12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MART 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM Şemdinli Komisyonu’nun CHP’li üyesi Ahmet Ersin, komisyon başkanını suçladı 9 BAKAN ÇİÇEK TALİMAT VERDİ ‘Tutanağı AKP’li sızdırdı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu Başkanı Musa Sıvacıoğlu’nun, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a ağır suçlama ve hakaretler de içeren ifade tutanaklarını, komisyon üyeleri ve Meclis Başkanlığı’nın bilgisi dışında Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’ya göndermesi komisyonu karıştırdı. CHP’li komisyon üyesi Ahmet Ersin, 21 Şubat’ta ‘‘gizli’’ olan komisyon tutanaklarını Sarıkaya’ya sızdırdığı gerekçesiyle Sıvacıoğlu’nu TBMM Başkanlığı’na şikâyet etti. Sıvacıoğlu ise tutanakları ‘‘resmi yazıyla’’ gönderdiğini, her yazı için komisyonu toplayamayacağını söyledi. ? CHP’li Ersin, Komisyon Başkanı Sıvacıoğlu’nun, komisyon üyelerinin bilgisi dışında Altındağ tutanaklarını Van Cumhuriyet Savcılığı’na iletmesinin ‘‘el altından bilgi sızdırma’’ anlamına geldiğini söyledi. Ersin, ‘‘Komisyon başkanının tutumu, etik dışı olmasının yanında, beyan sahibine ve komisyon üyelerine saygısızlık teşkil etmekte ve Meclis’in güvenilirliğine yakışmamaktadır’’ dedi. Ersin, TBMM Başkanlığı’na yönelik kaleme aldığı ‘‘açık dilekçe’’de komisyonun AKP’li başkanı Sıvacıoğlu’nu ‘‘etik dışı’’ davranmakla suçladı. Dilekçesinde, komisyon toplantılarının kapalı oturumlar halinde yapıldığını ve bilgi vermek üzere davet edilen kamu görevlileriyle diğerlerinin beyanlarının gizli olduğunu, tutanakların da ‘‘muhafaza altında’’ tutulduğunu belirten Ersin, Sıvacıoğlu’nun ise komisyon üyelerinden habersiz gizli olan bilgileri Van Cumhuriyet Savcısı’na gönderdiğine işaret etti. Ersin, ‘‘Komisyon başkanının bu tutumu, etik dışı olmasının yanında, hem beyan sahibine ve hem de komisyon üyelerine saygısızlık teşkil etmekte ve Meclis’in güvenilirliğine yakışmamaktadır’’ dedi. gi vermesi istenen kamu görevlilerini yönlendirmeye çalıştığını’’ belirten Ersin, komisyonun kuruluşu için AKP’nin de önergesi bulunduğunu anlattı. Ersin, Çiçek’in tavrını anlamanın mümkün olmadığını söyledi. Ersin, Arınç’tan hem Sıvacıoğlu’nu hem de Çiçek’i uyarmasını istedi. Başvurusuyla ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmede bulunan Ersin, komisyonun raporunu TBMM Başkanlığı’na sunduktan sonra, rapor ve içeriğindeki bilgi ve belgelerin Meclis Başkanlığı aracılığıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilebileceğini, tersi durumunda yapılanın ‘‘el altından bilgi sızdırmak’’ anlamına geleceğini söyledi. Van Savcısı Sarıkaya’ya inceleme ? Görevlendirilen adalet başmüfettişinin Şemdinli olaylarıyla ilgili hazırlanan iddianameyi ve soruşturma evrakını inceleyeceği ve gerek duyulması halinde soruşturma başlatacağı bildirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu, Şemdinli olaylarıyla ilgili iddianameyi hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya hakkında inceleme başlattı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ‘‘Ben müfettişlerin inceleme ve soruşturma yapması için onay verdim. Bunun dışındaki beyanlar, söylemler spekülasyondur’’ dedi. Şemdinli iddianamesindeki Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a yönelik suçlamalarla ilgili tartışmalar sürerken Çiçek’in talimatı üzerine, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, adalet başmüfettişi görevlendirdi. Müfettişin Şemdinli olaylarıyla ilgili hazırlanan iddianameyi ve soruşturma evrakını inceledikten sonra gerek duyulursa soruşturma başlatacağı bildirildi. Çiçek, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Cumhuriyet savcılarının yaptıkları soruşturmalarla ilgili, Adalet Bakanlığı’na iddianameleri gönderme gibi bir yükümlülükleri olmadığını söyledi. Çiçek, Ceza Muhakemeleri Yasası’nın 170. maddesine göre, kamu davası açma yetkisinin cumhuriyet savcılarına ait olduğunu anımsattı. Gündemdeki iddianameye ilişkin haberlerin basında yer alması üzerine, iddianamenin temin edilmesi için 6 Mart Pazartesi günü Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne talimat verdiğini kaydeden Adalet Bakanı Çiçek, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün de aynı gün internet aracılığıyla iddianameyi temin ettiğini anlattı. Çiçek, ‘‘Müfettişlerin inceleme ve soruşturma yapması için onay verdim. Bunun dışındaki beyanlar, söylemler spekülasyondur. Yapılacak işlemler, hukuk çerçevesinde, kimsenin hukuku zedelenmeden yapılmalıdır. Buna hassasiyet göstermemiz gerekir’’ diye konuştu. ‘Savcı istedi, gönderdim’ Komisyonun dünkü toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sıvacıoğlu ise Altındağ’ın ifadelerini, savcının istemi üzerine Van Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdiklerini bildirdi. Ceza Muhakemeleri Yasası’nın ilgili maddesi uyarınca savcılık tahkikat yaparken tüm kurumlardan, her yerden soruşturma yapabilmek ve iddianamesini hazırlayabilmek için bilgi, belge isteyebileceğini belirten Sıvacıoğlu, ‘‘O çerçevede bize de resmen bir yazı yazılmış, ona karşılık olarak da biz, resmi yazıyla buradaki ifadeyi gönderdik’’ görüşünü savundu. İfadelerin 20 Şubat’ta gönderildiğini belirten Sıvacıoğlu, gazetecilerin ‘‘ifadeler gönderilmeden önce komisyonda görüşülmesi gerekmiyor mu’’ sorusu üzerine, ‘‘Her yazıyı yazarken komisyonu toplayalım... Bu bir kere fiilen imkânsızdır. Biz yazımızı yazarız, buradaki bütün işlemler komisyon üyelerine açıktır’’ dedi. Sıvacıoğlu tutanakların Meclis Başkanlığı aracılığıyla gönderilmesi gibi bir usul olmadığını ileri sürdü. Sıvacıoğlu’nun, açıklamalarının ardından, komisyon üyelerinden herhangi birisinin de ifadeleri savcılığa ulaştırmış olabileceği sözlerine CHP’li Ersin, ‘‘Bizi zan altında bırakıyorsunuz’’ diye tepki gösterdi. ‘Çiçek yönlendirmeye çalışıyor’ Ersin, dilekçede ayrıca, Adalet Bakanı Cemil Çiçek’i de şikâyet etti. Çiçek’in ‘‘ikide bir komisyonun gereksizliğinden söz ettiğini ve komisyona bil Altındağ, Okkan suikastı konusunda hedef şaşırtıyor, kamuoyunu yanıltıyor Hizbullah ‘Hacı’yı yalanlıyor MEHMET FARAÇ Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ciddi sıkıntılara yol açan Şemdinli iddianamesinde Orgenaral Yaşar Büyükanıt’a yönelik suçlamalara dayanak gösterilen ifadelerin bir bölümünde dikkat çekici ve kafa bulandırıcı ayrıntılar bulunuyor. Nurcu Mehmet Ali Altındağ’ın Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın bölgedeki askeri yetkililerce öldürüldüğünü öne sürmesini Hizbullah bile yalanlıyor. Şemdinli olayları kamuoyunda uzun süredir devlet içinde ucu Ankara’ya dayanan Susurluk benzeri planlı bir sindirme operasyonu olarak sunuluyor. Şemdinli’de bazı devlet görevlilerinin yasadışı eylemleri olduğu varsayıldığında, bu küçük grubu Susurluk’a benzetmek tam anlamıyla doğru bir tespit olmuyor. Susurluk’un emniyet, asker, istihbaratçı ve siyasetçilerin kurduğu, uzun süre deşifre olmayan, dört ayaklı bir suikast ve rant tezgâhı olduğu unutuluyor. Oysa Şemdinli’deki olayların başlangıcı ve askeri görevlilerin, bir kitabevine yönelik saldırı nedeniyle linç edilmesine kadar geçen süreç iyi analiz edildiğinde, Susurluk’tan esinlenen profesyonel insanların amatörce eylemlere giriştikleri, amatörce deşifre oldukları ve kolaylıkla yakalandıkları görülüyor. Bu durum aslında Şemdinli’deki yapılanmanın, 5 Ağustos’ta ilçe jandarma taburuna yapılan ve 5 askerin şehit olmasının ardından kimi askeri görevliler arasında başlayan duygusal tepkinin bir ürünü olduğu tezini de öne çıkarıyor. Şirin’den soru önergesi ANAVATAN’lı Emin Şirin de TBMM Araştırma Komisyonu’nun raporunu TBMM Başkanlığı’na resmen teslim etmeden hiçbir belge veya tanık ifadesinin Meclis dışına verilemeyeceğine dikkat çekerek Altındağ’ın komisyonda yaptığı açıklama tutanaklarının savcı Sarıkaya’ya iletilmesini TBMM gündemine taşıdı. Şirin, Çiçek ve Meclis Başkanı Bülent Arınç tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde ‘‘Rapor başkanlığa tevdi edilmeden ve genel kurulda okunmadan önce, komisyona verilen bir ifadenin başka bir makama yollanması hukuken mümkün müdür? Mümkün değil ise bu ifade geçerli tanık ifadesi olarak kabul edilebilir mi’’ sorusunu yöneltti. Şirin, Sıvacıoğlu’na da aynı soruyu yöneltirken Altındağ’ın yaptığı açıklamalarla ilgili tutanak kopyasını istedi. Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk da Sıvacıoğlu’nun, komisyon tutanaklarını savcıya göndermesinin yanlış olduğunu söyledi. Komisyona gelen tanık ifadelerinin sızdırılmasının da yanlış olduğunu belirten Cindoruk, ‘‘Bilgi ve belgeleri savcılık makamına göndermek, TBMM’nin yetkilerini savcılıkla paylaşmaktır ki, bu hukuki değildir’’ dedi. DANIŞTAY BAŞKANI ÇETİNKAYA Büyükanıt’a yönelik suçlamalara dayanak gösterilen ifadelerin bir bölümünde kafa bulandırıcı ayrıntılar bulunuyor. ‘Yargıyı isteseler de yıpratamazlar’ İstanbul Haber Servisi Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya, Şemdinli iddianamesinde savcının kişisel görüşlerinin yer aldığı izlenimi olduğunu belirterek ‘‘Yargı bu işin altından kalkar. Yargıyı yıpratamazlar, yıpratmak isteseler bile yıpratamazlar’’ dedi. Çetinkaya, İstanbul Barosu’nca ‘‘Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü’’nün verilmesi ve ‘‘Dünya Kadınlar Günü’’ nedeniyle The Marmara Oteli’nde düzenlenen törene gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çetinkaya, ‘‘Şemdinli olayları iddianamesiyle yargıya çok sert iddialar gündemde. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz’’ sorusuna ‘‘Bunu tasvip etmek mümkün değil’’ diye konuştu. ‘‘İddianamede bir Orgeneral’in adının bu kadar kolay geçmesini nasıl yorumluyorsunuz’’ sorusunu ise Çetinkaya, ‘‘Biz yargı olarak şu anda yanlış anlaşılmalara sebep olmamak için o konulara girmeyelim’’ diyerek yorumda bulunmadı. İddianamenin ‘‘Yargıyı yıpratma amaçlı bir kampanya’’ olup olmadığı sorusuna ise Ender Çetinkaya, ‘‘Yargı bu işin altından kalkar, endişelenmeyin. Onun için yargıyı yıpratmak isteseler de yıpratamazlar’’ karşılığını verdi. nin yarattığı öfkeyle kin kustuğu, Güneydoğu’da çok sık dillendiriliyor. Gaffar Okkan’ın bile bölgedeki askeri yetkililerce öldürtüldüğünü ileri süren Altındağ’ın ifadesindeki şu sözleri dikkat çekiyor: ‘‘... Gaffar Okkan’da çok gizli bilgiler vardı. Bu adam bilgileri verecek diye onu da öldürttüler Hizbullah’a mal ettiler.’’ Örgüt inkâr etmiyor Oysa Hizbullahçı olduğu konusunda hakkında suç duyuruları bulunan Altındağ’ın bu iddialarının yalandan öteye gitmediğini Hizbullahçıların itirafları bile yalanlamaya yetiyor. Hizbullah’ın yurtdışında olduğu ileri sürülen lideri İsa Altsoy’un, ‘‘İ. Bagasi’’ adıyla kaleme aldığı ‘‘Kendi Dilinden Hizbullah ve Mücadele Tarihinden Önemli Kesitler’’ adlı kitapta, Gaffar Okkan’ı örgütün öldürdüğü inkâr edilmiyor. Üstelik Hizbullah içinde bu eylem nedeniyle ciddi özeleştiriler verildiği, örgütün çöküş sürecinin bu suikast nedeniyle başladığı konusunda ciddi tartışmalar bulunuyor. Gaffar Okkan suikastıyla ilgili 11 Hizbullah yalanı... Orgeneral Büyükanıt’a yönelik suçlamalara dayanak gösterilen Mehmet Ali Altındağ adlı karanlık dönemin ihale zengininin sözleri ise kafa karıştırmaktan öte gitmiyor. Bir dönem MİT, emniyet ve askeriyenin binalarını inşa ederek zengin olan ‘‘Hacı’’ lakaplı Altındağ’ın, şaşaalı dönemin bitişi Gaffar Okkan. Mehmet Ali Altındağ. Hizbullahçının yakalandığı, ikisinin Diyarbakır’da polisle girdikleri çatışmada öldürüldüğü, 2’sinin de firari olduğu görmezden geliniyor. Üstelik yakalanan teröristlerin poliste ve savcılıkta eylemi üstlendiği de Diyarbakır’daki yargılama dosyalarından anlaşılıyor. Teröristlerden Mehmet Fidancı’nın eylemi mahkemede üstlenmese de suikast nedeniyle ömür boyu hapisle cezalandırıldığı da biliniyor. Şemdinli’deki yapılanmanın demokrasi açısından utanç verici olduğu konusu tartışma götürmüyor. Oradaki yapılanma ve varsa arkasındakilerin deşifre edilmesi de yine demokrasi ve insan hakları açısından aciliyet gerektiriyor. Ancak Şemdinli kullanılarak terörün bombalı saldırılar ve intihar eylemi hazırlıklarıyla en acımasız yüzünü göstermeye çalıştığı bu günlerde, devletin duyarlı birimlerininin karanlık ifadeler ve sinsi planlarla hedef yapılması da dikkat çekiyor. İstifa restleşmesi Şemdinli Araştırma Komisyonu’nun basına kapalı bölümünde, Ersin ile Sıvacıoğlu arasında karşılıklı istifa restleşmesi yaşandı. Ersin, Sıvacıoğlu’nun istifasını istedi. Sıvacıoğlu ise bugüne kadar 182 yazı gönderdiğini ama hiçbiri için komisyondan karar almadığını söyledi. CHP’li üyelerin itirazı üzerine, Sıvacıoğlu, 182 yazı içinde sadece Van Savcılığı’na gönderdiği Altındağ ile ilgili tutanak bulunduğunu belirtti. Ersin’in neden tutanakları gönderdiğini sorması üzerine, Sıvacıoğlu, ‘‘Siz de basına bilgi sızdırıyorsunuz’’ dedi. Bunun üzerine Ersin, ‘‘Ben basına bilgi veriyorum ama sizin savcılığa verdiğiniz tutanak, Türkiye’yi yerinden oynattı. Gerginliğe neden oldunuz’’ karşılığını verdi. Sıvacıoğlu, CHP’li üyeler Ersin ve Mesut Değer’in aynı zamanda İnsan Hakları Komisyonu üyesi olduklarını belirterek neden araştırma komisyonunda da yer aldıklarını sordu. AKP’li üye Ayhan Sefer Üstün de Ersin’den istifa etmesini istedi. Ersin, Van Savcısı Sarıkaya’nın komisyona çağrılmasını talep etti. Sıvacıoğlu ise önce dava dosyasının incelenmesi gerektiğini savundu. Ersin ayrıca Çiçek’in komisyonu anayasaya aykırı kurulduğu yönündeki sözlerine tepki gösterince Sıvacıoğlu ve AKP’li üyeler, Çiçek’e katılmadıklarını ifade ettiler. ACI KAYBIMIZ Malatya eşrafından Celalzadeler’den merhum Rıza Selvitopu’nun oğlu, merhume Elif Selvitopu’nun eşi, Enver, Muhittin, Saniye, Şenay ve Kemal’in babası Tanla: İddianame Güneydoğu’da yakın zamanda gelişecek olayların ‘habercisi’ niteliğinde ‘Herkes haddini bilmelidir’ İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) Siyasiler, hukukçular ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya tarafından hazırlanan Şemdinli iddianamesini değerlendirdi. CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla, iddianameyi ‘‘TSK’yi yıpratmak üzere yaratılan bir harekât’’ olarak tanımladı. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu da ‘‘Bu, iddianame değil, siyasi, ideolojik bir manifestodur’’ yorumunu yaptı. CHP Milletvekili Tanla, iddianamenin kasıtlı olduğunu belirterek ‘‘İddianame ile Güneydoğu’da gerçekleşmesi beklenen senaryolar için iktidarın kararları ve TSK’nin davranışları uluslararası alanda etkilenmeye çalışılıyor’’ dedi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın adının, bir iddianameye hiçbir gereksinim yokken konmasının inandırıcı olmadığını ifade eden Tanla, iddianameyi TSK’yi yıpratmak üzere yaratılan bir harekât olarak değerlendirdi. Bülent Tanla, ‘‘Düşünüldüğünden daha organize bir olay. Ulusal çerçeve dışında uluslararası boyutta da dikkatle incelenmesi gerektiği kanaatindeyim’’ diye konuştu. Ağar: Sorunun çözüleceğine inanıyorum DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Şemdinli olayları iddianamesine ilişkin ‘‘Devletin meşru güçlerinin terörle mücadele edişini, suçun şahsiliği prensibini bir kenara iterek organize suç faaliyeti biçiminde takdim etmenin yanlış olduğunu düşünüyoruz’’ diye konuştu. Ağar, Türkiye İhracatçılar Meclisi’ni ziyareti öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ağar, ‘‘Meseleye darbe gibi demokrasi ile bağ daşmayan sözcükleri karıştırmanın hiçbir anlamı yok. Devletin meşru güçlerinin terörle mücadele edişini suçun şahsiliği prensibini bir kenara iterek organize suç faaliyeti biçiminde takdim etmenin yanlış olduğunu düşünüyoruz’’ dedi. Anavatan Partisi Genel Başkanı Mumcu, iddianameyi eleştirirken ‘‘Bu, iddianame değil, siyasi, ideolojik bir manifestodur. İddianamedeki ‘bölge’ ifadesi PKK’nin, PKK sempatizanlarının kullandığı dille aynıdır. Tek başına bu ifade bile savcının kötü niyetinin ifadesidir. Herkes haddini bilmelidir’’ dedi. ‘‘Savcı Bey’in kendi iradesini aşan bir oyun içinde olduğunu, kimsenin kendi oyununu yargı bağımsızlığı adı altında savunamayacağını’’ vurgulayan Mumcu, ‘‘Siyaseti siyasetçilere bırakın’’ açıklamasını yaptı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘‘Türkiye’nin her gün yeni bir şokla sarsıldığını ve hızla kargaşa ortamına sürüklendiğini’’ söyledi. Bahçeli, ‘‘Bu noktaya gelinmesinin birinci derecede sorumlusu, Türkiye’nin başına her gün yeni bir dert açan, her gün yeni bir sorun ve kriz üreten ve tezgâhladığı çirkin oyunlarda her seferinde suçüstü yakalanan AKP hükümetidir’’ dedi. Bahçeli, Şemdinli iddianamesini de, ‘‘Silahlı Kuvvetler’e karşı linç kampanyası’’ olarak yorumladı. İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu da ‘‘Hükümetasker ve yargıasker arasında güvensizliği yaratmaya yönelik iddianameye dönüşmüştür’’ dedi. Kolcuoğlu, ‘‘Olayı aydınlatmaya değil, yaymaya yönelik bir hazırlık yapıldığını görüyorum. CMK’de iddianamenin nasıl hazırlanacağı, nelerin toplanacağı açık olarak gösterilmiştir. Bu nedenle çok alışılagelmiş bir iddianame olmadığı görülüyor’’ dedi. İBRAHİM SELVİTOPU 07.03.2006 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 10.03.2006 Cuma (yarın) İzmir İlahiyat Fakültesi Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip, Narlıdere (Aşağı) Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Tüm sevenlerine duyurulur. MİT görevlileri bilgi verdi Komisyonda eski Yüksekova Kaymakamı ile 2 MİT görevlisi bilgi verdi. MİT görevlileri, bölgedeki 500 olayla ilgili ellerinde not bulunduğunu, bunları jandarma ve emniyete verdiklerini belirtirken bölgede gerçekleşen 18 patlamayla ilgili ‘‘istihbarat bilgileri olmadığını’’ söylediler. Öte yandan, AKP Milletvekili Cavit Torun, Mehmet Ali Altındağ’ın dinlenmesi için komisyona getirilmediğini belirterek iddiaları yalanladı. AİLESİ CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle