Katalog

14 NİSAN 2006 CUMA HABERLER CHP iptal için başvurdu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, yeni kurulan 15 üniversitenin kurucu rektörlerinin 2 yıl için Milli Eğitim bakanı ve başbakanın önereceği 3 isim arasından cumhurbaşkanınca atanmasını öngören yasa hükmünün iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anadol, iptal ve yürürlüğün durdurulması istemli dilekçeyi dün Anayasa Mahkemesi’ne verdi. Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Anadol, iktidar partisinin, ‘‘bir kavram karmaşası içinde olduğunu, davranış bozukluğu sergilediğini’’ belirterek iktidarın bir taraftan ‘‘demokrasi şampiyonluğuna soyunduğunu, demokrasi söylemini kimseye kaptırmamaya çalıştığını’’, diğer taraftan ‘‘bilimsel ve yönetsel özerkliğe karşı bir tavır içinde olduğunu’’ söyledi. SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk Dönüşe ‘YÖK’ koşulu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin yurtdışına bursla gönderilen ancak yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin borçlarına ödeme kolaylıkları getiren ve üniversitelere dönüş yolunu açan yasa önerisi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bazı değişikliklerle kabul edildi. Bu öğrencilerin bir bölümünün 28 Şubat sürecinde irticai faaliyetlere katıldıkları için yurtdışından geri çağrılanlar olduğuna dikkat çekilirken CHP’lilerin itirazları üzerine bu kişilerin üniversitelere dönüşü ‘‘YÖK’ün uygun görüşü’’ koşuluna bağlanarak zorlaştırıldı. “AYDINLIKTAN KURTULDUK BİZ, KARANLIĞA AZMİMİZ..” Öğrencilerle yapılan araştırmaya göre yarıya yakını yeterli bilgiye sahip değil Meslekler tanınmıyor FİGEN ATALAY Üniversite adayları geleceğin meslekleri olarak bilgisayar mühendisliği, tıp, öğretmenlik, uluslararası ilişkiler, moleküler biyoloji ve genetik, hukuk ve diş hekimliğini görüyorlar. Adayların yüzde 47’si mesleklerle ilgili yeterli bilgiye sahip değil. Fen Bilimleri Merkezi Dershaneleri Rehberlik Birimi’nce, ‘‘ÖSS’ye Hazırlanan Öğrencilerin Meslek Tercihi Profili’’ başlıklı bir araştırma yapıldı. İstanbul, İzmir, Edremit, Edirne, Çerkezköy, Bandırma ve Mardin’de, toplam 1667 üniversite adayıyla görüşülerek yapılan araştırmaya katılan gençlerin sayısal, sözel ve eşit ağırlıklı alanların toplamına göre tehcih etmeyi düşündükleri ilk beş meslek, öğretmenlik, bilgisayar mühendisliği, işletme, hukuk ve endüstri mühendisliği olarak sıralandı. AKP’den yalanlama ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) AKP hükümeti, son günlerde özellikle internet aracılığıyla hızla yayılan Urla’ya NATO üssü yapıldığı iddialarını yalanladı. CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın konuyla ilgili önergesini yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ‘‘Bölgede herhangi bir altyapı ve tesis çalışması bulunmamaktadır’’ dedi. Baratalı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, ABD’li askerlerin Urla ve çevresinde ev tuttukları söylentilerini anımsatmış ve ‘‘Bununla Napoli’deki NATO üssünün Urla’ya taşınması savlarının ilgisi var mıdır? Mordoğan’da askeri amaca hitap edecek tesis var mı? Varsa amacı ve özellikleri neler?’’ diye sormuştu. Bilim buluşması İstanbul Üniversitesi’nce (İÜ), “bilime ve topluma katkı sağlamak’’ amacıyla ilk kez “Bilim Günleri’’ düzenlendi. Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu’ndaki “Bilim Günleri’’nin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Mesut Parlak, bilime ve bilimsel araştırmaya değer veren kişi ve kurumları bir araya getiren Bilim Günleri’nin, Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıdığını söyledi. ‘‘Bilim Günleri’’nin onur konuğu ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, bilimin toplumsal işlevi olması gerektiğini vurgulayarak, ‘‘Hepimiz Anadolu’daki bir üniversitede bir ay eğitim verebilsek, bölücü, ayrılıkçı kişilere engel olmuş oluruz. Ülkemizin eksikliklerini tamamlamış oluruz’’ dedi. (EMEL KILIÇ) ÖĞRETMENLİK İLK SIRADA Dershane Rehberlik Birimi’nin, araştırmanın sonuçlarıyla ilgili değerlendirmesi ise şöyle: ‘‘Araştırmaya katılan üniversite adaylarının yüzde 47’si mesleklerle ilgili yeterli bilgiye sahip olmadıklarını dile getiriyor. Bu oran yüksek. 2004’te yapılan aynı başlıklı araştırmada da benzer sonuçlar çıkmıştı. Hem sayısal alanda okuyan öğrenciler hem de eşit ağırlık ve sözel alanda okuyan öğrenciler, ilk tercihlerine ‘öğretmenlik’ mesleğini yazacaklarını söylemişlerdi. İki yıl içerisinde herhangi bir değişiklik olmamış. Sayısal alanda en çok matematik öğretmenliği, eşit ağırlıklı alanda sınıf öğretmenliği, sözel alanda ise Türk dili ve edebiyatı öğretmenliği tercih edilmiş. Öğretmenlik dışında sayısal alan için bilgisayar mühendisliği, endüstri mühendisliği ve tıp en çok tercih edilen diğer meslekler. Bu durum, öğrencilerin geleceğin meslekleri olarak gördükleri bölümlerle de tutarlılık taşımaktadır. Eşit ağırlıklı alanda öğretmenlik mesleğini işletme, hukuk, psikoloji ve ekonomi takip ediyor. Eşit ağırlıklı alanda yaşanılan ilginç bir durum söz konusudur. Adaylar geleceğin meslekleri olarak gördükleri uluslararası ilişkiler bölümünü bu yıl tercihlerinde gösterecekleri ilk beş meslek arasında belirtmemişler. Üniversite adayları şu an için iş bulma olanakları kısıtlı olduğu için böyle bir yönelime gitmiş olabilirler.’’ Göktepe ödülleri verildi İstanbul Haber Servisi Gözaltında öldürülen Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe anısına verilen ve bu yıl 9’uncusu düzenlenen ‘‘Gazetecilik Ödülleri’’ Göktepe’nin doğum gününde sahiplerine verildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Lokali’nde düzenlenen ödül töreninde konuşan Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe, törene katılanlara teşekkür ederek ‘‘Benim için Metin ölmedi. Hepiniz benim için birer Metin’siniz’’ dedi. Törende daha sonra ‘‘Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri’’ dağıtıldı. ‘‘Haber Ödülü’’ 4 Ocak 2006’da Milliyet gazetesinde yayımlanan ‘‘Garip Bir Tahliye’’ haberi ile H. Lube Ayar’a verilirken ‘‘Görüntülü Haber’’ dalında ödülü Star TV’de 25 Ekim 2005 tarihinde ‘‘Deşifre’’ adlı programda yayımlanan Malatya Çocuk Yuvası’ndaki ‘‘Dayak Skandalı’’ adlı haberi ile Mehmet Ali Önel aldı. ‘‘Fotoğraf Ödülü’’, Dicle Haber Ajansı (DİHA) ve Devrimci Demokrasi muhabiri Turgay Süsem’e ‘‘Korkunun Gözyaşları’’ ve ‘‘Endişe’’ isimli 2 fotoğrafıyla verildi. ‘‘Jüri Özel Ödülü’’nü ise ‘‘Çocuğunuz Öldü, Kârlı Bile Çıktınız’’ ve ‘‘Uçaktan Düşen Bomba Öldürmüş’’ başlıklı haberleriyle Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Özgür Cebe aldı. Törenin ardından anne Fadime Göktepe, oğlunun doğum günü pastasını keserek gazetecilere ikram etti. Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe, Ümraniye Cezaevi’nde 4 Ocak 1996’da düzenlenen operasyonda öldürülen Rıza Boybas’ın cenazesini izlerken Alibeyköy’de gözaltına alındıktan sonra tutulduğu Eyüp Kapalı Spor Salonu’nda polislerce dövülerek öldürülmüştü. İzmir’de deprem ? İZMİR (AA) İzmir’de 4.2 büyüklüğünde hafif şiddette deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, dün saat 19.18’de meydana gelen depremin merkez üssü İzmir’in Urla ilçesi Uzunkuyu mevkii olarak belirlendi. Cumhurbaşkanı Sezer yüreklere su serpti. Harp Akademileri Konferansı’nda yaptığı konuşmayla Türkiye’nin tablosunu çok net bir biçimde çizdi. Tablo elbette karamsar ama bu tablonun devletin başkanı tarafından çizilmiş olması, bir dönüm noktasını belirliyor. Din ve vicdan özgürlüğünü ‘‘laiklik’’ olarak, silahlı ayrılıkçı hareketi ‘‘demokratikleşme’’ olarak, iddianame kılığında orduyu yıpratma hareketini ‘‘hukuk’’ olarak yutturmaya çalışanların oyunlarını gün ışığına çıkaran bir konuşma yaptı Sezer... İşte bu yüzden dönüm noktasıdır. Cumhurbaşkanı’nın çizdiği tablonun özeti şudur: İrtica kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. Siyasete, eğitime ve devlete sistemli bir şekilde sızmaktadır. Türban siyasal bir simgedir ve laiklik ilkesini çiğnemektedir. Kadın ve çocukları da kullanarak yapılan terör eylemlerinin amacı ayrılıkçılıktır. Demokrasiden yararlanarak yönetime gelen kimileri, bu olanağı kullanarak GENİŞ AÇI / HİKMET BİLA Herkes Kim? teröre destek veriyorlar. Ortak kimlik ‘‘Türk ulusu’’ kimliğidir. Amerika’nın Kuzey Irak’ta Türkiye’ye yönelik teröre kayıtsız kalması kabul edilemez. Bu tavır Türk kamuoyundaki duyarlılığı daha da arttıracaktır. Şemdinli iddianamesi yargının siyasallaşmasının göstergesidir, adalet duygusuna büyük zarar vermiştir ve Türk ordusunu haketmediği bir tartışmanın konusu haline getirmiştir. Yıpratılmaya çalışan ordunun itibarının korunması devletin asli görevidir. Türkiye’nin tablosu işte bu paragrafın içindedir. Türkiye’nin geleceği de bu paragrafın içindedir. İsterseniz, özetin de özetini yapalım: Türkiye Cumhuriyeti içerden ve dışardan büyük bir tehdit karşısındadır. Tehlike kaygı verici noktaya ulaşmıştır. Sezer, bu tehlikeyi tespit etmekle kalmıyor, tehlikenin önlenmesi için yapılması gerekenleri de söylüyor. Kime söylüyor? Cumhurbaşkanı olduğuna göre herkese. Herkes kim? Güneydoğu’da çoluk çocuğun sokağa dökülmesini, yakıp yıkmasını ‘‘demokratik halk hareketi’’ olarak niteleyenler mi? Devlete de terör örgütüne de eşit mesafede olduklarını söyleyenler mi? Önce ‘‘Demokratikleşme sorunu çözer’’ diye kampanyalar açıp, terör daha da azınca ‘‘Hay Allah çözmüyormuş’’ diye çark etmeye çalışanlar mı? ‘‘İnsan hakları’’ndan yola çıkıp, özerkliğe, konfederasyona, bölünmeye kadar uzanan denizlere yelken açanlar mı? Başbakan’a ‘‘genel af’’ çağrısı yapan iktidar mensupları mı? Şemdinli’de olanların daha içyüzü anlaşılmadan güvenlik güçlerini suçlayan muhalefet milletvekilleri mi? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı’nı ‘‘kullanıma arz eden’’ ‘‘danışman’’lar mı? Herkes kim? Cumhurbaşkanı’nın çizdiği tablo ortadayken, bu büyük tehlike karşısında parça pörçük dağılmış, birbirini yiyen sivil siyasal ve toplumsal kesimler mi? En çok gereksinim duyulan zamanda anamuhalefet partisini yıkmayı iş edinen siyaset ve kalem erbabı mı? Yukarıdan aşağı topluyorsunuz hesap tutmuyor. Aşağıdan yukarı topluyorsunuz olmuyor. Sezer’in hatırlattığı ‘‘tarihin koca resmi’’ne bakıp duruyorsunuz. hikmet.bila?ntv.com.tr CUMHURİYET 03 CMYK