13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 2006 PERŞEMBE 10 Açe’den Exxon’a işkence davası ? Dış Haberler Servisi ABD’de bir yargıç, Exxon Mobil Corp. firmasının Endonezya’nın Açe bölgesindeki tesislerinde Endonezyalı askerler tarafından işkence yapılması olayıyla ilgili olarak Açeli köylülerin Amerikan mahkemelerinde dava açma hakkını kabul etti. Merkezi ABD’nin Teksas eyaletinde olan petrol şirketi Exxon Mobil Corp. bunun yurtdışında faaliyet gösteren tüm Amerikan firmaları için kötü bir örnek oluşturacağını söyledi. Uluslararası İşçi Hakları Vakfı, 11 Açeli köylü için 2001 yılında dava açmış, ancak ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, bu davanın ülkenin yurtdışındaki çıkarlarına zarar verebileceğini bildirmesi üzerine duruşmalar ertelenmişti. DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr BM Genel Sekreteri, ABD önderliğindeki işgal güçleriyle Iraklı yetkililer için ilk kez bu kadar ağır konuştu Annan: Irak’ta hukuk ihlali var Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, ABD öncülüğündeki işgal güçleriyle Iraklı yetkilileri uluslararası hukuku ihlal etmekle suçladı. Annan, Irak’ın son 3 aydaki durumunu değerlendirdiği raporunda ABD başta olmak üzere işgal güçlerinin bu ülkedeki uygulamalarına ve Iraklı yetkililere sert eleştirilerde bulundu. Önceki gün açıklanan raporda Annan, Irak’ta binlerce insanın ABD liderliğindeki işgal güçleri ve yerel yetkililer tarafından keyfi olarak gözaltına alındığına dikkat çekti. Bu uygulamanın uluslararası hukuku ihlal etmek anlamına gelebileceğini kaydeden Annan, Irak’taki cezaevi sisteminin büyük bir kaygı kaynağı olmaya devam ettiğine işaret etti. Irak’ta insan hakları ihlalle ofi Annan, Irak’ın son 3 aydaki durumunu değerlendirdiği raporunda keyfi gözaltılara, cezaevlerindeki koşullara dikkat çekti. ABD’nin BM temsilciliği rapor konusunda yorum yapmadı. ri konusunda kaygı duyulduğuna yer verilen BM raporunda, ayrıca ABD ve Irak güçlerinin aşırı güç kullandığı, ev baskınlarında insanlara kötü davranıldığı, hareket özgürlüğüne kısıtlama getirildiği yönündeki iddiaların araştırılması istendi. çağrısında da bulunuldu. Irak’ta geçen yılın aralık ayında yapılan seçimleri öven Annan, buna karşın mezhep çatışmaları ve ibadet yerlerine yönelik saldırılarda artış olduğunu belirtti. Annan raporunda, ‘‘Sivillere, camilere ve son zamanlarda kiliselere yönelik ardı kesilmeyen saldırılar korku, düşmanlık ve intikam duyguları yaratıyor’’ ifadelerini kullandı. BM Genel Sekreteri, daha önce de Irak’ta süren şiddet olaylarıyla ilgili olarak ABD liderli K iddetin gittikçe arttığı ülkede her gün sokakta cesetler bulunuyor. Dün de Bağdat’ın çeşitli bölgelerinde elleri arkadan bağlanmış, iple boğularak ya da vurularak öldürülmüş 23 kişinin cesedi bulundu. ğindeki işgal güçlerine ve Iraklı yetkililere eleştiriler yöneltmişti. Ancak gözlemciler, son raporunda Annan’ın ilk kez böylesi ağır ifadeler kullandığını belirtiyor. ABD’nin BM temsilciliği raporla ilgili yorum yapmayı reddetti. ni mahallesinde terk edilmiş bir minibüsün içinde 18 kişinin cesedi bulundu. Irak polisi öldürülenlerin 25 ila 35 yaşları arasında erkekler olduğunu ve en az ikisinin yabancı uyruklu Arap olabileceğini açıkladı. Bu kişilerin elleri ve gözleri bağlandıktan sonra vurularak ya da iple boğularak öldürüldükleri belirtildi. Başkentin doğusundaki Baladiye Mahallesi’nde tarlalara atılmış ve yine iple boğuldukları tahmin edilen 4 ceset, Kemaliye Mahallesi’nde ise başından vurul Ş muş bir kişinin cesedi bulundu. Felluce’de bomba yüklü bir aracın patlaması sonucu 2 küçük kız çocuğu yaşamını yitirdi. Bağdat’ta düzenlenen saldırıda 2 polis öldü. ‘Kerkük hassas mesele’ ABD Dışişleri Bakanlığı, Irak’ın Kerkük kentine ilişkin meselelerin çok hassas olduğunu, ancak bu konuya çözüm bulmanın Iraklılara düştüğünü belirtti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, bir gazetecinin Kerkük sorunu konusunda ABD’nin görüşünü sorması üzerine şu yanıtı verdi: ‘‘Bu konunun Irak’ta yeni kurulacak hükümet tarafından ele alınması gerekiyor. Yeni hükümetin bunu nasıl ele alacağını göreceğiz, ancak bunun çözümü Iraklılara düşüyor.’’ Minibüste 18 ceset Irak’ın başkenti Bağdat’ın çeşitli bölgelerinde elleri arkadan bağlanmış, iple boğularak ya da vurularak öldürülmüş 23 kişinin cesedi bulundu. Dün ilk olarak Bağdat’taki Sün Sorumlular açıklansın Raporda, Irak İçişleri Bakanlığı’na bağlı hapishanelerde işkence yapıldığı yönündeki iddialarla ilgili soruşturmaların sonuçlarının kamuoyuna açıklanması Abbas’tan Olmert’e destek ? ROMA (AA) Filistin lideri Mahmud Abbas, İsrail’de 28 Mart’ta yapılacak seçimlerde Başbakan Vekili Ehud Olmert’e destek verdiğini belirtti. Abbas, İtalya’nın Corriere della Sera gazetesine verdiği demeçte, Olmert’in zaferinin, seçimlerden çıkacak olumlu bir sonuç olacağını ifade etti. Mahmud Abbas, ‘‘İsrail halkının iradesine saygı duyacağız. Umarım Olmert kazanır. Onu iyi tanıyorum. Onunla birlikte verimli bir şekilde çalışabileceğimize inanıyorum’’ diye konuştu. : A iyana’da yapılan TürkiyeAB Troykası dışişleri bakanları toplantısı öncesi Gül ve Plassnik, gazetecilere poz verdi. BD İRAN’I SUÇLADI Amerikan elçiliklerine özel tim ? Özel timlerin faaliyet alanı, ‘‘teröristler hakkında bilgi toplamak, gerekirse bu kişileri kaçırıp öldürmek’’ olarak tanımlanıyor. CIA uygulamaya tepki gösterdi. Dış Haberler Servisi ABD’nin dünyanın istikrarsız bölgelerindeki büyükelçiliklerine ‘‘teröristler hakkında bilgi toplamak ve gerekirse bu kişileri kaçırıp öldürmek için’’ özel timler yerleştirdiği öne sürüldü. Amerikan New York Times gazetesi, bu özel timlerin, teröristlerin faaliyet gösterdiği, saldırı planladığı ya da sığındığı düşünülen Afrika, Güneydoğu Asya ve Güney Amerika’daki onlarca ABD büyükelçiliğine gönderildiğini yazdı. Uygulamanın ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in orduya ‘‘terörle savaşta’’ daha etkin bir istihbarat rolü verilmesi için 2 yıldır sürdürdüğü girişimin bir parçasını oluşturduğu kaydedildi. Üst düzey Savunma Bakanlığı yetkililerine dayandırılan haberde, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) kendi alanına müdahale olarak gördüğü uygulamaya karşı olduğu ifade edildi. Haberde kimi zaman bir ya da iki kişiden de oluşabilen bu küçük timlerin gönderildikleri ülkelerdeki yerel askeri güçlerin ‘‘terörle savaşlarına’’ yardım ettiklerine de dikkat çekildi. ‘‘Askeri irtibat unsurları’’ olarak bilinen bu seçkin birliklerin, ‘‘teröristleri dağıtmak, yakalamak ve öldürmek için’’ görevler planladığı belirtildi. V ‘Devrim Muhafızları Irak’a sızdı’ ? Bu güçlerin İran'ın talimatıyla Irak'a geldiğini savunan Rumsfeld, ‘‘Devrim Muhafızları, öyle kendi başlarına dolaşmazlar’’ dedi. Dış Haberler Servisi ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, İranlı devrim muhafızlarının Irak’a sızdıklarını söyleyerek İranlı yöneticilere ‘‘bir hata yapmamaları’’ uyarısında bulundu. Rumsfeld, Pentagon’da düzenlediği basın toplantısında, ‘‘Şu anda Irak’ın geleceği için zararlı şeyler yapmak amacıyla Irak’a adamlar yerleştiriyorlar ve biz bunu biliyoruz’’ dedi. Amerikan Savunma Bakanı, bunun İran makamlarınca yapılan bir hata olduğunu söyledi. Rumsfeld, ‘‘adamlar’’ sözüyle neyi kastettiği sorulunca, ‘‘bunların Devrim Muhafızları ya da El Kudüs güçleri’’ olduğu yanıtını verdi. Savunma Bakanı Rumsfeld, bu güçlerin bizzat Tahran yönetiminin talimatıyla mı Irak’a yollandığının sorulması üzerine, ‘‘Tabii ki öyle. Devrim Muhafızları, öyle kendi başlarına dolaşmazlar’’ diye konuştu. Rumsfeld, Irak’ta şu anda bir iç savaş yaşanmadığını, ancak bu ihtimalin her zaman bulunduğunu da söyledi. Rumsfeld ile aynı basın toplantısında konuşan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Peter Pace de, İran’dan Irak’a silah gönderildiğine ilişkin güçlü belirtiler bulunduğuna işaret etti. Amerikan Savunma Bakanı, ayrıca bir soru üzerine, Alman ajanlarının Bağdat’ta 2003 başında ABD makamlarına Irak güçleriyle ilgili istihbarat sağladıklarından haberi olmadığını söyledi. Rumsfeld, ‘‘Bunu bilmiyordum ve şimdi de haberim yok’’ dedi. Rehn ek protokol imzalanmazsa müzakerelerin kesileceği tehdidini savurdu Yerel seçim istifa getirdi ? AMSTERDAM (AA) Hollanda’da, belediye meclisi üyelikleri için önceki gün yapılan seçimlerde oy kaybına uğrayan koalisyon ortağı Liberal Parti’nin lideri Jozias van Aartsen, parti başkanlığından ayrıldığını açıkladı. Van Aartsen, partisinin seçimlerde aldığı, hayal kırıklığı yaratan sonuçtan kendisini sorumlu tuttuğunu ve bu nedenle görevini bıraktığını bildirdi. Hollanda’da ana muhalefet Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin büyük bir sıçrama yapıp birinci parti olarak çıktığı yerel yönetim seçimlerinde, Liberal Parti’nin oyları, geçen döneme göre yüzde 1 gerilemeyle yüzde 13.8’de kaldı. AB’den limanları aç emri Dış Haberler Servisi AB dönem başkanı Avusturya’nın ev sahipliğinde Viyana’da yapılan TürkiyeAB Troykası dışişleri bakanları toplantısında Türkiye’den Rumlara ‘‘liman ve havalimanlarını açması’’ istendi. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye’nin liman ve havalimanlarının açılmasını öngören ek protokolü imzalamaması durumunda müzakarelerin kesileceğini açıkladı. Türkiye’nin müzakere eden ülke sıfatıyla Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından temsil edildiği, Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, müteakip dönem başkanı olarak Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja, AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile AB Konseyi Sekretaryası’nın katıldığı TüriyeAB Troykası toplantısında, Türkiye’ye ek protokolün imzalanması mesajı verildi. Toplantının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye’nin gümrük birliği ek protokolünü tam uygulaması gerektiğini belirtti. Rehn, ‘‘ek protokolün öngördüğü havaalanları ve limanların açılmamasının TürkiyeAB müzakerelerinin kesilmesine yol açıp açmayacağına’’ ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi: ‘‘Temmuz 2005’te imzalanan ek protokol, Türkiye ile müzakerelerin başlayabilmesi için çok önemli bir koşuldu. Bu nedenle de ek protokolün uygulanması hem AB, hem Türkiye, hem de Kıbrıs için çok yararlı olacaktır. Eğer biz AB içinde geçerli olan veto hakkının kullanılmasını dikkate alırsak bu ‘ek protokolün uygulanmaması’ müzakerelerin kesilmesi anlamına gelir.’’ vaşlatmak ya da durdurmak gözardı edilmeyecek seçeneklerdir. Türkiye yasal açıdan Ankara Anlaşmasını ve Ek Protokolü uygulamakla yükümlüdür . Türkiye’nin bu yıl içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmesini bekliyoruz’’ dedi ‘AKP reformist hükümet’ Gül’de müzakere sürecinin Türkiye’nin ‘‘transformasyon süreci’’ olarak niteleyerek ‘‘Bizim görevimiz, bu süreci çok iyi götürmektir. Bunları baskı altında yapmıyoruz. Türk milleti hak ettiği için yapıyoruz. Hükümetim Türkiye’de reformist bir hükümettir. Ve daha çok yapacaklarımız var’’ dedi. Kıbrıs’a ilişkin soruları da yanıtlayan Gül, ‘‘AB içinde Kıbrıslı tarafların ‘Türk ve Rum toplumları’ kuzey ülkelerinde olduğu gibi ayrı bir sütun oluşturabileceklerini’’ söyledi. BM öncülüğündeki girişimleri desteklerini anlatan Gül, ‘‘Öncelikle izolasyonların ve ambargonun kalkması gerekir. AB’nin bu konuda verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyoruz’’ diye konuştu. ‘Bir yıl içinde açılmalı’ Avusturya Dışişleri Bakanı Plassnik de genişleme sürecinin devam edebilmesi için aday ülkeler kadar AB’nin de hazır olması gerektiğini söyledi.Kanal D telvizyonuna konuşan Plassnik, Kıbrıs’ın müzakere sürecini tıkayıp tıkamayacağıyle ilgili bir soru üzerine ‘‘Eğer ciddi kuşku ve sıkıntı yaşanırsa, müzakere sürecini yeniden değerlendirmemiz gerekecek. Müzakereleri ya ün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ydü. Ünlü bir Rus şarkısını hatırladım. Bütün malını mülkünü satıp milyonlarca kırmızı gül alan ve sevdiği kadının evinin önünü güllerle donatan ressamı... Aşkı için gerçekleştirdiği tek bir eylemle kendini yoksul bırakan bu adamı kıskandım. Benim gücüm ancak hayalden dev gül sepetleri üretmeye ve bu sepetlerdeki kırmızı gülleri 23 yıldır yaşadığım bu ülkenin bütün kadınlarına armağan etmeye yetti. Bana bu çetrefilli dili sabırla öğreten ve okula hep aynı çantayla gelen Rusça öğretmenime... Türkiye’den uzak üniversite yıllarımda, benim dertlerime benden fazla üzülen Rus teyzeme... Sovyetler’de siyasi nutuklardan ve ‘‘kıskanç Türk erkeği’’ modelinden vazgeçmemi salık veren ve bunu anlamamı beni terk ederek sağlayan ilk sarışın güzele... Bana aşkı, acıyı, tutkuyu ve ihaneti öğreten kadınlara... Öğrenim ve iş hayatımda hep erkeklerden güvenilir olduklarını kanıtlayan ve her nasılsa doğum günümü asla unutmayan kız arkadaşlarıma... Erkeği evde otururken Laleli diye bir diyarda onca güçlüğü göğüsleyerek ‘‘bavul ticareti’’ denilen olguyu yaratan ve haksızca ‘‘Nataşa’laştırılarak’’ aşağılanan binlerce emekçiye... Kurtuluşu ‘‘Tanrı vergisini pazarlamakta’’ bulan ve güzelliğiyle dünyayı fetheden, çoğu çocuk ruhlu hayat kadınlarına... Tıka basa otobüslerde, fabrika çıkışlarında, tozlu pazarlarda ellerinde koca çantaları ve ceplerinde mutlaka yedek poşetleriyle gördüğüm, ama bir türlü tanışamadığım sevgili Rus kadınlarına... Milyonlarca kırmızı gül!.. Milyonlarca Kırmızı Gül D PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY usya lideri Putin’in Hamas heyetini MosR kova’ya davet etmesi, ABD ve İsrail’den sert tepki görmüştü. 3 Mart’ta Moskova’daki RusyaHamas temasları sonrasında yapılan açıklamalar ise daha yumuşaktı. Hamas terör yoluyla da olsa epeyce yol kat etti ve Filistin’de demokratik seçimleri kazandı. Şimdi birilerinin Hamas’la diyalog kurabilmesi ve Filistin ile İsrail arasında arabuluculuk etmesi gerekiyor. Bölgede belirgin olarak konum kaybeden ABD, Hamas’la diyalog şansına ise sahip değil. Örgütün son zamanlarda ilişki kurduğu Türkiye, Mısır, İran ve başka ülkelerin arabuluculuk şansı çeşitli nedenlerden dolayı zayıf. Zaten Ortadoğu Dörtlüsü’nün bir parçası olan Rusya’nın ise ciddi avantajları var. [email protected] Moskova’dan Hamas’a ‘Türkiye Modeli’ Geçen haftaki RusyaHamas diyaloğundan her iki taraf da memnun kaldı. Dünya, düşünenler için n r içi bir komedi, hissedenle r. bir trajedidi Hugh Walpole Çekmece Bir çekmecemiz var. Küçük. Dar. Kilidi paslı. Ama kullanışlı. Sık sık açıp kapatıyoruz o çekmeceyi. Kullandığımızı yerine koyup ihtiyacımız olanı çıkarıyoruz. Bir süre hayatımızda hiç çekmece yokmuş gibi davranıyoruz. Sonra birileri dengemizi bozuyor. Yine hatırlıyoruz o çekmeceyi. Ve gözümüz kapalı uzanıyoruz kara kutuya. İstediğimizi alıp kapatıyoruz tekrar. Yıllardır o çekmeceyle yaşıyoruz. O eski çekmeceden ve çekmeceli hayatımızdan çok memnunuz. Çekmecemizin eskidiğini söyleyip onu değiştirmemizi önerenlere kuşkuyla bakıyoruz. Onlara cevap vermek geliyor içimizden. Ama ne diyeceğimizi bilemiyoruz. İster istemez uzanıyoruz yeniden çekmeceye. Gerekli kelimeleri bulup çıkarıyoruz. Ve bir kez daha çekmece bizi kurtarıyor. Bazen ‘‘şanlı tarihimiz’’ çıkıyor o çekmecenin içinden... Bazen ‘‘dinimiz’’, ‘‘ırkımız’’, ‘‘bayrağımız’’... Bazen ‘‘milli menfaatlarımız’’... Bazen ‘‘dost ve müttefikimiz’’... Bazen ‘‘bölücüler’’ ve ‘‘teröristler’’... Bazen tanınmayacak kadar değişmiş Atatürk fotoğrafları... Bazen ‘‘vatan’’, bazen ‘‘millet’’, bazen ‘‘Sakarya’’... Bir bağımlı için uyuşturucu neyse, bizim için de eski çekmece öyle. Uzun yıllar bu eski çekmeceyle idare ettik. Ve daha epeyce o çekmeceye talim edeceğiz galiba. Moskova’nın geleneksel etki alanı Ortadoğu’ya yeniden dönüş için hamle üzerine hamle yapan Putin, şimdi de Hamas kartını oynuyor. Bu, riskli bir oyun. Öncelikle Rusya liderinin siyaset sahnesine çıkmasından bu yana iç Sorumsuz Ruslar! Kars’ta bir yerel TV muhabiri, yaşlı bir adama mikrofon tutup soruyor: Nasılsın dayı? Hizmetlerden, validen, belediyeden memnun musun? İyiyim. Allah devlete zeval vermesin! Yani memnunsun?.. Devletimizden memnunuz. Benim derdim başkadır. Söyle, nedir dayı? Doksan yıl önce buraya Ruslar girdi ya... Hani bu belediye binalarını, okulları, çeşmeleri, istasyonu, yolları, kaldırımları Ruslar yaptılar ya... Bunlar Rus işgalinde yapıldı, değil mi? Evet. Bu kaldırımları, caddeleri yapıp gittiler. Doksan yıldır bir kere olsun Kars’ta yollar bozuldu mu, kanallar tıkandı mı diye gelip de halimizi sormadılar!.. te ve dışta temel politikası terorizm karşıtlığıydı. Çeçen teröristlerin destekçileri arasında Hamas’ın da bulunduğu defalarca vurgulanmıştı. Ama ‘‘Putin pragmatizmi’’ yalnızca ekonomide değil, politikada da sınır tanımıyor. Moskova, bir yandan Ortadoğu’daki siyasi etkisini güçlendirirken, bir yandan da dünyanın sayılı silah ihracatçılarından biri olarak ABD karşıtı bölge ülkeleriyle bağlarını pekiştiriyor. Bu arada ABD, İsrail ve AB ile bağlarını koparmamaya; onlara ‘‘Bakın, sizin beceremediğiniz arabuluculuğu ancak ben yapabiliyorum, bana destek olun’’ demeye özen gösteriyor. Öte yandan Kremlin, Hamas köprüsüyle Suudi Arabistan’la ilişki kurarak kendince Çeçen sorununun çözümünü kolaylaştırmayı amaçlıyor. Hamas’ın değişiminin bir anda gerçekleşmeyeceğini, ama bu sürecin başladığını vurgulayan Moskova kaynakları, Hamas ile El Kaide’nin ve Çeçen direnişçilerin arasının açıldığı yolundaki haberleri sıkça tekrarlıyor. Hamas heyetiyle görüşen önemli isimler arasında Rusya Federasyon Konseyi’nin (Senato) Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Margelov da bulunuyordu. Margelov’un, örgütü İsrail’i tanımaya ve terörden vazgeçmeye çağıran mesajları arasında dikkati çeken pasaj vardı: ‘‘Hamas Türk modeli kalkınmayı seçmiştir’’ diyordu Margelov, ‘‘bu yol, İslamın yeşil bayrakları altında laik bir toplum kurma yoludur’’. Bu sözlerin ne kadarı gerçeğin tanımı, ne kadarı bir çağrıdır, elbette yoruma açık. CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle