23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 NİSAN 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Hiçbir BM kararının kendilerini nükleer programdan vazgeçirmeyeceğini söyleyen Ahmedinejad, ‘‘Böyle işe yaramaz tasarılar İran halkının umurunda bile değil’’ dedi. (Fotoğraf: REUTERS) BM’nin tanıdığı süre doldu ancak İran meydan okumayı sürdürüyor Tahran umursamıyor Rice “Tarihi bir anlaşma” dedi. (Fotoğraf: AP) 3 üs için imza tamam Bulgaristan topraklarını ABD’ye açtı Dış Haberler Servisi NATO toplantısı için Sofya’da bulunan ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile Bulgar meslektaşı İvaylo Kalfin, ABD’nin Bulgaristan’da 3 askeri üs kurmasını öngören anlaşmaya dün imza attılar. Anlaşma Bulgaristan’daki ‘‘Bezmer’’ ve ‘‘Grafignatiev’’ havaalanları ile ‘‘Nova Selo’’ askeri tesislerine ABD askerinin, uçaklarının konuşlandırılmasına ve bu alanların Amerikan üssü olarak kullanılmasına izin veriyor. Ayrıca anlaşmayla Burgaz bölgesindeki Aydost kentine yakın bir yerde bulunan bazı askeri depoların ABD askerlerinin hizmetine verilmesi öngörülüyor. Almanya’daki askeri üslerini Bulgaristan ve Romanya’ya taşıma kararı alan ABD’nin bu anlaşmayla Bulgaristan’a yıl sonuna kadar 2 bin 500 asker konuşlandırması bekleniyor. ABD, Bulgaristan’da kuracağı askeri üslerin bakımonarım çalışmaları ile ek tesislerin inşaatına haziranda başlayacak. Anlaşmaya göre ABD, Bulgaristan’daki askeri üslerinde nükleer silah konuşlandıramayacak. ABD’nin üçüncü bir ülkeye saldırı durumunda bu üsleri serbestçe kullanıp kullanmayacağı ise anlaşmada net olarak belirtilmiyor. Dış Haberler Servisi Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Başkanı Muhammed el Baradey dün İran’ın tartışmalı nükleer programıyla ilgili raporu BM Güvenlik Konseyi ile UAEK’ye sundu. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, raporun açıklanmasından önceki son açıklamalarında da ‘‘BM kararlarının umurlarında olmadığını’’ söyledi. BM’nin uranyum zenginleştirme çalışmalarını askıya alması için İran’a tanıdığı 30 günlük süre dün doldu. El Baradey dün Tahran’ın tanınan süre içinde uranyum zenginleştirme etkinliklerini durdurmadığını aksine uranyum zenginleştirmeyle ilgili faaliyetlerine hızlanarak devam ettiği belirtildi. ABD’nin BM Büyükelçisi John Bolton, UAEK raporundan sonra yaptığı açıklamada, “İran’ın UAEK kararlarına uymak için hiçbir şey yapmadığı açıktır’’ dedi. Bolton açıklamasında, “İran’ın nükleer silah yeteneği kazanmak için sürdürdüğü çalışmalardan kaygı duyuyoruz. Burada bir aciliyet olduğunu düşünüyoruz ve umarız konseyin en kısa zamanda harekete geçmesini sağlarız’’ diye konuştu. İngiltere’nin BM Büyükelçisi Emyr JonesParry ise İngiltere, ? Muhammed El Baradey, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetini durdurmadığını, aksine hızlandırdığını bildirdi. Fransa ve Almanya’nın BM Güvenlik Konseyi’ne gelecek hafta çarşamba günü ele alınması amacıyla yeni bir tasarı sunacaklarını söyledi. Batılı ülkelerin sunacağı yeni karar tasarısının, BM Sözleşmesi’nin 7. maddesine göre hazırlanacağı ve bu tasarıya göre alınacak kararın, İran dahil tüm ülkelerin uyması zorunlu olan bir karar olacağı belirtiliyor. 7. maddeye göre alınan bir karara uyulmaması durumunda konsey, İran’a yaptırımlar getirebilir. Bu yoldan alınacak bir yaptırım kararının ise yaptırımlara uyulmasını sağlamak için askeri müdahaleye olanak tanıyacağı belirtiliyor. Bolton, İran’a BM Güvenlik Konseyi’nin alacağı yeni karara uyması için görece kısa bir süre verileceğini söyledi. Ancak konseyin daimi üyeleri Çin ve Rusya sert yaptırım kararları alınmasına karşı çıkıyor. Çin’in BM Büyükelçisi Wang Guangya, UAEK’nın son raporundan sonra yaptığı açıklamada da yaptırımlara ve başka sert önlemlere yol açabilecek konsey kararlarına karşı olduklarını söyledi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Kislyak ise, “sorunun çözümüyle ilgili tutumlarını belirlemek için UAEK’nın raporunu dikkatle inceleyecelerini’’ açıkladı. Fransa ve Almanya, İran’ın nükleer programla ilgili krizin tek çözüm yolunun hala diplomatik çözüm yolu olduğunu bildirdi. Fransa Dışişleri Bakanı Philippe DousteBlazy, “UAEK’nın İran’ın uranyum zenginleştirme çalışmalarını hızlandırdığını bildirmesi, tüm uluslararası toplum için endişe verici bir durum. Ama buna karşın İran’a müzakere kapısının açık olduğunu söylemeyi sürdürüyoruz’’ dedi. Almanya Dışişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier de, “Tek çözümün diplomatik çözüm olduğunu söylüyoruz’’ diye konuştu. Steinmeier, “Şu anda önemli olan, İran’ın izolasyonun ne denli zarar verici olabileceğini anlaması için, uluslararası bir lik göstermektir’’ dedi. ABD Başkanı George Bush, İran’ın nükleer programıyla ilgili olarak müttefik ülkelerle görüşmelere devam edeceklerini açıkladı. UAEK açıklamasının “önemli bir açıklama’’ olduğunu belirten Bush, İran’ın uluslararası baskıya rağmen yoluna devam edeceğini açıklamasının “cesaretini kırmadığını’’ belirterek, “Diplomatik seçeneklerin henüz yeni başladığını düşünüyorum’’ dedi. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad hiçbir BM kararının kendilerini nükleer programdan vazgeçirmeyeceğini söyledi. Ahmedinejad, ‘‘Böyle işe yaramaz tasarılar İran halkının umurunda bile değil’’ dedi. İran eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani de , ‘‘Bir ülkedeki bilimsel gelişmeyi talimatla durduramazsınız. Böyle bir girişim, tarihi hata olur’’ dedi. Tel Afer’de nüfus değişiyor İsveç’te ABD’nin 2004’te gerçekleştirdiği ilk operasyonun ardından kentin dışına yerleştirilen 25 bin Kürt, göç ettirilen Türkmenlerin evlerine yerleşiyor MAHMUT GÜRER T EPKİ TOPLADI ABD izin almadan kullanabilecek Anlaşmada, ‘‘böyle bir durumda ABD’nin Bulgaristan’a danışacağı’’ ifadesi yer alıyor. Ancak bu ‘‘danışmanın’’ sadece ‘‘bilgi vermek mi’’ yoksa ‘‘izin almak mı’’ anlamına geldiği belirtilmiyor. Uluslararası gözlemciler, anlaşmayla ABD’nin, Bulgaristan’daki askeri üsleri izin almadan, istediği şekilde kullanabileceği görüşünde birleşiyorlar. Anlaşmanın geçerlilik süresinin 10 yıl olduğu, bu süre sonunda iki tarafın da istemesi halinde geçerliliğin 10 yıl daha uzatılabileceği bildirildi. Rice, anlaşmayı ‘‘tarihi’’ olarak niteledi. Irkçı ve aşırı milliyetçi ATAKA partisi, anlaşmanın iptal edilmesi için başlattığı protesto gösterilerini dün de sürdürdü. ATAKA lideri Volen Siderov, anlaşmanın iptali için sonuna kadar mücadele edeceklerini belirterek, ‘‘Ülkemizde Amerikan askeri istemiyoruz’’ dedi. Siderov, Bulgaristan’da ABD askeri üslerinin kurulmasının, ülkenin milli güvenliğine ciddi tehdit olduğunu da belirterek, ‘‘ABD, İran’a bizim topraklarımızı kullanarak saldıracak, Bulgar halkı da durup dururken hedef haline gelecek’’ diye konuştu. ANKARA ABD basınında Kürtlerin, Kerkük’ten sonra gözünü diktiği kent olarak geçen Tel Afer’in Kürtleştirilmesi yönündeki planın Mesud Barzani öncülüğündeki peşmerge gücü tarafından yürütüldüğü belirtildi. Yüzde 90’ını Türkmenlerin oluşturduğu ve ABD’nin düzenlediği büyük operasyonun ardından 100 bin kişinin göç ettiği kentte boşalan evlere Tel Afer’e ilk düzenlenen operasyon sırasında peşmerge güçleri tarafından kentin dış kısmına konuşlandırılan Kürtler yerleştiriliyor. Iraklı kaynaklardan edinilen bilgilere göre, ABD’nin Tel Afer’e peşmergeler ile birlikte 3 Eylül 2004’te düzenlediği ilk operasyonun ardından kentin dışında yaklaşık 20 bin kişilik bir çadırkent kurulurken, buraya çok sayıda Kürt yerleştirildi. Bu Kürtlerin sayısı operasyonların ardından daha da arttı. 2. büyük operasyonun ardından ise kentteki yaklaşık 100 bin Türkmen’in bölgeyi terk ederek Musul’a geçmesi üzerine sayısı 25 bini bulan Kürt nüfusu, bu kişilerin boşalttığı evlere yerleşti. Kürtlerin yerleşim bölgelerinin özellikle, Hasanköy, Çolak, Su, Kurtali ve Kanberdere mahalleleri olduğu ifade ediliyor. şeriat talebi ? Müslümanlar Konseyi başkanının bazı talepleri: Boşanma işlerine imam baksın, bankalar Müslümanlardan faiz almasın, kız ve erkek öğrenciler beden eğitimi ve yüzme derslerine ayrı ayrı girsin. GÜRHAN UÇKAN Bağdat’ta yol kenarına yerleştirilen bomba, çocukların yaralanmasına yol açtı. (Fotoğraf: REUTERS) ABD, Tel Afer’e ilk operasyonu 3 Eylül 2004’te gerçekleştirmiş ve bu operasyonu art arda 5 harekât daha takip etmişti. Bu yıl 9 Nisan’da da ABD kentte şimdiye kadarki en büyük operasyonunu gerçekleştirmiş, kente 5 bin ABD’li, 1500 Peşmerge ve 1500 Şii Bedir Tugayı askeri girmişti. Bu operasyonda hava bombardımanı da gerçekleştirilmişti. ABD Başkanı George W. Bush da Irak’taki direnişin merkezi olarak Tel Afer’i kabul ettiklerini açıklamıştı. Tel Afer’in ABD için stratejik bir nokta olmasının diğer yönü ise buraya yeni inşa ettiği ‘‘Anaconda Üssü...’’ Bu üs İran, Suriye ve Türkiye sınırlarının kesiştiği noktaya sadece 50 km. uzaklıkta bulunuyor. Direnişin başkenti Tel Afer’in Kürtler açısından taşıdığı önem, ABD’de yayımlanan Christian Science Monitor gazetesinde çıkan bir yoruma da konu olmuştu. Kürtler için Tel Afer, Büyük Kürdistan hayalinin merkezinde yer alıyor. Tel Afer İran, Irak, Suriye ve Türkiye’de yaşayan Kürtlerin yerleşim bölgelerininin tam ortasında yer alıyor. Camiye izin yok MURAT İLEM ATİNA Avrupa Birliği’ni öne sürerek Türkiye’ye Fener Rum Patrikhanesi ve Heybeliada Ruhban Okulu konusundaki baskılarını sürdüren Yunanistan, Atina’da cami yapılmasına onay veremiyor. Avrupa’nın camisi olmayan başkenti Atina’da bu konuda tartışmalar sürerken müze olarak kullanılan tek cami, kilisenin rehini durumunda. Atina Başpiskoposu Hristodulos ve hükümet içinde yandaşlarının baskıları sonucu restore edilen ünlü Dizdarağa Camisi kaderine terk edildi. ‘‘Doğu sanatları’’ müzesi olarak halka açılan camiyi kısıtlı sayıda turist ziyaret ediyor. Akropol tapınağı eteklerindeki Monastraki semtinde bulunan Dizdarağa Camisi, Atina Metropolitliği binasına yakın olduğu ve kent merkezinde bulunduğu için ibadete açılmıyor. Yunan kilisesi, caminin ibadete açılması durumunda güvenlik sorunlarının yaşanacağını ileri sürerek caminin açılmasına karşı çıkıyor. Atina Belediye Başkanı olduğu dönemde Dizdarağa Camisi’nin açılması için Hristodulos ile defalarca görüşen Dora Bakoyannis, Dışişleri Bakanı olduktan sonra da bu girişimleri sürdürdü. Ancak halen kiliseyi etkin kılan ‘‘Metaksas’’ yasalarının geçerli olması yüzünden Bakoyannis bu girişimlerinde başarılı olamadı. Bakoyannis’in yeniden başlattığı girişim, bu defa kiliseye yakınlığı ile bilinen Eğitim ve Din İşleri Bakanı Marietta Yannaku tarafından engellendi. Başbakan Kostas Karamanlis ise Bakoyannis’in ‘‘Cami konusunda uluslararası alanda zor durumda kalıyoruz’’ yönündeki uyarılarını dikkate almıyor. Fener Patrikhanesi’nin ‘‘ekümenik’’ olduğunu ileri sürerek bu konuda Türkiye’yi baskı altında tutan Karamanlis hükümeti, ülkedeki Katolik kiliselerinin Vatikan’a bağlanmasına karşı çıkıyor. (Fotoğraf: AA) Atina yönetimi kiliseye teslim D Yunan kıskacına MGK önlemi ENİZİ KONTROL SAVAŞI BAHADIR SELİM DİLEK ‘AB’yi rahatsız edelim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) KKTC Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, Kıbrıs için ‘‘Biraz da AB’yi rahatsız eden politikaların gündeme gelmesi gerektiğini düşünüyorum’’ dedi. TOBB Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde düzenlenen, ‘‘Kıbrıs’ta Değişen Parametreler ve Yeni Politika İhtiyaçları’’ konulu toplantıya katılan Denktaş, Kıbrıslı Türklere yönelik baskının altında AB’nin ‘‘Biz Kıbrıslı Türkleri, Kıbrıslı Türk kimliğiyle değil, Kıbrıslı kimliğiyle birer Avrupalı yapalım’’ düşüncesinin olduğunu söyledi. Denktaş şöyle konuştu: ‘‘Artık Türkiye ve Kuzey Kıbrıs, bir araya gelip mutlaka Papadopulos’un gitmek istediği yolu bildiğimize göre önümüzdeki sürece yeni yaklaşımla girmemiz gerektiğini ortaya koymalıyız. Biraz da AB’yi rahatsız eden politikaların gündeme gelmesi gerektiğini düşünüyorum.’’ Denktaş, toplantının ardından bir sürpriz ile karşılaştı. KKTC Dışişleri Bakanı kendisine özel olarak getirilen gitarla bir şarkı söylemesi istemini kırmayarak, Timur Selçuk’un ‘‘Sen Gidince’’ adlı eserini seslendirdi. ANKARA Yunanistan’ın Avrupa Birliği’ni arkasına alarak, Doğu Ege’de Türkiye’ye ait bütün limanları ve liman yaklaşma sularını kontrol altına alacak 9 Gemi Trafik Sistemi’nden (VTS) oluşan bir ağ kurması için başlattığı girişim, Ankara’yı harekete geçirdi. Cumhuriyet’in 23 Nisan’da duyurduğu gelişme, önceki gün toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda da ele alındı. Atina’nın 2122 Kasım 2005’te toplanan Avrupa Deniz Emniyeti Ajansı’nda şekillendirdiği bu karar öncesinde, Türkiye’nin erken davranıp Ege, Akdeniz ve Marmara’da 5 VTS’den oluşan bir ağ kurmak için 1 yıl önce düğmeye bastığı öğrenildi. İzmit Körfezi, İzmir Körfezi, Aliağa Nemrut Limanı, Mersin Limanı ve İskenderun Körfezi’nde kurulacak sistemden, İz mir Körfezi ve Aliağa Nemrut’takiler olmak üzere yalnızca ikisi Doğu Ege’de yer alacak. Yunanistan da, Ege Denizi’nde Türk kıyılarını adeta tamamen kapatan adalarına toplam altı VTS’den oluşan bir ağ kuracak. Yunanistan’ın bu adımı, Türkiye’nin projelendirdiği sistemin yeterli olmadığını, Türk kıyıları ile limanları ve liman yaklaşma sularını tamamen kontrol edebilecek daha kapsamlı bir projeye gereksinim olduğunu da ortaya çıkardı. Türkiye’nin Çanakkale Boğazı’ndan sonra güneye doğru, Ayvalık, Dikili, Aliağa, İzmir, Kuşadası, Bodrum, Marmaris gibi önemli limanları bulunuyor. Doğu Akdeniz’de güvenlik ve istikrar açısından VTS noktalarından birinin KKTC’ye kurulması da gerekecek. VTS sistemi, gemilerin hızını, muhaberesini, yönünü izleyip kontrol altında tutabiliyor. STOCKHOLM İsveç’in 70 bin üyesiyle en büyük Müslüman derneği olan İsveç Müslümanlar Konseyi’nin başkanı Mahmud Aldebe, parlamentoda temsil edilen bütün partilere bir mektup gönderek Müslümanlar için özel yasalar çıkarılmasını ve yürürlükte olan yasaların değiştirilmesini istedi. Bunun din özgürlüğünün gereği olduğunu savunan Aldebe’nin talepleri şunlar: ? Müslüman çiftlerin boşanabilmesi için bir imamın onayı gerekli olsun. ? Bankalar Müslümanlara verdikleri borçlardan faiz almasın. ? Resmi okullara Müslüman öğrenciler için özel din dersi konsun. ? Kız ve erkek öğrecilerin beden eğitimi ve yüzme dersleri birlikte yapılmasın. ? Müslümanlara, kendi dini bayramlarında 2’şer gün ücret kesilmeden izin verilsin. ? Cuma namazı sırasında Müslümanlara işten 2 saat izin verilsin. ? Müslümanlara dini kurallara uygun olarak hayvan kesme kesme hakkı tanınsın. ? İsveç’te imam eğitimi başlatılsın. ? Cami inşasına getirilen kısıtlamalar kaldırılsın. Yasalarınızı değiştirin! Mahmud Aldebe, Müslümanların İsveç toplumuna entegre olabilmeleri için İsveç yasalarının İslam dinine ‘‘uygun hale getirilmesi gerektiğini’’ de belirtti. Entegrasyon Bakanı Jens Orback ise, İsveç Müslümanlar Konseyi’nin taleplerinin asla kabul edilemeyeceğini belirterek ‘‘Asla böyle bir şey söz konusu olamaz. İsveç’te bütün yasalar herkes için aynıdır. Bu taleplerin, din ve inanç özgürlüğüyle herhangi bir alakası yoktur. Tam tersine, inanç özgürlüğünü kısıtlayıcı özellikler taşımaktadır ve İsveç yasalarıyla hiçbir ilişkisi yoktur’’ dedi. İsveç İslam Birliği’nin İsveç kökenli başkanı Abd Hagg Kielan İsveç Müslümanlar Konseyi’nin taleplerini sert bir dille eleştirdi ve ülke yasalarının herkes için geçerli olduğunu söyledi. Gazete ve televizyonları arayan birçok Müslüman da, talepleri asla desteklemediklerini ilettiler. CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle