seçimlerde üç grup yarışacak. ‘‘Milliyetçi Katılım Grubu’’ MHP, ‘‘Hekim Hakları Grubu’’ ise AKP desteğinde... Nazmi Algan, Ayşegül Bilen, Hüseyin Demirdizen, Nergis Erdoğan, Özgür Kasapçobur ve Ali Küçük’ün yer aldığı ‘‘Demokratik Katılım Grubu’’ seçimleri kazanabilir mi? Eğer kaybederse Türkiye’nin önemli bir demokratik kitle örgütü, ya AKP’nin ya da MHP’nin eline geçmiş olacak... Türkiye zor bir dönemeçten geçiyor... O nedenle demokrat, yurtsever, sosyal demokrat doktorların ‘‘hesabıkitabı’’ bir yana bırakıp ‘‘Demokratik Katılım Grubu’’nu desteklemeleri gerekir... İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy ilginç bir açıklama yaptı: ‘‘Sağlık müdürleri doğrudan işin içindedir...’’ İzmir’de de aynı duyumu almıştım: ‘‘Sağlık Müdürlüğü ve ilçe müdürlükleri işin içinde...’’ Gazetemiz yazarlarından eski TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Erdal Atabek de aynı görüşte: ‘‘Siyasi iktidar İstanbul Tabip Odası seçimlerine müdahale ederek kendine yandaş bir kadroyu seçtirmeye çalışıyor.’’ Erdal Atabek devam ediyor: ‘‘Doktorların görevi, aralarındaki her türlü farklı görüşün üstüne çıkarak iktidardan bağımsız, laik, demokrat Cumhuriyetçi kadroları işbaşına getirmektir. Gün görev günüdür ve yarın çok geç olacaktır.’’ ??? Gün karar günüdür gerçekten... Böyle giderse Türkiye ya dincilere teslim olacaktır ya da kör milliyetçiliğe... Bugün bu gerçeği göremeyenler dizlerini döveceklerdir ama.. iş işten geçmiş olacaktır... Tabip odalarını teslim alan düşünce yarın TMMO’yu ve Baro’ları teslim alacaktır... Bunun için de doktorların oturup düşünmeleri gerekmektedir... AKP hükümeti IMF ve Dünya Bankası’nın hazırladığı raporlarla sağlık alanında yeni düzenlemeler yapıyor... Hastaneler, muayenehaneler kapanıyor, poliklinikler, tıp merkezleri iflasa sürükleniyor... Nedir bu ‘‘aile doktoru’’ aldatmacası? Sağlık ocaklarını kapatma adımı... Büyük kentlerdeki eğitim hastanelerinde çalışan doktorlar Güneydoğu Bölgesi’ne neden sürülmeye çalışılıyor? AKP’nin, kendi yandaşlarını büyük kentlere atayıp şef ve başhekim yapması için... AKP bu konuda ne hukuk dinliyor ne de yargı kararı! Sağlık Bakanlığı Tabip Odaları’nı yönetmek istiyor, ofis gibi kullanmak istiyor... Eğer doktorlar insanca ve onurlu bir yaşam istiyorlarsa odalarına sahip çıkmalıdırlar... AKP hükümeti doktorların iş güvencelerini ellerinden almak istemektedir... AKP hükümeti, IMF ve Dünya Bankası patentli yoksulluk, yoksunluk arttıran, sağlık hizmetlerini çökerten bir politika izliyor... ??? Sağlığı piyasa koşullarına terk etmeye hazırlanan AKP’nin oyununa gelmemeli doktorlar... Bağımsız, demokratik, laik bir ülkede barış içinde insanca yaşamanın temel koşulu örgütlü olmaktır... Çünkü AKP iktidarı tüm meslek odaları, dernekleri ve özerk kuruluşları güdümlü hale getirmeye, yönetimlere yandaşlarını seçtirerek yaşamın her alanında etkili olmaya çalışmaktadır. Bu bir ‘‘fetih’’ hareketidir!.. Emeğe karşı bir dinci kuşatmadır!.. Onun için İstanbul Tabip Odası seçimlerinde ‘‘Demokratik Katılım Grubu’’ desteklenmelidir. ŞIRNAK Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) 1994’ten bu yana ilk kez kapsamlı bir askeri güçle İranIrak sınırında başlattığı operasyonlar, örgütün başkaldırı eylemlerine yönelik militan desteğini kesmeyi de hedefliyor. Birlikler, ‘‘Hedef önderliğin özgürleştirilmesidir’’ sloganıyla şiddeti tırmandırmaya çalışan PKK’nin yurtiçi, Kuzey Irak ve sınır boylarındaki hücrelerini çökertmeyi, sızmaları önlemeyi ve lojistik desteğini kesmeyi amaçlıyor. PKK, Nevruz kutlamalarının ardından Şemdinli olaylarını gerekçe göstererek başlattığı intifada provalarını militan güçlerini yurtiçine sızdırarak canlandırmayı hedefliyor. Havaların ısınmasıyla birlikte bir grup militanı yurtiçine sevk eden örgüt, Abdullah Öcalan’a özgürlük kampanyasını büyük kentlere yaymayı amaçlı yor. Örgüt kaynakları bu saptamayı doğrulayan açıklamalar yapıyor. Nitekim örgütün başındaki önemli isimlerden Murat Karayılan’ın 22 Mart 2006 tarihli talimatı da, PKK’nin eylemlerle ulaşmaya çalıştığı gerçek hedefi gözler önüne seriyor: ‘‘2006 Nevruzuyla birlikte gelişen yeni sürecin sonuçları ne olursa olsun, demokratik ulusal duruşu açıkça sahiplenmek ve sergilemek gerekmektedir. Hedef önderliğin özgürleştirilmesidir. Kürt sorununa çözüm başkan Apo’nun özgürlüğünden geçer. O halde mücadale artık buna yönelecektir!..’’ PLAN FARK EDİLDİ Örgütün bu planını kış ortasında saptayan güvenlik birimleri son iki aydır Tunceli ve Bingöl kırsalında operasyonlar yaparak ilk etapta PKK’nin yurtiçine sevk ettiği militanların Sıvas üzerinden Karadeniz’e ve büyük kentlere yayılmasını önlemeye çalışıyor. Bu arada örgütün Diyarbakır’la olan lojistik koridorunun tıkanması için de bu kentin kırsalında operasyonlar sürüyor. Güvenlik birimleri 100 bin civarındaki askerle konuşlandıkları Irakİran sınırının Şırnak ve Hakkâri kesiminde ise hem örgüt sızmalarını önlemek, hem terör hücrelerini çökertmek hem de Kuzey Irak’ın iç kesimlerindeki PKK karargâhlarını etkisizleştirmeye çalışıyor. Önümüzdeki günlerde Kuzey Irak ile İran sınırındaki kamplara yönelik kapsamlı bir operasyona hazırlanan TSK birlikleri, zaman zaman özel kuvvetlere bağlı 100 kişilik ekiple nokta vuruşları yapıyor, kaçmaya çalışan terör gruplarını çember içine alıyor. İran’ın yaklaşık 10 bin askerle son bir haftada örgüt karargâhının bulunduğu Kandil Dağı ve çevresine iki kez düzenlediği saldırılardan olumsuz etkilenen militanlar, TSK’nin müdahaleleri nedeniyle de Kuzey Irak’ın iç kesimlerine kaçmaya çalışıyor. İran Ordusu ve TSK birlikleri tarafından ablukaya alınmaya çalışılan PKK ise yurtiçine sızan grupları son olarak Tunceli’de olduğu gibi pusu eylemleri ve nokta saldırılarına yönlendiriyor. SİYASALLAŞMA ÇABASI TSK, sınırdaki büyük operasyonla, PKK’nin 2006’da başkaldırı eylemlerini zirveye çıkartmak ve siyasallaşma çabasından sonuç alma planını bozmaya çalışıyor. Sınırdaki hareketliliğin gerçek gerekçelerini anlamak için Murat Karayılan’ın, ‘‘Yeni dönemde Kürt halkı İmrali sistemi ile yaşamak istemiyor. Şu çok açık ortaya konuldu, halkhareketönderlik üçgeni bütünleşmiştir!’’ sözlerini çok iyi analiz etmek gerekiyor. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 İstiklal Marşı’na saygısızlık ? AKŞEHİR (AA) Konya’nın Akşehir ilçesinde düzenlenen tekvando kuşak sınavında, İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmadıkları iddia edilen 4 kişi gözaltına alındı. Gençlik ve Spor Akşehir İlçe Müdürlüğü’nce, Zekai Baloğlu Spor Salonu’nda tekvando kuşak sınavı düzenlendi. Programın açılışında İstiklal Marşı okunduğu sırada salondaki izleyiciler ayağa kalkarken, 4 kişinin kalkmaması dikkati çekti. Bunun üzerine İstiklal Marşı yarıda kesildi ve bu kişilerin ayağa kaldırılmasından sonra sürdü. İstiklal Marşı’nın bitmesinden sonra söz konusu kişiler gözaltına alındı. Atatürk büstüne küfürlü saldırı ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana’nın merkez Yüreğir ilçesindeki Enver Kurttepeli Lisesi’nde Atatürk büstüne boyalı, küfürlü saldırı düzenlendi. Okulun öğrencileri oldukları belirlenen saldırganların, okul müdürü için de duvarlara küfürlü yazı, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan lehine de Türkçe ve Kürtçe slogan yazdıkları belirlendi. Adliyeye götürülen 8 öğrenci, ilk sorgularından sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Lara Plajı LİMAK’ta ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Antalya Kemerağzı Muratpaşa Beldesi Lara Plajı bölgesinde yer alan parsel, Kültür Turizm Bakanlığı tarafından 10 milyon 550 YTL ile LİMAK İnşaat Sanayi ve TAŞ’ye verildi. LİMAK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sezai Bacaksız, Antalyalıların korktuğu gibi, çevreye zarar veren hiçbir şey yapmayacaklarını savunarak ‘‘Başvurumuz tasdik edilirse, uluslararası bir projeyle Disneyland tarzı bir yer yapabiliriz. Antalya’ya her yıl 7.5 milyon turist geliyor. Bu alan Antalya’nın gözbebeği. Gelen turistin yarısının ziyaret edeceği bir yer yapacağız’’ dedi. CUMHURİYET 05 CMYK