23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B Y Y Y Y B B 19 19 18 17 20 20 20 22 24 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B B B B B B 21 25 20 22 22 22 20 19 21 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B B 20 19 20 23 19 18 13 10 10 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın Batısı ve kıyı Ege sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta artmaya devam edecek. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde sabah saatlerinde sis görülecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K PB PB PB PB PB PB 1 5 2 10 9 10 11 7 12 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB Y Y Y Y Y PB Y 7 12 16 7 10 15 14 19 12 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm K Y PB B B B A B B 2 18 5 21 9 14 0 34 26 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ğinmiyor. AKP önde gidenlerinin kulakları bu konulardaki sorulara sağır. Askerin göreve çağırdığı icradan ve yargıdan sanki Merih’ten gelen uzaylılar sorumlu. Hükümet değil! ??? Erdem Başçı’nın MB Başkanlığı günlerdir medyada yer almasına karşın bu haberleri yalanlamayan Başbakan’ın kurguladığı oyunu Köşk bozuyor. Başçı’yla ilgili kararname gelmediğini açıklıyor. Bu açıklamadan hemen sonra Başbakan’ın ‘‘‘Şu anda’ Çankaya’ya biz kararnameyi gönderdik’’ diye konuşması; Cumhurbaşkanlığı’nda bir kararname yoktu, açıklaması üzerine bir kararname derdest edip acele yukarıya gönderdik, demeye gelmiyor mu? ‘‘Şu anda’’ ne demek? Ya da ve yoksa RTE, Başçı’yı uygun görmeyen Cumhurbaşkanı’na daha önce sunulan alternatif isimlerden birini alelacele kararnameye yazıp gönderdik; Çankaya bu ismi inceleyip açıklayıncaya kadar bize isim sormayın, demek mi istiyor? Yaşanan olaylar, MB’ye başkan atanmasındaki şaşırtıcı gelişmeler, sanki Agatha Christie üslubunda son sayfasına kadar katili kestirilemeyen bir roman. Merkez bankaları dünyanın hemen her ülkesinde bağımsızlığı özenle korunan, yönetecek kişinin bizde görüldüğü gibi günlerce sürüncemede kalmadan gidenin yerine geleceğin iktidar tarafından çok önceden tasarlanıp gerçekleştirildiği özel önemde bir kurum. Lakin MB olayını bu hükümet skandala çevirdi. ??? Devlet, iktidarın ‘‘belirlediği amaca varmak için’’ uyguladığı plan sayesinde tam bir keşmekeş içinde. RTE (kuşkusuz İslam koşullarının ağır bastığı, Batılıların faşisto İslam dedikleri) hedefe doğru yürüyor. Baykal haklı. Önce partizanlık gerçekleştirildi, sonra sistemli bir biçimde kadrolaşmaya geçildi. RTE şimdi 3. aşamayı, devlet kurumlarını kuşatma hareketini başlattı. Soru giderek güç kazanıyor. Baykal soruyor: Van savcısının orduyu hedef alan iddianamesi önceden hazırlandı mı, hazırlandı ise kim hazırladı veya gazetemiz Cumhuriyet’in manşeti savcıya iddianameyi kim yazdırdı? Zira iddianame ile AKP, orduyu kuşatmaya girişti. Ardından MB gibi devletin ekonomik ve mali sorunlarının bel kemiği olan bir kurumu... Ülkemiz bu üç aşamalı planın bedelini ağır ödeyecek. ??? Düne kadar eşi türbanlı diye eleştirilen Erdem Başçı’yı savunan RTE, ‘‘liyakatlı’’ kişiyi, eşinin kılık kıyafetine bakmaksızın ‘‘bal gibi’’ gerekli gördüğü göreve getireceğini bağıra çağıra ilan etti. Efelenirken bu konuda; türbanın atamalarda önemli bir etken olduğunu öne süren görüşleri yalanlamaya çalıştı. Oysa RTE indinde eşleri türbanlı bürokratların itibar ve öncelik gördüğünü Ormancılık Günü’nde çekilen bir fotoğraf doğruluyor: Çevre ve Orman Bakanı’nın eşi Birgül Pepe ile dünürü Enerji Bakanı’nın eşi Mehtap Güler’in, bakanlık özel kalem müdürünün, iki müsteşar yardımcısının, ağaçlandırma genel müdürünün, orman genel müdürünün eşleri türbanlı başlarıyla objektife bakıyorlar. Geçelim üç yılda yaşadıklarımızı; şu son yedi günlük gelişmelere bakarak bu iktidarın hedefi ‘‘nereye’’ diye soracak mıyız? Merkez’e eski ortak Paranın patronluğuna getirileceği konuşulan Adnan Büyükdeniz ile Maliye Bakanı Unakıtan’ın yollarının geçmişte birçok kez kesiştiği ortaya çıktı İLHAN TAŞCI FIRAT KOZOK GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ANKARA Merkez Bankası Başkanlığı için adı geçen Albaraka Türk Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz’in Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Bereket İplik AŞ’de ortak olduğu ortaya çıktı. Unakıtan şirketteki hisselerini 2002 yılında oğlu Abdullah Unakıtan’a devrederken Büyükdeniz de ortaklıktan ayrıldı. Unakıtan, Büyükdeniz’in genel müdürlüğünü yaptığı Albaraka Türk’teki yöneticiliği dönemine ilişkin kaçakçılık ve sahtecilikle suçlanmıştı. Büyükdeniz, Unakıtan ile birlikte ‘‘dinsel amaçlı’’ Bereket Vakfı’nın da kurucuları arasında yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı’nın Merkez Bankası Başkanlığı’na atanacağı günlerdir konuşulan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da ‘‘bal gibi getiririz’’ dediği Erdem Başçı’nın kararnamesinin Köşk’te bulunmadığını açıklamasının ardından, bu görev için Adnan Büyükdeniz’in adı öne çıktı. Paranın patronluğuna getirileceği konuşulan Albaraka Türk Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz’in yollarının geçmişte Maliye Bakanı Unakıtan ile birçok kez kesiştiği anlaşıldı. Resmi kayıtlara göre, 1997 yılında kurulan Bereket Mensu cat’a sermayesi 80 bin YTL iken Unakıtan 19 bin 600 YTL koyarak şirketin yüzde 25’lik bölümüne sahip oldu. Aynı dönemde Adnan Büyükdeniz de 50 YTL ile şirketin ortakları arasında yer aldı. Büyük ortağı İbrahim Çağlar’ın olduğu şirkette Yalçın Öner, Abidin Topbaş, Ahmet Topbaş, İlhan İmik, Salim Alkan, Mehmet Emin Özcan ile TMSF Başkanı Ahmet Ertürk de ortaklar arasında yer alıyordu. Oğluna devretti 1998 yılında Bereket Mensucat’ın sermayesi 80 bin YTL’den 600 bin YTL’ye çıkarılırken Unakıtan’ın payı 127 bin 400 YTL’ye, Büyükdeniz’in payı ise 325 YTL’ye yükseldi. Haziran 1999’da şirketin adı Bereket İplik olarak değiştirildi. 14 Ekim 2002 tarihinde yapılan olağan genel kurulda ise şirketin sermayesi 600 bin YTL’den 1.2 milyon YTL’ye çıkarıldı. Kemal Unakıtan’ın hisselerini oğlu Abdullah Unakıtan’a devrettiği bu değişiklik sırasında Adnan Büyükdeniz de sermayedarlar arasından ayrıldı. Temmuz 2005 itibarıyla Bereket İplik’in sermayesi 3.9 milyon YTL’ye çıkarken Abdullah Unakıtan’ın bu sermaye içindeki payı yüzde 10 olarak gerçekleşti. Şirketin adı Vizyon İplik olarak değiştirilirken 1 Aralık 2005 tarihli olağanüstü genel kurul sonucunda oğul Unakıtan’ın şirkette payı kalmadı. Albaraka’dan da arkadaş Ancak Büyükdeniz ile Unakıtan’ın yolları ticari ortaklıktan önce yönetici olarak Albaraka Türk’te kesişti. Unakıtan, Albaraka Türk’ün bir dönem birinci derece imzaya yetkili yöneticisi konumundaydı. Gümrük müfettişleri, Unakıtan’ın yönetimde bulunduğu dönemi mercek altına almış ve hakkında rapor düzenlemişlerdi. Müfettişler, Unakıtan’ın da aralarında bulunduğu banka yöneticilerinin ‘‘toplu kaçakçılık’’ ve ‘‘evrakta sahtecilik’’ suçlamasıyla soruşturulmasını istedi. Albaraka Türk’ün genel müdürü olarak görevini sürdüren Büyükdeniz’in Halk Bankası Genel Müdürlüğü’ne getirilmesi gündeme gelmiş ancak kendisi bu görevi ‘‘sağlık’’ gerekçesiyle kabul etmemişti. Kadıköy’e kültürsanat derneği Emekli Kara Kuvvetleri Komutanı Orgenaral Aytaç Yalman’ın öncülüğünde Kadıköy Kültür Sanat Derneği kuruldu. Moda Deniz Kulübü’nde yapılan törende konuşan Dernek Başkanı Yalman, derneğin ilk etkinliği olarak ‘‘Mavi Martı Kadıköy Uluslararası Gitar Festivalinin’’ gerçekleştirileceğini söyledi. Kadıköy’de yeni sanatçılar yetiştirmek için eğitim kurumları, kurslar, seminerler açmayı hedeflediklerini anlatan Yalman, ‘‘Ulusal ve uluslararası düzeyde kültürel ve sanatsal anlamda müzik, opera, bale, plastik sanatlar, edebiyat ve diğer alanlarda yaratılan eserleri değerlendirerek, halkımızın hizmetine sunmayı amaçlıyoruz’’ dedi. Cem Küçümen ve TrioBio tarafından gitar dinletisi sunulan açılışa Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, sanatçılar Fikret Hakan, Gülriz Sururi ve manken Azra Akın’ın yanı sıra birçok ünlü isim katıldı. (EMEL KILIÇ) Suudi bağlantılı finans kurumu Faizsiz bankacılık yapan Albaraka Türk’ün Genel Müdürü Büyükdeniz, bombalı saldırı sonucu öldürülen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu’nın Suudi bağlantılı sermaye ilişkilerini mercek altına aldığı Rabıta kitabında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile birlikte ‘‘dinsel konularda eğitim için burslar vermek, konferanslar düzenlemek, dinsel amaçlı yayınlara maddi destek sağlamak’’ amacıyla kurulan Bereket Vakfı’nın kurucuları arasında yer alıyor. Mumcu’nun, 1987’de basılan kitabına göre, Albaraka Türk Özel Finans Kurumu Suudi sermayesinin desteğiyle çalışmaya başladı. Korkut Özal ile Eymen Topbaş’ın ortak oldukları ‘‘Hak Yatırım ve Ticaret AŞ’’ Türkiye’de ‘‘Albaraka Türk Özel Finans Kurumu’’nun öncülüğünü üstlendi. Diğer ortaklar da şu isimlerden oluşuyordu: ‘‘Salah Abdullah Kamel, Hüssein Mohsin Al Harety, Dr. Hasan Abdullah Kamel, Mahmoud Jamil Hassoubah,Albaraka Investment And Develoment Co.’’ Bu isimlerin yanı sıra Albaraka Türk Özel Finans Kurumu Yönetim Kurulu’nda da Arap kökenli isimler yer almıştı. ters diyeceğiz! Terslerden biri şu: AKP; bir kurumu ele geçirmek, orada kadrolaşmak için hiçbir sınır tanımıyor. Halen 3 bine yakın üst düzey bürokrat görevini vekâleten sürdürüyor. AKP döneminde yerinden edilen devlet memuru sayısı 100 binin üzerinde. Geçmiş iktidarlar döneminde de kadrolaşma oluyordu. Ne yazık ki bu uygulamaya alıştık. Ancak eskiden kadrolaşma kurumun içindeki elemanların yer değiştirmesiyle olurdu. AKP, ‘‘benden olsun ne olursa olsun’’ mantığı içinde devlet kurumlarını, kadrolarını darmadağın ediyor. Biz Ankara’dan bunları topluma ulaştırırken başta sermaye çevreleri olmak üzere kimi kesimler şöyle düşünüyordu: Galiba bu kadrolaşma abartılıyor. AKP başarılı olmak istiyorsa, o görevi başaracak kişiyi bulacak, yerleştirecektir. Arada kaymalar olur ama bunu abartmamak gerekir! Bu kesimlerin Merkez Bankası olayındaki keyfiliğe, sorumsuzluğa çok bozulduğunu ‘‘Bu kadarı da olmaz’’, ‘‘Akıl alır şey değil’’ dediğini görüyoruz. İşte öteki atamaların da çoğu böyleydi! ??? İkinci ters şu: AKP türban işini çözmeyecek! Çözemeyecek demiyoruz, çözmeyecek... Bunu elinde bir koz ve poz olarak görüyor. Söyleyecek bir şeyi kalmayınca hemen sorunların üzerini türbanla örtüyor. Kendi tabanını kendine bağlı tutmanın başlıca yöntemlerinden biri... Devlet kadrolarının, iktidarın, geri dönülemez biçimde kendisinin eline geçmesini sağlarsa, o gün türbanı çözer. Aksi halde hep bağlı tutacak! AKP’nin AB sürecini ikincilleştirmesinin bir nedeni de türban. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden türban lehine bir karar çıksaydı, bunu diline dolayıp Türkiye kurumlarına adeta savaş ilan edecekti. Toplum gerilecekti, öteki temel sorunlar da türban örtüsünün altında öylece kalacaktı! Türban AKP’nin elinde siyasete bulandıkça, ne yazık ki iç barışımız da bundan yara alacak. Zira AKP’liler bu yolla toplumu bölmenin oy getireceğini düşünüyorlar. Merkez Bankası Başkanvekili Erdem Başçı’nın eşiyle ilgili tartışmalara Erdoğan’ın çok sert ifadelerle, üstelik kamuoyunu yanıltan bir kararnamenin üstüne oturarak katılması bu tezimizi doğruluyor. ??? Üçüncü ters şöyle: AKP ekonomiyi rehin aldı, krizle korkutuyor! AKP’yi tek başına iktidara taşıyan süreci sık sık vurguladık. 2001 krizinin izlerini hâlâ atamayan toplum ‘‘Aman bir ekonomik kriz daha gelmesin de ne olursa olsun’’ kaygısında... Bunun bilincinde olan AKP, kendisine dokunacak her harekete, ‘‘Kriz gelirse fena olur haaaa’’ diye karşılık veriyor. Bu yüzden de Erdoğan’ın her hatası karizma, her yanlışı reform olarak sunuluyor. Merkez Bankası başkanının seçimi dünyanın her ülkesinde önemli bir karardır. AKP’nin bunu türbandan kadrolaşmaya kadar her şeye alet etmesi, dileriz başta karar verenler olmak üzere toplumun her kesimine ders olur. Yoksa bu gidişle her şey ters olacak! ankcum?cumhuriyet.com.tr CHP’den, Merkez Bankası atamasında yaşanan sıkıntıya tepki Avustralya ile Gelibolu sıkıntısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gelibolu Ulusal Parkı’ndaki çalışmalar, Türkiye ile Avustralya arasında sıkıntı yarattı. Plan çerçevesinde yapılacak yolun inşaatının ehil olmayan bir firmaya verilmesi, firmanın plana aykırı çalışma yürüttüğünün kontrol firmasınca da tespit edilmesine karşın Orman Bakanlığı’nın duyarsız kalması ve geçen eylül ayında Çankaya Köşkü’nde alınan kararları görmezden gelmesiyle Türkiye ve Avustralya krizin eşiğine geldi. Yapılan incelemelerde yol inşaatının yapıldığı yerin Türkiye’nin Lozan Antlaşması’ndan dolayı sorumluluğunun olduğu bölgede olduğu, yolun çeşitli şekillerde çöktüğü, dokunulmaması gereken yamaçlara dokunulduğu tespit edildi. Avustralya hükümeti, 1 Mart’ta, Lozan Antlaşması’na dayanarak Türkiye’ye ‘‘Gereken yardımı yapmaya hazırız’’ notası verdi. Dışişleri de notayı ‘‘gereğinin yapılması’’ için Çevre ve Orman Bakanlığı’na iletti. Nisan ayının 2425’inde Gelibolu’daki törenler nedeniyle 20 bin Avustralyalı ve Yeni Zelandalı geliyor. Yolun çökmüş olması nedeniyle gelecek turistlerin güvenliği de tehlikeye düşecek. ‘İktidar beceriksiz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, AKP’nin Merkez Bankası (MB) Başkanlığı atamasını tam anlamıyla ‘‘yüzüne gözüne bulaştırdığını’’ belirterek ‘‘Bir iktidar istese, kasıtlı olsa bu kadar beceriksizlik yapamaz.Tam bir alicengiz oyunu’’ dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, türbanlılara ‘‘zenci’’ muamelesi yapıldığı yönündeki sözlerine de tepki gösteren Anadol, Orman Bakanlığı üst düzey bürokratlarının eşlerinin hepsinin türbanlı olduğuna dikkat çekerek ‘‘Bu iktidar döneminde asıl başı açık, laik, çağdaş giyinen kadınlara zenci muamelesi yapılıyor’’ dedi. Anadol, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin Merkez Bankası başkanı atamasında yaşanan sıkıntıyla ilgili soruları üzerine hükümetin tutumunu eleştirdi. İktidarı beceriksizlikle suçlayan Anadol, ‘‘Başbakan’ın bakanlara boş kararnameye imza attırıp ardından üzerini doldurduğu, gelişmelerle anlaşılmıştır’’ dedi. Erdoğan’ın önce MB Başkanvekilliği’ne getirilen Erdem Başçı’yı atayacakmış gibi bir izlenim verdiğine dikkat çeken Anadol, ‘‘Başbakan, illüzyonist bir tavırla başkanvekilinin isminin Köşk’e çıktığını ima ediyor ve eşinin başı kapalı diye Cumhurbaşkanı’nı suçluyor.Ama ortaya çıkıyor ki o kişinin adı Köşk’e gitmemiş.Alicengiz oyunu oynuyor AKP’’ görüşünü dile getirdi. Büyükdeniz IMF’ye karşı Haber Merkezi Merkez Bankası Başkanlığı için adı öne çıkan Albaraka Türk Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz IMF’yi ‘‘uygulattığı ekonomik politikaların arkasında genelde siyasi bir gündem olan kurum’’ diye niteliyor. Büyükdeniz’in IMF politikalarına köklü eleştiriler yönelttiği Anlayış dergisinin 2003 yılı Ekim baskısındaki yazısı ‘‘IMF politikaları çözümsüzlük üretiyor’’ başlığını taşıyor. NTV’nin haberine göre IMF’nin ekonomik dengesizlik içindeki bütün ülkelere aynı basmakalıp reçeteyi yazdığını belirten Büyükdeniz, IMF’nin ülke gerçeklerini dikkate almadan önerdiği politikaların her zaman en yüksek maliyetli politikalar olduğu görüşünü savunuyor.IMF politikalarını uygulayan bütün ülkelerde, krizin ilk önce daha da derinleştiğini vurgulayan Büyükdeniz, Anlayış dergisinin 2003 yılı Ekim baskısındaki yazısında, geçmiş politikalardan ders çıkarmadığı için IMF’yi ‘‘öğrenen bir kurum değil’’ diye niteliyor. ‘Başı kapalı olmak referans’ Anadol, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın Albaraka Türk yöneticiliği yaptığı dönemde birlikte çalıştığı Adnan Büyükdeniz’in MB Başkanlığı için adının geçtiğinin anımsatılması üzerine de Erdoğan’ın ‘‘sürekli başkalarını suçlayarak cambaza bak’’ oyunu oynadığını ileri sürdü. Başbakan’ın CHP’yi ‘‘ideolojik’’ davranmakla suçladığına işaret eden Anadol, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘AKP’nin atamalarında illegal bağlantılar tercih edilmektedir. Örneğin Erdoğan ‘Başı kapalı diye zenci muamelesi yapıyorlar’ diyor. Ama bugün bir gazetedeki fotoğrafa baktığınızda Orman Bakanlığı’nın yüksek bürokratlarının eşlerinin yan yana fotoğraflarını görüyorsunuz ve bu fotoğraf kimlerin zenci, kimlerin beyaz olduğunu gösteriyor. Demek ki başı kapalı olmak bir referans.’’ Hurafe turizmi yeniden hortladı TURHAN NARLER Erdoğan, Başçı’yı kullandı ? Baştarafı 1. Sayfada bir açıklama gelmeyince, ekonomi ve siyaset kulislerinde Babacan’ın, Sezer’e Başçı’nın kararnamesini sunduğu konuşulmaya başlandı. Medya organları hafta boyunca Başçı’nın ismi üzerinde tartıştı. Tartışmaların odak noktasını Başçı’nın türbanlı eşi oluşturdu. Başbakan ise bu haberleri yalanlamak yerine türbana ilişkin bol bol açıklama yaptı.Erdoğan, hafta sonu partisinin İstanbul Fatih İlçe Kongresi’nde Başçı ile ilgili tartışmalara tepki göstererek türban konusunu gündeme taşıyanların, zencibeyaz ayrımı yapanlar gibi gelecekte ‘‘lanetle anılacağını’’ savundu. Er ‘Hata yok, vekiller asıldır’ İstanbul Haber Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası Başkanlığı’na ilişkin tartışmalarla ilgili olarak “Şu anda Merkez Bankası boş değil.Vekiller asıldır” dedi. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) mart ayı meclis toplantısına katılan Erdoğan, gazetecilerin soruları üzerine ‘‘Merkez Bankası’nın başında vekâleten bu görevi götüren bir insan var. Kararname Sayın Cumhurbaşkanımızın önündedir. Cumhurbaşkanımız ne zaman onaylarsa o zaman yürürlüğe girecektir’’ dedi. İsim konusunda soru sorulmasını istemeyen Erdoğan, ‘‘Kararnamenin sunuş biçiminde hata olup olmadığı’’ yönündeki soruya da ‘‘Hiçbir hata yok’’ yanıtını verdi. Gazetecilerin ‘‘Cumhurbaşkanı’na alternatif bir liste mi gitti’’ şeklindeki sorusu üzerine de Erdoğan, şunları söyledi: ‘‘Bu söylediğiniz şeylerin hiçbiri devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz. İki tane başkan yardımcılığı için verilmesi gereken isimleri verdik.’’ ÇANAKKALE Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Park Alanı’nı mesken edinen korsan rehberler, ‘‘hurafe turizmini’’ yeniden hortlattı. 18 Mart törenlerinin ardından Gelibolu Yarımadası’na gelmeye başlayan gruplar arasına karışan ve kendilerini izinli, kokartlı rehberler olarak tanıtan kılavuzlar, Çanakkale zaferinin iman gücüyle kazanıldığını söylüyor, yine Mustafa Kemal Atatürk’ün adından söz etmiyor. Yeşil takkeliler ve türbanlı kadınlar, sözde rehberin hurafe anlatımları karşısında ‘‘Allahü Ekber’’ sesleriyle ibadet ediyorlar. Hurafe turizmine Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Park alanındaki yetkililerin sessiz kalması dikkat çekiyor. doğan, ‘‘Eşinin başı açık olanın da benim gönlümde yeri özeldir, başı örtülü olanın da yeri özeldir.Yeter ki liyakatı, ehliyeti olsun. Yeter ki onlarla koordineli bir şekilde çalışabilelim. Kalkıp neler söylüyorlar, neler yazıyorlar.Yok okul arkadaşı... Okul arkadaşı olursa birini getiremeyecek miyim? Belediyede onun kadrosundaymış. Eğer belediyede benim kadromda olsa getiremeyecek miyim? Böyle saçmalık mı olur? Şimdiye kadar hangi iktidara bu soruları sordular? AKP iktidarına gelmiş bu soruları soruyorlar. Bu sorulara hakkınız yok. Bal gibi de getiririz’’ söz leriyle salonu dolduran partilileri ‘‘coşturmuştu’’. Başçı gelecek planları yapmıştı Süreyya Serdengeçti’nin emekliye ayrılmasının ardından vekâleten başkanlık görevine getirilen Erdem Başçı da 15 Mart’ta yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’ndaki çalışmaları hakkında bilgi vermişti. ‘‘Para politikamız 2005 Aralık ayında ilan ettiğimiz Enflasyon Hedeflemesi Rejiminin Genel Çerçevesi ve 2006 Yılı Para ve Kur Politikası metninde duyurulduğu şekilde devam edecektir’’ diyen Başçı, bu doğrultuda Ni san 2006’da ikinci enflasyon raporunu açıklamak için çalışmalarını sürdürdüklerini söylemişti. Merkez Bankası’nın hükümet ile beraber ilk kez 3 yıllık bir dönem için enflasyon hedeflerini belirlediğini anımsatan Başçı, bu hedeflerin 2006 yılı için yüzde 5, 2007 ve 2008 yılları için de yüzde 4 olduğunu ve bu hedeflere ulaşmaya odaklanmış bulunduklarını vurgulamıştı. Başçı, bundan sonra atacakları her yeni adımın öncekilerde olduğu gibi hem Merkez Bankası’nı hem de Türkiye ekonomisini bir önceki duruma kıyasla daha iyi bir noktaya taşıyacağına gönülden inandığını söylemişti. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle