11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MART 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 28 Mart seçimlerinde işbaşına gelen AKP’li başkanlar etrafındaki yolsuzluk çemberi büyüyor 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Belediyelerde saadet zinciri ? Kamu ihalelerini yasalara aykırı olarak yakınlarına ve partililere veren AKP’li yerel yöneticiler hakkındaki iddialara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Yasalara ve Erdoğan’ın uyarılarına karşı yapılan yolsuzluklar ‘AKP kendi zenginini yaratıyor’ yorumlarına neden oluyor. Yurt Haberleri Servisi Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘‘Yolsuzluğa bulaşmayın’’ uyarısına karşın AKP’li belediyeler ihaleleri kendi yandaşlarına vermekten vazgeçemiyor. Son olarak Hatay’da ortaya çıkan ‘‘saadet zinciri’’nin benzeri iddialar daha önce Çorum, Amasya, Eskişehir Tepebaşı, Odunpazarı, Siirt, Kütahya ve İzmit’te yaşandı. ÇORUM’da bir vatandaşın kendisinden kat artışı karşılığı rüşvet istendiği iddiaları üzerine İçişleri Bakanlığı müfettişlerince AKP’li Belediye Başkan Yardımcısı Selim Seven’in odasına baskın yapıldı. Baskında çelik kasada 325 milyar liralık çek ve senet isim listesi bulundu. Yapılan inceleme sonunda, Selim Seven, Hüseyin Kılıç, İmar Komisyonu Başkanı Nurettin Yıldırım, İmar Komisyonu üyeleri Ömer Dinç ve Ahmet Yetim hakkında dava açıldı. AMASYA Belediye Başkanı İsmet Özarslan’ın, ihaleleri AKP’li belediye meclis üyelerine verdiği ve belediyeye malzeme alımlarının yine AKP il yöneticilerinin firmalarından yapıldığı öne sürüldü. İddialara göre Amasya Belediyesi Meclis üyesi ve İmar Komisyonu üyesi mimar Serhat Öztürk, yıllardır ruhsat alınamayan Jandarma Komutanlığı yanındaki arsaya Necipoğlu Akaryakıt AŞ adına ruhsat ‘En Beyaz Yargı.. O da Kirleniyor’ Konuşmasına, ‘‘Söyleyeceklerimi, ömrünün 43 yıl 3 ayını bu mesleğe vakfetmiş duayen hukukçu olarak bir feryat biçiminde kabul etmenizi ve dinlemenizi rica ediyorum’’ diye başlıyor. Ve yargı bağımsızlığının ortadan kalktığını, yargının gittikçe siyasallaşma tehlikesi içine atıldığını söylüyor. Bu sözlerin sahibi, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu. Konuştuğu kürsü de Basın Konseyi’nin 19. Üyeler Kurulu Toplantısı. Klasik ayrıma göre, demokrasilerdeki 3. gücün eski ve yetkin bir mensubunun, 4. güç mensuplarınca oluşturulmuş bir sivil toplum örgütünde yaptığı son derecede ilginç ve güncel bir konuşmadan söz etmek istiyorum. O konuşmasında Kanadoğlu, yargı bağımsızlığının dayandığı 4 ilke bulunduğunu anlatıyor. Bu ilkelerin, kurumsal olarak yasamaya ve yürütmeye karşı bağımsızlık, bireysel olarak da yargının kendisine karşı bağımsızlığı ve kamuoyunu temsil eden basına karşı bağımsızlık olduğunu söylüyor. Ve çok güncel bir örneği, ‘‘en son ve çarpıcı’’ örnek diye tanımlayarak görmek istemeyen gözlerin önüne uzatıyor. O örnek, ‘‘..yasamanın, yargının görevi içerisinde olan birçok konuda ‘araştırma’ adı altında birtakım girişimlere kalkışması’’dır. Çok daha güncel adı ile Şemdinli Araştırma Komisyonu. 2004 Yerel Seçimlerinde Partilerin Kazandıkları Belediye Başkanlıkları PARTİ Parti AK PARTİ CHP SHP DSP MHP DYP BGMZ SAADET PARTİSİ ANAP GENÇ PARTİ BBP ÖDP DP YTP BTP İl Büyükşehir Büyükşehir Merkezi 12 2 1 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 46 6 4 2 4 1 1 1 0 0 0 0 0 0 0 İlçe İlçe 468 125 29 5 70 88 17 12 27 3 3 1 1 0 0 Belde Belde 1247 334 34 24 168 297 35 51 76 10 7 1 0 5 1 alınmasını sağladı. Bunun karşılığında benzinliğe ortak oldu. Belediye meclis üyelerinin belediyeden iş almaları kanunen yasak olduğu halde, belediye binasının tadilat ve onarım işleri yine mimar Serhat Öztürk tarafından yapıldı. Belediyeye ait davetiyeleri, matbaadan daha ucuz maliyetle halletmek varken Serhat Öztürk’ün babasına ait fotoğraf stüdyosunda fahiş fiyatla yaptırıldı. Belediye Başkan Yardımcısı harita mühendisi Cafer Özdemir, harita mühendisliği kapsamında faaliyetlerine devam etti. Böylece, diğer harita mühendislerine belediyenin işleri gitmedi. İhale Kanunu’na aykırı şekilde belediyenin malzeme alımları, AKP İl Başkan Yardımcısı İbrahim Atıcı’nın sahibi olduğu Atıcı Ticaret’ten yapıl dı. Belediye hizmetlerinin reklamlarının yapılması için yerel televizyon ART’ye her ay 4 bin YTL ödendi. Hükümet Köprüsü’nün onarım işleri AKP’li Belediye Meclis üyesi Sercan Güner’in sahibi olduğu şirkete verildi. İddialarla ilgili Amasya Valiliği soruşturma başlattı. ESKİŞEHİR merkezdeki AKP’li Odunpazarı ve Tepebaşı belediyelerindeki 4 AKP’li meclis üyesinin hem yapılara imar izni verip hem de ihaleleri alarak inşaatı denetlediği ortaya çıktı. Tepebaşı Belediye Meclisi İmar Komisyonu Başkanı Murat Canözer ile üyeler Tuncer Köklüer ve Muharrem Özdel ile Osmangazi Belediye Meclisi İmar Komisyonu Başkanı Süleyman Yücel’in Anadolu Yapı Denetim Şirketi ortakları olduğu belirlendi. Binler ce YTL ’lik ihaleler alan AKP’lilerin Eskişehir’deki inşaat piyasasının yüzde 80’ine sahip oldukları iddia edildi. SİİRT Belediyesi 22 Temmuz tarihinde kent içi yolların bakımonarımı için yaklaşık 4 trilyon lira muhammen bedelle ihaleye çıktı. Ancak şartname bedelini yatırdıkları halde ihaleye alınmadıklarını öne süren Sinas İnşaat ve Man İnşaat adlı iki firma, Başkan Mervan Gül’ü belli kişi ya da firmaları kayırmakla suçladı. Belediye Denetleme Komisyonu’nun hazırladığı raporda, Başkan Gül’ün, kardeşi Faik Gül’e ait Gül01AŞ adlı kumçakıl şirketine ihale verdiği belirtildi. Raporda ‘‘77 kamyon çimentonun sarf yeri gösterilmiyor. Vakıflar Bankası’ndan yatırılacak ödenekler karşılığında alınan 160 milyar lira hi be hakkında ne belediye ne de bankadan bilgi alınabiliyor. Siirt’te yapılan asfalt caddeler için 3.5 trilyon lira borçlanıldı. Yine asfalt için 400 milyar lira ödeme yapıldı’’ denildi. Gül, görevinin ilk günlerinde yakın akrabalarından oluşan 7 kişiye kadro verdi, maaşını 5 milyar liraya yükseltti. DEHAP’lı yönetim sırasında çeşitli birimlerde görev yapan 15’i müdür 50 kişi alt kadrolarda görevlendirildi. Siirtspor Başkanlığı’nı da yürüten Gül, yasalar gereği istifa etti, ancak yerine kardeşi Nurettin Gül getirildi. KÜTAHYA Belediyesi’nce yapılan Azot Sitesi ihalesini AKP Merkez İlçe Başkanı Mehmet Savurgan aldı. Kamuoyundaki tepki üzerine AKP’li Kütahya Belediye Başkanı Mustafa İça ihaleyi iptal etmek zorunda kaldı. İkinci ihaleyi Sinan Aşan’ın sahibi olduğu şirket kazandı. Çalışmalara başlayan Aşan, bir süre sonra borçlanarak işi borçlu olduğu üç firmaya devretti. Bu sürecin arkasında da Mehmet Savurgan olduğu öne sürüldü. İZMİT’in ‘‘Galataport’’u olarak nitelendirilen, SEKA Kâğıt Fabrikası’nın arazisine yapılacak Kent Parkı ihalesini Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan’ın bir dönem ortağı olduğu Paşalı grubuna ait Kare İnşaat firması kazandı. Kare İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Adem Paşalı, Unakıtan’la ortak olduğu iddialarını yalanladı. Ancak Unakıtan’ın Paşalı grubuna ait olan AVEK Otomotiv İnşaat ve Turizm Sanayi Limited Şirketi’nin kurucu ortaklarından biri olduğu belirlendi. 11 ay kurucu ortak olarak görev yapan Unakıtan’ın 24 Haziran 2005’te şirketten ayrıldığı tespit edildi. Bu tarihin, SEKA işçilerinin direnişinin son bulması ve işletmenin belediyeye devredileceğinin kesinleşmesiyle aynı döneme denk gelmesi dikkat çekti. TBMM’ den yargıya kaba bir saldırı Onursal Cumhuriyet Başsavcısı, anayasanın 98. maddesinin TBMM’ye araştırma komisyonları oluşturarak, bilgi edinme olanağı sağladığını, parlamentonun kendisine tanınmayan bir yetkiyi kullanmaktan kaçınması gerektiğini de söylüyor. ‘‘Eğer siz’’ diyor, ‘‘araştırma komisyonu adı altında herhangi bir yerde cereyan etmiş adli bir olayı o araştırma komisyonunun incelemesi altına alır, ama soruşturmaya dönüştürürseniz, o takdirde yargıya müdahale etmiş olursunuz.’’ Kanadoğlu’na göre, araştırma komisyonunun cezaevinde olan sanıklarla görüşme arzusu, tanıkları dinleme çabası da anayasaya aykırı olarak nitelendirilmelidir. Çünkü, ‘‘TBMM, yargının işlevine kaba bir saldırıda bulunmaktadır.’’ Cumartesiden pazartesiye.. Kanadoğlu bu konuşmayı 25 Mart Cumartesi günü yaptı. Dün yani 27 Mart Pazartesi günü, Meclis Şemdinli Araştırma Komisyonu üyeleri Van’a geldiler. Programlarına dün Van’da bugün Hakkâri ile Yüksekova’yı almışlardı. Van programında, Şemdinli’deki Umut Kitabevi’nin bombalanmasının ardından tutuklanan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz’le görüşme ilk sırada yer alıyor. Birisi AKP’li ötekisi de CHP’li iki ‘‘naip’’ üye de yine dün kitabevine bomba attığı ileri sürülen PKK itirafçısı Veysel Ateş ile görüşmek için Bitlis’te görevlendirilmişler. Komisyon üyeleri yarın da Şemdinli’ye gidecekler. Hemen tümü hukukçu milletvekillerinden oluşan Şemdinli Araştırma Komisyonu, sırf merak amacıyla, üç tutuklu sanığı bulundukları cezaevinde dinliyorlar. Buna dinlemek mi, yoksa ifadelerine başvurmak mı denilecek. Tutukluların söyledikleri tutanaklara geçtiğine göre, elbette ikinci şık ağır basacak. Aynı şey, olayın tanığı olarak bilinen kişilerin anlattıkları için de geçerli değil mi? Araştırma Komisyonu Başkanı ve Kastamonu Milletvekili Musa Sıvacıoğlu, Sabih Kanadoğlu’nun anayasaya aykırılık iddialarını kabul etmediğini söylüyor; ama, hukuksal bir tartışmadan da özellikle kaçındığını ortaya koyan bir söylem kullanmaya özen gösteriyor. ‘‘Biz bu konulara girmek istemiyoruz. Birtakım şeylere de cevap vermek istemiyoruz’’ diyor. Komisyonun parlamentoda grubu bulunan 3 partinin, ortak önergesiyle oluştuğunu da sözlerine ekliyor... Bir açıdan anayasayı çiğnemekse, iktidarı ve muhalefetiyle bu işi birlikte gerçekleştirdiklerini kamuoyunun bilmesini istiyor. Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, sözünü ettiğim konuşmasında, Özdemir Asaf’ın ‘‘Bütün renkler hızla kirleniyordu. Birinciliği beyaza verdiler’’ şiirine gönderme yapmış ve ‘‘Beyaz yargıdır. Eğer yargıyı lekelemeye, kirletmeye, onu siyallaştırmaya, bağımsızlığından uzaklaştırmaya çalışır ve bunda başarı sağlarsanız, o zaman ülkenin geleceğini yok edersiniz. Bugününü yok edersiniz. Adaletin adalet olmaktan çıktığı bir ülkede ne demokrasi, ne insan hakları ne de temel özgürlüklerden bahsedilebilir’’ demişti. Bu uyarının hemen ardından Şemdinli davasına bir tür el koyan Meclis Araştırma Komisyonu, adeta meydan mı okuyor?.. O tür uyarılar bize vız gelir mi diyor? Özetle ‘‘Yasama organımız, yargıya kaba bir saldırıda mı bulunuyor?’’ Ne dersiniz? Başkan Kadir Topbaş’ın iki yıldır gündeme getirdiği her proje uzmanlar tarafından tepkiyle karşılandı İstanbul proje mezarlığı oldu ? 28 Mart seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı olan Topbaş, ütopik projelerin mimarı olarak adından söz ettirdi. Trafik için ürettiği planlar, yeşil alanları imara açma girişimleri uzmanlar tarafından tepkiyle karşılanırken, beklenen deprem için alınması gereken önlemler ise Beyoğlu’nun kaldırımlarını değiştirmek kadar bile önemsenmedi. GÖKÇE UYGUN Şinasi Öktem, AKP’li yerel yönetimin imar planlarında tadilattan başka bir iş yapmadığını belirterek ‘‘İstanbul, Ankara’ya tam bağımlı, göstermelik bir başkan, çalışmayan komisyonlar, bypass edilen meclis ve emlakçi belediyecilik anlayışıyla yönetiliyor. AKP bu şehri yönetemiyor’’ dedi. ları günlerce çamura bulayan çalışmalarda tam son aşamaya gelinmişti ki Topbaş, ‘‘çalışmaları beğenmediğini’’ açıkladı. Şimdi her şey silbaştan yapılıyor, çin graniti yerine yerli malı granit döşeniyor. Topbaş, ocak ayı başlarında çalışmaların ‘‘2 aya kadar bitirileceğini’’ söylemişti, mart ayı itibarıyla esnaf ve yurttaşlar hâlâ bekliyor. Ulaşım sorunu bitmedi ‘‘İstanbul trafiğine 116 çözüm’’ projesi ise hem yurttaşları hem ulaşım uzmanlarını İBB yönetimi ile karşı karşıya getirdi. Daha çok kavşak ve yol yapımına ilişkin bu projeler uzmanlarca eleştirildi. İstanbul son olarak ocak ayında, İBB’nin bir projesiyle daha sarsıldı. Topbaş ve ekibi, gazeteleri ziyaret ederek ‘‘İstanbul’un vizyon projesi’’ olarak niteledikleri ‘‘7 tepe 7 tünel’’i tanıttı. Ancak projeye şiddetle karşı çıkan uzmanlar, İstanbul’un altına tüneller yapmanın kentin ulaşım sorununa çözüm yaratmaktan uzak bir anlayış olduğunu vurgulayarak raylı sistem ve deniz ulaşımına ağırlık verilmesi gerektiğini bir kez daha yinelediler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, Levent’e yapılacak Dubai Towers, bilim insanlarının tüm eleştirilerine karşın trafik sorununu daha da içinden çıkılmaz hale getirecek karayolu, kavşak ve tünel inşaatları, Göztepe Parkı’na cami projesi tartışmaları ile yıl boyu gündemdeydi. Göztepe Parkı’na cami projesi, İBB yönetiminde görev değişikliklerine bile neden oldu. Depreme hazırlık çalışmaları da kaynak yetersizliği bahane edilerek yine unutuldu. 28 Mart 2004’te yapılan yerel seçimlerin üzerinden 2 yıl geçti. İBB Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’u yönetmeye başladığından bu yana, kentin gerçek ve acil sorunlarına çözümden çok, kamuoyunca ‘‘ütopik’’ olarak nitelendirilen bazı projeleri gündeme getirdi. Bunlardan biri 2004’te açıkladığı ‘‘Haliç’e boynuzlu köprü’’ projesiydi. Topbaş, TaksimYenikapı Metrosu’nun Haliç geçişi için boynuz şeklinde 100 metrelik bir köprü tasarladı. Aynı yıl Topbaş, Sivriada’ya ‘‘Hoşgörünün merkezi İstanbul’u dünyaya böyle bir simge ile yansıtmak istiyoruz’’ diyerek 110 metrelik dev semazen heykeli yapılacağını duyurdu. Topbaş’tan, içinde bulunduğumuz 2006 yılına kadar bu projelerin akıbeti ile ilgili başka bir açıklama gelmedi.İBB, 2005 Temmuz’unda bir ‘‘rehber skandalı’’na imza attı. CHP İl Başkanı Şinasi Öktem: Ortalığa düşmüş boş arazi arıyorlar Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net ‘AKP, emlakçi belediyeci’ TARKAN TEMUR İBB Meclisi CHP Grup Başkanvekili Akar: İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi ve ilçe belediye meclislerinin CHP’li üyeleriyle bir toplantı düzenleyen İstanbul İl Başkanı Şinasi Öktem, AKP’li yerel yönetimin imar planlarında tadilattan başka bir iş yapmadığını belirterek ‘‘İstanbul, Ankara’ya tam bağımlı, göstermelik bir başkan, çalışmayan komisyonlar, bypass edilen meclis, hayali projeler ve emlakçi belediyecilik anlayışıyla yönetiliyor. AKP bu şehri yönetemiyor’’ dedi. Önceki gün il başkanlığında düzenlenen toplantıda AKP’li büyükşehir ve ilDünyaca ünlü mimarları İstanbul’da buluşturan 22. Dünya Mimarlık Kongresi’nde İBB tarafından dağıtılan ‘‘İstanbul Şehir Rehberi’’nde Osmanlı’nın İstanbul’una övgü dolu sözler yer aldı, Cumhuriyet dönemi ve laik rejim kötülendi, Atatürk’ün adı bile geçmedi. İBB’nin 2005 yılında en çok tartışılan kararlarından biri de hiç kuşkusuz Göztepe Parkı’na cami planı oldu. Eylül 2005’te Topbaş’ın daha sonradan başkanvekili makamını kaldırarak yetkilerini sınırlandırdığı ve çe belediyelerinin uygulamalarını masaya yatıran CHP İstanbul İl Başkanı Şinasi Öktem, AKP’li yerel yönetimlere sert eleştiriler yöneltti. Bir ilçede binlerce dönümlük yerin Bayındırlık Bakanlığı’nca planlanmasının düşündürücü olduğunu söyleyen Öktem, ‘‘Ortalığa düşmüşler boş arazi arıyorlar. Boş arazileri gene belediye dışındaki güçler tarafından planlayıp, dolu, planlı araziler haline getirip şehrin rant getiren bölgelerini kendi yandaşlarıyla birlikte kullanıyorlar’’ dedi. Öktem toplantıda, CHP’li belediye meclis üyelerinin AKP’li belediyelere karşı bundan sonra sergileyeceği tavrı da şöy le sıraladı: ? Yeşil alanların, ticaret, konut, otel, turizm merkezi gibi yapı yoğunluğu arttırıcı rant getirici plan tadilatlarına kesinlikle karşı çıkılacaktır. ? İmar planlarında konut, işyeri, yeşil alan, turizm alanı gibi kent içinde veya yeni planlama alanlarında kalan parsellerde her ne şekilde olursa olsun benzin, LPG istasyonu yapılmasına karşı çıkılacaktır. ? İmar planlarında konut+ticaret+otel vb. belirtilen planlama alanlarında imar yoğunluk artışı taleplerine parsel ve ada bazında karşı çıkılacaktır. Ekim ayında İstanbul’un gündemine yıllar sonra bir kez daha 3. köprü oturdu. İstanbul’a yapılması planlanan 3. köprü konusunda uzmanların büyük bir kısmı hemfikirdi: köprü ulaşım sorununu çözmez, yeni rant alanları yaratır, İstanbul’un dokusunu bozar. 6 aydır süren İstiklal Caddesi’ni yenileme çalışmaları ise tam bir ‘‘komedi’’ye dönüştü. Ekim 2005’te başlanan çalışmalar kapsamında ilk olarak tepkilere karşın caddedeki ağaçlar söküldü. Esnaf ve yurttaş Deprem Allah’a emanet edildi İstanbul Haber Servi İBB’nin, bazı ilçelerde si İstanbul Büyükşehir tespit yapmanın dışında Belediyesi (İBB) Mecli depremle ilgili hiçbir çasi CHP Grup Başkanve lışması olmadığını vurgukili Kemal Akar, İBB’nin layarak ‘‘Bu, İstanbul için kentin deprem, güvenlik talihsiz bir durum’’ yoruve ulaşım sorunlarına 2 munu yaptı. Ulaşım koyıldır ciddi bir çözüm ge nusunda İBB tarafından tiremediğini vurgulaya hazırlanan projelere derak ‘‘İstanbul’un 2 yılı bo ğinen Kemal Akar, duruşa gitti. Seçim şovuna yö mu şöyle yorumladı: nelik, günübir‘‘Kadir Topbaş, lik politikalar 2006’da ulaşıma güdüldü’’ dedi. 5.5 milyar dolar Akar, AKP’li harcanacağını söyİBB’nin 2 yılını ledi. Ama bütçede Cumhuriyet’e ulaşıma ayrılan değerlendirdi. pay sadece 1 milTopbaş’ın, yar dolar görünü‘‘Deprem için yor, 4.5 milyar do17.5 milyar dola Kemal Akar. larlık kısmı bütra ihtiyaç var. Bu çede yok. Bunu sorunu biz çözemeyiz’’ sorduğumuzda ise bu payönündeki sözlerini rayı gayrimenkul satarak anımsatan Akar, ‘‘Top özelleştirmelerle bulacabaş, deprem konusundan ğını söylemişti. Ancak elini çekti. Bu iş Allah’a 2006’nın ilk 3 ayı geçti, emanet edildi’’ ifadesini daha meclisin gündemikullandı. Akar, 2006 büt ne tek bir gayrimenkul çesinde deprem için 300 satışı bile gelmedi’’ diye milyon YTL ayıran konuştu. İstifalar, atamalar Göztepe Parkı’na yapılması planlanan cami nedeniyle başlayan tartışmalar sırasında Topbaş, ‘örtülü bir çekişme yaşadığı’ Başkan Vekili İdris Güllüce’yi görevden aldı. İBB Genel Sektereteri Ramazan Evren ve yardımcısı Mihmail Mangan da istifa etti. Ramazan Evren’in yerine genel sekreterliğe vekâleten Mesut Pektaş atandı. kili İdris Güllüce tarafından imzalanan rapor ile Göztepe Parkı’na cami yapılması kararı alındı. Parka cami davalık Başta CHP’li Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk olmak üzere çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve uzman karara karşı çıktı, tartışmalar yaşandı. Sonunda Öztürk, planın iptali için dava açtı. Dava hâlâ sürüyor. Ekim 2005’e gelindiğinde ise sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin konuştuğu bir proje açıklandı: ‘‘Dubai Towers İstanbul’’. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dubai ziyaretinden ‘‘İstanbul’a ikiz kuleler’’ projesi çıktı. Daha sonra Topbaş ve Dubaili yetkililer arasında anlaşma imzalandı. Ve tartışmalar başladı; İstanbul’un neden Dubai’ye benzetilmeye çalışıldığı, bölgenin altyapısının kuleleri kaldıramayacağı, kulelerin kentin siluetini bozduğu, Arap sermayesine olan ilginin nedeni konuşuldu. İMP’ye ne oldu? Bizzat Kadir Topbaş tarafından ‘‘İstanbul’un planlanması amacıyla’’ kurulan İstanbul Kentsel Tasarım ve Planlama Merkezi (İMP) ise belediyenin tartışma yaratan birçok projesinde devre dışı kaldı. Hatta İMP Yürütücüsü Prof. Dr. Hüseyin Kaptan, bir konuşmasında, İBB’nin ısrarla savunduğu 3. köprüye karşı olduğunu bile söyledi. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle